Hücre zarları, belirli maddelerin hücreye girmesine ve çıkmasına izin verirken zararlı maddelerin girmesini ve gerekli maddelerin dışarı çıkmasını engellemelidir. Başka bir deyişle hücre zarları seçici geçirgendir; bazı maddelerin geçmesine izin verirken diğerlerinin geçmesine izin vermezler. Bu seçiciliği kaybederlerse, hücre artık hayatını sürdüremez ve ölür.
Bazı hücreler belirli maddelere diğer hücrelere göre daha fazla ihtiyaç duyar; bu maddeleri hücre dışı sıvılardan elde etmenin bir yolu olmalıdır. Bu ihtiyaç belirli malzemelerin ileri geri hareket etmesiyle pasif olarak karşılanabilir veya hücrenin taşımayı sağlayan özel mekanizmaları devreye girebilir. Çoğu hücre, ATP formundaki enerjisinin çoğunu zarının iç ve dış taraflarında eşit olmayan bir iyon dağılımı oluşturmak ve sürdürmek için harcar. Plazma zarının yapısı bu işlevlere katkıda bulunur ancak bazı sorunları da beraberinde getirir.
Zar taşınmasının en doğrudan biçimi pasif taşımadır. Pasif taşıma doğal olarak meydana gelen bir olgudur ve hücrenin hareketi gerçekleştirmek için enerji harcamasını gerektirmez. Pasif taşımada, maddeler difüzyon adı verilen bir süreçle daha yüksek konsantrasyonlu bir alandan daha düşük konsantrasyonlu bir alana doğru hareket eder. Tek bir maddenin farklı konsantrasyonlarının bulunduğu fiziksel bir alanın konsantrasyon gradyanına sahip olduğu söylenir.
Hücre (plazma) zarları asimetriktir, yani fosfolipitlerin oluşturduğu ayna görüntüsüne rağmen zarın içi zarın dışıyla aynı değildir. Kanal veya pompa görevi gören integral proteinler tek yönlü çalışır. Lipitlere veya proteinlere bağlı karbonhidratlar da hücre zarının dış yüzeyinde bulunur. Bu karbonhidrat kompleksleri, hücrenin hücre dışı sıvıda ihtiyaç duyduğu maddeleri bağlamasına yardımcı olur. Bu durum, hücre zarlarının seçici doğasına önemli ölçüde katkıda bulunur.
Hücre zarlarının hidrofilik ve hidrofobik bölgeleri vardır. Bu özellik bazı maddelerin zar boyunca hareketine yardımcı olurken diğerlerinin hareketini engeller. Lipitte çözünen maddeler zarın hidrofobik lipit çekirdeğinden kolayca kayabilir. Yağda çözünen A, D, E ve K vitaminleri gibi maddeler de sindirim sistemi ve diğer dokulardaki hücrelerin hücre zarından kolayca geçer. Yağda çözünen ilaçlar da hücrelere kolaylıkla girer ve vücudun doku ve organlarına kolayca taşınır. Oksijen ve karbondioksit moleküllerinin yükü yoktur ve basit difüzyon yoluyla geçerler.
Su haricindeki polar maddelein zardan geçişi bazı sorunlar teşkil eder. Bazı polar moleküller hücrenin dışına kolayca bağlanırken, plazma zarının lipit çekirdeğinden kolayca geçemezler. Buna ek olarak küçük iyonlar zar mozaiğindeki boşluklardan kolayca geçebilirken, yükleri bunu yapmalarını engeller. Sodyum, potasyum, kalsiyum ve klorür gibi iyonların plazma zarlarına nüfuz etmek için özel bir aracı olmalıdır. Basit şekerler ve aminoasitler de plazma zarları boyunca taşınma konusunda yardıma ihtiyaç duyar.
Basit difüzyon pasif taşıma türlerinden biridir. Maddeler, konsantrasyonları alan boyunca eşitlenene kadar yüksek yoğunluklu bir alandan düşük yoğunluklu alana doğru hareket etme eğilimindedir.
Reklamsız Deneyim
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %%100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır. Kreosus Kreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık... Daha fazla göster
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Destek Ol
Maddelerin hava yoluyla difüzyonuna aşina olabilirsiniz. Örneğin, insanlarla dolu bir odada bir şişe parfüm açan birini düşünün. Parfüm şişenin içinde en yüksek konsantrasyondadır ve odanın kenarlarında en düşük seviyededir. Parfüm buharı şişeden yayılacaktır ve yayıldıkça giderek daha fazla insan parfümün kokusunu alacaktır.
Materyaller de hücre sitozolü içinde difüzyon yoluyla hareket eder ve bazı materyaller plazma zarından difüzyon yoluyla geçer. Difüzyon sırasında hiçbir enerji harcanmaz. Aksine; farklı alanlardaki farklı malzeme konsantrasyonları potansiyel bir enerji biçimidir ve difüzyon, malzemeler konsantrasyon gradyanlarında yüksekten düşüğe doğru hareket ederken bu potansiyel enerjinin dağılmasıdır.
Hücre dışı sıvı gibi bir ortamdaki her bir madde, diğer maddelerin konsantrasyon gradyanlarından bağımsız olarak kendi konsantrasyon gradyanına sahiptir. Ayrıca, her bir madde kendi gradyanına göre difüze olacaktır. Difüzyon hızını etkileyen çeşitli faktörler vardır:
Kolaylaştırılmış difüzyon, pasif taşımanın ikinci ve son türüdür. Kolaylaştırılmış difüzyon olarak da adlandırılan kolaylaştırılmış taşımada materyal, transmembran (taşıyıcı) proteinlerinin yardımıyla hücresel enerji harcamadan bir konsantrasyon gradyanında (yüksekten düşüğe) plazma zarı boyunca hareket eder. Bununla birlikte, kolaylaştırılmış difüzyon işlemine tabi tutulan maddeler, proteinlerin yardımı olmadan plazma zarı boyunca kolay veya hızlı bir şekilde difüze olmazlar. Polar maddeleri ve diğer maddeleri plazma zarı boyunca hareket ettirmenin çözümü, hücre zarı yüzeyini kaplayan proteinlerdir.
Bu süreçte aşınan madde ilk olarak hücre zarının dış yüzeyindeki protein veya glikoprotein reseptörlerine bağlanır. Böylece hücre tarafından ihtiyaç duyulan malzeme hücre dışı sıvıdan alınabilir. Maddeler daha sonra geçişlerini kolaylaştıran belirli integral proteinlere aktarılır, çünkü bunlar belirli maddelerin zardan geçmesine izin veren kanallar veya gözenekler oluştururlar. Kolaylaştırılmış difüzyonda görev alan integral proteinler topluca taşıma proteinleri olarak adlandırılır ve bunlar ya madde için kanallar oluşturur ya da taşıyıcı olarak işlev görürler.
Osmoz, suyun zar boyunca konsantrasyon gradyanına göre yarı geçirgen bir zardan difüzyonudur. Difüzyon, materyali zarlar boyunca ve hücreler içinde taşırken osmoz; bir zar boyunca yalnızca suyu taşır ve zar, çözünenlerin sudaki difüzyonunu sınırlar.
Osmoz, difüzyonun özel bir durumudur. Osmozda da su diğer maddeler gibi, daha yüksek konsantrasyonlu bir alandan daha düşük konsantrasyonlu bir alana doğru hareket eder. Aşağıda görüldüğü gibi iki tarafını ayıran yarı geçirgen bir zarı olan bir beher düşünün. Zarın her iki tarafında da su seviyesi aynıdır, ancak zarı geçemeyen çözünmüş bir maddenin her iki taraftaki konsantrasyonları farklıdır. Suyun hacmi aynı, ancak çözünen madde konsantrasyonları farklıysa zarın her iki tarafında da farklı miktarda su, yani çözücü olacak şekilde osmoz gerçekleşir.
Difüzyonun prensibi, moleküllerin hareket etmesi ve eğer yapabilirlerse ortam boyunca eşit olarak yayılmalarıdır. Ancak, yalnızca zardan geçebilen malzeme zardan difüze olacaktır. Bu örnekte çözünen madde zardan geçemez, ancak su geçebilir. Su bu sistemde bir konsantrasyon gradyanına sahiptir. Bu nedenle, su konsantrasyon gradyanından aşağıya doğru difüze olacak ve zarı geçerek daha az konsantre olduğu tarafa geçecektir. Suyun zardan bu şekilde difüzyonu (osmoz) suyun konsantrasyon gradyanı sıfıra inene kadar devam edecektir. Osmoz canlı sistemlerde sürekli olarak devam eder.
Tonisite, bir çözeltideki çözünen madde miktarını tanımlar. Bir çözeltinin tonisitesinin ölçüsüne veya belirli bir çözelti miktarında çözünen toplam çözünen madde miktarına ozmolarite denir. Bir hücrenin ozmolaritesini, hücreleri içeren hücre dışı sıvının ozmolaritesiyle ilişkilendirmek için hipotonik, izotonik ve hipertonik olmak üzere üç terim kullanılır. Musluk suyu gibi hipotonik bir çözeltide hücre dışı sıvı, hücre içindeki sıvıdan daha düşük bir çözünen madde konsantrasyonuna sahiptir ve su hücreye girer. (Canlı sistemlerde referans noktası her zaman sitoplazmadır, bu nedenle "hipo-" ön eki hücre dışı sıvının hücre sitoplazmasından daha düşük bir çözünen madde konsantrasyonuna veya daha düşük bir ozmolariteye sahip olduğu anlamına gelir.) Bu aynı zamanda hücre dışı sıvının hücreden daha yüksek bir su konsantrasyonuna sahip olduğu anlamına gelir. Bu durumda, su konsantrasyon gradyanını takip edecek ve hücreye girecektir. Bu durum bir hayvan hücresinin patlamasına ya da parçalanmasına neden olabilir. Kan hücrelerinin bu şekilde patlamasına hemoliz adı verilir.
Hipertonik bir çözeltide ("hiper-" öneki hücre dışı sıvının hücre sitoplazmasından daha yüksek bir çözünen madde konsantrasyonuna sahip olduğunu ifade eder) sıvı, deniz suyu gibi hücreden daha az yoğunlukta su içerir. Hücre daha düşük bir çözünen madde konsantrasyonuna sahip olduğundan, su hücreyi terk edecektir. Aslında, çözünen madde suyu hücreden dışarı çekmektedir. Bu durum bir hayvan hücresinin büzüşmesine neden olabilir.
İzotonik bir çözeltide, hücre dışı sıvı hücre ile aynı ozmolariteye sahiptir. Hücredeki çözünen maddelerin konsantrasyonu hücre dışı sıvınınkiyle eşleşirse, hücre içine veya dışına net su hareketi olmayacaktır. Hipertonik, izotonik ve hipotonik çözeltilerdeki kan hücreleri karakteristik görünümler alır.
Bitkiler, mantarlar, bakteriler ve bazı protistler gibi bazı organizmalar hücre zarını çevreleyen ve hücre lizisini (parçalanmasını) önleyen hücre duvarlarına sahiptir. Hücre zarı yalnızca hücre duvarının sınırına kadar genişleyebilir, bu nedenle hücre parçalanmaz. Aslında, bitkilerdeki sitoplazma hücresel ortama kıyasla her zaman hafif hipertoniktir ve ortamda su mevcutsa, her zaman bir hücreye girecektir. Bu su akışı, bitkinin hücre duvarlarını sertleştiren turgor basıncını üretir. Odunsu olmayan bitkilerde turgor basıncı bitkiyi destekler. Bitki hücreleri hipertonik hale gelirse kuraklıkta olduğu gibi veya bir bitki yeterince sulanmazsa, su hücreyi terk edecektir. Bitkiler bu durumda turgor basıncını kaybeder ve solgunlaşır.
Pasif taşıma biçimleri olan basit difüzyon, kolaylaştırılmış difüzyon ve osmoz; küçük molekül ağırlıklı maddeleri hareket ettirir. Maddeler yüksek konsantrasyonlu alanlardan düşük konsantrasyonlu alanlara yayılır ve bu süreç madde sistemde eşit olarak dağılana kadar devam eder. Birden fazla maddenin bulunduğu çözeltilerde, her bir molekül türü kendi konsantrasyon gradyanına göre difüze olur. Difüzyon hızını konsantrasyon gradyanı, difüze olan parçacıkların boyutları ve sistemin sıcaklığı gibi birçok faktör etkileyebilir.
Canlı sistemlerde, maddelerin hücre içine ve dışına difüzyonuna hücre zarı aracılık eder. Bazı maddeler zardan kolayca difüze olurken, diğerleri engellenir ve geçişleri sadece protein kanalları ve taşıyıcılar tarafından mümkün kılınır. Canlıların kimyasal işleri sulu çözeltilerde gerçekleşir ve bu çözeltilerin konsantrasyonlarının dengelenmesi süregelen bir problemdir. Canlı sistemlerde, zar proteinleri olmadan bazı maddelerin difüzyonu yavaş veya zor olacaktır.
Alıntı Yap
Okundu Olarak İşaretle
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna GitBu İçerik Size Ne Hissettirdi?
Kaynaklar ve İleri Okuma
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci
A. Enerji (ATP) harcanmayan geçişler: Pasif taşıma (difüzyon ve osmoz)
B. Enerji (ATP) harcanan geçişler: Aktif Taşıma, endositoz (fagositoz ve pinositoz) ve ekzositoz
a. Pasif Taşıma: Küçük boyutlu moleküllerin hücre zarından enerji harcanmadan doğrudan geçmesi ile olan taşımadır.
Bazı moleküller in, zarda bulunan fosfolipit tabakasından zarın her iki tarafındaki yoğunlukları eşitleninceye kadar geçişidir. Enerji harcanmaz ve taşıyıcı proteinler kullanılmaz.
Basit difüzyon ile çoktan aza fosfolipit tabakasından geçebilen moleküllerin bazıları
Hatırlatma: Elektrik yüklü iyonlar ve suda eriyen büyük moleküller (glukoz, fruktoz, galaktoz, amino asitler, nükleotidler ve bu temel ünitelerin uç uca eklenmesi ile oluşan polisakkaritler, polipeptidler/proteinler, nükleik asitler, iyonize fosfat içeren bileşikler-ATP vs) ise lipit tabakadan hiçbir şekilde difüze olamaz.
Dikkat!!! → Difüzyon sırasında enerji harcanmaz, enzim kullanılmaz, canlılık şart değildir. Zarlı ve zarsız ortamlarda gerçekleşebilir.
Osmoz suyun özel difüzyonudur. Suyun, yarı geçirgen bir zar üzerinde çok olduğu ortamdan, az olduğu ortama doğru geçişine denir.
Hücreye göre çözünen madde miktarının çok, suyun az olduğu ortamdır.
-Örneğin; tuzlu su, şekerli su gibi.
Hipertonik ortama konulan bir hücrenin su kaybederek büzülmesidir.
Hipertonik ortama konulan bitki hücresinde koful küçülür. Zar ile çeper arasındaki boşluk artar. Selüloz çeperden dolayı küçülme azdır. Hayvan hücresinde ise çeper olmadığı için küçülme fazladır.
Su ve çözünen madde miktarı hücre ile aynı olan çözeltilere denir.
-Vücudumuzda hücre sitoplazması ile doku sıvıları izotoniktir.
-İzotonik ortamlarda bulunan hücreler, derişim farkı olmadığından canlılıklarını sürdürür.
-İzotonik çözeltilerde pasif taşıma olayları gerçekleşmez.
-İzotonik ortamda madde alışverişi devam eder. Giren kadar madde de çıkar. Hücrenin büyüklüğünde bir değişim beklenmez.
Hücreye göre maddenin az, suyun çok olduğu ortamdır.
-Örneğin; Saf su
Plazmolize uğramış hücre, saf suya konursa su alarak eski hâline döner. Hücrenin su alarak eski hâline dönmesine deplazmoliz denir.
Aşağıdaki şekilde belirtildiği gibi Plazmoliz olmuş bitki ve hayvan hücreleri hipotonik ortamda bekletilirse deplazmoliz gözlenir.
Hipotonik ortamda su alarak şişen bitki hücresinde zarın çepere yaptığı basınca denir.
Canlı hücrelerde enerji harcanarak zardan geçebilen madde moleküllerinin az olduğu ortamdan çok olduğu ortama hücre zarından taşınmasıdır.
Endositoz ve ekzositoz olmak üzere iki şekilde gerçekleşir.
Hücre zarından geçemeyen büyük moleküllerin koful oluşturularak hücre içine alınmasına denir.
Alınan maddenin sıvı veya katı oluşuna göre endositoz iki şekilde gerçekleşir
-Örneğin sindirim enzimleri, böcekçil bitkilerde ve ayrıştırıcı (çürükçül) mantarlarda bu yolla hücre dışına verilir.
Dikkat!!!
PDF Olarak İndir
Pasif taşıma, moleküllerin taşınması sırasında hücre enerjisini tüketmez.
Pasif taşıma, hücre enerjisini tüketen moleküllerin taşınmasını kolaylaştırır.
Moleküllerin veya iyonların taşınması, Pasif taşımada daha yüksek konsantrasyondan daha az konsantrasyon gradyanına doğru gerçekleşir.
Bu süreçte moleküller Moleküllerin konsantrasyonu nötr hale gelene kadar yüksek konsantrasyon gradyanından düşük konsantrasyon gradyanına.
Basit difüzyon oluşur gazlar ve sıvılar bu durumlarda olduğu gibi moleküller serbestçe hareket eder.
Bu işlem herhangi bir enerji gerektirmez.
Moleküllerin hücre içine ve dışına transferine yardımcı olur. Bu, yaşam döngüleri boyunca çok önemli hücre aktivitesidir.
Kolaylaştırılmış taşıma destekleri moleküllerin veya iyonların konsantrasyon gradyanlarına göre hücre enerjisi tüketmeden hareketi. Dolayısıyla bu pasif taşıma süreci olabilir.
Bu süreçte, seçici bir süreç olduğu için sadece birkaç molekülün zardan geçmesine izin verilir. dayanarak elektrik yükü ve pH seviyeleri, moleküllerin zardan difüze olduğu.
Membran hidrofilik, polar ve yüklü iyonların geçişine izin vermez. Kolaylaştırılmış difüzyon, aşağıdaki gibi moleküllerin geçişini arttırır. glikoz, amino asitler, nükleik asitler ve sodyum, potasyum ve kalsiyum gibi iyonlar.
Kolaylaştırılmış difüzyon, aşağıdakilere göre çalışır: Kahverengi hareket.
Kolaylaştırılmış difüzyon şunlardan etkilenir: dört faktör.
Varsa sıcaklıktaki artış, enerjideki artış nedeniyle moleküllerin difüzyon hızında bir artış olur. Böylece Kolaylaştırılmış difüzyon is sıcaklıkla doğru orantılıdır.
İyon molekülleri taşınır. daha fazla konsantrasyondan daha az konsantrasyona.
Küçük bir mesafe varsa, difüzyon hızı yüksek olacaktır. Böylece kolaylaştırılmış difüzyon difüzyon mesafesi ile ters orantılıdır.
Molekül küçük ise boyut yüksek difüzyon hızı olacaktır ve bunun tersi de olacaktır. Dolayısıyla Kolaylaştırılmış difüzyon is Moleküllerin büyüklüğü ile ters orantılıdır.
The kolaylaştırılmış difüzyon protein tarafından gerçekleştirilir zarla çevrili kanallardır. yani onlar kanal proteinler ve taşıyıcı proteinler.
Bu proteinler yardımcı Moleküllerin içinde ve dışında. Bunlar iki tiptir.
Kontrol ediyorlar giriş ve çıkış bir hücredeki moleküllerin Kapı görevi görürler.
Onlar gözenek yapmak içinde hücre zarı ve moleküllerin akışını arttırır.
Bunlar zara bağlı ve maddeleri hücrenin içine ve dışına taşır.
Bu taşıyıcılar önemli bir rol oynamaktadır. Hücrede glikoz taşınması. Onlar iki tiptir. yani onlar sodyum glikoz taşıyıcıları ve kolaylaştırıcı glikoz taşıyıcıları.
kolaylaştırıyorlar su moleküllerinin lipid çift tabakasından geçişi.
Bu kanallar iyonların geçişini arttırır. yoluyla sodyum ve potasyum hücre zarı.
Filtrasyon, sıvılarda asılı halde bulunan katı maddelerin filtreler yardımıyla ayrıştırılması yöntemidir.
Filtre katı maddenin geçişine izin vermez, ancak sıvıların hareket etmesine izin verir. bu katı madde kalıntı olarak bilinir ve sıvı madde süzüntü olarak bilinir. Filtre olarak farklı malzeme türleri kullanılabilir. Örneğin kağıt, kum, bez.
Bu filtrasyon türünde iki huni, boyut olarak farklı fakat aynı tür olan filtre kağıdı ile birlikte kullanılır.Vakum pompası, sıvıyı filtreden geçirir.
In bu filtrasyonda maddeler yatay olarak çok yüksek hızda döndürülür. Bundan ağır maddeler hafif maddelerden ayrılır.
Bu filtrasyonda cam huniye filtre kağıdı yerleştirilir.Çözünmeyen parçacıklar kağıt üzerinde kalır ve sıvı aşağı doğru hareket eder.
Bu süreç çalışır yerçekimi.
Bu farklı filtre katmanları gibi farklı malzemelerle kullanılır. kum, kömür içerdikleri gibi farklı boyutta gözenekler.
Karışım dökülürse, partikül boyutuna bağlı olarak partiküller farklı katmanlarda ayrılır.
Örneğin bu işlemde kanalizasyon suyu arıtılır, içme suyu arıtılır.
böbrekler biyolojik filtreler için en iyi örneklerdir kan glomerulusta süzülür. bu süreçte önemli besinler ve moleküller geri emilir.
Bu büyük olasılıkla ilaç endüstrisinde tortuların yanı sıra safsızlıkları da ayırmak için kullanılır.
Kanalizasyon suyu filtrasyon işlemi ile arıtılır.
İçme suyu da bu işlemle arıtılabilir.
Osmoz, moleküllerin yarı geçirgen bir zardan difüzyonundan başka bir şey değildir.
Sırasında ozmoz moleküller dağılır itibaren daha yüksek konsantrasyonlu çözeltiden daha az konsantrasyonlu çözeltiye.
Bu Enerji tüketmediği için pasif bir taşımadır.
Böylece süreç öncülük eder çözümlerin eşitlenmesi koruyarak çözünen konsantrasyonu.
Osmoz, biyolojik sistemlerimizde çok önemli bir süreçtir.
The iyonlar, oyunlar, moleküller, proteinler ve polisakkaritler osmoz işlemi ile aktarılmaktadır.
Osmoz işleminde su molekülleri su porinleri.
Her ne zaman hücre hipotonik çözeltiye yerleştirilirse, hücreye daha fazla molekül girer ve bu da hücrenin şişkinliği. Bu süreç olarak adlandırılabilir endosmoz.
Her ne zaman hücre hipertonik çözeltiye yerleştirilir, çözücü moleküller hücreden çıkar. Bu yol açar gevşeklik hücrenin. Böylece bu süreç olarak bilinir eksozmoz.
Suyun emilmesi ozmoz işlemi ile yapılan toprak.
Sırasında suyun emilimi, daha yüksek su konsantrasyonuna sahip oldukları için su köklere akar..
The bekçi hücreleri bitki yaprakları da ozmoz yoluyla etkilenebilir.
Bitkilerde bol su varsa, koruyucu hücreler şişer ve stomaları açar.
Bu yardımcı olur Bitkilerde gaz alışverişi.
İnsan vücudu da uzun süre suya konulursa suyu emebilir.
Düzenler hücrelerin bulanıklığı.
Ayrıca düzenleyebilir su ve iç sıvılar arasındaki denge.
geliştirir Besinlerin emilmesi ve atık maddelerin salınması.
Kontrol eder bitkilerde su akışı.
Böylece moleküllerin, iyonların ve maddelerin pasif taşınması hücre enerjisini tüketmek yerine konsantrasyonlarına göre gerçekleşir.