serveti fünun test çöz / YGS – LYS Hazırlık Edebiyat ( Servet’i Fünun Edebiyatı Çözümlü Testi – 2) | monash.pw

Serveti Fünun Test Çöz

serveti fünun test çöz

SERVET-İ FÜNUN EDEBİYATI TEST 11

monash.pwat-ı Cedide sanatçıları için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Tanzimat sanatçılarını Avrupaî edebiyat yolunda yetersiz buldukları
B) Yazılarında süslü cümlelere yer verip zarif, ahenkli, fakat işitilmemiş sözcük ve tamlamalar kullandıkları
C) Aruzu Türkçeye uygulamada çok başarılı oldukları
D) Sözün beyitte başlayıp yine bir beyitte bitme anlayışını kırdıkları
E) Şiirlerinde göz için uyak anlayışını benimsedikleri

2. I.Önceki dönemde başlayan dilde sadeleşmeye yönelme tamamen terk edilmiştir.
II. Yeni duygu ve hayalleri karşılaşmak için Arapça ve Farsçadan yeni sözcükler alınmıştır.
III. Toplumsal konular yerine, kişisel duygular işlenmiştir.
IV. Batı edebiyatı nazım şekillerinin yanında Halk edebiyatından da yararlanılmıştır.
V. Nesir türlerinde büyük gelişmeler görülmüş, roman ve hikaye Batı tekniği seviyesinde çıkarılmıştır.
Servet-i Fünun edebiyatıyla ilgili yukarıda verilmiş bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) I.      B) II.       C) III.        D) IV.         E) V.

3. (I) Servet-i Fünuncular, Tanzimat&#;ın birinci dönemindeki sanatçılar gibi &#;Sanat sanat içindir.&#; anlayışıyla hareket etmişlerdir. (II) Topluluk, yapıtlarında süslü ve sanatlı bir dil kullanmıştır. (III) Şiirde aruz vezni kullanılmakla birlikte, nazım şekillerinde ve konularda büyük yenilikler yapılmıştır. (IV) Nazmı nesre yaklaştırmışlar, beyit bütünlüğü yerine konu bütünlüğünü esas almışlardır. (V) Fransız şiirinden alınan sone ve terza-rima gibi şekiller ve serbest müstezat çokça kullanılmıştır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) I.         B) II.         C) III.         D) IV.        E) V.

4. (I) Edebiyat-ı Cedide sanatçıları anlamın bir beyitte tamamlanması geleneğini yıkmışlardır. (II) Böylece şiirin içinde parçalar halinde kalan güzellik anlayışına son verilmiş, şiirde bütünlük ortaya çıkmıştır. (III) Şiirde kafiyenin göz için değil, kulak için olması gerektiği anlayışını benimsemişlerdir. (IV) Aruz vezniyle gazel, kaside gibi nazım şekillerinin yanında Batı nazım şekillerini kullanmışlardır. (V) Hayal ile hakikat arasındaki çatışma bu dönem şiirinin en çok işlenen konularından biri olmuştur.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) I.         B) II.           C) III.     D) IV.         E) V.

5. Servet-i Fünun sanatçıları için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Şiiri düzyazıya yaklaştırdıkları
B) Tiyatroyu teknik bakımından güçlendirdikleri
C) Sosyal konulardan uzak kaldıkları
D) Divan edebiyatından aldıkları müstezadı serbest hale getirdikleri
E) Yapıtlarında sanatkarane bir üslup kullandıkları

6. Daha çok, Fransız şair ve yazarlarının etkisinde kalan bu sanatçılar Avrupai eserler vermişlerdir. Bu yüzden geniş halk kitlelerine pek hitap edememişlerdir. Ziya Paşa, Namık Kemal ve Şinasi gibi halka, halk diliyle hitap edemedikleri için de bir &#;salon edebiyatı&#; meydana getirmişlerdir. Yine de bu akım edebi türlere zenginlik ve yenilik kazandırmıştır. Aruzu bir Türk aruzu haline getirmişler, serbest nazım yolunu açmışlar, fakat sadeleşmeyi geciktirmişlerdir.
Parçada bu sanatçılar diye söz edilenler hangi topluluğa bağlı olabilirler?
A) Divan
B) Tanzimat
C) Servet-i Fünun
D) Fecr-i Ati
E) Milli Edebiyat

7. monash.pw Türkçeye başarılı bir şekilde uygulamışlardır.
II. Kafiye anlayışında şekle değil, ses benzerliğine dikkat etmişlerdir.
III. İyi, güzel, çirkin her hali, her duygu ve düşünceyi şiirin konusu haline getirmişlerdir.
IV. Dilde Arapça ve Farsça sözcüklerle yüklü tamlamalara yer vermişlerdir.
Yukarıda özellikleri verilen sanatçılar hangi topluluk içinde yer almaktadır?
A) Milli Edebiyat
B) Fecr-i Ati
C) Edebiyat-ı Cedide
D) Divan Edebiyatı
E) Cumhuriyet Edebiyatı

8. Aşağıdakilerden hangisi Edebiyat-ı Cedide sanatçılarından değildir?
A) Tevfik Fikret
B) Hüseyin Siret Özsever
C) Hüseyin Suat Yalçın
D) Süleyman Nesip
E) Ahmet Rasim

9. Aşağıdakilerden hangisi Edebiyat-ı Cedide döneminde çıkan dergilerden değildir?
A) Malumat
B) Genç Kalemler
C) Hazine-i Fünun
D) Resimli Gazete
E) Mektep

Düzenli bir eğitim görmüş, Avrupalı sanatçıları yakından tanıma olanağı bulmuşlardır. Yaşadıkları siyasi devir, onların gerçeklerden kaçmalarına, günlük sorunlardan uzaklaşmalarında etkili olmuştur. Bu sebeple onlar, memleket sorunları ve Anadolu insanının yaşayışıyla ilgilenmemiş ve bireysel temalara yönelmişlerdir. Verem, intihar, kimsesizlik ve inziva, aşkı ölümle sonlandırmak, sarı-siyah gibi daha çok hastalığı ve ölümü temsil eden renkler onların ortak sanat çizgileridir.
Bu parçada sözü edilen sanatçılar hangi topluluk içinde yer almıştır?
A) Edebiyat-ı Cedide
B) Fecr-i Ati
C) Divan Edebiyatı
D) Milli Edebiyat
E) Cumhuriyet Edebiyatı

(I) Süleyman Nazif&#;in şiirlerinde romantik duygu ve hayaller hakimdir. (II)Hüseyin Siret, şiirinin hasta lirizmi ile dikkati çeker. (III) Hüseyin Suat zaman zaman maddileşen bir aşkla birlikte içine kapanık marazi bir duygusallığı dile getirir. (IV) Namık Kemal&#;in oğlu olan Ali Ekrem, ferdi duygular yanında, konusunu Yunan Savaşı&#;ndan alan ve köylü-asker bir kahramanı canlandıran &#;Vasiyet&#; şiiriyle dikkati çeker. (V) Emin Bülent ise sembolizmin etkisinde son derece lirik şiirler yazar.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerde yer alan sanatçılardan hangisi Servet-i Fünun topluluğu içinde yer almamıştır?
A) I.      B)II.      C) III.        D)IV.        E)V.

Aşağıdakilerden hangisi Servet-i Fünun şairlerinin şiire getirdiği yeniliklerden değildir?
A) Şiirin konularını genişletmeleri
B) Kafiye anlayışında şekilden çok, ses benzerliğine önem vermeleri
C) Romantizmin etkisiyle son derece lirik şiirler yazmaları
D) Uzun heceyi şiirlerinde Türkçenin doğal bir sesi gibi başarıyla kullanmaları
E) Sone ve terza-rima gibi Batı edebiyatı nazım şekillerini kullanmaları

&#;&#; sanatçıları Batı edebiyatını örnek alarak şiirin konularını büyük ölçüde genişletmişlerdir. Bu dönemde &#;. edebiyatına ait olan, &#;her güzel şeyin şiire girebileceği&#; şeklindeki anlayış değişmiş, güzel olmayan konular da şiirde işlenmeye başlanmıştır. Ancak metafizik ve sosyal temalara pek az yer verilmiş; aşk, tabiat ve aile hayatı bu dönem sanatçılarının başlıca temaları olmuştur.
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) Edebiyat-ı Cedide &#; Tanzimat
B) Tanzimat &#; Edebiyat-ı Cedide
C) Edebiyat-ı Cedide &#; Fecr-i Ati
D) Fecr-i Ati &#; Milli Edebiyat
E) Tanzimat &#; Milli Edebiyat

CEVAPLAR:
1.E, 2.D, 3.A, 4.D, 5.B, 6.C, 7.C, 8.E, 9.B, A, E, E, A

servetifünun edebiyatı test 11&#;i indir.

Yazdır

YKS-AYT Edebiyat kısa şifreler

 

Ayrıca bakınız: YGS LYS Edebiyat pratik bilgiler &#; Pratik edebiyat bilgileri

LYS EDEBİYAT KISA ŞİFRELER İNDİR

BEŞ HECECİLER = FEHOY
Faruk Nafiz Çamlıbel
Enis Behiç Koryürek
Halit Fahri Ozansoy
Orhan Seyfi Orhon
Yusuf Ziya Oraç

SERVET-İ FÜNUN = HATCEM

HAlit Ziya Uşaklıgil
T
evfik Fikret
CE
nap Şehabettin
M
ehmet Rauf

İSLAMİYET DÖNEMİ ÖNCESİ ÜRENLERİ = SoSDöK

Sav
Sagu

Destan
Koşuk

YEDİ MEŞALECİLER = CeViZMi YeSeK

Cevdet Kudret Solok
Vasfi Mahir Kocatürk
Ziya Osman Saba
Muammer Lütfi
Yaşar Nabi Nayır
Sabri Esat Siyavuşgil
Kenan Hulusi

TANZİMAT EDEBİYATI 1. DÖNEM SANATÇILARI = AZAŞiNAŞi
( Bütün PAŞALAR bu döneme aittir.. )

Ahmet Vefik Paşa
Ziya Paşa
Ahmet Cevdet Paşa
Şinasi
Namık Kemal
Ahmet Mithat Efendi
Şemsettin Sami

GARİPÇİLER(BİRİNCİ YENİLER) = OMO

Orhan Veli Kanık
Melih Cevdet Anday
Oktay Rıfat

SOYUTÇULAR(İKİNCİ YENİLER) = SECİT

Sezai Karakoç
Edip Cansever
Cemal Süreyya
İlhan Berk
Turgut Uyar

TANZİMAT EDEBİYATI 2. DÖNEM SANATÇILARI = SANıRıM

Sami Paşazade Sezai
Abdülhak Hamit Tarhan
Nabizade Nazım
Recaizade Mahmut Ekrem
Muallim Naci

MAVİCİLER = OFA

Orhan Duru
Ferit Edgü
Atilla İlhan

İLK İSLAMİYET DÖNEMİ
ÜRENLERİ = AKDeDe

Atabetül Hakayık
Kutadgu Bilig
Divan-ı Lügatit Türk
Divanı Hikmet

HALK EDEBİYATI
AŞIK EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ = KaSVeD

Koşma
Semai
Varsağı
Destan

GELENEKSEL TÜRK TİYATROSU = KOMiK

Karagöz
Orta oyunu
Meddah
Köy Seyirlik oyunu

TEKKE EDEBİYATI NAZİM BİÇİMLERİ ;

ÖYKÜLEME TEKNİGİ İLE ;

 

HİKMET, İLAHİ NEFES DEME’si yaparken ŞATHİYE ve DEVRİYE ona NUTUK çekti.

FECR-İ ATİ EDEBİYATI = FeCi YARA

Fuat Köprülü
Celal Sahir

Yakup Kadri Karaosmanoglu
Ahmet Haşim
Refik Halit Karay
Ali Canip Yöntem
YÜZYIL BAGIMSIZ YAZARLAR = Yeni HAMAM

Yahya Kemal Beyatlı

Hüseyin Rahmi Gürpınar
Ahmet Haşim
Mehmet Akif Ersoy
Ahmet Rasim
Mehmet Emin Yurdakul

YKS-AYT Edebiyat Ders NotlarıYKS-TYT-AYT Notları

AYT Türk Dili ve Edebiyatı Soruları ve Cevapları

27 Haziran AYT (Alan Yeterlilik Testi) Türk Dili ve Edebiyatı Sorularının Konulara Göre Dağılımı

S1. Paragraf Bilgisi (Cümlede anlam)
S2. Paragraf Bilgisi (Cümlede anlam)
S3. Paragraf Bilgisi
S4. Paragraf Bilgisi
S5. Paragraf Bilgisi (Ana fikir)
S6. Paragraf Bilgisi
S7. Divan Şiiri  (Beyit içeriği)
S8. Divan Şiiri (Beyit içeriği)
S9. Şiir Bilgisi (Şiirde tema)
S Şiir Bilgisi (Hece ölçüsü&#;redif&#;düz kafiye&#;teşbih-satirik)
S Şiir Bilgisi (Mâni)
S Geleneksel Tiyatro (Karagöz)
S Masal (İslamiyet öncesi yazılı edebiyat-Kalyanamkara ve Papamkara &#; Binbir Gece Masalları)
S Divan edebiyatı (Nazım şekli&#;Müstezat)
S Divan Edebiyatı (Biyografi: Ahmet Paşa)
S Divan Edebiyatı (Nazım Şekli-Kaside/Fahriye)
S Divan Edebiyatı (Tezkire)
S Serveti Fünun Edebiyatı (Roman: Sergüzeşt)
S Serveti Fünun Edebiyatı (Biyografi: Halit Ziya Uşaklıgil)
S Tanzimat Dönemi Edebiyatı (Roman: Bihruz Bey/Araba Sevdası &#; Efruz Bey/Ömer Seyfettin romanı)
S Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı (İkinci Yeni Şiir anlayışı&#;İlhan Berk)
S Paragraf Bilgisi
S Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı (Biyografi&#; Necip Fazıl Kısakürek)
S Edebiyat Akımları (Ekspresyonizm)

YKS’deki Testler ve Soru Sayıları

AYT – TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI TESTİ

1. Freud, histerinin nedenlerine dair yaptığı araştırmaların bulgularını, 21 Nisan ’da, Viyana Nöropsikiyatri Birliğinin düzenlediği toplantıda sunmuştur. İlk kez kamuoyunun karşısına çıkan bu çalışma çok tartışılmış ve epeyce olumsuz eleştiri almıştır. Bu eleştirilerden biri çağın otorite hekimlerinden olan Richard Kraft-Ebing’e aittir. Ebing, Freud’un çalışması için ifadesini kullanmıştır.

Bu parçada altı çizili sözle Freud’un çalışmasıyla ilgili anlatılmak istenen aşağıdakilerin hangisi ?
A) Kanıtlanması mümkün olmayan tespitler içermesi
B) Gerçek ile hayalî olanı bir arada sunması
C) Elde edilen sonuçların beklentinin üzerinde çıkması
D) İnandırıcılıktan uzak akademik çıkarımlar barındırması
E) Kesinliğiyle ilgili şüphe uyandıran yargılar taşıması

2.

I. İnsan vücudu aslında temel olarak “yaşamak için yemeyi” başka bir anlatımla yaşamsal işlevlerini yerine getirecek hücresel düzeyde enerji üretmeyi hedefliyor.

II. İnsanoğlu beslenme kavramını psikolojik veya keyfî bir hâle dönüştürerek “yemek için yaşamayı” önceliyor.

Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerin hangisidir?

A) Her ne kadar insanoğlu beslenme kavramını psikolojik veya keyfî bir hâle dönüştürerek “yemek için yaşamayı” ön plana alsa da temelde vücut, hücresel düzeyde enerji üretip yaşamsal işlevlerini yerine getirmeyi yani “yaşamak için yemeyi” amaçlıyor.

B) İnsan vücudu yaşamaya devam edebilmek için enerjisini hücresel düzeyde üretmeye çalışıyor başka bir ifadeyle “yaşamak için yemeyi” istiyorken insanlar beslenme kavramını psikolojik ve keyfî sandıkları için “yemek için yaşamayı” ön plana alıyor.

C) İnsanoğlu esasen, beslenme kavramına psikolojik ve keyfî bir anlam yüklediği için “yemek için yaşamayı” amaçlasa da insan vücudu yaşamsal işlevlerini yerine getirecek hücresel düzeyde enerji üretmeye çalıştığı için “yaşamak için yemeyi” temele alıyor.

D) İnsanoğlu psikolojik ve keyfî olarak beslendiğini düşünerek “yemek için yaşamayı” temele alsa da sanılanın aksine insan vücudu en temelde “yaşamak için yemeyi” başka bir deyişle yaşamsal işlevlerini yerine getirecek hücresel düzeyde enerji üretmeyi amaç ediniyor.

E) Beslenme kavramına insanoğlunun psikolojik ve keyfî anlamlar yükleyerek “yemek için yaşamayı” gerekli görmesine rağmen insan vücudu “yaşamak için yemeyi” temele alan yaşamsal işlevlerini yerine getirecek hücresel düzeyde enerji üretmeyi önemli görüyor.

3. Eskiden Mezopotamya’da hayati işlevler için en gerekli organ olarak görülen karaciğerin falına bakılırmış. Bu fal sayesinde gelecekte yaşanabilecek kötü olaylar veya kötü ruhların sebep olduğu hastalıklar öğrenilirmiş. Zararsız ve psikolojik yönden etkili bir işlem olan karaciğer falı antik dünyada, acı çeken yüz binlerce hastaya umut vererek yardımcı olmuş. Karaciğer falına bu kadar güvenilmesinin nedeni ise o dönemde karaciğerin duyguların ve heyecanın merkezi, ruhun barınağı olarak kabul edilmesiymiş. Anadolu’da halk arasında sıkça kullanılan “ciğerparem”, “ciğerimin köşesi”, “ciğeri beş para etmez” gibi deyimler de aslında o dönem inancının bir devamı niteliğindeymiş. Üstelik bu inanış sadece yakın coğrafyayı etkilemekle kalmamış, örneğin Japonlar; birine cesur demek istediklerinde “kimo ga futo” yani karaciğeri kuvvetli, öfkeli demek istediklerinde ise “kan huo” yani yanmakta olan karaciğer ifadelerini kullanmışlardır.

Bu parçada karaciğerle ilgili aşağıdakilerin hangisine ?
A) Üzerine yüklenen anlamın zamanla değişiklik gösterdiğine
B) İnsanlar tarafından biyolojik ve duygusal bir önem atfedildiğine
C) İnsanların kişilik özelliklerini betimlemek için kullanıldığına
D) Farklı dillerde duygularla ilgili söz kalıplarının içinde yer aldığına
E) Olumsuz durumların gerçekleşmesiyle ilgili tahminlerde kullanıldığına

4. Yaratıcı yazarlık seminerine katılan bir öğrenciden, kahramanın yaşadığı korkuyu konu alan bir öykü yazması istenince öğrenci şu cümleleri yazar:

“Ahsen kapıya doğru koşarken ardındaki kişinin onu takip ettiğini işitti. Bütün vücudunu saran bir korkuyla ürperdi. Kalbi hızla çarparken korkudan bayılacak gibi oldu.”

Öğrenciye verilen tavsiye:

Semineri veren öykücünün tavsiyesinden sonra öğrenci aynı cümleleri aşağıdaki gibi değiştirir:

“Ahsen kapıya doğru koşarken ardındaki ayak seslerini duydu. Bütün gövdesi kontrolünü yitirmiş bir yay gibi gerildi. Kalbi göğsüne sığmıyor, güçlükle soluk alabiliyordu.”

Bu parçadan hareketle öğrenciye verilen tavsiye aşağıdakilerin hangisi olabilir?
A) Mekân tasvirlerini, kahramanın duygularından daha ön planda tutarsan silik bir kalemden ibaret kalırsın
B) İnsanların duygularına dokunmak istiyorsan metinlerindeki kahramanların yaşadıkları olaylara her anıyla tanıklık etmelisin
C) Güçlü bir kalem olmak için ayın parladığını söylemeden, kırık bir cam parçası üzerindeki ışıltısını göstermelisin
D) İnsanın ve insanlığın temel duygularına, dürtülerine odaklanmak seni başarıya götürecek hareket noktalarından biridir
E) Kahramanının duygularını zaman ve mekânla bütünleştirmelisin ki o, gerçek dünyada bir yansımaya dönüşsün

5. Diderot, güzellik hakkında yazarken “İnsanlar arasında en çok konuşulan şeyler, çoğu zaman en az bilinenlerdir.” der. Yaşanılan tecrübeler Diderot’yu haklı çıkarmaktadır. Çünkü hayatın her alanında güzel kavramını kullanmamıza rağmen bir an durup bizzat “güzel” üzerine derinlemesine düşündüğümüzde afallarız.

Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerin hangisidir?
A) Bir kavramı çok dillendirdiğimizde onu daha anlaşılmaz bir hâle getirdiğimizi fark ederiz.
B) Sık karşılaştığımız gündelik durumlar hakkında başkalarıyla konuşmaktan kaçınırız.
C) Somut kavramlardan ziyade soyut kavramları açıklamaya çalışırken zorlanırız.
D) Gündelik hayatta sıkça kullandığımız kavramları tanımlamaya çalıştığımızda bocalarız.
E) Kendimizi ifade ederken genellikle başvurduğumuz kavramların zamanla silikleştiğini düşünürüz.

6. Brancusi, Romanyalı bir köy çocuğuydu. Craiova ve Bükreş’te sanat eğitimi aldığı yıllarda insan anatomisi üzerine çalışmıştı. Birçok heykeltıraş gibi, bu sanatın yaşayan en ünlü ustası olan Rodin ile tanışmak ve mesleğin inceliklerini öğrenmek istiyordu. &#;de Rodin’le çalışmaya başladı. Ancak çok geçmeden kendisini hayal kırıklığına uğratacak bir şeyin farkına vardı. Gördüğü kadarıyla bu büyük usta, insan figüründe denenebilecek her şeyi denemiş, bütün yolları tıkamıştı. Bu atölyeden yola çıkıp özgün bir sanat geliştirmesi olanaksızdı. Bu yüzden hayran olduğu bu sanatçının yanından birkaç ay sonra ayrıldı ve kendi uzun yolculuğuna çıktı.

Bu parçaya göre Brancusi’nin Rodin’in yanından ayrılmasının nedeni aşağıdakilerin hangisidir?
A) Rodin’in kılavuzluğunu hak edecek yetenekte olmadığına inanması
B) Rodin’in çevresindeki rekabet ortamında kendini engellenmiş hissetmesi
C) Rodin’in yeni heykeltıraşlık tekniklerine karşı kapalı bir tutum benimsemesi
D) Rodin’in sanat çevrelerindeki şöhretinin kendisini gölgeleyeceğini düşünmesi
E) Rodin’in etkisinden kurtulup kendine has bir üslup geliştiremeyeceği endişesi

7.
Sen olasan diyü yir yir asılup âyineler
Gelene gidene eyler nazarı döne döne

Bu beyit için aşağıdakilerin hangisi ?
A) Sen zamiriyle sevgili kastedilmiştir.
B) Aynalar sevgiliye âşık kişiler olarak düşünülmüştür.
C) Aynaların dizi dizi asılması güzel bir nedene bağlanmıştır.
D) Âşığın ızdırabının aynalara yansıması tasvir edilmiştir.
E) Ahengi sağlamak için bazı ifadeler tekrar edilmiştir.

8. Aşağıdaki beyitlerin hangisi ayraç içinde verilen ifadeyi ?

A) Yok sende kanâat gözün aç olduğu oldur
Rızkın erişir yoksa eğer subh eğer şâm
(var olanla yetinmeme)

B) Bir nâ-halefi cübbe vü destâr ile görsen
Eylersin anın cübbe vü destârına ikrâm
(dış görünüşe önem verme)

C) Yazık sana kim eyleyesin hırs u tama&#;dan
Bir habbe için kendini âlemlere bed-nâm
(küçük duruma düşme)

D) Gör zahidi kim sâhib-i irşâd olayın der
Dün mektebe vardı bugün üstâd olayın der
(haddini bilmeme)

E) Hâlin kime açsan sana der hikmeti vardır
Öldürdü bizi âh bilinmez mi bu hikmet
(bilgisiyle övünme)

9.

I.
Siz “Lim derdiniz” bana, “bir gülümsememe ne verirsin?”
“Canımı” derdim.
“Hayır” diye itiraz ederdiniz, “o zaten benim!”

II.
Âşık oldur kim kılur cânnı fedâ cânânına
Meyl-i cânân itmesün her kim ki kıymaz cânına

Aşağıdakilerin hangisi farklı edebî dönemlerden alınmış bu şiir parçalarının ortak özelliğidir?
A) Tema B) Dil ve üslup C) Kafiye düzeni D) Nazım birimi E) Ölçü


Bu dünyaya sanki vefa gelmemiş
Gelmişse de bir kimsede kalmamış
Kim var ki dostundan cefa görmemiş
Cihanda bir söze duran mı kaldı

Bu dörtlükle ilgili aşağıdakilerin hangisi ?
A) 11’li hece ölçüsüyle yazıldığı
B) Satirik şiire örnek olduğu
C) Düz kafiye düzeninde olduğu
D) Teşbih sanatından yararlanıldığı
E) Redife yer verildiği


I. Ayrılır dosta gider
II. Sağ gelen hasta gider
III. Su gelir deste gider
IV. Gurbet yansın yıkılsın

Mâni nazım şeklinin biçim ve içerik özellikleri dikkate alınarak bir mâni oluşturulmak istense bu dizelerin sıralaması aşağıdakilerin hangisi olur?
A) I &#; II &#; IV-III
B) I &#; III &#; II &#; IV
C) III -I &#; IV-II
D) III &#; II -I &#; IV
E) IV- II &#; I &#; III

(I) Karagöz ve orta oyunu geleneksel Türk tiyatrosunun belli başlı türlerindendir. (II) Bunlar, önceden yazılmış ve ezberlenmiş metinlere dayanmaktan ziyade gösteriyi ön plana alır. (III) Orta oyununda asıl konunun işlendiği bölüme “fasıl” adı verilirken Karagöz’de bu bölümün adı “muhavere”dir. (IV) Zaman zaman her iki oyuna da müzik eşlik eder. (V) Kişiler açısından bir karşılaştırma yapılırsa Karagöz’deki Hacivat’ın orta oyunundaki karşılığı Pişekâr, Karagöz’ün karşılığı ise Kavuklu’dur.

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi vardır?
A) I B) II C) III D) IV E) V

Türk kültür tarihinin sözlü ve yazılı kaynaklarından bir bölümünü de masallar oluşturmaktadır. Bu masallardan bazıları eski Türk metinlerinden veya başka dillerden günümüz Türkçesine çevrilmiştir. Bu çerçevede Türk edebiyatında Uygur Dönemi eseri olan &#;&#;- masal özelliği gösteren ilk eserlerdendir. Arap ve İran kaynaklı &#;&#;- adlı eser ise Türk edebiyatının farklı dönemlerinde birçok şair ve yazara ilham vermiştir.

Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) Kalyanamkara ve Papamkara &#; Binbir Gece Masalları
B) Kelile ve Dimne &#; Billur Köşk
C) Kalyanamkara ve Papamkara &#; Pançatantra
D) Kelile ve Dimne &#; Pançatantra
E) Billur Köşk &#; Binbir Gece Masalları


Ey serv-i sehi sen geleli seyr ile bağa
&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;-Baş çekmedi ar’ar
Çok ali-nesebler özünü saldı ayağa
&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;Kul böldü sanavber

Biçim ve içerik özellikleri dikkate alındığında bu şiirin nazım şeklinin aşağıdakilerden hangisi olduğu söylenebilir?
A) Müstezat
B) Kıt’a
C) Şarkı
D) Terkibibent
E) Rubai

Fatih Sultan Mehmet ve II. Bayezid zamanında şiirler yazmıştır. Şiirleri, o daha hayattayken, bütün Anadolu ve Rumeli’ye yayıldığı gibi Hüseyin Baykara’nın Herat’taki sarayında dahi okunur olmuş, kendisinden sonraki şairleri de etkilemiştir. Türk edebiyatı tarihinde Şeyhi ile Necati arasında yetişen şairlerin en tanınmışlarındandır. Onun “kerem”, “benefşe” ve “âb” redifli kasideleri, bilinen eserleri arasındadır.

Bu parçada söz edilen şair aşağıdakilerin hangisidir?
A) Süleyman Çelebi
B) Ahmet Paşa
C) Sehi Bey
D) Taşlıcalı Yahya
E) Âşık Paşa

Aşağıdaki beyitlerin hangisi bir kasidenin “fahriye” bölümünden alınmış olabilir?
A) Lâle-hadler yine gülşende neler itmediler
Servi yürütmediler gonceyi söyletmediler

B) Ayağı yer mi basar zülfüne ber-dâr olanun
Zevk ü şevk ile virür cân u seri döne döne

C) Yok bu şehr içre senin vasf ettiğin dil-ber Nedîm
Bir perî-sûret görünmüş bir hayâl olmuş sana

D) Görüp bu hâli gül-istanda dondu cedvel-i âb
Bahâra dek duramaz korkarım kenâr çizer

E) Arab u Rûm’da üstâd-ı sühandır Vehbî
Acemî oldu yanında şuârası Acem’in

“Esnaftandır. Ayakkabıcı olduğu için ona ’Huffî’ şeklinde seslenmişlerdir. Tahsil ile kazanılmış ilimlerden mahrum ve halk arasında ümmîliği ile meşhur idi. Ama zâtında kabiliyet ve tabiatında selâkat (güzel söz söyleme yeteneği) olduğu için bütün söz ve ibâreleri fasih ve sahih idi. Mürettep Divan’ı ve şiirleriyle hayli şöhreti vardı. Şiir sanatlarından cinasa mâyildir.”

Bu parça aşağıdaki edebî türlerin hangisinden alınmış olabilir?
A) Seyahatname
B) Tezkire
C) Şehrengiz
D) Pendname
E) Surname

Dilber, küçük yaşta Asaf Paşa’nın konağına esir olarak verilmiştir. Asaf Paşa’nın Paris’teki resim tahsilinden dönen oğlu Celal Bey, onu tabloları için model olarak kullanır. Celal Bey’in kendisini bir araç gibi görmesinden derin ızdırap duyan Dilber’in yapabildiği tek şey ağlamaktır. Celal Bey, bu gözyaşları karşısında onun bir esir olarak neler hissedebileceğini anlamaya başlar. Dilberin ağlaması iki gencin hayatında bir dönüm noktası olur. Sadece sanatına âşık olduğunu tekrarlayan Celal Bey’in nazarında Dilber, artık bir “oyuncak” değil, bir sevgilidir.

Bu parçada söz edilen eser aşağıdakilerin hangisidir?
A) Müşahedat
B) Esaret
C) Zehra
D) Sergüzeşt
E) Gülnihal

Eserlerinde yüksek zümreye ait kişilerden seçtiği kahramanların çoğu Boğaziçi, Beyoğlu, Adalar gibi zengin ve modern semtlerde yaşar. Ekmek ve iş kaygıları yoktur. Sadece aşkı, giyim kuşamı, eğlenmeyi düşünürler. Çalışmayı küçümseyen, bazen bir kusur sayan, hiç olmazsa üzüntü konusu yapan görüşleri vardır. Hemen hepsi okumuş ve gelir düzeyi yüksek olan bu kahramanlar; yabancı dil bilir, dönemin şiirsel ve karmaşık üslubuyla konuşur. Çocuklar yabancı mürebbiyeler elinde büyür; evlerde piyano, keman çalınır ve alafranga sofralar kurulur. Yetişkinler ile çocuklar arasında yadırgatıcı bir resmiyet vardır. Yazarın geçim sıkıntısı çeken yegâne kahramanı hülyalı şair, yılda ancak “iki çift ayakkabı ve iki kravat” alabildiği (!) ve çalışmak zorunda olduğu için acınası bir yoksulluk içinde çizilir.

Bu parçada söz edilen yazar aşağıdakilerin hangisidir?
A) Halit Ziya Uşaklıgil
B) Hüseyin Cahit Yalçın
C) Recaizade Mahmut Ekrem
D) Ahmet Hamdi Tanpınar
E) Abdülhak Şinasi Hisar

XIX. yüzyılın ikinci yarısından sonra Türk edebiyatında Batılılaşma çabasındaki züppe tipiyle karşılaşırız. Bunların en meşhurlarından biri olan &#;&#;&#;&#;, roman boyunca kendini bilmez tavırlarıyla Periveş’in peşinden koşarken çevresindekiler tarafından kandırılıp dolandırılır. &#;&#;&#; ise II. Meşrutiyet sonrasındaki siyasi belirsizlik ortamında kurnazca yükselmeye çabalayan bir tiptir. Bu bakımdan ilki kendini bilmezlikle gülünç duruma düşerken diğeri II. Meşrutiyet ilanının puslu havasından yararlanmaya çalışan bir kurnazdır.

Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) Bihruz Bey &#; Efruz Bey
B) Bihruz Bey-Ali Bey
C) Ali Bey &#; Rakım Efendi
D) Rakım Efendi &#; Efruz Bey
E) Felatun Bey &#; Efruz Bey


Troya’da siz sözü güzeldi eskiden
Baktım öpüşündü duran baktım bungun.
Benim şimdi Hitit çağı benim yorgun
Benim ey gök çılgın uzaklığın hep ben.

Büyük sularıma sen o hep geç gelen
Beni çıktığınız gecelere tutun.
Beyaz, kâğıtlarca gittiniz ya uzun
Güzelliğimde bir yarı geceler sen.

Ellerin bir daha sarı ovalarım.
Sesini dönmeyim bütün yalnızlığım
Bütün gök gök gök, o akşamlara kadar.

Güzel yalnızlığım işte dünya kadar.
Ne denizler gördüm hiç anmamışımdır
Bir sesim ben git git o binlerce yıldır.

Bu şiirin biçim, içerik ve anlatım özellikleri dikkate alındığında aşağıdaki şairlerin hangisine ait olduğu söylenebilir?
A) Cahit Külebi
B) İlhan Berk
C) Orhan Veli
D) Attilâ İlhan
E) Nâzım Hikmet

Bu “yaban” lafı, beni, önce çok kızdırdı. Fakat sonra anladım ki Anadolulular, Anadolu köylüleri, tıpkı eski Yunanların kendilerinden başkasına “barbar” lâkabını vermesi gibi, her yabancıya yaban diyorlar. Bir gün&#; bir gün onlara, ispat edebilecek miyim ki ben bir “yaban” değilim? Benim damarlarımdaki kan onların damarlarında işleyen kandır. Aynı dili söylemekteyiz. Aynı tarihî ve coğrafi yollardan, hep birlikte gelmişizdir. İspat edebilecek miyim ki aynı Allah’ın kuluyuz! Aynı siyasî mukadderât, aynı sosyal bağlar, bizi kardeşlik, evlâtlık, analık babalık üstünde bir yakınlıkla birbirimize bağlamıştır. Lâkin hangi sözlerle, hangi seslerle? Gündelik hayatın ufak tefek ihtiyaçlarını bile anca ifadeye güç bulabiliyorum. Nerde kalmış ki onlarla, bu kadar genel konular üzerinde konuşacağım!.. Gün geçtikçe daha iyi anlıyorum: Türk “entelektüef’i, Türk aydını, Türk ülkesi denilen bu engin ve ıssız dünya içinde bir garip yalnız kişidir.

Bu parçayla ilgili aşağıdakilerin hangisi ?
A) Kahraman bakış açısı kullanılmaktadır.
B) Aydın ile halk arasındaki uçurum ele alınmaktadır.
C) Olay hikâyesine özgü bir anlatım sergilenmektedir.
D) Anlatıcının düşünceleri iç konuşmalarla verilmektedir.
E) Yaşananların anlatıcı üzerindeki etkisi işlenmektedir.

&#;&#;&#;- Batı’nın yalnızca maddeye ve teknik güce olan inancının değil, akla verdiği önemin de eleştirilmesinden yanadır. ’te yazdığı ilk oyunu Tohum’da görüşünü “her şeyin ve her hadisenin anahtarını ruhta ve göze görünmeyende bulan prensip” olarak tanımlamıştır. Nam-ı Diğer Parmaksız Salih’te yüce gönüllülükle düzenbazlığın toplumda yan yana yaşadığını gösterir. Para’da ise maddi çıkarlar için her türlü ahlaksızlığı mübah gören bir bankacının kendi hayat felsefesinin kurbanı oluşunu anlatmaktadır.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerin hangisi getirilmelidir?
A) Cevat Fehmi Başkut
B) Ahmet Kutsi Tecer
C) Orhan Asena
D) Necip Fazıl Kısakürek
E) Sabahattin Kudret Aksal

Bu akımın “gerçek” anlayışı bizi nesneleri olduğu gibi değil olması gerektiği gibi, nesnenin kendisini değil manalarını vermeye çalışan bir gerçekçilikle yüz yüze getirir. Bu da doğal olarak soyutlama ve simgelemenin kapısını aralar. Zira dışarıdan görünen gerçek, özgün olamaz. Gerçek bizim tarafımızdan yaratılmalıdır. Nesnenin anlamı onun görüntüsünün arkasında saklıdır. Bir olaya inanarak, onu düşleyerek veya belgeleyerek doyuma eremeyiz. Gerçeği sanatkârın iç dünyasında bulan ve bu sebeple iç gözlem üzerinde yoğunlaşan bu sanat akımı, doğal olarak bütünüyle ferdiyetçidir. Bu noktada insanı içinde yaşadığı toplumdan hatta kendinden bile soyutlar. Geriye sadece iç ben/ruh kalır.

Bu parçada söz edilen edebî akım aşağıdakilerin hangisidir?
A) Ekspresyonizm
B) Realizm
C) Natüralizm
D) Klasisizm
E) Egzistansiyalizm

ALAN YETERLİLİK TESTLERİ (AYT)
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI TESTİ CEVAP ANAHTARI

1.C 2.A 3.A 4.C 5.D 6.E 7.D 8.E
9.A D C C A A B E
B D A A B C D A

 Ayrıca Bakınız  ⇒Üniversiteye Giriş Sınavı Edebiyat ve Türkçe Soruları ve Cevapları

Servet-i Fünun Edebiyatı &#; Fecr-i Âti Edebiyatı Online Test Soruları

Anasayfa > Edebiyat > Servet-i Fünun Edebiyatı &#; Fecr-i Âti Edebiyatı Online Test Soruları

Bilindiği gibi Tanzimat sanatçıları özellikle 1. dönem sanatçılarının asıl amacı toplumu eğitmek topluma yön vermek, onları cehaletten kurtarmak rasyonel düşünmeye sevk etmekti. Hal böyle olunca sanat 2. planda kaldı toplumu eğitmek öne çıktı. Bu sebepten olsa gerek (başka faktörler de var) sanat eserleri oldukça kusurludur. Kısacası Tanzimat sanatçıları romanı, hikayeyi, tiyatroyu, şiiri sadece bir araç olarak gördüler. Asıl amaç topluma yön vermekti.

Tanzimatın 2. döneminde Recaizade Mahmut Ekrem, bu düşüncenin pek de doğru olmadığını savunmuş sanat sanat içindir ilkesi ile o dönemin aydın sanatçı gençlerini etrafında toplayarak Servet-i Fünun hareketini başlatmıştır. Şiirde Tevfik Fikret, Romanda Halit Ziya Uşaklıgil çok başarılı eserler vermiştir. Servet-i Fünun edebiyatının dili ağırdır, bireysel konuları ele alırlar, sanat sanat içindir ilkesini savunurlar.


Sayfa başına git

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır