sahte fatura kullanma suçu / Vergi Kaçakçılığı ve Sahte Fatura Kullanma/Düzenleme Suçu

Sahte Fatura Kullanma Suçu

sahte fatura kullanma suçu

Türk mevzuatında cezai yaptırımlara ilişkin düzenlemelerin TCK’da yer almasına karşılık bazı fiiller açısından özel düzenlemeler getirilmiştir. Bu özel düzenlemelerden olan vergi kaçakçılığı suçları ise VUK’nun Maddesi ile hüküm altına alınmıştır. 

VUK’nun Maddesi sahte faturayı “Gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde, varmış gibi düzenlenen belge sahte belgedir.” İfadeleriyle tanımlanmıştır. Sahte fatura görünüşte kanuni bütün şartları taşımasına rağmen temelinde bir ilişki barındırmaz. Oysa faturaların altında yatan bir temel ilişkinin bulunması asıldır.  

Sahte fatura kullanmak ya da düzenlemek birbirinden ayrı bağımsız suçlardır. Suçun oluşması için belgenin ya düzenlenmesi ya da kullanılması gerekli ve yeterlidir. Bu haliyle sahte belge düzenlemek ve kullanmak suçu seçimlik hareketli bir suçtur. Şayet iki fiil bir arada bulunursa iki ayrı cezalandırma yapılacaktır. 

Bir faturanın sahte olarak düzenlenmesi sahte fatura düzenleme suçunun oluşması açısından yeterlidir. Ayrıca kullanılması gerekmez.

SAHTE FATURA DÜZENLEME VE KULLAMA SUÇUNUN FAİLİ

TCK gereği suçun faili yalnızca gerçek kişiler olabilir. 

Adi ortaklıklarda ortakların suçun oluşumundaki kusurlarına bakılır. Temsil yetkisinin kullanımındaki ağırlık ve yetkinin sınırları araştırılır. Şayet bütün ortaklar kusurluysa tamamı cezalandırılır. Fakat yapılan araştırma neticesinde suçla illiyet bağı kurulamayan bir ortak ya da ortaklar bulunursa bunlar bakımından cezalandırma yapılamaz. 

Diğer tüzel kişiler bakımından sorumlu yetkili temsilcidir. Fakat temsil yetkisi birden fazla kişi tarafından kullanılıyorsa yine bir araştırma yapılması gerekecektir. Yapılacak araştırmada suçun oluşumunda temsilcilerin rolüne ve kusuruna bakılacak ve fail bu araştırma neticesinde belirlenecektir. 

Nitekim Yargıtay Ceza Dairesi / E. sayılı kararında “Tüzel kişilerin birden fazla kanuni temsilci bulunup da suç, eylem ve fikir birliği içinde işlenmemiş ise sorumluluğun, cezanın şahsiliği ilkesine bağlı olarak temsil yetkisinin bölüşümündeki ağırlık ve sınırlara göre suçun şekli sorumlusuna değil, ayrıntısını bilen ve oluşumunda rolü olan temsilciye ait olacağı gözetilerek, ticaret sicil gazetesinde yayınlanan, olağan üstü genel kurul toplantısında alınan karar uyarınca A grubu imza yetkisine sahip oldukları anlaşılan, yönetim kurulu üyesi olan sanıkların, olay tarihinde şirketteki görevleri, varsa aralarındaki iş bölümüne dair şirket esas mukavelesi ve iş bölümüne ait kararlar getirtilip, organizasyon şeması değerlendirilerek sanıkların şirketteki görev ve sorumluluklarının tespit edilmesi; suç konusu faturaları düzenleyen mükelleflerin CMK'nin maddesi hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenip, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kime verdiklerinin, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının sorulması, toplanan tüm deliller değerlendirilip, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması, hatalıdır.” Şeklinde hüküm kurularak sorumluluğun nasıl belirleneceği konusunda değerlendirme yapılmıştır.

SAHTE FATURA NASIL TESPİT EDİLİR

Bir faturanın sahte olup olmadığının anlaşılması için yargıtay birtakım kriterler belirlemiştir. Bu kriterler Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun /47 E. Sayılı kararında aşağıdaki şekilde sayılmıştır; 

"- Vergi mükellefi BA ve BS formları düzenleyerek yani bildirim alış ( BA ) veya bildirim satış ( BS ) formlarını düzenleme zorunluluğu vardır. Bu formların birbirini karşılayıp karşılamadığı,

-Bildirilen matrah, matrah farkı, vergi farkı, 

- Gelir Vergisi beyanı ( bu beyan içerisinde brüt satışlar, satış maliyetleri, kar ve zarar, satış indirimleri, monash.pw )

- Vergi mükellefinin yetkili makamlardan aldığı fatura veya belgeler vergi incelemesinde e-Arşiv sistemine monash.pw adresinden yapılan incelemede vergi nosu, basan matbaanın adı, belge alış tarihi, belge türü, fatura veya belgenin seri numara gibi belgenin tüm fiziki ve şekil şartları denetlenebilir. 

- İşletmenin fiziki durumun beyan edilen matraha uygun kapasitede olup olmadığı. 

- Belgeyi düzenleyen veya kullananın faturada belirlenmiş satışları yapabilecek ticari yeterliliğe sahip mi, makine, personel yeterli mi ? 

- Şirketin veya mükellefin ticari yeterliliğine uygun mu? Fiziki yapısı araç gereç donanımı var mı? 

- Bankalardan vergi mükellefinin beyanda bulunulan belgelerle orantılı para giriş çıkışı olmuş mu? 

Görüldüğü üzere Sayılı Vergi Usul Kanunu maddesi kaçakçılık suçunda kullanılan belgenin ‘içerik' itibarı ile sahte olup olmadığı vergi tekniği içinde genel muhasebe bilgileri, diğer deliller ve metotlarla tespiti mümkündür.’’

SAHTE FATURA DÜZENLEME VE KULLANMA SUÇUNUN İSPATI

Sahte fatura düzenleme ve kullanma suçunun oluşması için öncelikle kullanılan faturanın kanunda belirtilen şartları taşıması gerekir. Faturada bulunması gereken zorunlu unsurlar hakkında detaylı bilgi için FATURA VE İSPAT GÜCÜ başlıklı makalemizi inceleyebilirsiniz. 

Şayet fatura zorunlu unsurları barındırıyorsa bu defa gerçeğin tespti açısından aşağıdaki kriterler çerçevesinde yargılama neticelendirilecektir. Bu kriterler Ceza Dairesi’nin / K. Sayılı kararında açıklandığı üzere;  

1- Faturaların sanıklara ve tanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ya da tanığa ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması, 

2- Faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğunun belirlenmesi halinde, bu kişi hakkında suç duyurusunda bulunulması ve dava açıldığı taktirde bu dava ile birleştirilmesi, 

3- Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ve ilgilisine ait olmadığının anlaşılması halinde ise; 

a- Faturaları kullandığı belirlenen şirketler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi, 

b- Bu mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması, 

c- Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK'nın maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda bir iştiraklerinin bulunup bulunmadığının sorulması, 

4- Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; 

a- Faturayı düzenleyen şirkete ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin olup olmadığının araştırılması,

b- Daha sonra, faturaları düzenleyen şirket ile kullanan şirketler ve kişilerin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde, sanığın temyiz aşamasında sunduğu belgeler de dikkate alınarak karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması şeklinde sıralanabilir.

SAHTE FATURA DÜZENLEME VE KULLANMA SUÇUNUN CEZASI

Vergi Usul Kanunu’nun /b maddesine göre sahte fatura düzenleme ve kullanma suçunun cezasının alt sınırı 3 üst sınırı ise 5 yıldır. Yargılama Asliye Ceza Mahkemeleri tarafından yapılır. Şayet bir yıllık dönem içerisinde birden fazla sahte fatura düzenlenmiş ya da kullanılmışsa zincirleme suçlara ilişkin hükümler uygulanmak suretiyle ceza artırılır. 

Dava zamanaşımı 8 yıldır.

Sahte Fatura Düzenleme ve Kullanma Suçu Nedir?

Sahte Fatura Düzenleme ve Kullanma Suçu Nedir?  <div><div><p> sayılı Vergi Usul Kanununun Maddesinin b bendi uyarınca sahte fatura düzenlemek suçtur. Maddeye göre: Vergi kanunları uyarınca tutulan veya düzenlenen ve saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge, sahte belgedir.</p><p>Bu maddeye göre satmadığı bir malı sanki satmış gibi fatura düzenleyen ile bu faturaları kullanan kişiler hapis cezasıyla cezalandırılır. Söz konusu suç uygulamada oldukça sık işlenen bir suçtur. Vergi ödememek için bu yola başvuran kişiler çoğu zaman hapis cezasının mevcudiyetinden haberdar değildir. Mali bir durum söz konusu olduğundan kişiler yakalandıklarında vergi cezası ödeyeceklerini sanmaktadırlar. Oysaki Kanunda her takvim yılı için ayrı ayrı hapis cezası öngörülmektedir.</p><p>Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun tarihli / Esas ve / Karar sayılı kararında sahte fatura kullanma suçunun tanımı yapılmış ve kriterleri de sayılmıştır.</p><p><strong>Sahte fatura kullanmak suçu:</strong></p><p>Haksız kazanç sağlamak veya az vergi ödemek ya da hiç vergi ödememek suretiyle vergi kaçırmak için işlenen fiillerden biri de sahte belge düzenlemek veya kullanmaktır. Vergi kayıp ve kaçağına sebebiyet verilmesindeki oranın yüksekliğini dikkate alan kanun koyucu, sahte belge düzenlemek veya bu belgeleri kullanmak eylemleri için Vergi Usul Kanununda özel düzenleme getirme ihtiyacı duymuştur.</p><p> sayılı Vergi Usul Kanununun maddesinde sahte belgenin tanımı yapılmıştır. Buna göre; gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde, varmış gibi düzenlenen belge sahte belgedir. Örneğin, satın alınmayan mal veya hizmetin alınmış gibi fatura tanzim edilmesi faaliyeti sahtecilik, düzenlenen fatura da sahte belgedir. Sahte olarak basılmış ya da mükellefin rızası dışında mükelleften elde edilmiş belgeler de sahte belgedir.</p><p>Belgenin asıl ve suretinde yapılan sahtecilik arasında fark olmayıp sahtecilik kısmen veya tamamen yapılabilir. Tamamen sahtecilik, gerçekte olmayan bir vergi olayının varmış gibi belgeye yansıtılmasıdır. Kısmen sahtecilik ise, gerçek ve gerçek olmayan muamele veya durumların aynı belgede yer almasıdır. Örneğin; gerçek emtia satışı için düzenlenen faturada ayrıca yapılmayan emtia satışının da gösterilmesi gibi.</p><p>Bu itibarla, belgesiz yapılan alım ve hizmetin başka bir mükellefin belgesi ya da sahte belge ile belgelendirilmesi halinde belgenin gerçek muamele veya duruma dayanmadığından sahte olduğunun kabulü gerekir. Nitekim sayılı Vergi Usul Kanunundan kaynaklanan işlere bakmakla görevli Yargıtay Ceza Dairesinin istikrarlı uygulamaları da bu yöndedir. (Örneğin; Ceza Dairesinin gün ve ile gün ve &#; sayılı kararları)</p><p>Gerçek muamele ve durumun bir başka mükellefin belgesiyle veya sahte belgeyle belgelendirilmesi durumunda, bu belgeleri kullanan mükellef failin sahteliği bildiği kabul edilmelidir. Zira belge aldığı kişiyle alım satım ilişkisinde bulunmayan ve bunu bilen mükellef, failin alıp kullandığı belgenin sahte olduğunu bilmediği düşünülemeyecektir.</p><p><strong>SAHTE FATURA SUÇUNUN CEZASI VE YATARI NE KADARDIR?</strong></p><p>Kanuna göre söz konusu suçun ceza miktarı 3 yıldan başlayıp 5 yıla kadar çıkabilir. Ancak genellikle alt sınır olan 3 yıldan ceza verilir. Eğer suç 1 kere işlenmemiş ve aynı takvim yılı içinde defalarca işlenmişse Türk Ceza Kanununun Maddesi devreye girer ise verilen ceza ¼ ila ¾ oranında arttırılır. Ardından iyi hal indirimi yapılırsa ceza hafifletilerek sonuç ceza ortaya çıkar. Ancak bu noktada şu husus önemlidir ki her takvim yılı için ayrı ceza verilecektir. Örneğin , , , yıllarının defterlerinde ayrı ayrı sahtecilik yapıldıysa her bir takvim yılı için ayrı ayrı ceza verilecektir.</p><p>Uygulamada genellikle alt sınırdan yani 3 yıl üzerinden ceza verilir ardından alt oran olan ¼ üzerinden artırım yapılarak ceza 3 yıl 9 aya çıkarılır. Şayet mahkeme insicamını bozacak bir fiil yoksa mahkemece iyi hal indirimi uygulanarak sonuç ceza 3 yıl 1 ay 15 gün olarak belirlenir. Yani diyelim ki yılında bu suç işlendi ve aynı takvim yılında birden fazla işlenmeye devam edildi. Sanığın alacağı minimum ceza 3 yıl 1 ay 15 gün olup daha fazla ceza alınması da mümkündür.</p><p>Uygulamada daha çok verilen 3 yıl 1 ay 15 günlük hapis cezasını baz alırsak; İnfaz Yasasında yapılan değişiklik ile koşullu salıverilme oranı ½’ye çıkartılmıştır. Yani söz konusu cezadan koşullu salıverilme miktarı düşüldüğünde cezanın yatarı 1 yıl 6 ay 25 gündür. Ancak 30/3/ tarihinden önce işlenen suçlarda denetimli serbestlik süresi 3 yıla çıkartılmıştır. Bu nedenle 30/3/ tarihinden önce işlenen suçlar da kişi ceza infaz kurumuna girecek ve hemen akabinde denetimli serbestlik ile tahliye edilecektir. Kalan süreyi ise denetimli serbestlik altında belirli haklardan mahrum olarak ceza infaz kurumu dışından dolduracaktır. 30/3/ tarihinden sonraki suçlar nedeniyle denetimli serbestlik süresi 1 yıl olarak uygulanacak ve kişi 6 ay 25 gün ceza infaz kurumunda kaldıktan sonra tahliye edilecek ve kalan 1 yılı denetimli serbestlik altında belirli haklardan mahrum olarak ceza infaz kurumu dışından dolduracaktır.</p></div></div></p>
            <span class=nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.