sanat felsefesinin özellikleri / Sanat Felsefesi nedir? Sanat Felsefesi Temel kavramları ve temsilcileri hakkında bilgi

Sanat Felsefesinin Özellikleri

sanat felsefesinin özellikleri

Estetik ve sanat Felsefesi nedir?

stetik, güzel üzerine etkinliğidir; güzelin dışında çirkin, yüce , zarif olarak nitelediğimiz varlıkları da konu edinir.
Estetik, güzelliğin felsefesi olarak doğada bulunan veya insan tarafından yapılmış olan güzel şeylere yönelir; güzel diye nitelenen değerleri analiz eder.Estetikte, güzelliğin ne anlama geldiği, güzel olarak nitelenen varlıkları güzel yapan faktörlerin neler olduğu irdelenir.
Estetik, güzelin genel bilgisine ulaşmaya çalışan felsefe dalıdır.Güzelliği sadece sanat alanıyla sınırlayan, asnatın ne olduğunu sorgulayan, sanatçının etkinliğini ve sanat yapıtlarını irdeleyen felsefe dalı da sanat felsefesidir.
Sanat, hayal gücü, yetenek ve yaratıcılık gerektiren bir insan etkinliğidir. Sanata felsefe açısından yaklaşım, sanat felsefesi dediğimiz disiplini ortaya çıkarmıştır.

ESTETİK İLE SANAT FELSEFESİ ARASINDA AYIRIM YAPILMAKTADIR.

Estetik ve Sanat Felsefesi:

Güzellik değeri hem doğada hem de sanat eserinde karşımıza çıkar.Sanat felsefesi sadece sanat alanında karşımıza çıkan güzelliği irdeler.Doğanın estetik düzeni ile ilgilenmez; sdadece insan yapısı olan sanat güzelliğiyle ilgilenir. Sanatın insan için taşıdığı anlamı ele alır. Sanatın, sanatsal anlatımın, sanat eserinin açıklanmasına yönelir. Picasso'un tabloları sanat felsefesine konu olabildiği halde, peri bacalarının güzelliği sanat felsefesine konu oluşturmaz.
Estetik, nesnelerde var olan güzellikle ilgilenir.Yani güzelin doğasını sadece sanat alanında değil, doğada da analiz eder.Kıyıya vuran dalgaları, şelaleleri, güneşin batışındaki güzelliği konu edindiği gibi, Picasso'un tablolarındaki güzelliği de konu edinir.
Estetiğin kapsamı sanat felsefesinin kapsamından daha geniş olduğundan, sanat felsefesinin kavram ve problemleri estetiğin de kavram ve problemleridir.

Estetiğin soruları şu türdendir: Güzellik nedir?, Sanat eserlerinin doğayla ilişkisi nedir?, Güzel, onu algılayan özneden bağımsız bir değer midir?
Sanat felsefesinin soruları ise; Sanat nedir?, Sanat eserleri ne anlama gelir?, Sanatçı neyi iletir? türündendir.

SANAT NEDİR

Sanat, insanlar tarafından meydana getirilen ve estetik değeri olan etkinliktir.Sanat eserlerinin ayırt edici özelliği, kendilerine estetik bir tavırla yaklaşılması ve değerlendirilebilir olmasıdır.
Felsefe açısından sanata bakıldığında, sanatın ne olduğu sorulur ve snat yapıtının nasıl oluştuğu , sanatçının eserini nasıl ortaya koyduğu irdelenir.Bu konuda filozoflar farklı görüşlerle karşımıza çıkmaktadır.
Kimi düşünürler sanatın "taklit" olduğunu, kimisi "yaratma" olduğunu, kimisi de "oyun" olduğunu ileri sürmüştür.

1. Taklit Olarak Sanat:
Bu yaklaşıma göre sanatçı, gerçekliği olan bir şeyi eserinde taklit eder; sanat,gerçekliğin ahenk ve düzenini yansıtır.Bu yaklaşımda, sanat türleri taklitte kulanılan araçlara göre farklılaşır.

Sanat Felsefesi Nedir? Kuramları ve Toplumla İlişkisi

Sanatın değeri, sanat felsefesi için önemli bir sorundur. Sanatın değeri, sanat eserleri için neyin iyi veya kötü olduğunu belirler. Sanatın değeri, sanat eserlerinin toplumsal, kültürel ve tarihsel bağlamda da ele alınabilir. Sanatın değeri, estetik, etik ve siyasi boyutlarını da içerebilir.

Sanat Felsefesi Nedir?

sanat-felsefesi.webp

Sanat felsefesi, sanatın doğasını, işlevini ve değerini inceleyen felsefi bir disiplindir. Bu disiplin, sanatın özelliklerini ve sanat eserlerinin ne olduğunu tartışırken, sanatın toplumsal, kültürel ve tarihsel bağlamını da ele alır. Sanat felsefesi, sanatın ne olduğu, ne yapabileceği ve ne yapması gerektiği konusunda düşünmeyi amaçlar.

Sanatın doğası ve sanat eserlerinin ne olduğu, sanat felsefesi için temel sorular arasındadır. Sanat eserlerinin ne olduğu sorusu, sanatın tanımıyla doğrudan ilişkilidir. Sanat felsefesi, sanatın özünü bulmaya çalışır ve bu özün ne olduğu konusunda farklı teoriler geliştirir. Bazılarına göre, sanat eserleri, estetik zevk veren nesnelerdir, bazılarına göre ise, sanat eserleri kendileri başlı başına anlamlıdır ve doğrudan bireysel deneyime hitap ederler.

Estetik ve Sanat Felsefesi

sanat-felsefesi-001.webp

Tarihsel varlık alanı, bütün insan eylemlerinin ürünü olan yapıtlarla, insanın bütün başarılarını, insanın ve insan toplumlarının başından gelip geçen olayları içine almaktadır. Tarihsel varlık alanında ortaya çıkan bireysellik, anlam ve amaç problemi yüzünden, bu alandaki bütün insan eylemlerini ve bu eylemlerin ürünü olan insan başarılarını, fenomenlerini, fenomen gruplarını ayrı ayrı incelemek gerekir.

İşte bu tür insan eylemi ve başarısı olan sanat da böyle bir alandır, yani tarihsel varlık alanıdır. Sanat yapıtları da, bilgide olduğu gibi, özel bir eylemin ürünüdür; ve sanat yapıtları denilince de şiir ve yazın, resim ve yontu, müzik, yapı sanatı vb. gibi insan başarısı söz konusudur. Sanat tarihi insanın belli eylemlerinin ürünleri olan yapıtları, belli bir çağda geçerlikte olan görüş bakımından, bu yapıtların üslup ve başka özelliklerinden kalkarak, onları türlere, çağlara ayırarak inceler.

Sanat tarihçileri ne şekilde hareket ederlerse etsinler; bir kez onlar da her bilimcinin yaptığı gibi sanat denilen varlık alanını parçalıyorlar; bu yüzden çeşitli sanat dalları arasındaki ilişkiyi gözden kaçırıyorlar.

Bundan başka insanlar, sanat adını alan bu eylemleriyle ne istiyorlar? Bu eylemler insan için nasıl bir anlam taşıyor? İnsanlar bu eylemleriyle neyi gerçekleştirmek istiyorlar? İnsanların bu eylemlerini yöneten ölçüt ve ilkeler, yani sanat değerleri var mıdır? Eğer bu gibi ölçüt ve değerler varsa, bunlarla etik değerler arasında bir ilişki var mıdır? Sanat yapıtlarıyla varlık dünyası, sanatla insan ve hayat arasında bir ilişki var mı? Yoksa sanat boş bir hayalden başka bir şey değil midir? Yoksa bir tür bilgi midir?

Bütün bu ve bunlara benzeyen problemleri incelemek, hiçbir sanat ya da yazın tarihinin işi olamaz. Böyle bir inceleme şekli, ancak felsefenin bir işi olabilir.

Sanat Felsefesi Kuramları

sanat-felsefesi-002.webp

Sanat felsefesinin bu sorulara yaklaşımı üç farklı anlayışla gerçekleşmektedir. Bu anlayışlar;

Taklit (Mimesis) Kuramı

Bu anlayışa göre sanat, sanatçının algıladığı nesneleri sanat eserlerine çeşitli şekillerde yansıtmasıdır. Bu nedenle bu kurama yansıtma kuramı da denmektedir. Felsefe tarihinde bu kuramın ilk temsilcisi Platon'dur. Ona göre sanatçı nesneleri taklit eder. Platon'a göre nesneler ideala dünyasının kopyaları oldukları için, sanatın da taklidin taklidi olduğunu düşünmektedir. Platon'un bu düşüncesine göre, sanatı olumsuz olarak değerlendiğini söyleyebiliriz.

Yansıtma kuramının bir diğer temsilcisi de Aristoteles'dir. Ona göre de sanat bir yansıtmadır, bir taklittir. Taklit ise yalnız şimdi algılanan nesnelere ve olaylara değil, geçmişe olduğu gibi geleceğe de yönelebilmektedir. Aristoteles'e göre sanatlar arasında en yüksek sanat ise, tragedyalardır.

Yaratma Kuramı

Yaratma kuramına göre, sanatçı algıladığı maddi varlığa, duygu, düşünce ve hayal gücünü katması ile gerçekleşir. Maddeler, bu şekilde tinselleşip, biçim alarak bir sanat eserine dönüştüğü zaman ölümsüzleşmektedir.

Oyun Kuramı

Oyun kurami sanat ile oyun arasında daima bir benzerlik olduğunu düşünen anlayıştır. Bunun nedeni ise her iki etkinliğinde amacının aynı görülmesidir. Sanatı oyun olarak gören düşünürlerden biri Schiller'dir. Ona göre; "İnsan oynadığı sürece tam bir insandır."

Filozofların Estetik Anlayışları

sanat-felsefesi-003.webp

Eskiçağlardan beri birçok filozof estetik (güzellik) konusuna farklı anlamlar yükleyip yorumlamışlardır. Bunlarda en çok öne çıkan filozoflar ve görüşleri ise şunlardır:

  • Platon'a göre güzellik bir ideadır. İdealar zaman ve mekandan bağımsız mutlak varlıklardır. Bu şekilde olan bir güzelliğe Platon kendiliğinden güzel adını vermektedir. Zamana ve mekana göre değişen güzellikle ise relativ (göreli) güzelliklerdir.
  • Aristoteles, güzelliği daha çok matematik olarak açıklar. Güzellik, ona göre, orantıya dayanmaktadır. Bu nedenle, orantıdan yoksun şeyler güzel olamaz.
  • Hegel'e göre ise güzellik, mutlak ruhun (tin) nesnelerde görünüşe ulaşmasıdır.
  • Schopenhauer'a göre güzellik, mutlak iradenin kendisini dışlandırmasıdır.
  • N. Hartmann'a göre güzellik, tinin maddede kendini göstermesidir.
  • Çağdaş felsefede de güzellik, yine Platon ve Hegel'de olduğu gibi ya idealist yönde açıklanır ya da Aristoteles'de olduğu gibi matematik olarak açıklanır.

Sanat Felsefesi ve Toplumsal İşlevi

sanat-felsefesi-004.webp

Sanat felsefesi, sanatın toplumsal işlevini incelemek de dahil olmak üzere birçok konuyu ele alır. Sanatın toplumsal işlevi, sanat eserlerinin toplumda nasıl bir etkisi olduğunu ve toplumun sanata nasıl bir tepki verdiğini inceler. Sanat felsefesi, sanatın toplumsal işlevinin birçok farklı boyutunu ele alır.

Sanatın toplumsal işlevi, sanat eserlerinin toplumda nasıl bir etki yarattığını inceler. Sanat, toplumsal bir araç olarak kullanılabilir ve toplumsal değişim ve dönüşüme katkıda bulunabilir. Sanat, toplumsal sorunları ele alabilir ve çözümler sunabilir. Bu nedenle, sanat eserleri sıklıkla toplumsal konuları ele alır ve bu konuların insanlar üzerindeki etkisini tartışır.

Sanatın toplumsal işlevi, toplumun sanata nasıl bir tepki verdiğini de ele alır. Sanat eserleri, toplumun kültürel değerlerini, inançlarını ve beklentilerini yansıtabilir. Sanat eserleri, toplumda tartışma konusu olabilir ve farklı tepkilere yol açabilir. Sanat, toplumun bir parçasıdır ve toplumun sanata nasıl tepki verdiği, sanatın toplumsal işlevinin anlaşılmasına yardımcı olur.

Sanat felsefesi neden önemlidir?

Sanat felsefesi, sanatın insan yaşamındaki rolüne dair önemli soruları ele alır ve sanatın anlamını ve değerini tartışır. Sanat felsefesi, insanların sanatla ilgili düşüncelerini ve anlayışlarını geliştirmelerine yardımcı olur.

Sanat felsefesi hangi konuları ele alır?

Sanat felsefesi, sanatın doğası, tanımı, değeri, işlevi, güzelliği, anlamı ve yaratım süreci gibi konuları ele alır. Sanat felsefesi ayrıca, sanatın toplumsal ve kültürel bağlamı, sanat eserlerinin yorumlanması ve eleştirisi, sanatın tarihi ve estetiği gibi konuları da ele alır.

Sanat felsefesi ile sanat tarihi arasındaki fark nedir?

Sanat felsefesi, sanatın doğası, tanımı, değeri ve işlevi gibi felsefi konuları ele alırken, sanat tarihi sanatın tarihini, gelişimini ve evrimini inceler. Sanat felsefesi, sanatın anlamını ve değerini tartışırken, sanat tarihi sanat eserlerinin tarihini, sanatçıların hayatlarını ve sanatın kültürel ve tarihsel bağlamını ele alır.

Sanat felsefesi ile estetik arasındaki fark nedir?

Sanat felsefesi, sanatın doğası, tanımı, değeri ve işlevi gibi konuları ele alırken, estetik duygu ve deneyimlerle ilgilenir. Estetik, güzellik ve hoşluk gibi kavramlarla ilgili duygu ve deneyimleri incelerken, sanat felsefesi sanatın değerini ve anlamını ele alır.

Sanat felsefesi nedir? Sanat felsefesinin temel kavramları ve temel soruları nelerdir? Sanat felsefesi ve özellikleri hakkında bilgi.

sanat

SANAT FELSEFESİ (ESTETİK)

Felsefe tarihinde estetikle yakindan ilgilenen pek çok düşünür olmasina rağmen, estetiğin felsefi bir disiplin olmasini sağlayan 18. yüzyil düşünürlerinden Baumgarten’dir. Estetiğin ana konusu “güzel” ve “güzellik” tir. Ancak “güzellik” kavraminin zorunlu olarak dayandigi yerlerden biri de “sanat” tir. Bu nedenle estetik, bir anlamda “sanat felsefesi” dir.

• Felsefe Açisindan Sanat: Sanat felsefesi, sanatin, sanatsal yaraticiligin ve beğenilerin özünü ve anlamini konu edinen felsefe dalidir. Sanat felsefesinin tartistigi konulardan biri sanatin amaci ve nasil bir etkinlik olduğudur. Bu konuya, genelde üç türlü yaklasim vardir:

• Taklit olarak sanat: Sanatin dogayi taklit etmek olduğunu savunan bu anlayisa göre sanatçinin görevi mükemmel dogayi sanat eserinde taklit ederek yansitmaktir. Platon’a göre görünenler dünyasi, idealar dünyasinin bir yansimasi, bir kopyasidir. Sanatçi bu dünyadaki nesneleri kopya ederken aslinda kopyanin kopyasini çikarmaktadir.

• Yaratma olarak sanat: Sanati bir yaratma tekniği olarak algilayan anlayisa göre mükemmel olan doga değil, yaratici insandır. Sanatçi, mükemmel olmayan dogayi kendi yaratma gücünü kullanarak yeniden yaratir. Benedetto Croce’ye göre, doğal güzel sanat için model olamaz, yalnizca sanatçi için ilham kaynagi olabilir. Bu nedenle, sanatin özgürlügü sanatçinin yaraticiligindan kaynaklanir.

• Oyun olarak sanat: Oyun olarak sanat anlayisi, sanati yasamin sorun ve sikintilarindan kurtulmak isteyen insanin kendini ifade edis biçimi olarak görür. Schiller’e göre sanatla oyun arasinda bir benzerlik vardir. Çünkü, her ikisinde de insan gerçeklikten uzaklasir, gerçek disi bir dünyaya yönelir.

ESTETİĞİN TEMEL KAVRAMLARI :

• Güzellik Problemi: İnsanlarin gerek doğada gerekse sanat eseri karsisinda yasadiklari haz, “güzel” ve “güzellik” duygusuyla ifade bulur. O halde, güzel ve güzellik estetiğin dayandigi temel kavramdir. Güzel nedir? Bu soru, yüzyillar boyunca düsünürlerce ele alinmistir. Platon’a göre güzel, bir ideadir. Doğada gördügümüz her sey idealardan aldiklari pay oraninda güzeldir. Platon’a göre güzelin ölçütü oran ve simetridir. Aristoteles için güzel, doganin eksik kalan güzelliğinin yaratici güçle tamamlanmasidir. Plotinos’a göre güzellik tanrisal aklin evrene yansimasidir.

Baumgerten güzelligi “duyumsal bilginin mükemmelliği” olarak ifade eder. Schelling güzeli “sonsuzun sonlu olarak kendini göstermesi” olarak tanimlar. Croce’ye göre güzel “mutluluk veren ifade” dir.

Hegel, mutlak ruhun nesnelerde görünüşüne güzel der.

Schopenhauer de güzeli, mutlak iradenin kendini dislastirmasi olarak görür. Nicolai Hartman’a göre güzel tinin (ruhun) maddede kendini göstermesidir.

• Güzel – Doğru – İyi – Hos – Yüce lliskisi:

Güzellik ve Doğruluk (Hakikat): Güzellik ve doğruluk arasindaki ilişki ilk Çağlardan günümüze filozoflari ilgilendiren bir sorundur. Platon’a göre, güzellik ve doğruluk aynidir. Çünkü her ikisinin de kaynagi idealardir. Borleacu, yalnizca doğruluğun güzellik olduğunu söyler.

Kant, güzellik ve doğruluğu birbirinden ayirir. Ona göre güzellik nesnelerin duyusal görüntüleridir, doğruluk ise bilgisel ve mantiksal bir değerdir.

Güzellik ve İyi: Felsefe tarihinde güzel ve iyiyi ayni gören filozoflar çogunluktadir. Güzeli iyiden kesin olarak ayiran Kant olmuştur. Kant’a göre güzel estetik bir değer, iyi ise ahlaksal bir değerdir.

Güzel ve Hos : Hoşluk duygusu eğilim ve gereksinimleri giderirken duyulan zevktir. Güzellik duygusu ise estetik bir değerdir. Hoşluk duygusunu hayvanlar da yasarken, güzellik duygusu yalnizca insanlara özgüdür. Descartes’e göre hosa giden şeyler yalnizca duyu organlari ile sinirlidir. Oysa güzellik, duyu organlarini da asan bir duygudur.

Güzellik ve Yüce : Yüce kavrami ile güzelligi birbirinden ilk ayiran Kant olmuştur. Kant’a göre yüce, ahlak bilinci ile estetik duyguların karisimidir. O halde her yüce olan güzeldir. Ama her güzel olan yüce değildir. Güzel, insanlarda heyecan yaratirken yüce, sasirtir ve ürpertir.

• Estetik Yargi Problemi : Bir iddiayi dile getiren sözlere yargi denir. Yargilar gerçeklik yargilari ve değer yargilari olmak üzere ikiye ayrilir.

Gerçeklik yargilari (bilimsel yargilar): Nesnelere yönelik yargilardir ve nesne ile onda bulunan özelliğin arasindaki ilişkiyi ifade eder. Örneğin, “Su tebeşir beyazdir.” ya da “Üçgenin iç açilari toplami 180 ° dir.” Yargilari gerçeklik yargilaridir.

Değer yargilari: Değer yargilari bir tutum, davranis ve durum karsisinda bireyin tepkisini anlatilar. Güzel, çirkin, iyi, kötü gibi yargilar değer yargilaridir. “Yalan söylemek kötüdür.” ya da “Bu siir güzeldir.” gibi yargilar değer yargilarina örnektir. Gerçeklik yargilari gücünü zihinden alirken değer yargilari gücünü duygulardan alir. Bir değer yargisi olan estetik yargilarin temelinde beğeni duygusu vardir. Bu yüzden estetik yargilar insanlara göre değiştiğinden özneldir (sübjektiftir). Estetik yargilarin ortak olup olmadigi ise estetiğin bir başka tartisma konusudur.

Ortak estetik yargilarin varligi konusunda da iki farklı görüş vardır.

Ortak estetik yargilarin varligini reddedenler: Bu görüşe göre birinin güzel bulduğunu bir baskasi güzel bulmayabilir. B. Croce, sanatçinin ruhunda oluşan estetik olaylarin genel-geçer yargilarla ifade edilemeyeceğini söyleyerek sanat eserlerinin ortak estetik yargilarla nitelendirilemeyecegini savunur.

Ortak estetik yargilarin varligini kabul edenler: Güzelin ölçütünün olduğunu ve sanat eserleri ile ilgili olarak yargilarda bulunabileceğini savunan görüştür. Kant’a göre, insanlar güzel bulduklari bir sanat eserini herkesin güzel bulmasini isterler. Böylece özel olan bir duygu ortak bir duyguya dönüşür. Bu duygu ise sanat eserlerinin genel-geçerliligini sağlar.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır