otururken gaz kaçırma / Gaz-Dışkı Kaçırma (İnkontinans) | Op.Dr.Levent TEZCAN

Otururken Gaz Kaçırma

otururken gaz kaçırma

Gaz sorunu nasıl çözülür?

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Gaz ve şişkinlik, sık karşılaştığımız problemlerdendir. Kadınlar ve çalışanlar bu sorunu daha sık yaşar. Bunun nedeni, problemin stres, gerginlik ve üzüntüyle yakın ilişkisidir.

Haberin Devamı

Gaz ve şişkinliğin birbiriyle ilgisiz pek çok sebebi olabiliyor. Sık karşılaşılan bir nedeni, “laktaz enzimi eksikliği” ve buna bağlı “laktoz hassasiyeti” problemidir. Bu durumda sorun sadece süt ve sütten yapılmış besinler (yoğurt, ayran) yenilip içildiğinde baş gösteriyor. Süt ve süt ürünlerinde bulunan laktozu parçalayan laktaz enzimi eksik olanlar, eksiklerinin derecesi ve tükettikleri süt/süt ürününün miktarıyla orantılı düzeyde “gaz sorunu” ve bazen “şiddetli ishal, karın ağrısı atakları” yaşıyor.

Besin alerjileri de gaza neden olabiliyor. Besin alerjisinin çok sık görüldüğü gıdalar yumurta, yer fıstığı, balık, kabuklu deniz hayvanları, inek sütü, buğday ve çilek gibi yiyecekler. Bunlarda genellikle gaza ishal, karın ağrısı, hatta cilt döküntüleri de eşlik ediyor.

Gaz-şişkinlik sorunu besin hassasiyeti olanların da sık karşılaştıkları bir problem. Hassasiyete bağlı gaz sorunu daha ziyade mayalı yiyecekler ve tahıl ürünleri tüketildiğinde (özellikle buğdaydan üretilen besinleri, gluten intoleransı hali gibi) ortaya çıkıyor.

Bazen de çiğ tüketilen sebze, meyveler veya gazlı içecekler gaza yol açıyor. Özellikle “Hassas Bağırsak Sendromu” olanlarda fazla miktarda meyve ve sebze tüketimi aşırı gaz üretebiliyor. Lahana, karnabahar, turp, elma, kuru fasulye, nohut, mercimek ve benzeri yiyecekler bu grubun şampiyonu.

NE YAPMALI?

Haberin Devamı

Gaz sorununu “kökünden halletmek” ya da “çözmek” şimdilik pek mümkün değil ama besin düzeninizde ve yaşam biçiminizdeki basit bazı değişimlerle sorunu azaltabilirsiniz. İlk alacağınız önlemler şunlar olmalı:

- Probiyotik gücünüzü artırmaya çalışın. Kefir için, probiyotikli yoğurt tercih edin veya probiyotik kapsüllerinden faydalanın.

- Sakin bir ortamda oturarak ve yavaş yavaş yiyip için. Yediklerinizi uzun uzun çiğneyin.

- Çiğ sebze ve meyveleri azaltmaya bakın. Sebzeleri pişirerek yemek, gaz olasılığını azaltabiliyor.

- Lahana, karnabahar, turp, kuru fasulye, mercimek, nohut gibi gaz yaptığı iyi bilinen yiyecekleri azaltın. Elma en çok gaz yapan meyvelerden biri, aklınızda olsun!

- Gazın nedeninin süt ve süt ürünleri olup olmadığına dikkat edin. Eğer böyle bir durum varsa, laktozsuz süt ürünlerini tercih edin.

- Yemeklerden sonra kısa yürüyüşler yapın.

- Yemeklerden hemen sonra nane, anason ya da papatya çayı içmeyi deneyin.

- Rezene çayı, tozu da gazı azaltmaya yardımcı olabiliyor.

Haberin Devamı

Panik bozukluk korkutuyor

Panik bozukluk; yoğun korku, endişe ve sonun yaklaşması duygularının aniden ortaya çıkışıyla başlar. Belirtiler kalp çarpıntısı, nefesin kesilmesi, halsizlik, baş dönmesi, terleme, kusma, bulantı,ellerde ve ayaklarda uyuşukluk şeklinde görülebilir.

Panik atak herhangi bir neden olmaksızın ve aniden ortaya çıkar. Bir süre devam eder. Bir kere panik atak yaşayanlar daha sonra diğerlerini de geçirir.

Mükerrer ataklar geçiren veya geçireceği konusunda ciddi korkuları olan kişilerde zamanla panik bozukluk ortaya çıkar.

Panik bozukluk tedavi edilmezse, gittikçe daha kötü bir hâl alır. Panik ataklarda trisiklik antidepresanlar veya seratonin geri alımını azaltan ilaçlar kullanılır.

Anksiyeteyi önleyici ilaçlar, atakların kendisinin oluşturduğu korkuyu ortadan kaldırmada etkili olabilir. Rahatlama tedavilerine eklenen davranışsal terapiler de yararlı olur. Psikoterapi veya ilaç tedavi kombinasyonları genellikle iyi sonuçlar verir. Düzelme 6-8 hafta gibi kısa sürelerde ortaya çıkar. Panik bozukluk için uygulanan doğru tedavi, panik atakları önleyebilir veya şiddetini azaltabilir.

Haberin Devamı

İNANMAYIN!

Güneşli havalarda omega-3 desteği alınmaz mı?

Omega-3 desteklerini hemen her zaman, her mevsimde kullanmak mümkün. İster güneşli, ister güneşsiz, ister soğuk, ister sıcak ortamlarda bulunun, vücudunuzun her hücresinin omega-3’e ihtiyacı var.

İster Güney Afrika’da yaşayın, isterseniz Norveç’e, hatta Kutuplar’a yerleşin, eğer doğal yollarla omega-3 ihtiyacınızı yeteri kadar karşılamıyorsanız bu desteklerden her zaman faydalanabilirsiniz.

Ayrıca bu destekleri sabah almakla öğlen almak, gündüz almakla gece almak, aç karna almakla tok karna almak arasında da herhangi bir fark olmadığı aklınızda olsun.

Diyetisyen Nilüfer BAYRAM

Kulak çınlamasına doğal çözümler

Haberin Devamı

Kulak çınlaması, sık karşılaşılan bir sorun. Çınlama bazen tınlama, uğuldama, bazen de tıslamaşeklinde olabiliyor. Önce kulak burun boğaz doktorlarından yardım istemek gerekiyor. Gerekirse nörologlar ve diğer hekimler de daha sonra devreye giriyor.

Ne var ki kulak çınlamalarının pek çoğunda makul bir neden bulunamıyor. Daha da kötüsü, tedavide de arzu edilen düzeyde bir başarı maalesef sağlanamıyor.

Bu nedenle hastalar doğal çözümler aramaya başlıyor. Bu çözümlerin en yaygın olanı gingko biloba özleri. Standart oranda ve ortalama yüzde 20’nin üzerinde saf gingko özü içeren preparatlar, günde 40-80 mg’lık tabletler halinde kullanıldıklarında faydalı olabiliyor.

Bana sorarsanız, doğal çözümler için bile doktorunuzla konuşmalısınız.

Dr. Evren ALTINEL

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Yazarın Tüm Yazıları

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI

Gaz-Dışkı Kaçırma (Fekal İnkontinans)

  Dışkılama, her insan için özeldir. Ancak bu eylemin kabul edilebilir yer ve zamanlara taşınabilmesi, çok daha özel ve önemlidir. Bu süreci mümkün kılan abdest tutma ve erteleme yeteneğine kontinans, bu yeteneğin bozulmasına ise Fekal (Anal) Inkontinans adı verilir. Kişilerde, fiziksel ve psikolojik yetersizlik hissinden sosyal ve seksüel yaşamdan uzaklaşmaya kadar geniş bir yelpazede sorunlara yol açan stresli bir durumdur. Altına kaçırma, abdest tutamama, gaz-dışkı kaçırma, tuvalete zor yetişme yoksa kaçırma, makatta akıntı ve kirlenme, ıslaklık, kötü koku gibi çok farklı şekillerde ifade edilebilir. Görülme sıklığı değişkendir. Yaşanan sıkıntılara göre üç farklı klinik alt tipe ayrılır.

1. Pasif Anal İnkontinans: Kendiliğinden ve farkında olmadan gaz/dışkı çıkışları ifade edilir. Sıklıkla engel olunamadığı veya hissedilmediği de belirtilir. Sıklıkla his kaybı ile sfinkter kas gücü kaybı sonucu yaşanır.
2. Urge(Aktif) Anal İnkontinans: Gaz/dışkıyı hissettiğini ama erteleyemediğini, tuvalete zor yetiştiğini ve bazen de kaçırabildiğini ifade eder. Sıklıkla rezervuar veya sfinkter fonksiyon kaybına bağlı olarak yaşanır.
3. Overflow (Taşma) Anal İnkontinans: Fekal sızıntı, kirlenme olarak da bilinir. Oturup kalkarken farkında olmadan küçük miktarda dışkı kaçırma veya dışkılamadan bir iki saat sonrasında makatta ıslaklık ve terleme, iç çamaşırda kirlenme olduğu ifade edilir. Sıklıkla çocuklarda ve yaşlılarda zamanında boşaltıl(a)madığı için tuvalet öncesinde, yetişkinlerde ise tam boşaltılamadığı için tuvalet sonrasında ve taşma şeklinde gözlenir.

  Diğer taraftan, makattaki bu istemsiz kaçak ve kirlenmeler; sadece gaz kaçağı veya ıslaklık veya akıntı tarzındaysa Minör (küçük) İnkontinans, dışkı (parçaları) da içeriyorsa Majör (büyük) İnkontinans adı verilir.

Fekal(Anal) İnkontinans Nedenleri?

  "Anal Kontinans" adı verilen abdest tutma ve erteleme yeteneği, işlevsel bütünsellik gerektiren çok faktörlü bir düzenektir. Dolayısıyla bu düzenekte rol oynayan faktörleri etkileyen ve bozan, çok farklı nedenlere bağlı olarak Anal İnkontinans gelişebilir. Bu faktörler...

♦Anal Sfinkter Hasarı: Anal Sfinkter, sahip olduğu makat iç ve dış kaslarının kasılma gücü sayesinde abdest tutma ve ertelemeyi mümkün kılar. Çeşitli travma ve yaralanmalara bağlı olarak pelvik taban ve makat kaslarında yapısal (myojenik) hasar gelişebilir. Anal Sfinkter gücünde azalmaya yol açan bu durum, inkontinansa yol açan nedenlerin başında gelir. Sıklıkla doğum travmaları ile Hemoroid, Çatlak ve Fistül ameliyatları sırasında, pelvik travmalarda veya travmatik anal ilişkilerde gözlenir. Ayrıca sfinkter gücü, bu kaslarda herhangi bir yaralanma olmasa bile yaşlanmaya paralel olarak da azalabilir. Ya da Prolabe Hemoroid, Rektal Prolapsus gibi hastalıklar nedeniyle makat ağzı tam kapanamaz ve kirlenme tarzı kaçaklara yol açabilir.
  Diğer taraftan, makatı sıkıp kapatmayı sağlayan kaslardaki sinirsel desteğin kaybı (nörojenik hasar) da sfinkter gücünde azalmaya yol açar. Bu duruma, uzamış zorlu doğumların ve kronik kabızlığın (Pelvik taban düşüklüğü) yol açtığı pudental nöropati durumlarında rastlanır.

♦Nörojenik Faktörler: Kontinansın idamesinde hem motor hem duyusal sinir desteği önemli rol oynar. Bu sayede hem boşaltma zamanı hissedilir hem gelenin gaz olup olmadığı ayırt edilir hem de uygun bir zamana kadar erteleme mümkün olur. Ancak demiyelinizan hastalıklar, omurilik travmaları ve periferik nöropatiler gibi doğrudan beyin–omurilik ve periferik sinirleri tutan çeşitli hastalıklarda sinir desteği azalır veya kaybolur. Bu durum, hasarın seviyesine göre hissetme, abdest tutma ve erteleme yeteneğinde kayba yol açar.

♦Dışkı kıvamı ve miktarı: Gerek rahat ve sorunsuz bir dışkılama gerekse tatmin edici bir abdest tutma ve erteleme (kontinans) için dışkının, “muz” kıvam ve kalınlığında olması beklenir. Dışkının kıvamı yumuşayıp cıvıklaştıkça kontinansı zorlar ve acil sıkışma tarzında kaçaklara yol açar. Tam tersine, dışkının pekleşip katılaşması da kontinansı zorlar ve fekal sızıntı tarzında kaçaklara yol açar. “İki ucu b.klu değnek” misali…

♦Kolorektal Mukozal Hasar: Rektumun rezervuar, yani depolama kapasitesi sayesinde hem dışkının belli bir miktar ve kıvamda kalması hem de dışkılamanın uygun bir zamana ertelenmesi mümkün olur. Ancak rektumun rezervuar kapasitesi, crohn, ülseratif kolit, radyasyon proktit, tümör gibi hastalıklarda azalır. Bu durum kontinansı zorlar ve acil sıkışma tarzında kaçaklara yol açar.

Fekal İnkontinans'da Tanı ve Tedavi Yaklaşımı

  Anal İnkontinans'da gaz kaçırmaktan katı dışkı tutamamaya kadar geniş bir yelpazede şikayetlere rastlanır. Kronik kabızlık gibi hastalıktan ziyade şikayetler bütünüdür. O yüzden tedavisi de benzer ve altta yatan nedenleri yok etmeye yönelik olarak ilerlenir. Dolayısıyla tanısal yaklaşımın öncelikli amacı; altta yatan ve anal inkontinansa yol açan bu neden(ler)i belirlemektir. Bu çerçevede...

  Hasta şikayetleri detaylı bir şekilde sorgulanır. Şikayetlerin başlangıcı, sıklığı, istirahat halinde kendi kendine mi, acil sıkışma hissi ile birlikte mi, sızıntı şeklinde mi olduğu belirlenir. Sonrasında beslenme, dışkılama ve tuvalet alışkanlıkları ile ilişkileri detaylandırılır. Beyin ve omuriliği ilgilendiren herhangi bir kaza hikayesi ile nörojenik ve psikiyatrik hastalığı olup olmadığı öğrenilir. Geçirilmiş makat ameliyatı (hemoroid, fistül, çatlak vs..) veya travması (anal ilişki, yabancı cisim vs..) olup olmadığı, hangi durumlarda şikayetlerin arttığı veya azaldığı sorgulanır. Kadınlarda doğum sayısı ve şekli ile vajinal doğumun zor mu, dikişli mi olduğu öğrenilir.

Wexner İnkontinans Skoru basurum

  Anal inkontinans durumunda hem yaşanan sıkıntıların şiddetini hem de uygulanan tedavinin etkinliğini belirlemek için çeşitli skorlama sistemleri kullanılır. En yaygın olanı Wexner İnkontinans skorlamasıdır. Yeterli kontinans sınırı, 8 puan ve altında olan skorlardır. Ayrıca bu durumun kişide yarattığı duygusal, mesleki, fiziksel ve sosyal etkileri ortaya koymak için de yaşam kalite ölçütleri kullanılır.

  Hastalar sorgulama sonrasında muayeneye alınır. Makat ve pelvik taban kasları olası yapısal hasar yönünden incelenir, geçmiş ameliyat ve doğumlara ait yara izleri gözlenir. Rektal tuşe yapılır, makatın dinlenim ve sıkma durumları, elle kabaca kontrol edilir.

  Tüm bu detaylı sorgulama ve muayene sonucunda inkontinans düşünülen hastalarda öncelikle ikincil (Sekonder) inkontinans nedenleri araştırılır. Yani mevcut şikayetlerin, çeşitli nörolojik, metabolik hastalıkların veya kullanılan ilaçların veya çıkış güçlüğü tarzında kabızlığın veya dışkıda cıvıklaşmanın bir sonucu (yan etkisi) olup olmadığı belirlenir. Bu süreçte, inflamatuar ve tümöral hastalıkları ayırt etmek için de kolonoskopiden faydalanılır.

  Anal İnkontinansı olan hastalar, öncelikle beslenme ve dışkılama alışkanlıklarına yönelik kullanıcı eğitimine alınır ve kısmen de ilaçlarla desteklenir. Cevap alınamayan veya yeterli olmayan hastalar ise daha detaylı incelemeye alınır. Kontinansda rol oynayan anorektal yapı, hem yapısal hem de işlevsel açıdan incelenir. Bu süreçte Yüksek çözünürlüklü Anal (Anorektal) Manometri ve 3D Endoanal Ultrason ile gerekirse de Baryum Defekografi gibi ileri tetkiklerden faydalanılır.

Üç boyutlu ve 360° görüş açılı Endoanal Ultrason (EAUS) ile makat kaslarında, özellikle de makat iç kasındaki yapısal hasarın yeri, genişliği ve derinliği çok net bir şekilde ortaya konur. O yüzden EAUS ve Anal Manometri ile birlikte inkontinansda tanı ve tedavi yaklaşımını belirleyen en önemli testlerdir.

  Anal İnkontinans, bu süreçte tespit edilen anorektal yapıdaki hasarın türüne göre ele alınır ve tedavi planlamasına gidilir.

  Abdest tutma ve erteleme işlevi için gerekli kas gücü, makat iç ve dış kaslarının da dahil olduğu pelvik taban kasları tarafından sağlanır. Anorektal yapının kas gücü, doğrudan makat kaslarında oluşan yapısal (myojenik) hasara bağlı olarak azalırsa Travmatik İnkontinans adı verilir. Bu duruma sıklıkla, travmatik (epizyolu, zor ve iri doğum vs..) vajinal doğumlardan veya makat ameliyatlarından (fistül, çatlak, hemoroid vs..) sonra rastlanır.

  Anorektal yapının kas gücü, makat kaslarını çalıştıran sinirlerdeki hasar nedeniyle azalırsa Nöropatik İnkontinans adı verilir. Sıklıkla pudental nöropatiye yol açan zor ve iri doğumlarda veya pelvik taban düşüklüğü ve rektal prolapsus gibi durumlarda ya da beyin-omurilik hasarlarında rastlanır.

  Anorektal yapının kas gücü, hem yapısal hem de sinirsel hasar nedeniyle azalırsa da Kombine Inkontinans adı verilir.

  Elde edilen bu sonuçlar doğrultusunda, çeşitli cerrahi onarım teknikleri, kas gücünü artırmaya yönelik fiziksel egzersizler, biofeedback ve elektrostimülasyon terapileri, dolgu enjeksiyonu, sakral stimülasyon gibi farklı tedavi alternatifleriyle devam edilir. En son çare olarak da kolostomi açılır.

İlgili Konular...

Etiketler:makatta akıntı, makatta kaşıntı, makat kaşıntısı, anal kaşıntı, pruritis ani, dışkı kaçırma, gaz kaçırma, inkontinans, dışkı kaçırma tedavisi, gaz kaçırma tedavisi, kabızlık, anorektal muayene, 3d endoanal ultrason, baryum defekografi, anal manometri, anorektal manometri, sigmoidoskopi, kolonoskopi, makatta kirlenme, makatta ıslaklık

Kontrol edilemeyen gaz ya da dışkı kaçırmasına Anal İnkontinens denir. Anal İnkontinens (Gaz-Gaita Kaçırma) bağırsaklarınızı kontrol etmekte sorunlarınız olduğu zaman ortaya çıkmaktadır.

Gaz Nasıl Oluşur?

Vücut, belirli enzim eksiklikleri nedeniyle ince bağırsakta bulunan karbonhidratları (şeker,nişasta ve lifi birçok gıdada bulunan madde) sindiremez. Böylece Bu sindirilmemiş gıdalar ince bağırsaktan kalın bağırsağa geçerek kalın bağırsakta bulunan zararsız ve normal bakteri gıdayı parçalayarak tüm insanların üçte birinde hidrojen, karbondioksit ve metan üreterek metan oluşturur. Sonunda, bu gazlar rektumdan çıkıyor.

Metan üreten bir kişinin dışkıları sıvı şeklinde olmaktadır. Bazı insanlarda üretilen metanın sebebi tam olarak bilinememektedir.

Gıdaların etkileri ise kişiden kişiye değişebilmektedir. Bir kişide gaza neden olan gıdalar bir diğer kişide gaz oluşumuna neden olmayabilir.

Gaz Birikimi Her insanda Aynı mıdır?

Bazı insanlarda diğer insanlara nazaran daha çok gaz birikimi olmasının nedeni: zararlı bakterilerin, vücut için gerekli olan diğer bakterilerin ürettiği hidrojeni yok etmedir. Vücutta bulunan iki bakteri türü arasındaki denge bozulduğunda insanlarda daha fazla gaz oluşabilmektedir. Ayrıca fazla gaz salınımı olan insanların mide ve bağırsaklarında diğer insanlara oranla daha fazla gaz içermediği, ancak bu gazın neden olduğu belirtilere karşı daha fazla duyarlı olduğu tespit edilmiştir.

Anal İnkontinens (Gaz-Gaita Kaçırma) Belirtileri Nelerdir?

En sık karşılaşılan gaz belirtileri şunlardır:

Ancak hemen hemen herkes bu belirtileri yaşar. Belirleyici faktörler ise

Mide ve Bağırsakta Gaz Birikiminin Sebepleri Nelerdir?

Sindirim sistemindeki gaz (yani özofagus, mide, ince bağırsak ve kalın bağırsak) iki temel sebepten kaynaklanmaktadır:

Gazın vücuttan atılmasında ise: Esneme ile vücudu terk eden gazlar (azot, oksijen ve karbon dioksit içerir). Kalan gaz kısmen emilen ince bağırsağa geçer. Rektumdan salınmak içinde kalın bağırsaktan geçerler

Gaz Birikiminde Karşılaşılan Sorunlar Nelerdir?

Gaz salınımı olan insanların karşılaştığı sorunlar genel olarak: Geğirme, tantana (çok fazla gaz), karın şişliği, karın ağrısı ve rahatsızlık

 

Gaz Birikimine Neden Olan Gıdalar Nelerdir?

Karbonhidrat içeren gıdaların çoğu gaz oluşumuna neden olur. Gaz oluşumunu önleyen ve sindirimi kolaylaştıran gıdaların içeriğinde ise yağlar ve proteinler bulunur. Gaz oluşumuna neden olan gıdalar ise şu şekildedir:

  1. Şekerler:

Gaz oluşumuna neden olan şeker türleri: Rafinoz, Stakyoz, Verbaskoz, Laktoz, Fruktoz ve Sorbitol'dür:

  1. Nişasta

nişasta içeren Patates, mısır, erişte ve buğday dahil çoğu gıda gaz üretimine neden olur ve kalın bağırsakta parçalanırlar. Gaza neden olmayan tek nişasta içerikli gıda ise pirinçtir.

  1. Lif

Çoğu gıdada çözünür ve çözünmez lif bulunur. Çözünür lif suda kolayca erir ve bağırsaklarda yumuşak, jel benzeri bir doku halini alır. Yulaf kepeği, fasulye, bezelye ve pek çok meyvelerde bulunan çözünebilir lif, sindirimin gaza neden olduğu kalın bağırsağa ulaşana kadar parçalanmaz. Böylece Çözünmeyen lif değişmeden bağırsaklardan geçer ve gaz üretimine sebep olur. Ayrıca, buğday kepeği ve bazı sebzeler bu tür lifleri içerir.

Anal İnkontinens (Gaz-Gaita Kaçırma) Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Nöromodülasyon Ne Şekilde Uygulanmaktadır?

Sinir uyarılması işlemi elektrot ya da iğnenin yerleştirilmesini takiben uygun program açılarak verilecek elektrik dozu uygulanan ayaktaki başparmağın aşağı-içe doğru kıvrılması gözlenene kadar arttırılmaktadır Elektrik uyarısı 30 dakika süresince aralıklı olarak program dâhilinde otomatik şekilde verilip kesilmektedir. Hastaya oturduğu yerden uygulanan bu işlem ek bir travmaya neden olmamaktadır.

Nöromodülasyon Yöntemi Ne Sıklıkla Uygulanmaktadır?

Nöromodülasyon tedavisi günlük 30 dakika süre ile gün aşırı ve haftada 3 gün ya da haftada bir olmak üzere genellikle 12 seans planlanmaktadır. Ofis şartlarında da iğne ya da elektrod sinir uyarılması uygulanabilmektedir. Bu programların süresi (seans sayısı-hafta sayısı) hastanın ve hastalığın özelliğine göre artıp azaltılmaktadır.

Nöromodülasyon Tedavisinin Özellikleri Nelerdir?

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır