parol sivilce / Akne için PRP tedavisi - prpmed.de

Parol Sivilce

parol sivilce

 

Akne (Sivilce) nedir?

Akne, kıl kökündeki yağ bezlerinin aşırı aktif olması ve iltihaplanması ile seyreden bir cilt hastalığıdır. Akne ergenlik dönemindeki gençlerin %80’inde görülmekle birlikte daha ileri yaşlarda da görülebilen bir deri hastalığıdır. En sık; yüz, sırt, kol, omuz ve göğüs bölgelerinde görülür.

Akne (Sivilce) nasıl oluşur?

Deride artan yağ salgısı ve gözeneklerin tıkanması sonucu siyah beyaz noktalar (komedon) oluşur. Tedavi edilmeyen bu komedonlar bakteriler tarafından istila edilir ve ciltten kabarık, kırmızı ve iltihabi şişlikler gelişir. Aşırı büyük olan bu sivilceler deride iz ve leke bırakarak iyileşirler.

Akne oluşumunu etkileyen faktörler nelerdir?

Genetik, aile öyküsü, stres, beslenme, kozmetik ürünler, çevresel faktörler, ilaçlar ve hormonların rolü vardır.

Akne (Sivilce) tedavi süreci nasıldır?

Akne tedavi edilebilen bir durumdur; ancak her sivilce aynı şekilde tedavi edilmez. Bu nedenle sivilce tedavisinin mutlaka bir dermatolog tarafından planlanması gerekir. Tedavi şekli ve süresi, kişinin yaşı ve genel sağlık durumu dikkate alınarak, sivilcenin şiddetine, yaygınlığına göre belirlenir. Sivilcenin tedavisinin uzun süreli olacağı en baştan kabul edilmelidir. Özellikle düzensiz kullanılan tedavilerin hiçbir anlamı olmadığı unutulmamalıdır. Akne ciddi bir sağlık sorunu oluşturmamakla beraber, iz bırakabilme potansiyeli olması ve kişinin sosyal açıdan kendine güvenini belirgin ölçüde azaltabilmesi nedeniyle, erken tanısı ve tedavisi önemlidir.

Akne (Sivilce) tedavi edilmezse ne olur?

Kırmızı iltihaplı şişlikler yapan ve kistik forma dönüşen sivilceler hızlı bir şekilde tedavi edilmezse iz ve leke bırakma riskleri yüksektir ve bu durum görsel açısından oldukça rahatsız edicidir.

Akne (Sivilce) tedavisinde kullanılan yöntemler nelerdir?

Akne hem ruhsal hem de görsel ve kozmetik sorunlara yol açmadan tedavi edilmelidir. Tedavide lokal olarak kullanılan bakım ürünlerine ek olarak, sürülerek kullanılan ilaçlar veya ağız yoluyla alınan ilaçlar kullanılmaktadır. Bu tedavilerin yanında akne tipi ve şiddetine göre cilt bakımı, kimyasal soyma işlemleri, akne ve izleri için lazer tedavileri gibi yöntemler kombine tedavi seçenekleri olarak uygulanabilir.

Akne (Sivilce) tedavisi esnasında cilt bakımı nasıl yapılmalıdır?

Cilt bakımı sabah ve akşam olmak üzere doktorunuz tarafından önerilen uygun bir temizleyici ürünün kullanımının ardından yağsız su bazlı bir nemlendirici ile yapılmalıdır.

Sivilceleri (akne) sıkmak doğru mudur?

Sivilcelere ve siyah noktalara yapılan kontrolsüz sıkma uygulaması, basit bir tedavi ile geçmesi mümkün olan sivilcenin iz ve leke bırakmasına neden olabilir.

Sivilce (akne) izlerinden ve lekelerinden kurtulmak mümkün mü?

Akne tedavisi için geç kalındığında veya uygun tedavi edilmediği zaman sivilceler iz ve leke bırakarak iyileşebilir. Akne izi ve lekelerinin tedavisi için; soyucu kremler, dermapen, kimyasal peeling, altın iğne ve lazer tedavileri uygulanabilir.

Sivilce kurutmak için aspirin maskesi tarifi: Aspirin sivilceye iyi gelir mi?

Dünyada en çok kullanılan ilaçlardan biriside aspirindir. Hafif ağrılar için tercih edilmesi kullanım oranını yükseltmektedir. Aspirin ayrıca ateş düşürücü ve kan sulandırıcı özelliği yanı sıra ayrıca anti-enflamatuar sayesinde eklem iltihaplanmalarına iyi gelmektedir. Aspirin son zamanlarda maske olarak da kullanılmaya başlanmıştır. Aspirin maskesi sivilce için daha çok kullanılmaktadır. Aspirinden yapılan maske ciltteki sivilce, akne gibi cilt sorunlarını önlemeye yardımcı olur. Ayrıca cildinizdeki sarkmaları, siyah noktaları da önlemeye yardımcı olur. Bu maske yüzünüze yumuşaklık ve parlaklık vererek daha ferah ve pürüzsüz bir cilde sahip olamazı sağlar. Bu uygulamayı haftada 1 defa düzenli bir şekilde uyguladığınız takdirde istediğiniz sonucu elde edebilirsiniz. Aspirin maskesi nasıl yapılır? Merak edilen bu soruyu yanıtlayacağız. Aspirin maskesi cildi beyazlatır mı? Aspirin limon maskesi işte detaylar.

ASPİRİN MASKESİ NASIL YAPILIR?

Aspirin maskesi tarifi:

Sivilce ve aknelerin giderilmesi için yapacağımız aspirin maskesi tarifine geçelim. 6 adet aspirin, 2 çay kaşığı limon suyu ve karbonatı boş bir cam kâseye alın macun kıvamına gelene kadar iyice karıştırın. Daha sonra elde ettiğiniz kremsi karışımı yüzünüze parmak uçlarınız ile yedirin. Bu maske yüzünüzde yaklaşık olarak 10-15 dakika bekledikten sonra yüzünüzü ılık suyla yıkayın.

ASPİRİN MASKESİ CİLT BEYAZLATMA

Aspirin ile yüz beyazlatma maskesi için ilk önce 1 adet aspirin, 2 çay kaşığı su, çok az badem yağı ve limon suyunu cam bir kaba ilave edin. Ardından bu karışımları iyice karıştırın. Daha sonra elde ettiğiniz karışımı yüzünüze iyice yedirin. Yaklaşık olarak 10 ve 15 dakika yüzünüzde bekletin. Bekledikten sonra yıkayınız. Bu şekilde haftada 1 defa uyguladığınız maskeniz cildinizdeki sivilceleri gidermeyi ve cildinizdeki renk tonunu açmayı sağlamaya yardımcı olacaktır.

ASPİRİN LİMON MASKESİ

Malzemeler:

Az miktarda su

4 Adet aspirin

1 Tam limon

Yapılışı:

Aspirin limon maskesi için yapmanız gerekenler şu şekildedir:

2 yemek kaşığı su, birkaç damla taze limon suyu, 4 adet aspirini boş bir cam kâseye ilave edin ve üzerine az miktar su koyun. Bunları yaptıktan sonra içindeki karışımı iyice karıştırın. Ardından bu karışım macunumsu bir kıvama geldiğinde maskeyi yüzünüze uygulayın. Bu maske yüzünüzde yaklaşık olarak 15-20 dakika beklemelidir. Daha sonra yüzünüzü ılık suyla durulayın. Maskenizi düzenli bir şekilde uyguladığınız zaman yüzünüzdeki sonucu rahatlıkla görebilirsiniz.

ASPİRİN MASKESİ CİLDİ BEYAZLATIR MI?

Aspirin maskesi yüzünüzü beslemeye ve lekeleri gidermeye, cilt tonunuzu açmaya yardımcı olacaktır. Cilt beyazlatma işlemleri içinde kullanıldığı bilinmektedir. Haftada belirli günlerde cilt beyazlatmak için aspirin maskesi kullanabilirsiniz. Günlük olarak uygulanması tavsiye edilmemektedir.

Sivilceye Ne İyi Gelir Ve İzleri Nasıl Geçer? Evde Doğal Akne Ve Sivilce Kurutucu Tedavi ve Çözümler

Boğaz İltihaplanması Nasıl Geçer? Yetişkin ve Çocuklarda Neden Olur?

Yutak ve bademciklerde meydana gelen enfeksiyonlar boğaz iltihaplanması olarak adlandırılır. Bakteri ve virüslerin yanı sıra pek çok farklı hastalık nedeniyle de ortaya çıkabilen boğaz iltihaplanması ağrı, şişlik, öksürük, yutkunmada güçlük çekme gibi belirtilerle kendini gösterir. Bununla birlikte, özellikle bakteriyel boğaz iltihaplanmasında ateş ve kulak ağrısı gibi farklı belirtiler de görülmektedir. İltihaplanmanın altında yatan nedene göre iyileşme yalnızca istirahat ve sıvı alımı ile olabileceği gibi, şiddetli bakteriyel vakalarda antibiyotik tedavisi de uygulanabilir.

Boğaz İltihaplanması Nedir?

Tonsilit olarak da bilinen bademcik iltihabı ve yutak iltihabını (farenjit) da içeren boğaz iltihaplanması, virüs ya da bakteriler nedeniyle bu bölgelerde enfeksiyon görülmesi durumudur. Çoğunlukla virüslerin neden olduğu boğaz iltihaplanması vakalarının ortalama %20’sine beta hemolitik streptokoklar (streptococcus pyogenes) neden olur. Beta olarak da bilinen bu bakteri grubunun neden olduğu boğaz iltihaplanmasında, bazı durumlarda komplikasyonlar da görülebilir. Enfeksiyon bireyden bireye temas, salgı ve tükürükle yayılır.

Akut tonsillofarenjit olarak da bilinen boğaz iltihaplanması, sıklıkla çocuklarda görülse de yaygın olarak yetişkinlerde de görülür. Boğaz iltihaplanması belirtileri ise enfeksiyonun nedenine göre hastadan hastaya değişiklik gösterir. Bununla birlikte hastalarda genel olarak görülen belirtiler şunlardır:

    • Boğazda ağrı, hassaslık ve şişlik
    • Ateş
    • Öksürük
    • Yutkunmada zorluk
    • Burun akıntısı ve burun tıkanıklığı
    • Geniz akıntısı
    • Kulak ağrısı
    • Mide bulantısı ve kusma
    • Eklem ve kas ağrıları ve vücudun çeşitli bölgelerinde görülen ağrılar
    • Deride dökülme
    • Yorgunluk ve halsizlik
    • Karın ağrısı
    • Baş ağrısı
    • Sesin kısılması ya da değişmesi
    • Gözlerde kızarıklık, yaşarma ve yanma hissi

Boğaz ağrısı, boğaz enfeksiyonunun yaygın görülen semptomlarının başında gelir. Ağrı bazı durumlarda yalnızca yutkunurken kendini gösterirken, bazı durumlarda ise şiddetli ve süreğendir. Boğaz ağrısına eşlik eden belirtiler ise genellikle boğaz şişliği, yutkunmada güçlük ve ateştir. Şişlik, genel olarak lenf bezleri ya da bademciklerin şişmesi ile ilişkilidir. Bu şişlik nedeniyle boğazda oluşan darlık ise yutkunmada zorluk çekilmesine ve ses tellerinde tahribata neden olur. Bu nedenle boğaz enfeksiyonu geçiren hastaların sesleri değişebilir ve normalden daha kısık şekilde çıkabilir.

Öksürük de yaygın görülen belirtilerden biridir. Enfeksiyonun boğazda neden olduğu tahribat ve tahriş, hastalarda öksürme isteği yaratır. Öksürükle birlikte görülen semptomlar ise çoğunlukla geniz akıntısı, burun akıntısı ve burun tıkanıklığıdır.

Viral enfeksiyonlarda da görülmekle birlikte, özellikle beta grubu bakterilerden kaynaklanan boğaz iltihaplanmasında sıklıkla yüksek ateş ve titreme görülür. Ateş, çoğu hastada 38°C’nin üzerindedir.

Bağışıklık sisteminin zayıflaması ve boğazda virüs ya da bakterilerin varlığı hastaların kendilerini yorgun ve halsiz hissetmesine neden olur. Bu halsizlik hissi eklem ve kas ağrılarıyla birlikte görülür.

Bu belirtilerin tümü her hastada görülmemekle birlikte bazı vakalarda tüm belirtiler şiddetli seyreder. Bu şekilde şiddetli seyreden boğaz iltihaplanması hemen her zaman bakterilerden kaynaklanmakta ve hastalara antibiyotik tedavisi uygulanmaktadır.

Boğaz İltihaplanması Nasıl Geçer?

Boğaz iltihaplanmasının tedavisi için öncelikle enfeksiyonun altında yatan nedenin ya da hastalığın doğru teşhis edilmesi gerekir. Bunun nedeni, virüs ya da bakteri kaynaklı boğaz iltihaplanmasında farklı tedavi yöntemlerinin uygulanmasıdır.

Virüs kaynaklı boğaz iltihaplanması bazı durumlarda kendiliğinden geçebilir. Evde uygulanabilen istirahat etmek, sıvı tüketimini artırmak, bitki çayları tüketmek gibi yöntemlerle iyileşme süresi kısaltılabilir. Bununla birlikte, özellikle boğaz ağrısıyla birlikte seyreden viral boğaz enfeksiyonunda, anti viral ilaçlar ve ağrı kesiciler de doktor kontrolünde kullanılır. Antibiyotiklerin ise virüsler üzerinde herhangi bir etkisi yoktur. Aksine antibiyotikler, bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olduğundan tedavi sürecini uzatabilir.

Bakteriyel boğaz enfeksiyonunda ise tedavi, genel olarak antibiyotik ya da penisilinle yapılmaktadır.

Boğaz İltihaplanması Neden Olur?

Boğaz enfeksiyonunun nedeni çoğunlukla virüs ve bakterilerdir. Özellikle tonsilit olarak da bilinen bademciklerin iltihaplanmasının en yaygın nedeni beta hemolitik streptokoklardır. Vücudu hastalıklardan koruyan beyaz kan hücreleri (lökosit) üreten bademciklerin görevi, bu anlamda bakteri ve virüsleri uzak tutmaktır. Bağışıklık sisteminin zayıflaması nedeniyle beta grubu bakteriler başta olmak üzere bakteri ve virüsler bademciklerde çoğalabilir.

Yutak iltihabı olarak da bilinen farenjit ise çok büyük bir oranla virüs kaynaklıdır; bakterilerin neden olduğu farenjitle nadiren karşılaşılır. Akut ve kronik olarak ayrılan yutak iltihabı farklı belirtilere neden olur. Bununla birlikte boğaz ağrısı her iki tipte de yaygın olarak görülmektedir.

Akut farenjit; yutkunma ve konuşmada zorluk, boğazda şişlik, sesin kısılması, bademciklerin kızarması gibi belirtilerle kendini gösterir. Kronik farenjitte ise bu belirtilerin yanı sıra baş ağrısı, öksürük ve ateş gibi belirtiler de görülür. Sürekli boğaz iltihaplanması görülme nedenlerinden biri olan kronik farenjit; sık sık üst solunum yolu enfeksiyonu hastalıkları geçirmek, alkol ve sigara tüketmek, sürekli nem oranı düşük ortamlarda bulunmak ve sürekli yüksek sesle konuşmak gibi faktörlerle ilişkilidir.

Boğaz iltihaplanmasının nedenleri arasında bakteri ve virüslerin yanı sıra bağışıklık sistemini düşüren immünolojik hastalıklar ve romatizmal hastalıklar da bulunur.

Boğaz İltihaplanmasına Ne İyi Gelir?

Sık sık boğaz iltihaplanması yaşayanlar, medikal tedavinin yanı sıra evde doğal yöntemlerle de tedavi sürecine katkı sağlayabilir. Özellikle virüs kaynaklı enfeksiyonlarda antibiyotik kullanılmadığı için, hastaların evde kendi yapacakları uygulamalar iyileşmelerini hızlandırabilir. Virüs kaynaklı boğaz iltihaplanması yaşayan bireylerin rahatsızlıklarını en aza indirmek için uygulayabileceği yöntemler şunlardır:

    • Tuzlu su ile gargara yapmak
    • İstirahat etmek
    • Gün içinde bol sıvı tüketmek
    • Çok sıcak veya soğuk olan içecek ve yiyeceklerden uzak durmak
    • Nem oranı yüksek ortamlarda bulunmak
    • Sigara ve tütün ürünlerinden uzak durmak

Çocuklarda Boğaz İltihaplanması

Özellikle 5-15 yaş arasındaki çocuklarda boğaz iltihaplanması yaygın olarak görülür. Bu nedenle ebeveynler sık sık “Çocuklarda boğaz iltihaplanması nasıl geçer?” şeklinde araştırma yapmaktadır.

Çocukluk döneminde görülen tonsillofarenjit (bademciklerin ve yutağın iltihaplanması), yaklaşık %70 oranında virüslerden kaynaklanır. İlköğretim çağındaki çocuklarda, viral boğaz enfeksiyonu birkaç kez tekrar edebilir. 12-15 yaş civarında ise enfeksiyonun tekrarlama olasılığı yükselir. Bunun önemli nedenlerinden biri, kalabalık okul ortamında virüslerin temas yolu ile yayılmasıdır. Çocuklarda tonsillofarenjite bağlı olarak görülen en yaygın belirti ise boğaz ağrısıdır.

Çocuklarda boğaz enfeksiyonunun nedeni genellikle virüsler olduğu için çoğunlukla medikal tedaviye ihtiyaç duyulmamaktadır. Bu vakalarda, çocukların bağışıklık sistemlerinin virüsle savaşmasına izin verilir. Boğaz ağrısı gibi belirtilerin vereceği rahatsızlıkları azaltmak için parasetamol grubu ağrı kesiciler kullanılabilir.

Boğaz enfeksiyonunun nedeninin beta grubu bakteriler olduğu durumlarda ise ortalama 10 gün boyunca antibiyotik tedavisi uygulanması gerekir. Üst solunum yollarını da etkileyen ve nefes darlığına neden olan durumlarda ise bademciklerin ameliyatla alınması önerilebilir.

2-3 yaş altındaki bebeklerde boğaz iltihaplanması ise oldukça nadir görülür. Görüldüğü durumlarda bu enfeksiyon, bebeklerin rahatsız ve huzursuz hissetmesine neden olur. Boğaz ağrısı, burun tıkanıklığı, burun akıntısı gibi belirtilerle kendini gösteren boğaz iltihaplanması çoğu zaman virüs kaynaklıdır. Buhar duşu ve anne sütü ile sık besleme gibi yöntemlerle viral enfeksiyon iyileştirilebilir. Bakteri kaynaklı iltihaplanmada ise, çocuklarda ve yetişkinlerde olduğu gibi, mutlaka antibiyotik tedavisi uygulanması gerekir.

Boğaz İltihaplanması Kaç Günde Geçer?

Boğazda yanma, şişlik, ağrı gibi belirtilerle kendini gösteren iltihaplanma, hastaların rahatsız hissetmesine neden olur.

Viral boğaz iltihaplanması ortalama 7-10 günde geçer. Bu sürecin hızlanması hastaların istirahat etmesine, bol sıvı tüketmesine ve evde uygulayabilecekleri diğer yöntemlere bağlıdır.

Bakteri kaynaklı boğaz enfeksiyonunda ise antibiyotik kullanmak gereklidir, bu da sürecin uzunluğunu değiştirir. Doktor kontrolünde uygulanan boğaz iltihaplanması ilaç tedavisinin süresi aynı zamanda semptomların şiddetine göre de farklılık gösterir. Kronik hale gelen boğaz enfeksiyonlarında ise ilaç kullanımı yeterli olmayabilir. Bu durumda cerrahi yöntemlerden yararlanılır ve ameliyatla birlikte tedavi süresi de uzar.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır