oturduğumuz evin zekatı verilir mi / Evlerimizin zekâtı yoktur | Fıkıh Köşesi

Oturduğumuz Evin Zekatı Verilir Mi

oturduğumuz evin zekatı verilir mi

Kategori :

Fıkıh Soruları

Açıklama :

İki evi olana zekat düşer mi? Halis Hoca (Ebu Hanzala)

Diğer sosyal medya hesaplarımızdan yayınlamadığımız özel paylaşımlarımızdan güncel olarak haberdar olmak için linke tıklayarak WhatsApp hattımıza abone olabilirsiniz;
monash.pw

Soru:
İki evi olana zekat düşer mi?

Cevap:
Zekat konusunda bir başka kaide daha söyleyeyim inşallah. Temniyeye açık olmayan malların zekatı yoktur İslam’da.

İmam Buhari (r.h) şöyle bir hadis naklediyor Peygamberden (sav):
“Müslümanın evinde ve bineğinde sadaka yoktur.” (Buhari)

Kişi bir malın ticareti yapmadığı müddetçe o malın zekatı olmaz. Oturduğun ev, ektiğin arsa, bindiğin araba ister biri yazlık, biri kışlık, biri dağlık olsun, biri bayırlık olsun. On tane araban olsun. Bunlarla ticaret yapmadığın müddetçe bunların zekatını vermek zorunda değilsin. Oturduğun evlerin de zekatını vermek zorunda değilsin.

Ne zaman zekat verirsin?
1. Evalıp satmaya başladığın zaman. Ev senin için bir ticaret aracına dönüştüğü anda o eve zekat düşer.
2. İki evini kiraya verdiğin anda. Kiraya verdiğinde nerenin zekatını veriyorsun. Evin değil, gelen kiranın zekatını veriyorsun. Bir sene sonunda kira parasını hesaplıyorsun. Eğer bir sene sonunda elinde 80 gr altına ulaşacak kadar para kalmışsa o zaman o paranın 40’ta 1’ini zekat olarak veriyorsun.

Ancak oturduğumuz ve kullandığımız şeylerin zekatı olmaz.

Küfrün Karanlıklarından, Vahyin Aydınlığına…


Sual: Bir takvim yaprağında aynen şöyle diyor:
“Zekât verilecek malın hem borçtan hem de sahibinin asli ihtiyaçlarından artmış olması şarttır. Asli ihtiyaçların başında orta halli bir mesken gelmektedir. Aynı zamanda aile fertlerinden bakmakla yükümlü olduğu kimselerin bir yıllık nafakası olması gerekir. Elinde bulunan altını veya hazır parası nisap miktarına ulaşsa bile, başını sokacak orta halli bir evi ve bir yıllık nafakası olmayan bir kimseye zekât farz değildir. Bu neye benzer? Suyu bulunan bir yolcu, yolda susuz kalabileceğini hesaba katarak suyunu kullanmayıp teyemmüm etmektedir. Böyle bir durumda su yok hükmünde olduğu için teyemmüm caizdir. Bunun gibi, bir kimsenin asli ihtiyaçlarına sarf edilmek üzere nisap miktarının üstünde parası olsa bile yok hükmündedir. Mesela bir kimsenin kırk koyunu olunca birini zekât olarak vermesi gerekiyor. 39 olunca, arada bir fark olmasına rağmen zekât düşmüyor. Çünkü Allahü teâlâ âyet-i kerimesinde (Allah sizin için kolaylık ister, güçlük istemez) buyuruyor. (Bekara ) Allahü teâlâ hiç kimseye takatinin dışında bir yük yüklememektedir.”
Öyle zenginler var ki, parayı eve yatırmıyor, eve vereceği para ile ticaret yapıyor veya tahvil senedi falan alıp ev kirasından fazla kâr getiriyor. Böyle zenginlere de evi yok diye zekât düşmez mi?
CEVAP
Dinimizde dört delil vardır. Akıl delil değildir. Dört delilin hiç birinde evi olma şartı bildirilmiyor. Konuyu açıkça bildiren fıkıh kitapları varken akıl ile bunu açıklamaya çalışmak, elbette hakikati katletmek olur.

Hiçbir fıkıh kitabında (Evi olmayan zengine zekât düşmez) diye bir şart olmadığı gibi (Bir yıllık nafaka) şartı da yoktur. Bu tamamen indi görüştür. zekâtı teyemmüme benzetmek de indi bir kıyastır. (Allah kolaylık ister, güçlük istemez) ifadesini evi olmaya delil getirmek ne kadar yanlıştır.

Kolaylık olsun diye, ince çorap üstüne mesh etmek, 5 vakit namazı bir vakitte kılmak, dini değiştirmek olur. Sabah namazına kalkmak zordur, Allah kolaylık istiyor diye sabah namazını kılmamak kolaylık ise de dine aykırıdır. Bir ay Ramazan orucu çok diye üç gün oruç tutmak kolaydır ama, Allah’ın emri yerine gelmiş olmaz. Bir gün oruç tutmak daha kolaydır. En kolayı da hiç oruç tutmamak ve hiç zekât vermemektir. Demek ki ölçü kolaylık değil, dinin emrine uymaktır. Dinimiz kırk koyundan biri zekât olarak verilir buyuruyor. Daha aşağısına zekât düşmez diyor. Din ne emrediyorsa odur.

Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(20 dinar olana kadar altının zekâtını vermek gerekmez. 20 dinar olup da üstünden bir yıl geçerse, yarım dinar zekât vermek gerekir. Daha fazla olursa, hesabı ona göredir.) [Ebu Davud]

(Gümüş dirheme ulaşınca, 5 dirhemi zekât olarak verilir.)
[Ebu Davud, Tirmizi, Ahmed]

(Nisaba ulaşıp da, zekâtı verilen mal, kenz
[istif edilmiş] değildir.) [Ebu Davud, Hâkim, Hatib]

Aşağıdaki yazılar, Redd-ül-muhtar, Dürer Gurer, Hindiyye, Seadet-i Ebediyye, Cevhere, Dürr-ül-münteka, Camiur-rümuz,Uyun-ül-besâir, Tahtavi gibi kıymetli eserlerden alınmıştır:
İslamiyet'e uygun ve rahat olarak yaşayabilmesi için kullanılması gereken şeylere, ihtiyaç eşyası denir. Bunlar yiyecek, giyecek, ev gibi şeylerdir. Bu ihtiyaç eşyasının mevcut olması şart değildir. Eğer mevcut ise, zekât nisap hesabına katılmaz. İhtiyaç eşyasını almak için biriktirilen para nisap hesabına katılır. Zira zekât için, ihtiyaç eşyasına malik olmak şart değildir. Bu eşya mevcutsa nisaba katılmaz.

Altın ile gümüş, para olarak veya kadınların ziynet eşyası olarak kullanılsın, ev, yiyecek, kefen satın almak için saklanılsın, kılıç gibi ihtiyaç eşyası olsalar da, zekât nisabının hesabına katılır.

Ticaret için olmayan ev, apartman, tezgah, kamyon, gemi ve demirbaş eşyanın zekâtı verilmez. Bir senelik ev ihtiyacı için ayrılmış olan gıdaların da zekâtı verilmez. Yiyecek, içecek, giyecek ve barınacak ev gibi lüzumlu nafakadan olan ihtiyaç eşyası satın almak için sakladığı altın, gümüş ve kağıt paranın hepsi nisap hesabına katılır, yani zekâtları verilir.

Evi olmayan zenginler
Sual:
Bir yazar diyor ki:
(Zenginin evi yoksa, kirada oturuyorsa ona zekât düşmez. Ev, onun ihtiyacıdır. Nakit tasarruflarında zekât oranı % tur. Ev almak için biriktirilen para için bu oran büyük yekun tutar. Ev alana kadar bu para bence zekâttan muaf tutulmalı. Kur’anda nisapla ilgili bir âyet yok. Ancak nisabı açıklayan hadisler ile Peygamberin uygulaması ve fıkıhçıların görüşleri var. Hazret-i Peygamberin uygulaması, kendi döneminin ortalama zenginlik ölçüsünü veren ictihadına dayalıdır. Peygamberin ictihadı bağlayıcı değil, yol göstericidir. Yani değişmez bir ölçü değildir. Nisap, günün şartlarına göre yeniden tespit edilmelidir.)
Kur’anda nisap miktarı yok diyor. Kur’anda beş vakit namazın vakitleri de yok. Ama Resulullah bunu bildirmedi mi? Onun bildirmesi niye bağlayıcı olmuyor ki? O zaman namaz vakitleri de, namazın farzları da bağlayıcı olmaktan çıkarılıp bir reform mu yapılmak isteniyor? Bu yazarın görüşleri doğru mudur?
CEVAP
Deveye boynun eğri demişler, nerem doğru ki demiş. Yukarıdaki görüşler tamamen yanlıştır. Yazar, asırlardır gelen fıkıh kitaplarının hiç birine itimat etmiyor, fıkıhçıların görüşü diye basite alıyor. Hatta Resulullah efendimizin hükümlerine bile, ictihad diyor, bağlayıcı olamaz diyor. Bunlar değişmeli diyor. Yazara hadis-i şerifleri bildirsek bağlayıcı değil diyecek. Mezhebimizin fıkıh kitaplarını delil getirsek, onlar birer görüş, benim de görüşüm var diyecek. Adam mezhep falan kabul etmiyor ki. Ama biz mezhebe inanan, Resulullahın koyduğu hükmü bağlayıcı ve fıkıh kitaplarını senet kabul eden okuyucularımız için, bütün muteber fıkıh kitaplarında yazılı olan mezhebimizin hükümlerini bildiriyoruz:
1-
Altın, gümüş ve ticaret eşyasında zekât nisabı kırkta birdir.

2-
Koyunda kırkta bir, sığırda otuzda bir, beş devede de bir koyun.

3-
Madenlerde beşte bir, toprak mahsullerinde onda birdir. Parayla sulanırsa yirmide bire iner.

Burada bildirilen zekâta tâbi mallar çok ucuzlasa da, çok pahalı olsa da yine oranları kıyamete kadar değişmez. Mezhepsizler beğenmeyip değiştirse de, değişmiş olmaz.

Öyle zenginler var ki, parayı eve yatırmıyor, eve vereceği para ile ticaret yapıyor veya tahvil senedi falan alıp ev kirasından fazla kâr getiriyor. Bu yazara göre, böyle zenginler de, evi olmadığı için zekât vermez.

Muteber fıkıh kitaplarında para ne için biriktirilirse biriktirilsin, nisabı buluyorsa zekât vermek gerektiği yukarıdaki yazıda bildirildi.

SORU:

Değeri ne kadar yüksek olursa olsun kişinin oturduğu ev ve binek olarak kullandığı lüks araba veya varsa yazlık ev zekâta tabi midir?

Tarih: 08 Haziran

CEVAP:


Etiketler:

  • arabanın zekatı olur mu,
  • binek olarak kullanılan araba,
  • biriktirilen para ve zekat,
  • ev araba zekat,
  • evi olanlar nasıl zekat verir,
  • fakirlerin hakkı zekat,
  • lüks arabanın zekatı,
  • lüks dairenin zekatı,
  • lüks evin zekatı,
  • oturulan evin zekatı,
  • yazlık evin zekatı,
  • zekat fetvaları,
  • zekat hakkında bilgi,
  • zekat ibadetinin mantığı,
  • zekat soruları,
  • zekatla ilgili merak edilenler,
  • zekatla ilgili sık sorulanlar


Kamil Eren: “Sorumu örneklendirerek soracağım:

1- Diyelim ki, bir adamın 3 evi var. O evlerden birini kiraya verdi, birinde oturdu, üçüncü evi ise parasını gayrimenkulde değerlendirmek ve beş on sene sonra ev çok eskiyip değerini kaybetmeden ya da paraya ihtiyaç duyduğunda ya da daha iyi bir fiyat teklif edildiğinde ya da iyi bir yeri almak için satmak amacıyla aldı. Bu durumda bu evlerin zekâtını nasıl hesaplar? Meselâ beş on sene sonra satmak amacıyla aldığı evin bedelinin kırkta birini mi vermek zorundadır yoksa o evin zekâtı yok mudur?

2- Bir diğer sorum da şu: Mesela dokuz on ortaklı bir yer var. Ortaklardan bir iki tanesi satmak için girişimde bulunuyor. Bu durumda o kiralık ev/ya da dükkân için değerinin kırkta biri kadarı olan zekâtı ne zaman ve kimler zekât ödemek durumdadır? Mesela satılması için çalışan o bir iki kişi mi yoksa bütün ortaklar mı?

3- Ben iki evimden birinde oturuyorum, evimde kiracı vardı. Ama bir ara kiracım çıktı. O aralar yani kiracım çıktıktan sonra ikinci evimi kiralık olması ya da satılması amacıyla emlakçiye bildirdim ve ev yeniden başkaları tarafından kiralandı. Bir kaç sene daha ev kiralık olarak kalacak. En azından ben birkaç sene sonra satmayı planlıyorum. Evimin satışa yeniden çıkmadan önce zekâtı, değerinin kırkta biri olarak mı hesaplanacak? Yoksa kira geliri üzerinden mi hesaplanacak? Bu durumda ne yapmalıyım? Ev emlakçideyken evimin zekâtı neydi?”

Sabırla yazdığınız uzunca sorunuzu birkaç maddede cevaplayalım:

1- Oturduğumuz eve zekat düşmez. Kiradaki evin kirasına zekat düşer yatırım için aldığımız ihtiyaç fazlası olan ve artan değere sahip olan eve ise zekat düşer.

Biz eğer ev ticareti yapan bir meslek adamı isek, meselâ bir emlakçi isek ancak bu durumda da elimizde bulunan ticaret malı hüviyetindeki evlere mülkiyet olarak zekât düşer. Çünkü artık bu evler birer ticaret malıdırlar.

Bu açıdan, emlâkçıların elinde bulunan ticaret malı hüviyetindeki evlere ve gayr-i menkullere zekât düşer. Bu durumda emlâkçiler, ister komisyon alsınlar, ister fiilen gayr-i menkul alıp satsınlar; bir yıllık ticaret malı/gelir toplamı üzerinden zekât ödeyeceklerdir.

Ev ticareti yapmayan birisinin, ihtiyaç fazlası evine zekât düşmez. Bu ihtiyaç fazlası evi beş on sene sonra satmak niyetiyle almış olsa bile bu eve yine zekât düşmez.

Evimizi kiraya verdiğimizde ise, kirasına zekât düşer.

Gelirlerin zekâtı şöyle hesaplanır:

Kira, komisyon, maaş vs. bir yıllık tüm gelirlerimizi toplarız. Bu toplam miktardan, asli ihtiyaçlarımızı ve borçlarımızı düşeriz. Elimizde kalan miktar, nisap miktarını geçmişse, yılsonu geldiğinde bu miktarın kırkta birini zekât olarak hesaplayıp veririz.

2- Dokuz on ortaklı da olsa, mekâna zekât düşmez. Ancak bu mekânda yapılan işten elde edilen gelire—nisap miktarını geçmişse—zekât düşer. Bu zekât yukarıdaki gibi hesaplanır. Bu zekât ortak kasadan ödenir. Böylece ortakların hepsi kazançlarının zekâtını ödemiş olurlar.

Benzer konuda makaleler:

image_pdfimage_print

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır