Potasyum, simgesi K ile gösterilen tüm bitkilerin ihtiyacı olan temel bir elementtir. Potasyum özellikle kil içeren topraklarda tutulur ve nitrat azotu gibi kolayca yıkanmaz ve eksikliği bir anda görülmez. Toprakta bulunan potasyumun %90 ile %98’i bitki tarafından alınamaz ve kök tarafından alınması için doğal yollardan parçalanması gerekir. Toprakta potasyumun değişimi çok hızlı olmadığından yıllık toprak analizi yapılarak seviyesi her zaman kontrol altında tutulabilir.
Toprakta Bitkilere Potasyum Oksit (K2O) halinde saf olarak verilebildiği gibi Potasyum Nitrat (KNO3), Potasyum Sülfat (K2SO4), Potasyum Klorür (KCl) gibi diğer elementlerle karışmış gübreler şekilde de uygulanabilir.
Potasyum eksikliğinde özellikle yapraklarda fotosentez hızı yavaşlaması gerçekleşir, bitki hücresel iyon dengeleri bozulur. Potasyum bitkinin soğuğa, kuraklığa ve hastalıklara dayanımını artırır; meyve kalitesini yükseltir. Fidanın sürgünleri için çevredeki özellikle yaşlı yaprak ve dallardan sağlanabilecek daha fazla potasyum talep etmesi nedeniyle eksiklik belirtileri yaz aylarında ortaya çıkar. Yapraklar kıvrılır, renkleri soluklaşır ve küçülür. Buna bağlı olarak verim düşebilir ve yaprak kenarlarında lekeler görülebilir. Ceviz dışındaki bitkilerde farklı semptomlar görülebilir.
Ceviz için topraktaki ideal potasyum değeri ile 200 ppm ile 450 ppm arasında olmalıdır.
Ceviz için Temmuz ayındaki yaprak analiz değeri %1.2 ile %1.3 arasında olamalıdır.
Potasyum bahçeye topraktan uygulandığında bitkiler tarafından hemen alınmaz. Bunun sebebi potasyumun kumlu olmayan ince yapılı topraklarda pek harketli olmamasıdır. Ancak, düşük katyon değişim kapasitesine sahip kaba dokulu topraklarda veya potasyum uygulamasının üstüne alçıtaşı ve kireç taşı gibi başka katyonlar uyguladığınız topraklarda potasyum toprağın daha derinlerine inebilir ve kök tarafından daha hızlı alınabilir. Nemli ve hava alan topraklarda, özellikle bitkinin büyümeye başladığı dönemlerde kökten alımı en yüksek seviyededir.
Potasyumun çoğu hasatla birlikte bahçeden ayrılır. 1 tonluk bir hasatta yaklaşık 25kg’lık K2O ihtiyacı doğar.
Toplam hasat edilen ceviz (ton) × 25 = Toplam kaybedilen Potasyum (kg)Örnek: Yetişkin bir ceviz bahçesinden 4 tonluk bir mahsül beklentiniz varsa kaybedilen yaklaşık azot miktarı nedir? 4 ton × 25= 100 kg Potasyum (K2O)Üstteki hesap yaklaşık olup her zaman topraktan verilmesi gereken gübre miktarına eşit değildir. Verilmesi gereken miktar ancak toprak analiz sonucuna bakılarak anlaşılır. Potasyum miktarı yüksekse hiç potasyum vermeye gerek dahi olmayabilir. Potasyum seviyesi yeterli olan seviyedeyse üstteki hesap kullanılarak bahçeden uzaklaşan potasyum karşılanabilir. Potasyum miktarı yeterli değilse hesaptaki değerin üstünde potasyum uygulamak gerekir.
Özellikle kil oranı yüksek topraklarda yıkanma çok az olur ve potasyum miktarı uzun süre değişmeyebilir; bu sebeple yeterli potasyum içeren bir bahçeye yılda bir veya iki kere yapılacak potasyum uygulaması yeterli olabilir. Ancak kumlu topraklarda yıkanma olabileceği için daha sık ve yüksek miktarlarda potasyum uygulamak gerekebilir.
Damlama sulama ile potasyum gübre verilmesi ağaçların ihtiyaç duyduğu zamanlarda yani meyve gelişimi sırasında yapılabilir. İklime bağlı olarak tozlaşma sonrası başlamak üzere hasata kadar aylara bölünerek damlama sulamayla potasyum uygulaması yapmak kökün ihtiyacı olduğu potasyuma her zaman ulaşmasını sağlar.
Potasyumun toprağa bağlandığı (fiksasyonunun) durumların üstesinden gelmek için uzun yıllardır kullanılan bir tekniktir. Topraktaki küçük bir bölgeyi potasyum gübresiyle doyurarak çalışır ve kökün alımı için sürekli potasyum bulunmasını sağlar. Gübrenin atıldığı bant ıslak olduğu sürece uygun bir uygulama yöntemidir. Bu yöntemle yılda ve hatta birkaç yılda bir gübreleme yapmak mümkündür.
Yapraktan yapılan uygulama, toprak uygulamalarına göre bitkinin potasyumu çok daha hızlı almasını sağlar ve yaprak analizi sonucu görülen potasyum eksikliğinin giderilmesinde yararlı olur; asıl potasyum kaynağı olarak değerlendirilmemelidir. Yüksek oranlarda atılan potasyum yapraklarda sorunlara yol açabileceğinden gübre etiketi iyice incelenmelidir ve düşük oranlarda uygulama yapılmalıdır. Örneğin %1’lik Potasyum Nitrat gübrelemesi yapılabilir. Havanın 30°C’den serin olduğunda atılması gerekir. Bunun yanında, gübre oranı dışında temel bir kural olarak, dönüm başına 2kg’dan fazla gübresi atılmaması önerilir.
Potasyum sülfat (K2SO4), %50 potasyum oksit (K2O) içerem oldukça düşük tuz içeriğine sahip bir gübredir.Düşük tuz içeriği sayesinde kök yanığına duyarlı bitkilerde tercih edilmelidir. Suda potasyum klorür kadar olmasa da çözünür ve yapraktan uygulanabilir. Kalsiyumlu gübrelerle karıştırılmadan güvenle yaz/kış kullanılabilir.
Potasyum nitrat (KNO3), %45.5 potasyum oksit (K2O) ve %13 nitrat içeren ve suda çok iyi çözünen bir gübredir. Nitrat azotu ihtiyacı olan ve tuzluluğa duyarlı bitkiler için kullanılan iyi bir potasyum kaynağıdır. Ekonomik olarak diğer potasyum kaynaklarına göre daha yüksek fiyatlıdır. Tuz oranı çok yüksek olmasa da %1.5’tan düşük oranda yapraktan uygulanması önerilir.
Potasyum tiyosülfat (K2S2O3), %25 potasyum oksit (K2O) içerir ve aşırı tuzluluğun olmadığı bahçelerde kullanılabilir. Sulama suyuyla ve yapraktan uygulanabilir. Yüksek oranda potasyum içerdiğinden gübre etiketi takip edilerek tavsiye edilen oranda suyla karıştırılmalıdır ve 30°C’nin üstündeki sıcaklıklarda yapraktan uygulanmamalıdır. Üreyle karışabilen bir gübredir.
Potasyum klorür (KCl), %62 potasyum oksit (K2O) içen ve potasyumlu gübrelerin en ekonomik olanıdır. Bunun yanında suda iyi çözünür ve birçok farklı bitki yetiştiriciliğinde yaygın olarak kullanılanıdır. Toprakta veya suda tuzluluk sorunu varsa kesinlikle kullanılmamalıdır. Kışın topraktan yapılacak uygulama klorun yağışla yıkanmasını sağlayacağından klorun bitkiye zarar verme ihtimalini azalır. Klorür yaprakları yakabileceğinden yaprak gübrelemesinde potasyum klorür kullanılmamalıdır.
%52 Fosfor pentoksit (P2O5) ve %43 potasyum oksit (K2O) içeren mono potasyum fosfat asıl olarak fosfor elementi kaynağıdır. İki elementin birden ihtiyaç olduğu durumlarda kullanılabilir. Sodyum ve klor içermediği için tuzluluğa sebep olmaz ve azotlu gübrelerle karışabilir. Yapraktan %1 ve altı oranda ve bunun yanında topraktan da uygulama yapılabilir.
Dr. Adnan Gün, 1965 Beyoğlu/Şişhane doğumludur. Evli ve iki çocuk babasıdır. Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü lisans mezuniyeti sonrası, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Ana Bilim Dalı, Para-Banka Bölümü yüksek lisans ve aynı üniversitenin İktisat Ana Bilim Dalı’nda, İktisat Teorisi Bölümü’nde doktora eğitimini tamamlamıştır.
Kariyerine Şekerbank T.A.Ş.’de Müfettiş Yardımcısı olarak başlamış ve bankanın İstanbul’daki çeşitli birim ve şubelerinde şube müdürü/yönetici olarak görevler almıştır.
Dr. Adnan Gün, reel sektörde değişik iş kollarında mali konularda üst düzey yöneticilikler üstlenmiştir. Profesyonel iş süreçleri sonrasında, iş hayatını mali müşavir ve bağımsız denetçi, aynı zamanda meslek örgütü üye/yöneticisi olarak sürdürmüştür.
Mesleki tecrübe ve faaliyetleriyle bağlantılı olarak danışmanlık, yarı zamanlı öğretim görevliliği ile başta Asliye Ticaret Mahkemeleri olmak üzere, bankacılık, finans, vergi ve mali mevzuat konularında muhtelif mahkemelerde bilirkişilik, mütalaa ve kayyımlık faaliyetlerinde bulunmuştur.
2019 yılından itibaren, TMSF bünyesindeki tasfiye halinde (Müflis) Asya Katılım Bankası A.Ş.’de Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür (İflas İdaresi Üyesi) ve Birleşim Varlık Yönetim A.Ş.’de Yönetim Kurulu Üyesi olarak görevlerini sürdürmektedir.
İki dönem İstanbul SM Mali Müşavirler Odası Denetleme Kurulu üyeliği ile TÜRMOB delegeliği yapmıştır. FENERBAHÇE Spor Kulübü Kongre, İSMMMO ve İSMMMD (Meslekte Birlik) üyesidir.
25 Mayıs 2022 tarihinde GÜBRETAŞ Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi olarak göreve başlamıştır.
Gübre çeşitleri incelendiğinde, gübrelerin temel bileşenlerinin azot, fosfor ve potasyum olduğunu görebilirsiniz. Potas veya potasyum gübre olarak adlandırılan gübreler, içindeki yoğun potasyumla bitkilerin temel ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanıyor. Özellikle potasyum eksikliği için hazırlanan gübreler ise potasyumlu gübre şeklinde sınıflandırılıyor.
Potasyum, hemen hemen tüm bitkilerin ihtiyacı olan bir ana bileşen olduğundan geniş kullanım alanıyla karşımıza çıkıyor. Mısır yetiştiriciliği işlemlerinden çeltik üreticiliğine, patates, tütün, zeytin, fındık ve narenciye tarımına kadar hemen her tarımsal üretimde potasyum gübre kullanılabiliyor. Sebze ve meyve tarımı yapanlar, bağcılar, bostan üreticileri de potasyumlu gübrelerden faydalanıyor.
Toprak analizi neticesinde, iklim veya toprak yapısı değişimine bağlı olarak potasyum eksikliği tespit edildiyse, meyve verimi için destek sunmak önem arz ediyor. Bilinçsiz tarım uygulamaları, zorlu çevre koşulları gibi sebeplerle verimsizleşen topraklarda potasyum eksikliğinin daha sık görüldüğünün altını çizmeliyiz. Eğer siz de topraklarınızda ana element eksikliğinden şüpheleniyorsanız muhakkak analiz yaptırmalı ve inceleme sonucu gereken miktarlarda potasyum gübresi tatbik etmelisiniz.
Potasyumlu gübreler temel olarak üç grupta inceleniyor.
Yumuşak çekirdekli meyve ağaçlarının potasyum ihtiyacı oldukça yüksek oluyor. Bu bitkilere potasyum uygulaması hasadın ardından veya yaprak dökümü döneminde yapılıyor. Söz konusu bitkiler sert çekirdekliyse, yani şeftali, zeytin veya vişne gibi türler yetiştiriliyorsa, çekirdek sertleşmeye başladıktan sonra potasyum ihtiyacının arttığı not düşülüyor. Bu nedenle, bu dönemde potasyum gübresi verilerek meyvelerin daha büyük taneli olması sağlanabiliyor.
Sebze yetiştiriciliğinde, potasyum gübresi dikim öncesinde kullanılıyor. Çiçeklenme ve meyve olgunlaşma döneminde de uygulama yapılıyor. Eğer killi topraklarda kullanılacaksa, potasyum gübresinin ekimden önce verilmesi önem taşıyor. Kil bakımından oldukça düşük olan topraklarda ise ekim sonrasında gübre uygulaması tavsiye ediliyor.
Potasyumlu gübrelerin uygulanması için farklı yollar kullanılabiliyor. Elbette gübrenin çeşidi de uygulama türünü değiştiriyor. Örneğin potasyum sülfat gübresinin yapraktan uygulanması önerilmezken diğer potasyumlu gübreler için yapraktan uygulama da bir alternatif olabiliyor.
Potasyumlu gübreleri bitki köküne serperek, mibzerle toprağa vererek, püskürtme yoluyla yapraktan uygulayabilirsiniz. Eğer meyve ağaçlarına potasyumlu gübre vermek istiyorsanız, taç izdüşümüne uygulama yapabilir, toprakla karıştırarak veya damla sulama yöntemini kullanarak gübrenin ekine ulaşmasını sağlayabilirsiniz.
Tarım Bakanlığı’nın gübre tavsiyeleri makalesine göre, toprak analizinde çıkan, verilmesi gereken potasyum değeri, potasyumlu gübrelere göre farklı değerlerle çarpıılıyor ve dekara uygulanacak kilogram bilgisine ulaşılıyor.
Örneğin eğer rapora göre, verilmesi gereken potasyum saf madde miktarı 6 kilogramsa ve potasyum nitrat gübresi uygulanacaksa, 6x2.3=13.8 değeri elde ediliyor. Yani 1 dekar araziye 13.8 kilogram potasyum nitrat uygulanması öneriliyor.
Siz de potasyumlu, fosforlu veya azotlu gübre ihtiyaçlarınız için Tarfin Mobil’i tercih edebilirsiniz. Çiftçilerimizin tarım ihtiyaçlarını uygun fiyatlarla, peşin veya vadeli ödeme seçenekleriyle bulabildiği Tarfin Mobil’i kullanarak alışverişlerinizi tamamlayabilirsiniz. Tarfin ile tanışmak için size en yakın yetkili satış noktasına gelmeniz yeterli. Siz de Türkiye’deki binlerce çiftçimiz gibi Tarfin avantajları sayesinde toprağınıza bereket katabilirsiniz.
Potasyum Sülfat ile Potasyum Nitrat Arasındaki Fark Nedir?
Her iki gübre de topraktaki potasyum ihtiyacını gidermeye yardımcı oluyor. Ancak potasyum sülfatta potasyumun yanı sıra kükürt de yer alıyor. Potasyum nitratta ise nitrat azotu bulunuyor. Potasyum sülfatın alkali olan topraklarda kullanımı öneriliyor. Potasyum nitrat ise asidik toprak yapısına uyum gösteriyor. İki gübrenin yanında alternatif oluşturan üçüncü bir çeşit olan potasyum klorür, nötr karakterli olduğu için toprakta asidite veya alkalilik yaratmıyor.
Potasyum En Çok Hangi Gübrede Bulunur?
Potasyum klorür, en yüksek oranda potasyum içeren gübre olarak tanınıyor. Potasyum klorürde %60 K2O bulunuyor.
Fazla Potasyum Gübresi Uygulamanın Zararları Var mı?
Ankara Üniversitesi kaynaklarına göre, bitkiler tarafından fazla alınan potasyum magnezyum alımını azaltıyor. Bu da bitkinin tepe sürgününün yavaşlamasına neden oluyor. Bitkilerde Mg, Ca, B, Zn, Mn gibi minerallerin eksikliği gözlenebiliyor. Potasyumun eksikliği gibi fazlalığı da meyve kalitesini olumsuz etkiliyor, interaksiyon nedeniyle elmalarda acı benek meydana gelebiliyor. Ayrıca meyvelerin raf ömrünün kısaldığına dikkat çekiliyor.
Tarfin satış noktaları ve güncel kampanyalar hakkında bilgi almak için telefon numaranızı bırakın, sizi arayalım.
Benzer Haberler
Şeker gübresi nedir diye soranlar onu amonyum sülfat gübresi ismiyle de tanıyabiliyor. Şeker gübresi içeriği ve kullanımı hakkında detaylı bilgi sizlerle.
Devamını okuKoyunlarda kelebek hastalığı nedir, nasıl belirtiler gösterir ve kelebek hastalığı tedavisi nasıl yapılır öğrenmek için hemen tıklayınız.
Devamını okuÇiftlik kurulumu öncesinde bilmeniz gerekenleri derliyoruz. İşte kendi çiftliğinizi kurmadan önce aklınızda tutmanız gereken noktalar.
Devamını okuTalebinizi Aldık. Teşekkür Ederiz.
Size en kısa sürede ulaşacağız.