kaynağı değiştir]
En geniş anlamı ile laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması, devletin her inanç grubuna aynı uzaklıkta olması, devletin kontrolünde olan eğitim, sağlık, güvenlik, hukuk, ekonomi gibi alanlarda herhangi bir dini grubun söz sahibi olmaması, devletin dış ve iç politika için alınan kararlarda belli bir inanç grubunun çıkarlarını gözetmemesi, hiç kimsenin bağlı olduğu dini inançtan dolayı devlet kadrolarından uzaklaştırılmaması ya da bürokraside yükseltilmemesi, yani kısacası devletin tüm inanç gruplarına eşit mesafede olması demektir.
Dinin toplumsal düzeyde prestij kaybettiğini, geçmişe nazaran daha az sayıda insanı etkileyebildiğini, git gide toplum için referans noktası olmaktan uzaklaştığını ifade eden sekülerleşme ve laiklik kavramları birbirlerinin yerine kullanılmaması gereken kavramlardır.[1]
Yukarıda tanımlandığı gibi din-toplum ilişkisini açıklayan bir terim olan sekülerleşme; günlük dilde ise din ve benzeri doğaüstü inançların günlük hayattaki görülen etkilerinin ve etki güçlerinin azalması olarak da kullanılabilir.
225 görüntülenme