serveti fünun bağımsızları / Servet i Fünun dönemi bağımsız sanatçıları kimlerdir?

Serveti Fünun Bağımsızları

serveti fünun bağımsızları

Servet-i Fünun Edebiyatı ( &#; )

Servet-i Fünun Edebiyatının Oluşumu:

  • Osmanlı-Rus savaşı sırasında II. Abdülhamit, Meclis-i Mebusanı kapatır, idareci ve aydınların bir kısmını sürgüne, bir kısmını da değişik memuriyetlere gönderir. Böylece &#;İstibdat (Baskı) Dönemi&#; diye adlandırılan dönem başlamıştır.
  • Servet-i Fünun dergisi, Ahmet İhsan Tokgöz tarafından çıkarılan, başta Batıdaki bilimsel ve teknolojik gelişmeleri işleyen bir dergidir.
  • Recaizade Mahmut Ekrem, derginin yazı işleri müdürlüğüne öğrencisi Tevfik Fikret&#;i getirtir.
  • Recaizade, dönemin yetenekli sanatçıları olan Halit Ziya, Cenap Şehabettin, Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit, Hüseyin Siret, Hüseyin Suat, Ali Ekrem, Süleyman Nazif, Ahmet Hikmet ve Ahmet Şuayb gibi sanatçıların dergide yazmalarını teşvik etmiştir. Servet-i Fünun dergisi bu geçişlerden sonra güçlü bir edebiyat dergisi hüviyetini almıştır.
  • Servetifünun sanatçıları eserlerini, &#;Edebiyatıcedide Kütüphanesi&#; adıyla yayımlamışlardır.
  • Servetifünuncular, II. Dönem Tanzimat Edebiyatı sanatçısı olan Recaizade Mahmut Ekrem&#;in teori olarak sunduğu edebi düşünceleri kendilerine esas almışlardır.
  • Servetifünun Edebiyatı sanatçıları kendilerine XIX. yüzyılın ikinci yarısındaki Fransız edebiyatçıları örnek almışlardır.
  • Tanzimat sanatçıları Doğu kültürünü, Servetifünuncular Batı kültürünü daha iyi bilirler.
  • Servet-i Fünun yazarları; Stendhal, Flaubert, Balzac, Goncourt Kardeşler ve Bourget gibi sanatçıların etkisiyle realizme yönelmişlerdir.
  • Servetifünun sanatçıları; Alfred de Mussat, Gustave Flaubert, Honere de Balzac, Alphonse Daudet, Emile Zola, Leconte de Lisle, François Coopee, Stephane Mallarme gibi sanatçılardan etkilenmişlerdir.
  • Türk edebiyatı bu dönemde içerik, üslup ve teknik bakımdan Avrupalılaşmıştır.
  • Ahmet Mithat Efendi, Servetifünuncuları Sabah gazetesinde yayınladığı &#;Dekadanlar&#; makalesiyle eleştirmiştir. Dekadan, eskiye dönen, gerici anlamlarına gelir.
  • Servetifünuncular, Tanzimat&#;la başlayan dili sadeleştirme çalışmalarına zarar vermişlerdir.
  • Bazı yazarlar, Milli Edebiyat&#;ın etkisiyle &#;den sonra bazı eserlerini sadeleştirerek yayımlamıştır.
  • Hüseyin Cahit Yalçın&#;ın &#;de yayınlanan &#;Edebiyat ve Hukuk&#; adlı çevirisi sebebiyle dergi kapatılmış , böylece Servetifünun topluluğu da dağılmıştır.

Servet-i Fünun (Edebiyat-ı Cedide) Edebiyatı Genel Özellikleri:

  • Recaizade Mahmut Ekrem&#;in önderliğinde Servet-i Funun Dergisi etrafında toplanan bazı gençler Tevfik Fikret&#;in derginin başına getirilmesiyle edebi bir topluluk özelliği kazanır.
  • Sonraları Cenap Şahabettin, Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit Yalçın, Celal Sahir Erozan, Ali Ekrem Bolayır, Halit Ziya Uşaklıgil&#;in katılımıyla genişler.
  • Devlet yönetiminin baskıcılığını bahane ederek toplumsal konulara eğilmediler.
  • Aruz ölçüsü başarıyla kullanılmıştır. (sadece Tevfik Fikret &#;Şermin&#; adlı eserini hece ölçüsüyle yazmıştır.)
  • Hep uzak ülkelere gitme hayaliyle yaşadılar.
  • Sanat, sanat içindir ilkesine bağlı kaldılar.
  • Nazım (şiir) nesre (düz yazı) yaklaştırılmıştır. Konu bütünlüğüne önem verilmiştir. (bkz. Mensur Şiir )
  • Batı&#;dan sone ve terza-rima gibi yeni nazım şekilleri alınmıştır.
  • Şiirde parnasizm ve sembolizmden; hikaye ve romanda ise realizmden etkilenmişlerdir.
  • Servetifünuncular, hiç duyulmamış sözcükleri lügatlerden bulup kullanmış ve bununla övünmüşlerdir.
  • Halktan kopuk sadece kendilerinin anlayabildiği bir edebiyat dili kurmuşlardır. Bundan dolayı, bu edebiyat &#;salon edebiyatı&#; olarak da nitelenmiştir.
  • Anjanbmanları, en güzel şekliyle Tevfik Fikret kullanarak nazımı nesre yaklaştırmıştır. Anlamın tek mısrada bitirilmeyip şiirin bir kısmına veya bütününe yayılmasına anjanbman (ulantı) denir.
  • Servetifünunculara göre her şey, şiirin konusu olabilir.
  • Ahenk, uyum ve biçime önem verm işlerdir.
  • Bu dönemin şairleri, gerçeklerden kaçıp hayali bir dünyaya sığınmışlardır.
  • Fransızcadaki tamlamaları, mecazlı söyleyişleri ve imgeleri Türkçeye uygulamaya çalıştıklarından Arapça ve Farsça tamlamaları çokça kullanmışlardır.
  • Fransız edebiyatından etkilendiler. Cümle yapıları, Fransızca cümle yapısına benzemektedir.
  • Türkçenin söz dizimine uymayıp devrik, eksiltili ve uzun cümleler kullanmışlardır.
  • Yapıtlarında ruhsal bunalım, karamsarlık, umutsuzluk, bıkmışlık, memnuniyetsizlik havası açıkça sezilir.
  •  Konularını İstanbul&#;dan, kişilerini de daha çok tahsilli, okumuş, maddi kaygıları olmayan üst kesimden seçmişlerdir.
  • Bu dönemde öykü ve roman türünün en önemli temsilcisi Halit Ziya Uşaklıgil, şiir türünün Tevfik Fikret ve Cenap Şehabettin&#;dir.
  • Batılı anlamda birçok türün en güzel örnekleri bu dönemde verilmiştir.

Servetifünun Edebiyatı Şairleri:

  • Tevfik Fikret
  • Cenap Şehabettin
  • Celal Sahir Erozan
  • Süleyman Nazif
  • Hüseyin Siret Özsever
  • Ali Ekrem Bolayır
  • Hüseyin Suat Yalçın
  • Sülayman Nesip
  • Faik Ali Ozansoy
  • İsmail Safa

Servetifünun Edebiyatı Yazarları:

  • Halit Ziya Uşaklıgil
  • Mehmet Rauf
  • Hüseyin Cahit Yalçın
  • Ahmet Hikmet Müftüoğlu
  • Safveti Ziya
  • Ahmet Şuayp
  • Ahmet Reşit vd.

SERVET-İ FUNUN EDEBİYATININ SANATÇILARI

TEVFİK FİKRET ()

  • Tevfik Fikret, kendi akımının ve Türk edebiyatının en önemli şairlerindendir.
  • Edebiyatımızın biçim ve içerik bakımından yenileşmesinde etkin rol oynayan sanatçılardandır .
  • Batı edebiyatı nazım biçimleri olan sone, terzarima ve triyoleyi başarıyla kullanmıştır.
  • Serbest müstezatı, Türk edebiyatına yerleştirmiştir. Şiiri düz yazıya yaklaştırmıştır.
  • Aruz ölçüsünü Türkçeye başarıyla uygulamıştır.
  • Şiirlerinde musiki ve şekil kusursuzluğunu yakalamıştır.
  • Fen, bilim, teknik onun kalemiyle şiirimize girmiştir.
  • Parnasizm akımından etkilenmiştir.
  • Şermin adlı eserinde hece ölçüsünü kullanmıştır.
  • Başlangıçta şarap, aşk, bahar, aile, sanat, ruh sıkıntısı gibi bireysel; dergi kapandıktan sonra, devletsizlik, haksızlık, rüşvet, yoksulluk, dilencilik gibi toplumsal konuları da işlemiştir.
  • Servet-i Funun&#;dan sonra herhangi bir topluluğa katılmamış, bazı sosyal şiirler yazmıştır.
  • Türk edebiyatında ilk defa İstanbul&#;u eleştiren şair olmuştur. (Sis şiiri)
  • Mehmet Akif ile atışmışlardır. Oğlu Amerika&#;ya okumak için gider; ancak papaz olur.
  • Eserleri: Rubab-ı Şikeste, Haluk&#;un Defteri, Rubab-ın Cevabı, Tarih-i Kadim, Doksan Beşe Doğru, Şermin&#;

HALİT ZİYA UŞAKLIGİL ()

  • Halit Ziya Uşaklıgil, birçok edebi türde eser vermesine rağmen asıl ününü romanlarda bulmuştur.
  • Batılı anlamda ilk büyük roman ve hikaye yazarımızdır.
  • Servetifünuncuların en yetenekli nesir yazarıdır.
  • Sanatlı bir söyleyişi, iyi bir gözlemciliği vardır.
  • Romanlarında üst tabakanın hayat özelliklerini işlemesine rağmen hikâyelerinde sıradan insanları işlemiştir.
  • Realizm ve natüralizmi benimsemiştir.
  • Eserleri teknik açıdan kuvvetlidir, bu yönüyle romancılığımızın üstadı sayılır.
  • Şiirleri düz yazıya oldukça yakındır. O Mensur şiir yazan ilk sanatçımızdır.
  • Aşk-ı Memnu teknik bakımından en sağlam romanıdır.
  • Eserlerinde Arapça ve Farsça kelimeleri çokça kullandığı için eleştirilmiştir.
  • Fransızcadan etkilendiğ i için cümleleri Fransızca cümle yapısıyla benzerlik gösterir.
  • Sonradan bazı eserlerini sadeleştirerek tekrar yayınlamıştır.
  • Eserleri: Aşk-Memnu, Mai ve Siyah, Kırık Hayatlar, Bir Ölünün Defteri, Aşka Dair, Kâbus&#;

CENAP ŞAHABETTİN ()

  • Cenap Şahabettin, &#;sanat, sanat içindir&#; görüşünü benimsemiştir.
  • Halk arasında birçok dizesi atasözü gibi kullanılmaktadır.
  • Dilini süslemiş, kelime oyunları bol, söz sanatları oldukça fazla kullanmıştır.
  • Şaire göre &#;şiir kelimelerle resim yapma işidir.&#;
  • Eserleri: Hac Yolunda, Evrak-ı Eyyam, Tamat, Nesr-i Harp, Nesr-i Sulh, Afak-ı Irak Tiryaki Sözleri.

MEHMET RAUF ()

  • Mehmet Rauf, ilk psikolojik romanımız olan &#;EYLÜL&#;ü yazmıştır.
  • Çok fazla bir edebi kimliği yoktur.
  • Halit Ziya&#;nın etkisinde kalmıştır.

Serveti Fünun Edebiyatı Diğer Yazar ve Şairleri:

SERVET-İ FUNUN DÖNEMİNİN BAĞIMSIZ İSİMLERİ

  • Bu dönemin bağımsız sanatçıları, Servetifünun&#;un sanat anlayışını benimsememişlerdir.
  • Şiir, hikaye, roman ve tiyatro türünde eserler vermişlerdir.
  • Genel olarak aşk konusunu işlemişlerdir.
  • Eserlerindeki psikolojik tahlillerde başarısızdırlar.
  • Bu dönemin en tanınmış bağımsız sanatçıları; Hüseyin Rahmi Gürpınar ile Ahmet Rasim&#;dir.
  • Roman ve hikaye alanında Fatma Aliye Hanım, Mustafa Reşit, Saffet Nezihi, Güzide Sabri, Vecihi diğer bağımsız sanatçılardandır.
  • Bağımsız sanatçıların bir kısmı Namık Kemal&#;den diğer kısmı Ahmet Mithat Efendi&#;den etkilenmişlerdir.
  • Şiirde Rıza Tevfik Bölükbaşı, Mehmet Emin Yurdakul, Mehmet Akif Ersoy, Mehmet Celal, Nigar Hanım dönemin bağımsız sanatçılarındandır .

HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR ()

  • Hüseyin Rahmi Gürpınar, Realist&#;natüralist bir yazardır.
  • Toplum için sanat görüşündedir.
  • Hemen her şey onun eserlerine konu olmuştur.
  • Mizaha, günlük konuşmalara çok sık başvurmuştur.
  • Ona göre roman sokağın aynasıdır.
  • Yabancı hayranlığı, mürebbiye takıntısını, kadın dedikodularını eserlerinde sıkça işlemiştir.
  • Eserleri İstanbul merkezlidir. Anadolu yoktur.
  • Eserleri: Şık, Mürebbiye, İffet, Şıpsevdi, Gulyabani, Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç, Ben Deli Miyim? Nimetşinas

AHMET RASİM ()

  • Ahmet Rasim, eserlerinde ele aldığı kişilerin geleneklerinden, göreneklerinden, inançlarından bahsetmiştir.
  • Yapıtlarında sohbet havası vardır.
  • Servet-i Fünundan uzak durmuştur, Ahmet Mithat Efendi&#;nin edebi çizgisini izlemiştir.
  • Eserlerinde yaşadığı döneme ait ayrıntılı bilgiler vermiştir.
  • Kadın-erkek ilişkileri konusunu eserlerinde katı ahlakçı bir tutumla işlemiştir.
  • Şarkı da bestelemiştir&#;
  • Başlıca eserleri: Hamamcı Ülfet (), Fuhş-ı Atik (), İki Güzel Günahkar, Afife, Kitabe-i Gam, Şehir Mektupları, Falaka, Muharrir Şair Edip, Ramazan Sohbetleri, Menakıbı İslam, Eşkali Zaman, Ciddü Mizah, Gülüp Ağladıklarım, Muharrir Bu Ya, Osmanlı Tarihi, İki Hatıra Üç Şahsiyet, İstibdattan Hakimiyeti Milliyeye, Romanya Mektupları

MEHMET AKİF ERSOY ()

  • Mehmet Akif Ersoy, sanatı toplum için kullanmıştır.
  • Mücadeleci fikir adamıdır.
  • Hayatı, olduğu gibi edebiyata yansıtmıştır.
  • Aruzu başarıyla kullanmıştır.
  • Epik -lirik şiiri ustaca kullanmıştır.
  • İslam birliği (ümmet bilinci) ni yerleştirmek için uğraşmıştır.
  • Tek eseri &#;SAFAHAT&#;tır.

Ayrıca bakınız ⇓

Serveti Fünun Edebiyatı

Serveti Fünun Dönemi Bağımsız Sanatçıları

Serveti Fünun sanatçıları ile aynı dönemde yaşamasına karşın Serveti Fünun anlayışı dışında eserler veren sanatçılar da vardır.

Bu sanatçılar: Hüseyin Rahmi Gürpınar ve Ahmet Rasim&#;dir.

HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR ()

Servetifünun sanatçıları romanda Namık Kemal&#;in edebi roman anlayışını devam ettirirken Hüseyin Rahmi Gürpınar, Ahmet Mithat Efendi&#;nin başlattığı &#;halk için roman yazma&#; geleneğini sürdürmüştür.

• Natüralizm akımının Türk edebiyatındaki başarılı temsilcilerinden olan sanatçının eserlerinde realizmin de etkisi görülmektedir.

• Romanlarında çevre betimlemelerine ve gözlemlere sıkça yer veren sanatçıya, İstanbul&#;un iç mahallelerini kişi, mekan ve dil yönünden bütün canlılığıyla, başarılı bir biçimde yansıttığı için sokağı edebiyata taşıyan yazar denmiştir.

• Okurlarını eğlendiren bir üslubu vardır. Toplum için sanat anlayışını benim­ser.

• Toplumsal eleştirilerini mizah yoluyla dile getirir. Bu yüzden eserlerinde anormal tiplere de yer verir. Romanlarında, hırslı, aptal, sapık, batıl inançlara kapılmış, cahil, züppe, Batı özentisi kişilere yer verir.

• Yanlış Batılılaşma, ruh hastalıkları, eski-yeni çatışması, aile içi geçimsizlikler, ahlak bozuklukları gibi konuları işlemiştir.

• Günlük konuşma dilini sade, akıcı bir üslupla kullanan Hüseyin Rahmi Gür­pınar&#;ın eserleri yazıldığı dönemin sosyal yaşantısı ile ilgili önemli ipuçları barındırır.

• Romanları teknik bakımdan başarılı değildir. Ahmet Mithat Efendi gibi olayın akışını kesip konuyla alakasız, gereksiz bilgilere yer verir.

• Çok sayıda eser veren sanatçının eserlerinin çoğu popüler roman özelliği gösterir. Yazıldığı zamanda büyük ilgi gören Hüseyin Rahmi Gürpınar&#;ın romanları, edebi yönden pek başarılı değildir. Bu romanlar arasında en tanınmışları Şık, Şıpsevdi, Mürebbiye ve Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç&#;tır.

Şık ()

Şık romanında, Batı&#;nın sadece giyim kuşamını ve hayat tarzını taklit etmekle Batılı olunacağını zanneden, alafranga yaşantıya hayranlık duyarken kendi toplumuna yabancılaşan, aptallık derecesinde saf bir genç olan Şatırzade Şöhret Bey&#;in Batılı görünmek hevesi yüzünden düştüğü gülünç durumlar anlatılmıştır.

Şıpsevdi ()

Şıpsevdi romanında Paris&#;ten döndükten sonra hayata bakış açısı değişmiş, Batı&#;nın hayat tarzına özenmiş ve gözünü para hırsı bürümüş olan Meftun Bey ve ailesinde meydana gelen değişimler ele alınmıştır.

Mürebbiye ()

Mürebbiye&#;de ahlak bozuklukları ele alınmıştır. Yaşlı ve emekli bir yüksek memur olan Dehri Efendi&#;nin, Fransa&#;da başarısız olup İstanbul&#;a gelen bir kadın olan Angel&#;i, torunlarının eğitimi için konağa getirmesi ile konaktaki er­keklerde yaşanan ahlaki bozukluklar anlatılmıştır.

Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç ()

Kuyruklu Yıldız Altında Bir izdivaç, kültürlü ve zengin biri olan İrfan Galip&#;in Halley kuyruklu yıldızının dünyaya çarpacağı söylentileri üzerine mahalle­sinin kadınlarına bununla ilgili bir konferans vermesi ile başlar. Kendisine uygun Türk kızı olmadığını düşünen İrfan Galip&#;in amacı, seviyesini çok düşük bulduğu kadınlarla eğlenmektir. Ancak konferansı takip eden kadınlardan birinden aldığı bir mektup, bu uçarı gencin fikirlerini tamamen değiştirir. İrfan Galip, mektubun sahibi, yüzünü hiç görmediği Feriha Davud&#;a aşık olur. Evlilik teklifine aldığı yanıt ise alışılmışın dışındadır. Feriha Davud, İrfan Galip&#;in teklifini kabul eder ancak düğünün kuyruklu yıldızın dünyaya çarpacağı gece olmasını ister. Roman, yeni evlenen bu iki gencin saadetiyle sona erer.

Sanatçının hikaye ve roman dışında tiyatro türünde de eserleri vardır. Kadın Erkekleşince adlı tiyatrosu yayımlandığı dönemlerde, konusundan dolayı çok eleştirilmiştir. Hazan Bülbülü adlı tiyatrosu uzun tiratları ve sahne tekniğine aykırı biçimi ile oynanmaya elverişli değildir.

Eserleri:

  • Roman: Şık, Şıpsevdi, Mürebbiye, Kuyruklu Yıldız Altında Bir izdivaç, İffet, Tesadüf, Metres, Nimetşinas, Gulyabani, Cadı, Utanmaz Adam, Defi Filozof, Sevda Peşinde, Kesik Baş, Kokoşlar Mektebi, Hakk&#;a Sığındık, Ben Deli miyim?, Kaynanam Nasıl Kudurdu?, İnsanlar Maymun mu?, Efsuncu Baba
  • Öykü: Kadınlar Vaizi, Katil Buse, Gönül Ticareti, Melek Sanmıştım Şeytanı, iki Hödüğün Seyahati, Eti Senin Kemiği Benim, Tülden İlk Çıkış, Meyhanede Hanımlar, Namusla Açlık Meselesi
  • Tiyatro: Kadın Erkekleşince, Hazan Bülbülü, Gülbahar Hanım

AHMET RASİM ( &#; )

• Sanat yaşamını bağımsız bir biçimde sürdüren sanatçı, roman, öykü, tarih, gezi yazısı, sohbet, anı, fıkra, dil bilgi­si gibi pek çok türde eser vermiştir.

• Türk edebiyatında fıkra türünün önemli temsilcisi olan Ahmet Rasim, II. Meşrutiyet&#;ten sonra Hüseyin Rahmi Gürpınar ile birlikte Boşboğaz isimli bir mizah dergisi çı­karmıştır.

• Roman ve öykülerinde Ahmet Mithat Efendi ekolünü sürdürmüştür. Roman­ları teknik bakımdan başarılı değildir.

• Sohbet ve fıkralarında yaşadığı dönemin bütün ayrıntılarını yansıtmıştır.

• Kısa, canlı cümlelere, yaygın ve güncel deyimlere dayanan arı bir İstanbul Türkçesi kullanmış, okuyucuları saran bir üslup oluşturmuştur.

• Servetifünun sanatçılarını gereğinden fazla Batıcı bulmuş ve eleştirmiştir.

• Öğrencilik yıllarında Zekai Dede&#;den müzik dersleri alan sanatçının, birçoğu günümüze ulaşan altmış civarında bestesi vardır.

Eserleri:

  • Fıkra: Eşkal-i Zaman, Muharrir Bu Ya, Şehir Mektupları, Gülüp Ağladıklarım, Cidd ü Mizah
  • Anı: Falaka, Gecelerim, Fuhş-i Atik, Muharrir-Şair-Edip
  • Gezi: Romanya Mektupları
  • Tarih: Resimli ve Haritalı Osmanlı Tarihi
  • Roman: Askeroğlu, İlk Sevgili, Tecrübesiz Aşk
  • Öykü: Güzel Eleni, Meyl-i Dil, Ülfet, İki Günahkar
  • Monografi: İlk Büyük Muharrirlerden Şinasi
  • Sohbet: Ramazan Sohbetleri

Serveti Fünun Edebiyatı

Ahmet Rasim () Servetifünun Bağımsız Sanatçıları

AHMET RASİM ()

Edebiyata Tanzimat’ın ikinci kuşağına mensup edebiyatçılarla Servetifünuncuların etkin olduğu dönemde adım atan yazar; edebî ve siyasî tartışmaların dışında kalmış, herhangi bir edebî topluluğa katılmamış, sanat yaşamını bağımsız olarak sürdürmüş, edebiyattaki Batılılaşmaya karşı çıkmıştır.

Ahmet Mithat Efendi çizgisinde okuyucuya bir şeyler öğretmeyi amaç edinen sanat anlayışını sürdürmüştür.

Ahmet Mithat gibi sürekli bir şeyler öğretmek isteyen ansiklopedik bir tavır sergiler.

Roman, hikâye, tarih, coğrafya, gezi, fıkra, hatıra (anı), musahabe (sohbet), makale, dil bilgisi gibi pek çok alanda eserler vermiştir.

Fıkra türünün edebiyatımızdaki ilk önemli ustası olan yazar; hatıra, sohbet ve fıkra türündeki yazılarında şehir yaşamını, kendi döneminin yaşantısını bütün ayrıntılarıyla anlatmıştır.

Hüseyin Rahmi&#;nin romanlarında yaptığı yaşamı anlatma işini o, fıkra ve hatıralarıyla başarmıştır.

Edebiyatımızdaki “İstanbul yazarları” arasındadır. Fıkra ve hatıralarda İstanbul’u çok canlı bir biçimde anlatmıştır.

Şehir Mektuplarında içinde doğup büyüdüğü II. Abdülhamit döneminin İstanbul&#;unu bütün yönleriyle; Eşkal-i Zaman&#;da kendi çocukluk günlerinden başlayarak şehrin gündelik hayatına ait gerçek sahneler canlandırır.

Gecelerim&#;de bütün canlı renkleri ile eski İstanbul Ramazan&#;larıyla Şehzadebaşı eğlencelerini; Falaka&#;da çocukluk günlerine ait mahalle mektebi anılarını; Muharrir-Şair—Edip ve Gülüp Ağladıklarım&#;da edebiyat ve basın dünyasına ait anılarını anlatır.

Hüseyin Rahmi ile birlikte Boşboğaz ile Gülabi adlı mizah dergisini çıkarmıştır.

Eserleri

Fıkra-Makale-Sohbet: EşkâI—i Zaman, Muharrir Bu Ya, Tarih ve Muharrir, Külliyat-ı Say ü Tarih, Şehir Mektupları, Gülüp Ağladıklarım, Cidd ü Mizah, Ramazan Sohbetleri

Hatıra: Falaka, Gecelerim, Fuhş—ı Atik-Fuhş-ı Cedid, Muharrir—Şair—Edip

Gezi: Romanya Mektupları

Monografi: İlk Büyük Muharrirlerden Şinasi

Mensure: O Çehre, Kitabe—i Gam

Tarih: Resimli ve Haritalı Osmanlı Tarihi

Roman ve Hikâye: İlk Sevgi, Bir Sefilenin Evrak-ı Metrukesi, Endişe-i Hayat, Güzel Eleni, Askeroğlu, Leyal-ı lzdırab, Mehalik-i Hayat, Tecarib—i Hayat, Meyl-i Dil, Afife, Mektep Arkadaşım, Nümune-i Hayal, Biçare Genç, Gam-ı Hicran, Sevda—yı Sermedi, Nâkâm, Ülfet, İki Güzel Günahkâr, İki Günahsız Sevda, Tecrübesiz Aşk

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır