pineal nedir / Uyku Sorunu, Melatonin ve Pineal Kist - Prof.Dr. Orhan Şen

Pineal Nedir

pineal nedir

Uyku Sorunu, Melatonin ve Pineal Kist

Pineal bez; beynin derininde arka kısmına yakın yaklaşık 5-8 mm x 3-5 mm boyutlarında minicik bir hormonal bezdir. Böbreklerden sonra vücutta kan akımından en zengin ikinci organımızdır. Ovalimsi bir şekli olan pineal bez bir sapla beynin 3. ventrikülüne (beyin boşluğu) bağlıdır. Normalde bir insanda pineal bez 7 yaşına kadar büyür. Beyinle beyincik arasında yer alan pineal bezden kaynaklanan kistler Pineal kist olarak adlandırılır. Bu bölgede oluşan kistler çoğunlukla iyi huylu olurlar.

Pineal bez, seratonin ve melatonin isimli hormonları salgılayarak vücudun biyoritmine katkı sağlamaktadır. Melatonin hormonu beyinde pineal bezden salgılanır. Pineal bez salgıladığı Melatonin hormonu ile vücudun gece ve gündüz arasındaki farklılıklarına uyum göstermesini sağlar. Gözdeki retina bölümü ışık durumunu pineal beze iletir ve ışık durumuna göre de Pineal bezden melatonin hormonu salgılanır. Melatonin karanlıkta salgılanan bir hormondur, gece salgılanırken gündüz salgılanmaz. Gece uzun olunca melatonin salgısı da artar. Melatonin saat 21:00 da salgılanmaya başlayarak gece yarısı saat 02:00 ile 04:00 arasında en fazla salgılanıp sabah saat 07:00 da salgılanması azalır ve buna bağlı olarak da gece uyku getirirken gündüz de uyanıklığı sağlar.

Melatonin hormonunun uykuyu getirme ve uyku sağlama etkisinin yanında ergenliği başlatma, üremeyi arttırma, vücut ısısını düşürme ve antioksidan gibi etkileri de var. Uykusuzlukta melatonin salgısı bozulur, melatonin gündüz salgılanırsa gündüz uyuklayıp gece uyuyamaz.

Stres, alkol, sigara, fazla kahve ve çay, bilgisayar başında uzun süre kalma, yatmadan önce karnın tok olması melatonin salgısını azaltıp uykusuzluğa yol açar. Uyurken de ışığın söndürülmesi ve TV’ yi kapatmak gerekir, perdeler kalın ve ışığı geçiren olmamalı.

Beyin zarı 3 katmanlıdır. Bu zarlar arasında beyin boşlukları vardır. Bazen bu boşluklarda normalden aşırı genişlemeler olabilir. Pineal bölge kistleri de bu boşluklarda gelişen genellikle iyi huylu olan kistlerdir. İnsanların büyük bir kısmında tesadüfen rastlanabilir. Bu bez üzerinde gelişen Pineal Kistler; çeşitli çaplarda olabilirler. 0,5 cm ye kadar olanlar herhangi bir bulgu vermezler. 0,5 cm den büyük olanları takibe almak gerekir. 6 ay ve 1 yıl sonra MR kontrolü önerilir. Biyokimyasal tanı yöntemleri; tümör belirteçleri malign germ hücre elemanlarının taramasında faydalıdır. Alfa fetoprotein ve beta-HCG rutinde kullanılan belirteçlerdir. Kan ve BOS’ta artmış olarak bulunması anlamlıdır.

Semptomlar üç mekanizma ile meydana gelmektedir. Artmış intrakranial basınca sebep olan hidrosefali, direkt beyine ve serebellar kompresyon, endokrin disfonksiyondur. Kist, beyin sıvısının geçiş yollarını tıkayarak Hidrosefali dediğimiz beyin suyunun artmasına neden olabilir. Başağrısı, nöbet geçirme, görme bozuklukları, ışığa aşırı duyarlılık şikâyetler olursa doktora başvurmak gerekir.

Eğer sıvı toplanmasına (hidrosefali) neden olmamış ise tedavisine gerek yoktur. Eğer hidrosefaliye neden olmuşsa cerrahi olarak tedavi etmek gerekir.

Bu tür pineal kistte cerrahi tedavi ve ilaç tedavisi gereksizdir. Çeşitli aralıklarla Beyin MR kontrolü yapmak yeterli olur.Sonuçta pineal kistler vücutta zararsız kistlerden kabul edilir. Kistler sonradan gelişebileceği gibi, doğuştan bile olabilir. Bir müddet sonra genellikle MR gibi tetkiklerin yapılmasına da ihtiyaç duyulmaz. Genellikle pineal kistin kendisinin uykusuzluk yapma veya başka bulgulara yol açma olasılığı oldukça düşüktür.

Araknoid Kistler:

Beyin ve omuriliğin etrafını çeviren ince zara araknoid zar denmektedir. Mikroskopta bu zar örümcek ağına benzediğinden Eski Yunanca’da örümceğe benzer anlamına gelen araknoid zar adı verilmiştir.

 

Araknoid zarın bulunduğu her yerde araknoid kistler gelişebilir. Kafa içi yer kaplayan oluşumların %1’ini araknoid kistler oluşturur. Otopsilerde ise bu oran 1/1000dir. Genellikle 20 yaş öncesinde belirti verirler ve erkeklerde kızlara göre 2-3 kez daha fazla görülür. Avrupa’da yapılan ortak bir araştırmada ise belitlilerin ortaya çıkma yaşı ortalama olarak 6 bulunmuştur.

 

Araknoid kistler ne zaman ve nasıl oluşur?

Araknoid kistlerin büyük çoğunluğu doğumsaldır. Diğer bir deyişle doğumdan önce anne karnında araknoid zarın ikiye ayrılması sonucu bu bölgede içinde sıvı birikmesi ile oluşur. Anne karnında hamileliğin 15. haftasında araknoid zar altında beyin omurilik sıvısı (BOS) dolaşmaya başlar. Bu süreçten itibaren araknoid kist gelişme olasılığı vardır.

 

Daha az oranda ise kafa travması (kaza, düşme sonucu) sonrası ve beyin iltihabi hastalıklarından sonra da geliştiği bilinmektedir. Araknoid kistler beyinde araknoid zarın bulunduğu her yerde gelişebilir.

 

Tanı

Günümüzde tanıları bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans görüntüleme (MRG) konmaktadır.

 

Araknoid Kistlerin Belirtileri Nelerdir?

Bu kistlerde baş ağrısı, sara (epilepsi) en sık görülen yakınmalardır. Bazen de hiçbir yakınmaya neden olmamakla birlikte başka nedenlerle çekilen BT veya MRG’lerde saptanırlar.

 

Araknoid Kist Tedavisi

Daha küçük boyutta olan Tip I kistleri takip etmek gerekir. Çok nadiren cerrahi girişim gerekir. Bunları çeşitli zamanlarda Tomografi veya MR ile kontrol etmek gerekir. Sara (Epilepsi) ya neden olan daha büyük Tip II ve III araknoid kistlerde gerekirse ameliyat yapılabilir.

 

Travmalardan (düşme, darp veya trafik kazası sonucu) kist içine veya beyin ile beyinin kalın (dura mater) zarı arasında kanamalar oluşabilir. Yine kistler açılarak beyin kalın zarı altına yayılıp bulgu verebilir. Bu durumda ameliyat gerekebilir.

 

               

 

 

 

 

 

 

 

 

 Pineal Kistler:

Pineal Bez, beynin derininde arka kısmına yakın yaklaşık 5-8 mm x 3-5 mm boyutlarında minicik bir hormonal bezdir. Böbreklerden sonra vücutta kan akımından en zengin 2. organımızdır. 1 gr. pineal doku dakikada 4 mililitre kanla beslenir. Ovalimsi bir şekli olan pineal bez bir sapla beynin 3. ventrikülüne (beyin boşluğu) bağlıdır (4 adet beyin boşluğunda, beyin omurilik sıvısı yapılır ve dinamik yapım-boşaltım sistemiyle beynin ağırlığını hafifletir ve beyni darbelere karşı korur).

 

Beyin zarı 3 katmanlıdır. Bu zarlar arasında beyin boşlukları vardır. Bazen bu boşluklarda normalden aşırı genişlemeler olabilir. Pineal bölge kistleri de bu boşluklarda gelişen genellikle iyi huylu olan kistlerdir. İnsanların yaklaşık %40’ında rastlanabilir.

 

Bezden iki önemli hormon salgılanır:

     1-Serotonin : Serotonin, bireyde uyku düzenlenmesinde rol alır, ancak vücut sıcaklığının ayarlanmasında ve damarların cidarlarındaki düz kasların kasılmasında uyarıcı etkisi vardır.

     2-Melatonin : Melatonin hormonu üreme sikluslarının düzenlenmesinde rol oynamaktadır.

 

Bu bez üzerinde gelişen Pineal Kistler, çeşitli çaplarda olabilirler. 0,5 cm ye kadar olanlar herhangi bir bulgu vermezler. 0,5 cm den büyük olanları takibe almak gerekir. Baş ağrısı, nöbet geçirme, görme bozuklukları, ışığa aşırı duyarlılık şikayetler olursa Doktora başvurmak gerekir.

 

Kist, beyin sıvısının geçiş yollarını tıkayarak Hidrosefali dediğimiz beyin suyunun artmasına neden olabilir. Eğer sıvı toplanmasına (hidrosefali) neden olmamış ise ; tedavisine gerek yoktur. Bu tür pineal kistte cerrahi tedavi ve ilaç tedavisi gereksizdir. Çeşitli aralıklarla Beyin MR kontrolü yapmak yeterli olur.

 

Eğer hidrosefaliye neden olmuşsa cerrahi olarak tedavi etmek gerekir.

< GERİ

kaynağı değiştir]

Eskiden, epifizin, büyük bir organın işlevini kaybetmiş kalıntısı olduğu düşünülürdü.1886′da iki mikro anatomi uzmanı,H.W. De Graff ve E. Baldwin Spencer,birbirlerinden bağımsız olarak epifizin,küresel bir lens ile dolu içsel bir odayı çevreleyen pigmentli retina hücreleri olan dışsal gözlerin tüm önemli özelliklerine sahip olan, dumura uğramış bir göz olduğunu keşfetti. Daha sonraki araştırma bezin aslında hem direkt olarak hem de dışsal gözden gelen sinir yolları vasıtasıyla çevresel ışığa tepkiler verdiğini kanıtladı.1917'de inek epifiz ekstrelerinin kurbağa derisinin rengini açtığı bulundu. 1958'de Yale Üniversitesi'nden araştırmacılar deri hastalarında kullanmak üzere epifiz ekstreleri elde ettiler ve melatonin hormonunu izole ettiler. Bu madde belki başta planlanan etkiyi sağlamadı ama pek çok başka gizemin çözülmesine katkı yaptı. Örneğin, farelerde epifizin çıkartılması yumurtalıklarda büyümeye neden oluyordu, düzenli ışık altında tutulan hayvanlarda epifiz ağırlıkları azalıyordu ve aynı zamanda overler büyüyordu.

Melatonin, triptofan isimli amino asitten elde edilir. Üretim karanlıkta artar, aydınlıkta azalır. İnsandaki fonksiyonu tam bilinmemekle birlikte sirkadyen ritim uyku bozukluklarında sıklıkla reçete edilir.

İnsan epifizi 1-2 yaşına kadar büyür, ondan sonra sabit kalır. Çocuklardaki yüksek melatonin düzeylerinin cinsel olgunlaşmayı inhibe ettiği düşünülür. Epifiz tümörleri erken cinsel olgunlaşmaya yol açar. Ergenlik dönemi gelince melatonin üretimi düşer. Erişkinlerde, epifizin kalsifiye olması tipiktir.

Dış bağlantılar[değiştir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır