\"Ayyaş ve sarhoş
\nYuuuuhhh
\nTerör örgütleriyle kol kola girmiş Kılıçdaroğlu'na bu ülkeyi böldürtmeyeceğiz
\nYuuuuhhhh
\nEkrem İmamoğlu
\nYuuuuhhhh\"
\nAyrıca, düzmece bir videoda Kemal Kılıçdaroğlu ile PKK'nın ele başlarından birinin aynı konuyu söylüyormuş gibi görüntüleri
\nTayyip Erdoğan'ın önceki gün İstanbul mitinginden kesitler.
\nYanında bir zamanlar Erdoğan'a söylemediğini bırakmayan Numan Kurtulmuş yuhları ateşliyor:
\n\"O yuhları biriktirip sandıkları patlatalım, hepsine birden yuh çekelim\".
\nNe nezaket ama!..
\nAKP ve MHP'den ve diğer ortaklarından gelen hayati tehdidin, neredeyse savaş tamtamlarının çalındığı bir ortamda yuhlar hafif kalıyor.
\nİstanbul'da Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu'na yönelik yuhların yaklaşık bir saat sonrası Erzurum
\nYuhların yerini Erzurum'da taşlı saldırı alıyor. İktidar ortaklarının günlerdir ektikleri nefret tohumları, tehditler Erzurum'da miting yapan Ekrem İmamoğlu'na taşlı saldırıya dönüşüyor.
\n\n
Oysa
\nO taşlı saldırı ve muhalefete hakaret dolu mitingden 24 saat önce
\nYıllar sonra, kim bilir bir önceki ne zaman, ilk kez \"lütfen\" diyor ve herkesi şaşırtıyor Tayyip Erdoğan. Son günlerde kullandığı şiddet ve nefret dilinin tersine, barış ve nezaket içeren bir tweet atıyor:
\n\"14 Mayıs Türk Demokrasisinin şöleni olacak.
\nSiyasetin özünde var olan tatlı rekabetin siyasi husumete dönüştürülmesine lütfen izin vermeyelim.
\nKardeşliğimize sık sıkıya sarılalım. Kırgınlıkları giderelim\".
\nBu tweetin lafta kaldığını görmek için 24 saat bile beklemeye gerek kalmıyor.
\nİstanbul'da hakaretlere yine devam, Erzurum'da taşlı saldırı. Birileri saldırıyor, polis bekliyor, saldırı bittikten sonra müdahale ediyor.
\nSaldırı sonrasında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun söyledikleri dehşet verici:
\n\"Ekrem İmamoğlu hem yalancıdır, hem sahtekârdır. Bir yerde olay çıkarmak istiyorlar. Koruma verdik, tedbir almış bin polis görevlendirdik\".
\nBu üslubun nesine, ne diyeceksiniz?..
\nOnun ötesinde
\nMadem bin polis görevlendirdiniz, taşlı saldırıyı neden önlemediniz?..
\nSiyasi tarihimizde ilk taşlı saldırı 29 Nisan 'da İsmet Paşa'ya yönelik. Uşak'ta atılan taşla İsmet Paşa başından yaralanıyor.
\nBeş gün sonra, 4 Mayıs 'da İsmet Paşa bu kez İstanbul Topkapı'da saldırıya uğruyor.
\nO sırada Demokrat Parti (DP) iktidarda. Ekonomi büyük kriz içinde, DP 4 Ağustos kararlarıyla halka çok acı ilaç içiriyor, Türk Lirası yüzde devalüasyona uğruyor, TL dolar karşısında 'ten 9 liraya fırlıyor.
\nDP iktidarı sallanıyor.
\nÇare?..
\nDP çareyi taş ve sopada bulmayı deniyor. O sırada ana muhalefet lideri, Kurtuluş Savaşı'ndan gelen Lozan kahramanı, Türkiye'nin İkinci Cumhurbaşkanı İsmet Paşa'ya taşlı saldırı
\nBir parti iktidar kaybedeceğini gördüğünde, bazen neler yapabiliyor, Türkiye bunu geçmişte zaman zaman yaşıyor.
\nSaldırıya en çok uğrayan lider Bülent Ecevit.
\nTarih sırasına göre Eylül'ünde Isparta ile başlayan taşlı saldırılar Gerede, Elazığ, Niksar, Gümüşhane Şiran, İzmir Çiğli'de devam ediyor.
\nTesadüf bu ya, her saldırı seçim öncesine rastlıyor.
\nBugün olduğu gibi.
\nVe
\nHer saldırı muhalefeti iktidara taşıyor.
\nGünümüzde saldırılar erken başlıyor.
\nDört yıl önce, Nisan 'da Kemal Kılıçdaroğlu'na Ankara Çubuk'ta saldırı var. Birileri yakalanıyor, tutuklanan yok, birkaç kişi göstermelik ceza alıyor, kimse hapse filan girmiyor.
\nGeçtiğimiz aylarda Meral Akşener'e Sivas'ta, Rize'de saldırı var. Erdoğan \"geçmiş olsun\" diyeceği yerde
\n\"Bunlar daha iyi günlerin\" diyerek, Akşener'i korkutmaya çalışıyor, saldırganlara ses çıkartmıyor.
\nSeçim tarihinin açıklanmasından sonra nefret ve şiddet dili eşliğinde sıra CHP ve İYİ Parti binalarının kurşunlanmasına geliyor, işte dün yine Şanlıurfa'da CHP seçim bürosuna kurşun atılıyor.
\nŞiddet ve nefret dilinin, Devlet Bahçelivari \"mermi\" tehditlerine taşlar, sopalar, \"geçmiş olsun\" demek yerine, taşlananları suçlamak eklenince, amaç belli:
\nHalkı korkutmak, o korkuyla insanları sandıktan uzak tutmak
\nAKP - MHP ortaklığının büyük yanılgısı.
\nHer şiddet olayı ve dili genciyle, kadınıyla, yaşlısıyla insanları yeniden ve yeniden kararlı kılıyor.
\nTaşlar, sopalar, saldırılar, hakaretler seçimin ilk turda bitmesi için herkesi kamçılıyor.
\nAtılan her taş Cumhurbaşkanlığı seçiminde birinci turu Kılıçdaroğlu lehine biraz daha garantiliyor.
\nBununla birlikte
\nSeçime beş gün kala
\nBaşka provokasyonlar beklenebilir.
\nKarşımızda kaybedeceğini gören, paniğe kapılmış bir ittifak var.
\nEn zor beş gün.
\nSonrası
\n14 Mayıs
\nBir kabusun tarihe gömülmesi.
\nYeni bir iktidarla huzura, güvene, adalete yolculuğun başlangıcı.
\n\n Yalçın Doğan kimdir? \nYalçın Doğan, yılında Alman Lisesi'ni, 'da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi. \nGazeteciliğe yılında Cumhuriyet'te ekonomi muhabiri olarak başladı. yılında Cumhuriyet Ankara Temsilciliğine atandı. \n'da köşe yazarı olarak geçtiği Milliyet'te önce Yayın Koordinatörü, 'da Genel Yayın Yönetmeni görevlerini üstlendi. 'te Hürriyet Gazetesi'nde sürdürdüğü köşe yazarlığı yılında sona erdi. O tarihten bu yana T24'te köşe yazarlığına devam ediyor. \nTürk Dil Kurumu, Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'in çeşitli ödülleri yanında, 'te yılın en iyi köşe yazarı, Halk TV'nin 'Kırılmayan Kalemler' ödülünü kazanan gazeteciler arasında yer aldı. \nHer biri özgün araştırma içeren IMF Kıskacında Türkiye, Dar Sokakta Siyaset, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Savrulanlar kitapları ile anılarını derlediği Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz kitaplarını yazdı. Ayrıca, Komünist Enternasyonelde Faşizmin Tahlili başlığı ile yayımlanan Almanca'dan yaptığı bir çevirisi bulunmaktadır. Almanca ve İngilizce bilir. \n | \n