EMG testi vücudumuzdaki kasların, sinirlerin ve sinir köklerin elektriksel yöntemle izlenmesidir. Çevresel sinirleri etkileyen hastalıkların tanısını koymak, tanıyı doğrulamak, çevresel sinirlerde ortaya çıkan işlev bozukluklarının şiddetini belirlemek ve uygulanan tedavinin etkisini değerlendirmek için başvurulan bir inceleme yöntemidir. EMG incelemesi genellikle yarım saat ile 1 saat arasında sürer. Doktor duruma göre tetkiki uzatabilir ve ek incelemeler yapabilir.
EMG çekimi 2 aşamadan oluşur. Bunlar:
Hastada ki tanıya göre her ikisi de uygulanabilir. Uygulamalardan biri yeterli de olabilir.
Sinir iletim ölçümü: Deri üzerine yerleştirilen elektrot ile elektrik akımı verilerek yapılır. Elektrik akımı verilerek sinirler uyarılır. Kol bacak veya diğer vücut kısımlarından doktor tarafından bazı sinirler seçilir. Bir EMG tetkikinde ortalama 5-10 sinirden ölçüm yapılır.
Verilen elektrik akımı zararsızdır. Çünkü saniyenin binde birinden daha kısa sürelidir. Sinirde yayılan aktivite bir diğer elektrot aracılığıyla kaydedilir.
Kasların incelenmesi: Kol, bacak veya diğer vücut kısımlarımızdan seçtiğimiz bir kas içine iğne şeklinde bir elektrot yerleştirilir. Bu elektrot kastaki elektriksel aktiviteyi inceler. Bu iğneler enfektör iğnelerinden farklıdır. Özel üretilmiş iğnelerdir. Tek kullanımlıktır. Bu iğne ile elektrik ya da ilaç verilmez, kasların istirahat ve kasılma sırasındaki sinyallerini kaydeder. Her bir kasın incelenmesi birkaç dakika sürer, bu süre içinde iğne kaç içinde tutulur. Genellikle 1-10 arası kas incelenir. Tamamıyla zararsız bir inceleme yöntemidir. Ağrısız yöntemdir. İğne batırılan yerlerde hafif şiddetle ağrılar olabilir.
Emg testini yok denecek kadar az yan etkisi vardır. İğne elektrotunun takıldığı bölgede çok küçük kanama riski ve minimal sinir hasarı riski bulunmaktadır ancak çok nadirdir. Tek kullanımlık iğneler kullanılması enfeksiyon riski ortadan kaldırır.
Polinöropati, kişideki periferik sinirlerin zarar görmesi nedeniyle normal sinyallerin beyne geri gönderilememesi ile oluşan bir hastalıktır. Ciltteki, kaslardaki, organlardaki kısacası vücudun farklı yerlerindeki birden çok sinir etkilenebilir. Sinir hasarı, duyusal ya da motor sinirlerde olabileceği gibi her ikisinde birden görülebilir. Bu durum, sensorimotor nöropati olarak adlandırılır. Belirtiler, hangi sinirlerin hasar gördüğüne göre değişiklik gösterir. Sinir hasarı sonucu kaslarda güçsüzlük, yürümede zorluk, koordinasyon bozukluğu, el, kol ve bacaklarda ağrı ve uyuşma gibi farklı belirtiler görülebilir. Tedavisinde ilaç, rehabilitasyon ya da alternatif yöntemler tercih edilebilir. Tedavide amaç öncelikle sinir hasarının altında yatan hastalığı tedavi etmek, ardından da semptomları gidermektir.
Polinöropati, çoklu periferik (çevre) sinirlerin hasar görmesi durumudur, periferik nöropati olarak da bilinir. Bu sinirler, merkezi sinir sistemi ile vücudun diğer bölümleri arasında bilgi aktarırlar. Beyin ve omurilik dışındaki sinirler, periferik sinirler olarak sınıflandırılır. Polinöropatide birden fazla periferik sinir aynı anda etkilenir. Duygularımızdan ve hareket kabiliyetimizden sorumlu olan sinirlerin yanı sıra otonom sinirler de hasar görebilir. Polinöropati çoğunlukla diyabet, kanser ve otoimmün rahatsızlıklar sonucu gelişir.
Anevrizma nedir? Neden olur? Belirtileri ve tedavi yöntemleri
Nadir görülen akut polinöropatinin belirtileri şiddetli ve hızlı bir şekilde gelişir. Daha çok otoimmün bir bozukluk ya da enfeksiyon kaynaklı sinir hasarı sonrasında ortaya çıkar. Akut polinöropati vakaları, genelde kısa bir süre içerisinde tedavi edilebilir. En çok, ölümcül bir otoimmün hastalık olan Gullian Barre sendromuna sahip kişilerde görülür.
Genelde diyabet ya da böbrek rahatsızlığı gibi sinir hasarına neden olabilen bir rahatsızlıktan kaynaklanır. Semptomlar, zaman içerisinde ve yavaş yavaş gelişir. Kronik polinöropatinin birden fazla nedeni olabilir. Nedenlerin tespiti bazen zorlayıcıdır. Bazı vakaların ardında ise herhangi bir neden yer almayabilir.
Polinöropati sinir hasarı nedeniyle oluşur
Bu durumda en az iki farklı periferik sinir bölgesi hasar görür. Kan damarlarının iltihaplanması (vaskülit), bazı kanserler ve sarkoidoz gibi farklı nedenlerden kaynaklanır.
Fibromiyoloji ve polinöropati belirtileri birbirine benzerlik gösterebilir. Aynı şekilde multipl skleroz ve polinöropati semptomları da birbirine benzer. Kesin teşhis, ancak alanında uzman bir doktor tarafından koyulabilir.
Vertigo nedir? Neden olur? Vertigonun belirtileri ve tedavisi
Diyabet, böbrek ve karaciğer rahatsızlıkları, alkolizm, zona, HIV/AIDS, ivme hastalığı, çölyak rahatsızlığı, difteri, Hepatit B, Hepatit C, hipotriodizm, lenfoma, cüzzam, romatoid artrit, B12 vitamini eksikliği; polinöropati risk faktörleri arasında yer alır. Bu rahatsızlıklardan biri sizde mevcutsa yukarıdaki belirtilerden biri ya da birkaçı ile karşılaşmanız durumunda vakit kaybetmeksizin doktora görünmeyi ihmal etmemelisiniz.
Polinöropatinin temel nedeni vücudumuzdaki bazı periferik sinirlerin hasar görmesidir. Bu hasara yol açan en önemli etkenleri ise aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz:
Kemik kanseri neden olur? Belirtileri, evreleri ve tedavi yöntemleri
El ve ayaklarda uyuşma ve yanma, diyabete bağlı polinöropatinin en tipik belirtileridir. Bazen kişide kol ve bacaklarda güç kaybı da görülebilir. Otonom sinir tutulmasından sonra kişide kabızlık, erkeklerde iktidarsızlık, ayağa kalkarken tansiyon düşmesi gibi belirtilere de rastlanabilir. Göz sinirlerinin tutulduğu tip2 diyabet hastalarında gözlerde ağrıya çift görmeler eşlik edebilir.
Tip2 diyabet, sinirleri tek tek tutabileceği gibi karnın içindeki ve koltuk altında bulunan sinir yumaklarını da tutabilir. Genelde gövdeye uzak sinirler tutulsa da bazen de gövdeye yakın sinirler de tutulabilir. Diyabete bağlı nöropatinin tedavisinde kan şekerini dengeleyen insülin ilaçları ve oral ilaçlar reçete edilir. Tip1 diyabetin neden olduğu durumlarda vücudun insülin hormonu salgılaması adına ameliyat zorunlu olabilir. Ameliyat, ilaçla tedavinin başarılı olmadığı durumlarda başvurulan bir çaredir.
Sarkopeni nedir? Kas erimesi neden olur? Belirtileri ve tedavisi
Kanserin tedavisi esnasında kullanılan kanser ilaçlarının polinöropati geliştirme riski bulunur. Bu durumda toksik özellik gösteren ilaçlar, duyusal lifleri tutarak, aksonal harabiyete neden olabilir. Yapılan birçok araştırmaya göre kemoterapinin polinöropatiye yol açma oranı %50-70 arasında değişiklik gösterir. Kemoterapi sonrasında hastada parastezi, ağrı, uyuşukluk gibi yakınmalar ortaya çıkabilir. Kanserin kendisinden çok tedavide kullanılan ilaçlar, polinöropatiye neden olmaktadır. Kanser hücrelerine bağlı polinöropatinin tedavisinde tümör ve kanser hücreleri ameliyat ile alınır.
Polinöropati teşhisi, sağlık geçmişinize yönelik sorular, fiziksel muayene ve nörolojik değerlendirmeden oluşur. Boyunuz, kilonuz, kan basıncınız, nabzınız ve sıcaklığınız kontrol edilir. Diyabet, tiroid fonksiyonu, yetersiz beslenme gibi olası polinöropati nedenlerini değerlendirmek için kan testi istenebilir. Reflekslerinizi, kas gücünüzü, postür ve koordinasyonunuzu kontrol etmek adına sizden bazı testler talep edilebilir.
Emar (MR) nedir, nasıl çekilir? Manyetik rezonans ne işe yarar?
Hastalığın tedavisinde öncelikle altta yatan nedenler tedavi edilir. Aynı zamanda beslenme eksikliklerinin ve semptomların giderilmesi hedeflenir. İlaçla tedaviden tıbbi terapilerden ve alternatif tedavi yöntemlerinden yararlanılabilir.
Nöropati tedavisinde kulllanılan ilaçlar hastalığın sebebine göre farklılık gösterebilir. Örneğin, nöropatiye diyabetin neden olması durumunda insülin içeren diyabet ilaçları kullanılması gerekir
Neurontin nedir? Ne işe yarar? Kullanımı ve yan etkileri
Cildin içine yumuşak bir elektrik akımının gönderildiği bu yöntem, acı ve ağrının hafiflemesine yardımcı olur.
Kanın vücuttan çıkarıldığı bu yöntemde kan tekrar vücuda döndürülmeden önce antikorlardan ve proteinlerden arındırılır. İnflamatuar ya da otoimmün rahatsızlıkların yol açtığı polinöropati tedavisinde genelde bu yöntemden yararlanılır.
İmmün ya da inflamatuar rahatsızlığı bulunan kişilerde kandaki antikor ve yüksek proteinlerin seviyesi kontrol altına alınarak, bağışıklık sistemi düzenlenir.
Kas zayıflığı ve koordinasyon bozukluğu bulunan hastalarda fizik tedavi ile semptomlar hafifletilebilir.
Fizik tedavi ve rehabilitasyon nedir? Fizyoterapist ne iş yapar?
Diş telleri, el bilek atelleri, tekerlekli sandalyeler gibi birtakım cihazlar ile el, ayak, kol ve bacaklarda rahatlama sağlanabilir. Nöropatinin sinir baskısından kaynaklandığı durumlarda ise cerrahi müdahale gerekli olabilir.
Akupunktur, meditasyon, masaj gibi tamamlayıcı tedaviler ile semptomların şiddeti hafifletilebilir.
Kol, bacak, el hareketlerini içeren egzersizlerle de hastanın kol, el ve bacaklarını kullanırken çektiği zorluklar giderilebilir. Ağrı ve acının hafiflemesini sağlayan bu egzersizler, fizik tedavi uzmanları tarafından hastalara önerilir. Hareketlerin gün içerisinde düzenli bir şekilde tekrar edilmesi ile oluşabilecek komplikasyonlar da önlenebilir.
Nörolojik rehabilitasyon kapsamında kas güçlendirme, eklem germe, felç geçiren hastalarda beyin iyileşmesini güçlendiren egzersizlerden yararlanılır. Aynı zamanda hastaya ortez ve yardımcı cihazları nasıl kullanacağı da fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı tarafından öğretilir. Ağrıyı ve kas sertliğini azaltan ilaçların hastaya enjekte edilmesi, rehabilitasyon tedavisinin bir diğer parçasıdır.
Ağrı ve acının hafifletilmesinde hastaya bazı şifalı bitkiler yardımcı olabilir. Sinir liflerinin onarılmasına katkıda bulunan bu bitkiler, aynı zamanda sinirde hasara yol açan zehirleri de yok eder. Sarı kantaron, yulaf, gingko tüketimi ve doktor tarafından önerilen bir diyet ile semptomlarda iyileşmeler elde edilebilir.
Sarı kantaron yağı neye iyi gelir? Faydaları nelerdir? Nasıl kullanılır?