Krem peynir, pürüzsüz bir kıvama sahip yumuşak bir peynirdir. Hafif bir tada sahiptir ve kahvaltıların favorisi olan bu peynir genellikle ekmek, kraker ve simit ile birlikte tüketilir. Bu yazıda sizlere kerem peynir hakkında bilmeniz gerekenleri anlattık. Sizlere krem peynir hakkında beslenme, sağlık yararları ve olumsuz yanlarından da bahsettik. İşte, krem peynir hakkında merak edilenler:
Krem peynir tipik olarak kremadan yapılır ancak aynı zamanda krema ve süt kombinasyonu ile de yapılabilir. İlk olarak, krem, potansiyel olarak tehlikeli mikroorganizmaları öldürmek için pastörizasyonla ısıl işleme tabi tutulur. Ardından, peyniri hafif asidik hale getiren laktik asit bakterileri eklenir. Oradan, kremadaki yağ damlacıkları daha küçük ve daha düzgün damlalara ayrılarak pürüzsüz bir ürün oluşturur. Keçiboynuzu zamkı ve karagenan gibi katkı maddeleri peyniri kalınlaştırır. Son olarak, sıkılığı artırmak için bir bitki veya hayvan kaynağından elde edilen bir pıhtılaşma enzimi eklenir. Amerika Birleşik Devletleri'nde krem peynir en az %33 yağ içermeli ve ağırlıkça %55'ten az nem içermelidir. Ancak bazı ülkelerde daha yüksek yağ içeriği gerekebilir.
Normal, çift kremalı, çırpılmış ve aromalı dahil olmak üzere birçok krem peynir türü satın alınabilir. Bu nedenle, beslenme profili spesifik ürün ve markaya bağlıdır. Ancak ortalama olarak 30 gram krem peynir aşağıdaki besin değerlerini içerir;
Krem peynir yağ oranı yüksektir ve az miktarda karbonhidrat ve protein içerir. İyi bir A vitamini kaynağıdır ve bir miktar riboflavine (B2 vitamini) katkıda bulunur.
Krem peynirin lezzetli olmasının yanı sıra bazı sağlık yararları da vardır.
Krem peynir önemli miktarda A vitamini içerir. 30 gram krem peynir günlük A vitamini ihtiyacının %10’unu içerir. Ayrıca bağışıklık sisteminizi destekler ve cildiniz, akciğerleriniz ve bağırsaklarınız gibi birçok dokunun bütünlüğünü korumaya yardımcı olur.
Krem peynir, vücudunuzu serbest radikaller adı verilen kararsız moleküllere karşı koruyan birkaç antioksidan kaynağıdır. Vücudunuzdaki serbest radikal seviyeleri çok yükseldiğinde, hücresel hasara yol açabilir.
Krem peynir, özellikle göz sağlığı için önemli olan lutein ve zeaksantin de dahil olmak üzere az miktarda karotenoid antioksidan içerir.
Krem peynir, laktik asit bakterilerinden bir başlangıç kültürü kullanılarak yapılır. Bu bakterilerin bazıları, sağlık yararları sunan dost bakteriler olan probiyotiklerdir.
Laktoz, süt, peynir ve yoğurt gibi süt ürünlerinde bulunan bir şeker türüdür. Ancak bazı insanlar bu şekeri sindiremezler. Bu duruma laktoz intoleransı denir ve şişkinlik, gaz ve ishal gibi semptomlara neden olabilir. Bu duruma sahip kişiler süt ürünlerini sınırlamalı veya bunlardan kaçınmalıdır. Bununla birlikte, araştırmalar, laktoz intoleransı olan çoğu insanın, yemek başına 12 grama kadar küçük miktarlarda laktozu tolere edebileceğini göstermektedir. Krem peynir, 30 gram başına 2 gram laktoz içerir. Laktoz intoleransı olan kişiler bununla ilgili bir sorun yaşamayabilir.
Sağlığa faydalarına rağmen krem peynirin bazı dezavantajları olabilir.
Krem peynir az miktarda protein içerir. 30 gram başına 2 gramdan az içerir. Bu, brie ve keçi peyniri de dahil olmak üzere diğer birçok yumuşak peynir türünden önemli ölçüde daha azdır. Protein, kas kütlesini ve gücünü korumak için gereklidir. Ayrıca yemeklerden sonra tok hissetmenize yardımcı olur. Bu nedenle et, balık, yumurta, fasulye, mercimek ve diğer süt ürünleri gibi bol miktarda başka iyi protein kaynağı yemelisiniz.
Krem peynir nispeten kısa bir raf ömrüne sahiptir. İşleme, paketleme ve depolama gibi faktörler, taze kalma süresini etkiler. Pastörizasyon, tehlikeli mikroorganizmaları öldürse de, yüksek su içeriği hala mikrobiyal kontaminasyon riski taşır. Genelde krem peynir açıldıktan sonra 2 hafta içinde tüketilmeli ve buzdolabında saklanmalıdır. Mikrobiyal üremeyi azaltmak için temiz bir bıçakla yayın ve her zaman ambalajı tekrar kapatın. Krem peynir, son kullanma tarihine kadar bitmeli ve olağandışı bir koku veya küf fark ederseniz atılmalıdır.
Krem peynir son derece çok yönlüdür. Kremsi dokusu, onu hem tatlı hem de tuzlu yemeklerde popüler bir bileşen haline getirir. Esas olarak simit, kraker ve tost üzerine sürülerek kullanılsa da sandviç veya fırınlanmış patates dolgularına ve kremalı soslara da eklenir. Hatta enfes bir atıştırmalık veya başlangıç olarak somon füme ile eşleştirilebilir. Dahası, cheesecake'ler ve kek ve kurabiye gibi diğer tatlılar ile de birleştirilebilir.
Şunlara da göz atın;
Kahvaltı masalarının vazgeçilmezi olan peynir, kalsiyum bakımından güçlü bir besindir. Araştırmalarda peynirin faydaları olduğu gibi zararları da ortaya çıktı. İşte peynirin zararları…
Yoğurdu çok tüketen kadınlarda kanserriski düşükken, çedarpeyniri ve krem peyniri tüketen kadınların meme kanseri riskinin yüzde 53 oranında arttığı tespit edildi.
Yapılan araştırmalardan elde edilen bilgilere göre insan vücudu için faydalı olarak bilinen yoğurt meme kanseri riskini azaltırken, krem ve çedar peynirlerin kansere yakalanma riskini arttırdığı görülmüştür.
PEYNİRİN ZARARLARI ORTAYA ÇIKTI!
Araştırmada meme kanseri teşhisi konulan kadın ile kanser olmayan kadının ayda ne kadar süt ve süt ürünlerini tükettikleri gibi soruların yanıtlanması istendi. Yapılan araştırmalar sonucunda çedar ve krem peynir dışında süt ve süt ürünleri tüketen kadınlarda meme kanserine yakalanma ihtimalinin yüzde 15'e kadar düştüğü görüldü.
Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Mustafa Atasever, değişik marketlerde satışa sunulan 50 değişik türde küflü peynir üzerinde 3 ay süren araştırmanın sonucunda tüketilen peynirlerin yüzde 88’inde aflatoksin maddesi ortaya çıktığını, bunun da halk sağlığı açısından büyük risk oluşturduğunu ifade etti.
Türk Gıda Kodeksi’nin kabul ettiği limit değerinin üzerinde aflatoksin maddesi içeren besin maddelerinin tüketilmesinin insan sağlığı açısından zararlı olduğunu anlatan Atasever, şunları kaydetti:
“Yaygın olarak tüketilen küflü peynirlerde, başta kanser olmak üzere karaciğerlerde tahribata yol açan aflatoksin maddesi tespit ettik.
Özellikle Doğu ve İç Anadolu’da daha fazla tüketilen küflü peynirin, 50 değişik türü üzerinde yaptığımız araştırmada, yalnızca 7’sinde aflatoksin maddesine rastlanılmadı.
Peynirlerin yüzde 6’sında ise Türk Gıda Kodeksi’nin bildirdiği değerin üzerinde bu maddenin bulunduğu görüldü. Ülkemizdeki kanser vakalarının önemli nedenlerinden biri de bu peynirin tüketilmesi olabilir.”
“Yeşil renkli küflü peynir tüketilmeli”
Atasever, yeşil renkli peynirlerde aflatoksin maddesinin görülme olasılığının düşük olduğunu, siyah, beyaz ve kırmızı renkli küflü peynirlerde ise söz konusu maddenin fazla miktarda bulunduğunu söyledi.
Yeşil renkli peynirlerin tüketimde tercih edilmesini öneren Atasever, küflü peynirin, bekletilerek küflendirmekten ziyade bir tür mikroorganizma olan penicillium roqueforti enjekte ederek yapılması gerektiğini dile getirdi.
Avrupa ülkelerinde bu peynirin starter kültür olarak kullanılan seçilmiş özel küfün enjekte edilerek yapıldığına işaret eden Atasever, aflatoksin maddesi içeren ürünlerin uluslararası pazarlarda satışa sunulamadığına da dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Türkiye Avrupa Birliği’ne üye olduğunda aflatoksin içeren besin maddelerinin üretimine izin verilmeyecek. Dolayısıyla küflü peynir de üretilemeyecek. Bu yüzden ay bekletip doğal olarak küflenmesi sağlanan peynirlerin, penicillium roqueforti enjekte edilerek üretilmesi gerekiyor. Bu halkın sağlığı açısından büyük önem taşıyor.”
Kaynak: monash.pw
Peyniryapımında kullanılan süt de ise zararlı bakteriler de vardır. Bu bakteriler hasta edici bir özelliktedir. Listeria monocytogenes, salmonella bakterisi, escherichia coli, staphylococcus aureus, mycobecterium bovis, brucella abortus, clostridium benzeri bakteriler sütte bulunan zararlı bakteri türleridir. Peynir yapımında kullanılacak olan sütün yeterli derecede kaynatılmaması bu mikropların neden olduğu hastalıkların, peynir yoluyla insanlara bulaşmasına sebep olmaktadır.
Taze peynirle gelen Brusella hastalığı
Enfeksiyonlu hayvanlardan elde edilen sütlerin yeteri kadar kaynatılmaması sonucu taze peynir tüketimi ile geçen hastalığa Brusella hastalığı denilmektedir. Enfeksiyon riskinde taşıyan hayvanların zamanında aşılanması bu noktada Brusella hastalığını önleyici bir tedbirdir. Kemik ve eklem bölgelerine yerleşip zamanla ilerleyen bir hastalıktır. Ana belirtisi ateştir. Tıbbi müdahale gecikirse ateş kalıcı olarak da kalabilmektedir. Hayvandan insana bulaşan bir hastalık türüdür. Pastörize edilmeyen süt ve süt ürünleri sebebiyle insanlara bulaşmaktadır. Bunun çözümü ise 3 aydan kısa bekleme süresi olan hiçbir peyniri tüketmemektir. Brusella mikrobu 60 derecede 10 dakika süresince kaynamış sütte yok olmaktadır. İnsandan insana bulaşması ise mümkün değildir.
Taze peynirle gelen Brusella hastalığının belirtileri nelerdir?
Brusella hastalığının belirtileri şu şekildedir;
· Ateş
· Terleme
·Halsizlik
· Kusma
· Baş ağrısı
· Kas ağrıları
· İştahsızlık
Taze peynirle gelen Brusella hastalığının tedavisi nasıl yapılır?
Brusellla hastalığının tedavisi zaman kaybedilmeden yapılmalıdır. Brusella, zamanında tedavi edilmezse ölümcül ve kalıcı hasar bırakan birçok tehlikeli hastalığa da davetiye çıkarmaktadır. Brusella iki ilacın da aynı anda kullanılmasıyla tedavi edilebilen, başlangıç evresinde daha kolay yenilebilen bir hastalıktır. İlaçların kullanımı sırasında doktor kontrolünde olunmalıdır. 2 aya varan antibiyotik kullanımı çeşitli gruplar hâlinde verilir. Tedavide uygun görülen dozlarda ve sürelerde ilaç kullanılmalı, yarıda kesilmemelidir. Çocuklarda menenjite kadar uzanan tehlikeli sonuçları mevcuttur.