peygamberin doğduğu ay / REBÎÜLEVVEL - TDV İslâm Ansiklopedisi

Peygamberin Doğduğu Ay

peygamberin doğduğu ay

Peygamber Efendimiz Hangi Ayda Doğdu?

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır.Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.

Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.S) doğum gecesi olarak kabul edilen Mevlid Kandili ne zaman eda edilecek?

Mevlid Kandili ya da Veladet Kandili, İslam dininin peygamberi olan Muhammed bin Abdullah'ın doğum gecesi ve aynı zamanda Hicrî Rebiülevvel ayının Onikinci gecesidir. İslam Nebisi Ashab-ı Kiram, Emevîler ve Abbâsîler dönemlerinde herhangi bir kutlama örneğine rastlanmayan Rebiulevvel ayının Onikinci gecesi olan Mevlid Kandili, ilk defa hicretten yaklaşık üç yüz elli yıl kadar sonra Mısır'da, Şii Fâtımî Devleti döneminde kutlanmaya başlamıştır.

Mevlid, "doğum zamanı" demektir. İslam'da Muhammed'in doğum günü farklı mezheplerde kutlanır. Sünniler Rebiülevvel ayının Onbirinci gecesini Onikinci'ye bağlayan geceyi (25-26 Nisan 571 Miladi tarihine rastlaması nedeniyle), Şiiler ise 17. günü Mevlid günü ve 17'ye dönen geceyi de Mevlid Gecesi olarak adlandırırlar. Bu iki tarih arasındaki haftayı da Kutlu Doğum Haftasıolarak ilan etmişlerdir.

Kandil geceleri İslam'ın ilk zamanlarında var olan bir âdet olmayıp, hicrî 3. asırdan itibaren kutlanmaya başlanmıştır. Türkiye'de Osmanlı Devleti padişahı II. Selim'den itibaren bu kutlama gün ve gecelerinde, minarelerde kandil yakılmasıyla birlikte kandil adını almıştır.

2016 MEVLİD KANDİLİ NE ZAMAN?

Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.S) doğum gecesi olarak kabul edilen Mevlid Kandili bu sene 11 Aralık Pazar gecesi. 11 Aralık'ı 12 Aralık'a bağlayan gece Mevlid Kandili eda edilecek.

REBİÜLEVVEL AYI NEDİR?

Kamerî ayların üçüncüsü; Ay'ın hareketleri esas alınarak oluşturulan İslamî takvimin aylarından biridir. Resulullah (s.a.s), bu ayda dünyaya geldiği için, ayların şereflilerin dendir.
Rebiülevvel ayı müslümanlar için önemli bir gelişmenin yaşadığı aydır. Peygamber efendimizin doğumu bu ayda gerçekleşmiştir. Rebiülevvel ayının 12. gecesinde peygamber efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) dünyaya gelmiştir. Rebiülevvel ayı aynı zamanda hicri takvimin üçüncü ayıdır. Bizim takvime göre bu yıl Rebiülevvel ayının 12. gecesi Aralık 2015'in 11-12'sine denk gelmektedir.

Peygamber efendimiz Rebiülevvel ayı içerisinde Mekke'de dünyaya gelmiştir. Bu ayın 12. gecesinde efendimiz dünyayı şereflendirmiştir. Dünyanın en önemli hadisesinin yaşandığı bu ay efendimizin dünyaya gelmesi açısından önem arzetmektedir. Efendimiz dünyaya gelmeden önceki bütün kutsal kitaplarda Hz. Muhammed'in dünyaya geleceği bildirilmiş ve ahd alınmıştır.

Efendimiz dünyaya gelmeden önce dünya kötü bir durumda idi. Heryerde ahlaksızlık çoğalmış ve kötülükler artmıştı. Peygamber efendimizin dünyaya gelişi bunların sonu olmuştur. Hz. Muhammed'in doğmasıyla batıl duygular zail oldu, hak ve hakikat kail olmuştur.

Peygamber efendimizin doğumunu konu eden ve Ünlü Türk alim Süleyman Çelebi tarafından kaleme alınan "Vesîletü'n Necât" (Kurtuluş Vesilesi) eserinde peygamber efendimiz ile ilgili "Semavat ve zemin O'nun doğuşu ile nura gark olmuştur."

Hakikatı arayan insanlar peygamber efendimizin sancağı altında yürümüş ve halen de yürümeye devam etmektedir. Kıyamete kadar da yürümeye devam edecektir. Rebiülevvel ayının fazileti bu ay içerisinde efendimizin dünyaya gelmiş olmasıdır.


KANDİL GECESİ NASIL İBADET EDİLİR, NELER YAPILIR?

*Kur'ân–ı Kerim okunmalı; okuyanlar dinlenmeli; uygun mekânlarda Kur'ân ziyafetleri verilmeli; Kelamullah'a olan sevgi, saygı ve bağlılık duyguları yenilenmeli, kuvvetlendirilmeli.
*Peygamber Efendimiz (S.A.S.)'e salât ü selâmlar getirilmeli; O'nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmeli.
*Kaza, nafile namazlar kılınmalı; varsa o geceye ait nakledilen namazlar, onlar da ayrıca kılınabilir; kandil gecesi, özü itibariyle ibadet ve ibadette ihsan şuuruyla ihya edilmeli.
*Tefekkürde bulunulmalı; "Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah'ın benden istekleri nelerdir" gibi konular başta olmak üzere hayatî meselelerde derin düşüncelere girmeli.
*Geçmişin muhasebe ve murakabesi yapılmalı; ve şimdinin ve geleceğin plân ve programı çizilmeli.
*Günahlara samimi olarak tevbe ve istiğfar edilmeli; idrak edilen geceyi son fırsat bilerek nedamet ve inabede bulunulmalı.
*Bol bol zikir, evrad ü ezkarda bulunulmalı.
*Mü'minlerle helalleşilmeli; onlarla irtibatımız cihetinden rızaları alınmalı.
*Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı; gönüller alınmalı; kederli yüzler güldürülmeli.
*Kişi kendine ve diğer Mü'min kardeşlerine hattâ isim zikrederek dualar etmeli.
Üzerimizde hakları olanlar aranıp sorulmalı; vefa ve kadirşinaslık ahlâkı yerine getirilmeli.
*Yoksul, kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilip, sevgi, şefkat, hürmet, hediye ve sadakalarla mutlu edilmeli.
*O gece ile ilgili âyetler, hadîsler ve bunların yorumları ilgili kitaplardan ferden veya cemaaten okunmalı.
*Dini toplantılar, paneller ve sohbetler düzenlenmeli; va'z ü nasihat dinlenmeli;
*Kandil gecesinin akşam, yatsı ve Sabah namazları cemaatle ve camilerde kılınmalı.
*Sahabe, ulema ve evliya türbeleri ziyaret edilmeli; manevî iklimlerinde Hakk'a niyazda bulunulmalı.
*Vefat etmiş yakınlarımızın, dostlarımızın ve büyüklerimizin kabirleri ziyaret edilmeli; iman kardeşliğine ait sadakati yerine getirilmeli.
*Bu kandil gecelerinin gündüzlerinde mümkün olduğunca oruç tutulmalı.
*Aile içinde gecenin mana ve önemi hakkında sohbet yaparak, çoluk çocuk bilgi ve bilinçlendirilmeli.

kaynağı değiştir]

Mümtaz'er Türköne, Türkiye Diyanet Vakfı'nda Yayın Kurulu üyesi olarak görev yapmaya başladığı dönemde, kurul başkanı Profesör Süleyman Hayri Bolay, Ayvaz Gökdemir ve kendisinin bulunduğu 6 kişilik bir kurulun aldığı karar ile ortaya çıkan bir proje çalışması olarak açıklamıştır.[13]

Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli Heyeti bu projeyi kabul etti. Diyanet işleri başkanlığı tarafından da desteklen bu proje hicri takvime göre kutlanan Mevlid Kandili'nin içinde bulunduğu haftanın Kutlu Doğum Haftası olarak ilan edilmesi ile yaşama geçti. İlk yıl sadece Ankara'da ve sadece İlahiyat Fakültesi bulunan illerde kutlanan etkinlik daha sonra diğer illerde düzenlenen panel ve konferanslar ile genişletildi.[14] Bu haftanın farklı etkinlikler ile gelişmesinde Nur Cemaati büyük rol oynadı.

1994 yılından itibaren de, Hicri Takvime göre 11/12 Rebiülevvel 1415 (18/19 Ağustos 1994)[15] kutlanması gereken hafta gerekçe gösterilmeden (Hicri Takvim'in 10/11 gün kısa olması dolayısıyla Mevlid Kandili, o yıllarda yaz aylarına doğru yaklaşmıştır. Mümtaz'er Türköne, "Kutlu Doğum ve 28 Şubat" adlı yazısında Mevlid Kandili'nin kış aylarına tesadüf etmesinden ötürü Kutlu Doğum Haftası'nın sabitlendiğini söylemiştir. Fakat o dönemlerde kış aylarına gelmesi söz konusu değildir.) Mahmut Paşa el-Felekî'nin hesaplaması doğru kabul edilerek miladi takvime göre 20-26 Nisan tarihine sabitlenmiştir.[13] Bu yıldan itibaren hafta içerisinde sempozyum düzenlenmeye başlamıştır. Kutlama Haftası'nın bu tarihe sabitlenmesi ile Muhammed'in doğum günü yılda iki defa kutlanmaya başlamıştır.

1995 yılından itibaren yine Türkiye Diyanet Vakfı aracılığı ile Muhammed'e yazılan naatlarda gül ile özdeşleştirilmesinden esinlenilerek "Bir Dal Gül Ver" kampanyası başlatılmıştır. 1996 yılında "Kutlu Doğum Aşı" adı altında da Diyanet Vakfı, hazırladığı 3500 kişilik etli pilav ve ayranı, Kocatepe Camii avlusunda ilk kez teşrif edenlere ikram etmiştir.

Miladi takvime göre 20-27 Nisan olarak sabitlenen bu etkinlik Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılması ile Türk Milletinin egemenliğini eline aldığı tarih olan 23 Nisan 1920 tarihi esas alınarak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak ulusal çapta kutlanan bayram ile çakışması halktan ve sivil toplum kuruluşlarından alternatif bir kutlama olarak halkın arasına sokulmak istenen bir çeşit fitne olduğu tepkisi ile karşılaşmıştır.

Çocukları ve ailelerini bu bayram ile kutlama haftası çerçevesinde düzenlenen Kuran okuma yarışmaları gibi etkinlikler arasında seçim yapmaya zorlayan düzenlemeler karşısında Genelkurmay Başkanlığı da bir basın açıklaması yaparak gelişmelere kayıtsız kalmamıştır. Açıklamasında bazı örnekler vererek çalışmaların alternatif bir tören olarak görüldüğü ve bölücülük çalışmalarıyla benzerliklerinin altını çizmiştir.

Ayrıca etkinliğin son gününün Fethullah Gülen'in doğum tarihi (27 Nisan 1941) ile çakışması kutlamanın bu kişiye atfen yapıldığı konusunda ayrı bir tepki doğurmuştur.[16][17]

Gelen tepkiler üzerine 2008 yılından itibaren etkinlik tarihi bir hafta öne alınarak değiştirilmiş ve 14-20 Nisan tarihleri arasında düzenlenmeye başlamıştır.[18]

AK Parti döneminde bu kutlamaların resmi bir törene dönüştürülmesi, siyasi parti liderlerinin öne çıkması dikkat çekmeye başlamış, din ve siyasetin bir araya geldiği bir hafta olarak ön plana çıkmaya başlamıştır. Bunun en önemli örneği ise Resmi Gazete’nin 13 Şubat 2010 tarihli sayısında yayımlanan bir genelgede görülebilmektedir. Bu genelgede Kutlu Doğum Haftası’nın kutlanmasına ilişkin usul ve esaslar tek tek sıralanmıştır. 2011 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nın genelgesiyle okullarda Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri düzenlenmiştir.

2013 yılında yapılan kutlamalar da mecliste bulunan parti liderlerinin katıldığı açılış töreni, dini içerikli sözler ile birbirlerine gönderdiği siyasi mesajlara sahne olmuştur.[19] Diyanet İşleri Başkanı'nın Diyarbakır Belediye başkanı ile verdiği pozlar dinin ve diyanet işlerinin bazı çıkarlar doğrultusunda kullanıldığı tepkisi almıştır.[20]

18 Mayıs 2017 tarihinde Kutlu Doğum Haftası'nın adı Siret Haftası olarak değiştirilmiştir.[3] 29 Kasım 2017 tarihli ve 30255 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan "Kutlu Doğum Haftası ile Camiler ve Din Görevlileri Haftasını Kutlama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik"le haftanın ismi "Mevlid-i Nebi Haftası" olarak ve kutlama tarihleri de hicrî takvime göre Rebiülevvel ayının 12'nci günü başlayacak şekilde değiştirilmiştir.[4][5][6]

Eleştiriler ve tepkiler[değiştir kaynağı değiştir]

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır