Gaita testi, dışkı üzerine yapılan bir testtir ve farklı hastalıkların ortaya çıkması için uygulanır. Besinlerin sindirimi neticesinde meydana gelen ve sindirim kanalları üzerinden atılan atık maddelere, halk arasında dışkı, büyük abdest, kaka denilmektedir. Tıp literatüründe ise gaita kelimesi ile ifade edilir. İnkontinans ise gaita bozulması olarak adlandırılmakta ve dışkılama ya da gaz çıkarma konusunda kontrol kabiliyetinin bozulması anlamına gelmektedir.
Gaita testi, türlü sağlık problemlerinin ortaya çıkarılması ve tespit edilmesinde önemli bir role sahip olan testtir. Bu test, mide, gastrointestinal ve bağırsak sistemlerinin herhangi bir noktasında normal dışı bir hareketlilik meydana gelip gelmediğini kontrol etme konusunda işe yaramaktadır.
Gaita testi, bazı durumlarda bazı sağlık sorunu ve hastalıkların tespiti için doktor tarafından istenebilmektedir. Bu testin doktor tarafından istenmesinin temel sebepleri ise şu şekilde sıralanabilir:
Gaita testi yapılışı, genellikle bağırsaklarda meydana gelen bakteriyel temelli bir enfeksiyon bulunup bulunmadığının araştırılabilmesi için dışkıdan alınmış bir örnek üzerinden olur. Bu test yapıldıktan ortalama birkaç gün sonrasında test sonucu çıkmaktadır. Patojen bakteri testleri ise ortalama 2 ila 3 gün kadar sürebilmektedir. Gaita kültüründe Kolera, Salmonella, Shigella gibi bazı bakterilerin üremeleri, bu testle patojen açısından incelenir. Özellikle de bu testin yapılması, gıda sektörü çalışanlarından iş alımları sırasında sürekli olarak istenebilmektedir.
Gaita testinin yapılışı sırasında gaita örneğine herhangi bir şekilde idrar bulaşmaması gerekmektedir. Bu nedenle öncesinde idrarın yapılması ve boşaltılması gerekir. Söz konusu gaita (dışkı) bir kutu/kap içine alınır ve laboratuvara bu şekilde teslim edilir. Ayrıca testin verimli sonuç vermesi için başka herhangi bir şeyin de yine gaitaya temas etmemesi gerekmektedir.
Gaita testi sonuçları, yapılan dışkı alımı sonucunda laboratuvarda yapılan inceleme ile ortaya çıkarılır. Gaita testinin negatif ve pozitif sonuçları olmaktadır. Gaita testi sonuçlarının laboratuvar incelemesi sonrasında değerlendirilmesi ise şu şekilde yapılır:
Evde gaita testi, bazı kişiler tarafından daha rahat ve stressiz görülmektedir. Ancak bu görüş, kişiden kişiye değişir. Gaita, dışkı ve kaka manasına gelir. Bu noktada yakın zamanda bir doktora gitmiş ve kaka testi istenmişse büyük ihtimalle bir rahatsızlıktan şüphe edilmektedir.
Bu test ile gastrointestinal kanamalar belirlenebilir. Gastrointestinal sistem ise sindirim sisteminin bütün organlarını barındıran ağızdan anüse kadar giden yolu ifade etmektedir. Söz konusu gizli kan testi için devlet ya da özel hastaneler dışında evlerde de testi yapmayı mümkün kılan kitler üretilmiştir. Gaita testinin evde yapılabilmesi için şu adımların takip edilmesi yeterlidir:
Gaita testi pozitif çıkması ve negatif çıkması, farklı sonuçları doğurur. Test için hazırlanmış olan gaita örneğinin en fazla yarım saat kadar bir sürede laboratuvara verilmesi gerekmektedir. Belirtilen sürede verilen numunelerin incelemesi yapılır ve pozitif ile negatif sonuçlar ile ilgili bilgiler şu şekildedir:
Türkiye genelindeki tüm aile hekimliğibirimlerinin, hedef nüfusundaki vatandaşları, hipertansiyon, diyabet, obezite, kalp-damar hastalıkları ile kanser ve yaşlı izlem taramalarına alarak, sonuçlarını Hastalık Yönetim Platformu'na (HYP) işlemesi zorunlu hale getirildi.
Sağlık Bakanlığınca 30 Haziran'da yayımlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği ile aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarının ücretlerinin hesaplanmasına, kronik hastalık yönetimine ait parametreler eklenerek, aile hekimliği çalışanlarına ücret artışı sağlandı.
Bu çerçevede, Bakanlık Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü ile Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü'nün ortak çalışmasıyla ocak ayında kullanıma açılan Hastalık Yönetim Platformu (HYP) 1 Temmuz itibarıyla tüm aile sağlığı merkezlerinde yaygınlaştırıldı. Böylelikle, kronik hastaların daha yakından takip edileceği, bazı hastalıkların erken safhalarda tespit edilip gereken önlemlerin alınabileceği dönem başlamış oldu.
Yeni uygulamayla aile hekimlerinin, daha önce de yapılan ama yeterince yaygın olmayan hipertansiyon, diyabet, obezite, kalp-damar hastalıklarına ilişkin değerlendirmeleri ile kanser ve yaşlılara yönelik taramaları, hedef nüfuslarındaki her kişi için gerçekleştirmesi ve HYP'ye işlemesi zorunlu hale getirildi.
KANSER TARAMASI İÇİN KİŞİLER TEK TEK ARANIP DAVET EDİLECEK
1 Temmuz itibarıyla devreye alınan yeni uygulamalardan derlenen bilgilere göre, her aile hekimi, hedef nüfusundaki kişileri, telefon arayarak veya SMS ile davet ederek danışmanlık verecek, 30-65 yaş arası kadınların rahim ağzı kanseri, 50-70 yaş arası kadın ve erkeklerin de kalın bağırsak kanseri taramasını yapacak.
Ayrıca 40-69 yaş arası kadınlar da meme kanseri taraması için en yakın tarama birimine yönlendirilerek takip edilecek. Pozitif veya şüpheli olan sonuçlar, teşhis merkezlerine sevk edilecek.
Aile hekimleri, aylık hedef nüfuslarının taramalarını, rahim ağzı kanseri taraması için en az yüzde 50, meme kanseri taraması için en az yüzde 40, kalın bağırsak kanseri taraması için en az yüzde 50 olacak şekilde yapacak.
18 YAŞINDAN BÜYÜK HERKESİN YILDA EN AZ BİR KEZ KAN BASINCI ÖLÇÜMÜ YAPILACAK
Kişilerin hipertansiyon değerlendirmeleri çerçevesinde her aile hekimi, kendi nüfusuna kayıtlı 18 yaşından büyük bireyleri yılda en az bir kez kan basıncı ölçümü yapmak için davet edecek.
Kan basıncı yüksek hastalar ile 50 yaş üstü, kilolu, obez, sigara içen, şeker hastalığı bulunan, ailesinde kronik böbrek yetmezliği hikayesi olan kişilerin kan basıncı, boy, kilo ve bel çevresi ölçümü düzenli yapılacak.
Bu durumdaki hastalar gerektiğinde diyetisyen, fizyoterapist, psikolog gibi uzmanlardan destek almaları için Sağlıklı Hayat Merkezlerine yönlendirilecek.
Hipertansiyonu bulunan kişiler ayrıca e-Nabız sistemi üzerinden kendi tedavi planlarını görebilecek ve evde ölçtükleri kan basıncı değerlerini sisteme yükleyebilecek.
40 YAŞ ÜSTÜ KİŞİLERİN KALP-DAMAR HASTALIĞI, DİYABET VE OBEZİTE RİSKİ HESAPLANACAK
Aile hekimleri ayrıca 40 yaş ve üstü bireylerde başvuru sebebinden bağımsız olarak bir kez kardiyovasküler risk değerlendirmesi yapacak. Böylelikle kişilerin 10 yıllık zaman dilimi içinde ölümcül koroner kalp hastalığı, inme ve geçici iskemik atak geçirme riski hesaplanabilecek.
Öncelikle bireylerin, yaş, cinsiyet, sigara kullanımı bilgilerinin alınacağı değerlendirmede, kan basıncı ölçülecek, sistolik kan basıncı değeri alınacak ve total kolesterol değerine bakılacak.
Düşük riskli bireylere, sağlıklı beslenme, fiziksel aktivite, tütün ve tütün mamullerinden uzak durma, alkolü bırakma gibi yaşam tarzı değişiklikleri konusunda danışmanlık verilecek, orta, yüksek ve çok yüksek risk grubundaki bireylerin ise Sağlıklı Hayat Merkezlerinden destek alması, daha ileri tetkik ve tedavi planı için uzman hekime yönlendirilmesi sağlanacak. Bu kişiler ayrıca diyabet ve obezite riski açısından da taranacak.
65 YAŞINDAN BÜYÜK HERKES "YAŞLI İZLEM TARAMALARINA" ALINACAK
Aile hekimleri veya aile sağlığı çalışanları, 65 yaşını aşmış her bireyi yılda en az bir genel durum değerlendirmesi yapmak için telefon veya SMS'le aile sağlığı merkezlerine davet edecek. Kişilerin hastalık öyküleri alınacak, fiziksel muayene ve laboratuvar incelemeleri gerçekleştirilecek.
Yaşlı bireyin değerlendirmesinde, geçirdiği hastalıklar, Alzheimer/demans varlığı, sigara kullanımı, fiziksel aktivite durumu, beslenme alışkanlıkları, işitme, görme, idrar kaçırma gibi sorunları, ağız ve diş sağlığı problemleri ile ilaç kullanımı bilgileri bütüncül bakışla ele alınacak.
Yaşlı hastaların, yemek yeme, giyinme, telefon kullanma, yemek yapma gibi günlük yaşam aktivitelerini gerçekleştirmede yardıma ihtiyaç duyup duymadıkları saptanacak ve buna göre tedavilerine başlanacak. Yaşlılar, gerektiğinde daha ileri tetkik ve tedavi planı için uzman hekime yönlendirilecek.
Aile hekimleri, kişilerin hipertansiyon, diyabet, obezite, kalp-damar hastalıkları ile kanser ve yaşlı izlem taramalarına ilişkin değerlendirmelerini HYP'de bulunan ilgili modüllere kaydederek, düzenli izlenmesini sağlayacak.