Bebeklerin saçını kazıtmanın daha hızlı uzamasını ve gürleşmesini sağladığı yönünde bir inanış vardır. Bu nedenle de ebeveynler 'Bebeklerin saçı ne zaman kesilir?', 'Bebek saçı ne zaman kazıtılmalı?' gibi soruları sıklıkla sorarlar. Peki, bu doğru mu?
Hayır!' Sanılanın aksine bebeklerin saçını kazıtmak da kestirmek de doğru değildir.
Özellikle kış aylarında doğan bebekler için ilk 6 ay bebeğin saçını kazıtmak da kestirmek de doğru değil.
İlk 6 ay boyunca bebekler vücut ısılarını dengelemekte zorlandıkları için, saçlarını kazıtmak ya da kestirmek daha fazla ısı kaybına neden olabilir.
Bebeklerin saçını kazıtmanın yanlış bir karar olduğuna yukarıda değindik. Ancak yine de kazıyınca gürleşir mi, diye merak edenler için açıklayalım;
Hayır! Bebeğin saçını kazıtmak saçların daha erken çıkmasını sağlar ama gürleştirmez.
Daha erken uzaması ise aslında bir yanılgıdır; çünkü bebekler ilk doğduklarında saç folikülleri henüz uyarılmamıştır ve bu nedenle 4-6 ay kadar bir süre saçları uzamayabilir. Bebeğin saçlarını kazıtmak ise folikülleri uyaracağı için bu süreyi öne çekebilir. İkinci, üçüncü kez bebeğin saçını kazıtmak ise maalesef hiçbir değişikliğe neden olmayacaktır.
Bebeklerin saçı kazınınca daha gür çıktığı algısının nedeni ise vücuttaki diğer kıllarda olduğu gibi saçta da yeni çıkan saçların daha koyu renk çıkmasıdır.
Daha koyu renk olan saçlar ister istemez daha gürmüş yanılgısını da beraberinde getirir. Halbuki saçı kazıtılan bebeğin ne saçlarının gürlüğünde bir değişiklik olmaz.
Peki bebeğin saçını kazıtmak gürleştirmiyorsa, bebeğin saçının gürleşmesi için ne yapabiliriz?
Saçlar uzadıkça kökler daha iyi beslenmeye ihtiyaç duyar. Yetersiz beslenme sonucu vitamin ile minerallerden mahrum kalan saç hızlı bir şekilde dökülür. Bu anlamda, uzun saçların bakımı oldukça meşakkatlidir. Hem içeriden, hem de dışarıdan destek alması gerekir. Saçları kısa tutmak veya belli aralıklarla kazıtmak bu sorunu çözebilir. Çünkü saç dökülmesi, estetik açıdan büyük bir sorun demektir. Aynı zamanda, kişinin psikolojisini de olumsuz etkileyebilir ve özgüvensiz bir ruh haline girmeye neden olabilir. Erkekler için karar vermek daha kolay olsa da, kadınların güzellik kaygısı saç kazıtmak konusunda engel teşkil edebilir. Fakat sağladığı faydalar göz önüne alındığında, denenmeye değer bir yöntem olduğu görülebilir.
Saça zarar veren çevresel faktörlerden korur. Saç ne kadar kısa olursa, güçlenmesi bir o kadar çabuk olur. Bu yüzden, ince telli, zayıflamış ve bakımsız saçları kendine getirebilmek için kazıtılması faydalıdır. Daha kalın, dayanıklı ve sağlıklı saçların çıkmasını sağlar.
Saçlar sağlıklı veya genetik olarak zayıf olabilirler. Farklı özelliklere sahip saçlar kazıtılsa bile gürleşme meydana gelmez. Kazıtmak gürleştirmekten çok, saç tellerinin daha kalın çıkmasını sağlar. Zayıflamalarına ve dökülmelerine neden olan etkilere karşı korur. Fakat yeni saçların büyümesini sağlayan hiçbir faydası yoktur.
Saçların sağlıklı uzaması için, kazıttıktan sonra sık sık bere ve şapka giyilmemelidir. Özellikle dar olanları kesinlikle tercih edilmemelidir. Çünkü kan dolaşımını yavaşlatırlar. Bu durum, saçların yeterli oksijeni ve besin maddelerini almasına engel olur.
Saçlar kazıtıldıktan bir süre sonra uzamaya başlar. 2-3 cm olduklarında bu işlem tekrarlanmalıdır. Üst üste, iki veya üç kere kazıtılan saçlar kalınlaşarak çıkar.
Saçlar günde 0.3 mm, ayda 1.5 cm ve yılda ise yaklaşık olarak 18 cm uzayabilirler. Usturaya vurulduktan bir hafta sonra saçlar 2.1 mm boyunda olurlar.
Anadolu Sağlık Merkezi’nden Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Figen Akın, kadınlarda saç dökülmelerinin nedenleriyle ilgili bilgi verdi. Dr. Akın “Kadınlardaki en sık saç dökülme nedenleri anemi, diyabet, kimyasal maddeler, hızlı ve sıkı diyetler, beslenme bozuklukları ve psikolojik strestir. Saç dökülmesini önlemek için öncelikle altta yatan hastalıklar tedavi edilmelidir” açıklamasında bulundu.
Kadınlarda; yaygın saç dökülmesi (Telojen efflivium) ve erkek tipi saç dökülmesi andrajenik tip (Erkek tipi kellik) olarak adlandırılan iki tip saç dökülmesi görüldüğünü belirten Anadolu Sağlık Merkezi’nden Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Figen Akın, “Saçlı deride toplam 100.000 kıl folliküli bulunmaktadır. Kıl follikülinin tabanında esas olarak kılın büyümesini sağlayan kök hücreler bulunmaktadır. Kıl büyümesi anajen (Büyüme fazı), telojen (Dinlenme fazı) ve katajen (Dökülme fazı) olmak üzere 3 evreden oluşmaktadır. Kıl, günde 0,35mm uzar. Bu büyüme hızı kılın bulunduğu bölgeye, kişinin yaşına ve cinsiyete göre değişiklik gösterir. Günde 50-100 adet kılın dökülmesi normaldir. Bu dökülme normal olarak banyo, saç tarama ve tıraş sonrasında görülür. Erkek tipi saç dökülmesinde, özellikle saç üst kısımlarında seyrelme ve bu bölge saçlarında incelme gerçekleşir. Erkek tipi saç dökülmesi genellikle over (Yumurtalık) kistleri, hormonal bozukluklar ve böbrek üstü bezi büyümeleri sonucu oluşur” dedi.
Saçı her gün yıkamak doğru değil
Yaygın saç dökülmesinin nedenleri arasında ilaç tüketiminin de olduğunu aktaran Anadolu Sağlık Merkezi’nden Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Figen Akın, “Kadınlardaki en sık saç dökülme nedenleri anemi, diyabet, kimyasal maddeler, hızlı ve sıkı diyetler, beslenme bozuklukları ve psikolojik strestir. Saç dökülmesini önlemek için öncelikle altta yatan hastalıklar tedavi edilmelidir. Bunun dışında beslenme alışkanlıklarına, özellikle proteinden zengin, karbonhidrattan fakir beslenmeye, yeşil sebze, süt, yumurta, baklagillerin tüketimine dikkat edilmeli. Saça mümkün olduğu kadar boya, jöle, fön gibi fiziksel ve kimyasal uygulamalar yapılmamalı. Kışın soğuğa, yazın güneş ve deniz suyunun oluşturduğu kuruluğa karşı gerekli önlemler alınmalı. Saçı her gün yıkamak doğru değildir. 2-3 günde bir PH değeri 5,5 olan şampuanlar ile yıkamak yeterlidir. Saçı sık yıkamak saçın yağ dengesini bozabilir. Eğer bu hususlara dikkat edilirse zaten saç dökülmesi de en aza indirilmiş olur” dedi.
Sonbaharda daha sık saç dökülüyor
Sonbaharda saç dökülmesinin diğer mevsimlere göre daha fazla olduğunun altını çizen Anadolu Sağlık Merkezi’nden Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Figen Akın “Bunun nedeni bu mevsimde sebze ve meyvenin az olması nedeniyle vitamin alımının azalmasıdır. Ayrıca havaların soğumaya başlamasıyla saçı besleyen kısım olan ve saç soğanı olarak adlandırılan bölgedeki kanlanmanın azalması ile birlikte soğan kısmının boyutlarında küçülmeye neden olur. Bu da saçta dökülmeye neden olur. Fakat bir süre sonra bu dökülme kendiliğinden geçer. Devam etmesi durumunda bir doktora başvurmakta yarar vardır.
Doğumdan sonra da saç dökülebilir
Hamilelik döneminde saçın büyüme evresinde olduğunu ancak doğumdan 3-4 ay sonra saçın dökülme evresine girdiğini söyleyen Dr. Akın, “Fakat bu, mevsimsel saç dökülmesi gibi geçici bir durumdur. Doğumdan sonra başlayan bu saç dökülmesi 6 ay ila 1 yıla kadar uzayabilir. Hamilelik döneminde ek çinko kullanımı ile doğum sonrası meydana gelen saç dökülmesinin şiddeti azaltılabilir. Ayrıca hamilelik döneminde demir eksikliğinin de giderilmesi bu dökülmenin azaltılmasında önemlidir”dedi.
Sağlıklı beslenin, sigaradan uzak durun
Saç dökülmesinin en önemli nedenlerinden birinin de dengesiz beslenme olduğunun altını çizen Dr. Akın “Sağlıklı saçlar için öncelikle yeterli protein, çinko (Özellikle yumurta, deniz ürünleri, fasulye, ceviz ve sütte bulunur), B12 vitamini (Karaciğer, börek gibi sakatatlar, deniz ürünleri ve sütte bulunur), folik asid (Yeşil yapraklı sebzeler, mısır ve mercimekte bulunur), bakır (Lahana, karnabahar ve diğer yeşil yapraklı sebzelerde bulunur) ve selenyum (Deniz ürünleri, soğan, sarımsak gibi yiyeceklerde bulunur) gibi vitamin ve minerallerin yeterli düzeyde alınmasına dikkat edilmelidir. Ayrıca sigaradan uzak durmak saç sağlığı için önemlidir” dedi.
Saçı kestirmek gürleşmesini sağlamaz
Saçları kısa kestirmekle saçların gürleşmesi arasında direkt bir bağlantı olmadığını vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi’nden Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Figen Akın “Sadece saçların uzaması ile saç telleri daha kırılgan bir hale gelir. Saç bu kırılmaların temizlenmesi ile daha kolay uzar ve daha canlı hale gelebilir” açıklamasında bulundu.
dermatoloji
saç bakımı
saç yıkama
saç kestirme
saç sağlığı
dr. figen akın