recep tayyip erdoğan iki ayyaş / İYİ Parti lideri Meral Akşener, Erdoğan’ın 2 ayyaş dediği Atatürk ve İnönü’ye sahip çıktı

Recep Tayyip Erdoğan Iki Ayyaş

recep tayyip erdoğan iki ayyaş

Başbakan: "İki ayyaşın yaptığı muteber de..."

Başbakan Erdoğan, partisinin Meclis grup toplantısında alkol düzenlemesi hakkında konuştu. "Hafta içi Meclis tarihi bir adım atarak bağımlılık yapan maddelere ilişkin düzenlemeyi yasalaştırdı. Fatih nesline böyle anlamlı bir hediye ettiğiniz için size çok teşekkür ediyorum" diyen Erdoğan, "Ben Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında ‘kafası kıyak nesil istemiyoruz’ dediğimde rahatsız olanlar var. Başta CHP ve uzantıları olan köşe yazarları var. Bilim sizin düşündüğünüz gibi düşünmüyor. Bilim bunu zararlı olduğunu çok net şekilde ortaya koyuyor. Bugün birçok rahatsızlığın kaynağı alkol. Şu basit gördüğümüz sigara insanı lime lime doğruyor" diye konuştu.

"İki ayyaşın yaptığı yasa muteber de dinin emri neden reddediliyor"

Alkol düzenlemesinin dini gerekçelerle yapıldığını belirterek eleştirenlere yüklenen Erdoğan, "Bunu farklı yerlere çekenler oluyor 'efendim inancı gereği bunu yapıyor' diyorlar. Hangi din olursa olsun bir din yanlışı değil doğruyu emrediyor. Doğruyu emrediyorsa, bunu din emrediyor diye karşısında mı duracaksınız. İki tane ayyaşın yaptığı yasa muteber oluyor da dinin emrettiği bir yasanın sizin için neden reddedilmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.

"Kimseye karışmayız, yasaklamak isteyene de müsamaha göstermeyiz"

Tercihlerini ortaya koyduklarını söyleyen Erdoğan, şu iddialarda bulundu:

"Ülkemizde alkol ve sigarayı kökünden yasaklama diye bir şey söz konusu değil. Biz bu düzenlemeyi gençlerimiz, çocuklarımız, sağlıklı nesiller yetiştirmek için yaptık. Biz 10,5 yıldır iktidardayız. Kimsenin yediğine içtiğine karışmadık. Biz hiçbir şeyi yasaklamadık. Yasaklamayız da. Yasaklamak isteyene de müsamaha göstermeyiz."

"Kazaları ve hastalıkları azaltacak tarihi bir adım"

Konuşmasında alkol düzenlemesinin gerekçelerinden biri olarak trafik kazalarını gösteren Erdoğan, şunları anlattı:

"Çocuk genç kafayı buluyor bu şekilde yola çıkıyor. Bir başka arabayla çarpıştığında o arabadaki alkolik değil. Bu kaza neticesinde alkolik olmayan insanın ne günahı var. Bir devlet olarak biz buna karşı tedbir almak zorunda değil miyiz? Bu ülkede trafik terörü denilen bir vahşet var. Bu trafik terörüne karşı önlemimiz almamız lazım. Bunlara biz seyirci mi kalalım? Bu tarihi bir adımdır. Trafik kazalarını ciddi zamanda azaltacaktır. Hastalıklarda ciddi bir düşüş kaydedilecektir. Biz ülkemizde öyle sokaklar, caddeler biliriz ki belli bir saatten sonra çocukların kadınların orada dolaşmasına imkan yoktur. Ben Kasımpaşa’da doğdum büyüdüm. Beyoğlu’nun caddelerini sokaklarını bilirim, bu konuda deneyimim iyidir."

"Biz kaç senedir hazırlığını yapıyoruz"

Konuşmasında alkole ilişkin düzenlemenin hazırlığını uzun süredir yaptıklarını belirten Erdoğan, "Bu konuda ne tedbirler alınması gerekir. Bazı köşe yazarları yazıyor 'oldu-bittiye getirilmemeliydi' diyor. Biz kaç senedir bunun hazırlığını yapıyoruz. Biz oldu-bittiye getirmedik. Gayet güzel şekilde bunların üzerinde çalışılmıştır. Aile içi şiddet boşanma geçimsizlik aklınıza hangi kötülük gelirse gelsin bakıyorsunuz altından bağımlılık çıkıyor. Zaten kafayı bulduğunda tekme, tokat evde hanımını duman ediyor. Bunları görmemezlikten gelemeyiz. Biz bataklığı kurutmaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.

"İçeceksen al evinde iç"

"Hiç kimse alkolü bir kimlik meselesi haline getirmemelidir" diyen Erdoğan, "Çıkan düzenleme kimsenin yaşam tarzına müdahale anlamında değildir.
İçeceksen yine alkollü içeceğini al evinde iç. Yine git ne içeceksen iç. Biz buna karşı değiliz. Ama biz belli saatlerde camilerin okulların yüz metre mesafesinde bunlara müsaade etmiyoruz. Dünyada kiliselere 180 metre mesafe koyan ülkeler var. Tekrar etmek istiyorum, bu düzenleme bir yasak değildir. Yaşam tarzlarına bir müdahale değildir" diye konuştu.

MHP'ye teşekkür

Bu konuda destek veren MHP’ye de teşekkür ediyorum.

"Bindirilmiş kıtaya ihtiyacımız yok"

Başbakan Erdoğan, Reyhanlı'ya yaptığı ziyarete dönük "bindirilmiş kıta" eleştirilerine de şöyle yanıt verdi:

"Reyhanlı’ya vardığımızda stadyumdan halkımızla buluşacağımız yere kadar vatandaşlarımızın teveccühlerine şahit olduk. Reyhanlı’ya yeniden geleceğimize söz vererek halkımızla buluştuktan sonra Kaymakamlığa geçtik. Ana muhalefet partisi genel başkanı ‘bindirilmiş kıta’ diyor. O senin meşrebindendir. Reyhanlı AK Parti’nin yüzde 72 oy aldığı bir yerdir. Bizim bindirilmiş kıtaya ihtiyacımız yok. Orada hissiyatımızı anlattık çalışmalarımızı aktardık. Şehitlerimizin yakınlarının tam bir metanet içinde olduklarını orada gördük. Bu, Müslüman olmanın ortaya koyduğu bir vakadır. Eğer sizin kadere inancınız varsa bu metaneti gösterirsiniz. Ahmet kardeşim bizden para istemedi. O şehit Oğulcan’ın isminin okuduğu okula verilmesini istedi. Orada hemen gerekli talimatları verdik. 4 tane şehit çocuğumuz var. Şehit olan çocuklarımızın isminin Reyhanlı’daki diğer okullara vermek suretiyle anılarını yaşatacağız."

CHP'ye Reyhanlı suçlaması

Reyhanlı'da 52 kişinin öldüğü saldırılara ilişkin CHP'ye suçlamalar yönelten Erdoğan, şu iddiaları dile getirdi:

"Hatay bu alçakça saldırıyı büyük bir metanet ve sabırla karşılamış durumda. Hatay’daki bu durumu bozmak için başta CHP olmak üzere çok ağır tahrik girişimleri olduğunu biliyoruz ve bunu çok yakından takip ediyoruz. Bu oyun Türkiye dışında tezgahlanıyor ve Türkiye Cumhuriyet vatandaşları kandırılmak suretiyle Türkiye’de oynanmak isteniyor. Hatay’da gazeteci, tüccar, işadamı kılığındaki bazı karanlık kişilerin ajanlık, vatana ihanet derecesindeki faaliyetleri tespit edildi ve bunlar yakalanarak teslim edildiler. CHP’ye yakın bir gazetenin Hatay’da temsilcisi ajanlık yaptığına dair kuvvetli delillerle tutuklanmış durumda. Biz Suriye meselesine tamamen insani nazarla baktık ve bakıyoruz. Biz çok önemli adımlar attık ama bu önemli adımları Suriye’nin başındaki Diktatör Beşar babasının yaptıklarını aştı. Babası Hama Humus’ta binlerce kişiyi öldürdü. Şimdi bu 90 bini aştı yüz bine gidiyor. Suriye’de bizim herhangi bir mezhep lehine ya da aleyhine tavır takınmamız söz konusu olamaz."

"Esad'la fotoğraf çektirdiler" eleştirisi

"Buradan CHP’yi Türkiye aleyhine oynanan oyunlara dikkat etmesi konusunda uyarıyorum" diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"CHP bizim Suriye politikamızı eleştirme hakkına sahiptir. Ancak CHP Türkiye düşmanı bir rejim için çalışamaz. Buna biz de müsaade etmeyiz, millet de müsaade etmez, yargı da müsaade etmez etmemelidir. CHP’nin başındaki zatın bize terörist başı diyebilecek kadar şuurunu kaybetmesi karanlık senaryolarda yer almasının suçluluk psikolojisidir. Son dönemde CHP’de iki heyet Suriye’ye gidip Esed’le görüştü. Utanmadan fotoğraflar çektirdi. Polisimiz Reyhanlı saldırıları ve plan aşamasındaki saldırılarla ilgili operasyon yaptılar. Güvenlik güçlerimiz ve istihbarat birimlerimizin başarılı çalışmalarıyla bu saldırılar gerçekleşmeden önlendi. Bu saldırılar iş adamı görüntüsündeki karanlık bir kişi tarafından planlandı. Bu zatın babası da Hafız Esed’in babasıyla yakın arkadaştı. Maalesef Hatay’da ihanet içindeki bazı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları maşa olarak kullanıldı. CHP’ye yakın bir gazetenin şu an tutuklu muhabiri bu karanlık şahısla ilişki içindeydi. CHP vekilinin bir karabaşı bu karanlık senaryoda yer aldı. İki kez Şam’a giden CHP heyetinin rehberi Reyhanlı saldırısını planlayan kişinin ta kendisidir. CHP heyetlerini alan Lazkiye’ye götüren oradan Şam’a götüren hatta aynı fotoğraf karesinde yer alan şahıs Türkiye içindeki hain saldırıları planlayan şahıstır. İfadeler, fotoğraflar, delilleri şu anda yargının elindedir. CHP Genel Başkanı ve bazı arkadaşları boğazlarına kadar çamura batmış durumdadır. CHP Genel Başkanı, benim istihbarat teşkilatının elinde deve fotoğrafları yok otomobillerin fotoğrafları var. CHP Genel Başkanı’nın derhal tatmin edici açıklama yapmak zorundadır. CHP Genel başkanı ve arkadaşları derhal ama derhal istifa etmelidir."

Demirel'e başsağlığı dilekleri

9. Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel’in eşi merhuma Nazmiye Demirel sebebiyle kendilerine rahmet diliyorum. Ailesine sabır ve başsağlığı temennilerimi iletiyorum.

CHP'den Başbakan'a 'iki ayyaş kim' sorusu

Güncelleme Tarihi:

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Oluşturulma Tarihi: Mayıs 28, 2013 13:56

LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi

CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bugünkü grup konuşmasında kullandığı “İki tane ayyaşın yaptığı yasa muteber oluyor da dinin emrettiği bir yasanın sizin için neden reddedilmesi gerekiyor” ifadesini TBMM gündemine taşıdı.

Haberin Devamı

Oran, Erdoğan’a, “Yasa kabul eden “iki tane ayyaş” kimlerdir? TBMM’nin hangi döneminde 2 kişinin onayıyla yasa kabul edilmektedir? Bahsi geçen iki tane ayyaşın yaptığı yasa hangisidir? Bahsi geçen “yasayı yapan” şahısların ayyaş olduğu tarafınızca nasıl tespit edilmiştir? Bu konuda hangi raporlar Başbakanlıkta bulunmaktadır?” diye sordu.

Oran, Erdoğan’a yönelttiği soru önergesinde, “Bugün (28 Mayıs 2013) partinizin grup toplantısında yapmış olduğunuz konuşmada “Hangi din olursa olsun bir din yanlışı değil doğruyu emrediyor. Doğruyu emrediyorsa, bunu din emrediyor diye karşısında mı duracaksınız. İki tane ayyaşın yaptığı yasa muteber oluyor da dinin emrettiği bir yasanın sizin için neden reddedilmesi gerekiyor” ifadesinde bulunduğunuz görülmektedir” dedi.

Yasa yapan iki ayyaş kim?

Oran’ın Erdoğan’a yönelttiği sorular şöyle:
- Yasa kabul eden “iki tane ayyaş” kimlerdir? TBMM’nin hangi döneminde 2 kişinin onayıyla yasa kabul edilmektedir? Bahsi geçen iki tane ayyaşın yaptığı yasa hangisidir? Bu yasa nasıl “yapılmış”tır, bu yasanın yapılması, kabulü ve yürürlüğe girişi hangi yollarla olmuştur? Bu yasanın TBMM tarafından kabul ve Resmi Gazete’de yayınlanma tarihleri nedir?

Haberin Devamı

Sarhoşluklarını nasıl tespit ettiniz?

- Bahsi geçen “yasayı yapan” şahısların ayyaş olduğu tarafınızca nasıl tespit edilmiştir? Bu konuda hangi raporlar Başbakanlıkta bulunmaktadır? Bu şahısların hangi alkollü içecekleri hangi sıklıkla tükettikleri tarafınızca neye binaen tespit edilmiştir?

TBMM üyesine ayyaş denir mi?

- Türkiye Cumhuriyeti tarihinde “yasa yapan” başka “ayyaşlar” da var mıdır? TBMM üyelerini “ayyaş” olarak tanımlamak TBMM’nin saygınlığına uygun mudur, daha önce bahsettiğiniz edepli, saygın, ilkeli, gerçeklerle uyumlu konuşan milletvekili tarifinde daha önceki milletvekillerini ayyaş olarak tanımlamak da bulunmakta mıdır?

Özür dileyecek misiniz?

-TBMM’nin manevi şahsiyetini zan altında bırakan, TBMM’nin geçmişteki üyelerine tahkir anlamı taşıyan sözler tarafınızca tashih edilecek midir, özür dilemeyi düşünüyor musunuz?

Haberin Devamı

Atatürk'e 'ayyaş' diyen ilk kimdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Başbakanlık dönemi sırasında 28 Mayıs 2013 günü TBMM’deki AKP Grup Toplantısı’nda, alkol düzenlemesiyle ilgili değerlendirmelerde bulunurken söylediği halen akıllardaki yerini koruyor.

Erdoğan'ın o toplantıda söylediği, “İki tane ayyaşın yaptığı yasa, sizin için muteber oluyor da inancın emrettiği bir gerçek, bir vaka, niçin sizler için reddedilmesi gereken bir olay haline geliyor” ifadeleri toplumun geniş bir kesimi tarafından Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’yü kast ettiği biçiminde algılanmış ve büyük tepkilere yol açmıştı.

Yazar Cengiz Özakıncı da her hafta Cumartesi akşamı Kanal B’de yayınlanan ve Levent Yıldız’ın sunduğu Tarihin Bilinmeyen Yüzü programında, Atatürk’e ilk kimlerin “ayyaş” dediğiyle ilgili ilginç bir bilgi verdi.

Hilafetin kaldırılması konusunun ele alındığı programda Özakıncı, “İngilizlerin hilafetin kaldırılmasını istedikleri” iddialarına yanıt verirken, durumun tam aksi olduğuna ve İngilizlerin hilafetin aynen korunmasını istediklerine yönelik kanıtları ortaya koydu. İşte bu kanıtlardan biri de, 5 Aralık 1923 tarihli Tanin Gazetesi’nde yer verilen hilafet konusundaki bir mektup idi

HİLAFET KALDIRILMASIN DİYENLERDEN BİRİ...

Genç Cumhuriyetimizin yöneticilerine “hilafetin kaldırılmaması gerektiğini” söyleyen bu mektubun imzacılarından birinin, İsmaililerin İmamı Ağa Han olduğunu dile getiren Özakıncı, Ağa Han’ın 1952 yılında Harry J. Greenwall tarafından yayımlanan biyografisini izleyicilerle paylaştı.

Ağa Han’ın bir İngiliz ajanı olduğunu burada bizzat kabul ettiğini vurgulayan Özakıncı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e “ayyaş” nitelemesinin de ilk kez “hilafetçi bir İngiliz ajanı” tarafından yapıldığını şöyle anlattı:

“Ağa Han, Hindistanlı İsmaili mezhebinin başı öyle söyleyeyim, imamı. 1954’te anıları yayımlandı. 1952’de de onun biyografisi yayımlandı. Şimdi burada bir bölüm var. Ağa Han “Secret Agent.” British Intelligence Service’ın Doğu işlerine bakan, Müslüman işlerine bakan ajanının ta kendisi. Yani İngiltere devletinin istihbarat örgütü görevlisinden söz ediyoruz. O mektubun altındaki imzalardan biri bu adam. Peki Ağa Han, Mustafa Kemal’e ne gözle bakarmış? Söyleyelim. Alkolik, ayyaş. Burada aynen. 'Leader Mustapha Kemal was drunk, ordinarily drunk as he so often was.' diyor. İngiliz ajanı Mustafa Kemal’e sarhoş diyor. Demek ki Mustafa Kemal’e 'ayyaş, sarhoş' demenin de bir tarihsel kökenleri varmış.

MUSTAFA KEMAL ONA PABUCUNU TERS GİYDİRMİŞ

Kimmiş onlar? Bir: Armstrong denilen İngiliz istihbarat ajanı, iki Ağa Han denilen İngiliz istihbarat ajanı. Evet. Ve burada kendisi bu kitabında Ağa Han diyor ki, “Mudanya Antlaşması’ndan önce İngiltere bana bir gizli görev verdi. Fakat ben o gizli görevi başaramadım” diyor. Yani Mustafa Kemal ona pabucunu ters giydirmiş. Yakınıyor yani. “Ben o görevi yapamadım” diye. Tekrarlıyor, “Mustafa Kemal alkoliktir, tamamen dinsizdir” diyor. “Completely irreligious Mustapha Kemal” diyor. Mustafa Kemal’e dinsizlik atfı, tarihte kimle başlamış? Evet. İngiliz istihbarat ajanı. Ağa Han bu kitabında “Mustafa Kemal benim hakkımda İngiltere’nin özel ajanıdır’ demiş. Evet bu bölüm doğru” diyor. 1954’te itiraf ediyor. Şimdi, demek ki Atatürk’ün hafızası yerinde. Yani kimin ne olduğunu gözünün içine baktığı an niteleyen Atatürk’e, ondan zarar gören Ağa Han gibiler tabii ayyaş diyor, içkici diyor, alkolik diyor, dinsiz diyor. Çünkü onlar görevlerini, ajanlık görevlerini yerine getirememişler. Atatürk engeline toslamışlar. Kuyruk acıları var. 1923’te Ankara’ya “Hilafeti aynen muhafaza edin” diye gönderilen mektubun altındaki iki imzadan biri işte bu İngiliz ajanı Ağa Han’dır.”

Sabriye Aşır

Odatv.com

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır