Saç dökülmesi kadın ve erkeklerde sık karşılaşılan ve hastaların yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen bir sorundur. Aslında her saç teli, gelişimini tamamladığında dökülür. Bu süre genetik özelliklerimize göre değişmekle beraber ortalama 2-6 yıldır. Diğer yandan, mevsimsel saç dökülmesinin varlığı aslında hâlâ netlik kazanmadı. Ancak genel kanı mevsim geçişlerinde dökülmenin arttığı yönünde. Bu artış, kadınlarda daha sık gözleniyor. Sebebinin ise büyük oranda mevsimsel geçişlerde gözlenen hormonal değişikliklerden veya stresten kaynaklandığı düşünülüyor. Aynı zamanda yaz aylarında maruz kalınan deniz tuzu, havuz kloru, güneş ışınları gibi çevresel faktörler de saçlarda yıpranmaya neden olup dökülmeyi artırır. Bununla birlikte yapılan çalışmalarda, yaz aylarında kafatasını güneş ışınlarından korumak için saç uzamasının arttığı ve dökülmenin azaldığı gösterilmiştir. Havaların soğumasıyla beraber dökülmesi geciken saçların da dökülmesiyle birlikte, özellikle Eylül-Kasım ayları arasında yoğun dökülmeler gözlemlenir.
Günde 100-150 saç telinin dökülmesi normal kabul edilir. Ancak bu dökülme iki aydan uzun süredir varsa veya iki aydan kısa süre olduğu halde saçlı deride belirgin açılma varsa muhakkak araştırılmalıdır.
Saç gelişimi oldukça kompleks bir süreçtir. Saçlarımızın yoğunluğunu ve kalınlığını genel olarak genetiğimiz ve hormonlarımız belirler. Yani sağlıklı saçlar için ilk kural iyi bir genetiktir. Bununla birlikte guatr ve polikistik over sendromu başta olmak üzere çok çeşitli hormonal bozukluklar saç dökülmesini artırır. Önemli bir dökülme sebebi de doğum sonrası kadınların çoğunda görülen tepkisel saç dökülmeleridir. Kişinin kullandığı ilaçlar veya saçlara yapılan yoğun kimyasal ve yüksek ısı gibi fiziksel faktörler de saç dökülmesini artırır. Saçın gelişimi için gerekli olan protein, vitamin, mineral, aminoasitler ve esansiyel yağ asitlerinin eksikliği de yine saç dökülmesini artıran önemli sebeplerdendir. Ağır diyetler, geçirilen ameliyatlar, enfeksiyonlar ve tabii ki günümüzün vebası stres saç dökülmesini artıran diğer faktörlerdir.
Beslenme ile saç dökülmesi arasındaki ilişki sadece mevsim geçişlerinde değil tüm sene boyunca devam ediyor. Saçlarımız genel olarak içten beslenir, dıştan desteklenir. Saçlar, kemik iliğinden sonra vücudumuzda en hızlı gelişen dokudur. Dolayısıyla bu hızlı büyüme için proteine, vitaminlere ve minerallere ihtiyaç duyar. Bunların eksikliği durumunda ise saç dökülmesi görülür ve/veya mevcut saç dökülmesi şiddetlenir. Bunlar içerisinde demir, çinko, vitamin A, vitamin B kompleksi (B2-B5-B6-B9), biotin, vitamin B12, vitamin C, vitamin E ve esansiyel yağ asitleri yer almaktadır. Bu vitaminlerin günlük yeterli dozlarda alınması ile mevcut saç dökülmesinde azalma ve/veya düzelme gözlenir.
Mutlaka okuyun: Saç dökülmesini önleyen 5 besin
Mevsimsel saç dökülmesi maalesef kadınlarda daha çok görülüyor. Bunun en önemli sebebi belki de kadınların saç konusunda farkındalıklarının daha yüksek olması olabilir. Bununla birlikte mevsim geçişlerinde gözlenen hormonal ve ruhsal değişikliklerden kadınlar daha çok etkilenir. Bu etkilenmenin de saç dökülmesini artırdığı varsayılıyor.
Dökülmeyi önlemek için öncelikle saç dökülmesinin sebebi belirlenmeli. Saç dökülmesi genellikle fizyolojiktir. Ancak genetik yapının veya altta yatan bir hastalığın belirtisi de olabilir. Saç dökülmesiyle başvuran hastada ayrıntılı öykü, fizik muayene, çeşitli laboratuvar tetkikleri ve girişimsel tanı yöntemleri ile saç dökülmesi nedeni belirlenir ve ona göre tedavi planlanır. Genel olarak saç dökülmesi; erkek tipi genetik dökülmeler (Androjenik-Androgenetik alopesi), tepkisel saç dökülmesi (Telogen effluvium), deri hastalığı, saç hastalığı, bağışıklık sistemi hastalığı, enfeksiyonlar, hormonal nedenler, fiziksel veya kimyasal faktörler, doğuştan olan hastalıklar ve tümörlere bağlı gelişebilir. Sebebi belirledikten sonra ise ona göre tedavi planlanmalıdır. Örneğin; androjenik alopesilerde Minoxidil ve Finasterid FDA tarafından onaylı tedavilerdir. Ancak çeşitli yan etkilere neden olabilir. Bununla birlikte PRP, mezoterapi, hücresel tedaviler, kök hücre ve ileri vakalarda saç ekimi tedavi seçenekleri arasında. Tepkisel saç dökülmesi ise ateşli hastalıklar, ağır enfeksiyonlar, büyük cerrahi operasyonlar, travmalar, kronik hastalıklar, gebelik ve doğum gibi hormonal değişiklikler, guatr, hızlı kilo verdirici diyetler, aşırı zayıflık, düşük protein alımı, kronik demir eksikliği, çeşitli ilaçlar, çeşitli deri hastalıkları ve strese bağlı gelişebilir. Saç dökülmesine neden olan durum bir vitamin, mineral veya protein eksikliğine bağlı ise eksik olan takviye edilmelidir. Polikistik over sendromu veya guatr gibi hormonal bozukluklara bağlı ise altta yatan hormonal soruna yönelik tedavi planlanmalıdır.
Tüm bunlara ek olarak saç dökülmelerinde destek tedaviler de önemlidir. Destek tedavileri genel olarak takviye edici gıda olarak bilinir ve başlıca demir, selenyum, biotin, çinko, esansiyel yağ asitleri, A vitamini, B vitamini kompleksi, E vitamini ve niasin gibi çok çeşitli vitamin, mineral ve aminoasitleri içerir.
Mevsim geçişlerinde sıklıkla saçlarda kurumalar, cansızlık, matlık ve dökülmeyle başvuran hastalarıma sülfatsız şampuan, saçlı deri kan akımını artıran ve çeşitli vitaminleri içeren serumlar-solüsyonlar öneriyorum. Bununla birlikte güneşin, denizin, havuzun etkisiyle saçları kuruyan çok kişiyle karşılaşıyorum ve bu hastalara çeşitli nem maskeleri ve sadece saç uçlarına kullanılmak üzere saç kremleri de önerilerim arasında.
Bu ürünler, fizyolojik dökülmelerde genel olarak dökülme sürecini kısaltmaya yardımcı olur. Ama eşlik eden bir hastalık veya eksiklik varsa gözden kaçırmamak gerekiyor.
Mutlaka okuyun:Saç dökülmesine karşı en iyi 5 şampuan
Mevsimsel saç dökülmelerinde takviye edici gıdalar genellikle dökülme sürecini kısaltır ve saçları güçlendirerek dökülmesini azaltır. Ancak altta yatan genetik yatkınlık veya herhangi bir hastalık varsa nedene yönelik tedavi atlanmamalıdır.
Saçlar yaz aylarında ortalama 1-1,5 cm uzarken, kış aylarında ise ayda ortalama 1 cm uzar.
Saç uzaması, mevsimsel geçişlerden ziyade kış aylarında yavaşlar.
Saç dökülmesine yönelik ürünleri ortalama 3-4 ay kullanıp ara vermekte fayda var. Ancak saç dökülmesi kronik bir hastalığa bağlı olan kişilerde bu süre uzatılabilir. Yani tüm hastalıklarda olduğu gibi saç dökülmesinde de hastalık değil, hasta vardır. Tedaviler kişiye özel planlanmalıdır.
Bonus: Yıpranan saçlar için hızlı sonuç veren 10 ürün
Birçok kişi için saç, kişisel tarzın bir yansımasıdır. Saç hayatınızın büyük bir kısmında kimliğinizin bir parçası olarak kullanılmışsa saç dökülmesi sizi gerçekten zor bir döngüye sokabilir. Ancak bazıları için, trombositten zengin plazma (PRP) enjeksiyonları “Saça PRP Tedavisi” adı verilen tıbbi bir tedavi saçınızın kaderini değiştirebilir.
PRP, hastanın kendi kanının kullanıldığı, kolay uygulanan bir tedavidir. Özel bir tüpte hastadan (tipik olarak koldan) küçük bir kan örneği alınır ve ardından 10 dakika santrifüje yerleştirilir. İçindeyken tüp, plazmayı kırmızı kan hücrelerinden ayırmak için hızla döndürülür. Ayrılan özel bir plazma kısmı (trombosit açısından zengin plazma) daha sonra mikro iğneleneler ile saç derisine enjekte edilir.
Saç dökülmesi için PRP uygulaması saç kökleri için besin görevi gördüğününden dolayı mevcut saç köklerini destekler ve daha sonra kafa derisinde yeterli beslenemedikleri için büyüyemeyen saç köklerinin büyümesini teşvik eder. "Erkek tipi saç dökülmesinde” özellikle işe yarar ve saç köklerinin zamanla küçülüp yokolmasını engeller veya süreci uzatır. BU konumdaki saç kökleri büyümüyorlar ve sadece orada oturuyorlar.Saça PRP tedavisi bu döngüyü kırmayı hedefler.
Saça PRP tedavisi sırasında ayrılan plazma, proteinler ve sitokinlerin bir karışımı olan büyüme faktörlerini içerir. Bu faktörlerden her ikisi de saç foliküllerinin, saç büyümesi için uyarılmasında önemli rol oynar.
Saç PRP Tedavisinde bulunan büyüme faktörlerinin aşağıdaki etkileri yarattığı bilinmektedir:
Trombositten Zengin Plazma (PRP) trombositlerin α-granüllerinden aktif olarak salgılanan 20'den fazla büyüme faktörünün yüksek konsantrasyonlarını içerir. PRP, saçın yeniden uzamasını uyarmasında etkili olduğu düşünülen faktörler arasında trombosit kaynaklı büyüme faktörü, dönüştürücü büyüme faktörü, vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF),epidermal büyüme faktörü, fibroblast büyüme faktörü, bağ dokusu büyüme faktörü ve insülin benzeri büyüme faktörü IGF-1 bulunmaktadır
Bu temel proteinler hücre göçünü, bağlanmasını, proliferasyonunu ve farklılaşmasını düzenler ve hücre dışı matriks birikimini destekler. PRP'deki büyüme faktörleri, saç folikülü çıkıntı bölgesinin kök hücreleri ve ilişkili dokular tarafından ifade edilen ilgili reseptörlerine bağlanarak saçın yeniden büyümesini destekler.
Saç Prp Tedavisi, kişinin kendi kanı işlemlerden geçirilerek uygulanan ve kişinin sorunlu saç bölgesine geri enjekte edilen bir yöntemdir. Herhangi bir ilaç içermeyen ve yabancı madde içermeyen saç PRP tedavisinde, bir kişiden alınan madde aynı kişiye enjekte edildiği için herhangi bir alerjik veya yan etkiye neden olmaz.
Saç güçlendirme ve saç dökülmesini önlemek için saç PRP tedavisi uygulanır. PRP saç tedavisi uygulama sırasında kesinlikle ağrılı bir işlem değildir. Uygulama öncesinde sorunlu bölgeye anestezik etkisi olan solüsyonlar uygulanır. Zaten çok küçük iğnelerle yapılan bu işlem, solüsyonların etkisiyle tamamen ağrısız hale gelmektedir.
Saç prp tedavisi 4 ile 6 seans arasında sürer. Daha ciddi problemi olanlarda saç PRP seans sayısı sekize kadar çıkabilir. Saç PRP seans araları 3-4 haftadır. Saç PRP seansları bittikten sonra etkisini göstermeye devam etmesi için yılda bir kez tekrarlanmalıdır.
Saça PRP etkisi tam olarak 2. aydan sonra başlar. Saça PRP etki süresi kişiye veya sorunlu bölgenin büyüklüğüne göre değişebilir.
Saç ekimi hızlı sonuçlar verir. Ancak invaziv yani ameliyatlı bir tedavidir. Her yaş ve her saç grubu saç ekimi için uygun olmayabilir. Saç ekimi maliyetli bir işlemdir. Saça PRPdaha ucuzdur ve sabır gerektirmeyen, kolay, hızlı cerrahi olmayan bir seçenektir. Ancak Saç PRP’si, saç ekiminde olduğu gibi eksik saç bölgelerini doldurmaktan ziyade, mevcut saçları korumaya yönelik bir tedavidir.
Sağlam saç kökleriyle saç dökülmesi yaşayan hastalar tipik olarak Saç PRP Tedavisi için iyi adaylardır. Bu hastalarda aşırı dökülme olabilir, ancak tamamen kel değildirler, bu nedenle bir kişi Saç PRP’sine kadar erken başvurursa sonuçları o kadar iyi olur.
Prp saç dökülmesi tedavisi, saçlarında incelme yaşayan herkes, erkek tipi saç dökülmesi yaşayan kadın ve erkekler için ve saç dökülmesi yaşayan herkes için faydalı bir yöntemdir. Saça PRP hamile ve emziren kadınlara uygulanmaz. Ayrıca kan sulandırıcı, kanser hastası ve geçmişinde kanser olmuş kişilerde Saç PRP’si yapılmamaktadır.
Saç PRP tedavisi sonuçları hem erkekler hem de kadınlarda başarılıdır. Saç PRP zamanlama çok önemlidir. Özellikle erkeklerde saça PRP sonuçları kellik oluşmadan yapılırsa daha başarılıdır.
Prp ve Kök Hücre arasındaki fark son dönemde en sık merak ettiğiniz konulardan birisi olunca biz de bu yazı ile kafanızdaki sorulara cevap vermek istedik. ...