KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU
Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.
1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları
Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:
Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:
İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.
2. Kişisel Verilerin Aktarılması
Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.
3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi
Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;
Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.
4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız
Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;
Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.
5. Veri Güvenliği
Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.
6. Şikayet ve İletişim
Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “monash.pw” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;
Kanun kapsamındaki taleplerinizi, monash.pw web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.
Yenidoğan sarılığı nedir?
Sarılık bilirubin adı verilen, cilde sarı rengi veren bir maddenin kandaki seviyesinin yükselmesi ve deride birikmesi sonucu oluşur. Zamanında doğan yenidoğan bebeklerin %60’ında; erken doğan bebeklerin ise %80’inde yenidoğan sarılığı görülür.
Yenidoğan bebeklerde sarılığın erken tespiti ve takibi oldukça önemlidir çünkü, sarılık çoğunlukla kendiliğinden geçse de, bazı durumlarda bilirubin yüksek seviyelere ulaşıp beyin hasarına neden olabilir. Bu yüzden sarılığı olan yenidoğanların özellikle ilk bir hafta-on gün içindeki doktor takipleri son derece önemlidir. On günden sonra kan beyin bariyeri kapanarak bilirubinin kandan beyne geçmesinin engellendiği kabul edilir.
Yeni doğan bebeğin sarılık olduğu nasıl anlaşılır?
Yeni doğan bebekte sarılık olduğu bebeğin vücudundaki belirtilerden anlaşılabilir. Yeni doğan bebeklerin göz aklarında, burun çevrelerinde ve yüzlerinde görülen sarı renk sarılığın belirtisidir. Sarı renk hastalığın ilerlemesi ile tüm gövdede görülür. Parmakla hafifçe burun ya da karın cildine bastırılıp kaldırıldığında sarı renk daha bariz bir şekilde tespit edilebilir.
Bilirubin yükseldikçe bebekte ne gibi belirtiler oluşur?
Kanda yükselen bilirubin bebekte uyku yapar. Sarılığı olan bebek emmek istemez, uyumak ister. Bu durumda beslenmenin azalmasına bağlı olarak atılım azaldığı için bilirubin daha da yükselir ve kısır döngü başlar. Eğer bilirubin çok yükselip beyni etkilemişse (kernikterus), o zaman bebek tiz sesle ağlamaya başlar, başını geriye atar ve tablo havale geçirmeye kadar kötüleşebilir. Bu durumdaki bir bebekte ileri dönemde çoğunlukla zeka ve motor gelişim geriliği, işitme, görme sorunları oluşur.
Sarılık sebepleri
Yenidoğan bebeklerde fizyolojik sarılık genellikle hayatın ikinci günü başlar, üçüncü ve dördüncü günlerde en yüksek seviyesine ulaşır, daha sonra giderek azalır.
Yenidoğanda sarılık oluşturabilecek ve yakın takip gerektiren diğer nedenler arasında en önemli sebeplerden birisi kan grubu uygunsuzluğudur. Annenin kan grubu Rh (-), bebeğin kan grubu Rh (+) olduğunda Rh uygunsuzluğu; annenin kan grubu O, bebeğin kan grubu A, B veya AB grubu olduğunda ise ABO uygunsuzluğu olmaktadır. Anne ve bebek arasında kan grubu uygunsuzluğu olduğunda annede bebeğin kan grubuna karşı antikorlar gelişir. Anne kanında oluşan bu antikorlar plasenta yoluyla bebeğe geçer ve bebeğin alyuvar hücrelerinin parçalanmasına yol açar. Bunun sonucunda açığa çıkan fazlaca bilirubin, bebekte sarılık ortaya çıkmasına neden olur.
Hangi bebekler sarılık açısından daha dikkatli takip edilmelidir?
Yenidoğan sarılığı nasıl tedavi edilir?
1-Fototerapi(Işık terapisi): Bebeğin doğum yaşına, kilosuna ve premetüre olup olmamasına göre belli çizelgeler oluşturulmuştur. Bu çizelgelere göre bilirubin belli bir seviyeyi bulduğunda tedaviye başlanır. Bebeğiniz özel bir ışık kaynağı altına yerleştirilir. Mavi-yeşil spektrumda ışık kaynağı kullanılır. Bu ışık bilirubinin idrar ve dışkı yoluyla vücuttan atılmasını sağlar. Fototerapi bebeğe herhangi bir şekilde zarar vermez. Bebeğin gözleri ışıktan zarar görmemesi için kapatılır. Bazen yan etki olarak ciltte kırmızı döküntüler, bronzlaşma veya sık ve sulu dışkılamaya neden olabilir. Aralıklarla bebeğin kanı alınarak bilirubin düzeyinin güvenli sınıra düşüp düşmediği kontrol edilir. Işık tedavisi sonlandırıldıktan bir iki gün sonra bilirubin seviyesi genellikle tekrar yükselir. Bu dönemde de doktor kontrolü tavsiye edilir.
2-İntravenöz immunoglobulinler: Eğer sarılık anne ve bebek arasındaki kan grubu farklılıklarına bağlı ise bu durumda anneden geçen antikorlar kırmızı kan hücrelerinin yıkılmasına neden olabilir. İntravenöz immuno globulin uygulaması ile antikor düzeyi azaltılabilir ve kan değişimi riskini azaltabilir.
3-Kan değişimi: Ciddi sarılık vakalarında, diğer tedavilere yanıt alınamadığında bebeğin kanının değiştirilmesi gerekebilir.
Anne sütü sarılığı
Anne sütüne bağlı sarılık uzun yıllardan beri bilinmektedir. Anne sütü sarılığı erken ve geç olmak üzere iki dönem halinde incelenirse de ikisi arasında net bir ayrım yapmak güçtür ve aynı olayın devamı gibi de düşünülebilir. Erken anne sütü sarılığı ilk birkaç gün içinde görülür ve anne sütünün özelliklerinden ziyade, emzirmedeki teknik yanlışlıklar nedeniyle yetersiz anne sütü alımı nedeniyle görülür.
Geç anne sütü sarılığı ise 3,5 günden sonra yavaş yavaş artan hiperbilirubinemi ile karakterizedir ve anne sütü içindeki bazı maddeler ile ilişkilidir. Bilirubin yüksekliği 2. haftaya kadar devam eder ve daha sonra yavaş yavaş azalarak birkaç ay içinde normale döner. Bebeklerde hemoliz bulgusuna veya herhangi bir hastalık belirtisine rastlanmaz. Tartı alımı ve bağırsak fonksiyonları normaldir. Tanı ancak diğer patolojik nedenleri ekarte ederek konur. Bu sarılık şekli haftaya kadar uzayabilir.
Unutmayalım ki;
Bebeğinizin karın, kol ve bacaklarında sarılık varsa, bunun yanısıra çok uyuyorsa emmesi de zayıflamışsa kaçıncı gününde olursa olsun hemen doktorunuza başvurmalısınız. Çünkü bunlar bilirubin düzeyinin yükselmiş olduğunun göstergeleridir.
Bebeğinizde sarılık varsa doktor takibi yanında onu sık ve iyi beslemeniz sarılığın çabuk atlatılması açısından önemlidir.
Yenidoğan sarılığı sık olarak görülmesine ve birçok bebekte de kendiliğinden geçmesine rağmen bu durum her bebek için geçerli değildir. Hangi yenidoğanda bilirubin düzeyinin tehlikeli seviyeye ulaşacağı her zaman tahmin edilemeyeceği için bebeğinizin ilk üç-beş gün içerisinde bir doktor tarafından görülmesi çok önemlidir. Böylece, tedavi edilmediğinde kalıcı problemlere neden olabilecek bir hastalığı kolaylıkla önlemiş olursunuz.
Yeni doğan bebeklerde sarılık sınırı kaçtır sorusuna verilecek cevap yeni doğum yapmış anneler tarafından çokça merak edilmektedir. Yeni doğan bebeğin kanında bulunması gereken bilirubin düzeyi mg/dl civarındadır. Aşırı miktarda bilirubin oluşması ile bu düzey 5 mg/dl'yi aştığında yeni doğan bebekte sarılık görülmektedir. Akla gelen bir diğer konu ise bebeklerde sarılık değeri kaç olursa tehlikeli olur sorusudur. Araştırmalar bu üst sınır değeri 30 mg/dl olarak, hekimler ise 20 ml/dl olarak kabul edilmektedir.
Sarılık, yeni doğan bebekte fazla bilirubinin depolanmasından dolayı ciltte meydana gelen sararmaya verilen isimdir. Bu açıklama yeni doğan sarılığı neden olur sorusuna cevap olarak verilebilmektedir. Bu durumun gözle değerlendirilmesi mümkün değildir. Bunun için hekimler tarafından kan serumunun analiz edilmesi gerekmektedir. Sarılık, sağlıklı ve zamanında doğan bebeklerin %60'ında, erken doğan bebeklerin ise %80'inde görülmektedir. Sarılığın tedavisi için uygulanacak yöntem, sarılığa neden olan duruma göre değişiklik göstermektedir. Sarılığın en önemli nedenleri kan uyuşmazlığı ve karaciğerdeki enzim sisteminin yavaş çalışması olarak gösterilmektedir. Kan uyuşmazlığı iki şekilde gerçekleşebilmektedir; ABO uyuşmazlığında annenin kan grubu O ve bebeğin kan grubu A veya B olmaktadır. Rh uyuşmazlığında ise anne Rh negatif iken bebek Rh pozitif olmaktadır.
Anne ile karnındaki bebeğin alyuvarları farklıdır. Bebek doğduğunda kanındaki alyuvarlar yok edilip onun yerine yeni alyuvarlar gelmektedir. Ancak bu gelen alyuvarlar yüksek miktarda, sarılık yapan bilirubin üretmeye başlamaktadır. Sonucunda karaciğerde işlenip vücuttan atılabileceğinden fazla miktarda bilirubin oluşmaktadır. Bu durum bilirubin maddesinin, bebeğin kanında ve dokularında birikmesine sebep olmaktadır. Böylelikle sarı renge sahip olan bu madde bebeğin cildini sarı renge dönüştürmekte ve yeni doğan sarılığını oluşturmaktadır. Yeni doğan sarılığı bulaşıcı bir durum değildir ve anne sütü ile beslenme sarılığın süresini uzatmaktadır. Yenidoğanda sarılık değeri kaç olunca hastaneye yatırılır ve kaç günde geçer gibi sorularının cevapları yazının devamında yer almaktadır.
Yeni doğan bebekte sarılık belirtileri; bebeğin renginin çok sarı olması, başlangıçta uykuya meyilli olması, beslenmesinin iyi olmaması, huzursuzluk, uyarıya aşırı cevap vermesi ve havale olarak sıralanabilmektedir. Yeni doğan sarılığı açısından ise riskli bebekler şu şekilde sıralanmaktadır; yeni doğan döneminde ağır sarılık geçiren kardeşi olanbebekler, anne kan grubu "O" olan bebekler, anne kan grubu "Rh negatif" olan bebekler, erken doğan bebekler, ciddi enfeksiyonu olan bebekler ve kafada şişlik oluşmasına neden olabilecek doğum travmasına maruz kalan bebekler.
Yeni doğan bir bebeğin kanında olması gereken bilirubin düzeyi mg/dl civarındadır. Bu düzey 5 mg/dl'yi geçtiğinde sarılık fark edilir hale gelmektedir ve ilk olarak göz akları sararmaya başlamaktadır. Fizyolojik sarılıkta bilirubin miktarları genellikle zamanında ve sağlıklı doğmuş bebeklerde 12,9 mg/dl'yi, erken doğmuş bebeklerde ise 15 mg/dl'yi geçmez. Bilirubin düzeyine göre yeni doğan bebeklerin hangi bölgelerinin sararacağı aşağıda sıralanmaktadır;
Zamanında ve sağlıklı doğmuş yeni doğan bebeklerde 12,9 mg/dl'yi, erken doğmuş bebeklerde ise 15 mg/dl'yi geçtiğinde hastaneye yatırılması, yenidoğanda sarılık değeri kaç olunca hastaneye yatırılır sorusuna cevap olarak verilebilmektedir. Bazı durumlarda sarılığın şiddeti beyin hücrelerine zarar verebilmektedir. Bu durum zekâ geriliği, az duyma ve konuşma bozukluklarına neden olabilmektedir. Oluşan sarılık kaç günde geçer sorusuna ise doğumdan gün sonra görülmeye başlanıp gün içinde kaybolur şeklinde cevap verilebilmektedir.