Polis Gih Memuru

Polislerin canına kıymasına, 3600 ek gösterge haklarının verilmesine, çalışma saatlerinin düzenlenmesine, saçma sapan bir 2. şark sorununa, bitmek tükenmek bilmeyen psikolojik baskılara sessiz kalanların, sessizlik çukuruna bir taş daha atayım dedim. GİH yani, ‘’Genel İdare Hizmet’’ memurlarının sorunları olsun bu taş mesela.

Bizim memlekette polisin sadece adı ve basının altın tepsi ile sunduğu polisi kötüleyen haberler olduğu için pek çok kişi GİH nedir, GİH memuru kimdir ne iş yapar bilmez. Onlara göre polis , polistir. Ama iş polise laf etmeye gelince sosyal medya ve görsel medyada gördüğümüz gibi ağzı olan konuşur. Ama asla ‘’neden’’ diye düşünmez.

GENEL BİLGİ 

Bu yüzden ‘’çok uzun yazıyorsun’’diyenlere inat, yazı biraz! uzayacak olsa da GİH hakkında kısa bilgilendirme yapmam gerekiyor. Aslında çok yüzeysel bir bilgilendirme olacak, çünkü bu kanunu kim hazırladıysa kesin depresyondayken filan hazırlamış. Ahtapot kolları gibi bin bir tane maddenin, maddesinin maddesi gereği, diyor ama siz o ilk maddenin ne olduğunu çoktan unutmuş oluyorsunuz. Kısaca anladığım kadarı ile,

Teşkilata hastane raporu ile sapasağlam aldıkları aslan gibi evlatların ağır çalışma şartları, uygulanan psikolojik baskılarla canına okuduktan sonra ‘’sen az kenarda bekle’’diyerek geri hizmete aldıkları bir sistem bu. Polis olurken A dilimi ile girdikleri teşkilatta, çeşitli sağlık sorunları ile ki bu sağlık sorunları genellikle meslek kaynaklı, B,C,D,E dilimleri üzerinden değerlendiriliyor ve hizmet sınıfları değiştiriliyor. Rapor aldıkları dilim üzerinden çalışma şartları, saatleri ve maaşları da değişiyor. Benim merak ettiğim, mesela bir amir D diliminden rapor alırsa, GİH’e geçip aynı poliscanlar gibi maddi ve özlük hakları kaybına uğruyor mu?

Aynı bakanlığa bağlı Jandarma Teşkilatında, sağlık durumu nedeni ile hizmet sınıfı değişimi yok mesela. Sağlık durumu ile bu işe devam edemez denilen jandarma aynı kurum altında hak kaybına uğramadan geri hizmete çekilerek görevine devam ediyor. EGM sağolsun burada da polisi hem maddi yönden hem de özlük hakları yönünden mağdur ediyor.

Nasıl mı?

İşte size örneği

Bir polis memuru 23 senesini vermiş teşkilata. Zamanla evliliğinde sorun yaşamış ve eşinden ayrılma sürecinde zorlu görevi gereği de bir hayli yıpranmış. Pek çok insanın yapamadığını yapıp psikolojik destek almak istemiş. Ve ipler orada kopmuş. Sen misin psikolojik destek isteyen. Acilen silahına el konmuş. (Gerekli mi değil mi burası tartışılır ama şimdi değil.) İlaç Tedavisine başlanır ( bu da güzel) Emniyet Hizmetleri Sağlık Şartları Yönetmeliğine göre C dilimi raporu verilir. 6 ay sonra kontrole gel denir. ( eh bu da olabilir). Ama hangi durumda olabilir eğer her gittiğinizde aynı doktor ile muhatap olursanız olabilir. Her 6 ayda ilaç düzenlemesi dahil olan kontrole çağırılan hasta, her seferinde konuya hakim OLMAYAN başka bir doktorla karşılaşırsa, bu zaten sağlıklı olmayan ruh halini önemsenmediği düşüncesi ile daha da zora sokar. 1. yıl sonunda uzman doktor ve sağlık kurulu raporu ile de onaylanan C dilim raporu, her ne hikmetse EGM Sağlık Daire tarafından kabul etmeyip, raporu veren hastaneye geri yollanır ve D dilimi tavsiyesinde bulunulur. Bahsi geçen memuru tanımadıklarını bile söylemeliyim ‘’Yuh artık’’ dersiniz. Eh durum böyle olunca doktor da ‘’seni bağlı olduğun kurum düşünmüyor ben mi düşüneceğim’’deme hakkını kullanıp 2 seçenek sunulur, ya malulen emekli ol, ya da GİH sınıfına geç denir. Sonuç GİH olur.

Kimse kusura bakmasın ama burada şöyle bir saçmalık var, şimdi bu memurun psikolojisi bozuk tehlikeli!! diye düşünülüyorsa, neden silahlı bir ortamda çalıştırılıyor? Silahlı bir ortamda çalıştırılabiliyorsanız neden Emniyet Hizmetleri Sınıfında değil de (tabir doğru ise neden silah zoruyla) Genel İdare Hizmetleri (GİH) sınıfına geçmeye zorluyorsunuz?

Bu iki sınıf arasında yaklaşık 3 bin tl maaş farkı var bunu da belirtmeden geçemeyeceğim.

Üstelik, psikolojisi bozuk dediğiniz memuru mesleğinden koparıp, hem maddi anlamda zora sokup, hem de özlük haklarından ederek üzerine de sınıf kaybı yaşatarak psikolojisine yardım ettiğinizi mi sanıyorsunuz? Dile kolay 23 yılını, onu hiç düşünmeden harcayan teşkilata vermiş bir memura hak gördüğünüz bu mudur?

Memur sadece özlük haklarını kaybetmiş olabilir ama, siz helal edilmesi gereken hak’kı da kaybettiniz. Ahiret’te hesabını vermeniz gereken bir hak daha oldu gözünüz aydın!

Bir sonraki yazımda başka bir saçmalığı kaleme alacağım.

İçerik GİH durumundaki memurların idam fermanı olan ve 29.09.2019 tarih ve 30903 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” olacak. Sakinleştiricileri şimdiden hazırlayın…

Can gazilerimi, yürek yangınım şehitlerimi, can babamı, canım Burağımı sevgi saygı ve minnetle anıyorum.

Beyhan Kozanoğlu Biçkin / [email protected]

30 Kasım 2022 gün ve 32029 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7422 sayılı Polis Yüksek Öğretim Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 4. Maddesi ile  4/6/1937 tarihli ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“Devlet memurluğundan ilişiği kesilenlerin durumu

GEÇİCİ MADDE 31- Emniyet Genel Müdürlüğü eğitim ve öğretim kurumlarına girişte aranan sağlık şartlarını taşımadıkları gerekçesiyle eğitim ve öğretim kurumlarından ilişiği kesilenlerden, yargı kararına istinaden eğitim ve öğretime devam ederek mezun olan ve polis memuru veya polis amiri rütbesiyle Emniyet Hizmetleri Sınıfına atanan ancak bilahare sağlık sebeplerine dayanan yargı kararı gereğince Devlet memurluğundan ilişiği kesilmiş olanların, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde Emniyet Genel Müdürlüğüne başvurmaları halinde Genel İdare Hizmetleri Sınıfında durumlarına uygun unvana atamaları yapılır.Bu madde kapsamında yapılacak olan atamalarda 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesindeki şartlar ile Emniyet Hizmetleri Sınıfı dışında kalan diğer hizmet sınıflarına açıktan yapılacak atamalar için belirlenmiş olan sağlık şartlarına uygunluk aranır.Bu madde kapsamında yapılacak olan Devlet memurluğuna açıktan atama işlemleri ile ilgili diğer usul ve esaslar Emniyet Genel Müdürlüğünce belirlenir.”

Maddeye göre  Emniyet Genel Müdürlüğü eğitim ve öğretim kurumlarına girişte aranan sağlık şartlarını taşımadıkları gerekçesiyle eğitim ve öğretim kurumlarından ilişiği kesilenlerden dava açarak eğitim ve öğretime devam ederek mezun olan ve polis memuru veya polis amiri rütbesiyle Emniyet Hizmetleri Sınıfına atanan personele sağlık sebeplerine dayanan yargı kararı gereğince Devlet memurluğundan ilişiği kesilmiş olmaları halinde bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde Emniyet Genel Müdürlüğüne başvurmaları üzerine Genel İdare Hizmetleri Sınıfında durumlarına uygun unvana atamalarının  yapılacağı düzenlenmektedir.

Madde açık bir dille kaleme alınmadığından yanlış anlamalara sebebiyet verebilecek niteliktedir. Emniyet Genel Müdürlüğü eğitim ve öğretim kurumlarına girişte aranan sağlık şartlarını taşımadıkları gerekçesiyle eğitim ve öğretim kurumlarından ilişiği kesilenler hemen yürütmeyi durdurma talepli davalar açmakta, idare mahkemeleri de eğitim durumunu dikkate alarak geçici olarak yürütmeyi durdurma kararı vermektedir.Dava devam ederken POMEM öğrencisi olan davacı eğitimine devam etmekte, ancak özellikle hakem hastane raporu geldikten sonra yürütmeyi durdurma kararı kaldırılmakta yada dava esastan reddedilmektedir. Bu gibi hallerde ilk alınan yürütmeyi durdurma kararı ile eğitimine devam eden yada eğitimi tamamlayıp polis olarak atanan davacıların yargı kararı gereği Emniyet Genel Müdürlüğünden ilişikleri kesilmektedir. Madde ile bu gibi durumda olup, davayı kaybederek yargı kararı gereği ilişiği kesilenlere  düz memur olabilme imkanı tanımaktadır.

Şüphesiz kanun maddesi yeni yayımlamış olup, kapsam ve içeriğine ilişkin usul ve esaslar Emniyet Genel Müdürlüğünce belirlenecektir. Ancak sağlık şartları nedeniyle ilişiği kesilen bir hayli polis adayı/polis olduğu dikkate alındığında kanun değişikliği ile bu durumda olanlara yeni bir kariyer/memuriyet hakkı tanıdığından  altı aylık sürenin  değerlendirilerek  bir an önce başvuruda bulunulması gerekmektedir.

Av. Sadi KAYABAŞI