sabah namazının fazileti nihat hatipoğlu / Sabah namazının fazileti - video klip mp4 mp3

Sabah Namazının Fazileti Nihat Hatipoğlu

sabah namazının fazileti nihat hatipoğlu

Medine’de bir gün

Efendimizin mübarek vücudunu örten Yeşil Kubbe'nin önündeyim. Milyonlarca Müslüman burada dua ediyor. Salat ve selam ile Efendimize olan bağlılığını yineliyor. Hz Peygamber'in (SAV) önünden geçip kabrine selam vermek için hayli beklemek gerekiyor. Zira çok kalabalık var.
Bu umrenin en göze çarpan ayrıntısı, Türk cumhuriyetleri dediğimiz ülkelerden çok yüksek sayıda umrecinin olması. Bu elbette sevindiriyor. Bu arada oralarda da ne kadar iyi izlendiğimizi gördük sevindik.
Peygamberimizin "Evim ile mescidim arasındaki yercennet bahçelerinden bir bahçedir" (Buhari-Müslim) hadisindeifade edilen ve "Ravza-i Mutahhara" (tertemiz bahçe)olarak bilinen özel mekânda namaz kılmak için uzun bir sıra beklemeyigöze almanız lazım.

Herkeste heyecan var
Milyonlar orada iki rekât namaz kılmak isteyince elbette uzunkuyruklar oluşuyor. Ama buradaki yönetim izdihamı en azaindirmeye çabalıyor.
Neticede sabırlı olursanız Peygamberimizin yanı başında namaz kılabiliyorsunuz. Orada psikolojik ve manevi olarak kendinizi daha zinde ve rahat hissediyorsunuz.
Şimdi ikindi ezanı okundu. İnsanlar bulundukları yerden Medine Mescidi'ne akıyor. Herkeste heyecan var. Halbuki öğleyi burada kılmışlardı. Veya sabahı, yatsıyı, akşamı... Ama işte buradaki özellik o, Efendimizin varlığını hissetme duygusu milyonları her ezanda camiye topluyor. Özlüyorlar Efendimizi. Hem de iki ezan arasında özlüyorlar. Sanki birazdan onu görecekler.
Her milletten, her renkten insan var. Senegallinin esmerimsi simasından gönlünüze akan sevgi bakışını görüyorsunuz. Endonezyalı veya Afgan, Keşmirli veya başka bir millet... "Türk müsün?" sorusuna çok muhatap oluyoruz. "Evet"deyince soruyu soranların yüzüne yayılan mutluluk bizi de mutlukılıyor. Çok Türk umreci de var.



Hz. Peygamber'in yanında olan iki dostu ve halifesi Hz. Ebubekir ile Hz. Ömer efendilerimize de selamı elbette unutmuyoruz. Hem Mekke'de hem de Medine'de şiddetli yağmurlar yağdı. Alışık olmadığımız yoğunlukta. Buranın sakinleri de "Medine'yebu kadar şiddetli yağmur yağdığını görmemiştik" dediler. Aniden boşalıyor. Sonra gök sakinleşiyor. Doğrusu yerin dengesini bozduğumuz gibi yerin semasını da bozuyoruz. Sonumuz hayrola!

Genç sayısı fazla
Umrede göze çarpan diğer husus, gençlerin sayısının çoğalması. Ülkemizden de gelenler arasında özellikle Avrupa'daki kardeşlerimiz içinde yine nüfusun çoğaldığını görmek bahtiyar kıldı.
Gençler daha heyecanlı. Yaşlılara yardım ediyorlar. Özellikle yaşlı olan ve tek başına umreye gelen kadınlara yardım ediyorlar. Onları yalnız bırakmıyorlar. Geçen haftaki yazımda kadınların daha dindar olduğunu yazmıştım. Bunun bir örneğini burada gördük. Şahit olduk.
Ravza-i Mutahhara'ya girip orada namaz kılmak isteyen hanımlara o gün sıra gelmedi. İzdihamdan ve başvuru çokluğundan dolayı. Kadınlar topluluğunun ziyareti ertesi güne kaldı. Bir gün sonra ziyaret edip nafile namazı kılacaklar.
Bu bir günlük erteleme bile hanımları o kadar üzdü ki, hüngür hüngür ağladılar. Onları teskin ettik, "Yarın gider oradakılarsınız" dedik de ancak rahatladılar.
Bu elbette bir samimiyet göstergesiydi. Dilerim herkeste aynı manevi heyecan oluşur. Burada fitne, kin, çirkin söz, hakaret, sövme, küçümseme, kavga yok. İnsanlar birbirlerine saygılı. Herkes edebini biliyor. Kimse kimseyi renginden, elbisesinden ötürü hor görmüyor.

***


MEDİNE'DEKİ ZİYARETYERLERİ NERELERDİR?
Medine-i Münevvere'de, yani "Kutlu Şehir"de birçok ziyaret yeri var. Bunları çok kısa bir şekilde şöyle sıralayabiliriz:
Mescid-iSaadet:
Hz. Peygamber Efendimizin Medine'ye hicret sonrasında inşa ettiği mescittir. Bu mescitte Hz. Peygamber'in mübarek kabri ile iki önemli arkadaşı, İslam devletinin ilk iki halifesi Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer'in mezarları var. Yeşil Kubbe olarak adlandırılan kubbenin altında bu üç dostun kabirleri bulunuyor. Burada Efendimize ve iki dostuna selam verip durmak sünnet görülmüştür. Bütün hac ve umrecilerin, hatta bütün Müslümanların rüyalarını süsleyen bir arzudur bu.
Baki Mezarlığı:
Peygamberimizin mescidinin yakınında yer alan Medine Mezarlığı'dır. Peygamberimizin kızları, oğlu İbrahim, eşleri, ehlibeyti, Hz. Osman ve yaklaşık 10 bin sahabe buraya gömülmüştür. Benim babam da bu mezarlıkta gömülüdür. Bu mezarlığın fazileti hakkında hadisler var.
Kuba Camii:
Peygamberimizin hicret sırasında uğradığı Kuba Köyü'nde inşa ettiği Kuba Mescidi'nin, Kuran-ı Kerim'de takva (iyi niyet) üzerine inşa edildiği belirtilir.
Uhud Mezarlığı:
Uhud Savaşı'nda şehit olan 72 sahabenin gömülü olduğu mezarlıktır. Hz. Hamza da burada gömülüdür.
KıbleteynMescidi:
Bilindiği gibiHz. Peygamber (SAV)vakit namazlarındabir müddet Kudüs'e,Mescid-i Aksa'yadönerek namaz kıldı. Medine'de bir öğle veya ikindi namazı sırasında Kâbe'ye dönmesi emredildi. O da namazın ortasında Kâbe'ye döndü. Bu olayın meydana geldiği mescit budur.
7 Mescitler:
Hendek Savaşı sırasında Hz. Peygamber ve büyük sahabilerin çadırlarının yerine daha sonraki dönemde inşa edilmiş mescitlerdir.
CumaMescidi:
Kuba'danMedine'ye gelinirkenPeygamberimizin ilkcuma namazını kıldırdığımescittir.
Adak kurbanınıdüğün yemeğinekatabilir miyim?
Adak kurbanının etini düğün yemeğine katmanız doğru olmaz. Zira o yemekten sizin evlatlarınız, anneniz ile dede ve nineleriniz, torunlarınız, zenginler yiyebilir. Bu durum ise adak kurbanının ruhuna uygun olmaz. Çünkü bu kişiler adak kurbanının etini yiyemez.
Abdest aldığımdaayaklarımıyıkayıp yıkamadığımkonusunda heptereddüt ediyorum. Ne yapmalıyım?
Eğer kesin bir tereddüt varsa abdesti tazeleyin ama vesvese ve unutkanlığa dayanıyorsa sadece ayağınızı yıkayın. Ama bu hal hastalık haline döndüyse ayaklarınızı yıkamaya gerek yok.

Dinin direği kabul edilen namaz ile ilgili yüce Allah ayetlerde kullarını defalarca devam etmeleri konusunda uyarmıştır. Namaz Müslümanlar için Allah ile konuşma ve O’na sığınma ibadetidir

Ramazan ayı ibadetler konusunda kendimizi yoklama fırsatı veriyor. Namazı ihmal ediyoruz. Tembellik, iş güç, dünya telaşı bizi namazdan alıkoyuyor. Kur'an-ı Kerim; "Gösteriş ( gaflet veya önemsemeden) namaz kılanların vay haline"(Maun, 5-6) diye hakkını vermeden kılanlara böylesine ağır gönderimde bulunuyorsa hiç kılmayanların hali ne olacak diye düşünüyoruz doğrusu. Ama onun cevabını da ayetlerde şu şekilde veriyor: " Ancak amel defterleri sağdan verilenler. Onlar cennettedirler. Birbirlerine suçlular hakkında sorular sorarlar ve dönüp onlara şöyle derler. Sizi Sekar'a (cehenneme) ne soktu? Suçlular derler ki: Biz namaz kılanlardan değildik. Yoksula yedirmezdik. Boş şeylere dalanlarla birlikte biz de dalardık. Ceza gününü de yalanlıyorduk. Nihayet ölüm bize gelip çattı. Artık şefaatçilerin şefaati onlara fayda vermez. Böyle iken onlara ne oluyor da Kur'an'dan yüz çeviriyorlar? Onlar sanki arslandan kaçan yaban eşekleridirler. Hatta onlardan her bir kişi, kendisine açılmış sahifeler verilmesini istiyor. Hayır, hayır! Onlar ahiretten korkmuyorlar. Hayır, düşündükleri gibi değil! Şüphesiz bu (Kur'an) bir öğüttür. Artık kim dilerse ondan öğüt alır. ( Müddessir, 39 – 55 ) Kur'an-ı Kerim müminleri tanımlarken; seçkin vasıf olarak gaybe imandan sonra namaz kılıyor olmalarına işaret eder. "(Bakara, 2-3) Hz Peygamber (s.a.v.) de İslam'ın beş şartını belirlediği " İslam beş şey üzerine bina edilmiştir" hadisinde namazı sayar. ( Buhari, İman, 1-2; Müslim, İman, 19-22; Tirmizi, İman, 3; Nesai, İman, 13)

NAMAZ DİNİN DİREĞİDİR
Kuran-ı Kerim bazı vakitlere işaret ederek namazı önemsememizi hatırlatır; "Namazlara ve orta namaza devam edin. Allah'a gönülden boyun eğerek namaza durun." (Bakara, 238) Hz Peygamber (s.a.v.) Hz Muaz'ı Yemen'e vali olarak gönderdiğinde; " Önce onları Allah'a kulluğa ve sonra da beş vakit namaza davet et" buyuruyor. ( Buhari, Zekat, 41; Nesai, Zekat, 1) Neticede namaz Yüce Yaradan'a sığınmadır. O'nunla dertleşme, O'nunla konuşmaktır. O'na teslim olmaktır. Onun içinde "Namaz, dinin temel direği" sayılmıştır. Gelin, bu fırsatı kaçırmayın. Şu yazıyı okuduğunuzda namaz konusunda ihmalkârsanız bugünden sonra sözleşin Rabbinizle. Namaza söz verin. Ama Hz Peygamber (s.a.v.) gibi, Hz Ali gibi, Hz Ömer gibi kılmayı tasarlayarak namaza söz verin. Namazın hakkını vererek ve Yüce Allah'ın huzurunda olduğunu bilerek. Tıpkı Hz Hasan gibi. Abdeste başladığında kıpkırmızı olurmuş yüzü ve titrermiş. Sorduklarında; "biraz sonra huzuruna çıkacağım Rabbimin heyecanı beni kuşattı" dermiş. Selam olsun hakiki anlamda İslam'ı yaşayan o kutlu nesle. Bizleri de Rabbim onlara benzetsin.

NAMAZIN FAYDALARI
Müslüman'ınAllah'a yakınlığının en güzel vesilesi olan namazın Müslümanlar için birçok faydası vardır. Namazın faydalarının bazıları şu şekildedir:
1 Günahtan alıkoyar.
2 Günahları affettirir.
3 Vücuttan hastalıkları uzaklaştırır.
4 Manevi dereceleri artırır.
5 Namazda olan kişiye rahmet yağdırır.
6 Namaz kılan ateşe girse bile secdeye değen yerleri ateş yakmaz.
7 Kıyamette secdeye müsaade edilir.
8 İnsan vücudundaki uyuşukluğu kaldırır.
9 Ahiret günü bir nurdur.
10 Mezarda kişiye arkadaştır.
11 Ahirette alnı, elleri ışık saçar.
12 Kalbi hastalıkları kaldırır.
13 Allah'ın zikrini kalbe yerleştirir.
14 Şeytanı uzaklaştırır.
15 Allah'ın emridir.
16 Diğer ibadetlerin kabulüne sebeptir.
17 Kişiyi münafıklıktan korur.
18 Mahşerde imansızları uzaklaştırır.
19 Gözlerin aydınlığıdır.
20 Yüzde nur oluşturur.
21 Açık ve gizli günahtan alıkoyar.
22 Şehvete engel olur. Adamı utandırır.
23 Nimeti korur, belayı uzaklaştırır.
24 Kişiyi vesveseden korur.
25 Takva ve yardımlaşma duygusu verir.
26 Müslümanlarla kucaklaştırır.
27 Yüce Rabbe derdini anlatma vesilesidir.
Huzura kabul edilmedir.
28 Güzel ahlaka sebep olur.
29 Fitneden ve kaostan korur.
30 Cimrilik, haset, kıskançlık gibi hastalıkları tedavi eder

BİR AYET
(EyMuhammed!) De ki: "Gelin, Rabbinizin size haram kıldığı şeyleri okuyayım: Ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anaya babaya iyi davranın. Fakirlik endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. Sizi de onları da biz rızıklandırırız. (Zina ve benzeri) çirkinliklere, bunların açığına da gizlisine de yaklaşmayın. Meşrû bir hak karşılığı olmadıkça Allah'ın haram (dokunulmaz) kıldığı canı öldürmeyin. İşte size Allah bunu emretti ki aklınızı kullanasınız.(En'am, 151)

BİR HADİS
"Hurmabulabilen hurma ile orucunu açsın hurma bulamayan da su ile iftar etsin. Çünkü su temizdir."(Ebû Dâvûd, Sıyam:21; İbn Mâce, Sıyam:25)

BİR DUA

Zeynelabidin'in duası
Rabbim! Günahlarım dilimi lal etti, konuşamıyorum; zira elimde hiçbir gerekçe yoktur. Ben (günahım) musibetimin esiri, amellerimin rehinesi, günahlarımın müdavimi, hedefimin şaşkınıyım. Kendimi sana karşı cüretkârca davranan, tehditlerini küçümseyen bedbahtlar yerine koydum. Aman Allah'ım! Hangi cesaretle sana karşı cüretkârlık yaptım, kendimi hangi kuruntularla aldattım? Efendim! Ayak tökezlemelerime ve yüz üstü düşmelerime acı. Cehaletime hilminle, kötülüğüme iyiliğinle mukabele et. Ben günahımı ikrar, hatalarımı itiraf ediyorum. İşte bu elim, bu da alnım. Kısas uygulamam için kendimi sana teslim ediyorum.

ESMA-ÜL HÜSNA

EL-MÜ'MIN: "Güven veren, emin kılan, koruyan."

BİR SÜNNET
Yoldagiderken ayağa takılabilecek veya ona benzer şeyleri kenara çekmek.


BEYKOZLULAR SOKAK İFTARINDA BİR ARAYA GELDİ

İstanbul Beykozlular sokak iftarları ve gönül sofralarında bir araya gelmeye bu yıl da devam ediyor. Mahallelerde ve ilçe meydanlarında kurulan sofralara 7'den 70'e binlerce vatandaş ilgi gösterdi. Ramazanın güzelliklerini ilçenin her köşesinde paylaşmak ve komşuluğu canlandırmak amacıyla kurulan iftar sofralarında Belediye'nin mutfağında pişirilen iftar yemekleri ilçe sakinlerine ikram edildi. İftar sofralarında ramazan boyunca her gün binlerce kişi misafir edilecek.

SORU - CEVAP

1 Bazı ayetlerde "Biz onların kalbine mühür vurduk"diyor. Allah kalbe mühür vurunca kişinin hidayeti bulmasınasıl mümkün olur?Yüce Allah herkesi iyi veya kötüyü tercih edebilecekkabiliyette yaratmıştır. İmtihan için de iyi ve kötü olan fiilleriyaratmış ve kişilere kutsal emirlerle vahiyle peygambergöndererek hangi işin kötü ve hangi işin iyi olduğunuhaber vermiştir. Yaratma işi Allah'a ait, tercih etme işi dekula aittir. Yani Allah sizin arzu ettiğinizi yaratmaktadır.

2 Müslüman bir kişi günah işlediğizaman imanı yok olur mu?Müslüman kalmak ya daİslam'a girmek için Kelime-iŞehadet'e inanmak yeterliolacaktır. İbadetleri ihmaletmek veya günah işlemekkişiyi dinden çıkarmaz amagünahkâr yapar.

3 Güzel görünmek için estetik ameliyat haram mı?
Yüce Allah'ın bize verdiği güzelliklerimizi daha cazip hale getirmek için, taranmak, süslenmek, takı takmak, güzel giyinmek gibi estetik müdahaleler caizdir hatta teşvik edilmiştir. Ama Yüce Allah'ın yarattığı şekli beğenmemek, ameliyatla değiştirmek, bir nevi modaya uyarak bıçak altına yatmak doğru değildir ve yaradılışı değiştirme anlamı taşır. Kişiyi toplum içinde komplekse iten, eşiyle karşı karşıya getiren, manen rahatsız eden, vücuttaki şekil bozukluğu veya fazlalığı ise estetikle düzeltilebilir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

SON DAKİKA

Yüce Allah’ın “Sabaha kadar esenliktir” diyerek tarif ettiği Kadir Gecesi, tüm müminler için manevi bir fırsat. “Bin aydan hayırlı olan” bu gece, teslimiyetle yapılan her dua kabul olunur

Bu gece Kadir gecesi. Kadir gecesi hakkında Kur'an-ı Kerim'de özel bir sure yer alır. Bu gecenin faziletini belirten bu surede Kadir gecesinin bin aydan hayırlı olduğu belirtilir. Kur'an-ı Kerim bu gecede Hz. Peygamber (s.a.v.)'e inmeye başlamıştır.
Bu gecede Cebrail ve görevli melekler - ki sayısını ancak Rabbimiz bilir - ard arda inerler. Onların görevi kendilerine verilen özel işleri yapmaktır. Ve o gece sabaha kadar tam bir manevi esenlik ve güvenliktir.
Bu geceye kadir gecesi denmesinin birçok sebebi vardır. Bunlardan birisi, kadir gecesinin kadir ve kıymetinin haylice yüksek olması anlamındadır.
Diğeri de bu gece inen meleklerin sayısından ötürü yeryüzünde darlığın oluşmasıdır. "Kadir"in bir anlamı da "darlık" demektir.
Kadir gecesinin 27. gece olduğu konusunda birçok islam alimi söz birliği etmiştir. 23. gece olduğunu söyleyenler de vardır. hz. Peygamber (s.a.v.) bu aydaki son on geceye işaret etmiş ve; "Kadir gecesini Ramazan ayının son on gününün tekli gecelerinde arayınız" buyurmuşlardır.
Peki neden açık bir dille 'şu gece' dememişlerdir? Muhtemelen, sadece bir geceyi dolu dolu değerlendirip de diğer gecelerdeki büyük fırsatı kaçırmayalım diyedir.
Zaten Peygamberimiz (s.a.v.) ramazan'ın son on gününü dolu dolu geçirirdi.



Bu gece selamı yayalım. Herkese selam verelim. Çünkü bu gecenin sloganı 'selam'dır. Kadir Suresi'nde de belirtildiği gibi bu gecenin tümü selamdır, esenliktir. Barıştır. Çünkü surenin sonunda bu gece için "fecre kadar bir selamdır" buyruluyor.
Yüce Rabbim hepimizin duasını, orucunu, zekatını, sahurunu, tevbesini, yönelişini, dönüşünü bu gece kabul etsin. Sağlam bir imanla, sarsılmayan bir teslimiyetle Kur'an'a ve Hz. Peygamber'e bağlılığımızı devam ettirsin.
Bu gecenin affından uzak olma ihtimali olanlar sayılır. Bu gece olmasına rağmen anne babaya asi olanlar, onları rahatsız edenler, akrabayla bağlarını koparanlar, içkiye devam edenler, Müslüman kardeşiyle küs kalanlar bu gece kendilerine öz eleştiri yapmalılar, tevbe etmeliler.
Bu gece bol bol kaza namazı kılınmalı. Kur'an okunmalı, tespih getirilmeli, dua edilmeli, büyüklerin rızası ve helalliği alınmalı. Ta ki Ramazan'ı yolcularken biz ondan, o bizden razı olsun. Hepinizin Kadir Gecesi'ni kutlarız.

BU GECE NE YAPMALI?
1- Bu geceKur'an-ıKerimgecesidir. Kur'an'la ahdimizi, birlikteliğimiziyenileyeceğimiz bir fırsat gecesidir. Bol bolKur'an okumak lazım bu gece. Düşünerek. Anlamını da okuyarak. İbret alarak. Kendimizle hesaplaşarak. Kur'an'ı niye terkettiğimizi kendimize sorarak. Kur'an'ı Kerim'in sadece okunmak için değil de, anlaşılmak için, yaşanmak için indiğini düşünerek.
2- Bu gece tevbe edelim. Günahımız var. Hepimizin. Günahsız olanımız yoktur. Ufak günahlar bile olsa. Belki ufak bildiğimiz günahımız, Allah katında çok büyüktür.
3- Annemizin ve babamızın duasını alalım. Vefat etmişlerse, okuyalım onlara. Mezarlarına gidelim. Baba ve annesi sağken duasını alamayanlardan olmayalım.
4- Kaza namazlarımızı kılalım. Vakit dar. Zaman çabuk geçiyor. Bakın, ne kadar hızlı akıyor herşey. Çevrenize bakınız. Daha dün konuştuğunuz çok kişi bugün belki hayatta değillerdir. Fırsatı kaçırmayalım.
5- Kul haklarını helal ettirelim.
6- İçki, kumar gibi kötü alışkanlıklarımızdan uzaklaşalım. Günahlar bizi bırakmadan, biz onları bırakalım.
Yıllarca içki içen birisi, Allah için içkiyi bırakamıyor da, hastalandıktan sonra doktorun talimatıyla bırakmak zorunda kalıyorsa bunun ne kadar değeri olur? O zaten bırakacak artık. Keşke daha önce Rabbi'nin hatırı için bırakabilse.
7- Bol bol dua edelim. Bu gece dua gecesidir. Kendimize, birbirimize, ülkemize, sevdiklerimize dua edelim.



BİR DUA
İmâm Şafiî'nin Duâsı
Muh O'ndan başka ilah yoktur. O, üstündür, hikmet sahibidir. Muhakkak ki Allah katında din, İslâm'dır. Ben de Allah'ın tanık olduğu şeye tanıklık ederim ve bu tanıklığı, Allah'a emanet ederim, onu bana kıyamet gününde versin. Allah'ım her türlü âfet ve belâdan, gece ve gündüz gelecek musibetlerden, kutsallığının nuruna, kutluluğunun büyüklüğüne, temizliğinin azametine sığınırım. Hayırdan başka bizi her şeyden koru, bize yalnız hayır ver Allah'ım. Sığınacağım varlık sensin, sana sığınırım, sığınılacak yer sensin, sana iltica ederim, yalnız senden yardım dilerim, ey huzurunda zorbaların küçüldüğü, Firavunların boyunlarının eğildiği Rabbim. Senin yüzüstü bırakmandan, örttüğünü açmandan, senin zikrini unutmaktan, şükründen yüz çevirmekten sana sığınırım. Gece ve gündüz, uykuda ve uyanıkken, hazarda ve seferde, hayatta ve ölünce senin himayendeyim. Seni anmak benim şiarım, seni övmek benim örtümdür. Senden başka ilah yoktur. Azametini yüceltmek için, zatının yüceliğini anmak için seni tespih eder, sana hamd ederim. Ya Rabbi Beni yüz üstü bırakma,

BİR HADİS
"Hz.Peygamber (sav)'e ümmetinin ömrü gösterilmiş. Resulullah (sa}, önceki ümmetlerin ömrüne nisbetle kısa olduğu için, amelde onların uzun ömürde işlediklerine yetişemezler diye bu ömrü kısa bulmuş. Bunun üzerine Cenab-ı Hakk bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesini vermiştir." (Muvatta, İ'tikaf 15, (1,321))

BİR AYET
Şüphesiz, biz onu (Kur'an'ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve ruh (Cebrail) o gecede, Rableri'nin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir. (Kadr, 1-2-3-4-5)

BİR SÜNNET
Misafire bir bardak su bile olsa ikramda bulunmak, mümkünse etli yemek ikram etmek.

BİR ESMA
El-Hakem: Mutlak hakim, hakkı batıldan ayıran, hikmet sahibi.

SORU - CEVAP
Kaza namazlarım var. Nafilenamazları ve vakit sünnetlerini kılamayacağımsöyleniyor. Doğru mu?
Kazaya kalmış namazların kazasıyla meşgul olmak, nafile namaz kılmaktan daha önemli ve önceliklidir. Ancak vakit namazlarıyla birlikte kılınan düzenli nafileler (revatib sünnetler) bunun dışındadır. Bu nedenle bu tür sünnetleri terk etmeyiniz.
Yıldıznameye baktırmak günah mıdır?
Yıldıznameye baktırmak günahtır. Çünkü yıldıznameye bakan yıldızların durumunu anlatmıyor, geleceğe ait sözler söylüyor, sizi gelecekle ilgili yönlendirmeye çalışıyor ve sizi psikolojik olarak etkiliyor, beklenti içine giriyorsunuz ve ona inanıyorsunuz. Peygamber efendimiz (s.a.v.) şöyle diyor; Gelecek hakkında bilgi sahibi olduğunu söyleyene gidip ona baktıran ve sonra da baktırdığına inan bana ineni (Kuran-ı Kerim'i) inkâr etmiştir'. Onun için yıldıznameye de, bu işle meşgul olanlara da itibar etmeyin.
Gıybet ettiğim için kıldığım namazların kabul olmayacağınısöylüyorlar. Ne yapmalıyım?
Gıybet ettiğiniz zaman kıldığınız namaz geçerli olmayacak diye bir şey yoktur. Gıybet büyük günahlardan biridir. Gıybet, o insanın olmadığı bir yerde gıyabında kamuoyu oluşturmaktır. Hakkında konuştuğunuz kişi ahirette size hakkını helal etmezse cennete giremezsiniz. Kul haklarının en büyüklerinden biri de söz taşımak, aleyhte konuşmak ve gıybet yapmaktır. Gıybet yapan, namazından feyz almamış demektir. Namazı kabuldür, ama namazının bereketi yoktur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

SON DAKİKA

Sakın azgınlara özenme

"Ayetlerimizi yalanlayanları bilmeyecekleriyönden derece derece azabayakınlaştırırız." (A'raf/128).
"Sen bu sözü (Kur'an'ı) yalan sayanıbana bırak! Biz onları bilemeyecekleribir şekilde yavaş yavaş azaba çekeceğiz.Onlara mühlet veriyorum. Ama benimplanım çok sağlamdır." (Kalem/44-45).
"Allah'ın ayetleri hakkında imansızdanbaşkası tartışmaz. Onların güç veşatafat içinde dolaşmaları seni aldatmasın."(Mü'min/4).
Onun için; hırsız, arsız, ahlaksız, imansız, inkârcı, terbiyesiz, saldırgan olmasına rağmen işleri iyi giden birini görürseniz sakın ona özenmeyin. "O niye başarılı da, kazanıyor da, her istediği oluyor da ben neden her istediğimi beceremiyorum?" diyerek yakınmayın. Böyle birini görünce ondan uzak durun. Onun feci bir felakete doğru sürüklendiğini unutmayın. Ya bu dünyada ya öteki âlemde. Kur'an işte bu bedbaht insanları anlatıyor. Demin verdiğim ayetlerde...
Tasavvuf büyüklerinden SehlTüsteri şöyle der:
İsyan ve günahlara dalmış bazı insanlara nimet verilmeye devam eder. Ama o insanlardan Allah'a şükretme nimeti kaldırılır. Onlar dünyevi nimete o kadar dalarlar ki, o nimetin sahibi olan Allah'ı unuturlar. Sonunda kalpleri perdelenir. Sonra ilahi ceza gelir.
"Öğüt almayanlara her şeyinkapılarını açtık. Nihayet kendilerineverilen şeylerle günaha daldıklarısırada ansızın onları yakalayıverdik."(En'am/44).
Eskilerden bir isyankâr şöyle dedi:
"Ya Rabbi! Ben ne kadar günah işledimsede sen bana ceza vermedin." YüceAllah o dönemin peygamberine şöyle buyurur:"Bu gibi söylenen kişilere de ki; benonlara en büyük cezayı verdim. Onlardanduayı ve gözyaşını kaldırdım." Rabbimhepimizi korusun.

***

DUHA NAMAZI NEDİR?
Güneş doğduktan yaklaşık yarım saat sonra kılınan 4, 8 veya 12 rekât olabilecek olan nafile namaza duha namazı denir. Bu namaz öğleden yaklaşık 20 dakika öncesine kadar kılınabilir.
Teheccüd namazını nezaman kılmam gerekiyor? Teheccüd bir gece namazıdır. Fazilet ve bereketi çok olan, Hz. Peygamber'in her gece yaptığı bir ibadettir. Kur'an-ı Kerim bu namazı Hz. Peygamber'e emretmiştir. İsra Suresi'nde, "Sana özgü olarak fazladan teheccüdü kıl" diye emredilmiştir. Sahabe ve tasavvuf âlimleri bu namazı hiç ihmal etmediler. Bu namaz kişiyi Allah'a yakınlaştırır. İyi kullar arasına sokar. Günahların affına vesile olur. Kalbi fazilet nuruyla doldurur. Herkes uykudayken kişiyi uyanık tutar ve zikirle dopdolu hale getirir. Belki farz olan namazlardan sonraki en faziletli namazdır. Bu namazın vakti, yatsı ile sabah namazı arasıdır. Bu namaz için tercih edileni yatsı namazından sonra uyuyup sabah namazından önce uyanmak ve 2, 4 ,6, 8 veya daha çok rekât namaz kılmakla bu ibadeti yerine getirmektir. Gece uyanamayacağını bilen kişi uyumadan önce de bu namazı kılabilir.
Kelime-i tevhid nedir?
Kelime-i tevhid, "La ilahe illallah. Muhammeden Resulallah" demektir. Anlamı ise şöyledir: "Allah'tan başka ilah yoktur. Muhammed (SAV) Allah'ın Resul'üdür." Bu kelimeyi söyleyen ve gereğine inanan kişi Müslümanlığa girer, eğer Müslüman değilse.
Camide namaz kılarkenbiri aniden düştü. Namazıbozup ona müdahale etmemşart mı?
Elbette öyle bir halde hemen namazı bozup ona müdahale etmeniz gerekir. İnsan hayatı son derece önemlidir. O esnada hiç kimse yardım etmezse herkes Allah katında sorumlu olur. Zira gerekli müdahaleden sonra bozduğunuz namazınızı yeni baştan kılarsınız. Bu durum sadece camide bayılan kişiyle sınırlı değildir. Mesela; denize düşüp yardım isteyen bir kişi var. Ve siz o esnada, kıyıda namaz kılıyorsunuz. Demin yazdığımız prensip (acil müdahale için namazı bozmak gerekir prensibi) burada da geçerlidir. Din, insan hayatını kutsal, dokunulmaz ve son derece değerli görür.
Almanya'da yaşıyorum.Komşum gayrimüslim yaşlı birkadındı. Onun cenaze töreninekatıldım. Günaha mı girdim?
Siz insani bir görev olarak cenaze törenine katılmış ve muhtemelen başsağlığında bulunmuşsunuz. Bu şekilde taziyede bulunmanız dinimizce günah değildir. Üzüntünüzü belirtmeniz, onlarla selamlaşmanız son derece doğaldır. Ancak sizin Müslüman olarak diğer dinlere ait ibadetleri, ayin ve ritüelleri uygulamanız doğru olmaz. Siz duanızı, ibadetinizi Kur'an'a ve Hz. Peygamber'e uygun şekilde yapmanız gerekir. Dediğim gibi; ancak insani ilişkiler, komşuluk hukuku ve insani bir görev olarak cenazede veya merasimde başsağlığı için bulunabilirsiniz.
Çalıntı olanbir malı satın alabilirmiyim?
Size gelen malın çalıntı bir mal olduğunu veya gayrimeşru bir yoldan elde edildiğini kesin olarak biliyorsanız bu malı satın almanız caiz olmaz. Hz. Peygamber, "Çalıntı malın çalıntı olduğunu bildiği halde satın alan günaha girmiş ve malın ayıbının ortağı olmuş olur" (Kenz, Taberani) buyurur. Burada kişi, hakkı ve alın teri olmayan bir malı piyasaya servis ediyor, karşı taraftaki de bunu bile bile satın alıyor. Yani hakikatte olmayan bir mal pazarlanmış oluyor. Ancak malın çalıntı olmadığını ve malın takdim tarzının normal bir takdim olduğunu zanneden kişinin aldığı mal haram olmaz. Şüphelenme halinde ise o maldan kaçınmak lazım. Bir malın çalıntı olup olmadığı, malın satandan ve malla ilgili belgenin olmamasından anlaşılabilir. Aslında tüccarlar bunu zaten bilirler. Ve gereken tavırlarını buna göre düzenlerler. "Ağlayanın malı gülene kâr getirmez" sözünü halkımız bu tür insanlar için söylemiştir. Özellikle bazı insanların büyük işyerlerini soyduklarını ve oradaki malları sanki alın teri ile kazanmış gibi pazarladıklarını görünce dehşetimiz artmıyor değil.

***

HOŞ GÖR
Bizim kültürümüz, "Yaradılanı hoş gör,Yaradan'dan ötürü" cümlesiyle bunu özetlemiş. Engin ve yüce bir gönülle evrene bakmak istenmiş bizden.
Nefret ve kibir, tedavi edilesi bir hastalıktır. Hamdun Kassar şöyle derdi: "Birsarhoşla karşılaşırsan ona buğzetme.
Kötü söyleme. Çünkü onun durumunasen de düşebilirsin."
Hz. Bilal ezan okurken bir harfi iyi çıkaramamışve bundan dolayı eleştirilmişti deResulallah (SAV) onu sahiplenmiş ve "Bilal'ineksik harfi Allah katında tamdır" buyurmuştur.
Denilir ki, İbrahim bin Edhem bir gün yere uzanmış bir sarhoşun yanından geçti. Onun ağzını toprağa bulaşmış gördü. Su getirdi ve adamın ağzını temizledi. Sonra şöyle dedi: "Allah'ın ismini zaman zaman ananbu ağzı kirli bırakmak doğru olmaz,hürmetsizlik olur." Daha sonra sarhoşkendine geldi. Ona İbrahim binEdhem'in yaptığı anlatıldı. Genç sarhoşluktanutandı. Ve bir dahaiçki içmeyeceğine yemin etti. Tövbekâr oldu. İyi bir insan olarak yola devam etti. İbrahim bin Edhem, o gece rüya gördü. Rüyada ona şöyle denildi; "Sensarhoşun dışını temizledin.
Biz de onun içini temizledik."
Cehenneme insan postalamakbizim işimiz olamaz. O şeytanın işi. Bizimişimiz Allah'ı ve O'nun Peygamber'iniinsanlara sevdirmek ve onların ümitlerinizinde tutmaktır. İslam büyükleri ve özellikletasavvufun ileri gelenleri bu hususta bizim içinbirer canlı modeldirler. İnsan kalbini ve umudunukırmak hoş görülmemiştir.
Sadi Şirazi bu hususta çok uç sayılan ama manidar olan bir hadiseyi aktarır:
"Büyüklerden birinin evine hırsız girer.
Ancak çalacak bir mal bulamaz. Hayal kırıklığıyla çıkan hırsızın halini gören ev sahibi, üzerinde uyuduğu hasırı toparlayıp hırsızın yoluna atar. Hayattan kopmasın, karnını doyursun ki belki ilerde tövbenin yolunu bulur." Bunlar yüce yüreklerdir. Bizim tarzımız ile bu insanların tarzı elbette çok farklıdır. Biz belki bu halde hırsızı tutuklatır ve adalete sevk ederiz. Onlar ise onu nasıl yeniden hayata katar ve tövbeye yönlendiririz diye bakarlar.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır