pron pozisyon / Sobiad Atıf Dizini - Anasayfa

Pron Pozisyon

pron pozisyon

Prone Pozisyonu Nedir, Faydaları Nelerdir? Pron Pozisyonu Hangi Durumlarda Verilir?

Haberin Devamı

Prone Pozisyonu Nedir, Faydaları Nelerdir?

Pron pozisyonunda hasta yüzüstü yatırılır. Kollar dirsekten itibaren fleksiyon durumuna getirilir. Bunun dışında omuzlardan 90 derecenin altında olmak koşulu ile yan kısımlardan birleştirilmesi gerekmektedir. Bu şekilde dururken boyun kısmının nötral pozisyonda olması gerekir. 

Pron pozisyonda dururken 15 dakikalık aralıklar ile hastanın göz ve burun kısmı bası hasarına karşı kontrol edilmesi gerekmektedir. Pron pozisyonu, farklı cerrahi müdahalelere karşı farklı şekillerde olabilmektedir. Anüs, rektum, perine cerrahisinde çakı, spinal cerrahide ise Relton-Hall veya Andrews pozisyonları uygulanır.

Hastalarda pron pozisyonunun uygulanmasında en çok karşılaşılan değişiklik kardiyak indeks azalmasıdır. Bu pozisyonda hastaların çoğu, sistemik vasküler rezistans artışı ile ortalama arter basıncı korunması sağlanırken pulmoner vasküler rezistansta da yükselme meydana gelmektedir. 

Haberin Devamı

Pron Pozisyonu Hangi Durumlarda Verilir?

Pron pozisyonunun genel anestezi arter kan gazı üzerine etkileri oldukça önemlidir. Prone pozisyonuna bağlı olarak hayvan ve insanlarda pulmoner kan akımı ile gaz dağılımı supine pozisyonundan farklı bir şekilde seyretmektedir. 

Pron pozisyonlarında göğüs duvarına bası olması nedeni ile toraks duvar hareketinde sınırlama meydana gelebilmektedir. Genel anestezi altında olan hastalar pron pozisyonuna döndükleri zaman solunum sisteminde meydana gelen komplikasyonlarda %20 ile %30 arasında azalma meydana gelir.

Yapılan çalışmalarsa uygun pozisyona getirilmesi durumunda kompliyans ile tepe inspiratuar basınç değerlerinde değişiklikler meydana gelmektedir. 

Amaç: Pron ve supin pozisyonda ultra-mini perkütan nefrolitotomi (UMP) yapılan pediatrik vakaların postoperatif verilerinin karşılaştırılması amaçlandı. Hastalar ve Metod: Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Kliniği’nde Mart 2012 ile Mart 2016 tarihleri arasında böbrek taşı tedavisi için UMP uygulanan 15 yaş ve altındaki pediatrik hastaların verileri retrospektif olarak incelendi. Hastaların demografik özellikleri, perioperatif verileri ve postoperatif verileri kaydedildi. Operasyon esnasında hastaya verilen pozisyon açısından hastalar pron UMP (Grup 1) ve supin UMP (Grup 2) şeklinde iki gruba ayrıldı. Pron UMP grubu ile supin UMP grubu arasında hastaların yaşı, cinsiyeti, taş boyutu, taş yerleşimi, hidronefroz derecesi, giriş tekniği, operasyon süresi, skopi süresi, taş opasitesi, taşsızlık durumu, yatış süresi, drenaj yöntemi, kanama miktarı ve komplikasyon dereceleri birbiriyle karşılaştırıldı. Bulgular: Grup 1’de 80, Grup 2’de 38 hasta çalışmaya dahil edildi. Grup 2 de 2 hastanın bilateral böbrek taşı olduğu için bu grupta toplamda 40 renal üniteye müdahale edildi. Cinsiyet dağılımı Grup 1’de 55 erkek, 25 kız ve Grup 2’de 20 erkek, 18 kız şeklindeydi. Hastaların yaş ortalaması pron UMP grubunda 3,9±3,4 yıl, supin UMP grubunda 5,6±4,6 yıl hesaplandı. Taş boyutu ortalaması sırasıyla 19,6±7,5 mm ve 20,7 ±6,8 mm olarak saptandı. Operasyon süresi ortalaması Grup 1 ve Grup 2’de sırasıyla 58,1±15,6 dk ve 49,5±18,9 dk saptandı. Supin UMP grubunda operasyon süresi ortalamasının istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha kısa olduğu izlendi (p=0,002). Skopi süresi ortalaması Grup 1’de 2,3±1,2 dk, Grup 2’de 1,1±0,5 dk saptandı ve bu farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu görüldü (p=0,000). Yatış süresi ortalaması Grup 1 ve Grup 2’de sırasıyla 3,7±2,0 gün ve 2,3±0,7 gün idi. Hemoglobin miktarındaki azalma ortalama olarak Grup 1’de 0,9±0,7 gr/dL, Grup 2’de 0,9±0,6 gr/dL saptandı ve her iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark izlenmedi (p=0,748). Operasyon sonrası 1. ayda yapılan değerlendirmede başarı oranına bakıldığında Grup 1’de 65 hastada (%81,3), Grup 2’de ise 34 renal ünitede (%85,0) taşsızlık sağlanabildiği görüldü. Grup 1’de 6 hastaya, Grup 2’de 3 renal üniteye ek müdahale uygulandı. Ek müdahale sonrası taşsızlık sağlanan hasta sayısı Grup 1’de 71’e (%88,8), Grup 2’de 37’ye (%92,5) olarak hesaplandı. Her iki grup arasında post-op 1.ayda ve ek müdahale sonrası yapılan değerlendirmede taşsızlık sağlanma oranları açısından istatistiksel anlamlı fark izlenmedi. Çalışmadaki hastaların 32’sinde (%26,6) komplikasyon izlendi. Modifiye Clavien skalasına göre komplikasyon dağılımı ise 11 (%9,2) hastada Grade 1, 12 (%10,0) hastada Grade 2, 6 (%5,0) hastada Grade 3a, 3 (%2,5) hastada Grade 3b şeklinde saptandı. Pron ve supin UMP grupları arasında komplikasyon oranı ve derecesi açısından istatistiksel anlamlı fark görülmedi.(p=0,436) Sonuç: Pediatrik yaş grubunda taş hastalığı tedavisinde supin pozisyonda UMP, pron pozisyondaki UMP’ye benzer şekilde etkili ve güvenilir bir yöntemdir. Anahtar Kelimeler: Supin, Ultra-mini PNL, Pediatrik, Nefrolitiazis

 

Objective: Comparison of prone and supine position percutaneous ultramini nephrolithotomy (PNL) in pediatric patients. Patients and Methods: Dataof pediatric patients under the age of 15 were analyzed retrospectively who underwent ultra-mini PNL (UMP) between March 2012 and March 2016 in Dicle University Medical Faculty Urology Clinic.The demographic characteristics, perioperative and postoperative data of the patients were recorded.Patients divided into two groups according to position during operation in terms of prone UMP (Group 1) and supine UMP (Group 2). Age, gender, stone size, stone location, degree of hydronephrosis, the access technique, operation time, fluoroscopy time, stone opacity, stone-free status, drainage method, the amount of bleeding and complications degrees were compared between each group. Results: There were patients in 80 in Group 1 and 38 patients in Group 2.In Group 2, 2 patients had bilateral kidney stones and total of 40 renal units intervention performed. Gender distribution was 55 males, 25 females in Group 1 and 20 males, 18 females in Group 2. Mean age of the patients was 3,9 ± 3,4 years in pron UMP group and 5,6 ± 4,6 years in supin UMP group. The mean stone size was 19,6 ± 7,5 and 20,7 ± 6,8 mm, respectively.Mean operation time was 58,1 ± 15,6 and 49,5 ± 18,9 minutes in Group 1 and Group 2, respectively. Supine UMP group mean operation time was shorter and this difference was statistically significant (p = 0,002). Mean fluoroscopy time was 2,3 ± 1,2 minutes in Group 1 and 1,1 ± 0,5 minutes in Group 2, besides statistically significant difference was detected (p = 0,000). Mean duration of hospitalization was 3,7 ± 2,0 and 2,3 ± 0,7 days in Group 1 and Group 2, respectively. Mean hemoglobin decrease in was 0.9 ± 0.7 g / dl and 0.9 ± 0.6 g / dl in Group 1 and Group 2 as well statistically significant difference was not observed between groups (p = 0.748). At the first month control stone-free status was achieved 65(81,3%) patients in Group 1, 34 (85,0%) patients in Group 2. Additional interventions performed 6 patients in Group 1 and 3 renal units in Group 2. The stone-free rate after additional intervention was 71 (88,8%) and 37 (92,5%) in Group 1 and Group 2 ,respectively. A statistically significant difference was not observed between groups before and after additional interventions. Complications was observed in 32 (26,6%) patients. The distribution of complications according to the modified Clavien scale was 11 (9,2%) patients Grade 1, 12 (10.0%) patients Grade 2, 6 (5.0%) patients Grade 3a and 3 (2.5%) patients Grade 3b.A statistically significant difference in terms of complication rate and degree between prone the supine UMP groups was not observed.(p = 0.436) Conclusion : Ultra-mini percutaneous nephrolithotomy in the supine position is a similarly safe and effective method like prone position PNL, for the treatment of stone disease in the pediatric age group. Keywords: Supine, Ultra Mini-PNL, Pediatric, Nephrolithiasis

 

Left Sided Breast Cancer Irradiation ; Prone or Supine Simulation

2022

Dergi:  
Genel Tıp Dergisi

DOI:  
10.54005/geneltip.1014659

Özet:

Aim: The aim of this study was to compare radiation doses of target volumes and critical organs among prone and supine positions for left-sided breast cancer patients who were treated with breast-conserving surgery and adjuvant radiotherapy. Materials and Methods: The doses of critical organs and target volumes were evaluated by using dose-volume histograms on the new radiotherapy plans of twenty patients. Results: The mean heart dose was lower in the prone position (mean heart doses 656cGy and 933cGy respectively p = 0.01). Mean lung doses for prone and supine positions were 396 cGy and 1032 cGy (p =0.01) lung V5 13% and 33% (p =0.01) lung V10 8% and 25% (p =0.01) lung V20 5% and 17% (p =0.01). Conclusion: Considering that lower doses of normal structures may reduce side effects, prone position may be preferred in patients with left breast cancer.

Anahtar Kelimeler:

Prone Pozisyonu nedir? Hangi ameliyatlarda kullanılır? Ne zaman verilir?

Haberin Devamı

Prone Pozisyonu Hangi Ameliyatlarda Kullanılır?

  Söz konusu omurga ve sırt üzerinden yapılacak ameliyatlar olduğu zaman, prone pozisyonu kullanılır. Böylece hasta karını üstünü yatırılmak suretiyle başı bir tarafa yatırılarak ameliyat edilir. Bu durum özellikle konusunda tecrübe sahibi olan doktora çok daha büyük bir kolaylık sağlar. Omurga ve sırt bölgesinde meydana gelen birtakım rahatsızlıklar ve hastalıklar konusunda oldukça etkilidir. Rahat bir uyku pozisyonu olarak da bilinmesinin yanı sıra, genelde çocuklar için kullanılan bir yöntem olduğunu ifade etmek mümkün. Tabii rahatsızlığa bağlı olarak ameliyat üzerinden yetişkinler için de kullanılan bir yöntemdir. 

Prone Pozisyonu Ne Zaman Verilir?

  Prone pozisyonu uzun yıllardır kullanılan en önemli ameliyat şekillerinden biridir. Özellikle hastanın yüzüstü yatırılması ile beraber belli bir pozisyon aldırılır. Genelde ise sedasyon ve paralizan ile beraber, invazif mekanik ventilasyon uygulaması yapılan yöntemlerde ele alınır. Özellikle şiddetli ve orta şiddetli ARDS hastalığı için verilen bir pozisyon olduğunu söylemek mümkün. Böyle durumlarda Doktor daha etkili bir müdahale gerçekleştirir. Sonuç olarak hassas ve ince bir müdahale ile beraber sorun ortadan kaldırılır. Aynı zamanda prone pozisyonu ile beraber bu rahatsızlıklar doğrultusunda, aynı şekilde hasta da rahatça bu operasyonu geçirme imkanı elde eder. Bu sebepten dolayı başta çocuklar olmak üzere farklı yaş gruplarına bağlı olarak, omurga ve sırt üzerinde meydana gelen problemler karşısında bu pozisyon kullanılır.

Haberin Devamı

Prone Pozisyonunda Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

 Özellikle Sırt ve omurga üzerinden meydana gelen sorunlar karşısında prone pozisyonu ameliyatlar için önemli bir yer taşır. Bununla beraber ele alınması ve dikkat edilmesi gereken birtakım hususlar bulunur. 

 - Boyun ve bel bölgesinin normal eğitimleri korunmalıdır.

 - Kollar iki yanda dengeli bir şekilde olmalıdır.

 - Boyun aşırı biçimde ekstansiyon olmamalıdır.

 - Kilolu ve ayrıca iri göğüslü kadınlar için alt bölüm bir yastıkta desteklenmelidir.

 - Baş bölgesi sağ ya da sol tarafa dikkatli bir şekilde yatırılması gerekir. 

 Yukarıda verilen bu gibi durumlar prone pozisyonu söz konusu olduğu zaman ele alınır. Böylece kişinin bulunduğu rahatsızlık ve kilosu ile beraber fiziksel durumuna bağlı olarak etkin bir şekilde operasyon gerçekleşir. Sırt bölgesinde meydana gelen sorunlara karşı uzun yıllardır kullanılan önemli ameliyat pozisyonları içerisinde yer aldığını söylemek mümkün.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır