İstanbulun Fethinin Haritası
Fatih Sultan Mehmet tahta geçip de padişah olduktan sonra ki ilk işi İstanbulu fethetmek için hazırlıklara başlamak oldu. Tarihte önceleri Araplar, Avarlar ve Bulgarlar tarafından defalarca kuşatılan İstanbulu kimse almaya muvaffak olamamıştı. Osmanlılarda o döneme değin tam 3 kere İstanbulu kuşatmalarına rağmen başarılı olamamış ve kuşatmalar kalkmıştı. Bu sebeple Fatih Sultan Mehmet hazırlıklarını çok daha sıkı ve sağlam tutmak zorunda olduğunu biliyordu.
Açıkçası Fatih Sultan Mehmetin İstanbulun fethi için yaptığı hazırlıklara o dönemde ne Bizansın ne de Avrupada ki herhangi bir gücün karşı koyma şansı yoktu. Tüm planlar ve hazırlıklar kusursuz bir şekilde yapılmıştı.
Dünyanın en güzel kentlerinden birisi olan en büyük şehrimiz İstanbul, 29 Mayıs Salı günü Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedildi. İstanbulun alınışı; Ortaçağı sona erdirdi. Yeniçağı başlattı.
Osmanlılar, da Çanakkale Boğazını geçtiler. Balkanlarda hızla ilerlediler. Roma İmparatorluğunun devamı olan Bizans imparatorluğu iyice küçülmüş, Osmanlı Devletinin topraklarının ortasında kalmıştı. Önemli karayolları ve deniz yolları üzerinde bulunan İstanbul, Osmanlıların Asya ile Avrupa arasındaki ulaşımını zorlaştırıyordu. Bu nedenle İstanbul Osmanlı topraklarına katılmalıydı. Bu amaçla; Yıldırım Beyazıt, Boğazda Anadolu Hisarını (Güzelce Hisar) yaptırmıştı. Ancak Ankara Savaşında () TimurE yenildiğinden, istanbulu almayı başaramamıştı. Musa Çelebi ve II. Murat da İstanbulu kuşatmışlardı.
Karadan ve denizden kalın, yüksek surlarla çevrili İstanbulu fethetmek kola} değildi. Genç padişah II. Mehmet, kişilik eğitimli ordusu ile uzun hazırlıklaı yaptı. Boğazdaki Güzelce Hisarının karşısına; altı ay gibi kısa bir sürede Rumel Hisarını yaptırdı. Böylece Karadenizden Bizansa yardım gelmesini önledi. Müslihüddin, Sarıca Sekban ve Macar Urbana büyük, güçlü toplar döktürdü. Bunları Edirneden getirtip İstanbul surlarının karşısına yerleştirtti.
6 Nisan te Türk ordusu istanbulu kuşattı. Fakat Bizanslılar şehri canla başla savunuyorlardı. Yıkılan surları onarıyorlar, Haliç girişine kalın zincirler geriyorlar, denizin sularında yanan grejuva ateşi ile Türk gemilerinin Haliçe girmelerini engelliyorlar, Avrupadan da yardım görüyorlardı.
Fatih, yetmiş beş parça gemiyi Tophaneden, Kasımpaşa sırtlarına yağlı kazıklar üzerinde çektirdi, oradan da Haliçe indirdi. Türk gemilerini Haliçte gören Bizanslıların direnci kırıldı. Türk orduları 29 Mayıs Salı sabahı karadan ve denizden son hücumunu yaptı. Ulubatlı Hasan adlı gözü pek bir yeniçeri, şanlı Türk bayrağını Topkapı surlarının burcuna dikti. Ulubatlı Hasan sırtına saplanan oklarla şehit oldu. Onun diktiği Türk bayrağını arkadaşları korudular. Güçlü topların açtığı gediklerden Türk askerleri Bizansa girdiler. II. Mehmet, 21 yaşında iken Bizansın son kalesi olan istanbulu 53 günlük bir kuşatma sonunda aldı. istanbulun fethiyle bir çağ başladı. Osmanlı ülkesinin ortasındaki inci, Türk topraklarına katıldı.
Fatih, İstanbulu alınca kentte düzeni sağladı. Burayı yavaş yavaş bir Türk ve islâm kenti yaptı. Osmanlı Devletine yıl kadar başkentlik yapan bu en büyük ve en güzel şehrimizi korumak, güzelleştirmek, gelecek kuşaklara yaşanabilir bir cennet olarak bırakmak bizim görevimizdir.
En güçlü kültür, ticaret, turizm, sanayi kentimiz İstanbul, Türk ulusunun gözbebeği, gururudur. Onu sevmek; onu korumak, güzelleştirmek demektir. Tarihî yapıtları, ince minareleri, mavi sularıyla Boğazın eşsiz görünümleriyle İstanbul, her Türkün gönlünde yatmaktadır.
(29 Mayıs Salı sabahı Fatihin, kumandanlarına söyledikleri:)
İSTANBUL BİZİM OLACAKTIR
Ey benim paşalarım, beylerim, ağalarım, silâh arkadaşlarım!
Sizleri, kararlaştırdığım genel taarruzda, şimdiye kadar gösterdiğinizden daha büyük fedakârlık istemek için buraya topladım. Cihana ün salmış bu şehri zaptedeceksiniz. Bu kenti zapteden kahramanlar olarak, şan ve şerefle yâd edileceksiniz.
Sahipleri bize daima pusu kurmuş olan bu şehri aldıktan sonra kapılarımız açık yatabileceğiz.
Kale duvarlarını toplarımızla o kadar hırpaladık ki, size taarruz hedefi olarak bir kale değil, bir virane gösteriyorum. Bununla beraber şehrin alınması kolay değildir. Sur yıkıntıları üzerine atılacak yiğitlerim büyük tehlikelerle, tuzaklarla karşılaşacaklardır. Beceriniz, cesaretiniz her şeye üstün gelecektir. Zafer rüzgârı bizden yana esmektedir. İstanbul bizim olacaktır. Tüm yiğitlerinizi tanıyınız, askerlerimi şevk ile dövüşmek üzere coşturunuz. Askerlerime anlatınız ki; askerlik, namus, itaat ve yılmamak demektir.
Fatih Sultan Mehmet
İstanbul’un güzelliklerine güzellik katan tarihi yapılar Anadolu Hisarı ve Rumeli Hisarı, Avrupa ve Anadolu yakalarını birbirine bağlayan İstanbul Boğazı’na hakim bir konumda bulunuyor. Bu iki tarihi yapı, İstanbul’un en önemli ve vazgeçilmez parçalarından biridir.
Günümüzde bile ziyaretçilerin yoğun ilgi gösterdiği Anadolu Hisarı ve Rumeli Hisarı’nın hikayesi nasıl başladı? İşte Anadolu Hisarı ve Rumeli Hisarı’nın tarihçesi!
Boğaz’ın önemli simgelerinden Anadolu Hisarı, İstanbul Boğazı’nın en dar bölgesinde yer almaktadır. Rumeli Hisarı’nın tam karşısında yer alan Anadolu Hisarı, Yıldırım Bayezid tarafından yılında inşa edilmiştir. Bu tarihi yapı, İstanbul Boğazı’ndan gelebilecek saldırıları önlemek ve Anadolu’ya girebilecek düşman unsurlarını engellemek amacıyla yapılmıştır.
Anadolu Hisarı, İstanbul Boğazının stratejik bölgelerinden birinde bulunması nedeniyle önemli bir yapıdır. Hisarın tamamlanmasından sonra İstanbul Boğazı kolayca kontrol edilebilir hale gelmiştir.
Anadolu Hisarının inşaatına başlandığı dönemde, bölge Bizanslılar ve Cenevizliler tarafından kontrol ediliyordu. Boğazın kontrolü, Osmanlı Devleti ve Cenevizliler için son derece önemliydi.
Anadolu Hisarı, Osmanlı Devleti için önemliydi çünkü İstanbulun fethedilmesi durumunda, Karadenizden gelebilecek saldırıları zayıflatmak ve Bizansa Karadenizden gelecek yardımları engellemek istiyorlardı. Sonuç olarak, Osmanlı Devleti Cenevizlilerle anlaşarak hisarın inşası için işbirliği yaptı ve Anadolu Hisarı inşa edildi.
Anadolu Hisarı, Osmanlı İmparatorluğunun tarihi açısından önemli bir yere sahipti. Ankara Savaşında Yıldırım Bayezidin yenilmesi sonrası, oğlu Süleyman Çelebi bir süre burada saklanmak zorunda kalmıştı. Ayrıca Sultan II. Murad döneminde, Macarlılar ve Haçlıları durdurmak için yola çıkan ordunun Rumeliye geçmesi sırasında da Anadolu Hisarı stratejik bir konumda yer almıştı.
Cumhuriyet Döneminde, Anadolu Hisarı turistik amaçlı olarak koruma altına alınmıştır. Günümüzde de aynı şekilde korunmakta ve turistler tarafından ziyaret edilmektedir.
Anadolu Hisarı, İstanbul Boğazının Anadolu yakasında bulunan bir kale ve tarihi yapıdır.
Anadolu Hisarı, Osmanlı İmparatorluğunun II. Murad döneminde yılları arasında yapılmıştır. Hisar, İstanbulun fethi sırasında stratejik bir önem taşıyordu ve Boğaziçinin kontrolünü sağlamak için inşa edilmiştir.
Anadolu Hisarı, İstanbulun Beykoz ilçesinde, Boğaziçinin Anadolu yakasında bulunmaktadır.
Evet, Anadolu Hisarı ziyaret edilebilir. Ziyaret saatleri ve bilet fiyatları hakkında detaylı bilgi almak için resmi internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Anadolu Hisarı, beşgen bir plana sahip olup, beş burç ve üç kapısı vardır. Hisarın en yüksek noktası olan burç, Boğaziçinin muhteşem manzarasına sahip olmasıyla ünlüdür. Ayrıca hisarın içinde birçok tarihi yapı ve anıt da bulunmaktadır.
Rumeli Hisarı ise İstanbulun Sarıyer ilçesinde yer almaktadır ve Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbulun fethinden önce Anadolu Hisarının tam karşısına inşa edilmiştir. Rumeli Hisarının yapım amacı, karşısındaki Anadolu Hisarı ile aynı hizada olmak ve İstanbulun fethi sırasında Boğazı kontrol altında tutmaktı.
Boğazın kuzey tarafından gelebilecek saldırıları önlemek amacıyla, İstanbulun fethi öncesinde Fatih Sultan Mehmet, gemi geçişlerinin kontrolü için önlemler almıştı. Bu kontrol sağlanmadan şehir alınamayacaktı. İşte bu sebeple, yılında yaklaşık 4 ay gibi kısa bir sürede inşa edilen Rumeli Hisarı, Karadenizden gelebilecek yardımları engellemek için yapılmıştır.
Osmanlı Devletinin o dönemdeki padişahı olan Fatih Sultan Mehmet, İstanbulu fethetmek için kuşatma planı yapmadan önce stratejik önlemler almıştı. Rumeli Hisarı, İstanbulu savunmak için kritik bir noktada yer alıyordu. Hisar, Boğazın kuzey tarafından gelebilecek saldırıları önlemek amacıyla inşa edilmişti.
Daha önce Rumeli Hisarı ile aynı doğrultuda yapılmıştır, o dönemdeki topların etkili olabilecek mesafelerin ve atılan güllelerin yetersizliği sebebiyle Karadenizden gelen gemileri kontrol altına almaya yetmiyordu.
Fatih Sultan Mehmette bu sebepten ötürü Boğaza tam anlamıyla hakim olmak amacı ile yeni bir kale yaptırmaya karar verdi.
Siz de İstanbul Boğazında tekne kiralama ve yat kiralama seçeneklerinden yararlanarak Boğazda yer alan yapıları, Rumeli Hisarı, Anadolu Hisarı gibi tarihi eserleri yakından inceleyebilir ve tarihe tanıklık edebilirsiniz.
Rumeli Hisarı, İstanbul Boğazının Avrupa yakasında, Sarıyer ilçesi sınırları içerisinde yer alan tarihi bir kale ve yapıdır.
Rumeli Hisarı, Osmanlı İmparatorluğunun II. Mehmed (Fatih) döneminde yılları arasında yapılmıştır. Hisar, İstanbulun fethi öncesinde İstanbul Boğazının kontrolünü ele geçirmek için inşa edilmiştir.
Rumeli Hisarı, İstanbulun Sarıyer ilçesinde, Boğaziçinin Avrupa yakasında, Bebek ve Emirgan arasında yer almaktadır.
Rumeli Hisarı, üçgen bir plana sahip olup, üç burç ve iki kapısı vardır. Hisarın içinde birçok tarihi yapı, anıt ve müze de bulunmaktadır. Ayrıca hisarın en üst noktasından İstanbul Boğazının muhteşem manzarası izlenebilir.
Evet, Rumeli Hisarı ziyaret edilebilir. Hisarın içinde yer alan müze, ziyaretçilere tarihi dokusuyla İstanbul Boğazının önemli bir stratejik noktasına dair birçok bilgi sunmaktadır. Ziyaret saatleri ve bilet fiyatları hakkında detaylı bilgi almak için resmi internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Rumeli Hisarı günümüzde müze olarak kullanılmaktadır. Hisarda açık teşhir yapılmakta, sergi salonu bulunmamaktadır. Toplar, gülleler ve Haliç'i kapattığı söylenen zincirin bir parçasından oluşan eserler, bahçede sergilenmektedir.
Hisar, müze vasfına ek olarak 'li yılların sonuna kadar tiyatro ve konserler için bir etkinlik alanı olarak da kullanılmaktaydı. 'li yıllardaki restorasyon çalışmaları sırasında, yüzyılda yıkılmış ve yalnızca minaresinden bir bölüm kalmış olan Boğazkesen Mescidi'nin (Ebu’l-Feth Camii olarak da bilinir) bulunduğu alana açıkhava tiyatrosu yapıldı. İlk haliyle basit seyir terasları ve bir sahnenin olduğu bu alan, daha sonra tiyatro sanatçısı Muhsin Ertuğrul'un talebiyle amfitiyatroya çevrildi.[4] yılında başlayan Rumeli Hisarı Konserleri ile amfitiyatro, İstanbul kültür ve eğlence hayatının en gözde yaz eğlencesi mekanlarından biri haline geldi. Rumeli Hisarı Konserleri yılında durdurulmuş ve yılında son kez düzenlenmiştir.
Danıştay yılında; İstanbul İdare Mahkemesi’nin, Rumeli Hisarı’ndaki tarihî Boğazkesen Mescidi yerinde bulunan platform ve tiyatro alanında yapılacak faaliyetler (konser ve tiyatro oyunu) sonucu ortaya çıkacak etkilerin sarnıca zarar verebileceği, bu durumun da tarihi ve kültürel olarak arz eden yapı açısından olumsuzluklar doğuracağı gerekçesiyle İstanbul Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu’nun 30 Haziran tarihli numaralı kararını iptal eden kararını onayladı.
Açıkhava tiyatrosu ve konser mekanı olarak kullanılan alana yapılan Boğazkesen Fetih Mescidi'nin inşası yılında tamamlandı.[5]
Hisar civarında çok sayıda restoran mevcuttur.
'de İBB Miras tarafından restorasyon çalışmalarına başlandı.