pdr işsizlik oranı / Pdr işsiz kalır mı? | DonanımHaber Forum

Pdr Işsizlik Oranı

pdr işsizlik oranı

PDR Bölümü Hakkında Bilmen Gerekenler – PDR Nedir?

PDR bölümü hakkında tüm bilinmesi gerekenleri anlatıyoruz. PDR nedir, PDR hangi fakültede, hangi dersleri içeriyor, PDR&#;nin önü açık mı, PDR mezunları ne iş yapar sorularını birlikte cevaplayalım.

PDR Bölümü Hakkında Genel Bilgiler

Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik (PDR) nedir?

Rehberlik ve psikolojik danışmanlık bölümü psikoloji biliminin uygulamalı bir alt dalıdır. Psikolojik danışmanlık bireyin kendini tanıması, problem çözme, karar verme becerilerini geliştirmesi, kapasitelerini kendine en uygun düzeyde geliştirmesi, çevresine dengeli ve sağlıklı uyum sağlaması ve böylece kendini gerçekleştirmesi için uzman kişilerce verilen bilimsel ve sistematik psikolojik yardımdır.


PDR hangi fakültede yer alır:

Türkiye’de eğitim fakültelerinde yer alır ve psikolojik danışman unvanı ile mezun verir.

PDR Lisans Programı neler içerir?

PDR bölümü lisans programı, birinci ve ikinci sınıfta temel ve daha teorik derslerden oluşuyor. 3.sınıfla beraber kariyer danışmanlığı, grupla psikolojik danışma, eğitim psikolojisi uygulamaları, çocuk psikolojisi uygulamaları dersleri ile alanı seven öğrenciler için bölüm çok daha keyifli ve öğrenmesi zevkli bir hal alıyor.

Bölümün hedeflerinden biri okul psikolojik danışmanı yani çocuk ve ergenlerle çalışacak uzman yetiştirmek olduğundan gelişim psikolojisi dersleri eğitim süreci boyunca yoğun olarak bulunur.

PDR psikolojinin uygulamalı bir alt dalı olduğundan bolca uygulama dersleri vardır. Örneğin üçüncü sınıf birinci döneminde kariyer danışmanlığı  dersi almışken 2.dönem kariyer danışmanlığı uygulamaları dersi aldım. Eğitim psikolojisi uygulamaları, bireyle psikolojik danışma dersi de diğer uygulama derslerine örnek verilebilir. PDR bölümü devam zorunluluğu olan ve ödev yoğunluğu olan bir bölümdür.

Ödevler çok çeşitli olabiliyor. Konu sunumu, konu ile ilişkili olarak kişilerle yapılan uygulamaların sunumu, makale derlemeleri, mini skeçler, video hazırlama gibi çok çeşitli ödevlerle karşılaşabilirsiniz. Bu anlamda PDR bölümü kendinizi ifade etmeniz, topluluk önünde konuşmanız konusunda size katkı sağlayacaktır.


PDR Mezunları Ne İş Yapar

Psikolojik danışmanlığı temelde bireysel danışmanlık, kariyer danışmanlığı ve eğitim danışmanlığı olarak üç dala ayırabiliriz.

İş seçeneklerini sıralarsak:

  • Danışma merkezlerinde psikolojik danışmanlık (danışmanlık süreci ayrı bir ihtisas gerektirir mezun olduğunuzda unvanınız psikolojik danışman olsa da danışanlarınızla çalışacağınız kuramda ayrı bir eğitim almadan bunu yalnız lisans eğitimi ile doğru bir şekilde gerçekleştirmeniz beklenemez)
  • Okul psikolojik danışmanlığı
  • Kariyer danışmanlığı
  • Akademisyenlik
  • Psikolojinin farklı alt dallarında yüksek lisans seçenekleri ve buna bağlı iş tanımları (sosyal psikoloji, endüstriyel psikoloji vb.)
  • Rehberlik araştırma merkezlerinde (RAM) psikolojik danışmanlık
  • Klinik psikoloji: Klinik psikoloji yüksek lisansı PDR mezunlarının yasal hakkıdır şu an için özel okullarda daha çok olsa da devlet üniversitelerinde de kontenjan açılmaktadır. Klinik psikoloji yüksek lisansını tamamlayarak klinik psikolog olabilirsiniz.
  • Adliyede danışmanlık (KPSS’ye girerek adliyeye atanarak mahkeme için danışmanlık yapabilirsiniz.)

PDR&#;nin Önü Açık mı?

Tercih dönemindeki öğrencilerin en çok aklına takılan sorulardan biri de bu. PDR&#;nin ön açık mı. Eğer bir devlet okulunda psikolojik danışamn olarka görev yapmak istiyorsanız KPSS puanlarının oldukça yüksek olduğunu söylemeliyiz. Ortalama olarak 80 üstü puan almak gerekmektedir. Ancak pek çok PDR bölümü mezunu farklı sektörlerde de çalışmaktadır. Yukarıdaki listede gördüğün gibi pek çok seçenek var. Seçeneklerin çok olması PDR&#;yi önü açık bir bölüm yapıyor. Kendi fırsatlarını yaratabilmen için sana pek çok seçenek sunuyor. Burada lisans hayatını nasıl geçirdiğin çok önemli. Bir PDR mezunu olarak lisans boyunca stajlar, yarı zamanlı işler denenmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum.

PDR bölümü düşünen adaylar neye dikkat etmeli?

Psikolojik danışmanlığı temelde bireysel danışmanlık, kariyer danışmanlığı ve eğitim danışmanlığı olarak üç dala ayırabiliriz.

PDR bölümünde girdikten sonra beni şaşırtan şeylerden biri alanın genişliği olmuştu. Bu psikoloji biliminin genelinde böyle. Özellikle ilk yılınızda PDR kariyer zirvelerine katılarak bizzat mesleği yapan kişilerden farklı seçenekleri dinlemenizi öneririm. İkinci sınıfta okullarda gözlem dersiyle okul psikolojik danışmanlığını inceleme şansı buluyoruz ancak bu resmi staj değil sadece okulda yapılacak görevlerinizin olduğu okul psikolojik danışmanlığını anlamayı sağlayan bir süreç.

Son sınıfta kurum deneyimi ve okul deneyimi olmak üzere iki stajımız var. Kurum deneyimi ile rehberlik araştırma merkezlerinde staj yaparken, okul deneyiminde liseleri deneyimleme şansı buluyoruz. PDR eğitimi boyunca stajlar dışında da farklı sebepler ve uygulamalarla da okulda bulunuyoruz.

PDR bölümü için YÖK Atlas Lisans Programı Bilgileri sana tercih döneminde fikir verebilir!

☀️☀️☀️

Üniversite sınavına hazırlık maratonu oldukça uzun ve yorucu. Profesyonel eğitmenler tarafından hazırlanan Soru Çözümü, binlerce soru ve çözümden oluşan Soru Bankası hizmetlerimizden faydalanabilirsin.
Uygulamada senin için hazırlanmış , tüm konuları öğrenebileceğin premium içerik ders videolarını incelemeyi unutma!

Hacettepe Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Uygulama ve Araştırma Merkezi (PDRMER)

Kuruluş Gerekçesi

Üniversitemiz bünyesinde kurulması amaçlanan Hacettepe Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin (PDRMER) kuruluş gerekçesi aşağıda açıklanmıştır.

1. Psikolojik Danışma ve Rehberlik (PDR) Dünyada ve Ülkemizde Bir Bilim Dalı Olarak Hızla Gelişmektedir.

 PDR, ilk defa ABD’de ortaya çıkıp gelişmiştir. Daha sonra Türkiye’de ve Avrupa’da gelişerek bugünkü duruma ulaşmıştır. PDR anlayışının ilk filizlenmesi ’da California eyalet okullarında öğrencilerin incelenmesi, işe yerleştirilmeleri ve izlenmeleri gibi uygulamalarla başlamıştır. Ancak, gerçek anlamda PDR uygulamaları Frank Parsons ile başlamıştır. İlk PDR bürosu ’de Frank Parsons tarafından Boston’da açılmıştır. Bu nedenle, Frank Parsons, PDR’nin babası olarak kabul edilmektedir (Gladding, , s. 9). Frank Parsons, özellikle bireyin özelliklerini tanıma, mesleğe hazırlanma, kendi özelliklerine uygun meslek seçme, meslekte başarılı ve mutlu olma yönünde gençlere yönelik uygulamalar içinde olmuştur. ABD’de PDR programları, genellikle, Eğitim Fakülteleri bünyesinde örgütlenmiştir. ABD’de PDR hizmetlerinin tüm eğitim kademelerinde ve adalet, sağlık, sanayi, sosyal yardım kurumlarında, süreklilik içinde, ağırlıklı olarak psikolojik danışma hizmetleri biçiminde yürütüldüğü gözlenmektedir. Bugün ABD’de başta okullar ve üniversiteler olmak üzere adalet, sağlık, sanayi, sosyal yardım kurumları ile özel sektör kuruluşlarında binden fazla psikolojik danışman (counselor) görev yapmaktadır. Günümüzde ABD’de mesleki olarak tanınma ve kabul edilme anlamında oldukça yol kat edilmiş ve standartlaşma, kalite güvencesi, belgelendirme konularında yapılandırılmış bir yol izlenmektedir (Owen ve Korkut, s: ). Gelişmiş ülkelerde özellikle de Amerika Birleşik Devletleri’nde psikolojik danışma ve rehberlik kapsamında bugün beş temel alanda hizmet sunulmaktadır: 

1. Okul Psikolojik Danışmanlığı (School Counseling) 

2. Evlilik ve Aile Psikolojik Danışmanlığı (Marriage and Family Counseling) 

3. Ruh Sağlığı Psikolojik Danışmanlığı (Mental Health Counseling) 

4. Kariyer Psikolojik Danışmanlığı (Carrier Counseling) 

5. Rehabilitasyon Psikolojik Danışmanlığı (Rehabilitation Counseling) Avrupa’da PDR alanından ’lı yıllardan itibaren söz edilmeye başlanmıştır. 

Bugün tüm Avrupa ülkelerinin PDR hizmetlerini tüm kurumlarda ve eğitim alanında geliştirme ve yaygınlaştırma çabası içinde oldukları izlenmektedir. AB’ye üye ülkelerde yüksek öğretim sistemleri birbirinden önemli farklılıklar göstermektedir. Ancak ’da imzalanan Bologna bildirisinden sonra AB eğitim sisteminde bazı gelişmeler gözlenmektedir. Bologna bildirgesi, İtalya’nın Bologna kentinde 29 Avrupa ülkesinin eğitim bakanları ya da bakanlık temsilcilerinin imzaladıkları ve deklare ettikleri ilkeler bildirgesidir. Bu ilkelere göre, yüksek öğretim kurumları, bireyleri piyasaya hazırlama, demokratik bir toplumda etkin bir yurttaş olarak onları yaşama hazırlama, bireylerin kişisel gelişimi ve çağdaş bilgi kazandırma temelli gelişmeleri ve korunmaları hedeflenmiştir. Bologna sürecine bağlı olarak, yılına kadar Avrupa Yüksek Öğretim Alanı (AYÖA-European Higher Education Area) için yapılanmanın sağlanması her ülkenin kendi sorumluluğuna bırakılmıştır. Bologna süreci nedeniyle Avrupa PDR Derneği’nin (European Association for Counsellor- EAC) çabaları ile Avrupa ülkelerindeki PDR eğitim programlarının içeriğinde bazı düzenlemeler yapılmaya başlanmıştır. Bu süreçte birçok Avrupa ülkesi, PDR çalışmaları konusunda Türkiye’den yararlanmak istediklerini ifade etmektedirler. Avrupa PDR Derneği’nin bu çabalarına Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği (Türk PDR-DER) bilgi birikimi ve deneyimleri çerçevesinde katkı sunmaktadır ve bu konudaki ilişkiler güçlenerek devam etmektedir. Türkiye’de PDR çalışmaları, Avrupa’dakinden daha önce, ’li yıllarda başlamıştır. Türkiye’de PDR programları, ABD’dekine benzer biçimde, Eğitim Fakülteleri bünyesinde örgütlenmiştir. Amerikalı uzmanlardan Tompkins, Beals ve Mills Türkiye’ye gelmiş, eğitim sistemimizi ve okulları inceleyerek (Kepçeoğlu, , s. 41) PDR alanında pilot çalışmalar başlatmışlardır. yılında toplanan VIII. Milli Eğitim Şurasında, PDR hizmetleri kapsamında öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine uygun olarak yöneltilmesi, 9. sınıfın “yöneltme” sınıfı olması kabul edilmiştir. X. ve XV. Şûra kararlarında da eğitim sistemimizde yönlendirmenin gerekliliği ve yapılması gerekenler vurgulanmış; günümüze kadar yapılan bütün şuralarda eğitim sistemimizde PDR’nin gereği ve önemi vurgulanmıştır. yılında Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği kurulmuş, aynı tarihten itibaren düzenli olarak, Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi yayınlanmaya başlamıştır. Türkiye’deki üniversitelerde 37 lisans ve 16 lisansüstü PDR programı bulunmaktadır. Bu programlardan her yıl yaklaşık kadar öğrenci psikolojik danışman olarak mezun olmaktadır. Mezunlar, Milli Eğitim Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı, sosyal yardım kurumları gibi devlet kurumlarında istihdam edilmektedirler. Bugün Türkiye’de ilköğretim, orta öğretim okulları ile Araştırma Merkezi (RAM) ve Milli Eğitim Müdürlüklerinde olmak üzere 13 binden fazla psikolojik danışman (counselor) görev yapmaktadır. Türk yüksek öğretim kurumlarında da giderek daha fazla sayıda psikolojik danışmanın istihdam edildiği gözlenmektedir. Örneğin, ODTÜ, Ankara Üniversitesi, Bilkent ve Başkent üniversitelerinde öğrencilere PDR hizmeti sunmak amacıyla oluşturulmuş birimler bulunmaktadır. Kırıkkale üniversitesinde ise öğrencilere PDR hizmeti sunmak ve PDR ile ilgili araştırma ve uygulamalar yapmak amacıyla Rektörlüğe bağlı bir merkez aktif olarak çalışmaktadır. 

2. ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMLERİ PDR HİZMETLERİNİ ZORUNLU KILMAKTADIR 

Küreselleşen dünyada hemen her konuda baş döndürücü değişmeler yaşanmaktadır. Küreselleşen ve karmaşıklaşan dünyadaki değişme ve gelişmeler, insanlara sunduğu yararların yanı sıra, bazı sorunları da beraberinde getirmiştir. Günümüzde bu değişmeler, ivmesi artarak devam etmektedir. Özellikle bilişim teknolojilerindeki gelişmeler, ekonomik, sosyal, kültürel, eğitim, adalet, sağlık, güvenlik, üretim, üretimin paylaşılması, devlet yönetimi, devletin görevleri, toplumda bireyin değeri ve insan hakları gibi konularda köklü anlayış değişikliklerine yol açmaktadır. Günümüzde toplumlar arasındaki yarış hızlanmış ve bu yarışı kazanabilmek için toplumlar öncelikle kendi eğitim sistemlerini sürekli olarak geliştirme çabası içine girmişlerdir. Bu anlamda bugün dünyada “uzaktan eğitim” önemini korumaktadır. Okullarda dersler “teknolojik sınıflar” da yapılmaktadır. İnternet her eğitimcinin ve öğrencinin gündelik yaşamının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Bütün bu değişme ve gelişmelere koşut olarak eğitim kurumlarının görev ve rolleri de değişmektedir. Eğitim kurumlarının sorumlulukları, öğrencinin bakımını ve güvenliğini sağlama; bedensel, sosyal, ruhsal sağlığını koruma; kişisel, sosyal ve akademik başarısını destekleme; sosyalleşmesinin ve özgüven geliştirmesinin desteklenmesi, problem çözme, karar verme, iletişim ve olumsuz yaşam olaylarıyla başa çıkma becerilerinin geliştirilmesi; öğrencinin okula ulaşımını sağlama, çalışma yaşamına hazırlanması v.b olarak genişlemiştir (Woolmore, ). Bununla birlikte okullarda zorbalık, madde kullanımı, şiddet, cinsel istismar, okulu terk gibi davranışların giderek arttığı gözlenmektedir (Oliver ve Candappa, ). Toplumlardaki artan aile içi şiddet ve toplumdaki terör, cinsel istismar, alkol ve madde kullanımının artması, intihar olayları, işsizlik, yarışmacı eğitim sistemleri gibi sorunlara bağlı olarak eğitim kurumlarının geleneksel rolleri ve görevleri de değişmektedir. Eğitim kurumlarının rolündeki değişmelere koşut olarak giderek çağdaş dünyada, geleneksel eğitim, yerini, öğrenci merkezli eğitim anlayışına bırakmıştır. Nitekim Türk eğitim sistemi de öğrenci merkezli eğitim anlayışını benimsemiş durumdadır(MEB, , s.1). Öğrenciyi merkeze alan eğitim anlayışında, geleneksel eğitim anlayışının aksine öğrenciler, öğrenme-öğretme sürecinde daha aktiftir. Ancak, öğrenci merkezli eğitim, sadece öğrenme-öğretme sürecinde öğrencinin daha aktif olması ile sınırlı olarak anlaşılamaz. Bununla birlikte, öğrenci merkezli eğitimde programların içeriği öğrencilerin ilgi, yetenek, kişilik özellikleri, ihtiyaçları, gelişim sorunları v.b. dikkate alınarak düzenlenir. Öğrencilerin kendi niteliklerine uygun bir meslek edinmelerinin yanı sıra kişisel gelişimleri ve mutlu olmaları, bir bütün olarak kapasiteleri ölçüsünde gelişmeleri ve kendini gerçekleştirmeleri temel hedeftir. Kendi düşüncelerini özgürce ortaya koyabilir, yaratıcılığını, üreticiliğini, potansiyellerini en üst düzeyde geliştirebilirler (Yıldırım, ). Dünyada yaşanan değişmeler, bu değişmelere koşut olarak eğitim kurumlarının görev ve rollerindeki değişmeler, giderek çağdaş dünyada, geleneksel eğitimin yerini, öğrenci merkezli eğitim anlayışına bırakması eğitim sektörünün her kademesinde PDR hizmetlerinin örgütlenmesini zorunlu kılmaktadır. Çağdaş eğitimin en genel amaçlarından birisi öğrencinin, bütün yönleriyle gelişmesi ve kendini gerçekleştirmesine yardım etmektir. Eğitimin bu amacı PDR’nin de en genel amacıdır. Eğitimin amaçları biraz ayrıntılı olarak açıklanacak olursa şunlar söylenebilir: Birincisi, eğitim her bireyin kendisi için onu bir meslek sahibi yapmak, çevreye uyumunu sağlamak ve kapasitesi ölçüsünde kendisini geliştirmek amaçlarına yöneliktir. İkincisi, eğitim bireyi topluma yararlı bir yurttaş olarak yetiştirmeyi amaçlamaktadır. Bu anlamda, eğitim, nitelikli insan gücü yetiştirerek toplumun ekonomik yaşamına katmayı, bireyi iş yaşamında verimli kılmayı, toplum düzeninin sürekliliğini sağlamayı amaçlamaktadır. Bu amaçlar doğrultusunda çağdaş eğitimden beklenen işlev, öğrencilerin bedensel, zihinsel, sosyal, psikolojik yönden bir bütün olarak gelişmelerine ve topluma etkin uyum sağlayacak mutlu ve üretken bireyler olarak yetişmelerine yardım etmektir. Bu işleve sahip çağdaş bir eğitim kurumunda, PDR’nin bir hizmet alanı olarak yer alması kaçınılmazdır. Çağdaş eğitim sistemlerinde PDR hizmetlerini zorunlu kılan bazı durumlardan söz edilebilir. Bunlar şöyle özetlenebilir: 1. Hızlı değişme ve gelişmelere koşut olarak dünya küreselleşmiş ve karmaşık bir hal almıştır. Bu değişmeler insanlara sunduğu nimeti gölgeleyecek kadar çok ve karmaşık sorunları da beraberinde getirmiştir. 2. Bu değişme ve gelişmeler her toplumun kurum ve kuruluşlarında köklü anlayış değişikliklerine neden olmuş; kişisel ve sosyal düzeyde değerlerde ciddi ve hızlı değişmeler yaşanmıştır. 3. Bireyin iyilik halini (ruhsal, bedensel ve sosyal sağlık) koruyabilmesi, gelir dağılımındaki adaletsizlik, eğitim, sağlık, beslenme konularının toplumsal boyutta sorun olmaya devam etmesi, toplumlarda şiddetin yaygınlaşması, barışın tehdit altına girmesi gibi konular geleneksel eğitim sistemlerinin sorgulanmasına neden olmuştur. 4. Eğitim, tüm toplum katmanları için temel bir hak olarak kabul edilmiş, eğitimde fırsat eşitliği benimsenmiş, bireysel farkların ve bireyin bütün yönleriyle gelişmesinin önemi anlaşılmış, toplum yaşamında ve özellikle eğitimde bireyi merkeze koyan anlayışlar gelişmeye başlamıştır. Bununla birlikte okul güvenliği, kötü madde kullanımı, uyum ve davranış problemleri, okula uyum ve devam, başarısızlık, özellikle kız çocukların okullaşması ve eğitim sistemi içinde tutulması konularında ciddi sorunlar ortaya çıkmıştır. Değişme ve gelişmelerle birlikte ortaya çıkan bu sorunlar eğitim sistemlerinde okul ve öğretmenin rol ve işlevlerinde değişmeleri beraberinde getirmiştir (Oliver ve Candappa, ; Woolmore, ). 5. Değişen ve karmaşıklaşan süreçte nitelikli insan gücüne olan gereksinim artmış, eğitimde bireyin sahip olduğu niteliklerin bilinmesi ve bireyin niteliklerine uygun bir alan ve meslek seçmesinin önemi anlaşılmış; yeni meslekler ve buna bağlı olarak yeni yüksek öğretim programları, yeni okul türleri ortaya çıkmış, alternatif seçenekler arasından bireyin kendine en uygun kararı vermesi zorlaşmıştır. 6. Aile yapısında ve işlevlerinde değişmeler olmuş (Yeşilyaprak, , s), kentleşmeye koşut olarak geleneksel aile yapısı yerine çekirdek aile almış, iş yaşamına giren kadın oranı daha da artmış, anne babaların ortalama eğitim düzeyi yükselmiş, aileler çocuklarını daha iyi yetiştirme arayışı içine girmiş; buna karşın, aile içi şiddet artmış, özellikle, bilişim teknolojilerindeki hızlı gelişmeler nedeniyle çocuğu etkileyen çok sayıda etmen ortaya çıkmış, anne babalar çocuklarının yetiştirilmesi ve eğitiminde eğitimcilerin yanı sıra PDR uzmanlarına da ihtiyaç duymaya başlamışlardır. Bütün bu etmenler öğrenciyi merkeze alan çağdaş eğitim sistemlerinde eğitimin “öğretim” ve “yönetim” gibi boyutlarına üçüncü bir boyut olarak “Psikolojik Danışma ve Rehberlik” adı altında yeni bir boyutun eklenmesi gereğini ortaya koymuş; PDR’ye duyulan gereksinimi artırmıştır (Kepçeoğlu, , s; MEB, ; Özgüven, , s; Yeşilyaprak, , s: ). PDR, çağdaş örgün eğitimin ayrılmaz bir parçası, öğretim ve yönetim etkinliklerinden ayrı, ancak, öğretim ve yönetim etkinliklerine paralel olarak işlevler üstlenen, vazgeçilmez bir hizmet alanıdır.

3. Toplumumuzda PDR Hizmetlerine Duyulan Talep Artmıştır.  

Yurt içinden ve dışından, Psikolojik Danışma ve Rehberlik alanı ile ilgili her konuda uygulama, araştırma, inceleme yapmak ve yapılmakta olan çalışmalara katılmak ve desteklemek; proje hazırlamak, danışmanlıklar yapmak ve eğitimler sunmak yönünde talepler gelmektedir. Yine, Psikolojik Danışma ve Rehberlik konusunda her yıl ulusal ve uluslar arası düzeyde kurslar, seminerler, konferanslar, kongreler, sempozyumlar ve benzeri faaliyetler düzenlenmektir. PDRMER aracılığıyla üniversitemiz bu tür faaliyetler içerisinde daha etkin biçimde yer alabilecektir.

Toplumun çeşitli kesimlerinden iş ve meslek psikolojik danışmanlığı konusunda yardım talepleri gelmektedir. Başta eğitim sektörü olmak üzere, adalet, sosyal yardım kurumları, İş-Kur, belediyeler kendi kurumlarında PDR hizmetlerinin örgütlenmesi ve yönlendirilmesi yönünde taleplerde bulunmaktadırlar. Hatta üniversitemiz bünyesinde de bu yönde yoğun talepler olmaktadır. Başvuran öğrencilere karşılaştıkları eğitsel, mesleki ve iş seçimine ilişkin sorunlarını sağlıklı biçimde çözebilmeleri, kişisel, ailesel, sosyal ve akademik sorunlarını çözebilmeleri, sosyal destek kaynakları ve istihdam olanakları hakkında bilgi sunmak ve onları yönlendirmek için PDR kapsamında hizmet sunmaya gereksinim duyulmaktadır.

4. Ulusal ve Uluslar Arası Düzeyde Üniversitemizi PDR Hizmetleri Boyutu İle Tanıtmak  

Psikolojik Danışma ve Rehberliğin amacı, kendini anlaması, problemlerini çözmede gerçekçi kararlar alması, çevresindeki olanakları tanıması, kapasitesini kendine uygun düzeyde geliştirmeleri çevresine sağlıklı ve dengeli ve sağlıklı bir uyum yapması ve böylece kendilerini gerçekleştirmelerinde bireylere yardım etmektir. Türkiye, ABD’den sonra dünyada PDR alanının en iyi geliştiği ikinci ülkedir. Hacettepe Üniversitesi, Türkiye’nin en köklü ve gelişmiş birkaç üniversitesinden biridir. Hacettepe Üniversitesi - Eğitim Fakültesi - Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anabilim dalı, ulusal düzeyde birçok PDR programının açılmasına olan katkıları, uluslararası bağlantıları, standartları yüksek bilimsel etkinliklere katılımı, öğretim üyesi başına düşen yayın ve öğrenci sayısı, araştırma ve uygulama projeleri yürütmedeki deneyimi göz önünde bulundurulduğunda oldukça yetkin bilim dallarından biridir. Hacettepe Üniversitesi - Eğitim Fakültesi - Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anabilim dalı öğretim elemanları, her dönem gerek yurtta kalan gerekse yurtta kalmayan onlarca öğrenciye kendi zaman ve olanakları çerçevesinde psikolojik danışma hizmeti sunmakta; ancak, psikolojik danışma yardımı almak üzere gelen taleplerin çoğunu karşılayamamaktadırlar. Üniversitemizde PDRMER’in kurulması ile bu talepler daha yüksek oranda karşılanabilecek, daha denetimli hizmetler sunulabilecek ve hizmetler kayıt altına alınabilecektir. Ayrıca, bu merkezlerdeki uygulamalar aracılığıyla daha nitelikli psikolojik danışman meslek elemanı yetişecek, alanla ilgili ulusal ve uluslar arası düzeyde araştırmalar gerçekleştirilebilecektir. Üniversitemizde PDRMER aracılığıyla, çeşitli uyum sorunları olan, karar verme güçlüğü çeken, geleceğe dönük öğrenim, meslek seçme planları bulunan, kişisel ve sosyal problemler yaşayan, okulla, ailesiyle, başkalarıyla ilişki kurma konusunda problemleri olan, başarısızlık, gerginlik ya da zorlanmalar v.b. yaşayan öğrenciler, psikolojik danışma hizmetinden yararlanabileceklerdir. Yine, Öğrencileri riskli davranışlardan (alkol, sigara, uyuşturucu madde v.b.) korumaya yönelik psiko-eğitsel programlar geliştirmek ve uygulamak, riskli davranışlar konusunda öğrencilere yönelik seminerler düzenlemek yararlı olacaktır. Üniversitemizde öğrencilere yönelik profesyonel düzeyde oryantasyon hizmetleri sunulmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Oryantasyon hizmetleri; üniversiteye yeni gelen öğrencileri, katıldıkları yeni ortama alıştırmak, üniversitenin kuralları, işleyişi; yurt, yemekhane, kütüphane, ulaşım olanakları hakkında bilgi vermek ve böylece üniversite ortamına uyumlarını kolaylaştırmak amacıyla yapılan çalışmaları kapsar. Ancak, oryantasyon hizmetlerine üst sınıflarda okuyan öğrenciler için de gereksinim duyulabilir. Örneğin; oryantasyon hizmetleri kapsamında öğrencilere yönelik olarak derslerin amaçları, motivasyonu yükseltme, başarıyı etkileyen etmenler, verimli ders çalışma gibi konularda etkinlikler düzenlenebilecektir. Nitekim yapılan araştırmalar, oryantasyon hizmetleri sonunda üniversitede ve yakın çevrede, kendilerine açık bulunan çeşitli olanaklardan yararlanabilen öğrencilerin, daha başarılı olduklarını göstermektedir. Sonuç olarak PDRMER’in kurulması, üniversitemiz öğrencilerinin yanı sıra toplumumuzda farklı kurum ve kuruluşların PDR hizmetlerine duydukları ihtiyacı büyük ölçüde karşılayacak; üniversitemizin ulusal ve uluslar arası düzeyde daha iyi tanınmasına katkı sağlayabilecektir.

5. Bazı Üniversitelerde Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi / Birimi Bulunmaktadır  

Ülkemizde sınırlı sayıda da olsa, Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi bulunan üniversiteler bulunmaktadır. Bu üniversitelerden birkaçı şöyledir: Anadolu Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Başkent Üniversitesi, Kırıkkale Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi. Türkiye’deki çoğu üniversiteye öğretim elemanı yetiştiren, o üniversitelere model olan üniversitemizde PDRMER’in olmaması bir eksiklik olarak değerlendirilebilir.

sayılı Yüksek Öğretim Kurulu Yasası’nda; “Madde 47 – Faaliyetlerin Düzenlenmesi: a. (Değişik: 17/8/ - /28 md.) Yükseköğretim kurumları, Yükseköğretim Kurulu’nun yapacağı plan ve programlar uyarınca, öğrencilerin beden ve ruh sağlığının korunması, barınma, beslenme, çalışma, dinlenme ve boş zamanlarını değerlendirme gibi sosyal ihtiyaçlarını karşılamak, b. Yükseköğretim kurumları, özel ve kamu kuruluşları ile işbirliği yaparak mezunlarına iş bulmakta yardımcı olurlar. c. Üniversiteler PDR ve psikolojik danışma merkezleri kurar, öğrencilerin kişisel ve ailevi sorunlarını çözümlemeye çalışır.” denilmektedir.

7. Fiziki Mekân ve Personel İhtiyacı  

PDRMER’in çalışmalarını yürütebilmek için ayrıca bir birime ve fiziki mekana veya personele ihtiyaç duyulmayacaktır. Bütün çalışmalar PDR Anabilim Dalı’nın mevcut birim ve olanakları ile gerektiğinde diğer birimlerle işbirliği içinde ve üniversitemizin mevcut olanakları değerlendirilerek yürütülecektir. Sonuç Hacettepe Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin (PDRMER) kurulması ve faaliyetlerini gerçekleştirmesi ile hem üniversitemiz hem de ülkemiz kazançlı çıkacaktır.

Girgin, G. (). Çağdaş eğitim sisteminde öğrenci kişilik hizmetleri ve Rehberlik (Psikolojik Danışma ve Rehberlik- kitabında. Edt: Alim Kaya). Ankara: Anı Yayıncılık.

Gladding, S. T. (). Counseling: A Comprehensive Profession. Prentice Hall,Englewood Cliffs, New Jersey. Kepçeoğlu, M. (). Psikolojik Danışma ve Rehberlik. Kadıoğlu Matbaası, Ankara.

Korkut, F. (). Psikolojik danışmanların mesleki Rehberlik ve psikolojik danışmanlıkla ilgili düşünceleri ve uygulamaları. HÜJE, 32 MEB. (). Rehberlik ve danışma hizmetleri yönetmeliği. Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Gn. Md. Ankara. MEB. (). İlköğretim ve orta öğretim kurumları sınıf rehberlik programı. Ankara.

Oliver, C & Candappa, M. (). Tackling Bullying: Listening of the wiews of children and young people London: DfEs.

Owen, D.W. ; Owen- Korkut, F. (). Computer utilization patterns of Turkish school counselor. Counseling in International Perspective: Global Demans and Local Needs (International Congress of Counseling). April 25, İstanbul- Türkiye.

Özgüven İ. E. (). Bireyi Tanıma Teknikleri. PDREM Yayınları, Ankara. Özgüven, İ. E. (). Çağdaş Eğitimde PDR Hizmetleri. Ankara: PDREM Yayınları.

Woolmore, S. (). Every Child Matters: Change for Children. New legislation and guidance for safeguarding children in England, Text.

Yeşilyaprak, B. (). Eğitimde PDR Hizmetleri. Nobel Yayınları, Ankara.

Yıldırım, İ. (). Bireyi Tanıma Teknikleri. (Psikolojik Danışma ve Rehberlik- kitabında- Edit: Gürhan Can). Pegem-A Yayıncılık, 8. Baskı, Ankara. 

Sosyal Hizmet Bölümü Mezunları ve İşsizlik?

&#;Ben ve benim gibi binlerce arkadaşım sosyal hizmet öğrencileri ve mezunlarıyız. 2 yıl öncesine kadar kadroları boş kalan bölümümüz şu an TÜİK&#;in verilerine göre işsizliğin en çok olduğu bölüm haline geldi. (monash.pw)

Bu yaşadığımız sıkıntıların sebebleri şunlardır:

1-) Sosyal hizmet mezunu az diyerek sosyal çalışma görevlisi adıyla sosyal hizmet bölümüne ek olarak sosyoloji, PDR, öğretmen, çocuk gelişimi bölümü mezunları da dahil edilmiştir. Buradaki amaç sosyal hizmetin yetersiz mezunu olduğu düşüncesiyle boş kalan kadroları doldurmaktır.

2) Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına sosyal inceleme görevlisi olarak sosyal hizmet mezunları dahilinde bazen de haricinde diğer tüm bölüm mezunlarının işe alınmasıdır fakat sosyal inceleme görevlisinin en önemli işi olan sosyal inceleme raporunu yazmak sosyal hizmet mezunları olan sosyal hizmet uzmanlarınındır. Çünkü bu raporun eğitimi sadece sosyal hizmet bölümünde verilmektedir.

3-) Aile sosyal destek programı(ASDEP) personeli sosyal hizmetlerin programı olmasına rağmen ilk kişilik alımların ü sosyolog olmuştur. Şu an ikinci alımları başlamış olmasına rağmen yine bir düzenleme olmamıştır ve diğer bölümlerde dahil edilmektedir.

4-)ABD ve Avrupa ülkelerinde çok eski tarihlerden beri olan Okul sosyal hizmeti projesi ülkemizde yılında resmi gazetede yayınlanmasına rağmen hala daha yürürlüğe girmemiştir. Okullarda yaşanan ihtimal, istismar, madde bağımlılığı vb gibi sorunların maalesef hergün üzülerek görmekteyiz ve bu sorunların çözülmesi için biz sosyal hizmet mezunlarına kadro verilmesi gerekmektedir.

5-)Mezun sayımız az denilerek açıköğretim fakülteleri açılmış lisans tamamlama programlarıyla iki yıllık sağlık itfaiye vb bölümlerin sosyal hizmet lisans mezunu olma hakları verilmiştir. Sadece Erzurum Atatürk Üniversitesinden ortama 5 bin kişi mezun olmakta diğer üniversitelerde birlikte toplam 10 bine yakın mezun verilmektedir.

Sonuç olarak her yıl mezun sayımızın artmasıyla birlikte kendi alanlarımıza başka bölümlerin dahil edilmesi, uygulanması gereken projelerin uygulanmamasi, bölümümüzün ve ne iş yaptığımızın bilinmemesi ve en önemlisi olarak bölümümüze yapılan haksızlıklardan dolayı mağdur ve  17 bin işsiziz.

Sosyal devletin olmazsa olmazı olan bölüm SOSYAL HİZMETTİR.&#;

Kaynak: monash.pw

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır