periferik yayma boyandı ne demek / One moment, please

Periferik Yayma Boyandı Ne Demek

periferik yayma boyandı ne demek

Kronik Lenfositer Lösemi

Başlıklar


Lösemi kemik iliği ve kanın kanseri olup, akut veya kronik gidişli olabilirler. Akut kelimesi hastalığın hızlı, kronik ise yavaş bir seyir gösterdiğini tanımlamak için kullanılır.  
Kronik lenfositer lösemi (KLL) vücudumuzun savunma hücreleri  akyuvarların bir alt tipi olan lenfositlerden kaynaklanan kan ve kemik iliği  kanseri türüdür. En sık görülen kronik lösemi tipidir. Amerika’da yılında yeni KLL hastası ve yaklaşık yaşayan KLL hastası bildirilmiştir. Bizim ülkemizde sıklığı ile ilgili istatistiksel bir  bilgi yoktur.
Lenfosit adı verilen tek bir hücre kanser hücresine dönüşüp, zamanla çoğalarak kemik iliğinde ve lenf düğümlerinde normal lenfositlerin yerini alırlar. Bu hücreler normal lenfositlerin aksine enfeksiyonla mücadele etme yeteneğini kaybetmişlerdir.
KLL genellikle 60 ve üzeri yaşlarda ortaya çıkmasına rağmen hastaların %15’i 50 yaşın altındadır.

Hastalığın Nedenleri ve Risk Faktörleri
Kemik iliğinde bulunan tek bir hücrenin DNA’sında sonradan meydana gelen değişiklik nedeniyle lenfositler diğer hücrelere göre daha fazla çoğalır ve özellikle de daha uzun yaşarlar. Bu hücreler KLL hastalarındaki lösemi hücreleridir. Bu hücreler kemik illiğinde çoğalarak, periferik kanda da ve çeşitli organlarda birikim yaparlar ve normal kan hücrelerinin üretimini bozarlar. Hastalığın neden ortaya çıktığı bilinmemektedir. Radyasyon ve benzen maruziyetinin diğer hematolojik hastalıklarda rolü olmakla birlikte KLL gelişimindeki etkisi gösterilememiştir. Bazı çalışmalar böcek ve haşere ajanlarına maruziyetin ve Vietnam Savaşı sırasında kullanılan “Agent Orange” adlı maddenin KLL gelişme riskini arttırdığını desteklemektedir. KLL bulaşıcı bir hastalık olmayıp, kalıtsal geçiş göstermez. Ancak aynı ailede birden fazla KLL hastasının tanımlandığı   olgu sunumları mevcuttur.

Hastalıkla ilgili Belirti ve Bulgular
Erken evredeki bazı hastalarda hiçbir yakınma olmayabilir. İştahsızlık, kilo kaybı, gece terlemeleri, özellikle hareketle belirginleşen halsizlik, nefes darlığı, normal insanlara göre enfeksiyonlara daha yatkın olduklarından sık soğuk algınlığı, alt solunum yolu enfeksiyonları, idrar yolu enfeksiyonları geçirebilirler. Lenf bezelerinde büyüme, dalakta büyümeye bağlı ağrı, erken doygunluk yakınmaları da görülebilir.

Tanı Sırasında İstenen Tetkikler
Hastalar ya rutin tetkikler sırasında tesadüfen veya belirti ve bulguları olan hastalarda yapılan tahlillerde kan sayımlarında akyuvar sayısının  yüksek bulunması ile Hematoloji Bilim Dalına yönlendirilirler. Basitten karmaşık olana doğru KLL tanısı konarken istenen tetkikler;
1-     Tam Kan Sayımı: Akyuvar sayısında artış (esas olarak artan hücre grubu lenfositler), hastalığın evresine bağlı olarak kansızlık (anemi), kanamayı önleyen kan pulcuklarında (trombositler) azalma da izlenebilir.
2-      Periferik Yayma: Kanın bir cam üzerine yayılıp, özel boya ile boyanmasından sonra mikroskop altında incelenmesiyle yapılan bu testte görülen akyuvarların çoğunluğu lenfositlerden oluşur (normalde lenfosit oranı %’dir). Bu lenfositler yayma yapıldığında kolayca parçalandıklarından “basket hücresi” adı verilen bir görüntü oluşturabilirler.
3-      Kemik iliği aspirasyon ve biyopsisi: genellikle leğen veya göğüs kemiği gibi bölgelerden özel iğneler kullanılarak uyuşturma işlemi ile ağrısız şekilde alınan kemik iliği hem cam üzerine yayılarak boyanır (kemik iliği aspirasyonu), hem de aynı seansta 1 cm. uzunluğunda ilikten parça alınır (kemik iliği biyopsisi). Bu örneklerde artmış lenfositler ve ilik dokusu içindeki tutulum şekillerine bakılarak hastalığın seyri konusunda fikir edinilir.
4-      İmmünfenotiplendirme (=flowsitometrik analiz): KLL hastalarında artan lenfositlerin tek tip hücreden gelişip gelişmediğini (monoklonalitenin varlığı kanser tanısı koyarken önemlidir) göstermede ve B tipi mi, T tipi lenfositlerden mi kaynaklandığını belirlemede ve KLL’ye çok benzeyen diğer lösemi ve lenfoma tiplerinden ayırt edilmesinde oldukça yardımcı bir kan veya ilik örneklerinden çalışılabilen bir tetkiktir. 
5-      Sitogenetik ve FISH analizi: KLL hücrelerinin kromozom incelemelerinde anormallik saptanabilir ve hastalığın gidişi ile ilgili bize önemli bilgiler verebilir.
6-      Kanda immünglobulin düzeylerinin takibi: KLL hastalarında immünglobulin düzeylerinde azalma tekrarlayan enfeksiyonlara yol açabilir
7-      b2 mikroglobulin: Bu proteinin artması hızlı büyüyen hastalığın bir göstergesidir.

Hastalığın Seyri
Erken evrelerde hiçbir tedavi verilmeyen, hiçbir yakınması olmayan hastalar olabileceği gibi başvuru sırasında çok sayıda hastalıkla ilgili belirti ve bulguları olan ileri evre hastalarda bulunabilir. Hastalığın vücutta yaygınlık derecesinin belirlenmesi “evreleme” olarak adlandırılır. Evreleme aşağıda belirtildiği şekilde yapılmaktadır:
            Evre 0: Sadece kanda mutlak lenfosit artışı ( >/mm3)
            Evre I: Mutlak lenfositozla birlikte lenf bezelerinde büyüme
            Evre II: Dalakta büyümenin eklenmesi
            Evre III: Kansızlık gelişmesi (Hb <11 g/dl)
            Evre IV: Trombositlerde azalma olması ( < /mm3)
Başvuru sırasında erken evre olup, hastalıkla ilişkili yakınmaları bulunmayan ve hastalığı çok yavaş ilerleyen hastalar tedavisiz izlenebilirler. Tedavinin verilmemesi hastalarda tedirginlik yaratmamalıdır. KLL uzun süre, ilerleme olmaksızın, hastanın sağlık durumunu bozmadan gidebilen bir lösemi tipidir. Tedavisiz takip edilen hastalarda belli aralıklarla kan tetkikleri ve fizik muayenesi yapılır. Takiplerde evrede ilerleme olup olmadığı izlenir ve evre ilerlerse (evre II ve üzerinde) veya evre dışında kandaki lenfositlerin 6 ayda  iki katı veya üzerine çıkması, sık tekrarlayan bakteriyel enfeksiyonların varlığı, hastalıkla ilişkili iştahsızlık, kilo kaybı, gece terlemesinin gelişmesi durumlarında da tedavi başlanabilir.

Tedavi Yaklaşımları
1- İlaç Tedavisi
Tedavi başlama kararı verilen hastalarda kemoterapi ve/veya monoklonal antikor tedavisi verilmektedir. Kemoterapi için kullanılan ilaçların bir kısmı ağızdan bir kısmı damardan uygulanabilmektedir. Bazen iki veya daha fazla ilaç bir arada uygulanabilmektedir. KLL hastalarında kullanılan ağızdan (oral) veya damardan (i.v) verilebilen ajanların isimleri aşağıda belirtilmiştir:

  • Klorambusil
  • Siklofosfamid
  • Vinkristin
  • doxorubisin
  • Prednizon
  • Fludarabin
  • Kladribin
  • Monoklonal antikorlar (rituksimab, ofatumumab ve obinutuzumab gibi monoklonal antikorlar lenfosit yüzeyindeki özel bölgelere bağlanıp tümöre özgül hücre yıkımı yaparlar)
  • İbrutinib ve idelalisib gibi hücre içi yolak inhibitörleri

2- Kök hücre nakli
Kök hücre nakli ile hastanın lösemik kemik iliğinin, doku grubu uyumlu tamamen sağlıklı bir iliğe sahip kişiden alınan kök hücreleri ile yer değiştirerek löseminin ortadan kaldırılması mümkün olabilmektedir. Yavaş ilerleyen KLL hastaları veya ileri yaş hastalar da kullanılmayan tedavi riski yüksek olan bir tedavidir.  Hızlı ilerleyen, 55 yaş altı seçilmiş bir kısım KLL hastasında HLA doku grubu uygun kardeşi varsa uygulanabilecek tedavi yaklaşımlarından biridir.

3- Destek Tedaviler

·        i.v. immünglobulin destek tedavisi: Sık tekrarlayan bakteriyel enfeksiyonu olan KLL hastalarında veya belirgin IgG düşüklüğü olan hastalarda günde bir uygulanabilir
·        Büyüme faktörleri ile destek tedavisi kan sayımlarının daha çabuk düzelmesine ve daha yüksek dozlarda kemoterapi uygulanmasına olanak vermektedir.
·        Belirgin kansızlığı veya trombosit düşüklüğü olan hastalarda eritrosit ve trombosit transfüzyonları yapılabilir.
·        KLL hastalarında enfeksiyon geliştiğinde antibiyotik, antifungal ajanlarla tedavi başlanmalıdır
·        Her yıl grip aşısı ve 5 yılda bir pnömokok aşısı (akciğer enfeksiyonuna karşı) yapılmalıdır

Klinik Çalışmalar

Yeni ilaçları ve tedavi yaklaşımlarının etkinliğini, hangisinin ilk aşamada kullanılacağını araştıran çalışmalar devam etmektedir. KLL hastaların da yeni tanımlanmış hastalık gidişi ile ilgili bilgi veren önemli belirteçler vardır: İmmünglobulin ağır zincir değişken bölge mutasyonu (IgHv) , KLL hücrelerinin yüzeyinde CD38 veya ZAP dışa vurumlar gibi…

Tedavinin Yan Etkileri

Tedavi başlamadan önce hastalar yan etkiler açısından bilgilendirilmelidir. Bazen yan etkiler çok kısa sürebileceği gibi bazen de ciddi olup uzun süre devam edebilir. Tedavi bitiminden sonra çoğunlukla yan etkiler de geçmektedir.
KLL tedavisi sırasında görülebilecek yan etkiler;         
 - kansızlık
 - Aşırı yorgunluk
 - enfeksiyonlar
 - bulantı
 - saçlarda dökülme

KLL seyri sırasında başka hematolojik kanserlere dönüşüm gösterebilmektedir. KLL hastalarının az bir kısmında bir grup lenf düğümü diğerlerine göre daha fazla büyür, ateş ve kilo kaybı gelişir. Buna “Richter Transformasyonu” adı verilir. Az bir kısım KLL hastasında “prolenfositik lösemi” ve akut lösemilere de dönüşüm söz konusu olabilmektedir.

Kaynaklar ve Web siteleri

  1. monash.pw
  2. monash.pw
  3. monash.pw
  4. monash.pw
  5. monash.pw
  6. monash.pw

 

Periferik Yayma Nedir?

Periferik Yayma Nedir?

Periferik yayma kandan alınan örneğin özel boyalar kullanılarak mikroskop vasıtasıyla incelenmesi esasında dayanan son derece önemli bir kan testidir.
Periferik yayma laboratuvarlarda bir cam üzerine kanın ince bir şekilde yayılıp boyanmasıyla gerçekleştirilen bir işmonash.pw yayma işlemi için laboratuvara gittiğiniz de parmak ucundan bir damla kan alınarak cam üzerine yayılır ya da bu işlem için sizden mor kapaklı kan tüplerine kan alınarak yayma işlemi yapılımonash.pw ve boyama işleminden sonra mikroskopta lökosit, eritrosit, trombosit gibi hücrelerin yapısı şekli ve sayısının değerlendirilmesine dayanır.

Periferik Yayma Tahlilinde Hangi Boyalar Kullanılır?

Alınan kan örneğinin lam üzerine usülüne uygun olarak yayılmasını takiben mikroskopi öncesi alınan örnek çeşitli boyalarla monash.pwrik yayma testi için kullanılan boyama teknikleri; Wright boyası, Giemsa boyası, May-Grunwald Giemsa boyamalarıdır. Laboratuvarda genellikle May-Grunwald- Giemsa boyama tekniği kullanılmaktadır.

Periferik Yayma İle Hangi Hastalıkların Tanısı Koyulur?

Periferik yayma bir çok kan hastalığının tanısında yararlı bilgiler veren( anemi gibi) bir temel laboratuvar yömonash.pwğişik kan hastalıklarının seyri sırasında oluşabilecek morfolojik bozuklukların fark edilerek tanınmalarını kolaylaştırmak amacıyla yapılımonash.pw yanı sıra enfeksiyon hastalıklarının tanısında da kullanılan bir yöntemdir. Tanı dışında, hastanın tedaviye verdiği cevabın izlenmesinde, lösemilerde nükslerin gösterilmesinde de bilgi verir.

Mikroskobik değerlendirme hematoloji, onkoloji ve/veya enfeksiyon hastalıkları doktorları tarafından yapılır. Bu tahlilii yapan deneyimli biyologlar da vardır.

Periferik Yayma Testi İle Tanısı veya Ön Tanısı Koyulan Hastalıklar Nelerdir?

Anemi (kansızlık) hastalığı 
Bazı kan kanseri türleri ( lösemiler, lenfomalar gibi)
Trombositopeni ve Trombositoz ( Tormbosit sayısında görülen düşüklük veya yükseklikler)

Periferik yayma testi ile ilgili çok daha detaylı bilgi almak için tıklayınız

Bu konuya dair bir sorunuz varsa siz de uzmanlarımıza 7/24 Soru sorabilirsiniz.Soru sormak için tıklayın.

Yorumlar

Yorum yapabilmek için giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Popüler Blog Yazıları

Antibiyogram (antibiyotik duyarlılık testi)FSH HormonuBir Bakışta Laboratuvar Testleri monash.pw&#;daTahlil Sonuçları Bölümü Sürekli Gümonash.pw&#;a En Çok Sorulan ve Merak Edilen 5 Tahlil Nedir?Laktat Dehidrogenaz (LDH) Yüksekliği Ne Zaman Olur?HIV RNA ( HIV PCR) Testi Nedir? Ne Zaman Yapılmalıdır?Folik Asit (B9 Vitamini) ve Folik Asit TestiAnemi (Kansızlık) Tanısında Kullanılan Tahliller Nelerdir?Glukoz (Kan Şekeri) Nasıl Değerlendirilir?İdrarda ketonHızlı Corona (COVID 19) Testi Nedir?

Periferik Yayma (formül lökosit) Tahlili ve Kullanımı

Periferik Yayma Nedir?

Periferik yayma bir hematoloji testidir. Lökosit çeşitleri, eritrosit, trombosit gibi kanın şekilli elamanlarının, alınan kanın lam denilen cam laboratuvar malzemesine yayılması sonrası boyanmasının ardından doktorlar veya yetkili laboratuvar teknisyenlerince mikroskop altında gözle değmonash.pwrik yayma kan hastalıklarının tanısında yararlı bilgiler veren güvenilir bir laboratuvar yömonash.pwğişik kan hastalıklarında (lösemi,lenfoma,anemi gibi) meydana gelen morfolojik bozuklukların (şekil bozukluğu) saptanmasında kullanılmaktadır. Tanı dışında, hastanın tedaviye verdiği cevabın takibinde , ve lösemi vak'alarında nükslerin gösterilmesinde de sağlıklı bilgiler vermektedir.
Ucuz ve klasik bir laboratuvar tanı yöntemidir. Hematoloji laboratuvarlarında çalışılan bir tahlildir.

Periferik yayma tahliliyle kandaki lökositlerin (nötrofil,basofil,lenfosit,eosinofil gibi) yüzdesi ve trombosit ve eritrosit gibi kan hücrelerinin sayı ve şekli incelenir.

Periferik Yayma Nasıl Yapılır?

Periferik yayma tahlili süreci doktorun gerek gerek görerek bu tahlili istemesinin ardından hastanın toplardamarından K3 EDTA lı kan veya kapiller kan örneği alınması ile başlar.
Alınan kan temiz bir veya birkaç lam üzerine usulüne uygun olarak yayılımonash.pw üzerine yayılan kanın kuruması monash.pw lı kan örneklerinin saat içind eişleme alınması ömonash.pw süre uzadıkça kan hücrelerinin şekli bozulacağından hatalı sonuçlara yol açmonash.pwın üzerine yayılan yaymanın 3 cm uzunluğunda olması önerilmektedir.

Periferik Yayma Neden İstenir?

Periferik yayma tahlilini genellikle hematoloji ve dahiliye doktorleri ile çocuk doktorları ister. Bu tahlil kan hastalıkları şüphelenilen hastalardan istenmektedir.

Periferik yayma tahlilinin istendiği örnek durumlar aşağıda belirtilmiştir:

Kansızlık şüphesi ve bu yönde ileri araştırma (talasemi, orak hücreli anemi gibi)
Kanama bozukluğu ile seyreden hastalıklar (hemofili, tombositopeni, bazı kan kanserleri)
Lösemi araştırılması

Periferik Yayma Boyaması Nasıl Yapılır?

Periferik yayma May-Grünwald-Giemsa boyası ile boyanır. Kuruduktan sonra ise mikroskopta lük büyütme ile monash.pwrik yaymayı değerlendiren kişi gördüğü hücrelerin sayılarını ve tiplerini not alır. Değerlendirmesini de bu not aldığı bilgilere göre yapar.

Periferik Yayma Sonuçları

Periferik yayma sonuçları tahlili isteyen doktorca değerlendirilmelidir. Örneğin kanın şekilli elemenlarından alyuvarların sayılarının az olması veya içlerinin boş olması örneğin hipokromik olması kansızlık belirtisi monash.pw pulcukları veta tıbbi adıyla trombositlerin yeterli miktarda olmaması da bir kanama yatkınlığı gösteren hastalığın belirtisi olabilir. Bir lökosit cinsi olan nötrofil oranının yüksek olması bir enfeksiyon hastalığı belirtisi olabilir.
Lökositlerdeki şekil bozuklukları, anormal görüntüler veya orantısızlıklar da lösemi hastalığı yönünden bilgi verebilir.

Bu konuya dair bir sorunuz varsa siz de uzmanlarımıza 7/24 Soru sorabilirsiniz.Soru sormak için tıklayın.

Yorumlar

Yorum yapabilmek için giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Popüler Blog Yazıları

Antibiyogram (antibiyotik duyarlılık testi)FSH HormonuBir Bakışta Laboratuvar Testleri monash.pw&#;daTahlil Sonuçları Bölümü Sürekli Gümonash.pw&#;a En Çok Sorulan ve Merak Edilen 5 Tahlil Nedir?Laktat Dehidrogenaz (LDH) Yüksekliği Ne Zaman Olur?HIV RNA ( HIV PCR) Testi Nedir? Ne Zaman Yapılmalıdır?Folik Asit (B9 Vitamini) ve Folik Asit TestiAnemi (Kansızlık) Tanısında Kullanılan Tahliller Nelerdir?Glukoz (Kan Şekeri) Nasıl Değerlendirilir?İdrarda ketonHızlı Corona (COVID 19) Testi Nedir?

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır