pamuk prenses hikayesi dinle / Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler Hikayesi | Masal Oku

Pamuk Prenses Hikayesi Dinle

pamuk prenses hikayesi dinle

Pamuk Prenses Ve Yedi Cüceler

Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde ülkenin birinde kocaman bir saray varmış. Bu sarayda güzeller güzeli bir kraliçe yaşarmış, ama kraliçe hiç mutlu değilmiş. Tek isteği bir kız çocuğunun olmasıymış. Bir gün kraliçenin eline iğne batmış ve bir damla kan damlamış. Bu sırada kraliçe bir dilek tutmuş, dileği gerçek olmuş ve bir kız çocuğu dünyaya getirmiş. Sarayda çok mutlu bir şekilde yaşamaya devam ederlerken, kraliçe çok hastalanmış ve bir gün gözlerini dünyaya kapamış.

Kısa bir süre sonra kral, başka bir kadınla evlenmiş. Bu kadın çok kötü kalpli ve kendini çok beğenmiş biriymiş. Her gün sihirli aynasının karşısına geçip, “ Ayna ayna söyle bana var mı benden daha güzeli bu dünyada? ” diye sorarmış.
Ayna da her seferinde, “Hayır efendim, bu dünyada sizden daha güzeli yok.” dermiş. Kraliçede bu sözler karşısında çok mutlu olur ertesi günü aynı soruyu gene sorar gene aynı cevabı alırmış.

Kral ülkesindeki işlerle o kadar meşgulmüş ki sarayda olup bitenden bir habermiş. Tabii kraliçe bu durumdan çok memnunmuş ve sarayın bütün yönetimini ele geçirmiş. Bu arada Pamuk Prenses büyümüş ve çok güzel bir genç kız olmuş. Bir gün yine bu kötü kalpli kraliçe, aynanın karşısına geçip; “Ayna, ayna söyle bana var mı benden daha güzeli bu dünyada?” diye sormuş.
Aynada; “Var efendim, Pamuk Prenses sizden bin kat daha güzel.” demez mi?
Kötü kalpli kraliçe bu duruma çok sinirlenmiş. Aklına bir şeytanlık gelmiş. En güvendiği adamı yanına çağırmış, “Bana Pamuk prensesi öldürüp kalbini getireceksin.” demiş.

Sarayın güvenlikleri Pamuk prensesi kötü kalpli Kraliçenin yanına getirmişler. Kraliçe; “Pamuk Prenses’e burada, kapalı yerde çok sıkılmışsındır. Birazcık ormana git orada temiz hava al sana iyi gelir, adamlarım seni koruyacak” demiş. Pamuk Prenses ormanda yürürken, bir kuşun yere düştüğünü görmüş. Hemen yaralı kuşu eline alıp iyileştirmeye çalışırken arkasında onu koruyan kişi elinde bıçakla tam da onu öldürmeye hazırlanmış. Pamuk Prenses ’in kuşu iyileştirip uçurması, onu öldürecek kişinin bir anda vazgeçmesine neden olmuş.
Muhafız; “Pamuk Prenses sen ne kadar iyi kalpli birisin. Ben seni öldürüp kalbini kralın yeni karısına, yani üvey annene götürecektim. Seni burada bırakacağım, sakın saraya bir daha gelme. Kötü kalpli kadın seni de beni de öldürür.” demiş.

Pamuk Prenses, ormanda ağacın dibinde oturmuş ve başlamış ağlamaya. Ağacın dibinde ağlaya ağlaya uyuyakalmış, sabah olduğunda etrafında bir sürü kuşlar varmış. Kuşlar ona bizi takip et demişler. Pamuk prenses kuşları takip ederek küçük bir eve varmış. Bu küçük ev çok dağınık ve kirliymiş. Pamuk Prenses bu ne kadar kirli bir ev demiş ve evi temizlemeye başlamış. Bu evdeki eşyalar, yataklar niye bu kadar küçük diye düşünmeden edememiş. Karnı çok acıkınca da, küçük malzemelerle bir çorba yapmış ve yemiş. Daha sonra uykusu gelmiş, yukarı çıkmış ve odanın birinde 7 tane küçük yatak varmış. Onları birleştirip uyumuş.

Bu sırada yedi cüceler işlerini bitirmişler eve doğru şarkı söyleye söyleye gidiyorlarmış. “Biz tam yedi cüceleriz, 14 kollu bir deviz.” şarkısını söyleyerek evlerine doğru yürüyorlarmış. Evlerine vardıklarında, buraya ne oldu böyle, evimizi böyle güzel kim temizledi, bu yemeği kim yaptı?” demişler ve çok şaşırmışlar.
Bilgin düşünmüş, “İyi birisi olmalı, yoksa evi temizleyip yemek yapmazdı.” demiş.
Uykucu, “Önce bir uyuyalım, ondan sonra sakin kafayla ne olduğunu anlarız.” demiş.
Yatak odasına gitmişler, bir bakmışlar ki, çok güzel bir kız yataklarında uyuyor. Kızın yanına geldiklerinde Pamuk Prenses uyanmış,
“Ne olur bana kızmayın.” demiş.
Yedi cücelere her şeyi anlatmış. Yedi Cüceler onu çok sevmiş, sonra yedi cücelerde kendilerini tanıtmış. Uykucu, Bilgin, Sakar, Çekingen, Doktor, Mutluluk ve Meraklı.

Yedi cüceler, ertesi sabah işe gitmek için hazırlamışlar. Pamuk Prenses de onları tek tek öperek işe göndermiş. Bilgin, Pamuk prensesi kapıyı kimseye açmaması konusunda tembihlemiş.
Gel zaman, git zaman yine bir gün Kraliçe, aynasının karşısına geçip, “Ayna ayna söyle bana var mı benden güzeli bu dünyada?” demiş.
Ayna, “Var efendim, 7 cücelerin evinde yaşayan Pamuk prenses sizden bin kat daha güzel.” demiş.
Kadın çok sinirlenmiş ve adamının ona ihanet ettiğini anlamış. Bu işi ben halledeceğim demiş. Yaşlı bir kadın kılığına girip, Yedi cücelerin yaşadığı evin kapısına gelmiş, kapıyı çalmış, ve “Ben yaşlı ve fakir bir kadınım bana yemek verir misin?” demiş.
Pamuk prenses bu yaşlı kadın bana zarar veremez diye düşünüp onu içeri almış bir güzel karnını doyurmuş.
Yaşlı kadın, benim sana verecek param yok. Al bu kırmızı elmayı, bu elma ormanın en güzel elmasıdır. Bunu senin için kopardım demiş. Prenses zehirli elmadan ısırdığı gibi yere düşmüş.

Akşam olduğunda eve dönen yedi cüceler, prensesi yerde yatarken gördüklerinde çok üzülmüşler.  Prensesin yanında ısırılmış elmayı gören Bilgin bunun zehirli bir elma olduğunu anlamış. Prensesi cam bir fanusun içine koyup, yüksek bir yere çıkarmışlar. Oradan geçen herkes onu görsün diye. Günlerden bir gün, bir prens ormandan geçerken cam fanusun içinde yatan Pamuk prensesi görmüş ve ona aşık olmuş. Yakışıklı Prens cam fanusu açıp pamuk prensesi öpmüş. Pamuk prenses yavaş yavaş gözlerini açmış ve daldığı derin uykudan Prensin sayesinde uyanmış. Sonrada olup biten her şeyi prense anlatmış. Daha sonra Prens ve Prenses kralın yanına gitmişler. Kral karşısında kızını görünce çok sevinmiş. Olanları öğrenince de karısını saraydan kovmuş.
Sonrada Pamuk prenses ile  prens evlenip çok mutlu bir hayat sürmüşler.
Burada da masal bitmiş.

Pamuk Prenses Masalı Oku - Pamuk Prenses Ve Yedi Cüceler Masalı, Hikayesi ve Karakterleri

Pamuk Prenses masalı oku deyince akıllara ilk gelen birbirinden farklı özelliklere sahip cücelerdir. Pamuk Prenses hikâyesi dünyada hemen her dile çevrilen bir masaldır. Derlemesini Grimm Kardeşlerin halk arasından yaptığı ve çeşitli film senaryolarına da konu olan bir halk masalıdır. Özellikle Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler masalı karakterleri bu masalın en iyi bilinen özelliklerindendir. Masallar aynı zamanda evrensel nitelikli metinlerdir. Bu özelliği onların dünyada hemen her ulus tarafından sevilmesini sağlar.

Pamuk Prenses Ve Yedi Cüceler Masalı

Aranızda pamuk prenses ve yedi cüceler masalını bilmeyen var mı? Evet, herkes biliyordur bu dünyaca ünlü masalı. Pamuk Prenses ve Yedi cüceler masalı dünyada kırmızı başlıklı kız, kibritçi kız gibi masallardan sonra en çok bilinen; severek dinlenen ve okunan bir masaldır. Masalların en önemli özelliklerinden birisi evrensel olup belli bir ulusa ait olmamasıdır. Bu evrensel özellik sürekli anlatılagelmesini sağlamış ve unutulmasının önüne geçmiştir. Şimdi gelin bu masallar arasında güzel bir masal olan Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler masalını okuyalım beraber.

Pamuk Prenses Ve Yedi Cüceler Masalı Oku

Bir varmış, bir yokmuş. Ülkenin birinde muhteşem bir saray varmış. Bu sarayda güzeller güzeli bir kraliçe yaşarmış, ama Kraliçe hiç mutlu değilmiş. Tek isteği kırmızı dudaklı, yuvarlak gözlü, tombul yanaklı şirin bir kız çocuğunun olmasıymış. Bir gün kraliçe, yırtılan elbisesini dikerken eline iğne batmış ve kan damlamış. Bu sırada da bir dilek tutmuş, dileği gerçek olmuş. Bir kız çocuğu dünyaya getirmiş. Sarayda çok mutlu bir şekilde yaşamaya devam ederlerken, kraliçe hastalanmış ve bir gün gözlerini dünyaya kapamış.

Kral, başka bir kadınla evlenmiş. Bu kadın güzelmiş ama çok kötü kafada bir kadınmış. Sihirli aynasının karşısına geçip;

"Ayna ayna söyle bana var mı benden güzeli bu dünyada?" demiş. Ayna da;

– "Hayır efendim, en güzel sizsiniz." demiş.

Kadın bu sözler karşısında çok mutlu olmuş.

Bu kadın çok geçmeden şehirdeki düzeni de bozmuş, iç karışıklığa sebep olmuş. Kral bu karışıklığı gidermek için saraydan ayrılmış. Tabii kadın buna çok sevinmiş. Bu arada Pamuk Prenses büyümüş, çok güzel bir genç kız olmuş. Bir gün yine bu kötü kalpli kadın, aynanın karşısına geçip;

-"Ayna ayna söyle bana var mı benden güzeli bu dünyada?" demiş.

Ayna;

– "Var efendim, Pamuk Prenses sizden güzel daha güzel." demiş.

Kötü kalpli kadın bu duruma çok bozulmuş.

Aklına bir fikir gelmiş. En güvendiği adamı yanına çağırmış;

"Bana Pamuk prensesin kalbini getireceksin." demiş.

Sarayın güvenlikleri Pamuk prensesi kötü kalpli kadının yanına getirmişler. Kadın;

-"Pamuk Prenses'e burada, kapalı yerde çok sıkılmışsındır. Birazcık ormana git orada temiz hava al İyi gelir, adamlarım seni koruyacak demiş. Pamuk Prenses ormanda yürürken, bir kuşun yere düştüğünü görmüş. Hemen yaralı kuşu eline alıp iyileştirmeye çalışırken arkasında onu koruyan kişi elinde bıçakla onu öldürmeye hazırlanmış. Pamuk Prenses'in kuşu iyileştirip uçurması, onu öldürecek kişinin bir anda vazgeçmesine neden olmuştur.

Muhafız;

-"Pamuk Prenses sen ne kadar iyi kalpli birisin. Ben seni öldürüp kalbini kralın yeni karısına, yani üvey annene götürecektim. Seni buraya bırakacağım, sakın saraya bir daha gelme. Kötü kalpli kadın seni de beni de öldürür." demiş.

Pamuk Prenses, ormanda ağacın dibinde oturmuş ve ağlamış. O sırada uyuyakalmış, sabah olduğunda etrafında kuşlar varmış. Kuşları takip ederek küçük bir eve varmışlar. Pamuk Prenses bu ne kadar kirli bir ev demiş ve evi temizlemeye başlamış. Bu evdeki eşyalar, yataklar niye bu kadar küçük diye düşünmeden edememiş. Karnı çok acıkmış, küçük malzemelerle bir çorba yapmış ve yemiş. Daha sonra uykusu gelmiş, yukarı çıkmış ve odanın birinde 7 tane küçük yatak varmış. Onları birleştirip uyumuş Bu sırada yedi cüceler işlerini bitirmişler eve doğru şarkı söyleye söyleye gidiyorlarmış;

"Biz tam yedi cüceyiz, 14 kollu bir deviz." şarkısını söyleyerek eve doğru yürümeye devam etmişler. Eve vardıklarında, buraya ne oldu böyle? Evimizi böyle güzel kim temizledi? Mis gibi yemek kokusu var." demişler.

Bilgin düşünmüş; "iyi birisi olmalı, yoksa evi temizleyip yemek yapmazdı." demiş.

Uykucu;

– "Önce bir uyuyalım, ondan sonra dinamik kafayla ne olduğunu anlarız." demiş.

Yatak odasına doğru gitmişler, bir bakmışlar ki, çok güzel bir kız yataklarında uyuyor. Kızın yanına gelmişler ve Pamuk Prenses uyanmış;

-"Ne olur bana kızmayın." demiş.

Yedi cücelere her şeyi anlatmış. Yedi Cüceler onu çok sevmiş, sonra yedi cücelerde kendilerini tanıtmış; Uykucu, Bilgin, Sakar, Çekingen, Doktor, Mutluluk ve Meraklı.

Yedi cüceler, ertesi sabah işe gitmek için hazırlamışlar. Pamuk Prenses de onları tek tek öperek işe göndermiş. Bilgin, Pamuk prensesi kapıyı kimseye açmaması konusunda tembihlemiş. Yine bir gün kadın, aynanın karşısına geçip;

"Ayna ayna söyle bana var mı benden güzeli bu dünyada?" demiş.

"Var efendim, 7 cücelerin evinde yaşayan Pamuk prenses sizden güzel." demiş.

Kadın çok sinirlenmiş ve adamının ona ihanet ettiğini anlamış. Bu işi ben halledeceğim demiş. Yaşlı bir kadın kılığına girip, Pamuk Prenses'in yaşadığı evin kapısına gelmiş ve kapıyı çalmış;

– "Ben yaşlı ve fakir bir kadınım bana yemek verir misin?" demiş. Pamuk prenses bu yaşlı kadın bana zarar veremez diye düşünmüş. Pamuk Prenses, onu içeri almış bir güzel karnını doyurmuş

Yaşlı kadın, benim sana verecek param yok. Al bu kırmızı elmayı ormanın en güzel elmasıdır. Bunu senin için kopardım demiş. Yaşlı ve fakir kılığına bürünmüş kadın aslında onun üvey annesi imiş. Prenses zehirli elmadan ısırdığı gibi yere düşmüş.

Akşam olduğunda eve dönen yedi cüceler, prensesi yerde yatarken gördüklerinde çok üzülmüşler. Prensesin yanında ısırılmış elmayı gören Bilgin bunun zehirli bir elma olduğunu anlamış. Prensesi cam bir fanusun içine koyup, yüksek bir yere çıkarmışlar. Oradan geçen herkes onu herkes görsün diye.. Günlerden bir gün, bir prens ormandan geçerken cam fanusun içinde yatan Pamuk prensesi görür ve ona aşık olur. Cam fanusu açıp pamuk prensese dokunduğu gibi, Pamuk prenses gözlerini açar ve uyanır. Her şeyi prense anlatan Pamuk prenses o kadının saraydan kovulmasını sağlar. Pamuk prenses ile prens evlenip çok mutlu bir hayat sürerler.

MASAL OKU - Çocuklar İçin En Güzel, Kısa, Uzun, Uyku Getiren, Zeka Geliştirici Masal, Öykü ve Hikaye Oku - Dinle

Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler Masalı Kimin?

Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler masalı bir halk masalı olup anonimdir. Anonim masallar kim tarafından yazıldığı belli olmayan masallardır. Halk tarafından kuşaktan kuşağa anlatılarak aktarılmıştır. Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler masalı ise ilk kez 1812 yılında Grimm Kardeşler tarafından derlenip yazıya geçirilmiştir. Yazıya geçirilen bu masal hem çizgi filmlere hem de sinemaya konu olmuştur.

Pamuk Prenses Ve Yedi Cüceler Masalı Konusu ve Ana Fikri Nedir?

Pamuk Prenses masalı konu olarak, Pamuk Prens'in kötü kalpli ve kıskanç bir üvey anne tarafından ondan daha güzel olduğu için öldürülmek üzere ormana gönderilmesini anlatır. Ormanda cücelerle beraber yaşamaya başlayarak onun maceraları anlatılır.

Masallarda kötüler genellikle cezalandırılmaktadır. Masallar çocuklara ya da yetişkinlere öğüt vermek için de anlatılmıştır. Bunun için her masalın bir ana fikri vardır. Pamuk Prenses masalında ana fikir olarak şunları sıralayabiliriz:

Tanımadığımız insanlardan asla bir şey almamalıyız.

Yapılan bir kötülük asla karşılıksız kalmazken iyilikler de karşılıksız kalmaz.

Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler Masalı Karakterleri

Masallarda karakter ve kişi sayısı oldukça azdır. Buradaki kahramanlar tek tip olup asla değişmeler. Kötüler hep kötü kalırken iyiler de hep iyi kalır. Kötüler daima cezalandırılır ve iyiler de ödüllendirilir. Masalarda kahramanların dilekleri hemen kabul olurken sonunda mutlaka kırk gün kırk gece düğün yapılır. Masallarda kahraman kadrosunun çok az olduğunu söylemiştik. Bu kahramanlar arasında üvey anne genellikle kötü iken prens de kurtarıcıdır. Şimdi, pamuk prenses masalındaki kahramanlara ve özelliklerine bakalım:

  • Üvey anne: kötü kalpli, kibirli ve cadı
  • Kral: pek bir şeyden haberi olmayan ve kızını çok seven bir babadır
  • Pamuk Prenses: saf, iyi yürekli, çok güzel
  • Prens: iyi kalpli, yakışıklı, Pamuk Prensesin kurtarıcısı
  • Yedi Cüceler: her birinin farklı özellikleri vardır. Bununla beraber çok zeki ve akıllılardır. Yardımsever ve çalışkandırlar.

Pamuk Prenses ve 7 Cüceler Masalı (Hikayesi) Oku - Kırmızı elmayı yiyen prenses…

Haberin Devamı

Kraliçe yine aynasının karşısına geçip:

-Ayna ayna söyle bana… Var mı benden güzeli bu dünyada?, diye sormuş.

-Eeee şey… Kem küm… Evet, kraliçem Pamuk Prenses var, demiş ayna.

Bunu duyan kraliçe çok sinirlenmiş ve sinsi bir plan yapmış. Saray görevlilerinden biri olan avcıyı yanına çağırmış ve Pamuk Prenses’i ormana götürüp öldürmesini istemiş.

Avcı, aslında iyi biriymiş ve Pamuk Prenses’i çok severmiş. Onu bir bahaneyle ormana götürmüş ama ona zarar verememiş. Olanları ona anlatıp kaçmasını istemiş. Saraya dönünce de Pamuk Prenses’in artık yaşamadığını söylemiş.

O sırada ormanda tek başına dolaşan Pamuk Prenses, bir yandan ağlıyor bir yandan da kalacak bir yer arıyormuş. Tam vazgeçtiği sırada ağaçların arasında bir kulübe görmüş. Hızlıca yürüyerek içine girmiş. Bir de ne görsün!

Kulübenin içerisinde 7 küçük yatak, 7 küçük masa, 7 küçük tabak, 7 küçük terlik… Her gördüğünden 7 tane olmasına çok şaşırmış. Şaşkınlığı geçince de oldukça dağınık olan kulübeyi temizleyip toparlamış ve yemek yapmış. Sonra da yorgunluktan uyuyakalmış.

Bir saat sonra evin yakınlarından bir ses gelmeye başlamış:

“Biz tam yedi cüceyiz, 14 kollu bir deviz.” Bu ses, evin sahibi olan 7 cüceye aitmiş. Ormana çalışmaya giden 7 cüceler geri dönüyormuş.

Haberin Devamı

Eve girdiklerinde evin tertemiz olduğunu ve mis gibi yemeklerin onları beklediğini görmüşler. Sonra da yataklarını birleştirmiş üzerinde uyuyakalmış Pamuk Prenses’i görmüşler.

İçlerinden en akıllı olanı Bilgin:

-Evimizi temizleyip yemek pişirdiği için kötü birisi olduğunu düşünmüyorum, demiş.

Tembel cüce ise:

-Sonunda temizlik yapmaktan kurtulduk, demiş.

Neşeli ise:

-Çok mutluyum misafirimiz var, demiş.

Sonunda Pamuk Prenses uyanmış ve konuşmaya başlamış:

-Evinize izinsiz girdiğim için özür dilerim ama başıma çok kötü şeyler geldi. Ne olur bir süre evinizde kalmama izin verin, demiş.

7 cüceler, Pamuk Prenses’in haline çok üzülmüş ve istediği kadar onlarla kalabileceğini söylemişler.

Pamuk Prenses ve 7 cüceler çok iyi anlamış ve birbirlerini çok sevmişler. Bu sırada sarayda kraliçe aynasının karşısına geçip malum sorusunu sormuş:

- Ayna ayna söyle bana… Var mı benden güzeli bu dünyada?, diye sormuş.

-Kraliçem, Pamuk Prenses hala yaşıyor ve o sizden daha güzel, diye cevap vermiş ayna.

Haberin Devamı

Kraliçe aynadan Pamuk Prenses’in yaşadığı yeri öğrenmiş ve kötü bir plan yaparak 7 cücelerin evine doğru yola çıkmış.

Planına göre kılık değiştirip yaşlı bir elma satıcısı olmuş. 7 cüceler evden çıkınca çok güzel görünen ama zehirli olan elmaları sepete koyup pamuk Pamuk Prenses’in kapısını çalmış.

Elmayı çok seven ve yaşlı insanlara her zaman yardım eden iyi kalpli prenses kapıyı açıp kraliçeyi içeri almış. Kraliçe elmalarından ona ikram edince de hemen kabul edip yemiş.

Zehirli olan elmaları yiyen Pamuk Prenses hemen yere düşmüş. Akşam eve gelen 7 cüceler onu yerde yatarken bulmuşlar ama bir türlü ayıltamamışlar. Onu bahçede camdan bir kutunun içine koyup başında ağlamaya başlamışlar. 

O sırada kapılarının önünden geçen prens, sesleri duyup yanlarına gelmiş ve kutunun içindeki Pamuk Prenses’i görmüş. O anda prensese aşık olmuş. Hemen ona doğru eğilip yanağından öpmüş. Pamuk Prenses, prensin sevgisinin gücüyle gözlerini açmış.

Prenses olan biteni prense anlatmış. O sırada Pamuk Prenses’in babası da saraya geri dönmüş. Prens, saraya giderek her şeyi krala anlatıp kraliçeyi uzaklara yollamış.

Haberin Devamı

Masalımızın sonunda dünyalar güzeli Pamuk Prenses ile prens birbirlerine aşık olup evlenmişler. 7 cüceler de nikah şahitleri olmuşlar.

Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler

Kitabı Satın Al!

Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler

Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler

Bir kış günü bir kraliçe pencerenin önünde dikiş dikerken iğne eline batmış. Hemen bir parça pamukla elinden akan kanı silmiş. Keşke demiş kraliçe ” teni şu pamuk kadar beyaz, dudakları kan damlası kadar kırmızı ve saçları şu pencerenin pervazı kadar kara bir kızım olsa.”

Bir gün kraliçenin dileği yerine gelmiş. Bebeğine Pamuk Prenses adını vermiş. Ne yazık ki, kısa süre sonra ölmüş. Kral zaman içerisinde yeniden evlenmiş. Karısı güzel bir kadınmış ama cok iyi kalpli değilmiş. Bütün gün aynanın karşısına geçip, “Ayna ayna dile gel, söyle bana kim daha güzel ” diye sorarmış. Ayna da şöyle cevap verirmiş; “Bundan kuşku duyan var mıdır bilmem, tabi ki en güzel sizsiniz kraliçem.”

Günlerden bir gün ayna kraliçenin bu sorusuna farklı bir yanıt vermiş; “Bunu nasıl söyleyeceğim bilemem ama Pamuk Prenses sizden güzel kraliçem.” Bunun üzerine çok sinirlenen kraliçe hemen bir avcı bulmuş ve ona “Pamuk Prensesi alıp ormana götür ve bana onun yüreğini getir,” diye emretmiş. Adamcağız Pamuk Prensesi ormana götürmüş ama öldürmeye kıyamamış. Durumu anlayan Pamuk Prenses “beni burada bırak. Bir daha asla geri dönmem merak etme” diyerek avcıya yalvarmış. Avcı da merhamete gelmiş ve onu orada bırakıp bir ceylanın yüreğini kraliçeye götürmüş.

Pamuk Prenses ormanda saatlerce yol almış. Tam kaybolduğunu düşünürken küçük bir kulübe görmüş. Kapıyı çaldığı halde kimse açmayınca da içeri girmiş. Ne ilginç bir evmiş bu böyle. Masada yedi küçük tabak ve yedi küçük bardak duruyormuş. Zavallı Pamuk Prenses çok aç olduğu için hemen bir şeyler yemiş. Sonra da üst kata çıkmış. Bir kaç saat sonra Pamuk Prenses öfkeli seslerle uyandırılmış. “Bizim evimizde ne arıyorsun sen?” Pamuk Prenses işçi giysileriyle evin içinde dolaşıp duran yedi küçük adama bakmış. Başına gelenleri onlara anlatmış. “Gördüğünüz gibi,” demiş “gidebileceğim hiçbir yer yok “Hayır var” diye bağırmış yedi cüceler hep bir ağızdan. “Burada kalabilirsin! Ama biz yokken kapıyı hiç bir yabancıya açmamalısın.”

Böylece Pamuk Prenses cücelerin evinde yaşamaya başlamış. Eskisinden çok farklı bir hayatı varmış artık. Uzun günler boyunca konuşacak birini özlüyormuş. Bir sabah yaşlı bir kadın kapıyı çalmış. Elindeki sepette bir sürü ilginç şey varmış. Pamuk Prenses açık pencereden uzanarak kadınla konuşmaktan kendini alamamış.

Pamuk Prenses o yaşlı kadının aslında kılık değiştirmiş olan kraliçe olduğunu anlamamış. Meğer kraliçe aylarca aynaya bakmadıktan sonra bir gün bakmayı denemiş de ayna ona, “bunu nasıl söyleyeceğimi bilemem, ama Pamuk Prenses sizden güzel kraliçem,” deyivermiş. Kraliçe bunun üzerine öfkeyle yollara düşüp Pamuk Prenses’in gizlendiği yeri bulmuş.

“Kapıyı yabancılara açmaman akıllıca,” demiş kraliçe. “Ama lütfen şu elmayı bir iyi niyet belirtisi olarak kabul et.” Böyle bir şeyi reddetmek ayıp olacağı için Pamuk Prenses elmayı almış ve kadın gidince kocaman bir ısırık almış. Cüceler işten eve döndüklerinde Pamuk Prenses’i yerde cansız yatar bulmuşlar. Elma hala elinde duruyormuş. Cüceler ağlayarak, “Bu kraliçenin işi!” demişler. Büyük bir kederle Pamuk Prenses’in cansız bedenini taşıyıp camdan bir tabuta koymuşlar.

Bir sabah oralardan geçmekte olan bir prens tabutu ve içindeki güzel kızı görmüş. Görür görmez de aşık olmuş. “Onu saraya götürmeliyim” demiş. “Bir prensese böylesi yakışır.” Cüceler karşı çıkmamışlar. Prense tabutu taşımasında yardım etmişler. Ama tam bu sırada Pamuk Prensesin boğazındaki elma parçası çıkmış. Pamuk Prenses yattığı yerden doğrulup gülümsemiş. Pamuk Prenses ve prens çok mutlu bir hayat sürmüşler. Kötü kalpli kraliçe ise öfkesinden çok kısa bir süre sonra ölmüş.

Bu kitabı kitapyurdu.com sitesinden satın alabilirsiniz!

internet kitapçınız kitapyurdu.com'dan binlerce kitaba ulaşabilirsiniz.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır