Sadaka
“Bir kişinin kendi isteğiyle, Allah’ın rızasını kazanmak maksadıyla yaptığı maddi ve manevi iyi ve güzel davranışların tümüne sadaka denir.”
Sadakanın bir çok çeşidi vardır. Hüküm açısından farklı olan sadakalar vardır. Sadaka belirli bir zenginliğe ulaşma şartı yoktur. Sadakanın belirli bir sınırı yoktur. Herkes imkanları ölçüsünde istediği kadar sadaka verebilir. Sadaka maddi olabildiği gibi manevi de olabilir. Sadakanın diğer bir çok ibadette olduğu gibi belirli bir vakti de yoktur.
Müslümanlar sahip oldukları imkanlar ölçüsünde ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunmalıdırlar. Allah’ın kendilerine verdiği imkanları diğer insanlarla paylaşmalıdırlar. Sadaka tamamıyla gönüllülük esasına dayalı bir ibadettir. Sadaka vermek sünnet olduğu için kimse bu konuda zorlanamaz.
Maddi ve Manevi Sadaka
“Maddi değeri olan para, eşya ya da yiyecek ve içecek ğibi şeylerle yapılan yardımlara maddi sadaka denir.” ”Maddi değeri olmayıp iyi ve güzel davranış örnekleri sergileyerek yapılan yardımlara ise manevi sadaka denir.” Sadaka, hem maddi hem de manevi olarak yapılabilen bir ibadettir. İnsanlara iyilik olarak yapılan bütün güzel davranışlar birer sadakadır. Yolda gördüğümüz bir dikeni kaldırmak, bir kişiye tebessümle selam vermek, yoldan geçen bir engelliye yardım etmek, yol soran birine yol tarifi yapmak ve bir hastayı ziyaret etmek gibi iyi ve güzel olan bütün davranışlar manevi birer sadakadır.
Sevgili Peygamberimiz hangi davranışların manevi sadaka olacağıyla ilgili şu hadisini söylemiştir:
“Gözleri görmeyene rehberlik etmen bir sadakadır. Sağır ve dilsize anlayacakları bir şekilde anlatman, ihtiyacını gidermesi için ana rehberlik etmen sadakadır. Derman arayan dert/iye yardım için koşuşturman, koluna girip güçsüze yardım etmen sadakadır. Konuşmakta güçlük çekenin meramını ifade edivermen bir sadakadır…” (Ahmed bin Hanbel, Müsned, C 5, s. 168, 169.)
Bu hadisten de anlaşılacağı üzere küçükte olsa yapılan iyi ve güzel olan bütün davranışlar birer sadakadır. İmkanı olmadığı için maddi sadaka veremeyen Müslümanlarda en azından manevi sadaka sevabı almanın yollarına bakmalıdırlar. Bunun için de insanlara iyi ve güzel muamelede bulunarak manevi sadaka sevabı almalıdırlar.
Sadaka-i Câriye
Sadaka-i câriye: Bitmeyen, tükenmeyen, kesilmeyen” sadaka demektir. Sadaka—i Câriyenin en önemli özelliği sürekli sevap kazandırmasıdır. Bu sadaka kişi ölse bile kişinin amel defterini kapattırmayan bir sadakadır. Dini hükmü ise sünnet olan bir sadakadır. Okul, köprü, cami, yol, medrese, park gibi bütün insanların yararlanabileceği yerleri yaptırmak veya bunların yapımına katkıda bulunmak sadaka—i cariyedir.
Sevgili Peygamberimiz bu sadakanın kişiye öldükten sonra da sevap kazandıracağını şu hadislerinde dile getirmiştir.
“Kişi öldüğü zaman, amel defteri kapanır. Ancak üç şey hariçtir: Sadaka-i cârı’ye, insanlara yararlı bir ilim, kendisine dua eden hayırlı bir evlat. ” (Müslim, Vasıyyet, 14)
Sünnet olan bu sadakanın yapılması için zenginlik şartı yoktur. Herkes imkanları ölçüsünde, istediği zaman istediği yerde sadaka—i cariye verebilir.
Sadaka-i Cariye Örnekleri
Fıtır Sadakası / Fitre
Fitre, sadaka çeşitleri içerisinde dinen verilmesi vacip olan bir sadakadır. Ramazan ayında verilen, bu aya özgü ibadetlerden biridir. Fitre, kişi başına verilir. Bir ailedeki bütün bireyler için verilir. Yeni doğan çocuklar için de verilir.
Ailenin geçiminden sorumlu olan kişi her yıl ramazan ayında bayramdan önce fitrelerini verir. Fitre, Sağlıklı bir şekilde ramazan ayına ve ramazan bayramına ulaşmanın bir şükrü olarak verilen vacip bir ibadettir.
Fitrenin miktarı her yıl değişir. Fitre miktarının en alt sınırı bir kişinin iki öğün karnını doyurmasına yetecek kadar olan paradır. Fitre belirlenen alt sınırın altında verilemez. Fitrenin üst sınırı yoktur. Herkes zenginliği ölçüsünde istediği miktarda verebilir.
Fitre, nisap miktarı mala sahip olan yani dinen zengin olan Müslümanlara vaciptir. Ancak fitrenin miktarı çok fazla olmadığı için nisap miktarı mala sahip olmayıp imkanı olan Müslümanlarda verebilmektedir.
Fitrenin ramazan bayramından önce verilmesi gerekir. Bunun nedeni ise fakirlerin de bayramdan önce ihtiyaçlarını karşılayarak bayrama sevinçli ve mutlu bir şekilde girmelerini sağlamaktır.
BİLGİ: Bakmakla yükümlü olduğumuz kişilere zekât veremediğimiz gibi fitrede veremeyiz.
Bu kişiler;
Bunların dışında ayrıca zengin olan Müslümanlara da fitre verilmez.
Sadakayla İlgili Ayet ve Hadisler
Ayetler
Hadisler
Sadaka-i Cariye Nedir?
Kişinin vefatından sonra devam etmekte olan hayır ve hasenatı aracılığı ile kendisine ulaşabilen sevaplarının mevcut olması durumuna Sadaka-i cariye adı verilir. Hz peygamberin bahsettiği bir hadisi şerifi içerisinde şu şekilde nakledilmiştir; yedi şey bulunuyor ki kul ölümünden sonra kabrin içindeyken de bunların ecri ya da sevabı kendisine ulaşır şeklindedir.
Sadaka-i Cariye Örnekleri Nelerdir?
Sadaka-i cariye ile ilgili çok sayıda örnek bulmak mümkündür. Sadaka-i cariye ile ilgili bir kişi için şu örnekler verilebilir:
Öğretilen ilim
Akıtılan su
Açmış olduğu su kuyusu.
Dikmiş bulunduğu meyve ağacı.
İnşa etmiş olduğu mescit.
Miras olarak bırakmış olduğu mushafı şerif, bir başka ifade ile faydalanılan bir kitap
Ölümünden sonra kendisi için istiğfar edebilecek hayırlı bir evlat
Şeklinde sıralanabilir. Hadisi şerif kapsamında da açık bir biçimde beyan edilmiş olduğu gibi bireyin amel defterinin kapanmamasını sağlamak için kendisine bu sevaplar yazılması için ardında hayırlar ve hasenatlar bırakmasına Sadaka-i cariye adı verilir. Sadaka-i cariye kavramı İslam dini içerisinde büyük bir öneme sahip olan kavramlardan bir tanesidir.
Sadaka-i Cariye Yapılmasındaki Temel Amaç Nedir?
Sadaka-i cariye bireyin her durum içerisinde sevap kazanmasını sağlayacak yollar elde etmeye ve iyi bir yapmaya yönlendirmeyi hedeflemektedir. Birey öldükten sonra da bahsedilen bireyin amel defterinin kapanmaması ile birlikte uzun seneler süren yararları olan insanlara ya da hayvanlara fayda verebilecek hayır ya da hasenat içerisinde bulunmayı sağlamaktadır.
Sadaka-i Cariyeyi Maddi İmkanı Olmayan Kişiler De Yapabilir mi?
Bireyin öldükten sonra arkasında bırakmış olduğu ailesinin ve evlatlarının duaları ölmüşleri için af ya da mağfiret dilemeleri uygulaması da Sadaka-i cariye arasında sayılır. Ölmüş aile bireyler için dua etmek, istiğfarda bulunmak kişilerin ruhları için Kuranı Kerimi okuyabilmek ya da okutmak da bu kapsamda sayılır.