Güncelleme Tarihi:
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi
Oran, Erdoğan’a, “Yasa kabul eden “iki tane ayyaş” kimlerdir? TBMM’nin hangi döneminde 2 kişinin onayıyla yasa kabul edilmektedir? Bahsi geçen iki tane ayyaşın yaptığı yasa hangisidir? Bahsi geçen “yasayı yapan” şahısların ayyaş olduğu tarafınızca nasıl tespit edilmiştir? Bu konuda hangi raporlar Başbakanlıkta bulunmaktadır?” diye sordu.
Oran, Erdoğan’a yönelttiği soru önergesinde, “Bugün (28 Mayıs 2013) partinizin grup toplantısında yapmış olduğunuz konuşmada “Hangi din olursa olsun bir din yanlışı değil doğruyu emrediyor. Doğruyu emrediyorsa, bunu din emrediyor diye karşısında mı duracaksınız. İki tane ayyaşın yaptığı yasa muteber oluyor da dinin emrettiği bir yasanın sizin için neden reddedilmesi gerekiyor” ifadesinde bulunduğunuz görülmektedir” dedi.
Yasa yapan iki ayyaş kim?
Oran’ın Erdoğan’a yönelttiği sorular şöyle:
- Yasa kabul eden “iki tane ayyaş” kimlerdir? TBMM’nin hangi döneminde 2 kişinin onayıyla yasa kabul edilmektedir? Bahsi geçen iki tane ayyaşın yaptığı yasa hangisidir? Bu yasa nasıl “yapılmış”tır, bu yasanın yapılması, kabulü ve yürürlüğe girişi hangi yollarla olmuştur? Bu yasanın TBMM tarafından kabul ve Resmi Gazete’de yayınlanma tarihleri nedir?
Sarhoşluklarını nasıl tespit ettiniz?
- Bahsi geçen “yasayı yapan” şahısların ayyaş olduğu tarafınızca nasıl tespit edilmiştir? Bu konuda hangi raporlar Başbakanlıkta bulunmaktadır? Bu şahısların hangi alkollü içecekleri hangi sıklıkla tükettikleri tarafınızca neye binaen tespit edilmiştir?
TBMM üyesine ayyaş denir mi?
- Türkiye Cumhuriyeti tarihinde “yasa yapan” başka “ayyaşlar” da var mıdır? TBMM üyelerini “ayyaş” olarak tanımlamak TBMM’nin saygınlığına uygun mudur, daha önce bahsettiğiniz edepli, saygın, ilkeli, gerçeklerle uyumlu konuşan milletvekili tarifinde daha önceki milletvekillerini ayyaş olarak tanımlamak da bulunmakta mıdır?
Özür dileyecek misiniz?
-TBMM’nin manevi şahsiyetini zan altında bırakan, TBMM’nin geçmişteki üyelerine tahkir anlamı taşıyan sözler tarafınızca tashih edilecek midir, özür dilemeyi düşünüyor musunuz?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Başbakanlık dönemi sırasında 28 Mayıs 2013 günü TBMM’deki AKP Grup Toplantısı’nda, alkol düzenlemesiyle ilgili değerlendirmelerde bulunurken söylediği halen akıllardaki yerini koruyor.
Erdoğan'ın o toplantıda söylediği, “İki tane ayyaşın yaptığı yasa, sizin için muteber oluyor da inancın emrettiği bir gerçek, bir vaka, niçin sizler için reddedilmesi gereken bir olay haline geliyor” ifadeleri toplumun geniş bir kesimi tarafından Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’yü kast ettiği biçiminde algılanmış ve büyük tepkilere yol açmıştı.
Yazar Cengiz Özakıncı da her hafta Cumartesi akşamı Kanal B’de yayınlanan ve Levent Yıldız’ın sunduğu Tarihin Bilinmeyen Yüzü programında, Atatürk’e ilk kimlerin “ayyaş” dediğiyle ilgili ilginç bir bilgi verdi.
Hilafetin kaldırılması konusunun ele alındığı programda Özakıncı, “İngilizlerin hilafetin kaldırılmasını istedikleri” iddialarına yanıt verirken, durumun tam aksi olduğuna ve İngilizlerin hilafetin aynen korunmasını istediklerine yönelik kanıtları ortaya koydu. İşte bu kanıtlardan biri de, 5 Aralık 1923 tarihli Tanin Gazetesi’nde yer verilen hilafet konusundaki bir mektup idi
HİLAFET KALDIRILMASIN DİYENLERDEN BİRİ...
Genç Cumhuriyetimizin yöneticilerine “hilafetin kaldırılmaması gerektiğini” söyleyen bu mektubun imzacılarından birinin, İsmaililerin İmamı Ağa Han olduğunu dile getiren Özakıncı, Ağa Han’ın 1952 yılında Harry J. Greenwall tarafından yayımlanan biyografisini izleyicilerle paylaştı.
Ağa Han’ın bir İngiliz ajanı olduğunu burada bizzat kabul ettiğini vurgulayan Özakıncı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e “ayyaş” nitelemesinin de ilk kez “hilafetçi bir İngiliz ajanı” tarafından yapıldığını şöyle anlattı:
“Ağa Han, Hindistanlı İsmaili mezhebinin başı öyle söyleyeyim, imamı. 1954’te anıları yayımlandı. 1952’de de onun biyografisi yayımlandı. Şimdi burada bir bölüm var. Ağa Han “Secret Agent.” British Intelligence Service’ın Doğu işlerine bakan, Müslüman işlerine bakan ajanının ta kendisi. Yani İngiltere devletinin istihbarat örgütü görevlisinden söz ediyoruz. O mektubun altındaki imzalardan biri bu adam. Peki Ağa Han, Mustafa Kemal’e ne gözle bakarmış? Söyleyelim. Alkolik, ayyaş. Burada aynen. 'Leader Mustapha Kemal was drunk, ordinarily drunk as he so often was.' diyor. İngiliz ajanı Mustafa Kemal’e sarhoş diyor. Demek ki Mustafa Kemal’e 'ayyaş, sarhoş' demenin de bir tarihsel kökenleri varmış.
MUSTAFA KEMAL ONA PABUCUNU TERS GİYDİRMİŞ
Kimmiş onlar? Bir: Armstrong denilen İngiliz istihbarat ajanı, iki Ağa Han denilen İngiliz istihbarat ajanı. Evet. Ve burada kendisi bu kitabında Ağa Han diyor ki, “Mudanya Antlaşması’ndan önce İngiltere bana bir gizli görev verdi. Fakat ben o gizli görevi başaramadım” diyor. Yani Mustafa Kemal ona pabucunu ters giydirmiş. Yakınıyor yani. “Ben o görevi yapamadım” diye. Tekrarlıyor, “Mustafa Kemal alkoliktir, tamamen dinsizdir” diyor. “Completely irreligious Mustapha Kemal” diyor. Mustafa Kemal’e dinsizlik atfı, tarihte kimle başlamış? Evet. İngiliz istihbarat ajanı. Ağa Han bu kitabında “Mustafa Kemal benim hakkımda İngiltere’nin özel ajanıdır’ demiş. Evet bu bölüm doğru” diyor. 1954’te itiraf ediyor. Şimdi, demek ki Atatürk’ün hafızası yerinde. Yani kimin ne olduğunu gözünün içine baktığı an niteleyen Atatürk’e, ondan zarar gören Ağa Han gibiler tabii ayyaş diyor, içkici diyor, alkolik diyor, dinsiz diyor. Çünkü onlar görevlerini, ajanlık görevlerini yerine getirememişler. Atatürk engeline toslamışlar. Kuyruk acıları var. 1923’te Ankara’ya “Hilafeti aynen muhafaza edin” diye gönderilen mektubun altındaki iki imzadan biri işte bu İngiliz ajanı Ağa Han’dır.”
Sabriye Aşır
Odatv.com