parmaklarda eğrilik neden olur / Eğri Ayak Baş Parmağını Önlemenin, Tedavi Etmenin En İyi Yolları

Parmaklarda Eğrilik Neden Olur

parmaklarda eğrilik neden olur

4-Sebebi bilinmese de şişmanlarda

5-Kronik böbrekyetmezliği polan ve dialize giren hastalarda (kıkırdak ve kemik metabolizmasındakiolumsuz değişiklikler nedeni ile )

6-Hipermobilite dediğimiz , eklemlerin aşırı hareketlerine izin veren eklem yapısına sahip kişilerde

7-Eklem korunmasının azalmasına yol açan kas zayıflıklarında

8-Kalça özellikle dizlerinde kireçlenme olan hastalarda

Hastalık Nasıl Başlar? Ne gibi Şikayetler Olur?

Bazı hastalarda belirli bir sebep olmadan parmak uç eklemlerinin
 üstünde küçük kistler oluşur, bunlar Heberden Nodüllerinin
 habercisidirler.

Zamanla sertleşir ve eklemle ilişkilenirler.

Eklemin iki yanında sert şişlikler ve parmak ucunda yana doğrueğilme oluşur.Eklemde bozulma meydana gelirken ağrı, şişlik, kızarıklık,hareketlerde ağrı el becerilerinde azalma olur.

Hızlı bozulma gelişimini tamamlayınca şişlik kızarıklık geçer. Ama hergün olmasa da çoğu gün eklemlerde ağrı sabahları kısa süren hareket zorluğu , deformite , ekleme güvensizlik hissi ve fonksiyonel kısıtlılık devam eder. Yaş arttıkça tutulan eklem sayısı ve deformitesi artar. Zamanla parmak orta eklemleri ve başparmak kökü eklemi de hastalığa katılır.

Nasıl Tedavi Edilir? Ve Nasıl Korunulur?

Hızlı gelişim devresinde dikkatli olmak ve durumu iyi değerlendirmek gerekir.

Bunun için bu devrede eklemleri aşırı yüklenmden korumak ,atel kullanmak , enflamasyon var ise (ağrı,şişlik , kızarıklık, eklemde sıvı gibi) romatizmal ilaçlar, enflamasyon yok ama ağrı var ise parasetamol gibi basit ağrı kesici ilaçalr kullanılmalıdır. Bu önlemler ilerde oluşabilecek deformitelerin gelişmesini önler.

Akut dönemlerde soğuk tedavisi verilir. Kronik dönemde ise Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümlerinde Derin ve Yüzeyel (ultrason , kısa dalga, parafin, infraruj, hotpack gibi…) ısıların uygulanmasındn hastalar yararlanırlar.

Kaslar zayıflayınca eklem korunamaz ., daha çabuk deforme olurlar. Kas aktivitelerini azaltmayacak ama eklemide zorlamayacak egzersizler yapılmalıdır.

Deformiteler oluşmuş hastaların eklemlerine düzeltici ortopedik operasyonlar yapılabilir.

Son yıllarda etkinliği gittikçe kabul edilen kıkırdakların korunmasını ve onarımını sağlayan Glukosamin Sülfat içeren ilaçlarda önerilmektedir.

Sağlık Rehberi

Tetik parmak, eldeki tarak kemikleri ile parmakların eklem yaptığı bölgedeki “pulley” adı verilen halkanın kalınlaşarak tendonu sıkıştırması ve serbest kayma hareketini önlemesi sonucu ve tendonların üzerinde oluşan nodüllerin veya aşırı hareketin yıprattığı tendon kılıfının bu duruma verdiği yangısal cevap ve şişlik nedeniyle de gelişebilen bir hastalıktır.

Tendonlar; kasların kemikler ile bağlantısını sağlayan, bir çeşit halat gibi görev yapan dokulardır. Kaslar kasıldığı zaman tendonlar aracılığı ile kemikleri hareket ettirirler. Böylece parmaklarımızı ve diğer uzuvlarımızı hareket ettirmiş oluruz. Tendonların etrafında tendon kılıfı adı verilen ve onları çepeçevre saran bir doku da mevcuttur. Parmaklarımızın hareketini sağlayan kaslar ön kol bölgesinde bulunmaktadır. Bu kasların tendonları parmaklarımızı hareket ettirmek için el bileğini  geçip parmak uçlarında sonlanırlar. Bu uzun tendonların el bileği ve avuç içi boyunca rahatlıkla kayarak hareket etmesi gerekmektedir. Bu hareketin hatasız ve rahat olarak gerçekleşmesi için tendonlar, parmaklarımız boyunca aralıklı dizilmiş olan, “pulley” adı verilen halkalar tarafından sarılırlar ve bu halkalar bir çeşit tünel oluştururlar. Oluşan bu tünel sayesinde hem tendonlar kemiğe yakın bir şekilde muhafaza edilmiş olur hem de kayma hareketi kolaylaşır. Tetik parmak, eldeki tarak kemikleri ile parmakların eklem yaptığı bölgedeki (parmak kökleri) “pulley” adı verilen halkanın kalınlaşarak tendonu sıkıştırması ve serbest kayma hareketini önlemesi sonucu gelişebileceği gibi tendonların üzerinde oluşan nodüllerin veya aşırı hareketin yıprattığı tendon kılıfının bu duruma verdiği yangısal cevap ve şişlik nedeniyle de gelişebilir. Sonuç olarak tendon parmağı bükme esnasında, tünel içerisinde hareket ederken sıkışır ve parmağımızı doğrultmaya çalıştığımızda takılır. Kilitlenen parmak, düzeltilmeye zorlandığında aniden sıkıştığı yerden kurtulur ve bir anda açılır. Bu esnada “klik” sesi ve tendonda bir atlama duygusu hissedilebilir. Açılma esnasındaki zorlanmaya bağlı oluşan yangı beraberinde şişliğe de sebep olur ve her parmak hareketinde bu durum tekrarlanarak kısır bir döngüye sebep olur. Bazen bu döngü sonucunda oluşan şişlik parmağın tamamen kilitlenmesi ve açılmasının zorlaşması ile sonuçlanır.

Tetik Parmağın Nedenleri Nelerdir?

Tetik parmağa neyin sebep olduğu tam olarak bilinmemektedir. Tetik parmak gelişiminde artışa sebep olabilecek bazı risk faktörleri şu şekilde sıralanabilir.

•Tetik parmak kadınlarda, erkeklere oranla  daha fazla görülür.

•40 ila 60 yaş arasındaki kişilerde görülme sıklığı artmıştır.

•Diyabet (şeker hastalığı), Gut hastalığı ve Romatoid artrit (iltihaplı eklem romatizması) görülen hastalarda sağlıklı kişilere oranla daha fazla görülür.

•Avuç içini ve parmak köklerini zorlayarak çalışan kişilerde görülme sıklığı artmıştır.

•Avuç içine alınan darbelerle ile ilişkili olabileceği düşünülmüştür.

Tetik Parmağın Belirtileri Nelerdir?

Başlangıçta genellikle travma ile ilişkili olmayan parmak köklerinde rahatsızlık hissi ve o bölgeye basmakla hissedilen gerginlik şeklinde belirti verir. Bazen elin aşırı kullanılması sonrasında da bu şikayetler oluşabilmektedir. Tendon kılıfı üzerinde Nodülü olan hastalarda bu bölgeye dokunmak ile nodül hissedilebilir. Parmak takılmaya başladığında kişi, Problemin parmağının orta boğumunda veyada baş Parmağının en uçtaki boğumunda olduğunu düşünebilir.

Çünkü takılan tendon bu eklemlerin oynamasını sağlamaktadır. Parmağın açılması ile ağrı hissedilebilir ve açılma esnasında atlama hissi ile birlikte “klik” sesi oluşabilir. Uzun süreli hareketsizlik sonrasında, örneğin sabah uykudan uyanıldığında ağrı ve şişlik daha fazla hissedilebilirken, hasta parmağının çıktığını da düşünebilir. Tek parmak etkilenebildiği gibi birden fazla parmakta da görülebilir.

Tetik Parmak Tedavisi İçin Hangi Bölüme Başvurmalıyım?

Tetik parmak hastalığı, “Ortopedi ve Travmatoloji Klinikleri”nde sık karşılaşılan ve kolaylıkla tanı alan bir durumdur. Doktorunuz sizinle şikayetleriniz hakkında konuşarak, elinizi muayene ederek tanı koyar. Herhangi bir laboratuar testine ya da görüntülemeye genellikle ihtiyaç duyulmaz.

Tetik Parmak Hastalığında Tedavi Seçenekleri Nelerdir?

Tetik parmak tedavisinde amaç, parmakların takılma ya da kilitlenmesinin önlenmesi ve parmak hareketlerinin herhangi bir şikayete neden olmadan

Tam olarak yapılabilmesini sağlamaktır. Tendonların rahat şekilde kayma hareketi yapması ve ağrının giderilmesi hedeflenmektedir. Tedavi yöntemleri, cerrahi olmayan ve cerrahi yöntemler olarak iki ana başlıkta ele alınabilir Cerrahi olmayan tedavilerin başında, ilk sırada istirahat gelir. Eğer şikayetler fazla değilse parmağın istirahatı, problemin çözülmesini sağlayabilir. Doktorunuz size parmağınızı normal; istirahat pozisyonunda tutacak çeşitli aparatlar önerebilir. Elini zorlayıcı uğraşları olan kişilerin yaşam tarzında değişiklikler yapması şikayetlerini gidermekte faydalı olacaktır. Ağrıyı ve yangısal durumu baskılamak için ağrı kesici ve yangı dindirici ilaçlar şikayetlerin gerilemesinde faydalı olabilir. Sıkışan halkanın (pulley) gevşemesine ve yangısal durumun baskılanmasına faydalı, cerrahi dışı seçeneklerden biri de bu bölgeye steroid (kortizon) içeren ilaçların enjekte edilmesidir. Steroidler çok kuvvetli yangı baskılayıcı etkileri olan ilaçlardır ve tendonu çepeçevre saran tendon kılıfına uygulanır. Uygulama etkisini tek seferde gösterebilirken, etkisi geçici olabilir ve enjeksiyonu tekrarlamak gerekebilir. Eğer iki kez enjeksiyon sonrasında şikayetlerde gerileme olmaz ise cerrahi düşünülmelidir. Uzun süredir şikayetleri olan veya şeker hastalığı gibi eşlik eden hastalık nedeniyle tetik parmak gelişen hastalarda steroid uygulaması geçici rahatlama sağlar. Tetik parmağın cerrahi tedavisi tehlikeli bir durum değildir. Cerrahi tedavi kararı hastanın şikayetlerinin ciddiyetine, cerrahi olmayan tedavilerden fayda görülmemesine ve her şeyden önce hastanın isteği ile alınır. Cerrahinin amacı takılmaya ve kilitlenmeye neden olan tünel ve halkanın kesilerek gevşetilmesi, tendon hareketlerinin kolay bir şekilde gerçekleşmesinin sağlanmasıdır. Cerrahi müdahale genellikle hastanede yatış gerektirmez (ayaktan cerrahi) ve basit bir lokal (bölgesel) anestezi uygulaması ile gerçekleştirilir. Avuç içinden parmak köküne yapılan küçük bir kesi yardımıyla, bazen de bir iğne ucu ile kapalı bir şekilde işlem uygulanır. Ameliyat bitiminde parmak hareketleri kontrol edilerek müdahale sonlandırılır. Kesilen doku iyileştiğinde daha gevşek olacak ve tendon hareketleri için daha fazla alan kalacaktır.

Meydana Gelebilecek Sorunlar Nelerdir?

Ameliyat sonrasında oluşabilecek aksilikler şöyle sıralanabilir;

• Gevşetilen tendon kılıfının ötesinde uzun süredir devam eden gerginliğe bağlı olarak parmağın tam olarak doğrultulmasında kısıtlılık meydana gelebilir.

• Yetersiz cerrahi gevşetmeye bağlı olarak takılma ve kilitlenme şikayetleri tekrar edebilir.

• Kılıfın aşırı gevşetilmesine bağlı olarak tendonun sarkması

• Yara yerinde enfeksiyon

Ameliyat Sonrası Dönemde Nelere Dikkat Etmemiz Gerekir?

Çoğu hasta cerrahi sonrası dönemde, parmak hareketlerine hemen başlayabilir. Yara alanında ağrı hissedilmesi beklenen bir şikayettir. Elin kalp seviyesi üzerinde tutulması ağrı ve şişliği azaltacaktır. Ağrı ve şişliğin gerilemesi ve tamamen kaybolması genellikle birkaç haftada gerçekleşir fakat bazı hastalarda bu süre altı aya kadar uzayabilir. Cerrahi öncesinde parmağında ciddi katılık olan hastaların, cerrahi sonrasında fizik tedavi almaları ve parmak egzersizleri yapmaları gerekebilir.

* Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

1,5 milyon kadın bu hastalığı çekiyor!

HABERTURK.COM SAĞLIK HABERLERİ SERVİSİ

Gaziosmanpaşa Hastanesi Fizik Tedavi Uzmanı Doç. Dr. Kaan Uzunca, romatoit artrit hastalığının kalıcı tedavisinin olmadığını, olguların çoğunda hastalığı ortadan kaldıran tedavi bulunmadığını, düzenli takip gerektiğini vurgulayarak, özellikle kadınları uyardı.

Uzunca; eklemlerinde ağrı, kızarıklık, şişlik bulunan, sabah kalktıklarında bir saati aşan eklem tutulmaları olan, halsizlik ve yorgunluktan şikâyet eden kişilerin romatoit artrit hastalığı riski taşıdığını belirtti.

Doç. Dr. Kaan Uzunca, son dönemde yaygın görülmeye başlanan romatoit artrit (İltihaplı Ekrem Romatizması) hastalığı hakkında bilgi verdi. Hastalığın teşhisinin zor olduğunu vurgulayan Uzunca, kalıcı tedavinin bulunmadığını ancak hastalığın bulaşıcı olmadığını söyledi.

Kadınlarda daha sık görülen hastalıkla ilgili olarak Doç.Dr. Uzunca şu bilgileri verdi; “Türkiye’de nüfusun yüzde 2-3’ünü etkisi altına alan bu hastalık, genellikle küçük eklemlerde el, ayak, dirsek, omuz, kalça gibi kemiklerde görülüyor. Hastalığın özelliği ise simetrik olarak seyretmesi… Sağ kolda görüldüğünde, solda da aynı şikâyetler yaşanıyor.”

Romatoid artritin nedeni?
Romatoit artrit hastalığının nedeninin, vücudun kendi savunma sistemini devreye sokarken, eklem zarına zarar vermesi olduğunu belirten Uzunca, şunları söyledi;  “Hastalık böylece kendini göstermeye başlıyor ve ilerleyen evrelerde fonksiyon kayıpları ile birlikte kozmetik bozukluklar, yani el-kol-parmak eğrilikleri ortaya çıkıyor. Kesin olarak kanıtlanmamakla birlikte hastalığın nedenleri arasında genetik faktörler ön planda yer alıyor. Ayrıca çevresel faktörlerden olan mikrobik hastalıklar da iltihaplı eklem romatizmasına neden oluyor.”

Belirtileri neler?
Uzunca hastalığın ilk evrelerinde eklemlerde ağrı, şişlik, kızarıklık gibi bulgular ile sabah tutulmaları olduğunu belirterek; “Hastalar sabah yataktan kalktıklarında bir saati aşan süre eklemlerindeki tutukluğun geçmesini bekler. Halsizlik ve yorgunluk gibi şikâyetler de romatoit artritin belirtileri arasında yer alır. İltihaplı eklem romatizmasının ikinci evresinde ise parmakların dışa kayması, parmak kemiğinin yukarı çıkıntı yapması gibi kozmetik bozukluklar görülür. Bununla birlikte başta göz olmak üzere, akciğer, kalp gibi organlar da hastalığın ileri evresinde etkilenir” dedi.

Hastalığın evreleri
Hastalığını beyaz ırkta daha sık görülmekle birlikte tüm ırklarda yaygın olduğunu belirten Gaziosmanpaşa Hastanesi Fizik Tedavi Uzmanı Doç. Dr. Kaan Uzunca, halk arasında yaygın olarak konuşulan iklim şartlarının hastalığın ataklarında etkili olmadığını söyledi. Uzunca şöyle devam etti; “Hastalık ilk evrelerde atak yapıp geçebilir. Genel olarak dalgalı bir seyir izler. Bazen şiddetli ağrılar, bazen sönme görülür. Romatoit artritin ileri dönemlerinde ağrı romatilmal iltihaptan çok, hastalığın kemiklerde yaptığı harabiyete bağlıdır. Son evrede hep ağrı vardır ve eklemlerde eğrilmeler, fonksiyon kayıpları ve kozmetik bozukluklar ortaya çıkar.”

Yüzme çok faydalı
Gelişmiş ülkelerde, yaşam standartları yüksek olan kişilerde daha yaygın görülen romatoid artritin ömür boyu devam eden bir hastalık olduğunu söyleyen Doç. Dr. Uzunca tedavi konusunda şunları söyledi; “ hastaların önce rahatlatılması sonra hastalığın ilerlemesini durdurup, iyileştirilmesi lazım. Hastanın ağrı, tutukluk, şişlik gibi yakınmalarının tedavisi için kortizon içeren ilaçlar da dâhil olmak üzere çeşitli anti romatizmal ilaçlar kullanılır. Ancak hastalığın eklemlerde yaptığı harabiyeti durdurmak için modifiye edici temel etkili ilaçlar uygulanır. Bu süreçte egzersiz ve spor ihmal edilmemelidir. Özellikle yüzme suyun kaldırma gücünden yararlanılması ve kasların kuvvetlendirilmesi açısından tercih edilmesi gereken spordur. Son 10 yılda ‘Biyolojik Ajan’ olarak adlandırılan, vücut salgılarını durduran, ancak pahalı olan ilaçların kullanımı başlamıştır. Bu ilaçlar Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanan ilaçlar arasındadır.”

Kaplıca tedavisine dikkat!
Romatoid artritte erken teşhisin önemine işaret eden Uzunca, yanlış bilenen bazı noktaları şöyle aydınlattı; “ Hastalar şifa için kaplıcalara gitmektedir. Kontrol altına alınmamış eklem romatizmalarında kaplıca aksi tesir yapar. Başka bir söyleyişle hastalık sönmüşse kaplıca doktor tavsiyesi ile tercih edilir. Ağrıyla birlikte eklemde tutukluk ve şişlik varlığında sıcak uygulamalar yerine soğuk tatbiki tercih edilmelidir. Ayrıca gebeliğin bu tür hastaları olumsuz etkilediği bilgisi de doğru değildir. Aksine, gebelikte salgılanan bazı hormonlar, hastalığın bu süreçte görülmesini önlemektedir.
Sonuç olarak romatoid artrit tedavi edilmezse eklemlerde harabiyet oluşturarak özellikle el, ayak ve dizlerde deformitelere (çarpıklık, eğrilik ve şekil bozuklukları) yol açan, fonksiyonel kayıplara yol açabilen bir iltihaplı romatizmal hastalık olup, doktor takibinde düzenli tedaviyi gerektirir.

ROMATOİD ARTRİT

e-Posta
Yazdır
PDF

Romatoid artrit genellikle el ve ayak eklemleri de dahil olmak üzere, simetrik olarak eklemlerde inflamasyon ve bunun sonucunda şişme, ağrı ve zamanla eklem içinde hasara yol açan otoimmün(vücudun kendi dokularına karşı bağışıklık sisteminin savaştığı hastalıklar)  bir hastalıktır.


Romatoid artrit vücutta değişik bulgular ile de ortaya çıkabilir. Nedeni tam olarak bilinmemektedir. Genetik yatkınlık ve diğer birçok faktör hastalığı oluşturan otoimmün reaksiyonu ortaya çıkarıyor olabilir. Hastalık toplumda % 1 oranında görülür ve kadınlarda erkeklere oranla 2 veya 3 kat daha sıktır. Genellikle 25-50 yaş arasında ortaya çıkar. Ancak diğer yaşlarda da görülebilir. Bazı kişilerde hastalık kendiliğinden gerileyebilir. Tedavi ile her dört kişiden üçünün bulguları azalabilir. Ancak buna karşın her on kişiden birinde dereceli işlev kaybı gelişir. Bu hastalıkta otoimmün sistem eklem yüzeyini örten dokulara yönelir. Giderek kıkırdak, kemik ve eklem bağları aşınır. Sonuçta eklemler değişen oranlarda yıkıma uğrarlar.


Romatoid artrit aniden aynı anda birden fazla eklemde şişlik, ağrı, ısı artışı(inflamasyon) ile ortaya çıkabilir. Çoğu zaman sessizce başlayıp çeşitli eklemleri etkiler. Vücudun sağ veya sol tarafında belirli bir eklem tutulmuşsa, aksi tarafta da aynı eklemde inflamasyon ortaya çıkar. El ve ayak parmakları, el bileği, dirsek, ayak bileği gibi küçük eklemlerde başlaması tipiktir. inflamasyon olan eklemler, sıklıkla uyandıktan ya da uzun süre hareketsiz kaldıktan sonra ağrılı ve sıklıkla tutuktur. Bazı hastalar öğleden sonraları kendilerini yorgun ve güçsüz hissederler. Etkilenen eklemler büyüyerek deforme olabilirler. Kimi eklemlerde kontraktür gelişir ve belirli bir pozisyonda kalıp açılamazlar. El parmakları serçe parmağına doğru eğilir. Şiş el bileğinde karpal tünel sendromu gelişebilir. Diz arkasında oluşabilen kistler, patlayarak ayaklarda şişme ve ağrıya neden olabilirler. Hastaların % 30-40’ında genellikle hasta eklemlere yakın yerlerde, deri altında nodüller ortaya çıkar (Şekil 1). Romatoid artrit hafif bir ateş ile birlikte damarlarda vaskülit adı verilen inflamasyonlara da yol açabilir. Bunun sonucu olarak sinir hasarı ayak ülserleri görülebilir. Akciğer zarının ya da kalbin en dış tabakasının inflamasyonu (plörezi, perikardit) veya skar oluşumu sonucu göğüs ağrısına, solunum güçlüğüne ve kalp fonksiyonunun bozulmasına yol açabilir.

Romatoid artriti, artrit yapan diğer hastalıklardan ayırmak bazen zor olabilir. Aşağıdaki bulgulardan dördü olan hastalarda romatoid artrit olasıdır.

  • Sabahları 1 saatten fazla süren tutukluk (en az altı haftadan beri)
  • Üç ve daha fazla eklemde inflamasyon (en az altı haftadan beri)
  • El, el bileği ve parmaklarda artrit (en az altı haftadan beri)
  • Kanda romatoid faktör bulunması
  • Röntgen filminde karakteristik değişiklikler.

Hastalarda laboratuvar testleri, eklem sıvısı muayenesi veya bazen de biyopsi, tanı için gerekli olabilir. 9/10 hastada kanda eritrosit sedimantasyon hızı artmıştır. Çoğu hastada hafif kansızlık vardır. Nadiren beyaz kan hücre sayısı da azalır. Romatoid artritli hastaların çoğunda kanda ayırt edici antikorlar (romatoid faktör) mevcuttur. Her hastada romatoid faktöryüksekliği saptanamayabilir veya romatoid faktör yüksek olan her hasta romatoid artrit olmayabilir. Bu aynı zamanda kronik karaciğer hastalarında ve bazı infeksiyonlarda (kimi kişilerde) hastalık olmaksızın da pozitif olabilir. Romatoid faktörün yüksek düzeyde olması romatoid artritin şiddeti ile ilişkilidir.

Romatoid Artritli hastalarda tedavi çok yönlü yürütülür. Hastalara ilaç tedavileri yanında, bilinçlendirme, dinlenme ve egzersiz önerileri, başkalarına bağımlı olmalarını önleyebilecek destek araçlar sağlanması ileri olgularda cerrahi tedaviler söz konusu olabilir. Tedavi inflamatuvar süreci baskılamak, hastayı aktif hale getirmek, tutukluk ve ağrıyı önlemek ve genel olarak yakınmaları azaltma amacına yöneliktir ancak tamamen hastalığı ortadan kaldırmaz. Romatoid artrit kontrol edilmediğinde giderek kalıcı fonksiyon kayıplarına yol açtığından tedavi mutlaka bir uzman hekim tarafından yönlendirilmelidir.
Poliartrit (birden fazla bulguları gösteren romatizma çoğunlukla 20- 60 yaslarındaki kadınlarda görülür. Bilateral ve simetrik olarak başlar, el bileği veya metakarpofalangeal eklemleri tutar. Sinovial enflamasyon ilerleyici tarzda eklemi bozar. Kıkırdak, eklem kapsülü, ligamanlar progresif olarak harap olur. Romatoid sinovit, el ve el bileği seviyesinde ekstansor ve fleksor tendonların sinovyal dokularını tutarak uzun dönemde tendon rüptürlerine neden olur. Ekstansor tendonlar fleksor tendonlara göre daha fazla tutulurlar. Tendon kopması en çok başparmağı yukarı kaldıran kirişte oluşur. Romatoid artrit sonucu el ve el bileğinde şekil değişiklikleri görülür.

Eklemlerde ilaç tedavisine cevap vermeyen romatoid eklem şişlikleri için, eklem harabiyetini önlemek amacı ile sinovektomi (eklem kılıfı temizlenmesi) uygulanır. Kiriş kopmalarını önlemek amacı ile tenosinovyektomi (kiriş kılıflarının temizleme) işlemi yapılabilir. Aşırı eklem hasarlanmalarında eklemin tamamen çıkarılıp yerine protez uygulamaları (özellikle trapezo-metakarpal eklem ve metakarpofalangeal eklem) yapılabilir Protez uygulaması yapılamayan eklemlere dondurma işlemi (özellikle başparmak metakarpofalangeal eklem) yapılabilir.


busy

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır