ruh ve sinir hastalıkları hastanesine nasıl yatılır / Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine nasıl yatılır?

Ruh Ve Sinir Hastalıkları Hastanesine Nasıl Yatılır

ruh ve sinir hastalıkları hastanesine nasıl yatılır

Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine nasıl yatılır?

İçindekiler:

  1. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine nasıl yatılır?
  2. Bakırköy hastanesini kim kurdu?
  3. Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi ne ise yarar?
  4. Ilk akıl hastanesi kim kurdu?
  5. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi kaç kişilik?
  6. Hangi ünlü isim akıl hastanesinde?
  7. Bimarhane hangi devlet kurdu?
  8. Türkiye&#;nin ilk akıl hastanesi nerededir?
  9. Ruh ve sinir hastalıkları hastaneleri nerelerde var?
  10. Hangi oyuncu akıl hastanesine Zincirlendi?

Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine nasıl yatılır?

Kliniğe hasta yatışı acil servis veya AMATEM polikliniklerinden olur. Bunun dışında bir yatış yolu yoktur. Poliklinikten yatışlar randevu sistemine göre gerçekleştirilir. Hastanın tedavi motivasyonu ve isteği esas olup kliniğe kendi isteğiyle yatarak tedavi olmak isteyen hastalar kabul edilir.

Bakırköy hastanesini kim kurdu?

Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi
Tarihi
Kuruluş tarihi15 Haziran
KurucusuOrd. Prof. Dr. Mazhar Osman
İletişim
15 satır daha

Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi ne ise yarar?

Ruh ve sinir hastalıkları hastanesiya da akıl hastanesi, ruhsal veya akıl rahatsızlıkları olan insanların tedavisi için açılan hastanelerdir. Kimi hastaneler kısa süreli tedavi hizmeti sunarken kimileri psikolojik rahatsızlıkların sürekli izlenmesine olanak sağlayan araçlarla donatılmıştır.

Ilk akıl hastanesi kim kurdu?

Selçuklu hükümdarı Alaattin Keykubat'ın kız kardeşi prenses Gevher Nesibe adına Kayseri'de yılında inşa edilen, Gevher Nesibe Gıyasiye ve Şifahanesi'nin içindeki akıl hastanesibölümü, 4 yıl önce restore edilerek müzeye çevrildi.

Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi kaç kişilik?

Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesikapsamında yaklaşık bin , BakırköyDr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesikapsamında ise yataklı hastaya hizmet verildiğini belirten Fazlıoğlu, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıklarıhastanesinin bin metrekarelik, BakırköyDr.

Hangi ünlü isim akıl hastanesinde?

  • Amy Winehouse. X. Yaşadığı ağır depresyon süreci sebebiyle rehabilitasyon merkezinde tedavi altına alınmıştı.
  • Arda Kural. X. Bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde şizofreni tedavisi gördü.
  • Britney Spears. X.
  • Van Damme. X.
  • Münir Özkul. X.
  • Nurseli İdiz. X.
  • Sümer Tilmaç X.
  • Yıldız Tilbe. X.

Bimarhane hangi devlet kurdu?

Tarihteki ilk bimarhaneEmeviler döneminde kuruldu. Bu bimarhanedehem ruh ve sinir hastaları hem de cüzzamlılar tedavi edildi. Daha sonraki yıllarda Büyük Selçuklu Devletive Osmanlı İmparatorluğunda da birçok bimarhaneaçıldı.

Türkiye'nin ilk akıl hastanesi nerededir?

Nevşehir'in Derinkuyu ilçesinde bulunan ve 'dünyanın ilk akıl hastanesi' olarak bilinen kayadan oyma Aya Maryeros Manastırı, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. İlçe sakinleri, çevredeki yer altı şehrine tünellerle bağlantısı da olan manastırın restore edilerek turizme kazandırılmasını bekliyor.

Ruh ve sinir hastalıkları hastaneleri nerelerde var?

Türkiye'de bulunan Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastaneleri;
  • BAKIRKÖY PROF.
  • ERENKÖY RUH VE SİNİR HASTALIKLARI E.A HASTANESİ SİNAN ERCAN CAD.
  • SAMSUN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI HASTANESİ UNKAPANI MAH.
  • MANİSA RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI HASTANESİ ŞEHİTLER MAH.
  • DR.
  • ELAZIĞ RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI HASTANESİ RIZAİYE MAH.
Daha fazla öğe

Hangi oyuncu akıl hastanesine Zincirlendi?

Güzelliğiyle Yeşilçam'a damga vuran Belgin Doruk'un hayatı, zayıflama hapları kullandıktan sonra kabusa döndü. Türk sinemasının benli güzeli, yaşadığı gösterişli dönemden sonra akıl hastanesinekapatıldı.

Akıl hastanesinde 13 gün: Orada herkes canlı cenazeydi

&#;ZM&#;R - Yak&#;n bir arkada&#;&#;n&#;n vefat etmesinin ard&#;ndan, depresyona giren Ebru Esen, kendi r&#;zas&#;yla Erenköy Ruh ve Sinir Hastal&#;klar&#; Hastanesi’ne yat&#;&#; karar&#; ald&#;. 13 gün boyunca farkl&#; ruh ve sinir hastal&#;klar&#; tan&#;s&#; olan çok a&#;&#;r düzeyde hastayla bir arada kalan Esen, depresyon hastas&#; olarak girdi&#;i hastaneden artan krizler ve nöbetlerle ç&#;kt&#;.

 “Orada ya&#;ad&#;&#;&#;m 13 gün, bana 13 ay gibi geldi. Çünkü orada zaman kavram&#; yok” diyen Esen, bir kapat&#;lma mekan&#; olarak Erenköy Ruh ve Sinir Hastal&#;klar&#; Hastanesi’ndeki ko&#;ullar&#; ve gündelik ya&#;am&#; anlatt&#;. Ayn&#; hastanede çal&#;&#;an ismini veremedi&#;imiz bir psikiyatrist ise Ebru Esen’in öznel sesini duymalar&#;n&#;n kendilerine iyi geldi&#;ini belirterek, ‘Ben bu hastanedeki sorunlar&#;n sadece ba&#;hekimin basiretsizli&#;inden oldu&#;unu dü&#;ünmüyorum. Yani toplu ve büyük bir hikaye bu…” dedi.

‘MOT&#;VASYONUMUZU KAYBEDECEK NE VARSA YA&#;ADIK’

Depresyon sürecin nas&#;l ba&#;lad&#;?

Geçen sene bir arkada&#;&#;m&#; kaybetmemle birlikte fark etmeye ba&#;lad&#;m. Suruç Katliam&#;’n&#;n 5. y&#;l dönümü eyleminde 3 gün Vatan Emniyet Müdürlü&#;ü’nde gözalt&#;nda tutulmu&#;tum. Ak&#;am eve geldi&#;imde, olay&#; bildi&#;imi varsayan bir arkada&#;&#;mdan duyunca bu bende &#;ok etkisi yaratt&#;. Kayb&#;mdan çok ö&#;renme biçimimle ilgili bir travma olu&#;tu. Arkada&#;&#;m&#;n geride bir bebe&#;i, e&#;i ve bizler kalm&#;&#;t&#;k. Ondan sonra süreç durmad&#;; çok insan kaybettik. Motivasyonumuzu yok edecek ne varsa ya&#;ad&#;k. Yan&#;s&#;ra ki&#;isel dertler, ekonomik s&#;k&#;nt&#;lar, pandemi derken her &#;ey üst üste geldi. Bu süreçte bir &#;ekilde kendimi korumaya, bunu a&#;maya çal&#;&#;t&#;m. Ama a&#;amad&#;&#;&#;m ortaya ç&#;kt&#;. Sinir krizleri geçirmeye ba&#;lad&#;m ve durum gittikçe zorlay&#;c&#; oldu…

‘KEND&#; RIZANLA G&#;RSEN DAH&#; KEND&#; RIZANLA ÇIKAMIYORSUN’

Hastaneye kendi r&#;zanla m&#; gittin?

Evet, önce hastanenin acil bölümüne gitmeye karar verdim. Haftan&#;n belirli günleri psikiyatr ile görü&#;meye ba&#;lad&#;m; bana uygun olan ilaçlar&#; bulmaya çal&#;&#;t&#;. Fakat hastanede yat&#;p yatmamay&#; bana b&#;rakt&#;. Doktor, “insan olarak soruyorsan&#;z ilaç tedavisi uygular&#;m fakat bir hekim olarak size yat&#;&#; veririm” dedi. O s&#;rada bir i&#;im oldu&#;undan kaybetmek istemiyordum; ilaç tedavisi istedim. Ancak 2,5 ay geçmesine ra&#;men herhangi bir olumlu sonuç alamad&#;k. Bu süre zarf&#;nda sosyalle&#;meye de çal&#;&#;t&#;m fakat etkili olmad&#;. Sonra kendi r&#;zamla Erenköy Ruh ve Sinir Hastal&#;klar&#; Hastanesi’ne yat&#;&#; karar&#; ald&#;m. Ama bu hastaneye kendi r&#;zanla girsen dahi kendi r&#;zanla ç&#;kam&#;yorsun…

‘KEND&#;M&#; ÇOK KÖTÜ B&#;R ORTAMDA BULDUM’

Giderken nas&#;l bir kurum hayal ettin? Gitti&#;inde buldu&#;un yerle kafanda dü&#;ledi&#;in yer aras&#;nda ne gibi farklar vard&#;?

Kafamda en kötü ko&#;ullar&#; kurmu&#;tum asl&#;nda. “Neyle kar&#;&#;la&#;&#;rsam kar&#;&#;la&#;ay&#;m, ne kadar kötü olabilir ki?” dedim kendime. Biraz “Girl Interrupted”a yak&#;n &#;eyler hayal ettim. Bekledi&#;im, istedi&#;im &#;ey zihnimi düzenleyebilmek, dinlenmek, yüre&#;imdeki dinmeyen ac&#;y&#; azaltma hayaliydi. Hiçbir &#;ey olmasa bile deneyim olur bana diye dü&#;ündüm.

Kald&#;&#;&#;m bu binan&#;n 1. kat&#;nda yeni gelenler ve a&#;&#;r hastalar vard&#;. Ben bu kat&#; “cehennemin dibi” olarak tan&#;ml&#;yorum.  2. katta ise alt kattan “terfi eden” hastalar kal&#;yor. Dolay&#;s&#;yla yat&#;&#;&#;n ilk haftas&#; d&#;&#; dünyayla ileti&#;imim tamamen kesildi ve kendimi çok kötü bir ortamda buldum.

‘&#;ZOLASYONDAYKEN TUVALET&#;N GELD&#;YSE GEÇM&#;&#; OLSUN!’

Yat&#;&#; onay&#; verildikten sonra ya&#;ad&#;&#;&#;n süreci anlat&#;r m&#;s&#;n?

Önce e&#;ya stresi ile ba&#;lad&#; her &#;ey. Kot, sutyen, ba&#;c&#;kl&#;, lastikli &#;eyler, mont ipleri kesildi. Ka&#;&#;t-kalem-kitap, öz bak&#;m ürünleri, cüzdan… Bu olmaz, &#;u olmaz derken bir bez torba kald&#; elimde…

Yat&#;&#; onay&#;ndan sonra covid testi ve tahliller yap&#;ld&#;. Vejetaryen oldu&#;umu belirttim ve bu not edildi. &#;lk günler covidden dolay&#; karantinada kald&#;m ve beni bir odaya kilitlediler. Binadaki bütün sesler, bo&#; ve yüksek duvarlar yüzünden her yerde yank&#;lan&#;yordu. Perdesiz bir pencere, arkas&#;nda da iki kat tel ve parmakl&#;k. Ve d&#;&#;ar&#;da 1. kat&#;n yüksekli&#;inde, d&#;&#;ar&#;y&#; görmemizi engelleyen beton bir duvar…

Orda kald&#;&#;&#;m sürece etraftan sürekli sesler geliyordu. Kap&#;lar&#;n üzerimize kilitlenmesi baz&#; hastalar için s&#;k&#;nt&#;l&#; bir durumdu. Kapal&#; alanda kilitli kalma korkusu olanlar&#;n da olmayanlar&#;n da “kap&#;y&#; aç&#;n” diye ba&#;&#;rd&#;klar&#;n&#; çok duydum. Tuvaletimiz gelince ya da bir s&#;k&#;nt&#;m&#;z oldu&#;unda kap&#;ya t&#;kl&#;yor, sonra vurmaya ba&#;l&#;yorduk. Fakat bu sesler di&#;er seslerle kar&#;&#;&#;yordu ve ayn&#; anda birkaç oda kap&#;lara vurunca ve hayk&#;r&#;&#;lar yükselince sa&#;l&#;k personeli de yeti&#;emiyordu. Muhtemelen o s&#;rada kameradan da bak&#;l&#;yordu. Ama sonuç olarak izolasyondayken tuvaletiniz geldiyse ya da bir &#;ekilde kap&#;n&#;n aç&#;lmas&#; gerekiyorsa geçmi&#; olsun!

2. gün karantina odas&#;na hasta bir k&#;z çocu&#;u getirdiler ve mütemadiyen a&#;layarak, “annemi istiyorum” diyordu. Odam&#;z kilitli oldu&#;u için o da genelde kap&#;ya vururdu. Ben günümün büyük k&#;sm&#;n&#; onu yat&#;&#;t&#;rmaya, fenala&#;t&#;&#;&#;nda hem&#;ireyi ça&#;&#;rmaya çal&#;&#;makla geçiriyordum. Derdinin ne oldu&#;u ortada de&#;ildi ve bana hiç iyi gelmedi. Zaten etraftan gelen ç&#;&#;l&#;klar, ba&#;&#;rt&#;lar, alt&#;na yapanlar… &#;lk dikkatimi çeken &#;ey ayr&#; tutulmas&#; gereken ruh ve sinir hastalar&#;n&#;n bir arada tutulmas&#; oldu. Üstelik farkl&#; seviyelerde psikolojik hastal&#;&#;&#; olanlarla nörolojik hastal&#;&#;&#; olanlar ayn&#; odaya denk dü&#;ebiliyordu.

&#;çeriye yaln&#;z kalmak, kendimle ilgilenmek, kendi dü&#;üncelerimi toparlamak için girdim. Fakat böyle bir ortamdan eser yoktu. Zaten 5 dakika yaln&#;z ya da sessiz kalabilece&#;iniz hiçbir yer yok. Ç&#;kmadan 2 gün önce bu yüzden sinir krizi geçirdim. Dedim ki, “&#;stiyorsan&#;z a&#;a&#;&#;daki yast&#;kl&#; odaya kilitleyin beni. Ama yar&#;m saat ses istemiyorum, tek ba&#;&#;ma kalmak istiyorum.” Bunu bile ba&#;aramad&#;m. Burada toplam alt&#; gün kald&#;m. Zaten alt&#; günün sonunda kafam gitmeye ba&#;lam&#;&#;t&#;.

‘A&#;A&#;IDAN GELEN SESLER&#; DUYUP TED&#;RG&#;N OLUYORDUK’

Peki, karantinadan sonra nas&#;l bir odaya geçtin?

Karantinadan ç&#;kt&#;ktan sonra beni üst kata ald&#;lar. Odalarda genellikle 4 tane tekli yatak bulunuyordu. Kenarlar&#; ah&#;apl&#;, süngerleri çok kötü, yaylar&#; s&#;rt&#;m&#;za bat&#;yordu. Dolaplar kilitsiz, kendimizi asmayal&#;m diye tavanlar yüksek ve her yerde beyaz florasan &#;&#;&#;klar. Bu &#;&#;&#;klar psikolojimizi çok olumsuz etkiliyordu. "Neden sar&#; &#;&#;&#;k de&#;il de beyaz &#;&#;&#;k takt&#;n&#;z?" diye sorduysam da hem&#;ireler ve temizlik görevlilerinin buna verebilece&#;i bir cevab&#; yoktu.

Personel ile hastalar aras&#;ndaki ili&#;ki nas&#;ld&#; peki?

Çal&#;&#;ma ko&#;ullar&#; nedeniyle hem&#;irelerin ço&#;unun zaten kendi durumlar&#; da kötüydü. &#;nsanlar&#; sürekli birinci kata indirmekle tehdit edenler vard&#;. Ya da birisi alt&#;na kaç&#;rd&#;&#;&#;nda hem&#;ireler ilgilenmiyordu. Yani orada birbirimiz için “biz” vard&#;k. Biri alt&#;na da i&#;ese de sinir krizi de geçirse “biz” vard&#;k. S&#;rf a&#;a&#;&#; indirmesinler diye birbirimizi sakinle&#;tirmeye çal&#;&#;&#;yorduk. Çünkü sürekli a&#;a&#;&#;dan gelen sesleri duyup tedirgin oluyorduk.

Ayr&#;ca çal&#;&#;anlar bazen 48 saat nöbet tutuyordu. A&#;&#;r hastalar da oldu&#;u için personel hiçbir &#;ekilde yeti&#;emiyordu. Ama sakin ya da itaatkar kalamazsan&#;z, özel olarak haz&#;rlanm&#;&#; odalara girmeye hak kazan&#;yordunuz!

‘HASTA SAK&#;NLE&#;MEZSE ZORLA YATA&#;A BA&#;LANIYOR’

Bize bu odalardan bahsedebilir misin?

&#;nsanlar&#;n kemerli yata&#;a ba&#;land&#;&#;&#; ba&#;lanma odalar&#; var. Hasta kontrolü kaybeder ve hastane personeliyle girdi&#;i tart&#;&#;ma sonucunda sakinle&#;mezse; hem&#;ire ve güvenlik yard&#;m&#;yla o odaya sokuluyordu. Ba&#;&#;r&#;&#; ça&#;&#;r&#;&#;, zorla yata&#;a ba&#;lan&#;yor. &#;&#;ne, serum, art&#;k ne verirlerse Ama o odaya sokulup da sakinle&#;eni pek az gördüm. Dü&#;ünün, size yard&#;mc&#; olmak için burada oldu&#;unu söyleyen personel, sizi yaka paça ba&#;l&#;yor. Bu sesler üst kata da gidiyor tabii. Ve biz hastalar için bunlar tetikleyici olabiliyor.

Ben ikinci kattayken bir kad&#;n&#; her gün oraya al&#;yorlard&#;. O kad&#;n hastan&#;n dört gün boyunca ç&#;&#;l&#;klar&#;n&#; duyduk. Bir eyleme ya da maça gitti&#;inizde k&#;s&#;lan ses, o dört gün boyunca hiç k&#;s&#;lmad&#;… O seste ac&#;y&#; duyuyorsunuz, çaresizli&#;i, öfkeyi…

Az önce bir de yast&#;kl&#; odadan bahsettin…

Kendine zarar verme noktas&#;ndaki baz&#; a&#;&#;r hastalar için her yeri yast&#;kla kapl&#; bir oda var. Bir gün tesadüfen kap&#; aç&#;kt&#; ve içeriyi gördüm; içerde yine beyaz florasan &#;&#;&#;k vard&#;. Dü&#;ünün sinir krizi geçiriyorsunuz, kontrolü kaybetmi&#;siniz, sizi bembeyaz &#;&#;&#;kl&#; küçücük bir odaya kilitliyorlar…

‘&#;NANILMAZ HAFIZA KAYIPLARI VARDI’

Kald&#;&#;&#;n süre içinde tan&#;k oldu&#;un EKT (elektro&#;ok) uygulamas&#; oldu mu?

Evet, hastanede kald&#;&#;&#;m süre içinde EKT yap&#;lan arkada&#;lar&#;m oldu. Haf&#;zaya nas&#;l bir etkisi oldu&#;unu merak etti&#;im için onlarla konu&#;tum. O güne ait, birlikte ya&#;ad&#;&#;&#;m&#;z ak&#;lda kal&#;c&#; anlar belirledik. EKT’den sonra bunlar üzerine konu&#;acakt&#;k. Odada beklerken akl&#;m onlardayd&#;. Döndüklerinde arkada&#;lar&#;m beni tan&#;yamad&#;klar&#;nda kendi aralar&#;nda anla&#;t&#;lar, bana &#;aka yap&#;yorlar sand&#;m. Ama bir yandan da kar&#;&#;mda gözünün feri gitmi&#; üç tane beden görüyordum. Beni kand&#;rmad&#;klar&#;n&#; anlamam uzun sürmedi.

An&#;lar&#; hat&#;rlamay&#; b&#;rak&#;n, sanki o anda ruhlar&#; yokmu&#; gibiydi. Zamanla baz&#; &#;eyleri birbirimize hat&#;rlatarak ilerlemeye çal&#;&#;t&#;k. Ama inan&#;lmaz haf&#;za kay&#;plar&#; vard&#;. Aradan 9 hafta geçti ve ileti&#;imde oldu&#;umuz için unutulan &#;eylerin hala geri gelmedi&#;ini biliyorum. Bir arkada&#;&#;m evine döndü&#;ünde çok yak&#;n oldu&#;u kuzenini bir süre tan&#;yamam&#;&#;. Ben EKT almad&#;&#;&#;m halde haf&#;za s&#;k&#;nt&#;lar&#; ya&#;&#;yorum; yat&#;&#;tan önceki süreçte bile bo&#;luklar olu&#;tu.

‘ORADA HERKES P&#;SL&#;K &#;Ç&#;NDE’

Di&#;er hastalarla ili&#;kilerin nas&#;ld&#;?

&#;kinci kata bazen kimin girip ç&#;kt&#;&#;&#; belli de&#;ildi. Ben de biraz daha konu&#;abilir bir hasta oldu&#;um için hastalarla ileti&#;im kuruyordum. Bir gün hastalardan bir teyze saçlar&#;n&#; göstererek a&#;l&#;yordu. Uzun süredir saçlar&#;na dokunulmam&#;&#;, y&#;kanmam&#;&#; ve yerden dü&#;ümlenmi&#;ti. Saçlar&#;n&#; y&#;kad&#;m ve kremledim. Baz&#; kad&#;nlar&#;n uzun zaman boyunca genital bölgelerini temizleyemedi&#;ine &#;ahit oldum. Orada herkes pislik içinde. Jilete izin vermiyorsunuz diye böyle bir hayat&#; onlara reva göremezsiniz.

Dolay&#;s&#;yla uyku saatlerini d&#;&#;&#;nda b&#;rakt&#;&#;&#;n&#;zda, günün 19 saatini birlikte geçiren insanlar olarak birbirimizin her &#;eyinden etkileniyorduk. Tabii duygu durumumuzu sadece içeride olup bitenler de&#;il, kulland&#;&#;&#;m&#;z ilaçlar da belirliyordu. Eminim ki hepimiz d&#;&#;ar&#;da oldu&#;umuzdan daha hassast&#;k. Orada herkes canl&#; cenaze gibiydi…

Kald&#;&#;&#;n&#;z süre zarf&#;nda sadece ilaç tedavisi mi gördünüz? Yoksa kurumun psikiyatristi ile bire bir görü&#;me yapt&#;n&#;z m&#;?

Asistan olan psikiyatr beni sürekli takip etti, yan&#;ma gidip geldi. Bana verilen ilaçlardan tutun benim orada geçirdi&#;im süreçte ya&#;ad&#;&#;&#;m huzursuz bacak sendromundan, ilaçlar&#;n bunu tetiklemesine kadar hepsini raporlad&#;lar.

‘MAHREM&#;YET C&#;DD&#; B&#;R SORUN’

Bize hastanedeki bir gününü anlat&#;r m&#;s&#;n? Kaçta kalk&#;yordun, kim uyand&#;r&#;yordu?

2. katta sabah ’da hem&#;ire ve temizlik görevlileri kap&#;lar&#; ve &#;&#;&#;klar&#; aç&#;p bizi uyand&#;r&#;yorlard&#;. Ondan sonra hemen kahvalt&#;ya inmek zorundas&#;n&#;z. Çünkü kahvalt&#; ilaç saatine göre ayarlan&#;yor. &#;laç sonras&#;nda da banyo saatiydi. Banyoda 3 du&#; vard&#; ama kollar&#; olmad&#;&#;&#; için kap&#;lar&#; kapatam&#;yorduk. Du&#; ba&#;l&#;&#;&#; da yoktu, kova ve ma&#;rapa vard&#;. Tuvaletlerin de kap&#;lar&#; kapanm&#;yordu. Mahremiyet ciddi bir sorun.

ile aras&#;nda bahçe izni veriliyor. Saat ’da içeriye giriyor, 1 saat sonra da ak&#;am yeme&#;ine iniyorduk. Yani yemek denilebilirse… Vejetaryen yemek zaten ba&#;tan beri yoktu. Karantinada yemekler kar&#;&#;t&#;&#;&#; için tepsileri geri çeviriyordum. Yemekhanede ise durum berbatt&#;. Merdivenlere yay&#;lan a&#;&#;r koku yüzünden yememe karar&#; al&#;p dönenler oluyordu. Yemekler o kadar kötüydü ki bir çorba bile içsem kata dönünce midem bulan&#;yordu.

Sonra kendimize zarar verebilece&#;imiz bir &#;ey var m&#; gerekçesiyle arama yap&#;yorlard&#;. Ve bu durum her gün rutin olarak gerçekle&#;iyordu. Bizi “suçluymu&#;uz” gibi ba&#;&#;ra ba&#;&#;ra odalar&#;m&#;zdan h&#;zl&#;ca ç&#;kar&#;p gergin bir hava yarat&#;yorlard&#;. Bekleyi&#; s&#;ras&#;nda, “Acaba yine nelerimi alacaklar” diye tedirgin oluyorduk. Çünkü yar&#;m kalm&#;&#; bir bisküvi paketi bile çürüyece&#;i gerekçesiyle al&#;n&#;yordu. E&#;yalar&#;m&#;z&#; insan gibi aramalar&#; hususunda defalarca uyar&#;larda bulunduk. Ama her defas&#;nda bir kad&#;n ve bir erkek güvenlik, yataklar&#; kald&#;r&#;p, dolaplar&#; kar&#;&#;t&#;r&#;p bütün e&#;yalar&#; talan ediyordu. Sonra bir de üstümüz aran&#;yordu. Bütün bu sayd&#;&#;&#;m olumsuzluklar&#;n içinde odada oturup bir çay ve yan&#;nda bisküvi yemek bizim için en lüks, en harika and&#;.

‘ORADA YA&#;ADI&#;IM 13 GÜN, BANA 13 AY G&#;B&#; GELD&#;’

Son olarak; ailelere ve yetkililere neler söylemek istersin?

Bana Erenköy’ü sorarsan&#;z, tek cümleyle “Prodüksiyonu çok iyi olan bir korku filmi ya&#;ad&#;m” diye cevapland&#;r&#;r&#;m. Aileler, hastal&#;&#;&#;n seyrine göre yak&#;nlar&#;n&#; yat&#;rmak mecburiyetinde kalabilirler. “Yatmay&#;n, yat&#;rmay&#;n” diyemem elbette. Çünkü bu sistem biz hastalara fazla seçenek sunmuyor. Ama hastanedeki durum anlatt&#;&#;&#;m gibi…

Bir de “Döner Kap&#; Sendromu” diye bir &#;ey var; hastalar sürekli dönüp yat&#;&#; yap&#;yor ve ayn&#; &#;eylere tekrar tekrar maruz kal&#;yorlar. Orada insani olmayan ko&#;ullar var. Bu yüzden uzun süredir içeride kalmak zorunda olanlar&#;m&#;z için çok üzülüyorum. Orada ya&#;ad&#;&#;&#;m 13 gün, bana 13 ay gibi geldi. Çünkü bu hastanede zaman kavram&#; yok.

&#;nsanlar sevdiklerini, ailelerini oraya yat&#;r&#;yor ve içeride ne ya&#;ad&#;&#;&#;m&#;za dair hiçbir fikirleri yok. &#;çerideyken de kendinize sordu&#;unuz soru: Buradan ne zaman ve ne durumda ç&#;kaca&#;&#;m? Buradan hiçbir zaman ç&#;kamayaca&#;&#;n&#; dü&#;ünen hastalar da vard&#;. Ç&#;kt&#;&#;&#;nda gidecek yeri olmayan bir hasta bile gitmek istiyordu. Biraz olsun iyiye gidebilece&#;ine dair motive edecek hiçbir &#;ey yok çünkü.

Yetkililere ise &#;unu sormak isterim: Psikolojisi ya da akli dengesi bozulmu&#; olan bir insan hal böyleyken nas&#;l iyile&#;ebilir?

‘HASTANIN HER CÜMLES&#; FARKLI &#;&#;ARETLER&#; GÖSTER&#;YOR’

Anlat&#;lanlardan kendisini en çok etkileyen &#;eyin beton duvarlar oldu&#;unu söyleyen ismini veremedi&#;imiz bir psikiyatrist, “Asl&#;nda hastan&#;n her cümlesi farkl&#; i&#;aretleri gösteriyor ve çok da önemli. Bugüne kadar bu duvar&#; renklendirmek ya da ba&#;ka bir &#;ey yap&#;labilir mi diye dü&#;ünmek akl&#;m&#;za bile gelmemi&#;. Tecrit yokken bu duvara çok fazla maruz kalm&#;yorsunuz ama tecrit oldu&#;unda gününüzü bu odada geçiriyorsunuz. Ve o duvar, o zaman size görünmeye ba&#;l&#;yor…” dedi.

‘D&#;&#;ER HASTALARA ETK&#;LER&#;N&#; ÇOK FAZLA DÜ&#;ÜNMEM&#;&#;&#;Z!’

Ebru Esen’in tan&#;k oldu&#;u EKT uygulamas&#; üzerine görü&#;lerini sordu&#;umuz psikiyatrist &#;u yan&#;t&#; verdi: “EKT dünyada sadece &#;sviçre’de yasak. Bu i&#;lem özellikle tedaviye dirençli ki&#;ilerde kullan&#;l&#;r. Ki&#;iye &#;akaklar&#;ndan bir elektrik ak&#;m&#;n&#; anestezi e&#;li&#;inde uygulars&#;n&#;z. Bu anestezi e&#;li&#;inde ki&#;i bir nöbet geçirir. Hastan&#;n tedavisi tamamland&#;&#;&#;nda ise bir derlenme süresi vard&#;r. Çünkü nöbetten sonra bir kafa kar&#;&#;&#;kl&#;&#;&#; olur. Ki&#;iler, etraflar&#;ndakileri tan&#;yamazlar. Ve gün boyunca bu kafa kar&#;&#;&#;kl&#;&#;&#; devam eder. Bu örnekte belli ki derlenme süresi k&#;sa tutularak hasta h&#;zl&#;ca servise geri gönderilmi&#;. Tabii biz EKT’nin hastan&#;n üzerindeki etkilerini biliyoruz ama servisin içindeki di&#;er hastalara etkilerini bilmiyoruz. Yani di&#;er hastalar EKT’den ç&#;kan hastay&#; gördü&#;ünde ne olaca&#;&#;n&#; çok fazla dü&#;ünmemi&#;iz!”

‘EBRU ESEN, B&#;R NEV&#; HASTABAKICI ROLÜNÜ ÜSTLENM&#;&#;’

Hastanede güvenlik gerekçesiyle yap&#;lan uygulamalar hakk&#;nda bilgi veren psikiyatrist, “Hastanede güvenli&#;i yükseltti&#;iniz zaman konfor azal&#;r. Konforu yükseltti&#;inizde ise güvenlik dü&#;er. Normal ko&#;ullarda güvenlik sorunu olmayan hastalar daha konforlu servislere al&#;nmal&#;d&#;r. Böylece her servis farkl&#; kurallarla yönetilir. Örne&#;in A1 ismi verilen terapi servisimiz vard&#;. Oras&#; da bamba&#;ka kurallarla yönetilirdi. Ama A1 servisi uzun zaman önce kapat&#;l&#;p ba&#;ka bir servise eklendi. Kap&#; kolunun olmamas&#; da yine güvenlik sebebi. Hasta Ebru Esen, o kadar güzel ifade etmi&#; ki… “Ayn&#; anda birkaç oda kap&#;lara vurunca ve hayk&#;r&#;&#;lar yükselince sa&#;l&#;k personeli de yeti&#;emiyordu” diyor.  Çünkü hem&#;ire duyuyor ama bir süre bekledikten sonra ihtiyac&#; olana bakmaya gidiyor. Eskiden ki&#;iler kendisi gidip hem&#;irenin kap&#;s&#;n&#; çalard&#;. Ama siz ki&#;ileri kilitlerseniz, kendisi ç&#;kamazsa zaten ba&#;ka türlüsü de olamaz. Dolay&#;s&#;yla buradaki sorun sistem. Çünkü hem&#;ireler de hastalara yeti&#;emiyor. Bu hasta da kendi derdini unutup oradaki hastalara yard&#;m etmeye çal&#;&#;m&#;&#;. Yani bir nevi hastabak&#;c&#; rolünü üstlenmi&#;. Oysa bu ak&#;l hastaneleri bireyin biricik olmas&#; gereken bir yer. Yetersizlikten ötürü bu tedaviler bir fabrikasyona dönü&#;üyor“ yorumunu yapt&#;.

‘HASTANIN NEYE MARUZ KALDI&#;INI ÇOK &#;Y&#; ANLIYORUM’

Güvenlik gerekçesiyle yap&#;lan aramalara da de&#;inen psikiyatriste göre burada as&#;l ac&#; olan ne güvenlik elemanlar&#;n&#;n aras&#;nda ne hem&#;irelerde ne de buna &#;ahit olan doktorlar&#;n bu durumu anormal görmemesi ve kan&#;ksam&#;&#; olmalar&#;…

“Bu hasta vejeteryan ve siz al&#;p onun bisküvisini at&#;yorsunuz. Bu pandemiden önce sorun de&#;ildi, sabah kantinden yeniden alabilirdi. Ama bu ko&#;ullarda yeme&#;ini yiyemedi&#;inde bisküvi de yiyemeyecek. Ve siz al&#;p onun bisküvisini de at&#;yorsunuz. Bunu atmak yerine emanete al&#;p, sabah geri verebilirsiniz. Ama psikoz servislerinde bir düzen tutturmak çok zordur. Çünkü psikozun y&#;k&#;c&#; etkisi personelin içine de sinmeye ba&#;lar. Güçle, asimetrik bir konuma geçti&#;inizde o gücün etkisiyle toksike olmaya ba&#;lars&#;n&#;z. Burada olan &#;ey de güvenlik elemanlar&#;n&#;n bu yöne kaym&#;&#; olmas&#;. Hastaya anormal gelen &#;eyi güvenlik eleman&#;na sorsan&#;z “Ne yapal&#;m bizim de 15 dakika zaman&#;m&#;z var” diyecektir. Ve neden hakl&#; olduklar&#;n&#; anlatacaklard&#;r. Muhtemelen hakl&#;lard&#;r da… Burada çözülemeyecek olan k&#;s&#;m tam da burada ba&#;l&#;yor. Çünkü taraflar birbirini dinlemeyi terk ediyorlar. Ama bu kabul edilemez bir &#;ey. Bu nedenle hastan&#;n neye maruz kald&#;&#;&#;n&#; çok iyi anl&#;yorum. Kap&#;y&#; çat diye çarpaca&#;&#;na kap&#;y&#; çalsa, “Biz &#;öyle bir bakaca&#;&#;z” dese her &#;ey daha kolay olacak.”

‘HERKES&#; AYNI YERE KOYDU&#;UNUZDA FABR&#;KASYONA DÖNÜ&#;ÜYOR’

Güvenlik konusunun, ruh sa&#;l&#;&#;&#; hastalar&#;n&#;n bulundu&#;u çok küçük bir grup için bir “mecburiyet” oldu&#;unu anlatan psikiyatrist, “Buna dair hastan&#;n da çok güzel ifade etti&#;i bir &#;ey var. Sorun, bütün bu hastalar&#;n beraber yatmas&#;nda. Normalde bir serviste hasta kalmas&#; istenir. Bundan daha kalabal&#;k servislerin yönetilmesi çok zordur. Bu serviste ise ki&#;i yat&#;yor. Bu hastalar&#;n birbiri ile irtibat&#; da ciddi sorunlar yarat&#;yor. Bu hasta bir psikoz hastas&#; olsayd&#;, elbette önce ilk bir hafta güvenli&#;inin sa&#;lanmas&#; istenilecekti. Ama bu hastada böyle bir &#;eye gerek yok ki! Kimisi tedavi istemiyor, kimisi istiyor. Kimisinin akl&#; yerinde de&#;il, kimisini ilaçs&#;z takip ediyoruz. &#;&#;te siz herkesi ayn&#; &#;eye tabii tutup, ayn&#; yere koydu&#;unuzda ihtiyaçlara göre özelle&#;tiremiyorsunuz. Fabrikasyona dönüyor i&#;. Bu yüzden Türkiye’de depresyon gibi ruhsal olarak çöküntü ya&#;ayan ama ak&#;l sa&#;l&#;&#;&#; yerinde olan ki&#;ilerin yard&#;m almas&#; daha zor. Ebru Esen, kendini ifade edebiliyor; kendisi isteyerek yat&#;yor ne yemek istedi&#;iyle ne yemek istemedi&#;i konusunda bir fark&#;ndal&#;&#;&#; var. Ama bu hastalar Türkiye’de öksüz durumdalar, gidecek yerleri yok. Bu hasta y&#;l&#;nda bu hastaneye yatsayd&#; A1 servisine yatard&#;. Orada grup terapilerine, sanat terapilerine kat&#;l&#;rd&#;. Ama bu servis de birkaç y&#;l önce kald&#;r&#;ld&#;” diye ekledi.

‘BU HASTANEDEN DOKTORU DA KAÇMAYA ÇALI&#;IYOR HEM&#;&#;RES&#; DE’

Sorunun sistemde oldu&#;unu ve bakanl&#;&#;&#;n konuya dair bir kayg&#;s&#; dahi olmad&#;&#;&#;n&#; vurgulayan psikiyatrist &#;öyle devam etti:

“Bakanl&#;k, 'Bu hastanede ne yap&#;yorsunuz?' diye hiç sormuyor bize. Ama 'Yataklar&#;n&#;z ne kadar dolu, poliklini&#;e kaç ki&#;i geliyor?' diye soruyorlar. Yani nitelik de&#;il nicelik üzerinden ücretlendirilen bir sistem söz konusu. B&#;rak&#;n hastalar&#; bu ak&#;l hastanesinden doktoru da kaçmaya çal&#;&#;&#;yor, hem&#;iresi de. Mesela yemek kalitesi… Ben bu hastaneye ba&#;lad&#;&#;&#;mdan beri büyük sorun. Ve yemek kalitesinin tek bir aç&#;klamas&#; var; yeme&#;e az para vermeniz! Bunun için servis doktorunu suçlayacak haliniz yok. Bu ba&#;hekimle alakal&#; bir &#;ey. Ama ben bu hastanedeki sorunlar&#;n sadece gelen ba&#;hekimin basiretsizli&#;inden oldu&#;unu dü&#;ünmüyorum. Yani toplu ve büyük bir hikaye bu…”

‘BU HASTANIN ÖZNEL SES&#;N&#; DUYMAK B&#;ZE &#;Y&#; GELD&#;’

Bas&#;n&#;n bu konuda oynad&#;&#;&#; rolün çok önemli oldu&#;unun alt&#;n&#; çizen psikiyatrist, son olarak &#;unlar&#; söyledi:

“Psikiyatri hiçbir zaman kendi içinden de&#;i&#;mi&#; bir kurum de&#;ildir. Ancak toplumun, sosyal ortam&#;n bask&#;s&#;yla de&#;i&#;ebilir. Hastalar, sosyal politikalar de&#;i&#;tikçe daha rahat olacak. Çünkü toplumun katmanlar&#;ndaki bütün o kopukluk oralara sirayet ediyor. Mesela tiyatro oyunlar&#;nda ak&#;l hastalar&#; kendisini Napolyon san&#;r bilirsiniz. &#;nan&#;n ben bu mesle&#;i yapt&#;&#;&#;m süre içinde bir tane bile Napolyon görmedim. Çünkü toplumun art&#;k Napolyon’la ilgili bir meselesi yok. Ama ben bir sürü mehdi, bir sürü Tayyip Erdo&#;an bir sürü Atatürk gördüm. Bir sürü peygamber iyile&#;tirdim. Döneminde ne varsa bizim hastanede de onlar oluyor. Bu hastanede de çok somut &#;eyler var. Sizin önemli rolünüz tam da bu kopukluk içerisinde buraya i&#;aret ederek hastane içinde bir hareketin sesi olmak. Çünkü bu hastan&#;n öznel sesini duymak bize iyi geldi. Çünkü haberle&#;tirmenin o nesnelli&#;ine ihtiyac&#;m&#;z var. Tam da sizin kanal&#;n&#;zla biraz yans&#;t&#;ld&#;&#;&#;nda, daha çok konu&#;uldu&#;unda; ba&#;ka bir hasta, “Bana da bu yap&#;lm&#;&#;t&#;” dedi&#;inde i&#;te o zaman toplum olarak haberdar olup tekrar dü&#;ünmeye ba&#;layaca&#;&#;z.”

&#;L SA&#;LIK MÜDÜRLÜ&#;Ü: SORULARIN MUHATABI HASTANE YETK&#;L&#;LER&#;D&#;R

&#;ddialar&#; sordu&#;umuz Erenköy Ruh ve Sinir Hastal&#;klar&#; Hastanesi Ba&#;hekim Yard&#;mc&#;s&#;, sorular&#;m&#;z&#;n yan&#;tlar&#;n&#; alaca&#;&#;m&#;z birimin kendileri de&#;il, &#;l Sa&#;l&#;k Müdürlü&#;ü oldu&#;unu söylerken; ula&#;t&#;&#;&#;m&#;z &#;l Sa&#;l&#;k Müdürlü&#;ü yetkilileri ise, herhangi bir aç&#;klama yapmayacaklar&#;n&#; ifade ederek &#;u yan&#;t&#; verdi:

“&#;ddialarla ilgili konuda hastane yönetiminin haiz olmas&#; nedeniyle sorular&#;n muhatab&#; da hastane yetkilileridir.”

Bu dönemde yatarak tedavi şart!

Psikiyatrik hastalıkların tedavi sürecinde hekim ve sağlık personelinin gözetiminde olmak yarar sağlıyor. Alevlenme dönemlerinde yatarak tedavi şart.

Psikiyatrik hastalıkların tedavi sürecinde hekim ve sağlık personelinin gözetiminde olmak, iyileşme sürecine önemli katkılar sağlıyor. Uzmanlar, özellikle depresyon, bipolar bozukluk ve şizofreni vakalarında alevlenme dönemlerinde hastaların güvenliği ve tedavinin etkinliği açısından yatarak tedavinin şart olduğuna dikkat çekiyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, psikiyatrik hastalıklarda yatarak tedavinin özellikle alevlenme dönemlerinde hastalığın kontrolünü sağlama açısından önemli olduğunu vurguladı.

HASTANE ORTAMINDA TEDAVİ ŞART

Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, özellikle depresyon, bipolar bozukluk ve şizofreni gibi hastalıklarda depresif ruh hali ya da aşırı sinirlilik, öfkelilik, şüphecilik, saldırgan davranışlar, ağır uyku-iştah bozukluğu, kendine ya da başkalarına zarar verme riski, tedavi reddi gibi durumlarda hastanın acil olarak kontrollü bir ortamda tutulması ve güçlü bir tedaviyle belirtilerin hızla yatıştırılması gerektiğini söyledi.

Bu tedavinin ancak hastane ortamında sağlanabileceğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, benzer nedenlerle doğum sonrası depresyon, ağır kaygı bozukluğu, ağır şiddette seyreden obsesif kompulsif bozukluk, panik bozukluğu, yeme bozukluğu, madde kullanımına bağlı zehirlenme ya da diğer psikiyatrik durumlarda da yatarak tedavinin gerekli olduğunu ifade etti.

ETKİN TEDAVİ PLANI YAPILIYOR

Tıbbın her alanında olduğu gibi, psikiyatrik hastalıklarda da erken tanının önemli olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, bir an önce etkin tedavi planının çizilmesi gerektiğini vurguladı. Erken tanının hastalığın bireyin yaşam kalitesine vereceği zararın en aza indirgenmesi açısından önemli olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, “Erken ve doğru tanı koyabilmek ve ilk başvuruda her hastanın aynı kalitede hizmet alabilmesini sağlamak için oluşturduğumuz klinik yol haritalarını kullanıyoruz” dedi.

Ayrıntılı klinik değerlendirmeyi içeren doktor muayenesini takiben kişinin biyolojik ve psikolojik özellikleri hakkında detaylı bilgi veren testler, ayrıntılı kan tahlilleri, QEEG, MR gibi beyin görüntüleme tekniklerinin yapıldığını ifade eden Baripoğlu, hastanın kullanmakta olduğu ilaçların kandaki düzeylerinin de ölçüldüğünü ve bu tetkiklerden elde edilen veriler ışığında multidisipliner tedavi planı çizildiğini söyledi.

HASTANEYE YATIŞ EN SON TERCİH EDİLİYOR

Psikiyatrik tedavinin hedefinin, hastanın günlük yaşamı içinde, işlevselliğinin en üst düzeyde olmasını sağlamak ve tedaviyi sonlandırarak bir daha gerek duyulmamasını sağlamak olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, “Hastaneye yatış en son tercih edilecek, mutlak zorunluluk halinde alınan bir karardır. Ancak her zor karar gibi, gerekli durumda alınmalı ve alındığında da mutlaka uygulanmalıdır. Aksi durumda hastanın ve/veya etrafındaki kişilerin zarar görmesi kaçınılmazdır” dedi.

Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, yatarak tedavinin, ağır bir hastalık tablosunun 24 saat tıbbi takip altında, hasta güvenliğinin sağlandığı, en güçlü tedavilerin uygulanabildiği bir ortamda, en hızlı şekilde yatıştırılmasına olanak sağladığı için önemli olduğunun altını çizdi.

İLERİ TEDAVİ YÖNTEMLERİ UYGULANIYOR

Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, psikiyatrik hastalıkların tanı ve tedavi aşamalarında NPİSTANBUL Beyin Hastanesinde uygulanan ileri tedavi yöntemleri hakkında da şu bilgileri verdi:

Bilgisayarlı EEG (QEEG, beyin haritalama): Beyin fizyolojisi hakkında veri sağlıyor.

Beyin MR’ı ve Beyin Tomografisi: Hastaların rutin değerlendirmesinde kullanılan çok yararlı, hayati risk barındıran psikiyatri dışı ya da ilişkili nörolojik hastalıkların tespit edilmesini sağlayan tanı araçlarıdır.

Farmakogenetik İnceleme: Hastaların kullanmakta olduğu hemen tüm psikiyatrik ilaçların kan düzeylerine başlangıçta ve takip sürecinde bakarak (Tedavisel İlaç Monitorizasyonu-TDM) tedavi etkinliğini, hastanın tedavi uyumunu değerlendirme olanağı sağlıyor.

Farmakogenetik Test: İlaç kan düzeylerinde ciddi bir uyumsuzluk olduğunda, daha ileri bir tetkik olarak hastanın ilaç metabolizması ile ilgili genetik yapısı hakkında bilgi alma ve kişiye özel tedavi planlama olanağı sağlanıyor.

tTMU- dTMU (Derin TMU): Tedaviye dirençli depresyon başta olmak üzere bazı psikiyatrik olguların tedavisinde etkinliği bilimsel çalışmalarla giderek daha çok gösterilen uygulamadır.

Derin TMU: Beynin daha derin yapılarına etki etmesini sağlayan başlığı ile tedavi başarısı artmaktadır. Derin TMU yöntemi, alkol-sigara-kokain bağımlılığı, OKB ve kronik ağrı gibi hastalıklarda uygulanıyor.

Ketamin İnfüzyon Tedavisi: Bilimsel çalışmalarda Ketamin adlı anestezik ilacın ‘tedaviye dirençli depresyon’ olgularında damardan verilmesi yoluyla hastalık belirtilerinde gerileme sağladığı görülmüş ve kullanımı tüm dünyada hızla yaygınlaşmıştır. Bu yöntemle ‘yaşayan için son derece ıstırap verici’ olan depresyon belirtilerinin gerilemesi anlamında yüz güldürücü sonuçlar alınmaktadır.  

Mikrouyarım Tedavileri (TDCS, KET, MET): Tedavilerin çalışma prensibi, alın bölgesine ya da kulak memesine yerleştirilen elektrotlar ile çok düşük yoğunluklu doğru akım uygulamasıdır. Uygulamalar bazı nörolojik ve psikiyatrik hastalıklarda (depresyon, anksiyete, akut ve kronik ağrı, demans, inme sonrası rehabilitasyon, madde bağımlılığı vb.) ilaç tedavisine yardımcı olarak kullanılmaktadır.


Psikiyatri kliniğinde yatarak tedavi görme nedir, ne değildir?

Son yıllarda iletişim araçlarının çeşitlenmesi, basın-yayın organlarının da katkısıyla, ruh sağlığı ve hastalıkları konusu toplumun her dönem gündemde olmaya devam ediyor. Bazı psikiyatrik hastalıkların özel günleri ve haftalar olması, o günlerde hastalıkların enine boyuna konuşulup tartışılması,  toplumsal farkındalık seviyesini yükseltiyor ve vakit kaybetmeden tıbbi destek alınmasını sağlıyor.

Toplumun psikiyatrik hastalıklara bakışı geçtiğimiz dönemlere göre olumlu yönde gelişme gösterse de, bir konu var ki halen bireyleri ürkütüyor. O da ‘psikiyatri kliniğinde yatarak tedavi alma’ konusu.

Öyle ki aile bireyleri içlerinden birinin hastalık tablosunun ne kadar tehlikeli boyuta ulaştığını görmekten ve kabullenmekten bile kaçınıyorlar. Örneğin, şüpheleri nedeniyle evin içine dinleme cihazı ve kamera yerleştirmiş, eşini sürekli “Sen şununla/bununla ilişki kuruyorsun” diye suçlayan, eşine şiddet uygulayan, eşi bu yüzden evi terk etmiş olan bir hastanın yakınları bile, durumun ne kadar ciddi olduğunu anlamaktan uzak, tabloyu basitleştirerek anlatıyor, kişinin hastanede yatırılarak tedavi alması önerisine sıcak bakmayabiliyorlar. Maalesef sorunu görmezden gelmek hastanın da ailenin de hiçbir işine yaramıyor, yalnızca daha çok büyümesine neden oluyor.

İnsanların psikiyatri kliniklerine yatmak istemeyişinin altında, çeşitli toplumsal ve bireysel etmenleri sayabiliriz:

-Bazı olgularda hasta ve/veya ailesi, içinde bulunduğu toplumdan dışlanma kaygısını çok yoğun yaşar ve mutlak gerektiği halde yatarak tedaviyi reddeder. Bu tercihin gerisinde, “psikiyatrik hasta” olarak etiketlenme korkusu vardır.

-Bazı olgularda da, bireysel etmenler, örneğin kişilik özellikleri ya da hastalığa bağlı muhakeme kusuru kişinin hastaneye yatmayı reddetmesine yol açabilir.

-Aile bireyleri çocuğunun/ebeveyninin/eşinin klinikte yatarak tedavi sonrasında kendisine kızmasından, ilişkilerinin bozulmasından korkabilir

-Aile bireylerinden birinin “psikiyatri kliniğinde yattığını eşe-dosta nasıl söyleyeceğiz?”

-“Psikiyatri kliniğinde yatmış kızımızı/oğlumuzu sonrasında nasıl evlendireceğiz?” kaygısı taşıyabilirler

-“Hastamız orada yatarsa çok üzülür, hastalığı daha kötü olur” ve benzeri kaygılar yaşayabilirler.

Psikiyatri kliniğinde yatarak tedavi görme nedir, ne değildir

Ne yazık ki bazen hastalık belirtileri alevlenme gösterir ve o dönemde kişinin hem kendi hem çevresinin güvenliği için hastanede, kontrollü bir ortamda kalması zorunluluktur. 

Örneğin majör depresyon da denen ağır çökkünlük, hayattan tamamen vaz geçmişlik hali, ilgi-istek kaybı ile karakterize hastalıkta, hayatı tehdit eden kilo kaybı, ölüm düşünceleri gibi belirtiler de varsa, hasta daha önce aldığı tedavilerden yarar görmemişse yatırılarak tedavi mutlaka gündeme alınmalıdır.

Yakın geçmişte intihar girişimi olan bir hastanın tekrar girişimde bulunma riski çok yüksektir ve yatarak tedavi ilk seçenektir.

Bireyin kendisine ya da çevresine zarar verici davranışlara yol açan manik atak, şizofreni atağı, ergenlerde ölüm riski barındıran ağır kilo kaybıyla giden yeme bozuklukları (Anoreksiya/Bulimiya) vb. klinik tablolarda, hastanede yatarak tedavi birinci tercihtir.

Kendisi için çok korkutucu paranoyaları olan, bunların etkisiyle/bir anlık öfke ile intihar girişimi, ya da ateşli/kesici silahla başkasını yaralama/öldürme riski bulunan hastalar için de, yatırılarak tedavi mutlak zorunluluktur.

Yatarak tedavi kararını, hastanın durumuna göre doktor verir. Yatış gerekliyse bu önerisini hasta ve ailesine bildirir. Hastanın kendilerini suçlamasından korkan yakınları, yatış kararının tıbbi bir karar olduğunu ve doktor tarafından önerildiğini söyleyerek kendi ilişkilerinin zarar görmesinin önüne geçebilirler.

Yatarak tedavi görmenin hasta için avantajları nelerdir?

Başlangıçta isteksiz de olsalar, hastalar bir süre sonra yatarak tedavinin olumlu etkilerini kendileri de fark eder. Hastanın dış ortamından uzaklaşması, kendisiyle baş başa kalması, klinikte benzer sorunları yaşayan diğer hastalarla aynı ortamı paylaşması, grup terapilerine katılması, kendisinin farkındalığını artırarak durumu kabullenmesini, hastalıkla mücadele gücü kazanmasını sağlar. 

Yatarak tedavinin diğer bir önemli avantajı, hastanın 24 saat tedavi ekibinin gözetimi altında bulunmasıdır. Bu sistem, tedavi ekibine hasta ve ailesine dair ayaktan tedavide görülemeyen, başka bazı verileri de sağlar, aile içi ilişkilere ışık tutar.

Psikiyatri Uzmanı Dr.&#;ğr. &#;yesi Semra Baripoğlu

Psikiyatri Uzmanı Dr.&#;ğr. &#;yesi Semra Baripoğlu
[email protected]

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır