sağlıklı yaşam ingilizce paragraf / İngilizce Sağlık Terimleri: Hastalık, Tedavi ve İlaçlar

Sağlıklı Yaşam Ingilizce Paragraf

sağlıklı yaşam ingilizce paragraf

İngilizce Sağlık Terimleri: Hastalık, Tedavi ve İlaçlar

Hastalık, tedavi ve ilaçlar sağlık hizmetlerinin temel bileşenleridir. Bu terimler, insan sağlığına yönelik olan her türlü hastalık, yaralanma veya sağlık durumuyla ilişkilidir. Hastalıkların teşhisi, tedavisi ve önlenmesi için sağlık hizmetleri, ilaçlar ve diğer tıbbi müdahaleler gerekebilir. Bu yazıda, İngilizce sağlık terimleri ile ilgili temel kavramları ve ifadeleri inceleyeceğiz. Bu, İngilizce bilgilerinizi genişletmenize, tıbbi kaynakları okumanıza ve iletişim kurmanıza yardımcı olacaktır.

Hastalıklar için kullanılan İngilizce terimler

Hastalıklar, insan sağlığını tehdit eden birçok faktöre bağlı olarak ortaya çıkabilir. İngilizce terimlerle ifade edildiğinde, hastalıkların türleri ve özellikleri hakkında daha ayrıntılı bir bilgi edinebilirsiniz. Örneğin, "flu" kelimesi grip anlamına gelirken, "cancer" kelimesi kanser anlamına gelir. Bu yazıda, en yaygın hastalık terimlerini inceleyeceğiz.

Reçete

Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, I hope you're doing well
Amara: Hi Annika, I'm doing okay. What's up?
Annika: I'm not feeling so great, I think I have a cold. Do you have any advice on how to get better?
Amara: I would recommend that you see a doctor and get a prescription for some medicine. It's the best way to get your health back on track.
Annika: Right, I'll do that. Thanks for the advice.

Türkçe:
Annika: Hey Amara, umarım iyisindir.
Merhaba Annika, ben iyiyim. Ne var ne yok?
Annika: Kendimi pek iyi hissetmiyorum, sanırım üşüttüm. Nasıl iyileşebileceğime dair bir tavsiyen var mı?
Amara: Bir doktora görünmenizi ve ilaç reçetesi almanızı tavsiye ederim. Sağlığınızı tekrar yoluna koymanın en iyi yolu budur.
Annika: Tamam, öyle yapacağım. Tavsiyen için teşekkürler.

Farmasötik

Örnek Paragraf:
Annika: Did you hear that the new pharmaceutical company opened up downtown?
Amara: Wow, that's great news! I hope they can provide us with the necessary medications.
Annika: Yeah, I'm sure they will. We could definitely use more options when it comes to pharmaceuticals.
Amara: I agree. Maybe they'll even have better prices than the other pharmacies in town.
Annika: That would be amazing! Let's keep an eye out for any promotions or discounts they might offer.
Amara: Definitely. I'm looking forward to seeing what they have to offer.

Türkçe:
Annika: Şehir merkezinde yeni bir ilaç şirketinin açıldığını duydun mu?
Amara: Vay canına, bu harika bir haber! Umarım bize gerekli ilaçları sağlayabilirler.
Annika: Evet, eminim sağlayacaklardır. İlaç konusunda kesinlikle daha fazla seçeneğe ihtiyacımız var.
Amara: Katılıyorum. Belki de şehirdeki diğer eczanelerden daha iyi fiyatlara sahip olurlar.
Annika: Bu harika olurdu! Sunabilecekleri herhangi bir promosyon veya indirim için gözümüzü dört açalım.
Amara: Kesinlikle. Neler sunacaklarını görmek için sabırsızlanıyorum.

Kronik

Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, have you heard about the new study on chronic pain?

Amara: Yeah, I did. It's really interesting that researchers are starting to investigate the long-term effects of chronic pain. What did you find out?

Annika: Well, the study suggests that chronic pain can cause more serious health issues, such as depression and anxiety.

Amara: That's concerning. It's important to be aware of how chronic pain can affect our overall well-being. What kind of treatments are available?

Annika: There are a few options depending on the type of pain. Physical therapy, medications, and lifestyle changes can all help manage chronic pain.

Türkçe:
Annika: Hey Amara, kronik ağrı üzerine yapılan yeni çalışmayı duydun mu?

Amara: Evet, öyle. Araştırmacıların kronik ağrının uzun vadeli etkilerini araştırmaya başlaması gerçekten ilginç. Sen ne buldun?

Annika: Çalışma, kronik ağrının depresyon ve anksiyete gibi daha ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceğini öne sürüyor.

Amara: Bu endişe verici. Kronik ağrının genel sağlığımızı nasıl etkileyebileceğinin farkında olmak önemlidir. Ne tür tedaviler mevcut?

Annika: Ağrının türüne bağlı olarak birkaç seçenek vardır. Fizik tedavi, ilaçlar ve yaşam tarzı değişiklikleri kronik ağrının yönetilmesine yardımcı olabilir.

Gastroenteroloji

Örnek Paragraf:
Annika: Have you heard of the field of medicine called Gastroenterology?
Amara: No, I haven't. What is it?
Annika: Gastroenterology is a branch of medicine that focuses on the digestive system and its diseases.
Amara: Interesting. What kind of diseases does it treat?
Annika: Gastroenterology focuses on diseases of the gastrointestinal tract, like Crohn's disease and irritable bowel syndrome.
Amara: Wow, that's really fascinating. How do you become a gastroenterologist?
Annika: You need to complete a medical degree and then specialize in the field by completing a fellowship in gastroenterology.

Türkçe:
Annika: Gastroenteroloji denilen tıp alanını duydunuz mu?
Amara: Hayır, duymadım. Nedir bu?
Annika: Gastroenteroloji, sindirim sistemi ve hastalıkları üzerine odaklanan bir tıp dalıdır.
Amara: İlginç. Ne tür hastalıkları tedavi ediyor?
Annika: İlginç: Gastroenteroloji, Crohn hastalığı ve irritabl bağırsak sendromu gibi gastrointestinal sistem hastalıklarına odaklanır.
Amara: Vay canına, bu gerçekten büyüleyici. Nasıl gastroenterolog olunuyor?
Annika: Bir tıp diploması almanız ve ardından gastroenteroloji alanında bir burs tamamlayarak bu alanda uzmanlaşmanız gerekiyor.

Birinci Basamak

Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, how's it going?

Amara: Hi Annika, not too bad. How about you?

Annika: Pretty good. I just wanted to ask you about Primary Care. Have you ever seen a Primary Care doctor before?

Amara: Yes, I have. I usually visit my Primary Care doctor at least once a year for a checkup. It's always a good idea to stay on top of your health and make sure you're in good shape.

Annika: That's true. I think I'm going to start making regular visits to my Primary Care doctor too. Do you have any advice on what to expect at a Primary Care appointment?

Amara: Sure! It's a good idea to bring a list of any questions or concerns you may have. Your Primary Care doctor will listen to your concerns and provide advice on how to address them. They may also order tests or refer you to a specialist if needed.

Türkçe:
Annika: Hey Amara, nasıl gidiyor?

Merhaba Annika, o kadar da kötü değil. Sen nasılsın?

Annika: Oldukça iyi. Size Birinci Basamak hakkında bir şey sormak istiyorum. Daha önce hiç Birinci Basamak doktoruna gittiniz mi?

Amara: Evet, var. Genellikle yılda en az bir kez kontrol için Birinci Basamak doktorumu ziyaret ederim. Sağlığınıza dikkat etmek ve iyi durumda olduğunuzdan emin olmak her zaman iyi bir fikirdir.

Annika: Bu doğru. Sanırım ben de Birinci Basamak doktorumu düzenli olarak ziyaret etmeye başlayacağım. Birinci Basamak randevusunda ne beklemem gerektiği konusunda bir tavsiyeniz var mı?

Amara: Elbette! Sorularınızın veya endişelerinizin bir listesini yanınızda getirmeniz iyi bir fikirdir. Birinci Basamak doktorunuz endişelerinizi dinleyecek ve bunların nasıl ele alınacağı konusunda tavsiyelerde bulunacaktır. Ayrıca testler isteyebilir veya gerekirse sizi bir uzmana yönlendirebilir.

Tıbbi

Örnek Paragraf:
Annika: So, what did you want to talk about?
Amara: I wanted to discuss a medical issue.
Annika: What kind of medical issue?
Amara: I'm having some difficulty breathing and I'm not sure what's causing it.
Annika: Have you consulted a doctor?
Amara: I haven't yet, but I think I should.
Annika: Definitely. It's always better to be safe than sorry when it comes to medical issues.

Türkçe:
Annika: Peki, ne hakkında konuşmak istiyordun?
Amara: Tıbbi bir konu hakkında konuşmak istedim.
Annika: Ne tür bir tıbbi sorun?
Amara: Nefes almakta zorlanıyorum ve buna neyin sebep olduğundan emin değilim.
Annika: Bir doktora danıştınız mı?
Amara: Henüz danışmadım ama sanırım danışmalıyım.
Annika: Kesinlikle: Kesinlikle. Tıbbi sorunlar söz konusu olduğunda tedbirli olmak her zaman üzgün olmaktan iyidir.

Otoimmün Hastalık

Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, do you know anything about Autoimmune Diseases?
Amara: Yeah, I know a little bit. They're illnesses that happen when your body's immune system mistakenly attacks healthy cells in your body.
Annika: Wow, that sounds serious. How do you get an Autoimmune Disease?
Amara: It can be caused by genetics, environmental triggers, or even certain infections.

Türkçe:
Annika: Hey Amara, Otoimmün Hastalıklar hakkında bir şey biliyor musun?
Amara: Evet, biraz biliyorum. Vücudunuzun bağışıklık sistemi yanlışlıkla vücudunuzdaki sağlıklı hücrelere saldırdığında ortaya çıkan hastalıklardır.
Annika: Vay canına, kulağa ciddi geliyor. Bir Otoimmün Hastalığa nasıl yakalanırsınız?
Amara: Genetik, çevresel tetikleyiciler ve hatta bazı enfeksiyonlardan kaynaklanabilir.

Bağışıklama

Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, did you know that immunization is one of the most effective ways to protect yourself against many diseases?

Amara: Yes, I've heard that. What do you mean by immunization?

Annika: Immunization is when you're given a vaccine that helps your body to build up immunity against a certain disease. It's important to stay up to date with your immunizations to stay healthy.

Amara: That makes sense. How often should I get immunized?

Annika: It depends on the type of vaccine and what age you are. Your doctor should be able to provide you with a schedule of when to get immunized.

Türkçe:
Annika: Hey Amara, aşılamanın kendinizi birçok hastalığa karşı korumanın en etkili yollarından biri olduğunu biliyor muydunuz?

Amara: Evet, bunu duymuştum. Bağışıklama derken neyi kastediyorsunuz?

Annika: Bağışıklama, vücudunuzun belirli bir hastalığa karşı bağışıklık kazanmasına yardımcı olan bir aşının size verilmesidir. Sağlıklı kalmak için aşılarınızı güncel tutmanız önemlidir.

Amara: Bu mantıklı. Ne sıklıkla aşı yaptırmalıyım?

Annika: Bu aşının türüne ve kaç yaşında olduğunuza bağlıdır. Doktorunuz size ne zaman aşı olmanız gerektiğine dair bir program sunabilir.

Kardiyoloji

Örnek Paragraf:
Annika: Did you hear about the new cardiology research?
Amara: No, what is it about?
Annika: It's about the effects of diet and exercise on cardiovascular health.
Amara: That's really interesting! What are the results so far?
Annika: It looks like there's a direct correlation between healthier lifestyles and lower incidences of cardiovascular disease.
Amara: That's great news! I need to start eating better and exercising more.

Türkçe:
Annika: Yeni kardiyoloji araştırmasını duydunuz mu?
Amara: Hayır, ne hakkında?
Annika: Diyet ve egzersizin kardiyovasküler sağlık üzerindeki etkileri hakkında.
Amara: Bu gerçekten ilginç! Şimdiye kadarki sonuçlar nedir?
Annika: Daha sağlıklı yaşam tarzları ile daha düşük kardiyovasküler hastalık vakaları arasında doğrudan bir ilişki var gibi görünüyor.
Amara: Bu harika bir haber! Daha iyi beslenmeye ve daha fazla egzersiz yapmaya başlamalıyım.

Geriatri

Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, what kind of patients do you work with?

Amara: I specialize in Geriatrics. I work with elderly patients who need extra medical care.

Annika: That must be challenging. How do you approach your work?

Amara: Well, it's important to treat them with respect and kindness. Even though they may have physical or mental limitations, I try to make sure that their dignity is maintained. I also try to make sure that I'm being thorough and attentive to their needs.

Türkçe:
Annika: Hey Amara, ne tür hastalarla çalışıyorsun?

Amara: Geriatri alanında uzmanım. Ekstra tıbbi bakıma ihtiyacı olan yaşlı hastalarla çalışıyorum.

Annika: Bu zor olmalı. İşinize nasıl yaklaşıyorsunuz?

Amara: Onlara saygı ve nezaketle davranmak önemli. Fiziksel veya zihinsel kısıtlamaları olsa bile, saygınlıklarının korunduğundan emin olmaya çalışıyorum. Ayrıca ihtiyaçlarına karşı titiz ve özenli davrandığımdan emin olmaya çalışıyorum.

Ruh Sağlığı

Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, have you heard of the Mental Health Awareness Week?
Amara: Yeah, I did. What about it?
Annika: Well, it's a great way to raise awareness about mental health and the importance of looking after your mental wellbeing.
Amara: That's true. It's so important to take care of our mental health. We need to be more open about it.
Annika: Absolutely! We should be talking more openly about it and getting rid of the stigma around mental health.
Amara: Agreed. We need to create an environment where people feel comfortable talking about their struggles with mental health.

Türkçe:
Annika: Hey Amara, Ruh Sağlığı Farkındalık Haftası'nı duydun mu?
Amara: Evet, duydum. Ne hakkında peki?
Annika: Ruh sağlığı ve ruh sağlığınıza dikkat etmenin önemi hakkında farkındalık yaratmanın harika bir yolu.
Amara: Bu doğru. Akıl sağlığımıza dikkat etmek çok önemli. Bu konuda daha açık olmalıyız.
Annika: Kesinlikle! Bu konuda daha açık konuşmalı ve ruh sağlığı konusundaki damgalamalardan kurtulmalıyız.
Amara: Katılıyorum. İnsanların ruh sağlığı ile ilgili mücadeleleri hakkında konuşurken kendilerini rahat hissedecekleri bir ortam yaratmalıyız.

Akıl Hastalığı

Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, have you been keeping up with the news lately?

Amara: A little bit. Why?

Annika: There's been a lot of discussion about Mental Illness in the media lately.

Amara: Yeah, it's been a big topic for sure. What do you think about it?

Annika: I think it's really important to raise awareness and destigmatize mental health issues.

Amara: Absolutely. I think it's so important to have a supportive community for those who are struggling with mental illness.

Türkçe:
Annika: Hey Amara, son zamanlarda haberleri takip ediyor musun?

Amara: Birazcık. Neden?

Annika: Son zamanlarda medyada Akıl Hastalığı hakkında çok fazla tartışma var.

Amara: Evet, kesinlikle büyük bir konu oldu. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Annika: Bence farkındalığı artırmak ve ruh sağlığı sorunlarını damgalamak gerçekten önemli.

Amara: Kesinlikle. Ruhsal hastalıklarla mücadele edenler için destekleyici bir topluluğa sahip olmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Tedavi Seçenekleri

Örnek Paragraf:
Annika: Can you tell me more about the treatment options for this condition?
Amara: Of course. We have three main treatment options available. The first one is medication, the second one is physical therapy, and the third one is lifestyle changes.
Annika: That sounds great! What are the details of each option?
Amara: Well, the medication is designed to help reduce the symptoms and improve overall health. The physical therapy is designed to help with mobility and flexibility. And the lifestyle changes involve dietary and exercise modifications.
Annika: That sounds like a great plan. Do you think any of them will help me?
Amara: It depends on the severity of your condition. But, any of these three options could be beneficial for you.

Türkçe:
Annika: Bana bu durum için tedavi seçenekleri hakkında daha fazla bilgi verebilir misiniz?
Amara: Elbette. Mevcut üç ana tedavi seçeneğimiz var. Birincisi ilaç tedavisi, ikincisi fizik tedavi ve üçüncüsü de yaşam tarzı değişiklikleri.
Annika: Kulağa harika geliyor! Her bir seçeneğin detayları nelerdir?
Amara: İlaç tedavisi semptomları azaltmaya ve genel sağlığı iyileştirmeye yardımcı olmak için tasarlanmıştır. Fizik tedavi, hareketlilik ve esnekliğe yardımcı olmak için tasarlanmıştır. Yaşam tarzı değişiklikleri ise diyet ve egzersiz değişikliklerini içeriyor.
Annika: Kulağa harika bir plan gibi geliyor. Bunlardan herhangi birinin bana yardımcı olacağını düşünüyor musunuz?
Amara: Bu durumunuzun ciddiyetine bağlıdır. Ancak, bu üç seçenekten herhangi biri sizin için faydalı olabilir.

Önleme

Örnek Paragraf:
Annika: Prevention is key when it comes to staying healthy.
Amara: Absolutely! Regular exercise and a balanced diet are great ways of prevention.
Annika: Yes, and it's important to get check-ups with the doctor too.
Amara: Definitely. Prevention is much easier than trying to fix a health issue after it's already happened.

Türkçe:
Annika: Sağlıklı kalmak söz konusu olduğunda önlem almak çok önemlidir.
Amara: Kesinlikle! Düzenli egzersiz ve dengeli beslenme, korunmanın harika yollarıdır.
Annika: Evet, ayrıca doktor kontrolünden geçmek de önemlidir.
Amara: Kesinlikle. Önlem almak, bir sağlık sorununu ortaya çıktıktan sonra düzeltmeye çalışmaktan çok daha kolaydır.

İlaç Toleransı

Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, have you heard about drug tolerance?
Amara: No, what is it?
Annika: Drug tolerance is when someone has to take a higher dose of drugs to get the same effect as before.
Amara: Wow, that's scary. Is there anything we can do to prevent it?
Annika: Yes, we can try to limit the amount of drugs we take and use them only when absolutely necessary.

Türkçe:
Annika: Hey Amara, uyuşturucu toleransını duydun mu?
Amara: Hayır, nedir o?
Annika: Uyuşturucu toleransı, bir kişinin eskisi gibi aynı etkiyi elde etmek için daha yüksek dozda uyuşturucu almak zorunda kalmasıdır.
Amara: Vay canına, bu korkutucu. Bunu önlemek için yapabileceğimiz bir şey var mı?
Annika: Evet, aldığımız ilaçların miktarını sınırlamaya çalışabilir ve onları yalnızca kesinlikle gerekli olduğunda kullanabiliriz.

Uyuşturucu Bağımlılığı

Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, did you know that drug abuse is a serious public health issue?

Amara: Yeah, I know it's a big problem. It's really sad that so many people are struggling with addiction.

Annika: I agree. It's important to educate people on the dangers of substance abuse so they can make informed decisions.

Amara: Absolutely. We need to have more resources dedicated to prevention and treatment programs so that people can get the help they need.

Türkçe:
Annika: Hey Amara, uyuşturucu kullanımının ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu biliyor muydun?

Amara: Evet, bunun büyük bir sorun olduğunu biliyorum. Bu kadar çok insanın bağımlılıkla mücadele ediyor olması gerçekten üzücü.

Annika: Katılıyorum. İnsanları madde bağımlılığının tehlikeleri konusunda eğitmek önemlidir, böylece bilinçli kararlar verebilirler.

Amara: Kesinlikle. İnsanların ihtiyaç duydukları yardımı alabilmeleri için önleme ve tedavi programlarına daha fazla kaynak ayırmamız gerekiyor.

Advers Reaksiyonlar

Örnek Paragraf:
Annika: I recently heard about a case where a patient experienced an adverse reaction to a medication.
Amara: What kind of adverse reaction?
Annika: It was an allergic reaction. It caused the patient to have difficulty breathing and swelling of their throat.
Amara: Wow, that sounds serious. What kind of medication was it?
Annika: It was a new anti-anxiety medication that had been recently approved by the FDA.
Amara: That's concerning. Hopefully the FDA will investigate further and take appropriate action to prevent any future adverse reactions.

Türkçe:
Annika: Geçenlerde bir hastanın bir ilaca karşı advers reaksiyon gösterdiği bir vaka duydum.
Amara: Ne tür bir ters reaksiyon?
Annika: Alerjik bir reaksiyondu. Hastanın nefes almakta zorlanmasına ve boğazının şişmesine neden olmuş.
Amara: Vay canına, kulağa ciddi geliyor. Ne tür bir ilaçtı?
Annika: FDA tarafından yakın zamanda onaylanan yeni bir anti-anksiyete ilacıydı.
Amara: Bu endişe verici. Umarım FDA daha fazla araştırma yapar ve gelecekteki advers reaksiyonları önlemek için uygun önlemleri alır.

İlaç Metabolizması

Örnek Paragraf:
Annika: What did you learn about in your biochemistry class today?
Amara: We discussed drug metabolism! We learned about how drugs are broken down and processed by the body to be used as energy.
Annika: Interesting! Can you tell me more about it?
Amara: Sure! Drug metabolism is the process by which drugs are broken down into smaller molecules that can be used by the body. Different drugs are broken down in different ways, so they all have different metabolic pathways.
Annika: Wow, that's really fascinating. Thanks for explaining it to me!

Türkçe:
Annika: Bugün biyokimya dersinde ne öğrendiniz?
Amara: İlaç metabolizmasını tartıştık! İlaçların enerji olarak kullanılmak üzere vücut tarafından nasıl parçalandığını ve işlendiğini öğrendik.
Annika: İlginç! Bana biraz daha anlatabilir misin?
Amara: Elbette! İlaç metabolizması, ilaçların vücut tarafından kullanılabilecek daha küçük moleküllere parçalandığı süreçtir. Farklı ilaçlar farklı şekillerde parçalanır, bu nedenle hepsinin farklı metabolik yolları vardır.
Annika: Vay canına, bu gerçekten büyüleyici. Bana açıkladığınız için teşekkürler!

İlaç Güvenliği

Örnek Paragraf:
Annika: Hey, Amara, have you heard about the current issue with drug safety?
Amara: No, I haven't. What's going on?
Annika: Apparently, the FDA is concerned about the safety of certain drugs that are on the market, and they're increasing regulations to protect consumers.
Amara: That's good to hear. It's important that drugs are safe for people to use.
Annika: Exactly. We need to make sure that companies are following safety protocols to produce these drugs.
Amara: Agreed. It's important that we have measures in place to ensure that we can trust the drugs we take.

Türkçe:
Annika: Hey, Amara, ilaç güvenliği ile ilgili güncel sorunu duydun mu?
Amara: Hayır, duymadım. Neler oluyor?
Annika: Görünüşe göre, FDA piyasadaki bazı ilaçların güvenliği konusunda endişeli ve tüketicileri korumak için düzenlemeleri artırıyorlar.
Amara: Bunu duymak güzel. İlaçların insanların kullanımı için güvenli olması önemli.
Annika: Kesinlikle. Şirketlerin bu ilaçları üretmek için güvenlik protokollerine uyduklarından emin olmamız gerekiyor.
Amara: Katılıyorum. Aldığımız ilaçlara güvenebileceğimizden emin olmak için önlemler almamız önemli.

İlaç Dağıtımı

Örnek Paragraf:
Annika: Hey, Amara! Have you heard about this new drug delivery system?
Amara: No, I haven't. Tell me more about it.
Annika: Well, it's a new way of getting medication. Instead of having to go to a pharmacy and wait in line, you can just order the medication online and have it delivered right to your door.
Amara: Wow, that sounds really convenient! Is it safe?
Annika: Absolutely. It's a secure system and all the drugs are checked for quality before they are shipped out.

Türkçe:
Hey, Amara! Bu yeni ilaç dağıtım sistemini duydun mu?
Amara: Hayır, duymadım. Bana biraz daha anlat.
Annika: Bu, ilaç almanın yeni bir yolu. Eczaneye gidip sıra beklemek yerine, ilacı internetten sipariş edip doğrudan kapınıza teslim edilmesini sağlayabiliyorsunuz.
Amara: Vay canına, kulağa gerçekten kullanışlı geliyor! Güvenli mi peki?
Annika: Kesinlikle güvenli. Bu güvenli bir sistem ve tüm ilaçlar gönderilmeden önce kalite kontrolünden geçiriliyor.

İlaç Üretimi

Örnek Paragraf:
Annika: I've been researching different career paths and I've been considering a job in drug manufacturing.
Amara: Wow, that's a great field to get into. What do you know about it?
Annika: Well, I know that it involves producing drugs and medicines for the public.
Amara: Yeah, that's right. It's a really important job - the products you make have to be safe and effective.
Annika: Absolutely. I'm really interested in the science behind it and the challenges that come with it.
Amara: It's definitely a unique field - there's a lot of research and development involved. Plus, you get to help people by providing them with the medications they need.
Annika: That's true. I'm really excited to learn more about drug manufacturing and see where it takes me.

Türkçe:
Annika: Farklı kariyer yollarını araştırıyorum ve ilaç üretiminde bir iş düşünüyorum.
Amara: Vay be, girmek için harika bir alan. Bu konuda ne biliyorsun?
Annika: Halk için uyuşturucu ve ilaç üretmeyi içerdiğini biliyorum.
Amara: Evet, bu doğru. Gerçekten önemli bir iş - yaptığınız ürünlerin güvenli ve etkili olması gerekiyor.
Annika: Evet: Kesinlikle öyle. Bunun arkasındaki bilim ve bununla birlikte gelen zorluklarla gerçekten ilgileniyorum.
Amara: Kesinlikle benzersiz bir alan - çok fazla araştırma ve geliştirme var. Ayrıca, insanlara ihtiyaç duydukları ilaçları sağlayarak onlara yardımcı oluyorsunuz.
Annika: Bu doğru. İlaç üretimi hakkında daha fazla şey öğrenmek ve bunun beni nereye götüreceğini görmek için gerçekten heyecanlıyım.

İlaç Kontrendikasyonları

Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, what do you know about drug contraindications?
Amara: Drug contraindications are basically warnings that a doctor gives when prescribing medicine. It means that certain drugs may have negative reactions if taken with other medications.

Türkçe:
Annika: Hey Amara, ilaç kontrendikasyonları hakkında ne biliyorsun?
Amara: İlaç kontrendikasyonları temel olarak bir doktorun ilaç reçete ederken verdiği uyarılardır. Bu, bazı ilaçların diğer ilaçlarla birlikte alındığında olumsuz reaksiyonlara yol açabileceği anlamına gelir.

İlaç Dozaj Formları

Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, did you know there are different drug dosage forms?
Amara: No, I didn't know that. What are they?
Annika: There are solid dosage forms like tablets, capsules, and powders. There are also semi-solid dosage forms like creams, gels, and ointments.
Amara: That's interesting. What about liquid dosage forms?
Annika: Yes, there are liquid dosage forms too like syrups, suspensions, and solutions.

Türkçe:
Annika: Hey Amara, farklı ilaç dozaj formları olduğunu biliyor muydun?
Amara: Hayır, bunu bilmiyordum. Nedir onlar?
Annika: Tabletler, kapsüller ve tozlar gibi katı dozaj formları var. Kremler, jeller ve merhemler gibi yarı katı dozaj formları da var.
Amara: Bu ilginç. Peki ya sıvı dozaj formları?
Annika: Evet, şuruplar, süspansiyonlar ve solüsyonlar gibi sıvı dozaj formları da var.

İlaç Formülasyonları

Örnek Paragraf:
Annika: Hi Amara, what have you been working on lately?
Amara: I've been working on some new drug formulations for a client. It's been quite challenging but I'm making progress.
Annika: That sounds interesting. What kind of drug formulations are you creating?
Amara: It's a combination of two drugs that we're hoping will be more effective when used together. It's a very specific formulation that requires a lot of research and testing.
Annika: Wow, that sounds like a lot of work. I'm sure your client will appreciate the effort you're putting in.
Amara: Yeah, I hope so. It's definitely a challenging project, but I'm determined to make it work.

Türkçe:
Annika: Merhaba Amara, son zamanlarda ne üzerinde çalışıyorsun?
Amara: Bir müşterim için bazı yeni ilaç formülasyonları üzerinde çalışıyorum. Oldukça zorlayıcı ama ilerleme kaydediyorum.
Annika: Kulağa ilginç geliyor. Ne tür ilaç formülasyonları yaratıyorsunuz?
Amara: Birlikte kullanıldığında daha etkili olacağını umduğumuz iki ilacın bir kombinasyonu. Çok fazla araştırma ve test gerektiren çok özel bir formülasyon.
Annika: Vay canına, kulağa çok fazla iş gibi geliyor. Eminim müşteriniz harcadığınız çabayı takdir edecektir.
Amara: Evet, umarım öyledir. Kesinlikle zorlu bir proje, ancak bunu başarmakta kararlıyım.

İlaç Direnç Mekanizmaları

Örnek Paragraf:
Annika: Hi Amara, do you know anything about drug resistance mechanisms?
Amara: Yes, I do. Drug resistance mechanisms refer to the various changes that occur in a pathogen or microorganism that makes it resistant to a drug or medicine.
Annika: That's interesting. How do these changes come about?
Amara: Well, it typically happens due to genetic mutations in the DNA of the pathogen or microorganism that makes it less susceptible to the drug or medicine.
Annika: I see. Are there any other ways that drug resistance can develop?
Amara: Yes, there are a couple of other potential ways. For example, the pathogen might develop the ability to break down the drug, or the drug might not be able to penetrate the cell wall of the pathogen.
Annika: That makes sense. Thanks for the information!

Türkçe:
Annika: Merhaba Amara, ilaç direnci mekanizmaları hakkında bir şey biliyor musun?
Amara: Evet, biliyorum. İlaç direnci mekanizmaları, bir patojen veya mikroorganizmada meydana gelen ve onu bir ilaç veya ilaca karşı dirençli hale getiren çeşitli değişiklikleri ifade eder.
Annika: Bu ilginç. Bu değişiklikler nasıl meydana geliyor?
Amara: Tipik olarak patojen ya da mikroorganizmanın DNA'sındaki genetik mutasyonlar nedeniyle meydana gelir ve bu da onu ilaç ya da ilaca karşı daha az duyarlı hale getirir.
Annika: Anlıyorum. İlaç direncinin gelişebileceği başka yollar da var mı?
Amara: Evet, birkaç potansiyel yol daha var. Örneğin, patojen ilacı parçalama yeteneği geliştirebilir veya ilaç patojenin hücre duvarına nüfuz edemeyebilir.
Annika: Bu mantıklı. Bilgi için teşekkürler!

İlaç Yarı Ömürleri

Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, I just heard about this new concept called Drug Half-Lives. What is it all about?

Amara: Drug Half-Lives is the time it takes for half of a drug's concentration to be eliminated from the body. It can vary from person to person, depending on the drug and its metabolism.

Türkçe:
Annika: Hey Amara, Drug Half-Lives adlı bu yeni konsepti yeni duydum. Ne hakkında?

Amara: İlaç Yarı Ömrü, bir ilacın konsantrasyonunun yarısının vücuttan atılması için geçen süredir. İlaca ve metabolizmasına bağlı olarak kişiden kişiye değişebilir.

İlaç Geliştirme Süreci

Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, have you heard about the Drug Development Process?
Amara: Yes, I heard it’s a long and complicated process. What does it involve?
Annika: It involves a lot of testing and research to determine the safety and effectiveness of a new drug. It typically takes about 8 to 10 years before a drug can be approved by the FDA.
Amara: Wow, that’s a long time! What kind of tests are involved?
Annika: There are many tests and stages involved. It starts with preclinical trials involving lab tests and animal studies. After that, there are clinical trials involving humans. Finally, the drug must go through the approval process.

Türkçe:
Annika: Hey Amara, İlaç Geliştirme Süreci hakkında bir şeyler duydun mu?
Amara: Evet, uzun ve karmaşık bir süreç olduğunu duydum. Neler içeriyor?
Annika: Yeni bir ilacın güvenliğini ve etkinliğini belirlemek için çok sayıda test ve araştırmayı içeriyor. Bir ilacın FDA tarafından onaylanması genellikle yaklaşık 8 ila 10 yıl sürer.
Amara: Vay canına, bu çok uzun bir süre! Ne tür testler söz konusu?
Annika: Birçok test ve aşama söz konusu. Laboratuvar testleri ve hayvan çalışmalarını içeren klinik öncesi deneylerle başlıyor. Bundan sonra, insanları içeren klinik deneyler var. Son olarak da ilacın onay sürecinden geçmesi gerekiyor.

İlaç Etiketleme

Örnek Paragraf:
Annika: Hey, Amara, did you know that the Food and Drug Administration (FDA) is responsible for drug labeling?

Amara: No, I didn't know that. What exactly is drug labeling?

Annika: Drug labeling is the information found on the packaging of prescription and over-the-counter medications. It includes the ingredients, potential side effects, and other important safety information.

Amara: That's really helpful to know. Does the FDA regulate this labeling?

Annika: Yes, they make sure that the labeling is clear, accurate, and up-to-date. It's all part of their mission to promote and protect public health.

Türkçe:
Annika: Hey, Amara, Gıda ve İlaç İdaresi'nin (FDA) ilaç etiketlemesinden sorumlu olduğunu biliyor muydun?

Amara: Hayır, bunu bilmiyordum. İlaç etiketlemesi tam olarak nedir?

Annika: İlaç etiketlemesi, reçeteli ve reçetesiz satılan ilaçların ambalajlarında bulunan bilgilerdir. İçeriğini, potansiyel yan etkilerini ve diğer önemli güvenlik bilgilerini içerir.

Amara: Bunu bilmek gerçekten çok faydalı. FDA bu etiketlemeyi düzenliyor mu?

Annika: Evet, etiketlemenin açık, doğru ve güncel olduğundan emin oluyorlar. Bunların hepsi halk sağlığını teşvik etme ve koruma misyonlarının bir parçasıdır.

Hastalık

Örnek Paragraf:
Annika: Did you hear about the new disease that's been going around?
Amara: Yes, I did. My neighbor caught it and had to be hospitalized.
Annika: Wow, that's scary. What kind of symptoms did they have?
Amara: They had a fever, coughing, and difficulty breathing.
Annika: That doesn't sound good. Is there a cure?
Amara: I'm not sure, but I heard there is a vaccine that can help prevent it.

Türkçe:
Annika: Ortalıkta dolaşan yeni hastalığı duydun mu?
Amara: Evet, duydum. Komşum bu hastalığa yakalandı ve hastaneye yatırılmak zorunda kaldı.
Annika: Vay canına, bu korkutucu. Ne tür semptomları vardı?
Amara: Ateşleri vardı, öksürüyorlardı ve nefes almakta zorlanıyorlardı.
Annika: Kulağa iyi gelmiyor. Tedavisi var mı?
Amara: Emin değilim ama önlemeye yardımcı olabilecek bir aşı olduğunu duydum.

Semptomlar

Örnek Paragraf:
Annika: Have you been feeling sick lately?
Amara: Yes, I have. I've had a few strange symptoms.
Annika: What kind of symptoms?
Amara: I've been feeling weak and tired, and I have a headache.
Annika: That doesn't sound good. Have you seen a doctor yet?
Amara: No, I haven't. I'll make an appointment soon.

Türkçe:
Annika: Son zamanlarda kendini hasta mı hissediyorsun?
Amara: Evet, öyleyim. Birkaç garip semptom yaşadım.
Annika: Ne tür belirtiler?
Amara: Kendimi halsiz ve yorgun hissediyorum ve başım ağrıyor.
Annika: Bu kulağa iyi gelmiyor. Henüz bir doktora görünmedin mi?
Amara: Hayır, görmedim. Yakında bir randevu alacağım.

Alerji

Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, did you know that I have an allergy?
Amara: Really? What kind of allergy do you have?
Annika: I'm allergic to peanuts.
Amara: That's tough! Do you have to be careful about what you eat?
Annika: Yeah, I need to read the labels to make sure I'm not accidentally ingesting something with peanuts in it.

Türkçe:
Annika: Hey Amara, benim alerjim olduğunu biliyor muydun?
Amara: Gerçekten mi? Ne tür bir alerjin var?
Annika: Yer fıstığına alerjim var.
Amara: Bu zor! Yedikleriniz konusunda dikkatli olmak zorunda mısınız?
Annika: Evet, içinde yer fıstığı olan bir şeyi yanlışlıkla yutmadığımdan emin olmak için etiketleri okumam gerekiyor.

Prognoz

Örnek Paragraf:
Annika: So, Doctor, what is the prognosis?
Amara: Unfortunately, the prognosis isn't good. We'll need to begin treatment immediately to try and slow down the progression of the disease.

Türkçe:
Annika: Peki doktor, prognoz nedir?
Amara: Ne yazık ki prognoz iyi değil. Hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak için hemen tedaviye başlamamız gerekecek.

Romatoloji

Örnek Paragraf:
Annika: Have you ever heard of the specialty of medicine called Rheumatology?
Amara: Yes, I think I have. Is that the one that deals with joint and muscle pain?
Annika: Yes, that's right. It's a branch of medicine that specializes in treating ailments related to the joints, bones, and muscles.

Türkçe:
Annika: Romatoloji denilen tıp uzmanlığını hiç duydunuz mu?
Amara: Evet, sanırım duydum. Eklem ve kas ağrılarıyla ilgilenen uzmanlık dalı mı?
Annika: Evet, doğru. Eklemler, kemikler ve kaslarla ilgili rahatsızlıkların tedavisinde uzmanlaşmış bir tıp dalı.

Teşhis

Örnek Paragraf:
Annika: Do you have a diagnosis yet?
Amara: Yes, I went to the doctor and they said I have a stomach virus.

Türkçe:
Annika: Henüz bir teşhisiniz var mı?
Amara: Evet, doktora gittim ve mide virüsü kaptığımı söylediler.

Tedavi

Örnek Paragraf:
Annika: I'm so overwhelmed right now. I need some kind of treatment.
Amara: What kind of treatment do you think would help?

Türkçe:
Şu anda çok bunalmış durumdayım. Bir tür tedaviye ihtiyacım var.
Amara: Ne tür bir tedavinin yardımcı olacağını düşünüyorsun?

Akut

Örnek Paragraf:
Annika: I'm really worried about my health. I have been feeling very dizzy and weak lately.

Amara: What kind of symptoms are you experiencing?

Annika: I've been having headaches and chest pains.

Amara: That sounds like an acute illness. Have you gone to the doctor yet?

Türkçe:
Annika: Sağlığım konusunda gerçekten endişeliyim. Son zamanlarda kendimi çok sersemlemiş ve halsiz hissediyorum.

Amara: Ne tür semptomlar yaşıyorsunuz?

Baş ağrılarım ve göğüs ağrılarım var.

Amara: Akut bir hastalığa benziyor. Doktora gittin mi?

Ev Çözümleri

Örnek Paragraf:
Annika: Have you heard about any home remedies for headaches?
Amara: Yes, I have. I usually drink chamomile tea or take a hot shower. Both of these seem to help me. What about you?

Türkçe:
Annika: Baş ağrısı için herhangi bir ev ilacı duydunuz mu?
Amara: Evet, duydum. Genellikle papatya çayı içerim ya da sıcak bir duş alırım. Bunların ikisi de bana yardımcı oluyor gibi görünüyor. Peki ya siz?

Ameliyat

Örnek Paragraf:
Annika: I heard you were having surgery soon. How are you feeling about it?
Amara: I'm a little nervous, but I know it's necessary. I'm just hoping everything goes smoothly.

Türkçe:
Annika: Yakında ameliyat olacağını duydum. Bu konuda nasıl hissediyorsun?
Amara: Biraz gerginim ama gerekli olduğunu biliyorum. Sadece her şeyin yolunda gitmesini umuyorum.

Onkoloji

Örnek Paragraf:
Annika: Have you heard of Oncology?
Amara: Yes, it's the branch of medicine that deals with the diagnosis, treatment, and prevention of cancer.

Türkçe:
Annika: Onkoloji diye bir şey duydunuz mu?
Amara: Evet, kanserin teşhisi, tedavisi ve önlenmesiyle ilgilenen tıp dalı.

Klinik

Örnek Paragraf:
Annika: Hi Amara, have you been to the doctor's lately?
Amara: Yes, I went last week for a clinical check-up.
Annika: Wow, that's great. How did it go?
Amara: It went well, the doctor said everything looked good.

Türkçe:
Annika: Merhaba Amara, son zamanlarda doktora gittin mi?
Amara: Evet, geçen hafta klinik kontrol için gittim.
Annika: Vay canına, bu harika. Nasıl geçti?
Amara: İyi geçti, doktor her şeyin iyi göründüğünü söyledi.

Reçete

Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, what's up?
Amara: Not much, I just got a prescription from the doctor.
Annika: What was the prescription for?
Amara: It's for an antibiotic to help with my sinus infection.
Annika: I hope it helps you feel better soon.

Türkçe:
Annika: Hey Amara, ne haber?
Amara: Pek bir şey yok, doktordan bir reçete aldım.
Annika: Reçete ne içindi?
Amara: Sinüs enfeksiyonuma yardımcı olması için bir antibiyotik.
Annika: Umarım yakında daha iyi hissetmene yardımcı olur.

Sağlık Hizmetleri

Örnek Paragraf:
Annika: Have you heard of the new health care bill that was just passed?
Amara: No, I haven't! What is it about?
Annika: It's a bill that will improve access to health care for millions of Americans.
Amara: That sounds great! What kind of improvements are they making?
Annika: It will expand coverage to more people and make health care more affordable.
Amara: Wow, that's really impressive. I'm glad they are taking action to make health care more accessible.

Türkçe:
Annika: Yeni kabul edilen sağlık yasa tasarısını duydunuz mu?
Amara: Hayır, duymadım! Ne hakkında peki?
Annika: Milyonlarca Amerikalının sağlık hizmetlerine erişimini iyileştirecek bir yasa tasarısı.
Amara: Kulağa harika geliyor! Ne tür iyileştirmeler yapıyorlar?
Annika: Kapsamı daha fazla insana genişletecek ve sağlık hizmetlerini daha uygun fiyatlı hale getirecek.
Amara: Vay canına, bu gerçekten etkileyici. Sağlık hizmetlerini daha erişilebilir kılmak için harekete geçmelerine sevindim.

İlaç Tedavisi

Örnek Paragraf:
Annika: Have you taken your medication yet?
Amara: Not yet, but I will in a few minutes. Why do you ask?
Annika: I was just wondering if you remembered, that's all. It's important that you take it regularly.
Amara: I know, and I will. I just have to wait for the right time.
Annika: Alright. Let me know when you've taken it.

Türkçe:
Annika: İlaçlarını aldın mı?
Amara: Henüz değil, ama birkaç dakika içinde alacağım. Neden sordun?
Annika: Sadece hatırlayıp hatırlamadığını merak ettim, hepsi bu. Düzenli olarak alman çok önemli.
Amara: Biliyorum ve alacağım. Sadece doğru zamanı beklemem gerekiyor.
Annika: Pekâlâ. Aldığında bana haber ver.

Hastalık Süreci

Örnek Paragraf:
Annika: Hi Amara, what are you studying?
Amara: Hi Annika! I'm studying the disease process.
Annika: Wow, that's fascinating! What have you learned so far?
Amara: Well, I'm learning about the different stages of the disease process, including the inflammatory response, the cellular changes, and the effects on the body.
Annika: That's really interesting. What have you found most intriguing?
Amara: I'm particularly interested in how the body responds to the disease process and the ways that it can be treated.

Türkçe:
Annika: Merhaba Amara, ne okuyorsun?
Amara: Merhaba Annika! Hastalık süreci üzerine çalışıyorum.
Annika: Vay canına, bu büyüleyici! Şimdiye kadar ne öğrendin?
Amara: Enflamatuar yanıt, hücresel değişiklikler ve vücut üzerindeki etkiler de dahil olmak üzere hastalık sürecinin farklı aşamalarını öğreniyorum.
Annika: Bu gerçekten ilginç. En ilgi çekici bulduğunuz şey nedir?
Amara: Özellikle vücudun hastalık sürecine nasıl tepki verdiği ve bunun nasıl tedavi edilebileceği ile ilgileniyorum.

Terapi

Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, I heard you've been going to therapy lately. How's it going?
Amara: Yeah, I've been going for a few months now. It's really helping me work through my issues and gain more clarity.

Türkçe:
Annika: Hey Amara, son zamanlarda terapiye gittiğini duydum. Nasıl gidiyor?
Amara: Evet, birkaç aydır gidiyorum. Sorunlarım üzerinde çalışmama ve daha fazla netlik kazanmama gerçekten yardımcı oluyor.

Antibiyotik

Örnek Paragraf:
Annika: Hey Amara, I'm feeling a bit under the weather.
Amara: Aw, that's too bad! What's wrong?
Annika: I think I may have a sinus infection.
Amara: You should go to the doctor and get some antibiotics. That should help you get better.
Annika: Yeah, I was thinking the same thing. Do you know of any good clinics nearby?

Türkçe:
Annika: Hey Amara, kendimi biraz kötü hissediyorum.
Amara: Aw, bu çok kötü! Neyin var?
Annika: Sanırım sinüs enfeksiyonum var.
Amara: Doktora gidip biraz antibiyotik almalısın. Daha iyi olmana yardımcı olur.
Annika: Evet, ben de aynı şeyi düşünüyordum. Yakınlarda bildiğin iyi bir klinik var mı?

İngilizce sağlık terimleri, sağlık hizmetleri, tıp literatürü ve iletişimde oldukça önemli bir rol oynamaktadır. Bu terimleri anlamak, hem kendi sağlığınızı hem de başkalarının sağlığı hakkında daha bilinçli olmanızı sağlar. Ayrıca, sağlık profesyonelleriyle iletişim kurarken veya sağlık hizmetleri hakkında bilgi edinirken bu terimlerin kullanılması yaygındır. Bu yazıda ele alınan hastalık, tedavi ve ilaç terimleri, temel kavramları öğrenmek için bir başlangıç noktası olabilir. Ancak, sağlık alanında çalışanlar için daha derinlemesine bir bilgi gerektirebilir. Bu nedenle, ileride sağlık alanında daha fazla bilgi sahibi olmak isteyenler için İngilizce sağlık terimleri hakkında daha fazla kaynak araştırması önerilir.

ingilizce kursu ingilizce kelime ingilizce öğren ingilizce cümleler ingilizce kelimeler sesli ingilizce cümleler sesli ingilizce örnek paragraflar ingilizce öğrenmek ingilizce ifadeler sesli ingilizce ifadeler

Hacettepe Üniversitesi Aile ve Tüketim Bilimleri Bölümü mezunuyum. Blog yazarlığı ve insan kaynakları yönetimi sertifikalarım var. İngilizce dilinde yüksek lisans derecem var ve 3 yıl ABD'de yaşadım.

Sağlıklı ve Dengeli bir Yaşam için İhtiyacın Olan Tüm Intermediate İngilizce Kelimeler

intermediate-ingilizce-kelimeler

Pek çoklarımız yaz aylarındaforma girmeye (kilo vermeye ya da kas yapmaya) çalışır.

Daha soğuk geçen sonbahar ve kış aylarında insanlar daha fazla yer ve neredeyse her zaman evde oturur—ama insanların spor yapma planlarından bahsettiklerini bu aylarda da duyarsın!

Bu da sağlık ve zindelik için doğru intermediate İngilizce kelimeler bilmen gerektiği anlamına geliyor!

Yaz ve ilkbahar hakkında konuşuyor olabilirsin ve taze yiyecekler ve açık havada egzersiz yapmak hakkında konuşmaya başlayabilir ya da zaten bu konuları arkadaşlarınla tartışmayı seviyor olabilirsin. Ama bikini sezonu (plaja gidebileceğin ve yüzebileceğin sıcak aylar) için sağlıklı ve zinde kalmak için bu sözcüklere ihtiyacın olacak!

Sağlık ve zindelik için kullanılan sözcüklerin çoğu argo ya da popüler deyimlerden oluşur (“swimsuit season” gibi). Bu konu yakın arkadaşların ve meslektaşlarınla yaptığın sohbetlerde açılabilir. İş yerinde molalarda yaptığın sohbetler (water cooler talk) diyet veya sağlıklı beslenme hakkında olacaktır. Bu sözcükleri günlük sohbetlerde başkalarına spor planlarını sorduğun ya da kendi planlarını anlattığın zaman kullanabilirsin.

İhtiyacın olan tüm sağlıklı beslenme ve spor sözcüklerini 3 bölüm altında topladık: (1) Diyet planlama, (2) doğru besinleri seçme ve (3) akıllı alışveriş. Bunlara bir göz at!

Download: This blog post is available as a convenient and portable PDF that you can take anywhere. Click here to get a copy. (Download)

1. Sağlık ve Zindelik için bir Plan Oluşturma

intermediate-ingilizce-kelimeler

Burada bulacağın intermediate İngilizce kelimeler, sağlıklı beslenmeye ve kendine daha iyi bakmaya hazırlanırken kullanışlı olacaktır. Nasıl sağlıklı yaşayacağın veya kilo vereceğin hakkında konuşurken ya da insanlara bu konulardaki planlarını sorarken bunları kullanabilirsin. Bu intermediate İngilizce kelimeler internette ya da dergilerde sıkça karşına çıkacak.

Eating Clean

Eating clean, insanların saha sağlıklı beslenmeye karar verdiklerinde kullandıkları oldukça yeni ve popüler bir sözdür. Eating clean, işlenmiş gıdalar (içlerine katkı maddeleri eklenmiş ve besin değeri düşük gıdalar) yememek anlamına gelir. Bu aynı zamanda daha düşük kalorili yiyecekler tüketmek ve bol bol su içmeyi de gerektirir. Bunu yapmaya temiz beslenme denmesinin sebebi doğal ve besleyici gıdalar tüketilmesidir. Bu bazen bol miktarda pişmemiş yiyecek tüketmek anlamına da gelebilir.

Going on a Diet

Diyet ya da rejim günlük olarak yediğin şeylerdir. Bununla birlikte, diyete başladığını (going on a diet) söylediğin zaman bunun anlamı farklıdır. Diyet genellikle kısa bir süreyle yaptığın şeydir. İnsanlar yeni sağlıklı beslenme planlarına başlayacakları zaman sıklıkla “I’m starting a diet” ya da “I’m going on a diet” derler.

Bir süre sonra ise onların, yaptıkları diyetin dışında kalan sağlıksız yiyecekleri yemek istemedikleri anlamına gelen “I need to stick to my diet” sözünü kullandıklarını duyarsın.

Bir diyet sıklıkla yiyebileceğin ve yiyemeyeceğin gıdalar gibi bazı kurallar içerir. İnsanlar bu kuralları internette bulur ve popüler olanı ya da kendilerine uygun olanı seçerler. Kısa süreli diyetler sıklıkla daha zorludur ve birisinin “my diet is only eating bananas and apples for a week!” (“diyetim bir hafta boyunca sadece muz ve elma yemekten ibaret”) dediğini duyabilirsin.

Juicing ve Cleansing

Going on a cleanse (arınma diyetine girmek) normal bir diyetten daha da sıkı kurallara sahiptir. Juicing, Cleansing ve Juice Cleanse birbirine oldukça benzer süreçlerdir.

Diğer şeyleri yerken, genellikle evde sağlıklı meyve ve sebzelerin meyve sıkacağında hazırlanan son derece sağlıklı meyve suları içmeyi gerektiren sıvı diyetine (juice) girebilirsin. Bu meyve suları diyetine daha fazla vitamin ekler.

Bununla birlikte, arınma diyeti (cleanse) sadece sıvı tüketmene izin veren bir diyettir. Popüler arınma diyetlerinden biri sadece limon, akçaağaç şurubu ve acı kırmızıbiberden oluşan bir sıvı içmeyi gerektirir.

Juice cleanse sırasında üç gün ila bir hafta boyunca sadece meyve suyu içilir. Bu diyetlerin amacı sindirim sistemini yeniden başlatarak (reboot your system) hızla daha sağlıklı olabilmene yardımcı olmaktır.

Cutting Carbs

Cutting carbs sözü karbonhidrat tüketimini (şeker ve nişastalar) azaltmak anlamına gelir. Ekmek, pirinç ya da makarna gibi şeyler karbonhidrat grubuna girer. Bir kişi karbonhidrat diyetine girdiğini (cutting carbs) söylediğinde bu, karbonhidratı günlük besinlerinden çıkardıkları anlamına gelir. Carbs sözü karbonhidratların kısaltmasıdır ve bu maddeler ekmek, makarna, kek, pirinç ve pastane ürünleri gibi nişastalı gıdalarda bulunur.

Karbonhidrat diyetine girmek ya tamamen karbonhidrat alımını kesmek ya da bunları tüketmeyi azaltmak anlamına gelebilir.

Counting Calories

Karbonhidrat diyetine benzeyen kalori saymak (counting your calories), her öğünde genel kalori alımına dikkat etmektir.

Kalorinin enerji birimi olması nedeniyle bu yöntem bir gıdanın sağlıklılığını ölçmenin oldukça popüler bir yoludur. Vücudunun kullandığı enerjinin iki kaynağı vardır: (1) Yediğin gıdalar ve (2) Vücudunda stoklanan yağ.

İnsanlar vücutlarının enerji ihtiyacını stoklanan yağdan karşılaması amacıyla daha az yiyecek tüketir. Daha az kalori tüketmek, aynı zamanda egzersiz de yapıyorsan kilo vermene yardımcı olur. Tükettiğin tüm kaloriyi (enerjiyi) yakman gerekir, aksi takdirde kilo alırsın. Çok fazla kalori tükettiğin zaman vücudunda yağ birikir.

İnsanlar spor yaparak ve daha fazla enerji kullanarak kalori yakar (burn calories). Bu terim aynı zamanda spor ve egzersizin bir sonucu olarak da kullanılır. 5 kilometre koştuğun zaman bol miktarda kalori yakarsın.

Staying Hydrated

Bunun anlamı gün boyunca bol miktarda sıvı (su, meyve suyu, vb.) tüketmektir. İnsanların sıklıkla şöyle dediğini duyarsın: “It’s important that you stay hydrated when you are exercising!” (“Spor yaparken bol sıvı tüketmek önemlidir!”).

Sıvı tüketimi genellikle su ya da detox water (limon ve nane gibi suyun besin değerini artırmak için katılan maddeler içeren su) içilerek sağlanır. Ayrıca meyve suyu, sporcu içecekleri (Gatorade gibi) ya da diğer sağlıklı şeyleri içerek de sıvı dengeni koruyabilirsin. Bununla birlikte, hastayken de bol bol sıvı tüketmek önemlidir.

Following a Meal Plan

Tıpkı bir diyet gibi öğün planlama (meal plan) da sadece belirli şeyleri yemeyi gerektirir. Bunlar genellikle profesyonel beslenme uzmanları tarafından hazırlanır. Ayrıca, spor hocandan da senin için bir öğün planı hazırlamasını isteyebilirsin. İnternette ve sağlık dergilerinde pek çok öğün planı bulabilirsin.

Öğün planı genellikle bir ay kadar devam eder. Bunlar diyetler kadar katı değildir. Her gün yemen gereken tüm öğünleri görürsün. Tüm öğünler ve tarifler senin için özenle planlanır, dolayısıyla sağlıklı olmak için yapman gereken tek şey bu planı takip etmektir.

Watching What You Eat

Sağlıklı beslenmenin oldukça basit ve kolay bir yoludur. Yediklerine dikkat etmek (watch what you eat) tükettiğin gıdalara özen göstermek ve daha sağlıklı seçimler yapmaktır. Örneğin, yediğin şeye dikkat edebilir ve çok fazla burger ya da şekerli gıda tüketmemeye çalışabilirsin. Ayrıca, daha fazla meyve ve sebze tüketmeye de çalışmalısın. Belirli bir plan ya da katı bir diyet söz konusu değildir—yapmaya çalıştığın şey sadece eskisine göre biraz daha iyi beslenmektir.

Get Your Daily Dose of Vitamins

Doz (dose) sözcüğü ilaçlar hakkında konuşulurken kullanılır. Bir doz, küçük ve belirli bir miktarı ifade eder. Vitaminlerden bahsederken de bu sözcüğü kullanabilirsin. Sağlıklı olmak için her gün tüketmen tavsiye edilen belirli bir vitamin miktarı bulunmaktadır. Bu söz de o belirli miktarda meyve ve sebze tüketmeyi ve belki de vitamin tabletleri almayı unutmamanı söylemektedir.

2. Eating the Right Food

intermediate-ingilizce-kelimeler

Sağlıklı beslenme ve spor yapma planını yaptıktan sonra doğru besinleri seçmen gerekecek.

Burada insanların tükettiği farklı türden sağlıklı gıdalardan bahsedeceğiz. Sağlıklı beslenme ve diyetler hakkında konuşurken kullanacağın bol miktarda yeni sözcük bulunuyor. Market alışverişi yaparken bu sözcükleri kullanabilirsin.

Vegetarian ve Vegan

Vejetaryen (vegetarian) olmak, tavuk, kırmızı et, domuz eti ve balık da dahil hiçbir et çeşidini tüketmediğin anlamına gelir. Bir gıdanın üzerinde “vegetarian” etiketi bulunuyorsa, o gıdanın içerisinde et olmadığı anlamına gelir.

Bir vegan olmak ise herhangi et ve yumurta, bal, süt ve peynir de dahil hiçbir hayvan ürününü tüketmediğin anlamına gelir. Bir gıdanın üzerinde “vegan” etiketi bulunuyorsa, o gıdanın içerisinde hayvan ürünleri olmadığı anlamına gelir.

İnsanlar vicdani sebeplerle (hayvan ürünleri tüketmenin doğru olmadığını düşünürler) ya da sağlık durumları nedeniyle vejetaryen ya da vegan olabilir.

Pescetarian

Pesketaryenlik vejetaryenliğe benzer. Pesketaryenler (pescetarians) diğer et ürünlerini tüketmeseler de deniz mahsullerini (balık, karides, ıstakoz, vb.) tüketirler.

Protein Style

Karbonhidratların (ekmek, makarna, pirinç, vb.) yerine başka bir şey tükettiğin ya da bunları tüketmeyi bıraktığın zaman bu söz kullanılır. Bu söz pek çok farklı türden gıdayı tanımlamak için kullanılabilir. Örneğin, protein usulü (protein style) bir burger yiyorsan genellikle burger köftesinin etrafında sandviç ekmeği yerine marul yaprakları olur.

Lactose Intolerant

Bir gıdayı tükettikten sonra alerji gibi olumsuz etkilerini yaşadığın zaman intoleransın olduğu (intolerant) söylenir. Laktoz intoleransı olan (lactose intolerant) kişiler süt ürünleri tüketebilir ama bunu yapmak midelerini rahatsız eder ve mide bulantısı ya da hazımsızlığa neden olabilir.

Laktoz intoleransı olan pek çok kişi dondurma keyfine varabilmek için vücutlarının bunu sindirmelerine yardımcı olması amacıyla ilaç alır.

Gluten Free

Gluten, buğday ve bazı tahıllarda bulunan ve bazılarımızın alerjik olduğu bir proteindir. Dolayısıyla, bir ürün üzerinde glutensiz (gluten free) etiketi bulunuyorsa o üründe genellikle buğday ya da muadili kullanılmamıştır. Birçok kişi tıpkı karbonhidrat diyeti gibi daha sağlıklı olmak için glutensiz ürünler tüketme trendine uymaktadır.

GMOs

GDO (GMO) Genetiği Değiştirilmiş Organizmanın (Genetically Modified Organism) kısaltmasıdır. Bunun anlamı ise bir ürünün tamamen ya da kısmen laboratuvarda mühendisler tarafından yaratılmış olmasıdır. Örneğin, tükettiğimiz mısır on yıllardır bilim insanları tarafından yetiştirilerek ve değiştirilerek daha sulu ve daha lezzetli hale getirilmiştir. Birçok kişi değiştirilmiş gıda fikrinden ekolojik veya sağlık kaygıları nedeniyle hoşlanmamaktadır, bu nedenle de ürün ambalajları üzerinde “GDO içermez” (“Non-GMO”) ibaresini aramaktadırlar. Bununla birlikte, pek çok bilim insanı GDO’ların üretimi ve tüketiminin güvenli olduğunda hemfikirdir.

Organic

Birçok gıda büyük firmalar tarafından her partide büyük miktarlar olacak şekilde kitlesel olarak üretilir (mass produced ). Bir tarlada aynı meyve, sebze ya da diğer gıdalardan büyük miktarlarda yetiştirildiği zaman çiftçiler sıklıkla böcekleri uzak tutacak tarım ilaçları (pesticides) ya da insan sağlığına zararlı olabilecek diğer şeyler kullanabilir. Dolayısıyla da insanlar bunlar yerine organik ürünler satın almaya (buy organic) çabalar. Bu ürünler genellikle daha pahalıdır ama organik gıdalar, organik olmayanlara göre daha güvenli ve daha temizdir.

Sugar Free

Tam olarak okunduğu zaman anlaşılan şeyi ifade eder. “Şeker içermez” (“sugar free”) etiketli ürünlerde şeker bulunmaz ve bunlar daha sağlıklı birer seçenektir. Bununla birlikte, yapay bir tatlandırıcı olan aspartam (aspartame) ya da mısır şurubu (corn syrup) şeker yerine kullanılabilmektedir ancak bazıları bu maddeleri tüketmeyi de tercih etmez. Günümüzde pek çok kişi şekersiz ürünler tüketmeyi tercih ettiği için şeker içermeyen birçok ürün bulunabilmektedir.

Heart Healthy

Üzerinde heart healthy” etiketi bulunan ürünler kalbin için faydalı maddeler içerir. Bu etiket aynı zamanda gıdaların kalbin için zararlı maddeler içermediği anlamına da gelebilir. Bu ürünlerin kolesterol, yağ ve şeker miktarları genellikle düşüktür. Kalp sağlığının önemi nedeniyle birçok kişi kalpleri için faydalı şeyler tüketmeye çalışır.

High in Fiber

Lif (fiber), gıdaları sindirmene ve kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı olur. Sindirim sisteminde parçalanamadığı için sindirim sırasında bağırsaklarını temizler. Pek çok kişi etiketinde “yüksek miktarda lif içerir” (high in fiber ) yazan müsli ve tahıllı gıdaları tercih eder.

Low Fat

Pek çok kişi diyetlerinde yağ tüketmekten de kaçınır. Diyet yapanlar için süt ve yoğurt gibi süt ürünlerinin düşük yağlı (low fat) seçenekleri bulunmaktadır. Bu ürünler, diğer maddelerin oranları sabit tutulurken yağlı bileşenlerin miktarının azaltılmasıyla elde edilir. Bununla birlikte, birçok şekerleme düşük yağlı olsa da bu onların her zaman sağlıklı oldukları anlamına gelmemektedir.

Superfoods

Bu terim de insanların sağlıklı beslenmeye çalıştıkları zaman sıklıkla kullandıkları popüler ve modern bir sözdür. Bu sözcük, internette ya da dergilerde karşına çıkmış olabilir. Süper gıdalar (superfoods), diğer çoğu gıdadan daha fazla besin ve vitamin içeren gıdalardır ve bunların antioksidan oranları da yüksektir. Günümüzde en popülerler arasında karalahana, acai çileği, kinoa, avokado ve yabanmersini yer alır. Birçok arınma diyetinde bunlara yer verilir.

Omega-3 Fatty Acids

Kulağa karmaşık geliyor, değil mi? Aslında değil. Bu yağ asitleri (fatty acids) insan vücudunun kimyası için son derece önemlidir. Çok sağlıklı olmak isteyen kişiler özel yağlar ya da tabletler satın alarak diyetlerine daha fazla omega 3 yağ asidi (omega-3 fatty acid) ekleyebilir. Bu yağlar genellikle balıkta bulunur ve bunların farklı türleri bulunmaktadır. Bunlar cildin ve saçların daha sağlıklı gözükmesini sağlar, bu nedenle de oldukça popülerdir.

3. Sağlıklı Gıda Alışverişi

intermediate-ingilizce-kelimeler

Artık sağlıklı beslenmek için hangi gıdalara ihtiyacın olduğunu biliyorsun. Peki ama sağlıklı yaşam için gerekli gıdaları nereden alacaksın? Yol tarifi alırken ya da bir arkadaşına ihtiyacın olan malzemeleri nereden bulacağını sorarken bu sözleri kullanabilirsin.

Local

Yerel ürünler tüketmek (eating local) tükettiğin ya da satın aldığın yiyeceklerin yakın bir yerde yetiştirildiği anlamına gelir. Restoranlar malzemelerini yerel organik çiftliklerden almaya bayılır ve insanlar da bunları destekler. Birçok kişi deniz aşırı ülkelerde üretilenler yerine yerel ekinleri satın almak için daha fazlasını ödemeyi tercih eder. Küçük restoranların daha fazla müşteri çekmek için “yerel ve taze malzemeler” (“local and fresh ingredients”) şeklinde reklam metinleri yayınladıklarını görebilirsin. Ayrıca, Çiftlikten Sofraya (Farm to Table) sözü de taze ürünlerin çiftlikten alınıp o gün hazırlandığını anlatır.

Farmers Market

Birçok kişi küçüklüklerinde yerel pazarlara (farmers markets) gitmiştir. Her ne kadar bu pazarların sayısı bir dönem azalmış olsa da insanların organik ve yerel malzemelere olan talebi sayesinde bunlar yeniden canlanmaya başlamıştır. Bu pazarlar genelde haftada bir ya da birkaç defa kurulur, yerel çiftçiler bir araya toplanarak kendi tezgahlarını kurar ve ürünlerini satarlar. Bu açık hava pazarlarında meyve, sebze, bal ve diğer pek çok şeyi satın alabilirsin. Ancak, nakit ödeme yapmanı tercih edeceklerdir!

Health Food Store

Bunlar organik, soya içermeyen, vegan ya da glutensiz gıdalar satan ve bol miktarda tahıl ve sebze-meyve de bulabileceğin dükkanlardır. Vitamin ve omega-3 yağ asitleri gibi takviyeler (supplements) de bulabilirsin. Sıradan manav ya da marketlere benzerler ama burada sağlıksız yiyecekler bulmak zordur. Çok çeşitli sağlıklı gıdalar bulundurmalarına rağmen bu gibi dükkanlarda kaliteli ürünler bulunması nedeniyle fiyatları süpermarketlere göre genellikle biraz daha yüksektir.

Organic Food Section

Sağlıklı beslenme dükkanı ya da bir marketin içinde organik reyonu (organic section) bulabilirsin. Bu reyonu bulamazsan nerede olduğunu bir görevliye de sorabilirsin. Farklı fiyatları nedeniyle birçok işletme kafa karışıklığından kaçınmak için sıradan ve organik ürünleri birbirinden ayırmaktadır. Eğer sıvı diyeti ya da arınma diyeti yapıyorsan bu gibi dükkanlardan alışveriş yapmak iyi bir seçenektir.

 

Artık tüm gerekli intermediate İngilizce kelimeleri öğrendiğine göre arkadaşlarınla sağlık hakkında konuşmanın bir sonraki adımı sağlıklı yaşamaya başlamak! Bu intermediate İngilizce kelimeler, sohbetlerde, alışveriş yaparken veya harika vücut şekline kavuşmak için kendi planına başlamadan önce internette araştırma yaparken kullanılabilir.


Christine McGahhey, öğrenciler ve yetişkinlere gönüllü olarak İngilizce öğretene günümüzde Güney Kore’de yaşayan Amerikalı bir yazardır.

christinemcgahhey

christinemcgahhey

Christine McGahhey is an American writer currently living in South Korea who has volunteered for several years to teach students and adults English.

« İleri Seviye İngilizce Kelimeler: “Unique” Demenin 23 Harika Yolu

Dil Öğrenmek için 5 Eğlenceli İngilizce Kelime Oyunu »

Konu: Sağlıklı Bir Yaşam Tarzı Sürmek Neden Önemli?

Konu: Sağlıklı bir yaşam tarzı sürmek neden önemlidir?

Şüphesiz çoğu insan sağlıklı, güçlü ve enerji dolu olmak ister. Uzun bir hayat yaşamak, sağlıklı çocuklarımız ve torunlarımız olsun istiyoruz. Aynı zamanda, pek azımız sağlığın korunmayla başladığının farkındayız. Ve önleme, her şeyden önce, sağlıklı bir yaşam tarzı anlamına gelir. Peki, sağlıklı bir yaşam tarzı kavramı neleri içerir ve onu korumak neden bu kadar önemlidir?

Şüphesiz çoğu insan sağlıklı, güçlü ve enerji dolu olmak ister. Uzun bir hayat yaşamak, sağlıklı çocuklarımız ve torunlarımız olsun istiyoruz. Aynı zamanda, çok az kişi sağlığın korunmayla başladığının farkındadır. Ve önleme, her şeyden önce, sağlıklı bir yaşam tarzı anlamına gelir. Peki, sağlıklı bir yaşam tarzı kavramı neleri içerir ve bunu sürdürmek neden bu kadar önemlidir?

Ana sağlıklı yaşam faktörleri fiziksel aktivite ve dengeli beslenmedir. Fiziksel aktivite, kardiyovasküler, solunum, sindirim, sinir ve diğer sistemler dahil olmak üzere tüm insan vücudunun sağlıklı performansıdır. Hareketsiz yaşam tarzı hipodinamiye neden olur ve bu da obeziteye, kısa solunuma, kalp hastalıklarına ve metabolik bozukluğa yol açabilir. Normal fiziksel aktivitenin önemi fazla tahmin edilemez. Herhangi bir nedenle düzenli bir antrenman programını sürdürmek sizin için zorsa, mümkün olduğunca aktif olmaya çalışın. Haftada en az bir kez asansör kullanmayı bırakın, mümkün olduğunca yürüyün, herhangi bir spor yapın veya aktif oyunlar oynayın. Ilımlı aktivite bile büyük ölçüde refahınıza katkıda bulunabilir.

Sağlıklı bir yaşam tarzının ana faktörleri fiziksel aktivite ve dengeli beslenmedir. Motor aktivite, kardiyovasküler, solunum, beslenme, sinir ve diğer sistemler dahil olmak üzere tüm insan vücudunun normal çalışması için ana koşuldur. Hareketsiz bir yaşam tarzı fiziksel hareketsizliğe neden olur ve bu da obezite, nefes darlığı, kalp hastalığı ve metabolik bozukluklara yol açar. Normal fiziksel aktivitenin önemini abartmak zordur. Herhangi bir nedenle düzenli olarak antrenmana gitmekte zorlanıyorsanız, mümkün olduğunca aktif olmaya çalışın. Asansörü kullanmaktan kaçının, mümkün olduğunca yürüyün, haftada en az bir kez herhangi bir spor veya açık hava oyunu oynayın. Orta düzeyde aktivite bile sağlığınız için büyük bir fark yaratabilir.

Sağlıklı beslenme, hastalıkların önlenmesinin bir diğer önemli bileşenidir. Hücrelerin oluşması, vücudumuzun normal çalışması için besinler gereklidir. Ancak tükettiğimiz yiyecekler birkaç kriteri karşılamalıdır: doğal, çeşitlendirilmiş ve bir kişinin bireysel ihtiyaçlarına uygun olmalıdır. Aktif bir yaşam sürüyorsanız, çok fazla fiziksel iş yapıyorsanız veya spor yapıyorsanız, yüksek proteinli yiyeceklere ihtiyacınız vardır: et, kümes hayvanları, balık, süt ve süt ürünleri. Ama eğer hayatımız tarzı çoğunlukla hareketsiz, meyve ve sebzeleri, yağsız süt ürünlerini ve maden suyunu tercih etseniz iyi olur. Aşırı yeme sağlığınız üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir, obeziteye, mide-bağırsak hastalıklarına, ilgisizliğe ve genel iyilik halinin bozulmasına neden olabilir. Ve her durumda, fast food, yağlı et, mayonez ve GDO'lu ürünler gibi ürünlerden uzak durmaya çalışın.

Doğru beslenme, hastalıkların önlenmesinde bir başka önemli bileşendir. besinler tüm organizmanın normal işleyişi için hücrelerin oluşumu için gereklidir. Bununla birlikte, yediğimiz yiyecekler birkaç kriteri karşılamalıdır: doğal, çeşitli ve bireysel insan ihtiyaçları ile ilgili olmalıdır. Aktif bir yaşam tarzı sürüyorsanız, çok fazla fiziksel iş yapıyorsanız veya spor yapıyorsanız, et, kümes hayvanları, balık, süt ve süt ürünleri gibi yüksek proteinli gıdalara ihtiyacınız vardır. Bununla birlikte, yaşam tarzınız ağırlıklı olarak hareketsizse, meyve ve sebzeleri, az yağlı süt ürünlerini ve maden suyu. Aşırı yeme Negatif etki sağlık üzerine, obeziteye, sindirim sistemi hastalıklarına, ilgisizliğe ve sağlıksızlığa neden olur. Ve her durumda, fast food, yağlı etler, mayonez ve GDO'lu yiyecekler gibi yiyeceklerden kaçınmaya çalışın.

Sağlıklı bir yaşam tarzının bir yönü daha soğuk eğitim ve bağışıklık sistemini güçlendirmektir. Soğuk algınlığına bağlı hastalıkların çoğunluğunun nedeni düşük bağışıklıktır. Soğuğa karşı direnç geliştirmek, iklim koşullarının ağır olduğu bölgelerde yaşayan insanlar için çok önemlidir. Tabii ki bu, kışın bir buz deliğine dalmanız gerektiği anlamına gelmiyor, ancak düzenli olduğu kadar serin veya kontrastlı bir duş alın.

Sağlıklı bir yaşam tarzının bir diğer bileşeni de sertleşme ve güçlenmedir. bağışıklık sistemi. Çoğu soğuk algınlığının nedeni düşük bağışıklıktır. Soğuğa karşı direncin gelişmesi özellikle sert iklim koşullarına sahip bölgelerde yaşayan insanlar için önemlidir. Elbette bu, kışın buz deliğine dalmanız gerektiği anlamına gelmez, ancak serin veya kontrastlı bir duşun yanı sıra odanın düzenli olarak havalandırılması sağlığınızı önemli ölçüde iyileştirmeye yardımcı olacaktır.

Ruh sağlığı, fiziksel durum ve genel iyilik hali ile yakından bağlantılıdır. Günümüzde pek çok hastalığa stres, aşırı yorgunluk, kaygı, olumsuz düşünme ve uygun dinlenme eksikliği neden olmaktadır. Bu yüzden, yapmalısın

Sağlık olmadan zenginlik olmaz diye bir söz vardır. Ve bu doğru çünkü sadece sağlıklı insanlar hayatlarının tadını tam anlamıyla çıkarabilirler. Sağlıklı olmak için ne yapmalıyız?

Sağlıklı diyet

Bilim adamları, sağlıklı bir diyetin azaltılmış miktarda kolesterol, yağ, şeker ve tuz içerdiğini kanıtladılar. Vücudumuzu kalp hastalıkları, karaciğer hastalıkları ve kanser gibi çok çeşitli hastalıklardan korumaya yardımcı olur.

Uygun bir diyete sahip olmak önemlidir. Sağlıklı olmak ve kendini iyi hissetmek için bir kişi düzenli öğünler yemelidir - günde en az üç kez ve arada bazı atıştırmalıklar.

Bir kişi çok fazla sebze ve meyve, fındık, balık, yağsız et, çavdar ekmeği, süt ürünleri yemelidir. Obeziteye neden oldukları için çikolata, şekerleme, turta gibi birçok tatlı yemekten de kaçınmalıyız.

Egzersizin Önemi

Ayrıca aktif bir yaşam sürmeliyiz. Bir insan spor yapmalı, koşuya çıkmalı, farklı oyunlar oynamalı ve çok yürümelidir.

Elbette herkes profesyonel olarak spor yapamaz ama hepimiz en azından sabah egzersizlerimizi yapabiliriz. Fiziksel egzersizler kasları geliştirir, yağ yakar, insanların ruh halini iyileştirir.

Stresten Uzak Durmanın Önemi

Üçüncüsü, insanlar uykusuzluğa, zihinsel bozukluklara ve diğer hastalıklara yol açtığı için stresli durumlardan kaçınmalıdır.

Aile hayatı ve işi dengelemek önemlidir. Kendimize zaman bulmalıyız ve hobilerim.

Sağlık zenginliktir

Sağlığın paradan daha değerli olduğunu söylüyorlar. Ve bu doğru, çünkü sadece sağlıklı insanlar hayatın tadını tam olarak çıkarabilir. Sağlıklı olmak için ne yapmanız gerekiyor?

sağlıklı beslenme

Bilim adamları, sağlıklı bir diyetin azaltılmış miktarda kolesterol, yağ, şeker ve tuz içerdiğini kanıtladılar. Vücudumuzu kardiyovasküler hastalık, karaciğer hastalığı ve kanser gibi çeşitli hastalıklardan korumaya yardımcı olur.

Doğru yemek önemlidir. Sağlıklı olmak ve kendini iyi hissetmek için, bir kişi düzenli olarak yemek yemelidir - günde en az üç kez ve aralarında birkaç atıştırmalık.

Bir kişi çok fazla sebze ve meyve, fındık, balık, yağsız et, çavdar ekmeği, süt ürünleri yemelidir. Obeziteye neden oldukları için çok sayıda tatlı - çikolata, tatlılar, turtalar kullanmaktan kaçınmak gerekir.

Egzersizin Önemi

Ayrıca, aktif bir yaşam tarzı sürmeliyiz. Bir kişi spor yapmalı, koşmalı, farklı oyunlar oynamalı ve çok yürümelidir.

Elbette herkes profesyonel olarak spor yapamaz ama hepimiz en azından egzersiz yapabiliriz. Egzersiz kas geliştirir, yağ yakar, ruh halini iyileştirir.

Stresten Kaçınmanın Önemi

Üçüncüsü, uykusuzluk, zihinsel bozukluklar ve diğer hastalıklara yol açtığı için insanlar stresli durumlardan kaçınmalıdır.

Aile hayatı ve işi dengelemek önemlidir. Kendimize ve hobilerimize zaman ayırmalıyız.

Bugün sağlıklı yaşam tarzı hem yaşlılar hem de gençler arasında giderek daha popüler hale geliyor. İnsanlar sağlık konusunda daha bilinçli hale geldi. En büyük zenginlik sağlıktır derler. Ve bu çok doğru. Ne kadar sağlıklı olursak, o kadar iyi hissederiz. Ne kadar iyi hissedersek, o kadar uzun yaşarız.

Sağlıklı bir diyet, sağlıklı kalmanın önemli bir parçasıdır. Kendimizi fast food, tatlılar, sosisler, hamur işleri ve yağlı yiyeceklerle doldurmamamız gerektiğini biliyoruz. Tıbbi araştırmalar nedeniyle bu tür yiyecekler hayatımızı kısaltmakta, obeziteye, kalp ve damar hastalıklarına, şeker hastalığına, mide sorunlarına ve daha birçok ciddi rahatsızlığa yol açmaktadır. Tüm bu sorunları önlemek için bol miktarda organik meyve, sebze, süt ürünleri, tahıl ve deniz ürünleri içeren dengeli ev yemeklerinin tadını çıkarmalıyız. Ne yersek oyuz.

Formda kalmak ve spor yapmak da sağlığımız için önemlidir. Hayatımızda egzersiz eksikliği ciddi bir sorundur. Büyük şehirlerde insanlar bilgisayarların, TV setlerinin ve diğer aletlerin önünde saatlerce otururlar. Daha çok araba ve toplu taşıma kullandığımız için daha az yürüyoruz. Elbette profesyonel sporcu olmak zorunda değiliz ama fitness kulüplerini ziyaret etmeli, koşuya çıkmalı, çok yürümeli, yüzmeli, bisiklete binmeli, paten kaymalı ya da sadece dans etmeliyiz. Doktorlar, bizi felç ve kalp hastalıklarından, grip ve obeziteden koruduğu için düzenli orta derecede fiziksel aktivitenin vücudumuz için gerekli olduğunu söylüyorlar.

Kötü alışkanlıkların sağlığımıza verdiği zararı anlamalıyız. Sigara içmek, içki içmek veya uyuşturucu kullanmak, örneğin akciğer kanseri veya karaciğer hastalıklarından ciddi hastalıklar ve hatta ölüm anlamına gelir. Sigara her yıl yaklaşık 3 milyon ağır içiciyi öldürüyor. Uyuşturucu bağımlıları çok genç ölüyor. Bu yüzden sağlıklı bir yaşam biçiminde kötü alışkanlıklara yer olmadığını düşünüyorum.

Uygun şekilde dinlenmek ve günde 8 ila 10 saat arası yeterince uyumak da harika sağlıklı alışkanlıklardır. Uyku beynimizin gıdası, geri kalanı kaslarımız için. Ayrıca, sebepsiz yere sinirlenmekten veya endişelenmekten kaçınmalıyız.

Sağlıklı yaşam biçimi bedenimizi, zihnimizi ve ruhumuzu ilgilendirmektedir. Sağlıklı insanlar daha uzun yaşar, daha başarılıdır ve hayattan zevk alırlar. Bu basit kuralları takip etmenin hiç de zor olmadığına ve buna değer olduğuna inanıyorum.

Tercüme

Bugün, sağlıklı bir yaşam tarzı, genç ve yaşlı arasında giderek daha popüler hale geliyor. İnsanlar sağlıklarına daha fazla dikkat ediyor. Sağlık en büyük zenginliktir derler. Ve bu doğru. Vücudumuz ne kadar sağlıklıysa o kadar iyi hissederiz. Ne kadar iyi hissedersek, o kadar uzun yaşarız.

Sağlıklı bir diyet, sağlıklı bir yaşamın önemli bir parçasıdır. Vücudumuzu fast food, tatlılar, sosis ve unlu mamuller, yağlı yiyeceklerle doldurmamamız gerektiğini biliyoruz. Tıbbi araştırmalara göre bu tür yiyecekler ömrü kısaltıyor, obeziteye, kalp ve damar hastalıklarına, şeker hastalığına, mide sorunlarına ve daha birçok ciddi rahatsızlığa yol açıyor. Bu sorunları önlemek için organik meyve, sebze, süt ürünleri, tahıllar ve deniz ürünleri açısından zengin, dengeli bir ev yemeği tüketmeliyiz. Ne yersek oyuz.

Formda kalmak ve egzersiz yapmak aynı zamanda önemli nokta sağlığımız için. Hayatımızdaki hareket eksikliği ciddi bir sorundur. Büyük şehirlerde insanlar saatlerce bilgisayar, TV ve diğer cihazların önünde otururlar. Daha az yürüyoruz çünkü çoğunlukla araba kullanıyoruz ve toplu taşıma. Elbette profesyonel sporcu olmak zorunda değiliz ama sağlık kulüplerine gitmemiz, koşmamız, çok yürümemiz, yüzmemiz, bisiklete binmemiz veya paten kaymamız ya da sadece dans etmemiz gerekiyor. Doktorlar, bizi kalp hastalığı ve felç, grip ve obeziteden koruduğu için düzenli, orta derecede fiziksel aktivitenin vücudumuz için çok önemli olduğunu söylüyor.

Kötü alışkanlıkların sağlığımız üzerindeki zararlı etkilerini anlamalıyız. Sigara, alkolizm ve uyuşturucu bağımlılığı, örneğin akciğer kanseri veya karaciğer hastalığından ciddi hastalık ve hatta ölüm anlamına gelir. Sigara her yıl yaklaşık 3 milyon içiciyi öldürüyor. Bağımlılar çok genç ölüyor. Bu nedenle, sağlıklı bir yaşam tarzında kötü alışkanlıklara yer olmadığına inanıyorum.

Sağlıklı alışkanlıklar da şunları içerir: iyi tatil ve yeterli uyku, günde 8 ila 10 saat. Uyku beynimiz için, dinlenme ise kaslarımız için besindir. Ayrıca, belirli bir neden olmaksızın gergin veya endişeli olmaktan kaçınmalıyız.


Artık herkes sağlığını düşünüyor. Sağlıklı bir yaşam tarzı sürmeye başlarlar.

Sağlıklı bir yaşam tarzı sürmek için günlük bir rutini izlemeniz, sadece sağlıklı yiyecekler yemeniz, egzersiz ve spor yapmanız, erken yatıp erken kalkmanız, kişisel hijyeninizi sağlamanız, kötü alışkanlıklardan vazgeçmeniz, sertleşmeniz, açık havada olmanız ve özellikle çok gülmek. Bu listeden bence en önemli şey sadece sağlıklı yiyecekler yemek, erken yatıp erken kalkmak ve bol bol gülmek.

Doktor vitaminler, proteinler ve sağlıklı yiyecekler yememizi tavsiye ediyor. faydalı maddeler. Vücuda zarar vermemek için çok fazla sebze ve meyve yemeniz, kendinizi kızarmış, tütsülenmiş ve yağlı yiyeceklerle sınırlamanız gerekir.

Lezzetli yemek, sağlıklı olduğu anlamına gelmez.

Huzur, sessizlik, huzur, uyku sağlıklı yaşam tarzımız için çok faydalıdır. Daha az gergin olmalısın, başkalarını gözlemlemeyi öğren, daha az sinirlenip daha çok rahatla, sinir hücreleri iyileşmez. Uyuduğunuzda beyniniz ve bedeniniz dinlenir ve çalışmaz, tüm olumsuz duygulardan kurtulursunuz. Bu yüzden Doktor çok uyumanızı tavsiye ediyor ve bunun için erken yatıp erken kalkmanız gerekiyor. Yeterince uyumazsanız, bütün gün yorgun hissedeceksiniz. Ve eğer çok uyursan, gözlerin altında yastıklar olacak. Bu nedenle saat gerektiği kadar uyuyun. "İyi rüyalar!" - Doktor veda ediyor

Kahkaha! Neşe! Pozitif! Bu hayatımızdaki en önemli şey.

Doktor daha fazla gülmeyi tavsiye eder, çünkü bir gülümseme insanın ömrünü uzatır.

İngilizce versiyonu (hazırladıklarımın)

Artık herkes sağlığını düşünüyor. Sağlıklı bir yaşam sürmeye başlarlar. Sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek için günlük olarak takip edilmeli, sadece sağlıklı yiyecekler yemeli, egzersiz yapmalı ve spor yapmalı, kişisel hijyeni gözlemlemek için erken yatıp erken kalkmalı, kötü alışkanlıklardan vazgeçmeli, sertleşmeli, açık havada olmalı ve özellikle çok gülmelidir. Bu listeden bence en önemli şey sadece sağlıklı yiyecekler yemek, erken yatıp erken kalkmak ve bol bol gülmek. Doctor Of vitamin, protein ve faydalı maddeler içeren sağlıklı besinler tüketmemizi tavsiye ediyor. Vücuda zarar vermemek için çok fazla sebze ve meyve yemeli, kendimi tereyağlı, füme balık ve yağlı yiyeceklerle sınırlamak gerekiyor. Harika yemek, faydalı olduğu anlamına gelmez. Sakinlik, sessizlik, dinlenme, uyku sağlıklı yaşam tarzımız için çok faydalıdır. Gergin olmalısın, başkalarını daha az gözlemleyebiliyorsun, daha az ağrıyor ve daha çok rahatlamalısın, uyurken sinir hücreleri yenilenmiyor, beynin ve vücudun dinleniyor ve çalışmıyor, tüm olumsuz duygulardan kurtuluyorsun. Yani Doktor bolca uyumanızı tavsiye ediyor ve erken gidip erken kalkmanız gerekiyor. Vyspishsya yoksa, bütün gün yorgun hissedeceksiniz. Ve çok uyursanız gözlerinizin altında yastıklar belirecektir. Yani saat ihtiyacınız kadar uyuyun. "İyi rüyalar!" ayrılık çekimi Doktor diyor ki Kahkahalar! Eğlence! pozitif! Hayatımızdaki en önemli şey bu. Doctor Of daha çok gülmeyi tavsiye ediyor çünkü gülümseme insanın ömrünü uzatıyor.

İngilizce ikinci versiyon:

Artık herkes sağlığını düşünüyor. Sağlıklı bir yaşam tarzı yaşamaya başlarlar.

Sağlıklı bir yaşam sürmek için günlük rutini takip etmek, sadece sağlıklı beslenmek, egzersiz yapmak ve spor yapmak, erken yatıp erken kalkmak, kişisel hijyen, kötü alışkanlıklardan vazgeçmek, söndürülmek, temiz havada olmak ve özellikle çok gülmek. Bu listeden bence en önemli şey sadece sağlıklı yiyecekler yemek, erken yatıp erken kalkmak ve bol bol gülmek.

Doktor vitaminler, proteinler ve mineraller ile sağlıklı bir diyet yememizi tavsiye ediyor. Vücuda zarar vermemek için çok fazla sebze ve meyve yemelisiniz, kendinizi kızarmış, tütsülenmiş ve yağlı yiyeceklerle sınırlayın. Lezzetli yemek, faydalı olduğu anlamına gelmez.

Sakin, sessiz, dinlenmek, uyumak sağlığımız için çok faydalıdır zhizni. Daha az gergin, çevreyi gözlemlemeyi öğren, daha az sinirli ve daha rahatlatıcı, sinir hücreleri yenilenmez.

Uyuduğunuzda beyniniz ve bedeniniz dinlenir ve çalışmaz, tüm olumsuz duygulardan kurtulursunuz. Bu nedenle Doktor Çok uyumanızı tavsiye ederim ama erken yatıp erken kalkmanız gerekiyor. Yeterince uyumazsanız, gün içinde kendinizi yorgun hissedeceksiniz. Ve eğer çok uyursan gözlerinin altında yastık olacak. Yani saat ihtiyacınız kadar uyuyun. "İyi Rüyalar" - veda ediyor Doktor

Kahkaha! Neşe! pozitif! Hayatımızdaki en önemli şey bu. Doktor Daha çok gülmeyi tavsiye eder, gülümseyin çünkü kişinin ömrünü uzatır.

Sınava etkin hazırlık (tüm dersler) -

Sağlıklı yaşam tarzı - Rusça'ya çevirisi ve konuyla ilgili faydalı ifadeler ve kelimeler içeren İngilizce bir konu. Metin zenginleştirmeye yardımcı olacak sözlük ve sınava, OGE'ye veya diğer sınavlara hazırlanın.

Modern yaşam çok kaotik ve streslidir. Bu yüzden depresyona girmemek ve kötü hissetmemek için sağlıklı bir yaşam tarzını sürdürmeliyiz. Sağlıklı bir yaşam tarzı, aktif yaşam tarzı, sağlıklı beslenme, stresten kaçınma ve kötü alışkanlıkların olmamasından oluşur.

Aktif olursanız kendinizi daha iyi hissedersiniz. Bir spor salonuna veya yüzme havuzuna gidebilir, başka bir spor yapabilir veya daha fazla yürüyebilirsiniz. Spor, stresi azaltmak ve sağlık durumunuzu iyileştirmek için iyi bir yoldur. Biriyle egzersiz yapmak veya yürümek de mümkündür. Arkadaşlarınla ​​antrenman yaparsan daha çok keyif alırsın.

Diyet de çok önemlidir. Düzenli yemek yemeli, taze ve sağlıklı yiyecekler seçmelisiniz. Yeterli meyve, sebze ve et yemek önemlidir. Çok fazla şeker yemeyin veya şekerli gazlı içecekler tüketmeyin. Şeker kalbinizi etkiler ve sizi uzun süre doyuramaz.

Son olarak, stresten kaçınmaya çalışmalı veya en azından sakinleşmeli ve çok gergin olmamalısınız. Sinirlilik sağlığımızı olumsuz etkiler ve birçok hastalığa neden olur. Kötü alışkanlıklar da öyle. Sigara içmek ve çok fazla alkol almak çok zararlı olabilir.

Böylece sağlıklı bir yaşam sürmek o kadar da zor değil. Bu sizin iyi alışkanlığınız olabilir. Yaşam kalitenizi yükselttiğinizde, beslenmenizi ve fiziksel egzersizlerinizi düzenlediğinizde, iyi sonuçlar görecek ve kendinizi çok daha iyi hissedeceksiniz. Artık eski yaşam tarzınıza dönme fikriniz olmayacak.

Tercüme:

Modern yaşam çok kaotik ve stres dolu. Bu nedenle, depresyona girmemek ve kötü hissetmemek için sağlıklı bir yaşam tarzına bağlı kalmalıyız. Sağlıklı bir yaşam tarzı, aktif bir yaşam tarzı, doğru beslenme, stresten kaçınma ve kötü alışkanlıkların olmamasından oluşur.

Aktif olursanız kendinizi daha iyi hissedersiniz. Spor salonuna veya havuza gidebilir, egzersiz yapabilir veya daha fazla yürüyebilirsiniz. Spor, stresi azaltmak ve sağlığınızı iyileştirmek için iyi bir yoldur. Ayrıca birisiyle egzersiz yapabilir veya yürüyebilirsiniz. Arkadaşlarınızla antrenman yaparsanız, süreçten daha da keyif alacaksınız.

Beslenme de çok önemlidir. Düzenli beslenmeli, taze ve sağlıklı besinler seçmelisiniz. Yeterli meyve, sebze ve et yemek önemlidir. Çok fazla şeker yemeyin ve şekerli gazlı içecekler içmeyin. Şeker kalbi etkiler ve sizi uzun süre tok tutamaz.

Son olarak, stresten kaçınmaya çalışmalı veya en azından ciddiye almamalı ve çok gergin olmamalısınız. Sinirlilik sağlığımızı olumsuz etkiler ve birçok hastalığa yol açar. Tıpkı kötü alışkanlıklar gibi. Sigara içmek ve çok miktarda alkol içmek zararlı olabilir.

Bu nedenle, sağlıklı bir yaşam tarzına bağlı kalmak o kadar zor değil. Bu sizin iyi alışkanlığınız olabilir. Yaşam kalitenizi yükselttiğinizde, diyetinizi ve egzersizinizi düzene koyduğunuzda, iyi sonuçlar görecek ve çok daha iyi hissedeceksiniz. Eski yaşam tarzınıza geri dönmeyi düşünmeyeceksiniz bile.

Yararlı kelimeler ve ifadeler:

Aktif yaşam tarzı - aktif yaşam tarzı

Sağlıklı beslenme - doğru beslenme

Yokluğu - bir şeyin yokluğu

Homurdanmak - ruh halini iyileştirmek

tüketmek - (y) tüketmek

Gazlı içecek - gazlı içecek

Etkilemek - etkilemek, etkilemek

OGE veya USE için mi hazırlanıyorsunuz?

  • OGE simülatörü Ve
  • KULLANIM simülatörü

sana yardım edeceğim! İyi şanlar!

Sağlıklı yaşam, sağlık (healthy living) ile ilgili ingilizce kompozisyon örneği. Sağlık (health) konulu ingilizce yazı örneği, kompozisyon, essay.

Sağlıklı Beslenme İngilizce Slogan

HEALTHY LIFE

Being healthy is not just about what you eat, even though that is a big portion. Being healthy is about how you treat your body, meaning what you put into it, and the type of things you put your body through. Most people think being healthy is an expensive and difficult lifestyle. It is really not much different or much more expensive than the way that most people live now. People are just reluctant to make changes in their lives. So these are merely excuses that hold people back from leading healthy lives.

The Way You Eat

One thing that can be done to lead a healthier life style is to change the way you eat. Everyone should eat plenty of fruits and vegetables, lean meats, whole grains and healthy oils and fats. Some people think fresh fruits and vegetables and lean meats are more expensive. Sometimes this may be true, but most of the time, you pay for what you get. So if you buy cheap food, with no nutritional value, then it is usually not healthy. If you spend the little extra on your meats, vegetables, and fruits, then in the long run you are doing yourself a favor.

Also at many local farmer’s markets you can get fruits and vegetables for a much more discounted price and usually you know your products are pure and natural because they came from a farmer in your community. Another thing you can do to eat healthier is buy from a local butcher. You usually get a better deal if you buy a big portion of an animal and if it’s a local butcher. Then you can know that it is not from a major meatpacking company. This proves that not all healthy food is more expensive.

Exercise

Another component to being healthy is exercise. It takes exercise to maintain a healthy body. You should exercise daily, even if it is just for an hour. Exercising keeps the body in shape and youthful. People who exercise also have good strength and are able to perform physical activity for a good amount of time.

Exercise is also proven to produce endorphins that make you feel better. Some people claim they are too busy to exercise, but there are some simple ways that exercise can be incorporated into a busy life. Some examples are going on walks, pushing children in a stroller, doing pushups and sit ups at home, and stretching. Exercising can be fun if you make it, but anyone can do it without a gym membership.

Being healthy is also about the choices you make.

If you put drugs and alcohol into your body on a regular basis then you are abusing your body. Alcohol is full of empty calories that cause weight gain. This is not a healthy choice. Your body works very hard to keep you healthy so you should not do things that work against your body.

Another thing anyone can do to maintain a healthy style is take multivitamins. Some people have to take multi vitamin supplement because they are deficient in certain things, but some people take them just to stay ahead and make sure their body is getting the essential vitamins and minerals that they need.

Having a healthy lifestyle is what you make it. It is not as hard and expensive as people say. It is just people having to change habits and get used to eating healthier. Eating healthy, taking vitamin supplements, and exercising are all part of maintaining a healthy lifestyle.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır