resen emeklilik şartları / 56 yaşında resen emekliye sevk edilirsiniz - Ekrem Sarısu

Resen Emeklilik Şartları

resen emeklilik şartları

30 yılını dolduran memurlar, hangi halde re'sen emekli edilir?

Memurlar, genel olarak 65 yaşını dolduracakları tarihe kadar görev yapabilmektedirler. İstisna olarak bazı meslek ve görev ünvanlarının yaş hadleri 65 yaşından daha düşük olabildiği gibi 65 yaşından daha yüksek olan durumlar da bulunmaktadır.

5434 sayılı T.C.Emekli Sandığı Kanunu Madde 40 hükmü 65 yaşı ve istisnaları belirleyen maddedir. Örneğin; memurlar 65 yaşını dolduracakları tarihe kadar görevde kalabilirler. AstsubayKıdemli Başçavuş ise 55 yaşını, öğretim üyeleri de 67 yaşını gibi.

Yazımızda kamu kurumları lüzum görmeleri durumunda 30 yılını doldurmuş memurları memurun talebi olmadan emekli edebilir mi? Konusunu değerlendirmekteyiz.

5434 sayılı T.C.Emekli Sandığı Kanunu Madde 39 hükmünde seçilmiş belediye başkanları ve illerin daimi komisyon üyeleri hariç olmak üzere 30 yılını doldurmuş olan memurların kurumlarınca lüzum görüldüğünde yaş kaydı aranmaksızın resen emekli edilebileceği belirtilmiştir. Bu şekilde emekli edilen memur şayet 61 yaşını doldurmamışsa 61 yaşını dolduracağı tarihe kadar emekli aylığı bağlanmayacağı da bu maddede belirtilmiştir.

Maddede kurumların lüzum görmesi şeklinde muğlak bir hüküm bulunmaktadır.

Bu maddede bulunan "lüzum görüldüğünde" ne demektir?

Söz konusu madde her ne kadar 30 yılını doldurmuş memuru kurumlar lüzum görmesi durumunda zorunlu olarak emekli etme yetkisi vermiş görünüyorsa da, bu yetki kamu idarelerine mutlak ve sınırsız bir yetki şeklinde düşünülmemesi gerekir.

Bu ibare tartışılması gereken bir konu olarak ortaya çıkmaktadır. Bu hükmün kamu idaresine resen emekliye sevk etme yetkisini vermiş olması, her kamu idaresinin memuru gereksiz yere emekliye sevk etme yetkisini vermemiş olacağını değerlendirmekteyiz. Yani idare lüzum görmesini kesin bir tespitle yapması ve bu durumunu de resmi belgelerle göstermesi gerektiğini değerlendiriyoruz. Buradaki hüküm ile kamu idarelerine bu yetki verilmişse de bu yetkinin mutlak ve sınırsız bir yetki olarak görülmemesi gerektiğini, değerlendirmekteyiz.

Lüzum görülmesi, sosyal güvenlik açısından ve memurun görev yapma statüsü açısından geniş anlama gelen bir ibare olduğu anlaşılmaktadır. Kamu idaresinin lüzum görmesinin de bir tespiti ve bu tespitte uygulanacak bir yol olması gerekir. Yani memurun görevli kamu idaresinin vermiş olduğu hizmetin aksamasına sebebiyet verdiğinin veya görevini yapamayacak derecede bedensel ve/veya fikren bir rahatsızlığının olduğunun tespit etmesi, bu tespitin de belgelerle ispat etmesi gerekir. Yani kamu idaresinin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak resen emeklilik işlemini yaptığını kanıtlaması gerekir. Bunları kanıtlayamayan kamu idaresi bir memuru 30 yılını doldurmuş olması sebebiyle emekli edemeyeceğini değerlendirmekteyiz.

Zira, Devlet memurlarının görevlerini sürdürmelerinin garantisi 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda belirlenmiştir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu Madde 19 hükmü; "Devlet memurlarının, özel kanununda yazılı belirli şartlar içinde, emeklilik hakları vardır.", Madde 187 hükmü de; "Devlet memurlarının emeklilik ve malüllük hallerinde kendilerinin, ölümleri halinde dul ve yetimlerinin sahip bulundukları haklar emeklilik kanunlariyle düzenlenir." şeklindedir.

Memurların emeklilik işlemlerini düzenleyen 5434 sayılı T.C.Emekli Sandığı Kanununda da memurların emeklilik işlemlerinde istisnai durumlar hariç (yaş haddi gibi)mutlaka talep olması gerekmektedir.

Sonuç değerlendirmemiz: memur çalışamayacak derecede ise, görevini tam yapmıyorsa yani kamu zararına yol açabilecek durumlarda hareket ediyor ve bu durumu da belgelerle tespit edilmişse kamu idaresi resen emeklilik yetkisini kullanabilir diye düşünüyoruz, Ancak kesin bir tespit yoksa keyfi olarak sadece 5434 sayılı Kanundaki bu maddeye istinaden bu yetkisini kullanamayacağını da değerlendirmekteyiz.

Ayrıca, 2008 yılı Ekim ayından sonra ilk defa Devlet Memurluğu görevine başlayanlar hakkında uygulanacak olan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda, 30 yılını doldurmuş olanların kurumları tarafından lüzum görüldüğünde resen emeklilik yapabileceği yönünde bir düzenleme bulunmamaktadır.

Bu şekilde bir hükmün olmaması gösteriyor ki, 5434 sayılı T.C.Emekli Sandığı Kanunda bulunan bu hükmün uygulama alanının bulunmadığı, şayet uygulama alanı olan bir hüküm olsaydı ve bir karmaşaya yol açabilecek bir hüküm şeklinde olmasaydı, 5510 sayılı Kanunda da aynı hüküm yer alırdı diye değerlendirmekteyiz. Bu durum karşısında söz konusu hüküm tartışılması gereken bir konu olarak ortaya çıkmaktadır.

Peki memurluk hizmeti emeklilik talebi olmadan nasıl sona erer:

Sosyal güvenlik ve özel kanunlardaki kurallara göre istifa, müstafi, göreve son, açığa alma vb. gibi işlemler dışında;:

-Yaş haddini tamamlamış memur görevini yapamayacağından emeklilik işlemleri yapılır, bu şekilde memurluk görevi sona erer.

-TSK personeli ile Emniyet Personelinden terfi edilmeme nedeni ile görevini yapamayacak personel bulunur. Bu durumdakiler Kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilirler. Bu şekilde memurluk görevleri sona erer.

-Memur malul durumuna girer, bu halde memurluk süresi sona erer.

-Memur görevde iken vefat eder, bu görevi doğal olarak sona erer.

Bu Habere Tepkiniz

04.03.2022)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemizekayıt olun.

>> Vergi Affı Rehberi (300 Soru - Cevap) Ücretsiz E-Kitap:hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.



GÜNDEM

65 yaşını dolduranlar için resen emeklilik ile isteğe bağlı emeklilik arasında ne fark vardır?

Emekli ikramiyesi memur olarak çalışmış olanlara, emekli aylığı bağlandığı tarihte Sosyal Güvenlik Kurumunca ödenen bir tutardır.

Emekli ikramiyesi tutarının hesabında, memurların Sosyal Güvenlik Kurumu prim kesintisine esas tutulan kalemler esas alınır. Sosyal Güvenlik Kurumunca emekli ikramiyesi, memur olarak çalışmış olanlara aylık bağlandığı zaman yapılan bir ödeme sistemidir.

Sosyal Güvenlik Kurumu prim kesintilerinde esas alınan kalemler şunlardır:

1- Memurun derece ve kademesi
2- Memurun derece ve kademesine ve de görev unvanına göre belirlenmiş olan Gösterge ve Ek gösterge (Özellikle ek göstergenin yüksek olması emekli ikramiyesi tutarını, emekli aylık tutarını artırıcı bir durumdur)
3- Taban Aylık Katsayısı ve Kıdem Aylık Katsayısı
4- Emeklilik işlemlerinde ek gösterge aralığına göre belirlenmiş olan yüzde oranı (5434 sayılı T.C.Emekli Sandığı Kanunu Ek Madde 70 de belirtilmiştir)
5- Memur Maaş Katsayısı (Bu da emekli ikramiyesi tutarını ve emekli aylık tutarını artırıcı olan kalemlerden en önemlisidir.

Emekli ikramiyesi konusu 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu Madde 89 hükmünde bulunur:

Bu madde içeriğine göre:

- Emeklilik ikramiyesi memurun aylık bağlandığında esas alınan memurluk sürelerinin tam yıllarına karşılık yapılır.
- Memurun kamu işyerinde geçen sigortalı hizmet süreleri de varsa ve bu sürelerin de emekli ikramiyesine dahil edilmesi durumunda, yine bu sürelerle beraber tüm hizmet sürelerinin tam yıllarına karşılık yapılır.
- Bu maddede emekli ikramiyesi, emekli aylığı ne zaman bağlandı ise aylık bağlandığı tarihteki katsayılar esas alınarak bulunan tutar üzerinden yapılır.

Peki emekli aylığı bağlandıktan sonra memur maaş katsayılarında bir artış olursa bu artıştan hangi emekliler yararlanır.

Bu konuda yine Madde 89 hükmünde açıklayıcı hükümler bulunur. Buna göre de;

- Kanunlarla belirlenen bekleme süreleri sonunda kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilmiş olanlar, (Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununa tabi olanlar ile Emniyet Teşkilatına tabi olanlar hakkında kanunla belirlenerek uygulanan bir sistemdir)
- Yaş hadlerinden dolayı emekli olanlar,
- Vazife malulü olmaları nedeniyle vazife malullüğü aylığı bağlanması gerekenler, (Memur olarak görevli iken vazife malullüğü kapsamına girenlerdir)
- Memur olarak görev yaparken vefat etmiş olanların hak sahipleri, (Memur iken herhangi bir sebepten dolayı vefat etmiş olanlardan dolayı aylık bağlanmış olan hak sahipleridir)

Bu durumda olanlara aylık bağlandığı tarihten sonra üç ay içinde emekli ikramiyesinin hesaplanmasına esas alınan katsayılarda meydana gelecek artış nedeniyle oluşacak ikramiye farkları ile ilk mali yılın birinci ayında katsayılar dışındaki diğer unsurlarda meydana gelecek artışa, bu tarihte yürürlükte olan katsayılar uygulanmak suretiyle bulunacak ikramiye farkları, emekli ikramiyesi ile ilgili hükümlere göre ayrıca ödenmektedir. Aylığa hak kazandıkları tarihi takip eden üç ay içinde katsayılarda artış yapılmadığı takdirde, müteakiben katsayılarda altı ay içinde yapılacak ilk artıştan doğan ikramiye farkları da bunlara ayrıca ödenmektedir.

Örnek; Temmuz 2019 tarihi ile 14 Aralık 2019 tarihleri arasında kadrosuzluk, yaş haddi, vazife malullüğü aylığı bağlanmış olanlar ile bu tarihler arasında memur iken vefat etmeleri nedeniyle hak sahiplerine aylık bağlanmış olanlara, OCAK 2020 MEMUR MAAŞ KATSAYI ARTIŞINDAN dolayı ayrıca bir ikramiye farkı ödemesi olur. Aralık 2019 katsayısına göre emekli ikramiyesi 100000 TL. olsun, bu durumda OCAK 2020 katsayısı artışı kadar ikramiye farkı ödenir. Bu ödemeler 1 defaya mahsus yapılan bir ödeme olduğundan daha sonraki tarihlerdeki katsayı artışlarından dolayı fark ödemesi bir daha yapılmaz.

Normal isteği üzerine emekli olmuş memurlar ile aylık bağlandıktan sonra vefat nedeniyle aylık bağlanmış hak sahipleri için bu işlem uygulanmaz.

Not olarak: 65 yaş haddi memurların azami çalışabilecekleri yaştır. 65 yaşının dolumundan sonra memur çalışamaz, 65 yaşını dolduran kendi isteğiyle emekli olamaz. Çalıştığı Kurum tarafından tek taraflı olarak resen emeklilik işlemleri yapılır. Hizmeti yetiyorsa emekli aylığı bağlanır, yetmiyorsa toptan ödeme işlemleri gerçekleştirilir. Ancak kişi kendi isteğiyle emekli olabilmesi için mutlaka 65 yaşını doldurmamış olması gerekir, yani 64 yaş 11 ay 29 gün iken emekli talebinde bulunması gerekir ki, bunu da yaş haddini bekleyen hiçbir memurun yapmayacağını değerlendirmekteyiz.

Bu Habere Tepkiniz

Yaş Haddi Sebebiyle Resen Emekli Olmak ile Kendi İsteğiyle Dilekçe Vererek Emekli Olmak Arasındaki Fark Nedir?   

65 yaşını doldurmuş üyelerimiz, yaş haddi nedeniyle resen emekli edilmek yerine dilekçe vererek emekli olmayı tercih etmekte veya kurumlarının yönlendirmesiyle dilekçe vermeye teşvik edilmektedir.  Bu nedenle emeklilik ikramiyesinde azalma olmaktadır.

5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu’nun 89. maddesi;

İştirakçilerden, kanunlarla belirlenen bekleme süreleri sonunda kadrosuzluk veya yaş haddi sebebiyle emekliye sevk edilenler ve vazife malullüğü hükümlerine göre vazife malullüğü aylığı bağlananlar ile ölüm sebebiyle haklarında emeklilik işlemi uygulananlara; bu Kanuna göre aylığa hak kazandıkları tarihi takip eden üç ay içinde emekli ikramiyesinin hesaplanmasına esas alınan katsayılarda meydana gelecek artış nedeniyle oluşacak ikramiye farkları ile ilk mali yılın birinci ayında katsayılar dışındaki diğer unsurlarda meydana gelecek artışa, bu tarihte yürürlükte olan katsayılar uygulanmak suretiyle bulunacak ikramiye farkları, emekli ikramiyesi ile ilgili hükümlere göre ayrıca ödenir. Ancak, aylığa hak kazandıkları tarihi takip eden üç ay içinde katsayılarda artış yapılmadığı takdirde, müteakiben katsayılarda altı ay içinde yapılacak ilk artıştan doğan ikramiye farkları da bunlara ayrıca ödenir.

Söz konusu madde, katsayılarda meydana gelen artışlardan doğan farkların ödenmesi için yaş haddi sebebiyle emekliye sevk edilmeyi şart koşmaktadır. Hak kaybı oluşmaması açısından 65 yaşına gelmiş üyelerimiz kurumca resen emekli edilmeyi beklemeli, kurumlarının yönlendirmesi ile emeklilik için dilekçe vermemelidir.

Eğitim-Sen\'e Üye Ol! - Ön Üyelik Formu

egitimsen

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır