Parol Plus Şurup (Parol Plus 250 mg/5 ml 150 ml Süspansiyon) mavi renkte kutusuyla genellikle 6 ila 12 yaş arasındaki çocuklarda kullanılan ateş düşürücü ve ağrı kesici şuruptur. Ancak bu ilaç 6 yaşından küçük çocuklarda da kullanılabilir. Ancak kiloya göre doz ayarlaması dikkatli yapılmalıdır.
Ateş Düşürücü AsistanıDikkatli bakıldığında, Parol Plus Şurubun, Parol Şuruptan yaklaşık 2 kattan biraz daha fazla etkin madde (parasetamol) içerdiği görülür. Diğer bir ifade ile, Parol Plus Şurup, Parol Şurubun konsantre edilmiş halidir. Daha az hacimde daha çok ilaç verilmesini sağlar. Büyük çocuklarda aynı ilacı daha az hacimde vermeyi sağlar.
Parol Plus Şurup, çok düşük yan etki olasılığına sahiptir ve gebelerde, emziren kadınlarda, bebeklerde veya çocuklarda önerilen dozlarda güvenle kullanılabilir.
Calpol 6 Plus, Tylol 6 Plus, Parol Plus ve Minamol Plus şuruplar eşdeğer (muadil) ilaçlardır.
Kiloya göre Parol Plus Şurup dozu hesaplamak için ateş düşürücü asistanını kullanabilir veya aşağıdaki tabloya bakabilirsiniz.
Ateş Düşürücü AsistanıYaş | Ort. vücut ağırlığı | Doz (mg) | Hacim (ml) | Ölçek (1 ölçek = 5 ml) |
---|---|---|---|---|
0 – 3 ay | 4 kg | 40 mg | 0.8 ml | çeyrek ölçeğin yarısı |
3 – 6 ay | 5 kg | 60 mg | 1.2 ml | çeyrek ölçek |
6 – 12 ay | 8 kg | 96 mg | 2 ml | yarım ölçekten biraz az |
1 yaş | 10 kg | 120 mg | 2.4 ml | yarım ölçek |
2 yaş | 12.5 kg | 150 mg | 3 ml | yarım ölçekten biraz fazla |
3 yaş | 14.5 kg | 174 mg | 3.5 ml | üç çeyrek ölçekten biraz az |
4 yaş | 16.5 kg | 198 mg | 4 ml | üç çeyrek ölçekten biraz fazla |
5 yaş | 18.4 kg | 216 mg | 4.3 ml | bir ölçekten biraz az |
6 yaş | 21 kg | 252 mg | 5 ml | bir ölçek |
7 yaş | 24 kg | 288 mg | 5.75 ml | bir ölçekten biraz fazla |
8 yaş | 26 kg | 312 mg | 6.25 ml | bir ölçek + bir çeyrek ölçek |
9 yaş | 30 kg | 360 mg | 7.2 ml | bir buçuk ölçekten biraz az |
10 yaş | 32 kg | 384 mg | 7.68 ml | bir buçuk ölçekten biraz fazla |
11 yaş | 35 kg | 420 mg | 8.4 ml | bir buçuk ölçek + çeyrek ölçek |
12 yaş | 36 kg | 432 mg | 8.64 ml | iki ölçekten biraz az |
İlaç şişesini homojen bir görüntü oluşana kadar (yaklaşık 10 saniye) çalkalayın. Sonra, çocuğunuzun yaş ve kilosuna göre Parol Plus şurubun kendi ölçeği ile (bir ölçek 5 ml) veya enjektör yardımıyla verebilirsiniz. Parol Plus şurup ölçeğinin nasıl kullanılacağını eczacınıza danışabilirsiniz. Ancak en doğru miktarda doz ayarlaması için enjektör kullanın.
Enjektör ile ateş düşürücü şurup kullanımı şöyledir:
5 ml hacimli ölçek ile ateş düşürücü şurup kullanımı şöyledir:
Bir defada verilecek Parol şurup miktarı için yukarıdaki tabloya bakın!
Parasetamol dozları (mg) için tabloya bakın.
Parol Plus Şurup(250 mg/5 ml Süspansiyon), mavi renkteki kutusuyla, her 5 ml yani her bir ölçeğinde 250 mg parasetamol içeren şuruptur.
Parol Plus 250 mg/5 ml Süspansiyon içerisindeki etken madde olan parasetamol:
Parol Plus 250 mg/5 ml 150 Ml Süspansiyon içerisindeki etken madde olan parasetamol, bir saat içerisinde etki göstermeye başlar ve etkisi beş saate kadar devam eder.
Şu durumların tedavisinde reçete edilebilir:
Ateşi olan çocuğu hangi durumlarda doktora götürmeliyim?
Parasetamol, doğru dozlarda kullanıldığında nadiren yan etkilere neden olur. Ancak parasetamol alerjisi ciddi bir durumdur ve acil olarak müdahale edilmesi gerekir. Vakit kaybetmeden hastaneye başvurulmalıdır.
Zaman kaybetmeden acil doktora başvurmanız gereken durumlar:
– Kaşıntılı, kırmızı, şişmiş, kabarmış veya soyulmuş bir cilt görünümü
– Hırıltılı nefes alma
– Göğüste veya boğazda sıkışma hissi
– Nefes almakta veya konuşmakta zorluk
– Ağzınız, yüzünüz, dudaklarınız, diliniz veya boğazınızda şişme başlarsa
Bu belirtilere sahipseniz, ciddi bir alerjik reaksiyonunuz olabilir ve hastanede derhal tedaviye ihtiyaç duyabilirsiniz.
Yukarıdaki hastalıklar çocuğunuzda varsa Parol Plus 250 mg/5 ml Süspansiyon kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışın.
Parol kullanmadan önce kullandığınız reçeteli ya da reçetesiz ilaçlar hakkında lütfen doktorunuza veya eczacınıza bilgi veriniz. İlaçların birbirleriyle etkileşimleri yan etki riskini artırabilir ve ilaçların etkinliğini azaltabilir.
Parasetamol dışında çocuklara verilebilecek tek güvenli ağrı kesici ibuprofen‘dir. Ancak:
Aşağıdaki ateş düşürücü ağrı kesi şuruplar birbirnin eşdeğeri(muadili)dir:
Parol plus şurup, yüksek ateşin düşürülmesinde ve ağrı hissinin hafifletilmesinde etkili olan parasetamol içerir. Diş ağrısı, boğaz ağrısı, soğuk algınlığı semptomları ve aşı sonrası gibi durumlarda reçete edilebilir. Parol şurubun konsantre halidir. Doz hesabı kiloya göre yapılır.
Parasetamol içeren Parol plus şurup aç veya tokken alınabilir. Rahatsızlık vermesi beklenmez. Ancak hassas bir mideniz varsa veya herhangi bir mide rahatsızlığınız varsa bir miktar yiyecek veya içecekle birlikte ya da tokken alabilirsiniz.
Parol plus şurup parasetamol içerir. Bu ilaç, 2 aylık ve daha büyük bebeklere reçete edilebilir. Konsantre miktarda parasetamol içeren bu ilaç bebeklere küçük hacimlerde verilecektir. Doz hesabı kiloya göre dikkatle yapılmalıdır. Ateş düşürücü asistanı kiloya göre parol plus şurup dozu hesaplar ve bebeğinizin kilosuna göre kullanması gereken parol plus şurup hacmini kolayca bulmanıza yardım eder.
Parol plus şurup 2 aydan büyük bebekler ile 12 yaşa kadar olan çocukların kullanması için üretilmiştir. Ancak herhangi bir nedenle hap yutamayan yetişkinler de Parol plus şurup kullanabilir. 10 ml parol plus şurup ile 1 tablet Parol aynı miktarda (500mg) parasetamol içerir ve aynı tıbbi etkiyi göstermeleri beklenir.
Emzirme döneminde Parol Plus şurup, önerilen dozlarda kullanılabilinir. Parasetamol anne sütüne bir miktar geçer ancak, bu miktarın bebeğe zarar verme ihtimali oldukça düşüktür. Bu özellikleri Parol tablet ile benzerdir.
Parol Plus şurup (parasetamol) gebelik kategorisi: B’dir. Parol hamilelikte doktor önerisiyle kullanılabilir. Parasetamol, gebelik boyunca ateş düşürücü (antipiretik) veya ağrı kesici (analjezik) tedavi için ilk tercihtir. Bu özellikleri Parol tablet ile benzerdir.
Parol Tablet
Parol plus şurup gibi sadece parasetamol içeren ağrı kesici ateş düşürücü şuruplar reçeteli veya reçetesiz olarak eczanelerden temin edilebilmektedir.
Hayır, Parol plus şurup doğrudan öksürüğe iyi gelen ilaçlardan biri değildir. Öksürük refleksini azaltma, balgam üretimini azaltma ya da öksürüğe neden olan mikroplarla doğrudan mücadele etme özelliği yoktur.
Parol plus şurup standart kullanımı 24 saatte 4 keredir. Her bir doz arasında en az 4 saat beklemek standarttır. Bir bebeğe doğru dozda Parol plus şurup verdiyseniz, etkisini 20-30 dakikada göstermeye başlar ve bu etki 4 saat kadar devam eder. Bu 4 saat içerisinde tekrar Calpol şurup verilmemesi gerekir. Aksini önerdiyse doktorunuzun önerisine uyun.
Astım ve Parol Plus Şurup arasında doğrudan bir ilişki yoktur, ancak bazı çocuklarda hırıltı gibi belirtilerin arttığı gözlenmiştir. Astımlı çocuklarda verilen dozlara dikkat edilmeli, talimatlara uyulmalıdır.
Parol Plus Şurup bebeklerde uygun dozlarda en güvenle kullanılabilen ve çok nadir yan etki gösteren parasetamol maddesini içerir. Bebekler için ağrı ve ateş düşürmede en uygun ilaçtır. 2 aydan küçük bebeklerde doktor reçetesi olmadan Parol ateş düşürücü ve ağrı kesici şurup kullanımı tavsiye edilemez.
Kaynak:
Günlük yaşantımızda ilaçlara bağlı birçok belirtiler görülebilir. İlaçlara bağlı belirtilerin bir çoğu bağışıklık sistemimizin gelişiminde yer almadığı öngörülebilir reaksiyonlardır. Oysa alerjik ilaç reaksiyonları belirli bir ilacın uygun dozda kullanımından kısa süre (dakika-saatler) sonra ortaya çıkan öngörülemeyen belirti ve bulgulardır. Alerjik ilaç reaksiyonları basit cilt döküntüsüne neden olabileceği gibi ağır yaşamı tehdit eden anafilaktik ya da sistemik reaksiyonlara da yol açabilir.
Alerjik ilaç reaksiyonları tüm ilaç reaksiyonlarının ancak %5-10’unu oluşturur. Hastalar tarafından sıkça dile getirilmesine rağmen gerçek ilaç alerjisi oranları çok düşüktür. Erişkinlerde daha sık görülür.
İlaç alımından sonra ortaya çıkan her belirti alerjik reaksiyon yönünde değerlendirilmemelidir. Örneğin aspirin dozuna bağlı olarak ortaya çıkan kulak çınlaması, antibiyotiklere bağlı gelişen ishal ya da tansiyon ilaçları olan ACE-inh sonucu gelişen anjioödem alerjik reaksiyonlar değildir.
İlaçlara karşı alerjik reaksiyonlar geliştiği süreye bağlı olarak iki gruba ayrılabilir. Erken gelişen reaksiyonlarda bulgular genellikle aşağıdaki gibidir.
İlaçlara bağlı olarak geç gelişen reaksiyonlarda belirtiler saatler hatta günler sonra ortaya çıkabilir. İlk bulgular ciltte küçük döküntüler şeklinde çıkabilir. Ancak daha sonra Steven’s Johnson sendromu, toksik epidermal nekrolizis ya da organ tutulumu (karaciğer, lenf, kalp vb) ile seyreden ağır sistemik reaksiyonlar (DRESS) görülebilir.
Ancak en önemlisi ise sistemik, yaşamı tehdit eden anafilaksi reaksiyonlarıdır.
Ne yazık ki ilaç alerjisini tespit etmeye yönelik kesin ve genel bir test bulunmamaktadır. İlaç alerjinizin olup olmadığını değerlendirebilmek için:
gibi ayrıntılı bilgiye ihtiyaç duyulmaktadır. Sizin verdiğiniz bilgilere göre alerji ve immünoloji uzmanı tarafından gerekli testlerin yapılması planlanmaktadır.
İlaç alerjisini değerlendirirken hastanın ihtiyacına, daha önce yaşanan sorunun özelliğine göre şüpheli ilaçlar veya kullanabileceğiniz güvenli alternatif ilaçlar ile testler yapılmaktadır. Bunlar,
Deri testleri negatif sonuçlanırsa ilaç karşılaştırma testi yapılır. İlaç karşılaştırma testinde şüpheli ilaç küçük dozlarda verilmeye başlanır ve eğer reaksiyon olmazsa belli aralıklarla doz giderek arttırılır. Sonunda hastanın alması gereken toplam doza ulaşılır. Reaksiyon gelişirse ilaç alerjisi tanısı onaylanır. Gelişmediği zamanlarda ise ilaç alerjisi olmadığını söyleyebiliriz. Ancak az bir orandaki hastada test sonuçları negatif olsa bile (özellikle penisilin) ileriki dönemde reaksiyon gelişebileceği unutulmamalıdır.
Alerji ve immünoloji uzmanınız tarafından yapılacak testlerin ilaç ile yaşanan istenmeyen olaylardan 4-6 hafta sonra yapılması gerektiğini unutmayalım.
İlaca bağlı alerjik reaksiyon gelişirse ilk yapılacak olan sorumlu ilacı doktorunuza danışarak kesmenizdir. Hafif döküntüler ilaçlar ile tedavi edilebilir. Hayatı tehdit eden alerjik reaksiyon (anafilaksi) ise acil müdahale gerektiren tıbbi bir durumdur. Hiç zaman kaybetmeden acil servise başvurulmalıdır. Eğer yanınızda adrenalin oto enjektörü taşıyorsanız hemen üst bacak uyluk kası içine yapılarak en yakın sağlık kurumuna başvurulmalıdır.
Bazı hastalarda alerjiye neden olan ilacın mutlaka kullanılması gerekmektedir (kanser tedavisi, bazı kan hastalıkları veya romatizmal hastalıklarda vb). Böyle durumlarda duyarsızlaştırma metodu uygulanır. Hasta hastaneye yatırılarak doktor ve hemşireler tarafından çok yakın gözlem altında alacağı dozun milyonda birinden başlanarak ilaç yavaş yavaş vücuda verilerek ilaca karşı tepkisizliğe alışması sağlanır.
İlaç alerjisi gelişimi için kimler risk altındadır?
İlaç ile ilgili riskler;
Hasta ile ilgili riskler;
İlaç alerjisi gelişimi için riskleri oluşturmaktadır.
İlaç alerjisi olan hastaların alacağı önlemler nelerdir?
İlaç alerjisi şüphesi varsa mutlaka alerji ve immünoloji uzmanı tarafından değerlendirilmeniz ve uygun testlerin yapılması gerekmektedir.
İlaç alerjiniz kesinleşmiş ise kullanmamanız gereken ilaç/ilaçların listesini doktorunuzdan isteyin ve yanınızda taşıyın. Bu sizin için hayati öneme haizdir.
Çapraz ilaç reaksiyonlarının engellenmesi için hasta kendi ilaç alerjileri konusunda doktorunu mutlaka bilgilendirmelidir.
İlaç alerjilerinin geçici olup olmadığına ilişkin yeterince bilgi yoktur. Bu nedenle alerji uzmanı tarafından hasta değerlendirilip gerekli testler yapıldıktan sonra ilaç alerjisinin devam edip etmediğine karar verilmelidir.
Ateş; vücudumuzun enfeksiyonlara karşı, bağışıklık sistemini harekete geçirmek için verdiği doğal ve sağlıklı bir cevaptır. Vücuda giren mikroorganizmanın farkedilmesi üzerine, bağışıklık sistemi elemanlarının hızla hastalıklı bölgeye ulaşmaları için hareketlendiği bir acil durum sireninin çalması olarak basitçe anlatılabilir. Ateşin yükselmesiyle birlikte bakterilerin büyümesi ve virüslerin çoğalması engellenir.
Her yaşın normal vücut sıcaklığı farklıdır. Çocuk ve bebeklerin vücut sıcaklığı çoğu dış etkenden etkilenir. Hareket etmek, fazla giyinmek, sıcak bir içecek içmek dahi vücut sıcaklığını artırabilir. Evde bebek/çocuk varsa sağlıklı çalışan bir ateş ölçerin de evde mutlaka bulunması gerekir. Bakımveren kişinin bu ateş ölçeri doğru kullanabilmesi ve sonuçları da doğru yorumlayabilmesi hastalık takibinde önem taşır. Ateşin en sağlıklı kulaktan ölçerler ile ölçülmesi mümkündür. Kabaca 38 dereceden sonrasını ateş olarak kabul edebiliriz.
Kaç derecede ateş düşürücü verelim? Kaç derecede korkalım? Kaç derecede Acil Servis/’e başvuralım?
Bu soruları her ebeveyn Çocuk Doktoruna mutlaka en az bir defa sormuştur.
Ateşin derecesi ile hastalığın şiddeti korele değildir. Kişisel özellikler; her hastalığın farklı bireylerde farklı derecelerde ateş görülmesine sebep olur. Yani aynı grip mikrobunda komşunuzun çocuğu 38,5 santigrad dereceden fazla ateşlenmezken, sizin çocuğunuzun ateşi 40 dereceyi bulabilir.
Aynı derecedeki ateşe de her çocuğun katlanabilirliği farklıdır. Yani 39 derecede bir çocuk koşup oynarken, 38,5 derecede diğer bir çocuk yatağa serilebilir. Eğer keyfi yerindeyse, koşup oynuyorsa, iştahı yerindeyse her ateşte ateş düşürücü vermeniz gerekmez. Çocukta düşkünlük, uzayan ağlamalar, huzursuzluk, uyku bozukluğu başlıyorsa o halde 38 dereceden sonra ateş düşürücü verilebilir. Yine de ilaç vermeden önce dış ortamı serinletme, kıyafetlerini azaltma ve ılık duş uygulamalarının denenmesi önerilir. 40 dereceye ulaşan ateşte beklemeden ateş düşürücü verilmelidir. Verdiğiniz ateş düşürücünün ateşli havale geçirme riskini azaltmadığı bir gerçektir. (Ateşli havale genetik yatkınlıkla ilgili bir konudur, hasar bırakmaz, ateşin derecesi ile korele değildir.)
Ateşli dönemde çocukların günlük sıvı, oksijen ve enerji ihtiyacı artar. Kalp ve solunum hızlanır. Bu nedenle kronik olarak kalp ve akciğer hastalığı olanlar için ayrı bir değerlendirme gerekir. Bu gibi hastalığı olanlara metabolizmayı rahatlatmak için daha erken, daha düşük seviyedeki ateşlerde ateş düşürücü verilmesi gerekebilir. Önceden sağlıklı olsun ya da olmasın tüm çocukların ateşli hastalık dönemlerinde bol su içmeleri ve temiz havaya çıkmalarının önerilmesi bu nedenledir.
Aşağıdaki tablo, her annenin bilmesi gereken, böylece biz doktorların da işlerini kolaylaştıran bilgiler içermesi nedeniyle çok önemlidir.
TABLO: Ateşli çocuğa yaklaşım ile bilinmesi gerekenler.
1. Ateş normal fizyolojik bir yanıttır.
2. Ateş semptomdur, hastalık değildir.
3. Ateşe ılımlı yaklaşmak gerekir.
4. Hastalık gerileyinceye kadar ateş devam edebilir.
5. Vücut ısısı yüksekliği her zaman tam olarak belirlenemeyebilir.
6. Ateş çoğunlukla faydalı bir savunma mekanizmasıdır.
7. Ateş her zaman tedavi gerektirmez.
8. Antipiretikler her ilaç gibi bir kimyasaldır ve istenmeyen etkiler ve yan etkileri olabilir, her ilaç gibi endikasyonunda kullanılmalıdır.
9. Klinik görünüm her zaman ateş yüksekliğinden daha önemlidir. Döküntü veya beslenme ve uyku düzeninde bozulma varsa, çocuğunuz size iyi gözükmüyorsa bekletmeden doktora başvurunuz.
Ateş düşürmenin ilaç dışı teknikleri arasında kıyafetlerini soymak, ortamı serinletmek, ılık duş aldırmak, ılık su ile ıslatılmış bez ya da pamuk ile kompres yapmak olarak sayılabilir. Sirkeli su ile kompres yapmak geleneksel yöntemler arasında bulunsa da sirkenin ateş düşürme etkisi yoktur, oradaki marifet sudadır. Kompresin ya da duşun ılık suyla uygulanması önem taşımaktadır. Zira soğuk su vücudun titreme mekanizmasını çalıştırarak ateşin daha da yükselmesine sebep olabilir.
İlaç kullanmak gerektiğinde ise uygun ilacın seçilmesi önem taşımaktadır. Öncelikle hiçbir ilacın masum olmadığını bilmek gerekir. Yan etkisi en az olanlarla tedaviye başlamak gerekir. Uygun dozda ve uygun sıklıkta kullanmak için ilaçlar hakkında bilgi sahibi olmak gerekir.
Öncelikle tercih edilmesi gereken ilaç parasetamol içeren şuruplardır. Yan etki profilinin az olması, doz aralığının daha geniş olması nedeniyle yenidoğan döneminden itibaren tüm yaşlarda güvenle kullanılmaktadır. Tedavi dozu 10-15mg/kg/’dır. Parasetamol içeren çoğu şurubun bir ölçeğinde (5 ml) 120mg etken madde bulunduğu göz önünde bulundurulursa 10 kg ağırlığındaki bir bebek bir ölçek ilaç içmelidir. Bu basit hesapla 15 kg olan bir buçuk ölçek, 20 kg olan iki ölçek içmelidir. 4-6 saat arayla yeniden içirilebileceği gibi günde 5 dozu aşmamak yan etkileri artırmamak için dikkat edilmesi gereken bir kuraldır. Parasetamol içeren şurupların (tüm diğer ilaçlar gibi) ev içinde çocukların ulaşamayacağı yerlerde, mümkünse kilitli dolaplarda saklanması gerekmektedir. Çocukların en sık kullandığı ilaç olma özelliği nedeniyle rengi, tadı ve kokusu çocuklar için çok cazip bir şekilde imal edildiğinden, ortada bırakılan şişelerin çocuklar tarafından bulunması halinde şişenin kalanını bir seferde içtiklerine sıklıkla rastlamaktayız. Kilo başına 150mg alınan parasetamolün toksik olduğu ve akut karaciğer hasarına yol açma riski nedeniyle hastaneye yatış gerektirdiğini unutmamak gerekir. 4 saatten daha sık vermek ya da kilo başına 90 mg olacak şekilde birkaç gün üst üste kullanmak da benzer etkilere sebep olabilmektedir. Bilinmesi gereken bir diğer nokta da parasetamolün karışım ilaçlar içerisinde en sık bulunan ürün olmasıdır. Grip ilaçlarının çoğunda parasetamol bulunduğunu ve ateşi kontrol etmek için beraberinde kullanılan diğer bir parasetamol içeren şurubun doz aşımına sebep olabileceği unutulmamalıdır. Fitil olarak kullanılan ateş düşürücülerin de, bir ölçek şurup kadar, parasetamol içerdiği bilinmelidir.
En masum ilaç olarak tanımlansa da; annesinin hamilelikte veya erken çocukluk döneminde parasetamol kullanımının çocukların ileri yaşam dönemlerinde astım ve diğer allerjik hastalıkları artırdığı, gebelik sırasında parasetamol alan annelerin çocuklarında dikkat eksikliği/-hiperaktivite bozukluklarına benzer davranış problemleri veya hiperkinetik bozuklukların daha sık görüldüğü, laboratuvar ortamında yapılan fare deneylerinde empati yeteneğini azalttığı gösterilmiştir.
Çocuklarda ateş düşürmek için kullanılabilecek diğer bir ilaç ibuprofen içeren şuruplardır. Böbrekler üzerine olası yan etkilerinin küçük yaşlarda daha sık olması nedeniyle altı aydan küçük bebeklere kullanılamaz. Tedavi dozu 5-10mg/kg/’dır. Bu ilacın da genellikle bir ölçeğinde 100mg etken madde bulunmaktadır. Yani yine 10 kg ağırlığındaki birini ele alırsak yarım-bir ölçek arasında tüketimi uygun olacaktır. Kilo başına 100mg alınması toksik etkilere neden olabilir. Doz aşımı yapmadığınız halde bazı duyarlı kişilerde mide rahatsızlığı yapabilmektedir. Bunun dışında pıhtılaşma sistemleri, böbrek, kalp, rahim, merkezi sinir sistemi üzerine negatif etkileri olabileceği gibi de alerjik reaksiyonlara yol açabilir.
Ateş düşürmek için artık kullanılmayan ilaçlardan en önemlisi aspirindir. Özellikle viral enfeksiyonların yaygın olduğu 20 yaştan önce bir çeşit ağır karaciğer hastalığına (Reye sendromu) yol açabilme riski nedeniyle kullanımı önerilmemektedir.
Metamizol içeren ilaçlar ateşi etkili bir şekilde düşürmesi nedeniyle endişesi yüksek aileler tarafından tercih edilse de, biz hekimler tarafından yine önerilmeyen ilaçlar listesindedir. ABD ve İngiltere/’de çocuklarda kullanımı yasaklanmıştır. En sık kullanıldığı Brezilya’da (ilaç Brezilya aspirini olarak bilinir) 2007 yılında süt çocuklarında yapılan bir çalışmada annelerinin sık metamizol kullanması halinde bebeklerde lösemi riskinin arttığı gösterilmiştir. “Agranülositoz” denilen kan hücrelerinin yapımının azalması durumu, şok, solunum sıkıntısı, ciltte soyulmalarla giden ağır bir reaksiyon (toksik epitelyal nekroliz) korkulan yan etkilerindendir.
Bu bilgiler ışığında, ilaç dışı ateş düşürme yöntemleri denendikten sonra, hala 38 dereceden yüksek ve bebeğin / çocuğun konforunu düşüren ateş varlığında ilk seçilecek ilaç parasetamol olmalıdır. Ateşin ısrarla devam etmesi halinde ilk dozdan en erken 4 saat sonra yeniden parasetamol verilmesi gerekmektedir. Yan etkilerin artabilme riski nedeniyle rutin olarak dönüşümlü ilaç verilmesi önerilmemektedir. Parasetamol içeren şurupların defaten verilmesine rağmen ateşin çok kısa süreli yeniden yükselme durumlarında; günde en fazla iki defayı aşmayacak şekilde; araya ibuprofen içeren bir ilaç ile girilmesi ateşin kontrolünü artıracak ve aile endişesini azaltacaktır. Daha sık kullanılması, 3 saat arayla rutin olarak bir parasetamol bir ibuprofen verilmesi, ateş düştüğü halde ateş düşürücülere devam edilmesi, saati geldi diye rahat rahat uyuyan çocuğun ateş düşürücü saati geldi diye uyandırılması önerilmemektedir.
Uz. Dr. Görkem ASTARCIOĞLU