semi ne demek din / Semi isminin anlamı nedir? Semi ne demek? Semi adının özellikleri, analizi ve kökeni

Semi Ne Demek Din

semi ne demek din

Semi İsminin Anlamı Nedir? Semi Ne Demek, Hangi Anlama Gelir?

Özellikle İslami açıdan büyük bir öneme sahip olan Semi adı, Arapça kökenli bir isimdir. Şüphesiz Allah'ın isimlerinden biri olması ile beraber çok daha büyük bir öneme sahip hale geliyor. Anlamı itibariyle de sevilen ve tercih edilen güzel isimler içerisinde yer almaktadır. Müslümanlar için büyük bir öneme sahiptir.

Semi Ne Demek?

Pek çok kişi bu güzel ismin ne anlama geldiği konusunda internet üzerinden bilgi almaya çalışmaktadır.

- Kâinattaki her sesi; açıkça söylensin ya da saklansın, fısıltıyı ve gizli iyi bilen işiten anlamına gelir.
- İşitme gücünü veren ve işitme kuvvetine sahip olan; O, hiçbir şartta ve kayda gerek olmadan duyandır. Kuralların niyazını kabul eden ve her şeyi işitendir.

Bu şekilde özel ve güzel anlamları ile beraber İslamiyet'in en güzel isimleri içerisinde yer alır.

Semi İsmi Kur'an'da Geçiyor mu?

Semi isminin Kur'an'da geçip geçmediği merak edilen konulardan biridir. Tabii elbette Allah'ın isimlerinden biri olduğu için bu güzel isim Kur'an-ı Kerim'de yer alır. Aynı şekilde yukarıda verilen anlamları ile beraber Kur'an'da geçen bir isim olarak da öne çıkıyor. Müslümanlar için en anlamlı ve en özel isimler içerisinde yer aldığını dile getirmek gerekir.

Semi İsminin Anlamı Nedir? Semi İsmi Kur'an'da Geçer Mi, TDK Sözlük Anlamı Ne Demek?

Semi isminin; kainattaki saklanan veya açıkça söylenen her sesi, fısıltıyı, gizli işi bilen ve işiten anlamlarına sahip olduğu söylenebilir.

Semi İsminin Anlamı Nedir? 

Semi isminin sözlük anlamında işitmek ve duymak anlamlarına sahip olduğu söylenebilir. Aynı zamanda Semi ismi, duyurmak ve anlamak gibi anlamlara da sahip olarak ifade edilebilmektedir. Semi isminin sözlükte yer alan anlamı ise duymak ve işitmek olarak bilinmektedir. Semi ismi, Allah'ın isimlerinden birisi olup, her sesi işiten ve duyan anlamına gelmektedir. Çocuklar için tercih edilmemesi gereken isimlerden birisi olduğunu söylemek de mümkündür.

Semi İsmi Kur'an'da Geçer mi?

Semi ismi Kuran'da yer alan bir isim değildir. Esmaül Hüsna da yer alan bir isim olduğu söylenebilir. Semi ismi Allah'ın isimlerinden birisi olarak bilinmektedir. Semi isminin çocuklar için tercih edilmemesi gereken bir işi olduğu bilinmektedir. Semi ismi, Esmaül Hüsna da yer alan isimlerden birisi olarak ifade edilebilir. Anlamı ise her sesi duyan ve işiten olarak bilinmektedir.

Semi İsmi TDK Sözlük Anlamı Ne Demek?

Semi isminin sözlükte yer alan anlamı; duyan ve işiten olarak bilinmektedir. Türk dil kurumuna göre; duyma ve işitmek olarak bilinmektedir. Semi isminin işitme ve görme anlamlarına sahip bir isim olduğunu söylemek de mümkün olmaktadır.

Semi ismi, Allah'ın isimlerinden birisidir. Her sesi duyan ve işiten anlamlarına sahiptir. Bu nedenle Semi isminin çocuklara verilmesi uygun olmayan isimler arasında yer aldığını söylemek mümkün olmaktadır. Çocuklar için Semi isminin tercih edilmemesi gerekmektedir.

"Semi" ne demek? Subuti Sıfatlar ne demek? Allah'ın Sübûtî Sıfatları nelerdir ve "Semi" nedir, anlamı nedir?

İnsanın Allah'ı zat, isim, sıfat ve fiilleriyle tanıması; Allah ile zihnî ve kalbî bir ilişki içinde bulunması gerekir. Kur'ân; baştan sona Allah'ın isim, sıfat ve fiillerinin tanıtımı ile doludur. Allah'ın beş çeşit isim ve sıfatı vardır. Bunlar; zati, subuti, selbî , fiilî ve haberî (müteşâbih) sıfatlardır. Semi, Allah'ın Subuti sıfatları arasında yer almaktadır. Peki, "Semi" ne demek? Subuti Sıfatlar ne demek? Allah'ın Sübûtî Sıfatları nelerdir ve "Semi" nedir, anlamı nedir?

SEMİ NE DEMEK?

Semî, Allah'ın, konuşulan sözleri, her sesi ve duaları işitmesi demektir. Allah, gizli veya âşikâr, iyi veya kötü insanların bütün konuşmalarını ve sözlerini hatta fısıltılarını bile işitir, dua ve niyazları duyar. Allah da insanlar da işitir. Ancak Allah'ın işitmesi ile insanın işitmesi aynı değildir. Allah'ın işitmesi, vasıtasız ve sınırsızdır. İnsanlar hava ve kulak vasıtasıyla sadece belli frekanstaki sesleri işitip duyabilirler, gizli ve kısık sesleri duyamazlar, Allah ise hepsini duyar. İnsan nerede ne söylerse söylesin, en gizli yerlerde, yerin altında ve göklerde bile bir şey konuşsa Allah o konuşulanı işitir. Çünkü Allah insanlara yakındır.

"Şüphesiz Rabbim duaları işitendir" (İbrahim,14/39).

"Yoksa biz onların sırlarını ve gizli konuşmalarını işitmez miyiz sanıyorlar..." (Zuhruf,80).

"...Allah konuşmanızı işitir, çünkü Allah işitendir, görendir" (Mücadele, 58/1) anlamındaki âyetler Allah'ın her sesi ve her konuşulanı işittiğini ifade etmektedir.

Allah'ın bu sıfatında, ödüllendirme ve cezalandırma anlamı da vardır. Mesela;

"Kim dünya sevabını isterse (bilsin ki) dünya ve âhiret sevabı Allah katındadır. Allah işitendir, görendir" (Nisa, 4/134) anlamındaki âyette Allah'ın işitmesi ve görmesi, iyi iş yapanların mükafatını vermesi anlamındadır.

SUBUTİ SIFATLAR NEDİR?

Sübûtî sıfatlar; hayat, ilim, semi, basar, irade, kudret, kelam ve tekvin olmak üzere sekiz tanedir.

1. HAYAT

Hayat, Allah'ın diri ve hayat sahibi olması demektir. Allah'ın bu sıfatı, âyet ve hadislerde "hayy" kelimesi ile ifade edilmektedir. Allah'ın sıfatı olarak "hayy", diri, kemal manasıyla hayat sahibi ve sürekli vâr olan, ölümlü olmayan, bâkî, ebedî ve dâim demektir. İnsanlar, hayvanlar, bitkiler ve diğer varlıklarda hayatı vâr eden de yok eden de Allah'tır. Allah'ın bu sıfatı, O'nun ezelî ve ebedî olduğunu ifade eder. O'nun evveli ve sonu yoktur. O hep diridir, hayatının sonu yoktur. O'nun sonu yoktur. Diğer canlıların ise evveli ve sonu vardır.

Bütün yaratıklar, fâni sadece Allah bakidir. O'nun dışında her canlı ölecek ve O'na dönecektir. O asla ölmeyecek ve yok olmayacaktır.

"Ölmeyen diriye güven..." (Fürkân, 25/58).

"O diridir. O'ndan başka ilâh yoktur" (Mü'min,40/ 65).

"Yer yüzünde bulunan her şey ölecektir. Yalnız celal ve ikram sahibi Rabb'inin zatı

bâki kalacaktır" (Rahmân,55/26-27) ânlamındaki âyetler, Allah'ın bu sıfatını anlatmaktadır.

2. İLİM

İlim, Allah'ın ilim sahibi olması demektir. Allah'ın bu sıfatı; Allah'ın gizili ve âşikâr olanları, olmuşu ve olacağı, görünen ve görünmeyen âlemi, yerde ve göklerde olup bitenleri, geçmişi, hâli ve geleceği, canlı ve cansız bütün varlıkları, insanların gizli ve âşikâr bütün yaptıklarını, küçük ve büyük her şeyi bildiğini ifade eder.

"Allah, göklerin ve yerin gaybını bilendir. O göğüslerin özünü çok iyi bilendir" (Fatır, 35/38).

"Bir şeyi açığa vursanız da gizleseniz de (fark etmez) çünkü Allah her şeyi çok iyi bilir" (Ahzab,33/54).

"Eğer yeryüzündeki ağaçlar kalem, deniz de mürekkep olsa, arkasından yedi deniz daha ona katılsa, Allah'ın sözleri (ilmi, yazmakla) yine tükenmez" (Lokman,27).

"Sözü açık söylesen de gizli söylesen de muhakkak O, gizliyi de ondan daha gizli olanı da bilir" (Tâhâ,20/7) anlamındaki âyetler Allah'ın eşsiz ilminin her şeyi kapsadığını ifade etmektedir

4. BASAR

Basar, Allah'ın, aydınlık ve karanlıkta küçük ve büyük her şeyi görmesi demektir. Allah, gizli veya âşikâr, küçük veya büyük bütün varlıkları, bütün yapılanları görür. Allah da insanlar da görür. Ancak Allah'ın görmesi ile insanın görmesi aynı değildir. İnsan göz vasıtasıyla ancak belirli bir uzaklıkta, büyüklükte ve aydınlıkta olanı görebilir. Allah'ın görmesi ise, vasıtasız ve sınırsızdır. Allah küçük, büyük, aydınlıkta ve karanlıkta, vasıtasız ve sınırsız olarak her şeyi görür. İnsanlar, nerede ne yaparlarsa yapsınlar, en gizli yerlerde, yerin altında ve göklerde bile bir şey yapsalar Allah onları görür. Çünkü Allah insanlara yakındır.

"Şüphesiz Allah kullarının (her halini) haber alandır, görendir" (Fâtır,35/31).

"O her şeyi görendir" (Mülk, 67/19) anlamındaki âyetler Allah'ın bu sıfatını ifade etmektedir. Allah'ın bu sıfatında, ödüllendirme ve cezalandırma anlamı da vardır. Mesela,

"...Dilediğinizi yapın O, yaptıklarınızı görmektedir" (Mümin,40/40) anlamındaki âyette sözü edilen Allah'ın görmesinden maksat, kuluna yaptıklarının karşılığını vermesidir.

5. İRADE

İrade, Allah'ın dilemesi demektir. İrade, bir şeyin olup olmamasını, şöyle veya böyle olmasını dilemek ve dilediği gibi yapmaktır. Dünyada var olan her şey Allah'ın dilemesi ile var olmuştur, O'nun dilediği zaman da yok olacaktır. O'nun dilediği olur dilemediği olmaz. İnsanların da iradeleri vardır. Ancak Allah'ın iradesi ile insanların iradeleri tamamen farklıdır.

İnsan her istediğini ve dilediğini yapamaz. Allah ise her istediğini ve dilediğini yapar. İnsanlara irade gücünü veren Allah'tır, Allah'ın iradesi ise zatı ile kaimdir. İnsanın istediği şeyinolması için, o şeyi oluşturan şartları bir araya getirmeye çalışması gerekir, aynı zamanda Allah'ın da buna izin vermesi gerekir. Çünkü Allah izin vermedikçe insanların istedikleri olmaz. Allah'ın iradesi tekvini ve teşrii olmak üzere iki kısma ayrılır.

Tekvini irade. Bu irade, Allah'ın yaratması ile ilgilidir. Bu iradeyi hiçbir sebep ve şart geçemez, yani bu irade bir sebep ve şarta bağlı değildir. Allah neyi dilerse o olur, O'nun dilemediği bir şeyin olması mümkün değildir. Kainatta olup biten olayların hepsi Allah'ın dilemesi ile olmaktadır. Allah dilemeden, izin vermeden hiçbir şey meydana gelmez; sözgelimi

Allah izin vermeden peygamber mucize gösteremez, kimse ölemez, kimse başarı elde edemez, kimse kimseye zarar vermez, bitkiler bitemez, ağaçlar meyve veremez, kainatın düzeni devam edemez.

Teşrii irade. Allah'ın bu iradesi insanların iradeleri ile birlikte cereyan eder. Bu irade, insanların işlerini yürütmeleri ve fiillerini yapmaları için onlara güç ve izin vermesi anlamındadır. İnsan bir işi yapmak, bir davranışta bulunmak isterse Allah o insana izin ve güç verir.

İstek insandan olduğu için sorumluluk insana aittir. Allah'ın bu iradesi Allah'ın, kulun her yaptığına razı olduğu anlamına gelmez. İnsanın istediği şeye Allah izin verir fakat insanın bu yaptığından razı olmayabilir. Allah insanlardan bir şeyi yapmalarını, bir şeyden kaçınmalarını ister, yani insana bir şeyi emreder veya yasak eder, emir ve yasağına uyup uymamayı insanın iradesine bırakır.

"Allah, dilediğine hesapsız rızık verir" (Bakara,212),

"Allah dilediğini bağışlar", (Bakara, 4/284).

"Hikmeti dilediğine verir" (Bakara, 4/269),

"Dilediğini yaratır" (Mâide,5/17),

"Dilediğini doğru yola iletir" (Yunus,10/25),

"Allah, dilediğini yapar" (İbrahim, 14/27), anlamındaki âyetler Allah'ın bu sıfatını ifade etmektedir.

6. KUDRET

Kudret, Allah'ın her şeye gücünün yetmesi demektir. Yüce Allah, güçlü, kuvvetli, istediğini istediği gibi yapabilen, asla âciz olmayandır. Allah'ın da insanların da güç ve kudreti vardır. Ancak Allah'ın güce ve kudreti ile insanın gücü ve kudreti aynı değildir. İnsanların güç ve kudretleri sınırlıdır, her şeye güçleri yetmez, insanlar her istediğini yapamazlar. İnsanlara güç ve kudreti veren de Allah'tır.

Allah'ın gücü ve kudreti ise, sonsuz ve sınırsızdır. Allah'ın her şeye gücü yeter, O'nun gücünün yetmeyeceği hiçbir şey yoktur. O, mutlak güç sahibidir. İstediğini istediği zaman ve istediği şekilde yapabilir.

"Gerçekten Allah, her şeye gücü yetendir" (Bakara,2/20). "Kur'ân'da 35 âyette Allah'ın "her şeye" gücünün yettiği bildirilmektedir. Allah'ın; yaratmaya (Yasin,36/81), ölüleri diriltmeye (Kıyâme, 75/40), parmak uçlarını bile yeniden inşa etmeye (Kıyâme,4), gökten azap indirmeye (En'âm,6/65), suyu yer yüzünden yok etmeye (Müminûn,23/18), bir toplumu yok edip yerine yenisini getirmeye (Meâric,70/40-41) kısaca her şeye... gücü yeter. O'nun aciz olduğu, gücünün yetmediği hiçbir şey yoktur. Hiç kimse ve hiçbir şey O'nu âcîz bırakamaz.. Allah'ın bir şeye "ol" demesi ile o şey hemen olur. Yok olmasını istediği şey de yok olur. Allah için "imkansız" diye bir şey yoktur.

7. KELAM

Kelam, Allah'ın harf ve sese ihtiyaç olmadan konuşması demektir. Allah'ın konuşması insanların konuşması gibi değildir, O'nun harfe, sese, dile ihtiyacı yoktur. İnsanlara konuşma yeteneği veren de Allah'tır. Allah, peygamberlerine konuşmuş, onlara hitap etmiş, emir ve yasaklar vermiştir. Allah peygamberlerle ya doğrudan, ya elçi vasıtasıyla ya da vahiy yoluyla konuşmuştur:

"Allah insanlara ancak vahiy yoluyla, yahut perde arkasından konuşur. Yahut bir elçi gönderip, izniyle ona dilediğini vahyeder. Şüphesiz O, yücedir, hüküm ve hikmet sahibidir" (Şûrâ,42/51) anlamındaki âyet bu gerçeği ifade etmektedir. Allah'ın kelam sıfatı ezelî ve ebedîdir. Kuran-i Kerîm de Allah kelamıdır (Tevbe,9/6).

8. TEKVİN

Tekvin, Allah'ın yaratıcı olması demektir. Allah, yaratan, varlıkları örneği olmadan îcat eden, vâr edendir. İslam alimleri; rızık vermesi, yaratması, canları alması, yağmurları yağdırması, otları bitirmesi, sebze ve meyveleri var etmesi gibi fiili sıfatlarının tamamını bu sıfat ile ifade etmişlerdir.

"De ki: Allah, her şeyin yaratıcısıdır" (R'ad,13/16).

"Allah'tan başka yaratıcı mı var?" (Fâtır,35/3)

"Allah, dilediğini yaratır" (Nûr,24/45).

"O her canlıyı sudan yaratmıştır" (Nûr,24/45).

"O, yeryüzünde olanların hepsini sizin için yaratandır" (Bakara,2/29), anlamındaki âyetler Allah'ın bu sıfatını ifade etmektedir. Yaratmak Allah'a mahsustur. İnsanlar ancak yaratılan varlıklardan îcatlarda bulunabilirler, yoktan yaratamazlar.

"İyi bilin ki yaratma ve emir O'nundur" anlamındaki âyet bunu ifade etmektedir

(A'râf,7/54). Allah, dilediğini yaratmaya, yok iken var etmeye gü

Haberler.com - Gündem

TekvinMevladuaDiniGündemGüncelHaberler

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır