LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Konuya şu soruyu sorarak girebiliriz: Rakıya kebap eşlik eder mi? Yanıt:”Hayır.” Ya balığa ne dersiniz? Onun da yanıtı aynı. Rakı masasında ne kebap ne de balık yenir. Neden mi? Çünkü rakı aheste aheste içilir. Her yudumun tadı çıkartılır. Bu işlerin erbabı olan Aydın Boysan rakı içmeyi şöyle tanımlar: “Semaverin üstünde demlenen çay gibi, meyhanede ağır ağır, sindire sindire demlenilir.”
Adabıyla içenler, ilk dubleyi 45 dakikada, ikincisini bir saatte tüketirler. Kimi, bu sürede birkaç leblebi, birkaç ‘çatal ucu’ peynir, bir dilim lakerda yer. Ahmet Rasim, “Bir lüfer balığının yanağıyla yüz dirhem rakı içilir” diyerek, rakının yemek içkisi olmadığını, çatal ucuyla idare etmek gerektiğini çok güzel anlatmıştır. Bir kebapçıya gittiniz. Eğer önden gelenler sizi kesmediyse bir de Adana ısmarladınız. Kebap, yağları cızırdayarak önünüze geldi. Bir yudum rakı, bir çatal kebap... Sonra rakının en önemli eşlikçisi olan sohbete giriştiniz. Vakti geldi. İkinci yudum, ikinci çatal kebap... Üçüncü yudumdan sonra kebabın yağı donmaya başlar. Siz kadehin yarısına gelmeden, kebap soğur, yağı donar, lezzeti kaçar.
Kebabı sıcak yiyeyim, rakıyı da o hızda içeyim derseniz, hem hızlı sarhoş olursunuz, hem de rakıya hakaret edersiniz. Gelelim balığa... Şimdi vaktidir, bir lüfer ızgara söylediniz. Rakıyı yudum yudum içer, lüferi de aynı yavaşlıkta yerseniz, balık soğur, tadı tuzu kaçar, yenmeyecek hale gelir. Balığı sıcak yiyeyim, rakıyı da o hızda tüketeyim derseniz, yine aynı mesele: Geceyi sarhoş bitirirsiniz. Ayrıca rakının sert alkolü, balığın narin etinin lezzetini almanızı engeller, yani birbirleriyle uyuşmazlar.
Özetlersek, kebap ve balığın yenme hızıyla rakının içilme hızı birbirine uymaz. Rakı sadece çilingir sofrasında, küçük tabaklardaki mezelerle keyif verir. Farsçada, ‘tadılacak yiyecek’ anlamına gelen meze faslına girmeden önce, çilingir sofrası hakkında bir-iki kelime etmek gerek: Çilingir sofrası tabirinin, padişahın yemeklerini tadan çeşnici başından geldiği söylenir. Bu sofrada mezeler, küçük tabaklar içinde ortaya konur; Herkes bir parçasını
kendi tabağına alırmış.
Rakının vazgeçilmez mezesi beyaz peynirdir. Kimileri üstüne biraz kekik, kırmızı biber koydurur. Kavun da rakının değişmez mezeleri arasında. Lakerda, çiroz, tarama, Rum pilakisi, salatalık turşusu, üstüne limon sıkılmış turp dilimleri ve zeytinyağlı sarma da rakı masalarının olmazsa olmazlarıdır...
Salah Birsel’e göre dünyada meze olmayacak yiyecek yoktur. Nitekim bundan iki yıl önce Aşçılar Milli Takımı, Türkiye’nin farklı yörelerinden derlenmiş 1515 farklı mezeden oluşan ‘Binbir Meze Sofrası’ kurup dünya rekoru kırdılar.
Ama unutmamak lazım ki rakı masasının en önemli mezesi dost sohbetidir. Vefa Zat’ın bu konuda “Mezelerde çeşni arandığı gibi, sohbet konularında da tat aranır, çeşni aranır. Rakı aheste aheste yudumlanırken, dostluklara yelken açılır” diyor. Özetlersek, rakı yemek değil meze içkisidir.
Seyyar meyhaneler
Bir zamanlar İstanbul’da seyyar yani ‘ayaklı’ meyhaneler vardı. Tarihçi Reşat Ekrem Koçu, çoğunlukla Ermeni bu satıcıları şöyle anlatır: “Bellerine ucu musluklu ve içi rakı doldurulmuş uzun bir koyun barsağı sararlar, sırtlarında cüppeye benzer bir üstlük, iç ceplerinde bir kadeh, omuzlarına da alameti farika olarak bir peşkir atarlardı. Müşterileri yalın ayaklı, yarım pabuçlu kayıkçılar, hamallar ve uşaklardı... Kuşağının altından musluğu açar, kadehi doldurur, müşteriye içkiyi sunardı. Ayaklı meyhanelerin cömertcesi, cebinden iki üç leblebi çıkarır
ve müşteriye ikram ederdi...”
Çilingir sofrası tatları
Başlangıçtan finale doğru: Yanında tatlı kırmızı soğanla torik lakerdası, uskumru çirozu, balık pastırması, tuzlu sardalye, ançüez... Orta yağlı bir dilim beyaz peynir... Üstünde has zeytinyağı gezdirilmiş, taze dere otlu fava... Domatessoslu patlıcan tava, soğan garnili arnavut ciğeri, tarama, sıcak-soğuk humus... Beyaz
sakız leblebisi. Süzme yoğurt, Yedikule marulu... Tabii ki cacık... Altın renginde kalamar tava... Finalde nohutlu paça çorbası ya da şirdandan sarımsaklı, bol
sirkeli işkembe çorbası... Hesabı beklerken, yanında ahududu likörü ile Türk kahvesi.
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Rakı içenler, masada derin konuların konuşulacağını ve güzel sohbetlerin edileceğini bilirler. Rakı masası sohbetlerinde, hüzün, mutluluk, özlem ya da keder eksik olmaz. Hal böyle olunca yaşanan duyguları ifade eden güzel sözlere ihtiyaç duyarız. Biz de rakı masasından eksik olmayan sözleri sizin için bir araya getirdik. İşte en iyi rakı sözleri …
Rakı masası kalbin anahtarının çözüldüğü tek yerdir. Bu yüzden adına çilingir sofrası denir.
Biz ne zaman umutlansak, ertesi gün rakı içiyoruz.
Bu hayatta en büyük kaybedenler; “bekleyenler”.
Mey biter saki kalır. Her renk solar haki kalır. İlim insanın cehlini alsa da hamurunda varsa eşeklik; baki kalır.
Al kadehi eline, dokun gönül teline, muhabbet âlemine, bir merhabadır rakı.
Sen aklım ve kalbim arasında kalan, en güzel çaresizliğimsin.
Rakı yanındakiyle içilse de kadeh aklındakine kalkar.
Yeter ki boş kalmasın kadehler, yine bulunur içmek için sebepler.
Rakı içen öldü de su içen ölmedi mi? Haydi dostlarla rakı sofrasına o halde!
Seçici olacaksın bu hayatta rakının sahtesi insanın kahpesi çarpar.
Rakı içen kadından daha güzel olan tek şey, o kadının seni seviyor olmasıdır.
Rakı içerken iki “kim” önemlidir. Rakıyı kiminle içtiğin ve kime içtiğin.
Bizler asık suratlı insanlar değiliz, rakımız bitti. Hepsi bu.
Çok içiyorsun dediler, bir gün de neden içiyorsun demediler.
Mutlu mutlu rakı içilmiyordu, gittiğin iyi oldu.
Rakıya sormuşlar ne işe yararsın diye; delikanlıyı susturur, soytarıyı coştururum demiş.
Adam rakıyı icat etmiş ve siz hala psikoloğa gidiyorsunuz.
Esprili adamlar iyidir dedik, hepiniz komedyen oldunuz. Duygusal adamlardan zarar gelmez dedik, hepiniz şair oldunuz. Rakı içen adam candır dedik, rakıyı adabıyla içmediniz.
Rakıyı sek, kadını tek seveceksin ki çarpmasın.
Önce kendine gel, sonra meyhaneye, kalender ol da gir kalenderhaneye, bu yol kendini yenmişlerin yoludur, çiğsen başka bir yere git eğlenmeye.
Rakı, şarap içiyorsam sana ne, yoksa sana zararım içerim, ikimiz de gelsek kıldan köprüye ben dürüstsem sarhoşken de geçerim.
Son pişmanlık, rakının yanında meze olur.
En kötü günümüz böyle olsun.
Al kadehi eline, dokun gönül teline, muhabbet âlemine, bir merhabadır rakı.
Unutulmamalıdır ki rakı sofrası saygın bir cemiyettir. Buraya katılan hem bu meclise kabul edildiği için saygı gören bir kişiliğe sahip demektir.
Rakı sofrasında susuImaz arkadaş, hıçkıra hıçkıra ağIayacaksın.
Bilseydim dünyanın keşkelerden kurulduğunu, küçükken ne olmak istiyorsun diye sorduklarında, mutlu olmak istiyorum derdim!
Yüz kere yere düşmüş olayım; başkalarına çelme takan biri olmayacağım. Ben kazanan değil, insan olmak istiyorum.
İnsan iki şeyi saklayamaz: Sarhoş olduğunu ve aşık olduğunu.
Bize bahane mi yok? Bugün de dağlar denize paralel deyip geçeriz.
Hancı rakı koy! Bu akşam havada aşk kokusu var.
Biz üç kişiydik, Rakı, Roka ve Balık.
Ben artık kimseye gönül koymuyorum. Lafı koyuyorum olay bitiyor.
Açılamadığımız sevgililerimizin karşısında rakı sayesinde dile gelmez miyiz?
Günün birinde ya çıldıracağız, ya dünyaya hakim olacağız. Şimdilik bir rakı parası bulmaya çalışalım ve parlak istikbalimizin şerefine birkaç kadeh içelim.
İnsanların yalan söylemek gibi bir seçenekleri varsa, benim de umursamamak gibi bir seçeneğim var.
Rakı acı diye buruşturma ağzını, acı acıyı bastırır, rakı sancıyı.
Önce kendine gel, sonra meyhaneye.
İçmesini bilene zevk-ü sefadır rakı, içmeyi bilmeyene cevr-ü cefadır rakı.
İçiyorsan rakıyı öve öve, söve söve kusacaksın ne varsa içinde.
Kuzuya rakı içirmişler, kurdun evini sormuş.
Rakıyı seviyoruz, güzelliğimizi ortaya çıkarıyor.
Rakıyı içmesini bileni vezir, bilmeyeni rezil eder.
İnsan iki şeyi saklayamaz; aşık olduğunu ve sarhoş olduğunu.
Milli içecek ayrandan önce rakı gelir. Yoğurdu su ile karıştırırsan ayran, rakıyı suyla karıştırırsan bayram olur.
Bir mehtap, bir deniz, bir rakı bir de sen! Değmeyin keyfime! Ne isterim ki başka hayattan?
Şarap hayatı yaşayanlar içindir. Rakı ise hikayesi yarım kalanlar için.
Bir insanı ancak zamanla tanırsınız. Sırtınızdan vuranı da, sözünün arkasında duranı da…
Rakı yalnız başına içilen bir içki değil, meze ile birlikte yavaş içilen bir içkidir.
Bu içerik de ilginizi çekebilir:
Kapak Sözler: Her Yerde Kullanabileceğiniz Kapak Niteliğinde Sert Sözler
İçin kıpır kıpır, deniz kıpırtısızsa, vakit kerahat vaktidir. Kerahat vakti, rakının şart vaktidir.
Adabı vardır rakının, önce kiminle içtiğini bileceksin, sonra kime içtiğini.
Suya düşse de hayallerimiz, içine rakı döküp keyfimize bakmasını da biliriz.
Sensiz içilen rakının, sahte olmasından şüphe ederim.
Yanındakiyle rakı içsen bile, kadehi her zaman olmayanlara kaldırırsın.
Dıştaki yaraya yakı, içteki yaraya rakı iyi gider.
Sebepsiz içilmez rakı, bunu unutma. Ya bir şeye sevinmiş olacaksın ya da bir derdin olacak, ki öylesi daha iyi.
Ben haram ile helali karıştırmam. Dost ile içilen rakı helaldir. Puşt ile içilen su bile haramdır.
Bereket versin, Anadolu’nun bu yalnız kendisine mahsus dertleri yanında bunların gene yalnız kendisine mahsus çareleri vardır. Bunlardan en birincisi “rakı” dır.
İnsanlara akıl vermeyin, huzur verin. Olmuyorsa bir duble rakı verin.
Rakı; sen söylemeden senin neye içtiğini bilenle içilir.
Rakıyı içince çok gülen ama sevdiği şarkı çalınca gözleri dalan insanları güzel sevin.
Sen mutlu ol be! Ben rakı içerim. Varacağım siroz, yatacağım gözlerin.
Bir şişe rakı olsaydı, bir şişe rakı ısmarlasaydı olmaz mıydı? Ben de bir şey anlamadım viskiden, albayım. Demek ortamı değilmiş – Oğuz Atay
Rakı ile beyaz peynir arasına sıkıştırılmış her cümle ana fikirdir.
Rakıyı uzat Sebastian. Bu sefer ağır konuşacağım.
Oturtacaksın karşına geçmişini, güle güle küfür edeceksin. Unutacaksın, unutur gibi içeceksin!
Bir rakı sofrasında hiç kadın yoksa uğruna sofra kuruImuş kadın vardır.
Kötülüklerin büsbütün egemen olduğu, Namussuz bir çağ bu biliyorsun. Garson rakı getir! – Cemal Süreya
1 dakika içinde onlarca kadına ‘Seni Seviyorum’ yalanını atabilirsin! Ama rakı masasında sadece 1 kadının adını sayıklarsın.
Gidenlere, hiç gelmeyenlere, bir de gidip de dönmeyenlere kaldırıyorum rakı kadehimi.
Unutacaksın, unutur gibi içeceksin!
Rakı acı diye buruşturma ağzını, acı acıyı bastırır, rakı sancıyı. Unutma ki çivi çiviyi sökermiş.
Tek tesellim kadehler. Başka bir şey istemez. Sarhoş etsin yeter ki.
Bu rakı gibi şey yok be usta… Suni bir dünyada yaşıyoruz. Suni heyecana, suni neşeye, suni kedere ihtiyaç var.
Seninle oturup bir Müslüm Gürses şarkısında rakımızı içemiyorsak, o da bizim ayıbımız olur.
Benimle karşılıklı içen bir sevgilim olsun, günahı bana yazılsın.
Yanımda bir kişilik yer var. Ama ne yazık ki o kişilik sende yok.
Çevresi kirli yüreği temiz insanlarız biz; zararımız kendimize rahat olun siz!
Şarap, aşkın içkisiyse; rakı, kederin içkisidir.
Rakı kadehinden önce gözler doluyorsa, bir şeyler hep eksiktir.
Yüreğimin duasıdır, senin muhabbetinIe rakı içebiImek.
Cemal Süreya demiş ki! Ertesi gün için bir şey diyemem ama rakı içtiğin gün ölemezsin.
Sudaki rakı misali isterdim kendi rengimi bulmak ve gökyüzünde beyaz bir bulut olmak.
Düşenin dostu olmaz demişler… Biz her daim ayakta olmamıza rağmen etrafta dost yok!
Yalnızca yağmur yağdığında seviyorum bu şehrin insanlarını; herkesin yüzü ıslak, başları eğik, herkes benim hep olduğum gibi.
Üzülmem mi sanıyorsun yürek ağlar gözden önce.
Bir takvim ve bir şişe rakı yeter bana. Takvim, senin geleceğin günleri saymaya, rakı gelmediğin günleri kurtarmaya.
İnsan keyifliyken çay, hüzünlüyken de rakı içmeli.
Soylu iç çekmeler asil aşk acıları…Hepsinin sınırı artı bir duble daha rakı.
İkimizin de eli kadehe gitmişti. Tam da o anda rakı içmenin ve aşk acısı çekmenin birbirine çok yakıştığını hissetmiştim.
Bu içerik de ilginizi çekebilir:
Duygularınıza Tercüman Olup Hislerinizi Yansıtan En Güzel Damar Sözler
Aydın Boysan, Galatasaray’daki bir kitapçıda imza günündedir.
İmza gününe gelirken iki koli rakı getirmiştir.
Kitaplarını imzalarken, kimi okurlarının “rakı şişesi”ni de imzalamaktadır.
Kitabevi yöneticisi sorar:
“Bu şişeler nedir Aydın Bey?”
“Promosyon..”
“Ne promosyonu?”
“Gazeteler promosyon olarak bisiklet, televizyon falan veriyor ya… Ben de rakı veriyorum..”
“Herkese mi?”
“Herkese değil, içmesini bilene elbette…”
Her gün kafayı çekip sarhoş olan adamı arkadaşları uyarmış:
“Bu kadar içme… Hem sağlığına dokunur, hem de mesleğinde ilerleyemezsin!”
“İçmezsem ne olacak, nasıl ilerleyeceğim?
“Terfi edersin, zamanla müdür, sonra da genel müdür olursun!”
Ayyaş rakı kadehini kafasına dikerek:
“Boş versene sen” demiş “ben içince her gün genel müdür oluyorum!”
Bu içeriğe de göz atmak isteyebilirsiniz:
WhatsApp’ta Kullanabileceğiniz Her İnsana Hitap Eden Harika Durum Sözleri
Rakın içmenin de bir adabı var; Önce kiminle içtiğini bileceksin sonra kime içtiğini…
Evinin En Güzel Köşesinde ...
Kuracaksın rakı sofrasını, toplayacaksın dostlar meclisini eşini dostunu, alacaksın rakı balığını kendin pişireceksin mangalda.. Muhabbeti güzel, balığı taze, şişesi özel olacak… Evinin en güzel köşesinde sofranı hazırlayıp, her şeyi o sofrada konuşup o sofrada bırakacaksın, kahkaha sesleri saracak evin içini…
İstanbul’ un Buram Buram Deniz Kokan Boğaz Köprüsünde…
Rakıyı severim ama İstanbul’u bi ayrı severim , akşamın ışıklarını süsleyip taç yapmış gibi arka fonda da Müzeyyen çalacak ruhun doyarken manzaraya şişelerde kadehlere doyacak işte… Buram buram deniz kokacak , anason kokacak ….
Galata’da …
Aşkını itiraf etmeden önce alacaksın bir iki kadeh sonra dökeceksin içini, bakacaksın gözlerindeki seni, cesaretini alıp öpeceksin gözlerinden sonra içeceksin sevdiğinle Galata’da bir meyhanede… Ve Galata yine bir aşka daha şahit olurken onunla içtiğin rakının tadını asla unutmayacaksın…
İzmir Kordon’da…
İzmir’ de içeceksen eğer akşamı da güneşi de beklemene gerek yok o zaten sana her yudumda eşlik edecektir sana… Yüreğinin tam orta yerinde masa açacak , her kadehinde sana kadeh kaldıracak , unutturacak sana derdini kederini , güneş tam batarken göz kırpacak sana sefam olsun diyecek ….
Rakını da Al Gel Diyor Cunda…
Nakış nakış işleyeyim yüreğine, dem vuralım bu gece, ay ışığında sarhoş olalım seninle , bırak meyhaneler kapatsın kepenklerini sen rakını da al gel biz yine içelim güzelleşelim seninle…
Aşka Davet Eden Gümüşlük’ te…
Gün akşama dönerken seyredeceksin güneşin batışını, denizin dalga sesleri eşlik edecek rakına, karşında da sevdiklerin olacak hiç bitmesin isteyeceksin.. Şişenin dibini görmeyi bırak sohbetin dibini de vuracaksın. Mis gibi anason kokarken aşkta kokacak o masada buram buram…
Can Babayla Datça’ da…
Ne diyordu Can Baba ” Rakı için kadının gülüşünde, bu dünyanın en zararsız mutluluğu vardır, çünkü büyük gülerler, büyük susarlar.. Rakı için kadınlar keyfine doyum olmayan bir akşamüstü sonrasında, bir kıyıda köşede gecesefası gibi açarlar…”
Aşkyaka’da…
Rakıyı içerken gözlerine bakarım ben, gülüşüne kolye yapar boynuma takarım, bi de bi şarkı patlattı mı ömrümü sana adarım dedirten yerin adıdır Aşkyaka…
Fethiye Balık Halinde…
İçmeyen kalmasın diye sıralanmış masalar, duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini diyen kemancılar, kaldır kadehini diyen dostlar, kaldı mı böyle sevdalar diyen sofralar ah Fethiye…
Kaş Kadar Samimi Olacaksın…
Kaş kadar samimi olacaksın içerken, saklamayacaksın ne sevdiğini ne de sarhoş olduğunu, gülüşü aklına geldikçe yine açacaksın bir şişe, dolduracaksın kadehini gözünden akan yaşlar gibi çok özlediğini söyleyeceksin belki de…
İlla İçeceksen Selanik’ te İçeceksin..
Burada adamına göre içeceksin mesela iki çift mavi gözün hatırına içeceksin, altın rengi saçları deniz mavisi gözleri aklına gelecek sebepsiz yere efkarlanacaksın, bastığı topraklarda içeceksin illa içeceksen, güneş batarken rum garsonları dolduracak rakını, sanki herkeste her yerde onun anısı varmış gibi kokacak buram buram Selanik..
Amma lakin rakı masada olmayana içilir,
Rakı yürekte olup
yanında olmayana içilir…
SezenTürkel