Sedat Peker Annesi

Sedat Peker'in 2 haftadır Süleyman Soylu, Mehmet Ağar, Albayraklar grubu hakkında ortaya attığı iddiaların ardı arkası kesilmiyor. Fakat Sedat Peker 6. bölümde yaptığı açıklamalardan biri de Annesi Meryem Peker hanımefendinin vefatı sonrası Sedat Peker'e verilmeyen Cenazeye katılmama izniydi. Peki Sedat Peker o tarihlerde neyle yargılanıyor ve cenaze namazına katılmasına izin verilmedi? Bir Hükümlünün cenaze namazına katılması için hangi koşullar gerekiyordu?

Resmi Gazetede yer alan hükümlü ve tutuklulara yakınlarının ölümü veya hastalığı nedeniyle verilebilecek mazeret izinlerine dair yönetmelikte Sedat Peker ile alakalı olan ilgili bölümde kapsam kısmında şu madde yer almakta;

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm olanlar hariç, yüksek güvenlikli ceza infaz kurumlarında bulunanlar da dahil olmak üzere, güvenlik bakımından sakınca oluşturmaması koşuluyla tehlikeli olmayan hükümlü ve tutukluları kapsar.

Bununla birlikte;

Cenazeye katılma izni

MADDE 5 – (1) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm olanlar hariç, yüksek güvenlikli ceza infaz kurumlarında bulunanlar da dâhil olmak üzere, güvenlik bakımından sakınca oluşturmaması koşuluyla tehlikeli olmayan hükümlülere; ikinci derece dâhil kan veya kayın hısımlarından birinin ya da eşinin ölümü hâlinde, Cumhuriyet başsavcısının onayıyla yol süresi hariç iki güne kadar cenazeye katılması amacıyla izin verilebilir.

(2) Soruşturmanın veya kovuşturmanın selameti ve güvenlik bakımından sakınca oluşturmaması koşuluyla tutuklulara; ikinci derece dâhil kan veya kayın hısımlarından birinin ya da eşinin ölümü hâlinde, soruşturma evresinde soruşturmayı yapan Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde ilgili hâkim veya mahkeme tarafından yol süresi hariç iki güne kadar cenazeye katılması amacıyla izin verilebilir.

(3) Hükümlü ve tutukluların, izin sırasında gece konakladıkları ev, ceza infaz kurumu veya diğer yerlerde geçirdikleri tüm süreler izin süresine dâhildir.

(4) 20/3/ tarihli ve / sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzüğün inci maddesinin altıncı fıkrası çerçevesinde, bu maddeye göre izin verilen hükümlü ve tutuklulardan;

a) Kapalı ceza infaz kurumlarında bulunanlar dış güvenlik görevlisi refakatinde,

b) Açık ceza infaz kurumları ile çocuk eğitim evlerinde bulunanlar ise refakatsiz,

izne gönderilir. Diye devam etmekte.

İşte Resim Belge'de yer alan o belge;

Peki Sedat Peker annesinin vefat ettiği dönemde ne ile yargılanıyordu? Yargılandığı konu annesinin cenaze namazına katılamayacak durumda mıydı?

Sedat Peker’in  Ergenekon Davası

Sedat Peker dava dosyasıyla ilgili 12 Mart tarihinde Kelebek Operasyonu kapsamında tutuklandı. 31 Ocak tarihinde İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava sonucunda alınan kararda "çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve yönetmek", "hürriyetinden yoksun bırakmak" ve "evrakta sahtecilik" gibi suçlardan dolayı toplam 14 yıl, 5 ay, 10 gün hapis cezasına çarptırıldı.   Ağır Ceza Mahkemesinin uzun tutukluluk süreleri göz önünde bulundurularak cezasının 10 yıldan 5 yıla inmesiyle tahliye edildi.

Yani suçun detayı mahkeme konusuyken, Resmi Gazete’de yer alan Cenazeye katılma izni Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm olanlar hariç olarak belirtilmiş.

Şimdi Sedat Peker’in Cenaze namazına neden katılmasına izin verilmedi? Sorusunun cevabı ise henüz açıklanmadı.

Sedat Peker’in 6. Bölümde yer alan Cenaze namazına katılmama izin vermediler cümlesiyle başlayan ilgili kısım;

Sedat Peker Annesinin vefatı dolayısıyla cenaze namazına katılmasına izin verilmemesini şu cümlelerle açıkladı;

"Sizin şerefiniz maaşınız kadar, yemin ediyorum. Yılmaz Özdil. Vallahi diyorum, hiç tanımadım, hiç görmedim ancak ben cezaevindeyken bu Fethullahçılar, beni annemin cenazesine yollamadılar. 84 milyona uygulanan hakkı bana vermediler, vallahi vermediler. Ki ben herkes babasının oğluydu, ben annemin oğluydum. Anneme ne kadar düşkün olduğumu dünya bilir, vermediler. Ne insan hakları dernekleri, ne o, ne bu. Benim tarzıma gıcık kapıyorlar, böyle dik kafalıyım, işte pis pis gülüyorum, insanları gıcık ediyorum ya. Bir tek Yılmaz Özdil. Aynı davada yargılanan insanların hepsine cenazesine izin verdiniz, Sedat Peker'e neden izin vermediniz diye. Yaşı benden büyük olduğu için abi diye hitap edeceğim. Yılmaz Abi öyle dedi, başka bir Allah'ın kulu demedi. Hani eşitlik, lan ben bu ülkenin vatandaşı değil miyim? Bu ülkenin kimliğini taşımıyor muyum?

Bugün de aynısı. Namuuslu adam olmak böyle bir şey kardeş. Namus sahibi bir adam. Beğenirsin, beğenmezsin, aynı dünya görüşüne sahip olursun, olmazsın. Ama dik adam kardeşim. Dik adam."