Her anne adayının hamilelikte aklında Ne zaman doğum yaparım? Doğum belirtileri nelerdir? Doğum sancısı ne zaman başlar? Doğum sancısı başladığı nasıl anlaşılır? gibi soru işaretleri vardır. Her sancı doğum sancısı sanılır, sürekli stres yaşanır. Peki, doğum sancısı belirtileri nelerdir? İşte yanıtı…
Normalde 9 ay 10 gün yani 40 hafta gibi bir süreç olan gebelikte doğum zamanının geldiğini gösteren bazı belirtiler vardır. Bazen bu belirtiler günlük olan sancılarla karıştırılabilir.
Peki, normal sancı ile doğum sancısı arasındaki fark nedir? Yaklaşan doğum belirtileri nelerdir? Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı tüm merak edilen sorulara yanıt verdi.
“Ne zaman doğum yaparım?” sorusunu yanıtlamak için 2 farklı yöntem vardır.
Birinci yöntem: Son adet döneminin ilk gününden başlayarak, 280 gün saymaktır. Çıkan sonuç muhtemel doğum tarihi kabul edilir.
İkinci yöntem: Adet tarihinden 3 ay geriye gidip, bulunan tarihe 7 gün eklemektir.
Örnek vermek gerekirse, son adet tarihi 1 Ağustos ise, tahmini doğum tarihi hesaplama sonucu 7 Mayıs olur.
Yaklaşan doğum belirtileri şunlardır:
Normalde gebelik 9 ay 10 gün yani 40 hafta süren bir süreçtir. Bebek büyüdükçe annenin diyaframı üzerindeki baskı artar ve anne daha zor nefes almaya başlar. Doğum yaklaştığı haftada bebek doğum kanalına doğru ilerler. Bu yer değişimi diyaframdaki bu baskıyı azaltır ve anne doğuma yaklaştıkça bir rahatlama hisseder, daha kolay nefes almaya başlar.
Normalde rahim ağzını kapatan bir mukus tıkacı vardır. Doğum başladığında en erken Rahim ağzının yumuşamasına bağlı olarak bu mukus tıkacı düşer. Annede, halk arasında nişan gelmesi olarak adlandırılan bir akıntı meydana gelir.
Doğum yaklaştıkça annede küçük ve düzensiz olan sancılar düzenli ve seyrek olarak gelmeye başlar. Normal doğum belirtileri içinde en çok bilinen bu sancılar Braxton-Hicks kasılmaları denir. 35. haftadan itibaren başlayan bu sancılar gün içerisinde kısa süreli şekilde görülebilir. Bu kasılmalar, doğum yaklaştıkça şiddetlenir ve sancı süreleri uzar.
Her zaman sancı ile olmasa da son olarak, yine en çok bilinen doğum belirtilerinden olan ve su gelmesi olarak da bilinen aşama yaşanır. Kasılmalar neticesinde yırtılan kese içinde bulunan su annenin vücudu tarafından dışarı atılır. Bazen sancılar başlamadan kese delinebilir ve sürekli bir ıslaklık da olabilir. Buna da dikkat etmek gerekir.
Doğurmak üzere olduğunuzun en büyük işareti düzenli rahim kasılmalarının başlamasıdır. Başlangıçta bu erken kasılmalar menstrüel kramp ya da bel ağrısı gibi hissedilir. 20 ila 30 dakika aralıklarla gerçekleşir.
Ağrı ya da kramp giderek daha şiddetlenir ve daha uzun sürer. Kasılmalar da daha sıklaşır ve üç ila beş dakikada bir olmaya başlar. İşte düzenli sancılar başlamışsa doğum yaklaşmış demektir.
Bebeğin kafasının doğum kanalına inmesi ile güçlü tuvalete çıkma hissi gelir. Bu belirti varsa doğum yaklaşmış demektir.
Özellikle üst karın ve diafram-mide hizasında bebeğin aşağı inmesine bağlı bir rahatlama olur. Bu doğumun yaklaştığının bir işaretidir.
Nişan gelmesi veya Rahim ağzının açılması sırasında adet kanı kadar bir kanama olabilir. Daha fazla kanama olduğunda çok ivedilikle hastaneye gidilmesi gerekir.
Su gelmesi aksi ispat edilene kadar her zaman hastaneye gidilmesini gerektirir.
İlk doğumlarda genelde sancılar 10-20 dakikada gelene kadar her şey yolunda ise evde çekilebilir. Ama sancılar daha sıklaşırsa bulunduğunuz şehrin trafik yoğunluğunu da dikkate alarak hareket etmek ve belki de 30 dakikada bir gelince ve trafiğin yoğun olduğu saatlerde iseniz erken girmeniz iyi olabilir.
İkinci doğum veya sonraki doğumlarda ise sancılar ne zaman düzenli olmaya başladı o zaman hastaneye hemen gitmekte fayda vardır. Çünkü ikinciden itibaren doğumlar çok hızlı olmaktadır.
Daha önce sezaryen olunmuşsa veya rahimden fazla sayıda miyom alınmışsa sancılar oluşmaya başlarken hastaneye en başından gitmek gerekir
Gebelik 37 haftadan daha küçükse ve sancılar başladıysa hastaneye gidilmelidir.
Plasenta denilen bebeğin eşi doğum kanalını kayıyorsa veya plasenta Rahim duvarına yapışıldığından şüpheleniliyorsa hekim de uyarılarak hemen hastaneye gidilmelidir.
Öncelikle sakin ve huzurlu olmalı ve tehlike işaretlerine (kanama-şiddetli ve daimi ağrı ve su gelmesi) bakmalıdır. Bunlar yoksa telaş etmeden sakince hareket etmeli ve hekimini veya hastanesini aramalıdır.
Daha önce hazırladığı bebek ve doğum eşyalarını alıp dikkatli bir şekilde hastaneye gitmelidir.
Sancı başladığı zaman eğer ciddi bir kanama veya çok şiddetli ağrı yoksa hastaneye ulaşmak için ambulansa gerek yoktur.
Yalancı sancılar gerçek sancılar ile çok karıştırılır. Gerçek doğum sancısında kasılmalar düzenlidir ve öngörülebilir bir şekildedir. Kasılmalar gittikçe daha sık, daha uzun ve daha güçlü olur.
Her kasılma önce sırtın alt kısmında hissedilir sonra ön ve alt kısımlar ve kasığa yayılır. Yürüme-yatma veya pozisyon değişikliği kasılmalarda azalma veya durmaya yol açmaz. Kan gelebilir. Membran yırtılması olabilir. Yalancı sancılarda bunlar olmaz.
En sık idrar kaçırma su gelmesi ile karıştırılır. İdrar kaçırma tek seferliktir ama su sürekli akar. İdrarda az su gelmesinde büyük miktarda sıvı boşalır.
Doğum bebeğin ve bebeğin eşinin rahim dışına çıkması hadisesidir. İdeali ve en sağlıklısı eğer bebekle ilgili bir sorun yoksa veya annede bunu riskli duruma sokacak bir sebep yoksa vajinal yoldan doğumdur.
Sezaryen ise bir kurtarış ve köprüden önceki son çıkış olarak görülmeli ve anne ve bebekte riskli bir durum varsa ve bu sezaryen olmayı gerektiriyorsa tercih edilmelidir. Temel olarak 2 çeşit doğum yöntemi vardır.
Her iki doğumun da kendi içinde alt grupları bulunmaktadır. Vajinal doğumlar: epizyotomili (kesili), epizyotomisiz, müdahaleli (forceps-vakum vb), müdahalesiz, epidural anestezili (prenses doğumu), suda doğum şeklinde alt gruplara ayrılır.
Sezaryen doğumlar ise anestezi şekline gore: Genel anestezili, Epidural, Spinal veya Kombine (Epidural+Spinal) şeklinde sınıflandırılmaktadır.
Haberin devamı www.formsante.com.tr sayfasında...
Kullanıcılar bunları da aradı:
Yayın Tarihi : 01/09/202222.11.2019 09:10 - Son Güncelleme: 22.11.2019 09:10
MELİSA URAL KİMDİR?
Melisa Ural, 1994 yılında dünyaya geldi. Hakan Ural ve Sibel Can çiftinin ikinci çocuğu olan Melisa Ural'ın Engincan Ural adında bir abisi ve Emir Aksüt adında bir kardeşi var. Melisa Ural, İngiltere, London College of Communication'da İletişim Bölümü'nde üniversite eğitimini tamamladı.
GALERİ DEVAM EDİYOR
SİBEL CAN KİMDİR?
1 Ağustos 1970'de, Engin Cangüre ve Emine Gül Sezer Cangüre'nin ilk çocuğu olarak Fatih, Karagümrük'te dünyaya geldi. İlkokul mezunu olan Sibel Can'ın annesi Bursa Mudanyalı, babası Yugoslav göçmenidir. Gerçek adı Sibel Cangüre olan sanatçının babası Engin Bey birçok ünlü soliste eşlik eden bir keman sanatçısıydı.
Sibel Can'nın müzikle tanışması küçük yaşlarda oldu. Henüz 13 yaşındayken, babasının kemanı eşliğinde önce Viyana daha sonra da Almanya, Hollanda ve İsrail'de şarkı söyleyip dansetti. Türkiye'ye döndü. Yaşı gizlenerek HalikarnasGazinosu'nda işe başladı.
Galata Kulesi ve Astorya gibi kulüplerde çıkan sanatçıyı, Nükhet Duru'nun Fahrettin Arslan'a tavfiye etmesi üzerine sanatçının bir anda dünyası değişti. Sanatçı böylece Maksim Gazinosu'nda ilk sahnesini aldı. Ancak yaşının küçüklüğü sebebiyle ceza alan gazinonun kapatılması üzerine Fahrettin Arslan'nın yardımıyla mahkemede yaşı 6 yaş büyülttürüldü. Böylece Maksim Gazinosu'nun oryantal dansçısı oldu.Sibel Can üç yıl kadar dans etti. Maksim gazinosunda Muazzez Abacı, Neşe Karaböcek ve Emel Sayın gibi ismlerin alt kadrosunda çalışma imkanı buldu. Assolistliğe yükseldiğinde henüz 17 yaşında idi.
Sibel Can'ın Instagram hesabında kızıyla olan fotoğrafını paylaşmasından sonra fotoğraf adeta yorum yağmuruna tutuldu. Fotoğrafı gören takipçilerin yorumu genellikle "Anne-kızdan çok abla kardeş gibisiniz" şeklinde oldu. Fotoğraftan sonra 48 yaşındaki Can'ın kızı Melisa Ural'ın da yaşı merak konusu oldu.
Sibel Can, 1987 yılında Kervan Plak'tan ilk albümü olan "Günah Bize"yi çıkarttı. Bu albümde Orhan Gencebay'ın büyük desteğini gördü. Albüm kısa zamanda satış rekorları kırdı. 1988 yılında o dönemin popüler isimlerinden olan Hakan Ural ile Zerrin Özer'in evinde gizlice evlendi. Bu evlillikten daha sonra Engincan ve Melisa adından iki çocuk dünyaya getirdi.
Sibel Can ve Hakan Ural çiftinin ilk çocukları Engincan Ural, Merve Kaya ile 9 Ekim Pazar günü Bodrum’daki Villa Maçakızı’nda evlendi. Engincan Ural geçtiğimiz Nisan ayında Merve Kaya’ya evlilik teklif etmiş, genç kadın da bu teklife “evet” yanıtını vermişti. Magazin gündemine oturan düğünün ardından “Engincan Ural’ın eşi Merve Kaya kimdir, kaç yaşında ve nereli?” “Sibel Can’ın gelini Merve Kaya ne iş yapıyor? Instagram hesabı ne?” tarzında araöalar da yoğunluk kazandı…
Engincan Ural ve Merve Kaya 9 Ekim Pazar günü Bodrum Yalıkavak’ta gerçekleşen düğün ile dünya evine girdi. Düğüne televizyon, sanat, iş ve siyaset dünyasından birçok ünlü isim katıldı.
Düğünle ilgili ilk kareler Sibel Can tarafından paylaşılırken, ünlü sanatçının düğünün ilk saatlerinde giydiği yeşil elbiseyi değiştirerek, sahnede oğlu ile eğlendiği anlar en az düğün kadar ilgi çekti.
Gelin Merve Kaya’nın Vakko imzalı gelinlik giydiği düğünde Sibel Can, gelinine değer 1 milyon TL’ye ulaşan küpelerini hediye etti. Diğer yandan son zamanların en çok konuşulan düğünleri arasına giren organizasyonun 20 milyon TL’ye mal olduğu iddia edildi.
Engincan Ural’ın kız kardeşi, Sibel Can ve Hakan Ural çiftinin ikinci çocuğu Melisa Ural da düğüne uzun zamandır birlikte olduğu Alaattin Kadayıfçıoğlu ile katıldı…
Engincan Ural’ın evlilik teklifini Nisan ayında kabul eden ve görkemli bir düğün ile evlenen Merve Kaya’nın özel hayatı hakkında internette bir bilgi bulunmuyor.
Sibel Can’ın gelini Merve Kaya’nın İzka İnşaat İş Geliştirme Koordinatörü olduğu biliniyor.
Birçok yerde Merve Kaya’nın @mervenkaya kullanıcı adıyla Instagram’da yer aldığı söylense de bu konuda da net bir bilgi bulunmuyor.