Akciğer su toplaması plorezi olarak da tıp dilinde adlandırılmaktadır. Kişide pek çok belirti ile ortaya çıkmaktadır. Gündelik hayatı önemli ölçüde etkileyen bir akciğer hastalığıdır. Akciğer hastalıkları arasında en önemli sayılabilecek hastalıklardan biridir.
Akciğer Su Toplaması (Plörezi) Nedir?
Akciğer su toplaması plörezi göğüs boşluğunda yer alan ve burada akciğerin dış kısmında bulunan bir bölgede ki yer alan hastalıktır. Burada sıvı birikmesi sonucu akciğerler önemli ölçüde tahribata uğrar. Plörezi akciğer için en önemli zarlardan bir tanesi olup bu bölgede yer alan su toplanması durumunda akciğerin normal çalışma kapasitesi de bozulmuş olur. Bu hastalığı tetikleyecek olan pek çok faktör de bulunmaktadır. Bu bölgede sıvı artışı sonucunda akciğerlerde de sıvı birikimi olur.
Akciğer Su Toplaması (Plörezi) Neden Olur?
1) Verem Hastalığı
Akciğerdeki en büyük su toplanmasının nedenleri arasında verem hastalığı gelmektedir. Verem hastalığı geçmişte en ölümcül olan hastalıklardan bir tanesiydi. Bundan dolayı verem hastalığına yakalanmış olan kişilerde akciğer su toplanması da gerçekleşmektedir. Gereğinden fazla olarak plörezi zarından sıvı birikmesi oluşmaktadır. Bundan dolayı da akciğerlerde sıvı birikmesi fazlalaşır. Aynı zamanda plevra duvarı da bu hastalıktan dolayı önemli ölçüde zayıflamıştır.
2) Zatürre
Zatürre en sık karşılaşılan üst solunum yolu hastalıklarından bir tanesidir. Üst solunum yolu hastalıklarından biri olan zatürre ilerlediği durumlarda akciğerde su toplaması gerçekleşebilir. Bundan dolayı Plörezi zarı ve çeperi bu durumdan etkilenir. Bu şekilde su toplama gerçekleşir.
3) Akciğer Embolisi
Akciğer embolisi de yine önemli sayılabilecek akciğer hastalıkları arasındadır. Akciğer embolisinin bir doğal etkeni olarak akciğerlerde su toplanması görülür. Bu önemli sayılabilecek bir durum olup kişiyi ölüme kadar götürebilen faktörleri doğurabilmektedir.
Akciğerin Su Toplamasının Belirtileri Nelerdir?
1) Nefes Darlığı
Akciğer su toplaması yani plörezinin bir doğal etkeni olarak nefes darlığı görülür. Nefes darlığı özellikle geceleri de ortaya çıkmaktadır.
2) Ciltte Döküntüler
Ciltte döküntüler de yine akciğer su toplamasının belirtileri arasındadır.
Plörezi, tek başına öldürücü nitelikte bir hastalık değildir. Fakat başka hastalıkları tetiklediği bilindiğinden öldürücü olma ihtimali farklılıklar taşıyabilmektedir.
Halk arasında zatülcenp olarak bilinen bu rahatsızlık, halk arasında ise zatülcenp olarak isimlendirilir. Plörezi, akciğer zarında sıvı birikimine neden olmaktadır. Akciğerde yer alan ödem, kaburga kırıkları, mantar enfeksiyonları, lenf kanseri, sistemik lupus olarak bilinen çeşitli durumların plöreziye neden olduğu bilinmektedir. İştah kaybı, ciddi sırt ağrısı, ateş, titreme gibi belirtilerle ortaya çıkan bu rahatsızlık hakkında tüm merak edilenler sizlerle…
Zatülcenp olarak bilinen plörezi, plevra adı verilen iki zar arasındaki normal sınırlarda bulunan sıvı miktarının kontrolsüz artması ile meydana gelen bir rahatsızlıktır. Akciğer ödemi olarak da bilinmekle birlikte, akciğerde su toplanmasıdır.
-Nefes alışverişi esnasında yanma-batma
-Yüksek ateş görülmesi
-Şiddetli öksürük
-Göğüs ağrısı
-Hıçkırık tutması
Plörezi, tek başına öldürücü nitelikte bir hastalık değildir. Fakat başka hastalıkları tetiklediği bilindiğinden öldürücü olma ihtimali farklılıklar taşıyabilmektedir.
Akciğerde su toplanmasına neden olan plörezi için idrar söktürücü ilaçlar kullanılabilir. Antibiyotik tedavilerine başlanabilir. Tetikleyici unsurlar bloke edilebilir. Buna ek olarak biriken sıvı drenaj edilebilir. Tüm bunlar semptomların hafifletilmesinde yardımcıdır.
Plörezi bulaşıcılık özelliği taşıyan bir hastalık değildir. Akut olarak gelişmesi muhtemeldir. Bazı çevresel faktörler ve tetikleyici unsurlar da mevcut olduğundan dolayı kişinin genelde immün sistemine bağlıdır.
Akciğer rahatsızlığı olan plörezinin tanısı için akciğer filmleri gereklidir. Genellikle bu hastalıktan şüphe duyulduğunda göğüs hastalıkları bölümüne başvurmak gereklidir. Gerekli tetkikler akabinde hastalığın seyri ve şiddeti hakkında bilgi sahibi olabilir, bu polikliniğin takipli hastası olabilirsiniz.
Plörezi tedavi edilmeye muhtaç bir hastalıktır. Akciğer gibi ciddi bir organın tehlike altına girmesi muhtemeldir. Bu nedenle kısa zamanda tedavi edilmelidir. Solunumla ilgili ciddi komplikasyonlara neden olabilir ve bu durum ölüm ile sonuçlanabilir.
Plörezi nadiren de olsa kendiliğinden gerileyebilir. Bu durumda kişinin bağışıklık sistemi ile yakından ilgili olabileceği gibi kullanılan bazı ilaçlar da hastalığın gerilmesinde etkilidir.
-Reçete edilen antibiyotiklerin düzenli kullanımı
-Yeterli istirahat
-Reçete ile satılmayan ağrı kesicilerden faydalanma
Hayır. Kanser, akciğerlerde kötü huylu hücrelerin çoğalması ile ilintilidir. Fakat plörezi söz konusu olduğunda kanser değil, akut bir durumdan bahsedilebilir.
-Solunum yetmezlikleri
-Ciddi ağrılar
-Vücudu derinden sarsan şiddetli öksürük
-Halsizlik ve yorgunlukların artması
-Vücutta titreme görülmesi
-Yorgunluğun artması
Plevra, akciğerlerin dışını ve göğüs boşluğunun içini kaplayan ince zardır. Plörezi, akciğerlerdeki plevra denilen tabakanın iltihaplanmasına denir. Akciğer zarında sıvı birikmesine neden olur. Plörezinin en belirgin semptomu derin derin nefis alırken şiddetli göğüs ağrısıdır. Bazen omuz bölgesinde de ağrı hissedilebilir. Şayet hastalık tedavi edilmezse enfeksiyon vücuda yayılırsa ölümcül olabilir.
Plörezi, plevranın iltihaplanmasıdır. Plevra ise göğüs kafesi ile akciğerlerin arasındaki ince tabakadır. Bu tabaka iki katmanlı olup katmanlardan birisi göğüs kafesine ve diğeri ise akciğerlere bağlıdır. Plörezi durumunda bu tabaka(zar) yani plevrada iltihap meydana gelmektedir. İki katmanlı plevral tabakanın arasında plevrayı kayganlaştırıp akciğerlerde nefes alıp verme esnasında sürtünmeyi azaltan az oranda sıvı bulunmaktadır. Plörezi olması halinde plevranın iki tabakası arasındaki sıvı yapışkan bir hal alır ve bu durumda tabakalar birbirine sürtünmeye başlar. Plörezi, diğer adıyla plörit, göğüs ağrılarına yol açar ve bu ağrılar nefes alıp verme esnasında artmaktadır.
Plörezinin diğer olası nedenleri şunlardır:
Bu hastalık biyopsi, kan testi, Elektrokardiyogram (EKG veya EKG), ultrason, Bilgisayarlı Tomografi, fiziki muayene ve torasentez ile teşhis edilir.
Plörezi görülen hastaya uygulanacak tedavi yönteminin belirlenmesi için ilk olarak buna sebep olan durum belirlenmelidir.
Plörezi en çok Akdeniz kökenli kişilerde genetik olarak Akdeniz ateşi olan kişilerde görülmektedir. Plörezi oluşumunu tetikleyen diğer hastalıklar şöyle sıralanabilir: