prostaquil nedir ne için kullanılır / PROSTAT BÜYÜMESİNDE AMELİYATSIZ TEDAVİLER

Prostaquil Nedir Ne Için Kullanılır

prostaquil nedir ne için kullanılır

Prostaquil 30 Kapsül

PROSTAQUIL 30 KAPSÜL

Prostaquil Kapsül, erkekler için doğal bir prostat destek takviyesidir. Mesanenin elektriksel stimülasyona olan duyarlılığını azaltmaya yardımcı olan pıhtı içerir. İdrar aciliyeti ve prostat iltihabı gibi prostatla ilgili diğer sorunlarda da faydalıdır. Prostaquil kapsülleri, idrar semptomları ve BPH'si olan erkekler için armağan niteliği taşır.

Prostaquil 30 Kapsül Nedir ?

Cüce Palmiye ve Kabak çekirdeği yağı kombinasyonu sonucunda ortaya çıkan fitoaktif bileşenleri içermektedir. İçinde bulunan nar, zencefil bitkileri doğada bulunan en güçlü bitkiler arasında yer alır. Her bitki içerisinde aktif bileşen yüksek saflıkta takviyeler elde edilmesini sağlar.

Elde edilen bileşenler klinik çalışmalar ile araştırılarak sağlık için en yararlı dozlarda bitmiş ürün, takviye formuna getirilir. %100 doğal ve bitkisel yumuşacık jelatin kapsüller şeklindedir. doğal ürünlerin her zaman sentetik olanlardan çok daha az yan etkiye sahip olduğunu kabul etmeliyiiz. 

Prostaquil 30 Kapsül Faydaları Nelerdir ?

• Prostat sağlığını ve işleyişini iyileştirir,

• İdrar kaçağını ve buna bağlı ağrıyı azaltır,

• BPH'de iyileşme (Benign Prostat Hiperplazisi),

• İdrar yapma tereddütünü azaltır,

• Tam mesane işemesine yardımcı olur,

• Mesane ve idrar rahatsızlıklarını azaltır,

• % 100 doğal içeriklere sahiptir,

• Uzun süreli kullanım için güvenlidir.

Prostaquil 30 Kapsül Kullanma Talimatı

   Günde iki tabletin yemeklerden sonra veya sağlık uzmanının belirttiği şekilde kullanılması önerilir. Önemli sonuçlar için 2 ay boyunca kullanmaya devam etmelisiniz.

İyi huylu prostat büyümesi sorununda yararlı olabilecek üçlü doğal destek

 

Benin Prostat hiperplazisi (BPH) ya da halk arasındaki yaygın bilinen adı ile “iyi huylu prostat büyümesi” ileri yaşlarda erkeklerin yaşam kalitesini olumsuz etkileyen en yaygın sorunlardan biri olarak ön plana çıkıyor. BPH gelişiminde ilerleyen yaşlarda ortaya çıkan hormonal ve vasküler değişikliklerin başlıca rolü oynadığı bilinmesine karşılık henüz tam olarak nedenleri açıklanamamıştır. Ancak diğer hastalıkların çoğunda olduğu gibi yangının (iltihap) anahtar rol oynadığını gösteren kuvvetli kanıtlar bulunuyor. Yangının yol açtığı doku hasarı, yangı hücreleri tarafından üretilen bazı proteinler (sitokinler) bu bölgede büyüme faktörlerinin üretimini ve yeni damarların oluşumunu (anjiyojenez) tetikliyor. Tabi bu yangı yolağının tetiklenmesi prostat kanseri riskini de beraberinde getiriyor. Diğer taraftan, prostatın normal olmayan şekilde büyümesi dihidrotestosterona (erkeklik hormunu testosteronun güçlü bir metaboliti) bağlı mekanizmaları olumsuz etkiliyor.

 

Yürütülen klinik araştırmalar BPH tedavisinde alfa-reseptör bloke edici ilaçların tek başına veya 5-alfa redüktaz inhibitörleri ile birlikte uygulanmasının yararlı olabildiğini göstermektedir. Ancak tedavide kullanılan bu ilaçların yan etkileri nedeniyle farklı seçenekler arasında bitkisel ilaçlar ön plana çıkıyor.

 

BPH tedavisinde en çok tercih edilen bitkisel ürün; Türkçeye “cüce palmiye” olarak çevrilen ve ülkemizde yetişmeyen Saw palmetto (Serenoa repens) bitkisinin meyve ekstresidir. Yürütülen bilimsel araştırmalarda; alfa1-reseptörleri bloke ettiği, antimuskarinik, 5-alfa redüktaz inhibitörü, antioksidan, yangı giderici (siklooksijenaz-2 ve 5-lipoksijenaz inhibitörü) etkilerinin yanı sıra dihidrotestosteronun androjen reseptörlerine bağlanmasını baskıladığı, hücre proliferasyonunu inhibe ettiği ve hücre ölümünü uyardığı gösterilmiştir.

 

BPH üzerinde etkili olduğu gösterilen bitkisel bileşenlerden bir diğeri ise domatesin içerisinde bulunan karotenoit yapısındaki likopendir. Likopen’in de saw palmettoya benzer şekilde etkilere sahip olduğu; 5-alfa redüktaz sinyalini inhibe ettiği, antioksidan, yangı-giderici bildirilmektedir.

 

Selenyum ise seleno-proteinler vasıtasıyla antioksidan/oksidan dengesinin sağlanmasında rol oynayan önemli bir temel eser elementtir.

 

 

Yürütülen bilimsel ölçekte klinik çalışmalarda BPH yukarıda bahsettiğim üç doğal ürünün birlikte uygulanması ile daha etkin sonuç alınabildiği gösterilmiş. Bu üçlü karışımın birlikte uygulanması ile saw palmetto’nun hormon düzenleyici etkisinin yanı sıra yangı-giderici, oksidatif  hasarı önleyici ve hücrelerin kontrol dışı büyümesini engelleyici etkilerinin üçlü karışım uygulaması ile çok daha belirgin bir şekilde kuvvetlendirilebildiği bildiriliyor.

 

Yürütülen ilk klinik çalışmada 102 kronik prostat (kronik prostat sendromu) hastasında saw palmetto ya da üçlü karışım (320 miligram Serenoa repens+5 miligram likopen+ 50 mikrogram selenyum taşıyan kapsül) 8 hafta süreyle uygulanmış. Yapılan değerlendirmede üçlü karışımın, tek başına saw palmetto uygulanmasına göre izlenen prostat şikâyetlerinde daha belirgin bir şekilde düzelme sağladığı gözlemlenmiş. 168 gönüllü BPH hastası üzerinde yürütülen yeni bir klinik çalışmada ise üçlü karışımın daha uzun süre (6 ay) uygulanması ile yangı göstergelerinde çok daha belirgin bir azalma sağlandığı gözlemlenmiş. Yapılan güvenlik değerlendirmelerinde üçlü karışımın uygulanması ile herhangi bir olumsuz bildirim bulunmamaktadır.

 

Yukarıdaki çalışmada üçlü kombine bir ürün kullanılmış. Bu ürünün ülkemizde bulunup bulunmaması önemli değil. Kanımca daha güvenilir, daha az riskli ve etkin bir tedavi için BPH hastalarının eczanelerden temin edebilecekleri ruhsatlı, güvenilir saw palmetto, likopen ve selenyum preparatlarını yukarıda belirttiğim miktarlar civarında kullanmaları da düşünülebilir. Burada bir uyarı yapmamda yarar görüyorum. Daha yararlı olur düşüncesiyle hem sentetik BPH ilacını hem de Saw palmetto’yu asla birlikte kullanmayın. Çünkü her ikisi de aynı şekilde etki ediyor, dolayısıyla miktar aşımı nedeniyle yarar yerine zararlı olabilir.  

 

 

Minutoli L., et al., 2013: Serenoa repens, lycopene and selenium: A triple therapeutic approach to manage benign prostatic hyperplasia. Current Medicinal Chemistry 20, 1306-12.

Morgia G., et al., 2010: Treatment of chronic prostatitis/chronic pelvic pain syndrome category IIIA with Serenoa repens plus selenium and lycopene (Profluss) versus S.repens alone: an Italian randomized multicenter-controlled study. Urol. Int 8, 400-6.

Morgia G et al., 2013: Effects of Serenoa repens, selenium and lycopene (Profluss®) on chronic inflammation associated with benign prostatic hyperplasia: results of "FLOG" (Flogosis and Profluss in Prostatic and Genital Disease), a multicentre Italian study. Int Braz J Urol. 39, 214-21.


Prostat büyümesi (Benign prostat hipertrofisi

Prostat büyümesi tıpta “Benign Prostat Hipertrofisi” (BPH) olarak  adlandırılır. BPH, prostat bezinin erkeklerde artan yaşla birlikte büyümesi ve bazı şikayetlere yol açmasıdır. BPH, oldukça sık görülen bir hastalıktır. Elli yaş civarı erkeklerin dörtte birinde, 80 yaş civarı erkeklerinde yaklaşık yarısında prostat büyümesine bağlı şikayetler vardır.

BPH ne gibi şikayetlere yol açar?

Prostat büyümesinin en çok yol açtığı yakınmalar şunlardır:

  • Sık sık idrara çıkma (özellikle geceleri)

  • Aniden idrar yapma isteği

  • İdrarı yapmaya başlarken zorlanma

  • İdrar yaparken ağrı veya yanma

  • İdrar kesesinin tam olarak boşalmadığını hissetme

  • İdrar damlatma veya kaçırma

  • İşeme sırasında idrarın zayıf olarak akması

Tanı nasıl konur?

Yukarıdaki şikayetleri olan hastalarda, yapılan bazı muayene ve testlerle BPH tanısı kolayca konabilir. Bunların içinde en sık uygulananlar rektal dijital muayene, PSA kan testi, transrektal ultrason ve idrar akışının incelemesidir. Bu yöntemlerle hem BPH tanısı kesinleştirilir, hem BPH nın derecesi saptanır hem de prostata ait diğer hastalıklar ekarte edilebilir.

Hangi tedavi seçenekleri vardır?

BPH da en çok uygulanan yöntemler ilaç tedavisi ve ameliyattır. Başlangıçta, çoğunlukla ilaç tedavisi denenir. Ancak, hastaların önemli bir kısmında yakınmalar zamanla artar ve ameliyat gerekli olabilir. BPH da en sık uygulanan ameliyat TURP işlemidir (Transüretral prostat rezeksiyonu). Bu işlemde, üretradan (idrar kanalı) ince bir boruyla girilerek prostata ulaşılır ve kanalı daraltan prostatın orta kısmı tıraşlanarak dışarı alınır. TURP ameliyatını takiben hasta birkaç gün hastanede kaldıktan sonra evine gidebilir. TURP, prostat şikayetlerini gidermede oldukça başarılı bir yöntemdir, ancak bazı yan etkileri vardır. Bunların içinde en sık rastlananı retrograd ejekülasyondur. Retrograd ejekülasyon, orgazm sırasında meni sıvısının penisten dışarı çıkması yerine mesaneye geri akmasıdır. Mesanede biriken meni bir sonraki işeme sırasında idrarla birlikte dışarı atılır. TURP sonrası sık rastlanan bir diğer yan etki de kanamadır. Kanama, işlemden sonra gittikçe azalmakla beraber bazan haftalarca devam edebilir.

Bu iki sık rastlanan yan etki dışında, TURP ameliyatından sonra daha nadiren de olsa aşağıdaki problemler gelişebilir:

  • Empotans: Bazı hastalarda TURP sonrasında ereksiyonda azalma görülebilir. Bu durum işlem öncesinde ereksiyon problemi olanlarda daha sık rastlanır.

  • İdrar tutamama: TURP sonrasında, devam eden mesane sorunlarına ya da operasyon sırasındaki sfinkter kaslarındaki hasara bağlı olarak idrar tutma sorunları oluşabilir.

  • Üretra darlıkları: TURP sonrasında üretrada oluşan nedbe dokusu sonradan daralma yapabilir ve hastada yeniden idrar yapma zorluğu oluşabilir. Bu durumda darlıkları üretradan özel yöntemlerle genişletmek gerekebilir.

  • İnfertilite (kısırlık): Retrograd ejekülasyon oluşursa cinsel ilişki sırasında meni dışarı çıkmadığından normal yolla hamilelik mümkün değildir.

TURP ameliyatı bazen lazerle yapılabilir. Bu yöntemde doku kesilmez, onun yerine yakılarak küçültülür. Kanama daha az olduğundan özellikle kan sulandırıcı ilaç kullananlarda tercih edilir, ancak bu yöntemde de aynı komplikasyonlar gelişebilir.

Prostat çok büyümüşse, yani 75-80 gramın üzerine çıkmışsa bu durumda TURP genellikle yeterli olmaz. Bu tür hastalarda önerilen yöntem "açık prostatektomi" ameliyatıdır. Bu ameliyatta genellikle karnın alt kısmından bir kesi yapılarak prostatın büyük bir kısmı alınır. Açık prostatektomide, prostat büyümesine bağlı yakınmalar ortadan kalkabilir, ancak enfeksiyon, kanama, empotans ve idrar tutamama gibi yan etkiler daha fazla görülür. Bu nedenle, özellikle prostatları büyük olan hasta grubunda, ameliyat dışı tedavilerin uygulanması daha da büyük önem taşımaktadır.

Hangi ameliyatsız tedavi yöntemleri vardır?

Prostat büyümesi için günümüzde uygulanan 2 grup ameliyatsız (minimal invaziv) tedavi yöntemi vardır. Bunlar embolizasyon ve perkütan ablasyondur. Embolizasyonda, prostatın damarları küçük taneciklerle tıkanıp küçülmesi ve sidik kanalına oluşan basının azalması amaçlanır. Perkütan ablasyonda ise ultrason rehberliğinde ciltten prostata bir iğne ile girilerek sidik kanalının etrafındaki prostat dokusu dondurularak küçültülür ve sidik kanalının basısı ortadan kaldırılır. Kriyoablasyon denen bu yöntem prostattaki kanserli dokuyu öldürmek için de kullanılmaktadır.

 

EMBOLİZASYON

Embolizasyon, anjio yöntemiyle bir doku ya da organın damarlarının tıkanmasıdır. Damarları tıkanan organ fonksiyonunu kaybetmez ancak belirgin olarak küçülür. Embolizasyon yöntemi, tıpta on yıllardır kanamaların durdurulmasında, kanserli dokunun küçültülmesi ya da öldürülmesinde ve rahim miyomların ameliyatsız tedavisinde başarıyla kullanılan bir yöntemdir. Embolizasyonun prostat büyümesinde kullanılması ise daha yenidir. İlk kez 2011 yılında Portekiz ve Brezilyalı girişimsel radyologlar tarafından uygulanmış ve başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Prostat embolizasyonu o tarihten beri dünyanın birçok ülkesinde gittikçe artan sıklıkta uygulanmaktadır. Merkezlerimizde de 2015 yılından beri uygulanan bir tedavi yöntemidir.

Nasıl Yapıyoruz?

Hastada anjio cihazında lokal anestezi altında, kalp anjiosunda olduğu gibi, kasık atardamarından girilir ve önce çeşitli filmler çekilerek prostatı besleyen atardamarlar tesbit edilir. Daha sonra, kateter adı verilen çok ince borucuklarla prostatı besleyen damarlara çok küçük tanecikler verilerek bu damarların tıkanması sağlanır. Damarları tıkanan prostat dokusu gittikçe küçülür ve prostat dokusunun içinden geçen idrar kanallarına yaptığı bası azalır. Böylece, hastada prostat büyümesinin yarattığı sıkıntılar belirgin olarak azalır ya da kaybolur. Embolizasyondan sonra, prostat küçülür ancak canlılığını ya da fonksiyonunu kaybetmez çünkü az da olsa çevredeki organların damarlarından da beslenmeye devam eder.

Prostat embolizasyonunun avantajları nelerdir?

  • Lokal anestezi altında yapılır, ağrı yoktur.

  • Hastanede yatmak gerekmez

  • İşlem sırasında ve sonrasında kanama olmaz

  • Retrograd ejekülasyon olmaz

  • Ameliyattan sonra görülebilen idrar tutamama, impotans, üretra darlığı ve kısırlık gibi problemler embolizasyonda bildirilmemiştir.

 

Hangi hastalar embolizasyona daha uygundur?

Embolizasyon tedavisi, büyük prostatı olan (80 gram ve üstü) hastalarda hem daha fazla yarar sağlar hem de teknik olarak daha rahat yapılır. Bu tür hastalarda, zaten klasik TURP ameliyatından çok, yan etkileri daha fazla olan açık prostat ameliyatı önerilmektedir, dolayısıyla ameliyat tedavisi zaten çok ideal değildir. Buna karşılık, büyük prostatı olan hastalarda prostat damarları da daha büyük olduğundan bu damarlara girmek de tıkamak da teknik olarak daha kolaydır. Bu hastalarda, özellikle tansiyon, şeker hastalığı ve damar sertliği nedeniyle damar yapısı çok bozulmamışsa embolizasyon rahatlıkla uygulanabilir.

KRİYOABLASYON

Kriyoablasyon, hastalıklı dokuların -140 dereceye varan soğuklukta dondurulmasına dayanan bir perkütan ablasyon yöntemidir. Dondurulan ve canlılığını kaybeden doku vücudun bağışıklık hücreleri tarafından hızla küçültülür. Sidik kanalına bası yapan doku bu yöntemle dondurulduğunda vücudun doğal mekanizmasıyla küçültülür ve sidik kanalına yaptığı bası ortadan kalkar. Bu şekilde işeme fonksiyonu düzelir. Dünyada prostat kanserinin tedavisinde sıklıkla kullanılan bu yöntem, Avrupa'daki birkaç merkez ile birlikte bizim merkezlerimizde prostat büyümesinde de (BPH) başarıyla uygulanmaktadır.

Nasıl Yapıyoruz?

Hastada perine adı verilen anüs ile testis arasındaki bölge dezenfekte edilerek ultrason rehberliğinde kriyoablasyon iğnesi ile prostata girilir. İğne üretra dediğimiz sidik kanalının 1 cm kadar dış kısmına yerleştirilir ve bu bölge -140 derecede dondurulur. Sidik kanalının her iki tarafı bu yöntemle dondurulurken sidik kanalı yerleştirilen sonda içinde devridaim eden ılık su ile korunur. Bu şekilde sidik kanalına bası yapan prostat dokusu dondurulurken sidik kanalının zarar görmesi engellenir. Dondurulan doku canlılığını kaybeder, vücut tarafından küçültülür ve böylece idrar kanalına yaptığı bası ortadan kalkar.

Kriyoablasyon işleminden sonra hasta birkaç saat gözlenip sondası çekildikten sonra evine gönderilir.

Kriyoablasyonun avantajları nelerdir?

  • Lokal anestezi altında yapılır, ağrı yoktur.

  • Hastanede yatmak gerekmez

  • Sidik kanalına bası yapan doku direkt olarak tedavi edildiğinden ameliyata benzer ölçüde etkilidir. Ancak ameliyatta penisten girilerek sidik kanalı ve çevre doku travmatik bir şekilde kazınır ve bu esnada sidik kanalı ve meni kanalları hasar görür. Kriyoablasyonda ise penise ve sidik kanalına dokunulmaz, kanala bası yapan doku prostata girilerek direkt olarak dondurulur. Bu nedenle işlem travmatik değildir, sidik kanalı ve meni kanalları etkilenmez. Dolayısıyla:

    • Retrograd ejekülasyon olmaz

    • Ameliyattan sonra görülebilen idrar tutamama, impotans, üretra darlığı ve kısırlık gibi problemler çok nadirdir ya da görülmez.

Hangi hastalar uygundur?

Embolizasyon tedavisi sadece büyük prostatlara uygulanırken, kriyoablasyonda prostat boyutu önemli değildir. BPH tanısı alan tüm hastalarda kriyoablasyonu güvenle uygulayabiliriz.

 

 

Hormon Sağlığına Bitkisel Çözüm: Cüce Palmiye

Cüce palmiye adını daha önce hiç duydunuz mu? Bir palmiye ne kadar minik olabilir ki diye düşünebilirsiniz. Bitkisel şifa kaynaklarına bu yazıda sizin için cüce palmiye bitkisini açıklıyoruz ve sağlıklı yaşamı şifresini çözüyoruz. Kadınlar ve erkekler için mucizevi etkilere sahip olan cüce palmiye bitkisinin tüm detaylarını öğrenmek için hazır mısınız?

Amerikalılar tarafından tıp çalışmalarında sıkça kullanılan ve eşsiz faydaları ilan edilen cüce palmiye, bu satırlarda size de şifa verecek. Hep birlikte cüce palmiye bitkisinin detaylarına göz atalım!

cüce palmiye çayı

Cüce Palmiye Nedir?

  • Cüce palmiye sabal meyvesi adı verilen bir ağacın dalındaki meyvelere verilen isimdir.
  • Bu ağaç Saw Palmetto adı ile tanınmaktadır ve uzun yıllardır tıp araştırmalarında rol almıştır.
  • ABD’nin güneyinde yetişme imkan bulan cüce palmiye, yelpaze görünümüne sahip yaprakları ile dikkat çeker.
  • Cüce palmiye çok büyük bir ağaç değildir bodur ağaçlardandır bu nedenle adını cüce palmiye olarak almıştır.
  • Siyah ve mor renkleri arasındaki bir tona sahip olan meyveleri hemen hemen bir zeytin adar büyüktür.
  • Amerikanlar için oldukça önemli olan bu meyve, özellikle de diyet beslenmelerinin vazgeçilmez besindir.
  • Cüce palmiye meyveleri yağ asitlerinden oluşacağı için bir miktar kalori de içermektedir. Bu nedenle uzmanlar tüketimde ölçülü olmanızı tavsiye eder.
  • Sağlık için birçok etkisi tespit edilen cüce palmiye faydaları ile dikkat çekmektedir. Şimdi o faydalara bir alt başlıkta göz atabiliriz.
cüce palmiye çayı

Cüce Palmiye Faydaları Nelerdir?

1) Üreme Sağlığını Korur

  • Menopoz sonrasında yaşanan üreme organlarının zayıflama durumu, cüce palmiye ile bir süre daha ertelenebilir.
  • Yaşın ilerlemesi ve menopozun etkisi ile aktif mesane sistemi oluşur. Bu durum bazen idrar kaçırmaya neden olabilir.
  • Cüce palmiye üreme organlarının sağlığını koruyarak, yaşlanmaya bağlı etkileri önler.
  • İdrar yolunu ve organını koruduğu için böbrek taşı riskini de en aza düşürür.
üreme hormonları

2) Testosteron Hormonu İçin Etkilidir

  • Cüce palmiye, vücudun salgılaması gereken testosteron hormonu için faydalıdır.
  • Erkeklerdeki saç dökülme problemine çaredir ve cinsel dürtülerin oluşmasında rol alır.
  • Yorgunluğu, saç dökülmesini, ruh yorgunluğunu cüce palmiye ortadan kaldırır ve daha mutlu bireylerin oluşmasını sağlar.
testosteron hormonu

3) Prostat Kanseri Riskini En Aza İndirir

  • Cüce palmiye bitkisinin üzerine yapılan araştırmalar, prostat kanserini ortadan kaldırma yönündedir.
  • İdrar yollarını koruma görevi bulunan cüce palmiye, eğer düzenli olarak tüketilirse prostat kanserini ortadan kaldırır.
  • Testosteron seviyesini dengeleyen cüce palmiye, genel beden sağlığını koruduğu gibi üreme sağlığını da koruyacağı için bu zincirin sonunda prostat kanseri ihtimalini yok edebilir.
  • Eğer sağlıklı beslenme düzenine sahipseniz ve idrar problemleri yaşamak istemiyorsanız, cüce palmiye sayesinde prostat kanserini hayatınızdan uzak tutabilirsiniz.
  • Belçika’da yapılan araştırmalar da bu bitkinin faydasını kanıtlamaktadır. Prostat hastalarına düzenli olarak cüce palmiye bitkisi verilmiştir. Yaklaşık 3 aylık kullanım sonrasında hastalığın %88 azaldığını belirtmişlerdir.
prostat kanseri

Cüce Palmiye Çayı Nasıl Demlenir, Ne Zaman İçilir?

Cüce palmiye meyvesi ile sıcak bir çay hazırlayıp bitki çayı içebilirsiniz. Bunun için izlemeniz gereken adımlar şöyle olacaktır:

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı kurutulmuş cüce palmiye
  • 2 bardak su
  • 1 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Bir cezve içinde cüce palmiyeyi ve suyu karıştırın.
  • Karışan malzemeleri kaynatın.
  • Kaynayan suyu ağzı kapalı olacak şekilde en az 30 dakika demlemeye bırakın.
  • Demini alan bitki çayını süzerek fincana aktarın.
  • İçmeden önce 1 tatlı kaşığı da bal ilave edin ve balın çay içinde erimesini sağlayın.
  • Bu esnada mikrodalgayı kullanabilirsiniz.
  • Cüce palmiye çayını günde 1 fincan olacak şekilde tüketmeniz uygundur.
cüce palmiye çayı

Cüce Palmiye Zararları ve Yan Etkileri

  • Cüce palmiye hormon tedavisi gören kişilere önerilmez.
  • Gebelik döneminde kullanımı uygun değildir.
  • Eğer prostat problemi yaşıyorsanız; muhakkak doktorunuza danışıp bu bitkiyi tüketmelisiniz.
  • Çok nadir de olsa tüketenlerde mide ekşimesi ya da kaşınma meydana gelebilir.
  • Beklenmeyen bir cüce palmiye yan etkileri görüldüğünde hemen doktora görünmelisiniz.
cüce palmiye

Cüce Palmiye Fiyatı Ne Kadar, Nerede Satılır?

Cüce palmiye ürünlerini ve kurutulmuş halini aktarlardan temin edebilirsiniz. İnternet satışı yapan firmalar ile de iletişime geçme imkanınız olduğunu hatırlatalım. Aktarlarda karşınıza çıkan seçeneklerin fiyatları şu rakamlarda olabilir:

  • Cüce palmiye kapsülü 60 TL civarında
  • Cüce palmiye yağı 70 TL civarına
  • Cüce palmiye çayı fiyatı ise 15 TL civarında satılmaktadır.
cüce palmiye faydaları

Çakşır Otunun Faydaları Nelerdir?

Ginseng Nedir? Faydaları Nelerdir?

Prostata Ne İyi Gelir? Tedavinizi Hızlandıracak 10 Şifalı Besin

Fıtığı Yok Eden Bitki – Eğer Bu Kürü 30 Gün Boyunca Uygularsanız

Yapışkan Andız Otu Faydaları, Kullanımı ve Kanser Tedavisine Etkisi

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır