ısındırıcı oyunlar kazanım ve göstergeleri / Isınma Oyunları - AÇEV Okul Öncesi

Isındırıcı Oyunlar Kazanım Ve Göstergeleri

ısındırıcı oyunlar kazanım ve göstergeleri

OYUN PLANI 4

OYUNUN ADI: Hayvanat Bahçesi

YAŞ GRUBU: 5-6

GELİŞİM ALANI: Bilişsel Alan

Amaç ve Kazanımlar:

Amaç 3. Dikkatini toplayabilme
Kazanımlar
1. Dikkat edilmesi gereken nesneyi / durumu / olayı fark eder.
2. Dikkatini nesne /durum / olay üzerinde yoğunlaştırır.
Amaç 5. Varlıkları çeşitli özelliklerine göre eşleştirebilme
Kazanım
1. Varlıkları bire bir eşleştirir.


UYGULAMA

Isındırıcı Oyun (iki Kedi Parmak Oyunu):

Min min mim iki kedi iki kedi (iki baş parmak oynatılır)
Biri çıkmış üst odaya (sağ elin baş parmağı yukarı çıkıyormuş gibi hareket ettirilir)
Biri inmiş alt odaya (sol elin baş parmağı aşağı iniyormuş gibi hareket ettirilir)
Biraz sonra buluşmuşlar (baş parmaklar aynı hizaya getirilir)
Mırıl mırıl konuşmuşlar (baş parmaklar hareket ettirilir)
Ben bir fare yakaladım (sol elin bağ parmağı sağ ele doğru hareket ettirilir)
Ben tabakları yaladım (sağ elin bağ parmağı sol ele doğru hareket ettirilir)
Of demişler çok yoruldum (eller açılır)
Koşmuşlar koşmuşlar hemen uyumuşlar ( eller dizlere vurulur ve yatırılır)

Esas Çalışma (Hayvanat Bahçesi):
Bir öğrenci sınıfın ortasında durur diğerleri yerinde oturur. Çocuklara 4 farklı hayvan isimleri verilir (kedi tavşan köpek kuş). Öndeki öğrenci kediler deyince adı kedi olanlar ayağa kalkar, yerlerini değiştirirler. Bu arada ayaktaki oyuncu kendine bir yer bulmaya çalışır. İkincide başka grup hayvan ismini söyler. Bu kez de bu hayvanlar yer değiştirir. Eğer ebe hayvanat bahçesi derse her cins hayvanın yerlerini değiştirmesi gerekir.

Dinlendirici Oyun ( Hayvan İsimlerini Akılda Tutma):
Çocuklar daire şeklinde otururlar. Her çocuğun aklından bir hayvan ismi tutması söylenir. Daha sonra bir çocuğun tuttuğu ismi söylemesi istenir. Çocuk hayvanın adını söyledikten sonra yanındaki arkadaşı söylenen hayvanı ve kendi tutuğu hayvanı söyler. Arkadaşların tuttukları hayvanları hatırlamaya çalışırlar. 4 çocuk söyledikten sonra tekrar bir çocuğun hayvan adı söylemesiyle başlanır.

GELECEĞE İLK ADIM

KAPALI GÖZLE NİŞAN ALMA OYUNU

Yaş Gurubu     : 5-6-7 yaş grubu

Gelişim alanı   : Bilişsel gelişim alanı

Amaç                : Çocukların duyu organını ve dikkatini geliştirmek

Materyal           : Yazı tahtası,tebeşir

Öğretmen yazı tahtasına çocukların boyunu aşmayacak bir yükseklikte iç içe üç daire çizer. Yazı tahtasının dört beş adım karşısına bir oyuncu yerleştirir. Öğretmen oyuncuya “Görlerin kapalı olarak bu dairelerin en küçüğüne parmağını değdirebilirsen oyunu kazanacaksın ve günün nişancısı ilan edileceksin. ” der. Bundan sonra her oyuncu bir kez şansını dener. Belirlenen daireye nişanını alan kişi “günün nişancısı” ilan edilir.

UZUN ŞERİT OYUNU

Yaş Gurubu     : 5-6 yaş grubu

Materyal           : Kağıt

Her çocuğa büyük bir kağıt parçası verilir. Hepsi elindeki kağıdın ucundan incecik yırtmaya başlarlar. Hiç koparmadan kağıt bitirmeye çalışılır. Oyunun sonunda şeritler ölçülür. En uzun şerit kimde ise o birinci olur.

GÖRDÜN MÜ OYUNU

Yaş Gurubu     : 5-6 yaş grubu

Gelişim alanı   : Zihinsel ve sosyal gelişim alanı

Amaç                : Çocukların dikkatini geliştirmek

Öğretmen çocukları etrafına toplar ve der ki “Aranız da çocuğum var, şimdi giydiği elbiseyi, ayakkabıyı söyleyeceğim, bakalım tanıyacak mısnız?” Bu sırada çocuklar da çocuklar da birbirlerini dikkatlice süzmeye başlarlar. Eğer bulamazlarsa kız mı erke mi sorarlar. Oyun böylece devam eder gider.

MISIR PATLAMA OYUNU

 

 

Yaş Gurubu     : 61-72 ay grubu

Gelişim alanı   : Psikomotor  ve bilişsel gelişim alanı

Amaç                : Çocukların beden gelişimine yardımcı olmak ve dikkatini artırmak

Çocuklar küçük bir halka yapar. Çömelme durumuna geçerler. Oyunu yöneten “Şimdi hep birlikte mısır patlatacağız.” Ocağımızı yakalım, mısırları tavaya koyalım, biraz da yağ koyalım, lezzetli olması için biraz da tuz atalım. Mısırlarımızın ısınmasını bekleyelim. Mısırlarımız yavaş yavaş ısınmaya başladı. En alttaki mısır ısındı ve patlamaya başladı. OYUNCULAR :”Pat” sesi çıkararak zıplarlar. Oyunun yönetmeni ” iki mısır daha ısındı ve patladı.” der. Oyuncular da iki defa pat sesi çıkararak zıparlar. Oyunu yöneten istediği şekilde mısırları patlatarak oyunu devam ettirir. “Mısırın hepsi ısındı” der. Ve çocuklar “Pat” sesi çıkararak zıplamaya başlarlar.

ÇEVİR SALLA OYUNU

Yaş Gurubu     : 5-6-7 yaş grubu

Gelişim alanı   : Psikomotor gelişim alanı

Amaç                : Organlarını tanıma

Çocuklar yere oturtulur, öğretmen şu sözleri söyler : Denilenleri yaptırtır. Çocuklar öğretmeni dinler, sözlere uygun hareket yaparlar.

  • Başını çevir çevir
  • Başını salla salla
  • Kolunu çevir çevir
  • Kolunu salla salla

Soldan sağa, sağdan sola sallanır ve hareketler yapılır. Oyunu devam eder. Şaşıran oyundan çıkarç

 

Bunu beğen:

BeğenYükleniyor...

Zıpçıktı Çiçek Açtı

Çocuklar halka biçiminde çömelirler. Öğretmen, “çocuklar, şimdi sizinle, zıpçıktı çiçek açtı oyunu oynayacağız.” der, oyunu anlatır.
Oturan çocuklar, ” zıpçıktı çiçek açtı” denilince, hızla ayağa kalkar, kollarını yana açar ve yine çömelirler. Öğretmen bunun tersini de söyler: ” zıpçıktı çiçek açmadı” diyebilir. Bu durumda çocuklar çömelik durumlarını bozmayacaklardır.
” Zıpçıktı çiçek açtı” denilince çömelik kalan yada “zıpçıktı çiçek açmadı” denilince ayağa kalkan çocuk, yanmış olur; oyun dışı kalır.

Ellem Büllem Oyunu

Çocuklar yere otururlar. İçlerinden biri ebe seçilir. Ebe, oturan çocuklara eliyle dokunarak aşağıdaki tekerlemeyi sayışma gibi söyler. Son hece söylenirken ebe hangi çocuğa dokunmuşsa o çocuğu sorguya çeker.
Ellem büllem
Epelek sepelek
Sarı kızın satması
Kara koyunun dolması
Al bunu çek bunu
Ebe : Hamam önüne vardın mı ?
Çocuk : Vardım.
Ebe : Benim devemi gördün mü ?
Çocuk : Gördüm.
Ebe : Çullu muydu, çulsuz muydu ?
Çocuk : Çulluydu.
Ebe : Benim devem çulsuzdu, bilemedin.
Ebe : Yolda tavuk gördün mü ?
Çocuk : Gördüm.
Ebe : Ak mıydı, kara mıydı ?
Çocuk : Karaydı.
Ebe : Benim tavuğum ak idi, bilemedin.
Ebe : Develerime tuzlu su mu içirdin, tuzsuz su mu ?
Çocuk : Tuzlu su içirdim.
Ebe : Vah vah benim develerimin ciğerlerini yakmışsın ha !… ve çocuğu kovalamaya başlar, çocuk kaçar. Yakalanan çocuk ebe olur. Yakalayamazsa ebeliği devam eder. Oyun böylece sürdürülür.

Balık Tutma

Bahçeye, oyun alanı olarak, iki metrekarelik bir dikdörtgen çizilir. Buna “balık ağı” denilir. Sayışma yapılır, bir ebe seçilir. Ebe “balıkçı” olur; balık ağının bir köşesinde bekler. Öteki çocuklar “balık” olurlar ve ağ çevresinde dolaşırlar. Diledikleri zaman balık ağına ( yakalanmamaya çalışarak ) girip çıkarlar.
Balıkçı ise, ağa giren balıkları yakalamaya çalışır. Ağın içine olabildiğince çok sayıda balığın girdiği bir anı kollar. Dilediği zaman “dur” yada “yakaladım” diye bağırır. Balıkçı bağırınca, ağ içinde bulunan bütün balıklar oldukları yerde kalırlar. Balıklar yakalanmış olur.
Balıkçı, balıkları sayar, arkadaşlarına sayısını söyler, ebelikten kurtulur. Yakalanan balıklar, aralarında sayışarak yeni bir ebe seçerler. Yeni ebe balıkçı olur. Oyun böylece sürer. Oyun sonunda, en çok balık tutmuş olan çocuğa “reis” adı takılır ve o çocuk alkışlanır.

Çömleğimde Ne Var ?

Bir ebe seçilir. Öteki çocuklar halka olur, çömelirler. Ebe halkanın dışında dolaşır. İstediği bir oyuncunun yanında durur ve sorar :
Ebe : Çömleğinde ne var ?
Oyuncu : Yağ var, bal var.
Ebe : Satar mısın ?
Oyuncu : Satmam.
Ebe : Tattırır mısın ?
Oyuncu : Tattırmam
Ebe : ( oturan oyuncunun eline hızla vurur ve “Al öyleyse, sen o yoldan, ben bu yoldan” der ve halkanın çevresinden dolaşarak aynı yere gelmek üzere koşmaya başlar )
Eline vurulan oyuncu da, hemen yerinden kalkar, ebenin koştuğu yönden değil, ters yönden halkanın çevresinde koşmaya başlar. İkisinin de amacı, boşalan yere önce gelip çömelmektir. Kim önce gelirse o çömelir; öteki ebe olur. Oyun böylece sürer.

Hacıyatmaz

Çocuklar üçer kişilik kümelere ayrılırlar. Her kümede iki çocuk yüz yüze ve karşılıklı durur; üçüncü çocuk ise bu iki çocuğun arasında ( iki arkadaşının birini sağına, ötekini soluna alacak şekilde, dimdik ve kaskatı )durur. Ortadaki çocuğa iki çocuktan biri, Hacıyatmaz’ı ötekine, öteki de birinci çocuğa doğru, omuzlarından iter. Yandaki çocuklar, Hacıyatmaz’ı düşürmemeye özen gösterirler. Oyunun yinelenmesinde, ortadaki çocuk yana geçer

Köü Nöbetçisi

Oyun alanına bir dikdörtgen çizilir. Bu köü olur. Çocuklar sayışarak dört tane nöbetçi seçerler. Nöbetçilerin her biri köünün ( dikdörtgenin ) bir köşesinde durur. Görevleri, köüden kimseyi geçirmemektir. Öteki çocuklar, köünün (dikdörtgenin ) uzun kenarlarından birinin dışında dururlar. Yapacakları iş, karşıdan karşıya köüyü enlemesine geçmektir.
Geçmek için köüye giren çocuğu nöbetçiler kovalar; ona elle dokunmaya çalışırlar. Dokunulan çocuk vurulmuş olur. Vurulan yanar ve o da ötekiler gibi nöbetçi olur. Oyun böylece sürer. Vurulmadan karşıya geçen çocuk oyunu kazanmış sayılır ve alkışlanır

Yattı Kalktı Oyunu

Her çocuğa bir ad konur. Bu ad bildikleri sebze, meyve yada çiçek adı olabilir. Çocuklar kendi adlarını da isterlerse seçebilirler. Oyunun oynanışı şöyle olur: Örneğin adı “lahana” olan çocuk önce arkadaşlarından hangisinin adını söyleyeceğini düşünür ve onun adını söyleyerek oyuna başlar.
“-Lahana, yattı kalktı biber.” Derken yatar kalkar. Hemen ardından adı biber olan çocuk aynı sözleri bir başka arkadaşının adını söyleyerek yineler.
“-Biber, yattı kalktı domates” Oyun böylece devam eder. Şaşıran çocuk yanmış olur, oyun dışı kalır.

Çürük Yumurta

Çocuklar arasından bir ebe seçilir. Öteki çocuklar halka olup çömelirler, ellerini dizleri önünde kenetlerler. Oyun başlayınca ebe, halkanın ortasında dolaşır. ” Bu yumurta sağlam mı ? Çürük mü ? “der ve bir arkadaşının başına, önden hafifçe iterek dokunur. Dokunulan çocuğun, düşmeden ve çömelik durumda dengede kalması gerekir. Dengesi bozulup geriye ( yada denge sağlayayım derken ileriye ) düşen yada kenetli elleri çözülen çocuk yanmış olur, oyun dışı kalır. Sona kalan bir kaç çocuk alkışlanır. İstenirse oyun yinelenir.

Kim Güçlü

Alanın ortasına bir düz çizgi çizilir. Her çocuk bir eş seçer. Eşlerden biri çizginin bir yanında durur. Her çocuk sağ ayağını çizgiye koyar, iki çocuğun sağ ayaklarının burunları birbiriyle karşılıklı durmuş olur; sol ayaklar geride tutulur. Çocuklar, karşılıklı olarak elele tutar, birbirlerini kendi taraflarına çekmeye çalışırlar. Çekilen, yani çizgiyi geçen çocuk, oyunu yitirmiş sayılır, oyun istenildiği kadar yinelenebilir.
Bu oyun, bir çizgi üzerinde çekişmeli yapıldığı gibi, çizgi olmaksızın, iki çocuğun bir eksen çevresinde dönerek çekişmesi biçiminde de yapılabilir.

Çapraz Sıçrama

Çocuklar, ikişer ikişer kümelere ayrılırlar. Her iki çocuk yüz yüze durur; ondan sonra, sağ kolları ile birbirlerinin kollarına çapraz olarak girerler ve kendi çevrelerinde sıçrayarak dönerler. Bu dönüş, soldan sağa doğru olur. Bir süre sonra durup, kollarını değiştirirler; bu kez sol kollarla çapraz yaparlar, sağdan sola doğru sıçrayarak dönerler. Oyun istenildiği kadar sürdürülebilir.

Ayak Ayak Yürüme

Bir ayağın burnuna, öteki ayağın topuğunu değdirerek yapılan yürüyüşe, “ayak-ayak yürüme” denir.
Bu oyunda çocuklar, yaklaşık bir metre arayla, arka arkaya dizilirler. Yerin elverişlilik durumuna göre dizilme birerli kol’da, ikişerli kol’da yada üçerli kol’da olabilir. Oyun başladığında her çocuk, kollarını iki yana açar, ayak-ayak yürür. Yürüme yönünden sapan, ayak ayak yürümede yanlış yapan yada dengesi bozulan, yanmış olur.
Bu oyun iyice öğrenildikten sonra, çocukların gözlerini kapatmaları istenerek de oynatılabilir.

Meyve Sepeti

Çocuklar aralarından bir ebe seçerler. Öteki çocukların tümü halka olur. Her birine birer meyve adı verilir. Bastıkları yerin kaybolmaması için ayaklarının çevresine birer yuvarlak çizilir. Ebe halkanın ortasında durur. Ebenin çizilmiş yeri yoktur, açıktadır ve kendisine bir yer bulmaya çalışacaktır.
Meyve adı verilen öğrencilere adları sesli olarak bir kaç kez yinelettirilir, iyice öğrenmeleri sağlanır.
Oyun başlayınca, ebe iki meyve adı söyler. Adları söylenen çocuklar, yerlerini ebeye kaptırmadan koşarak yer değiştirmeye çalışırlar. Ebe bütün çocukların yer değiştirmesini isterse “meyve sepetiii” diye bağırır. Bütün çocuklar yer değiştirirler.
Ebe iki ad söylediği yada “meyve sepeti” diye bağırdığı zaman, yeri boşalan birinin yerini kapmaya çalışır. Yer kaparsa ebelikten kurtulur, kapamazsa ebeliği sürer. Yerini kaptıran ebe olur. Oyun böylece sürer.
Bu oyun, çocuklar kaça kadar saymayı biliyorlarsa o kadar sayıda çocukla oynanır. Her çocuğa bir sayı verilir. Aralarında bir ebe seçilir.
Ebe sorar ;
-Olsun, olsun, olsun…. Kim olsun ? Beş kabak olsun…
Sözü beş numaralı kabak alır:
-Neden beş kabak olsun ?
Ebe : Ya kaç kabak olsun ?
Beş numaralı çocuk : Olsun, olsun, olsun da sekiz ( yada istediği bir sayıyı söyler ) kabak olsun.
Sözü bu kez de sekiz numaralı çocuk alır :
-Neden sekiz kabak olsun ? . oyun böylece sürer. Oyun sırasında şaşıran yada geciken çocuk oyun dışı kalır.

Fırıldak Oyunu

Çocuklar sayışarak aralarından bir “fırıldak” seçerler. Öteki çocuklar, duvardan 10-15 metre uzaklıkta sıra olup dururlar. Fırıldak yüzünü duvara döner. Fırıldak “bir-iki-üç” diye sayı sayarken, her sayışta iki elinin avuçlarını duvara vurur ve hemen arkasını döner. Fırıldak’ın sayı sayması sırasında öteki çocuklar da durdukları yerden yürümeye başlarlar. Amaçları, ebeye görünmeden gelip onun arkasına dokunmaktır. Oyuncular yürürken fırıldak da saymasını bitirip hemen arkasına dönünce kimi yürürken görürse onun adını söyler. Adı söylenen çocuk yanmış olur. Fırıldak dönünce her çocuk yerinde durur. Duran çocuk yanmaz. Fırıldak, yeniden saymak için arkasını döndüğünde yine yürüyüş başlar. Yanmadan gelip fırıldağa dokunan fırıldak olur. Oyun böylece sürer.
Bu oyunda, “bir-iki-üç” diye sayı sayma işlemi yerine, “ön, dö, turva, arkada çorba” biçiminde de söylenebilir.

Eşini Bul Oyunu

Çocuklar, ikişer ikişer eşlendirilir. Herkes eşini tanıdıktan sonra, eşler bahçeye dağılırlar.
Öğretmen ;
-Ben işaret verdiğim zaman, kim eşini daha çabuk bulur ve karşıma sıra olursa, onlar oyunu kazanırlar, der. Öğretmenin işaretiyle istenilen yerde sıralanan çiftler, oyunda başarılı sayılırlar.

Ne Yapalım ?

Sayışmayla bir ebe seçilir. Çocuklar halka olup, el ele tutuşup dönerlerken aşağıdaki sözleri söylerler, ebe ortada durmaktadır.
Ne yapalım, ne yapalım
Siz söyleyin biz yapalım
Haydi şöyle oynayalım…
Ebe yapsın, biz yapalım… derler.
Ebe bir hayvan öykünmesi yapar. ( kedi, köpek, tavşan .) Halkadaki çocuklar da durup, aynı öykünmeyi yaparlar. Oyun bitince, ebe halkaya katılır, kendi yerine bir ebe seçer. Oyun baştan yinelenir.

Külah Giyme Oyunu

Bir ebe seçilir. Öteki çocuklar kendilerine birer eş seçerler. Eşler elele tutuşurlar.
Ebe orta yerde durur, başında bir külah vardır. Ebe bir çocuğa sorar:
-Bu külahı kim giyer ?
Bu soruyu sorulan çocuğun eşi yanıtlar:
-Giyse, giyse Ayşe giyer, der.
Bu kez Ayşe’nin eşi yanıt verir :
Benim Ayşe’m giymez, Ahmet giyer, der.
Bu kez de Ahmet’in eşi yanıtlar. Oyun böylece sürer. Çabuk yanıt vermeyen, yada şaşıran çocuk ve eşi oyundan çıkarlar. En sona kalan çift alkışlanır.

Bunu beğen:

BeğenYükleniyor...

Ekleyen: DersTurkce.COM

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır