samet behrengi küçük kara balık özeti / Küçük Kara Balık Özeti Ve Konusu & Samed Behrengi

Samet Behrengi Küçük Kara Balık Özeti

samet behrengi küçük kara balık özeti

Küçük Kara Balık - Samed Behrengi Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Küçük Kara Balık kimin eseri? Küçük Kara Balık kitabının yazarı kimdir? Küçük Kara Balık konusu ve anafikri nedir? Küçük Kara Balık kitabı ne anlatıyor? Küçük Kara Balık PDF indirme linki var mı? Küçük Kara Balık kitabının yazarı Samed Behrengi kimdir? İşte Küçük Kara Balık kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar:Samed Behrengi

Çevirmen: Haşim Hüsrevşahi

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789755109725

Sayfa Sayısı: 56

Küçük Kara Balık Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Samed Behrengi (1939-1968), İranlı bir yazar. On bir yıl İran’ın Azerbaycan kesiminde köy köy dolaşarak öğretmenlik yaptı. Öğretmenken bile öğrenciliği bırakmadı: Halkın dilinde dolaşan masalları, söylenceleri derledi, yorumladı, yeniden yazdı. Bu arada Tebriz Üniversitesinde İngilizce öğrenimi gördü. 1968 yılının Eylül ayında, daha 29 yaşındayken, Aras Irmağı kışısında ölüsü bulundu. Yüzerken boğulduğu söylendisi yayıldıysa da buna kimse inanmadı. Çünkü Samed Behrengi, yazdığı masallarla, ülkesinin başına çöreklenmiş Şahlık düzenini açık açık eleştiriyor, her türlü baskı yönetimine karşı çıkıyordu. Küçük Kara Balık, onun yalnızca İran’da değil, dünyanın pek çok ülkesine tanınıp sevilmesine yol açmış bir ölümsüz kitaptır. Bu küçük kitap, Bratislava ve Bolonga Dünya Çocuk Kitapları Fuarlarında ödüller aldı. Yediden yetmişe herkesin severek bir çırpıda okuyacağı bu güzelim çocuk öyküsünü yeni bir çevirisiyle sunuyoruz.

Küçük Kara Balık Alıntıları - Sözleri

  • Ben bilmek istiyorum, hayat gerçekten bir avuç yerde dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü?
  • "...gerçekten de yaşamak dediğimiz şey şu bir avuç yerde yaşlanıncaya kadar dolaşıp durmaktan mı ibaret; yoksa dünyada başka şekilde yaşamak da mümkün mü?"
  • Cahil olmasaydınız,dünyada ki her varlığın kendilerine göre bir güzellikleri olduğunu bilirdiniz.
  • Şunu öğrendim ki balıkların çoğu yaşlanınca ömürlerini boşuna geçirdiklerini söyleyip yakınırlar. Sürekli sızlanıp herkesten şikayet ederler. Ben bilmek istiyorum, hayat gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü?
  • Şimdi uyuma zamanıdır. İyi geceler…
  • "Ben bilmek istiyorum; gerçekten de yaşamak dediğimiz şey şu bir avuç yerde yaşlanıncaya kadar dolaşıp durmaktan mı ibaret; yoksa dünyada başka şekilde yaşamak da mümkün mü?"
  • Siz gereğinden fazla düşünüyorsunuz halbuki yola koyulursak korku bize yenik düşer.
  • Bir gün ölümle karşılaşacağım zaten; bu önemli değil. Önemli olan benim yaşamın veya ölümümün başkalarının yaşamını nasıl etkileyeceği...
  • "Cahil olmasaydınız, dünyadaki her varlığın kendilerine göre bir güzellikleri olduğunu bilirdiniz."

Küçük Kara Balık İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Bu kitap, büyükler için kaleme alınmış masal kitabına benziyor. Çünkü çocuk masallarında genellikle sevgi pıtırcıklığı, hep ama hep mutluluk, "şekerden bir dünya" ile karşılaşıyoruz. Düşünüyorum ki, bir zaman gelişmenin en esas göstergelerinden bir tanesi, benim gibi birçok insanın bu kitaba "büyükler için masal" değil de, "küçükler için örnek alınabilecek ve anlamlı hikâye" demesi olmalı.. Bu incelemeden aynı zamanda ebeveynlere sesleniyorum: "Çocuktur; anlamaz" düşüncesiyle anlam yoksunu bıraktığınız evlatlarınıza her karşılaştığınız masal kitabını okutmayın! Behrengi'nin şu eseri, ilkokul kitaplarında bile yer almalıyken, sonu prens ve prensesin mutluluğu ile biten saçma anlatımları dinlemiş bir gelecek bu dünyaya revâ mıdır?.. Gelelim kitaba. Zaten masal olduğu için bir kaç cümlede de özetleyebilirim ama yapmayacağım. O yüzden konudan değil, yazarın bize iletmek istediği fikirlerden bahsedeğim. Küçük Karabalık, yaşadığı "sularla kaplı mekân" dışında da bir dünyanın mevcutluğuna inanıyor ve etrafında bir tek kişinin ("balık" desem daha doğru olacaktı galiba) bile onun bu sözlerine inanmamasına rağmen düşlerindeki dünyayı aramak kararına geliyor. Hem de hiç kimseyi dinlemeden.. Tüm kötü ya da iyi ihtimalleri göz önüne alarak.. İşte buradan da yazarın okuyuca gönderdiği mesajları duymak mümkün: Hayat, gördüğümüz, duyduğumuz, bildiğimiz hatta bilmediklerimizden ibâret değildir. Bir şey hakkında bilgi sahibi olmamamız, kesin olarak onun varlığı ya da yokluğu demek değildir. Hatta var olmayan bir şey hakkında düşünülemeyeceğine göre aklımıza gelen her bir fikir, yeni düşünce, nesne ya da mekân mevcuttur. Fakat bakış açısına göre bu farklı farklı insanlarda değişik olabilir. Felsefeyi olağanüstü basit bir anlatımla ileten yazar, aynı zamanda kitapta hüzüne de yer vermiş. Hep söylüyorum, yine de söyleyeceğim, çocuklara mutluluk denince düğün, prens ve prensesin bir ömür saadeti gibi saçmalıkları aşılayan kitaplar, ileride yalnız hayal kırıklıklarına neden olur. Onlara mutluluğu gösterdiğimizde hüzünü de, sevinci gösterdiğimizde acıyı da tanıtmalıyız. Küçük Karabalık, şimdilik bu konuda idolüm. Tüm büyüklere ve küçüklere öneriyorum. Keyifli okumalar! (Rûhe)

"Hayat küçük bir alanda daireler çizerek yaşlanana ve elinde hiçbir şey kalmayana kadar yüzmekten mi ibaret, yoksa dünyada başka bir şekilde yaşamak mümkün mü, bilmek istiyorum." der Samed Behrehgi'nin Küçük Kara Balığı. Küçük Kara Balık bilmek ister dünyada başka bir şekilde yaşamak mümkün mü?. Annesi ise çok kızar yavrusuna bu düşüncelerinden dolayı. Başka yerleri merak etmek, başka akarsulara, denizlere ,okyanuslara gitmek de neyin nesidir? Küçük Kara Balığı bu fikrinden ne kadar vazgeçirmeye çalışsalarda annesi ve komşuları, o merakının, hayallerinin peşinden gitmek için düşer yollara. Çünkü o kendisine çizilen sınırlar içinde yaşamını tamamlamak, ömrünü boşuna geçirmiş, her şeyden şikayet eden yaşlı balıklardan olmak istemez. Samed Behrengi 1939'da Tebriz'de yoksul bir işçi ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelir. Kısacık yaşamı boyunca öğretmenlik, çocuk hikayeleri ve halk masalları yazarlığı ve çevirmenlik yapar.29 yıllık yaşamı İran'da şah döneminin en baskıcı zamanlarına denk gelir. Ancak bu baskıcı rejim Behrengi'nin başka bir yaşamın varolduğunu anlatmasını engelleyemez. O yazdıklarıyla mücadeleyi, cesareti ve özgürlüğü en yalın haliyle anlatır. Samed Behrengi'nin 1968 yılında 29 yaşında iken Aras nehrinde ölüsü bulunduğunda, şahı eleştiren yazılarından ötürü suikaste uğradığı düşünülür. Behrengi'nin yazdıkları içinde belki de çocukların en çok gönlüne taht kurandır Küçük Kara Balığın hikayesi. Küçükler kadar büyüklerinde okuması, üzerine düşünmesi gerekeni belki de. Şöyle diyor Küçük Kara Balık "Ölüm her an gelip beni gafil avlayabilir. Fakat yaşadığım sürece ölümün beni kolayca bulmasına izin vermeyeceğim. Bir gün ölümle yüz yüze kalırsam, ki kalacağım, buna üzülmeyeceğim. Önemli olan, yaşamımın ya da ölümümün diğerleri üzerinde bırakacağı etkidir..." Bu dünyada her şeye rağmen yola çıkanlara, korkmadan cesurca bu hayatı yaşamayı seçenlere selam olsun. (Filiz)

Yetişkinlere hayatı anlatan çocuk kitabı. Biraz düşününce hepimizin yaşadığı şeylerden bahsediyor. Annelerimizle farklı dönemin insanları olmamızdan dolayı sorunlar yaşamamız, bize destek olan arkadaşlarımız, hayatta karşımıza çıkan iyi ya da kötü bir sürü farklı kişi, yaşadığımız engeller ve sorunlarla baş etmelerimiz ve büyük fedakarlıklar... Çocuk kitabı demeye için el vermiyor hala. (Sıla)

Küçük Kara Balık PDF indirme linki var mı?

Samed Behrengi - Küçük Kara Balık kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Küçük Kara Balık PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Samed Behrengi Kimdir?

Samed Behrengi (Fars:صمد بهرنگی, Azerbaycan: Səməd Behrəngi; 24 Haziran, 1939; Tebriz, İran Şahlığı; ö. 31 Ağustos, 1967; Aras Nehri) Azeri asıllı İranlı öğretmen ve çocuk hikâyeleri ile halk masalları yazarı-derleyicisi.

Hayatı

Babasının adı İzzet, annesinin adı Sara idi. İran genelinde seyahatler ile Fars ve Azeri halk kültürü üzerine incelemeler yaptı. Halkın dilinde dolaşan masalları, söylenceleri derledi, yorumladı, yeniden yazdı. Bunları derlemenin yanı sıra, çocuk öyküleri yazdı. Ne var ki kimilerince çocuk öyküleri olarak görülen bu yapıtlar kimilerince de İran ve diğer dünya halklarına, adalet, eşitlik, dogmayı sorgulama, direnebilme gibi öğütlerde bulunan metinlerdir. Zamanının Şah yönetimine karşı masal ve hikâyeler yazarak karşı koymaya çalışmış, başkaldırmıştır.Samed Behrengi öğretmen okulunda okumuştur. Öğrenimini tamamladıktan sonra köy okullarında öğretmenliğe başlamıştır. Kısa hayatı boyunca her zaman çocuklara hayatı anlatmaya çalışmış ve öğretmenlik görevinde kalmıştır.

Samed Behrengi (1967) 29 yaşındayken şüphe uyandıran bir biçimde Aras Nehri'nde ölmüştür. Yüzerken boğulduğu söylentisi yayılsa da buna kimse inanmadı, çünkü Behrengi, yazdığı masallarla, ülkesinin başına çöreklenmiş Şahlık düzenini açıkça eleştiyor, her türlü baskı yönetimine karşı çıkıyordu. Bu yüzden suikaste uğradığı düşünülmektedir.Yapıtları onlarca dile çevrilmiştir.

Samed Behrengi Kitapları - Eserleri

  • Küçük Kara Balık
  • Bir Şeftali Bin Şeftali
  • Ulduz Kız'ın Konuşan Bebeği
  • Sevgi Masalı
  • Bir Vardı Bir Yoktu
  • Ulduz ve Kargalar
  • Püsküllü Deve
  • Ah Masalı
  • Pancarcı Çocuk
  • Bir Günlük Düş ve Gerçek
  • Bu Gelen Köroğlu'dur
  • Kel Güvercinci
  • Kar Tanesinin Serüveni
  • Bütün Öyküleri
  • İnatçı Kediler
  • Uykuda ve Uyanık 24 Saat
  • Toplu Masallar 2
  • Toplu Masallar 1
  • Edi ile Büdü
  • Tarhun (Telhun)
  • Seçme Eserleri
  • Məhəbbət Nağılı
  • Deli Dumrul
  • Guldesteyek Ji Çiroken Samed Behrengi
  • Nağıllar
  • Adsız - Alışmak - Mandalina Kabuğu
  • Azeri Masalları
  • 24 Restless Hours
  • Hekayələr
  • Püsküllü Deve
  • Sevgi Masalı
  • Bir Şeftali Bin Şeftali
  • Altın Civciv

Samed Behrengi Alıntıları - Sözleri

  • İnsanın bilinen hayallerinden en büyüğü ölümsüzlüktür (Deli Dumrul)
  • "Böyle yerlerden her geçişimde kendimi sinemada oturmuş film seyrediyor sanırdım. Şunu hiçbir zaman anlayamazdım: Bu güzel evlerde oturanlar neler yer, nasıl yatar, ne konuşur, giyimleri nasıldır?" (Püsküllü Deve)
  • Tam yere ayak basacaktım ki...Orada eli sopalı bir çocuk duruyordu.Köpeğin birine saldırıyordu.Köpek ise acı acı inleyip duruyordu.O çocuktan korktum bir an.Onun bulunduğu yere inmek istemedim.Çok üzülmüştüm.Rüzgardan beni başka bir yere indirmesini diledim. Rüzgar dileğimi yerine getirdi.Beni bu pencereye doğru üfürdü.Senin elini görünce bana uzanmış bir dost eli olduğunu anladım. (Ah Masalı)
  • Gözlerinin içi gülen bir çocuktu hep hatıralarımda Tanrıverdi. Sonunda onu mutlu gördüğüme çok sevinmiştim. (Kar Tanesinin Serüveni)
  • Tahran'ın iki parçası vardır, ikisinin de özellikleri kendine göredir. Kuzey ve Güney. Kuzey temizdir. Ama Güney toz, duman, çamur ve pislik doludur, çünkü bütün eski püskü otobüsler bu bölümdedir. Bütün tuğla ocakları buradadır, bütün dizel kamyonlar buradan gelip giderler. Güneydeki yolların birçoğu toprak yollardır; Kuzey'in açık lağam kapaklarındaki pis, kokuşmuş su tepeden aşağıya, Güney'e akar. Sözün kısası Güney yoksul ve aç insanların yaşadığı yerdir, Kuzey'se zengin ve güçlülerin bölgesidir. (Püsküllü Deve)
  • Düpedüz çirkindi. Ama sevgi dolu bir yüreği vardı... (Ulduz ve Kargalar)
  • Cahilekî got, nazaneki bawer kir. Bir cahil söyledi,bilmeyen biri de inandı. (Guldesteyek Ji Çiroken Samed Behrengi)
  • "...ışık ne denli cılız olursa olsun yine de aydınlıktır." (Ulduz Kız'ın Konuşan Bebeği)
  • Dostça yaşamak varken, insanlar niçin kötülük yapıyordu? (Ulduz ve Kargalar)
  • Şimdi Ali'ye bir turunç kabuğunun ölümü engelleyemeyeceğini anlatmam gerekiyordu ama inanın bu hiç de kolay olmayacaktı.. (Kar Tanesinin Serüveni)
  • Kötülük yapanların, kendi mutluluklarını başkalarının çaresiz kılmakta bulanların, ekmeklerini başkalarını aç koyarak kazananların canını al... Git haydi! (Deli Dumrul)
  • Ben biliyorum beni buraya getirmenizin nedenini. Bana bütün insanların ben ve babam gibi sokak köşelerinde aç ve sefil yatmadığını göstermek istediniz. (Bir Günlük Düş ve Gerçek)
  • "Bu nasıl bir ülkedir ki 'sevgi masalı'nı bilen yok!" (Sevgi Masalı)
  • "Neden hırsızlık yapıyorsun, Anne Karga ayıp değil mi? " Ayıp da ne demek? Ben ve yavrularım açlıktan ölsek o zaman ayıp, yazık, günah olmaz mı? Asıl ayıp, bir yerlerde yiyecek israfı varken yemek bulamamaktan ölmek yazıktır, ayıptır. (Ulduz ve Kargalar)
  • Kayan yıldızları izlemek için pencereden gökyüzünü seyre daldı. (Ulduz Kız'ın Konuşan Bebeği)
  • "İnsanoğlu çiğ süt emmiştir, vefa nedir bilmez." (Sevgi Masalı)
  • ...içimdeki büyük ve sert çekirdeğim yepyeni bir yaşam yaratmayı düşünüp duruyordu. Yeni bir yaşam yaratmayı düşünen bu çekirdek bendim aslında. Çekirdeğim benden ayrı değildi ki... (Bir Şeftali Bin Şeftali)
  • Elbette her kitabı okuyamazsınız. Her kitap bir kez okunmaya değer, diyenler vardır. Saçma bir sözdür bu. Dünyada o kadar çok güzel kitap var ki onların dörtte birini bile okumaya ömrümüz yetmez. Biz, çeşitli sorularımıza doğru yanıtları veren kitapları seçmeliyiz; nesneleri, olayları ve görüntüleri betimleyen; hem içinde yaşadığımız toplumu hem de başka ulusları bize tanıtan ve bize toplumdaki sorunları gösteren kitapları. Bize sadece hoşça zaman geçirten da yanıltan kitaplar okunmaya değmez. (Kel Güvercinci)
  • Bir gün ölümle karşılaşacağım zaten; bu önemli değil. Önemli olan benim yaşamın veya ölümümün başkalarının yaşamını nasıl etkileyeceği... (Küçük Kara Balık)
  • Çocuklar beni ne zaman yiyeceklerine karar vermeye çalışırlarken, hayatta her şeyin ne kadar çok değiştiğini ve bundan sonra da ne kadar çok değişeceğini düşünüyordum. Önceden ben toprak, su ve güneş ışığıydım,' diye düşündüm. Annem topraktan aldığı besinleri dallarının ucuna kadar getirdi. Sonra tomurcuklandı, çiçek sardı bütün dallarını. Ben de şekillenmeye başladım. Çekirdeğimi, etimi ve kabuğumu oluşturmak için annemden aldıklarıma güneş ışığını da kattım. Sulu, olgun bir şeftali olup çıktım. Nihayet Ali ile Polat beni yiyecekler. Böylece ben onların etlerinin, saçlarının ve kemiklerinin bir parçası olacağım. Bir gün onlar da ölecekler tabii ki. İşte o zaman bana ne olacak acaba?" (Seçme Eserleri)

© 2004-2023 Tüm Hakları Saklıdır.
Sitedeki içerikler izinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Yayınlanan yazı ve yorumlardan yazarları sorumludur. MARDiNLiFE.COM ile bir bağlantı kurulamaz, site sorumlu değildir.

Küçük Kara Balık

Kitabın İngilizce baskısının kapak resmi

Küçük Kara Balık, Azeri asıllı İranlı yazar Samed Behrengi'nin bir yapıtıdır. Masal türündedir.

Kitapları dünyanın birçok diline çevrilen, İran şahlık rejiminin muhalif yazarı Samed Behrengi'nin en ünlü iki kitabından biri olan Küçük Kara Balık, 12 Eylül Darbesi sürecinde Türkiye'de yasaklandığı gibi, halen İran'da da yasaklı kitaplar listesinde bulunmaktadır. Çocuklar için yazılan bir masal kitabı olmanın ötesinde, adalet, eşitlik, dogmayı sorgulama, direnebilme kavramları vurgulayan bir başyapıt sayılan eser; Türkiye'de Adana Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü tarafından M.Şekip Taşpınar yönetiminde 2008-2009 sezonunda sahnelenmiştir[1].

Behrengi, bu kitapla dünyanın birçok yerinde tanındı ve sevildi, diğer önemli eseri olan Bir Şeftali Bin Şeftali de Küçük Kara Balık kadar tutulmuştur. Yedi yaş üstü masal kitabı olarak önerilen yapıt, Bratislava ve Bologna Dünya Çocuk Kitapları Fuarları'nda ödüller almış[2], farklı çevirmenler tarafından Türkçeleştirilmiş olup Türkiye'de ilk basımı 1975 yılında olmuştur. Küçük Kara Balık, Mehmet Sönmez'in çizimleriyle nitelikli bir anlam kazanmış olup her yaştan okuyucuları tarafından "Dünyanın en devrimci balığı" olarak yorumlanmaktadır.[3]

Konu[değiştir kaynağı değiştir]

Küçük Kara Balık Hikayesinin Kısa Özeti

Etiket hikaye, kitap, özet

Küçük Kara Balık kitabı  toplumun çizdiği çerçevenin içine nasıl tıkılıp kaldığını, ancak bu durumu, kendini ve etrafını sorgulayanların farkına vardığını gösteriyor. Bilinmeye duyulan merakın ne kadar da güçlü bir duygu olduğunu bize anlatılan bir eser.


küçük kara balık

Küçük Kara Balık Konusu:

Küçük bir balığın etrafını merak etmesi,  yeni şeyler öğrenme istediğiyle annesinin yanından ayrılıp bilmediklerine doğru atıldığı yeni macerayı anlatıyor.

Küçük Kara Balık Ana fikri:

Herkesin dediğine bakıp çizilmiş olan çerçeveden dışarı çıkamazsan yeni şeyler öğrenemezsin.

Küçük Kara Balık Özeti:

Hikaye balık ninenin yüzlerce yavruya masal anlatması ile başlıyor. Bir zamanlar bir kayanın altın annesi ile birlikte küçük bir kara balık varmış. Bu balık yaşadığı yerden çok sıkılmış ve yeni yerler görmek istiyormuş. Annesi her seferinde ona başka bir yer olmadığını söylüyormuş balık bunu dillendirdikçe etraftan duyanlar olmuş ve onu dışlamaya başlamışlar. Bir gün balık annesini de geride bırakarak yaşadıkları gölden ayrılmış. Biraz yüzdükten sonra. Bir derenin akıntısına karışarak uzaklara yol almış. Bir yere gelir orada kurbağa yavrularını görür ancak ilk defa farkı bir canlı gören kurbağalar ondan korkar ve onu istemezler az ötede bir kertenkele görür ve onunla konuşmaya başlar. Kertenkele onun farklı biri akıllı olduğun anlar ve ana pelikanın torbasına düşerse ne nasıl eğer ölmemesi için torbayı delecek bir kama verir. Küçük Kara Balık etrafı gördükçe merakı düşünceleri dahada artar, gördüklerini sorgulamaya fikirler üretmeye başlar.

Biraz daha ilerledikten sonra bir balık sürüsü görür. Onlarla ırmağa gitmek istediğini söyler. Ancak tüm balıklar ırmaktan bulunan pelikandan korkmaktadır. Bazıları ile konuştuktan sonra bir kaçı ile yola koyulur. Biraz ilerledikten sonra pelikanın torbasına düşer küçük kara balık ve yanındaki balıklar, tüm balıklar onu suçlar ve pelikandan onları bırakması için yalvarırlar. Pelikan ise onlara alaycı kara balığı öldürürlerse onları serbest bırakacağını söyler. Küçük kara balık ölü numarası yapar ve kertenkelenin ona verdiği kama ile pelikanın torbasını deler ve oradan kaçar.

Pelikanın torbasından denize düşer ve orada büyük balık topluluğu ile karşılaşır, tüm hayalleri olmuştur meraklarını gidermiştir ancak bir kara batak onu yakalayıp yavrularına yem etmek için hızlıca karaya götürmektedir. Kara batakla ne kadar konuşsa da onu ikna edemez kaçmayı da dener ama başaramaz ve kara batak onu midesine indirir. Orada minik bir yavru balık görür. Ağlayan ve korkan yavru balığın kaçmasına yardım eder ancak kendisi midede kalır son çare elindeki kama ile kara batağı öldürür ancak o günden bu güne kimse bir daha küçük kara balıktan haber alamaz.



Yorumlarınız ve fikirleriniz bizim için çok değerli lütfen yorum yapmayı ihmal etmeyelim.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır