Kadınlarda, anne olma kararı sonrası karşımıza çıkan en sık sorunlar, rahimle ilgili durumlardır. Rahimde meydana gelen yapışıklıklar, rahim kas tabakasında oluşan büyümeler (myom), urlar (polip) ya da rahimde perde oluşumu sıklıkla karşımıza çıkan problemlerdir. Temel olarak rahim bölgesinde meydana gelen ve kadınlarda hamilelik durumunu etkileyen pek çok sorunun tanısı ve tedavisi için, gelişen teknoloji yoluyla geliştirilen yöntemlerden biri olarak histeroskopi uygulamasından bahsetmemiz gerekmektedir.
Histeroskopi, rahim içinin ve tüplerin rahime açılan kısmının incelenmesini sağlayan, özel bir optik cihazdır. Histeroskopi uygulaması, ışıklı bir kamera sistemi aracılığıyla rahim içinin gözle görülerek incelenmesini sağlayan, tanısal ya da ameliyat amaçlı gerçekleştirilebilen bir yöntemdir.
Kadınlarda gebelik ve histeroskopi bağını daha net kavrayabilmek adına, histeroskopinin nasıl bir yöntem olduğuna değinmek faydalı olacaktır.
Histeroskopi uygulaması amaca yönelik olmak üzere 2’ye ayrılmaktadır;
1) Tanısal Amaçlı Histeroskopi
2) Ameliyat Amaçlı Histeroskopi
Histeroskopi, genel ya da lokal anestezi uygulanarak muayene koşullarında gerçekleştirilebilen bir yöntemdir. Ancak rahimde büyük nitelikte polip ya da miyom söz konusu olması durumunda, ameliyathane şartları gerekli olabilmektedir. Bu bakımdan histeroskopi, rahim bölgesinde tanısı yapılan durumun boyutu ve niteliği doğrultusunda uygun koşullar sağlanarak uygulanmaktadır diyebiliriz.
Histeroskopi, son adet bitiminden bir hafta içerisinde yapılması gereken bir uygulamadır çünkü adet bitiminden sonraki bir hafta, rahim içinin görüntüsü, histeroskopi uygulaması için en uygun halde olmaktadır. Histeroskopi yönteminin nasıl uygulandığını kısaca şu şekilde sıralayabilmekteyiz;
Histeroskopi en sık olarak, gebelik kayıpları ve isteyerek yapılan kürtajlar sonrasında meydana gelen komplikasyonlarda yapılmaktadır. Kısırlığın değerlendirilmesinde histeroskopi yöntemi son derece önemli bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Tüp bebek tedavilerin de uygulanan histeroskopi yönteminin, gebelikle ilgili durumlara etkilerini şu şekilde sıralayabilmekteyiz;
Histeroskopi yöntemiyle, rahim içi çok ayrıntılı şekilde gözlemlenebilmekte ve böylece rahim içinde mevcut olan sorunlar kesin ve net şekilde tanılanarak etkili bir tedavi sağlanabilmektedir.
Kısırlığın nedenleri temel olarak; rahim içindeki lezyon adı verilen doku bozuklukları veya meydana gelmiş olan yapışıklıklardır. Gebeliği önleyen bu unsurların ortadan kaldırılmasını sağlayan etkili yöntem olarak, karşımıza histeroskopi uygulaması çıkmaktadır.
Gebeliği önleyen rahim kaynaklı birtakım faktörlerin öncelikle tespit edilmesi gerekmektedir. Histerosalpingografi yöntemi kullanılarak da rahim bölgesiyle ilgili gözlemler yapılabilmektedir, ancak bu yöntemde patolojileri değerlendirmede yanlış pozitif ve yanlış negatiflik oranı yüksek olmaktadır. Histeroskopi yöntemi ise, rahim bölgesiyle ilgili özellikle değerlendirme, tanı ve tedavi bakımından etkili bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Gebeliği önleyen durumların tanısında daha doğru ve faydalı bir yöntem olarak histeroskopinin kullanılması, uygulanacak olan tedavinin daha etkili olmasını beraberinde getirmektedir. Bu doğrultuda, histeroskopi uygulamaları sonrası gebeliği önleyen durumların etkili tedavisiyle beraber gebelik sonucunun alınması ihtimali artmaktadır.
Tüp bebek tedavisinin henüz uygulama öncesi rahim değerlendirmelerinde ve tüp bebek tedavisi sırasında histeroskopi oldukça etkili bir uygulama olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kısırlık sorunlarının neredeyse yarısı genellikle erkek faktörlüdür. Erkek faktörlü olan kısırklık t
Devamını Okuyun
Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Aykut Coşkun ile vajinal halka ile doğum kontr
Devamını Okuyun
Lazerler vajina sıkılaştırma işlemi son yıllarda vajinoplasti ameliyatlarına oranla çok daha fazla t
Devamını Okuyun
Rahim duvarının kalınlaşması, çeşitli sebeplerle duvarın normal kalınlığın üzerinde olması olarak kısaca tarif edilebilir. Aslında her kadının rahim duvarı regl dönemine kadar kalınlaşır ve patlama yaşayarak kanama oluşur, eğer burada hamilelik var ise, kanama gerçekleşmez ve rahim duvarı kalın kalır.
Hamilelikten önce fazla rahim duvarı kalınlığı var ise, bu durum hamile kalmaya engel olabileceği için tedavi edilmelidir.
Hamilelik dışındaki sebeplerden aşağıda detaylı olarak bahsedeceğiz.
Cinsel beraberlik esnasında vajinaya gelen sıvıda bulunan spermlerden bir tanesi rahimdeki yumurtayla birleşince döllenme gerçekleşir. Döllenen yumurta da çoğalır ve küçük bir yumruk haline gelir. Bu esnada anne adayının karnındaki bebeğin daha iyi beslenebilmesi için rahim duvarı kalınlaşır.
Daha sonra küçük hücre yumağı, bebek haline gelir ve beslenebilmek için rahim duvarının içine gömülür ve burada hayatını devam ettirmeye başlar. Bu bebek oluştuğunda ilk haftalarda bu şekilde yaşar. Ardından annesinin hormonlarıyla, Rahim kası içinde annenin damaları ve bebeğinin hücrelerinden meydana gelen bir alan, eş ortaya çıkar. Eş, yaklaşık iki yüz seksen günlük bir gebelik süresinde bir kordonla su kesesi içerisinde rahimde olan bebeğin göbeğine bağlı olacak şekilde, onun annesinin karnından beslenmesini sağlar.
Aylık periodlarda, yumurtalıklardan salgılanan bir hormone, adet döngüsünün ortalama ilk on dört gününde rahim
tabakasını kalınlaştırmaktadır.
Bu durum gebelik durumunda bebeğin gelişimine rahat bir ortam oluşması için ortaya çıkmaktadır.
Hamilelik olmadığında adet kanaması görülerek, iç zarda oluşan kalınlaşma da dışarı atılır. Bu döngü
bozulduğu taktirde, rahimdeki kalınlaşma büyür ve de kalıcı hale gelebilir. Bunun sonucunda da “Endometrial Hiperplazi” adı verilen sorun yaşanmaya başlanır. Bu durum, rahmin normalden fazla bir şekilde kalınlaşması anlamına gelir. Bunun oluşmasının sebebi olarak, karaciğer hastalıkları, fazla östrojen, fazla kilolar ve hormonal kaynaklı tümörler gösterilebilir.
Ne tip olursa olsun, rahim zarında kalınlaşma sorunun tedavi edilmesi gerekmektedir.
Çünkü bu hastalık, eğer yumurtlamadan kaynaklı ise, altında yatan nedenleri çözülerek tedavi edilebilir. Fakat durum, obezite ve şişmanlıktan kaynaklanıyorsa, anne adayı hemen bir diyetisyene gitmeli ve kilo vermeye başlamalıdır. Tedavi sonrasında da kişi kesinlikle takip altında olmalı ve kontrol amaçlı rahimden örnek alınarak incelenmelidir.
Bu rahatsızlıklarda, anne üreme çağındaysa kürtaj ve ilaç tedavisi yüzde doksan başarılı sonuç verir. A tipili Hiperplazilerdeyse, çoğunlukla menepoz evresinde olan kadınlarda acilen cerrahi müdahale gerekmektedir.
Menepoz dönemi sona erdiğinde ise en kesin sonuç veren yöntemse, rahmin alınmasıdır. Çocuk isteyen ve üreme çağında olan bu hastalar çok dikkatli tedavi edilmelidir. Doğum bittikten sonra annelere, genellikle rahmin
alınması öneriliyor.
Birçok belirtisi vardır ancak genel olarak şu başlıklar altında toplayabiliriz:
Genel olarak bu belirtiler rahim duvarı kalınlaşmasının zararlarıdır.
Tedavi için öncelikle mutlaka doktorunuza danışmanız gerekmektedir. İncelmeyi sağlayacak bazı yöntemler vardır ancak bunların hiçbiri kalıcı çözüm değildir.
Eğer gebelikte gelen vajina ağrısıyla ilgili bir probleminiz var ise: monash.pw
Yumurtlama dönemi belirtileri için: monash.pw
makalelerimize göz atabilirsiniz.
Hamilelikte sağlık ile ilgili içerikler için tıklayın! monash.pw
Biyopsi vücuttaki herhangi bir bölgeden parça alınması olarak tanımlanırken, rahimden biyopsi işlemi rahimden parça alınması olarak tanımlanmaktadır. Rahimden veya herhangi bir doku bölgesinden alınan parça mikroskop aracılığıyla incelenme sebebiyle muhafaza edilir.
Biyopsi (parça) alınması durumu birçok nedenle gerçekleştirilebilmektedir. Bu nedenler başlıca şu şekilde sıralanabilmektedir;
Endometrial biyopsi ise rahimden parça alma işleminin rahmin iç tabakasından alınması durumu olarak bilinmektedir. Genel veya lokal anesteziyle gerçekleştirilebilmekte olan biyopsi işlemi oldukça kısa bir süre içerisinde gerçekleşmektedir. Biyopsi işlemi yaklaşık on dakika sürmekle birlikte lokal anestezi altında gerçekleştiği takdirde hasta oldukça kısa sürede hastaneden taburcu edilebilir. Genel anestezi altında gerçekleştirilen biyopside ise hasta bir veya iki saat içerisinde taburcu edilmektedir.
Biyopsi sonucunda hastada az miktarda kanama, lekelenme görülmesi ile ağrı hissedilmesi durumu oldukça normaldir.
Biyopsi sonucunda elde edilen parçanın incelenmesi ile birlikte doktor tarafından hangi tedavi yöntemine başvurulacağı belirlenir.
Biyopsi işlemi şu şekilde gerçekleşmektedir;
Biyopsi sonrası iyileşme süreci oldukça kısa olmaktadır. Hasta biyopsi işlemi gerçekleştikten birkaç gün sonra normal yaşantısına dönmektedir. Bu iyileşme sürecinde rahim bölgesinin herhangi bir enfeksiyon kapmaması nedeniyle steril tutulması oldukça önemlidir. İyileşme sürecinde herhangi bir olağandışı durum gerçekleştiği takdirde hastanın mutlaka bir doktora danışması gerekmektedir.
Uzun süredir gebe kalamadığı için rahim filmi HSG çektiğimiz kişilerin kayda değer bir kısmı, filminin çekildiği ay veya takip eden 4 ay içinde gebe kalmaktadırlar. HSG bir radyolojik tanı yöntemi olmakla birlikte böyle olumlu bir yan etkiye de sahiptir.
Olgunlaşarak yumurtalıktan çıkan yumurta ile ona doğru ilerleyen sperm hücreleri rahim tüpleri vasıtasıyla birbiriyle buluşurlar. Tüp dediğimiz bu ince kanalların tıkalı olması durumunda sperm ile yumurta buluşamayacağından doğal yolla gebe kalmak imkânsızdır.
Tüplerin temelli tıkalı olduğu durumlar dışında bazen küçük yapışıklıklar, sümüksü tıkaçlar veya pıhtı tıkaçları tüpteki geçişi engelliyor olabilir. Rahim filmi HSG çekimi sırasında rahimden verilen ve tüplerden geçmesi sağlanan sıvı ilaç, tüplerdeki bu tür engelleri ortadan kaldırır. Aynı zamanda yumurtanın tüp içinde ilerlemesine yardım eden yüzey hücreleri ile emriyonun rahim içinde tutunacağı endometrium uyarılır. Tüm bu nedenlerle rahim filmi HSG çekimini takip eden 4 ay boyunca gebe kalma şansı önceki döneme göre belirgin derecede artmaktadır.
Rahim filmi HSG bir röntgen filmidir. Çekim sırasında gözle göremediğimiz, saydam olmayan cisimlerin de içinden geçebilen bir ışık türü olan X ışınları kullanılmaktadır. X ışınlarının fazlası zararlıdır. Bu nedenle, eskiden, rahim filmi HSG çekildiği ay korunma önerilirdi. Ancak artık çok az miktarda X ışını ile mükemmel kalitede rahim filmi çekebilen, gelişmiş, özel röntgen cihazları bulunmaktadır ve bunlarla çekilen HSG sonrası korunmaya gerek kalmamakta, yükselen gebe kalma şansından aynı ay yararlanmak mümkün olmaktadır.
Tüplerdeki geçici sebeplere bağlı tıkanıklıklar rahim filmi ve tek tüp filmi ile açılabilir. Tek tüp filmine “selektif salpingografi” adı verilir. Rahim filminde ağız kısmından tıkalı çıkan tüplerin %70 gibi çok büyük bir kısmı tek tüp filmi ile açılabilmektedir. Şişli Echomar’da tek tüp filmi (Selektif salpingografi) gerekli kişilerde rutin olarak uygulanmaktadır.
HSG çekimi halk arasında ilaçlı röntgen olarak da tanımlanmaktadır. Bu uygulama rahim içerisindeki anomalilerin, tüplerin açıklık ve kapalılık durumlarının teşhisinin konulması amacı ile gerçekleştirilmektedir. HSG çekimi kadının biyolojik döngüsünde regl dönemi bittikten sonra birkaç gün içerisinde çekilmektedir. Temelde bir tanı yöntemi olan HSG çekimi; tıkanmış tüplerin açılmasında da işlevseldir.
HSG çekimi sırasında rahim içerisinde içinde farklı maddelerden hazırlanan kontrast ilaç bulunan balon kateter yerleştirilmektedir. Uygun şekilde tazyikli bir şekilde rahim içerisine gönderilen ilacın etkisi ile pıhtı ya da farklı nedenler ile tıkanmış tüplerin açılması da sağlanmaktadır. Böylece gebelik isteyen kadınların birçoğu HSG filmi çektirdikten sonra hamile kalabilmektedir.