sol ayak ve bacaklarda soğukluk hissi / El, Ayak Uyuşmaları Nedir? Hangi Hastalıkların Habercisi Olabilir? | Prof. Dr. Alev Leventoğlu

Sol Ayak Ve Bacaklarda Soğukluk Hissi

sol ayak ve bacaklarda soğukluk hissi

Ayak Üşümesi Nedenleri ve Çözüm Önerileri

Soğuk ayak nedenleri ve belirtileri nelerdir, soğuk ayaklar için ne yapmalı? Sürekli ayak üşümesi hakkında bilinmesi gerekenleri bu yazımızda derledik.

‘’Ayaklarım neden hep soğuk?’’ size tanıdık gelen bir soru olabilir. Birçok insan sadece kış aylarında değil, çoğu zaman el ve ayaklarının üşümesinden yakınır. Hava sıcaklığındaki değişimler, yaşam tarzı, yanlış çorap veya ayakkabı seçimi gibi faktörler soğuk ayak nedenleri olabilir. Bu gibi yaygın nedenlerle zaman zaman ayaklarınızın üşüdüğünü hissetmek normaldir. Bu durumlara karşı önlem aldığınızda ayak üşümesi giderilebilir. Vücudumuz, sıcaklığımızı düzenlemek için benzersiz şekilde çalışır. Dışarısı soğuk olduğunda, kanın hayati organlara akması sağlanarak organlarımızın doğru şekilde çalışacağı sıcaklık korunur. Isı kaybını önlemek için el ve ayaklardaki kan damarları daralır. Bu durumda, ellerimize ve ayaklarımıza giden kan akışının miktarı değişerek el ve ayaklarda üşüme hissi olabilir.

Bazı kişiler altta yatan bir hastalık olmadan yaş, cinsiyet, vücut ağırlığına bağlı olarak el ve ayaklarda üşümeyaşayabilir. Ancak ayak üşümesi sürekli ve rahatsız edici bir durum alıyorsa veya parmaklarınızda renk değişiklikleri gibi ek belirtiler fark ediyorsanız altta yatan farklı nedenler söz konusu olabilir.

Soğuk ayak nedenleri ve belirtileri nelerdir, soğuk ayaklar için ne yapmalı? Sürekli ayak üşümesi hakkında bilinmesi gerekenleri bu yazımızda derledik.

Soğuk Ayak Belirtileri Nelerdir?

Ayaklarınız sanki &#;buz küpü&#; gibi sürekli üşüyor, ayaklarınızda uyuşma ve karıncalanma gibi belirtiler hissediyorsanız bunun nedeni tıbbi bir durumu işaret eden soğuk ayaklar olabilir. Soğuk ayak belirtileri şunları içerir:

  1. El ve ayaklarınızda güçsüzlük ve ağrı,
  2. Soğuğa duyarlılık,
  3. Ayak renginde kırmızıdan mor-maviye ve soluk beyaza kadar renk değişimi,
  4. Ayağı ısıtırken uyuşma hissi,
  5. Tek bacakta cildin daha soğuk olması,
  6. Etkilenen ayakta kötü tırnak biçimi,
  7. Yavaş iyileşen yaralar,
  8. Etkilenen bacaklarda ve ayaklarda zayıf nabız.

Ciddi bir sağlık durumunu işaret edebilen bu soğuk ayak belirtilerinden herhangi birine sahipseniz derhal tıbbi yardım almayı ihmal etmeyin.

Ayak Üşümesi Nedenleri

Soğuk ayakların, hava sıcaklığından dolaşım ve sinir hasarına kadar çeşitli nedenleri olabilir. Soğuk hava, stres, yüksek tansiyon, kolesterol, şeker hastalığı, anemi, kardiyovasküler hastalıklar ve kan dolaşımı ile ilişkili birçok durum ayak üşümesi nedenleri arasındadır.

Soğuk Hava

Bazılarımız soğuk ortamlarda yaşıyor veya çalışıyoruz. Soğuk ayaklar, vücudun soğuk havaya verdiği normal tepkilerden biridir. Daha soğuk bir alana girdiğimizde vücudun kaybettiği ısı miktarını azaltmak için el ve ayaklarımıza giden kan akışı azalır. Böylece hayati öneme sahip vücut kısımlarında sıcaklık ve kan kışı korunmuş olur.  Azalan bu kan akışı zamanla dokularda oksijenin azalmasına ve el ve ayakların mavimsi bir renk almasına neden olabilir. Bu belirtiler geçici olduğunda genellikle ciddi bir sorun oluşturmaz ve sıcak ortama girip vücut tekrar ısındıkça belirtiler de normale döner.

İlginç şekilde, Kanada İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi&#;ne (CCOHS) göre, balıkçıların aşırı soğuk havalarda çıplak elleriyle çalışabilmeleri gibi bazı insanlar soğuğa karşı tolerans geliştirebiliyor.

Soğuk hava, stres, yüksek tansiyon, kolesterol, şeker hastalığı, anemi, kardiyovasküler hastalıklar ve kan dolaşımı ile ilişkili birçok durum ayak üşümesi nedenleri arasındadır.

Raynaud Fenomeni (Raynaud Hastalığı)

Raynaud fenomeni, soğuk ayakların bir başka nedenidir. Raynaud hastalığına sahip kişiler, soğuk havaya veya yüksek strese maruz kaldıklarında el ve ayaklara giden atardamarlar daralarak kan dolaşımı sınırlanır (vazospazm). Bu da el ve ayaklarda üşüme bazen de uyuşmalara neden olur. Bu durum soğuk iklimlerde yaşayan insanlarda daha yaygın görülmektedir. Şiddetli Raynaud öykünüz varsa ve etkilenen el veya ayak parmaklarınızdan birinde yara veya enfeksiyon gelişirse hemen doktora başvurmanız gerekir.

Kan Dolaşımı Sorunları

Ayak üşümesi nedenleri arasında dolaşım sorunları oldukça yaygındır. Kan dolaşımı zayıf olan kişilerde el ve ayaklar gibi uzuvlara kan akışı yetersiz kalabilir ve bu kişiler sık sık soğuk ayaklardan yakınabilir. Zayıf dolaşımın çeşitli nedenleri olabilir. Hareketsiz bir yaşam tarzı veya tüm gün masa başında oturmak gibi hareketsiz kalmak bacaklardaki dolaşımı azaltabilir ve ayakların üşümesine neden olabilir.

Ayrıca damarlarda oluşan tıkanmalar ve damarların daralması kan akışını aksatan dolaşım sorunlarıdır. Atardamarlar yani arterler kalpten pompalanan kanı vücuda taşıyan damarlardır. Arter duvarlarının içinde yüksek kolesterol birikimine bağlı olarak plaklar oluşabilir ve bu plaklar nedeniyle damarlar daralır hatta tıkanmalar olabilir. Periferik Arter Hastalığı (PAD) olarak bilinen bu durum bacaklara giden kan akışını azaltabileceğinden özellikle ileri yaşlarda soğuk ayak nedenleri arasındadır. Periferik arter hastalığı, 50 yaşın üzerindeki diyabetli kişilerin tahmini üçte birini etkiler. Yürürken bacak krampları ve ağrılar, ayaklarda veya ayak parmaklarında ağrılı yaralar PAD belirtileridir. Bu durumun çok daha ciddi sonuçları olabilir ve bir ayak hastalıkları uzmanı tarafından teşhis ve tedavi edilmesi son derece önemlidir. Bazı kalp rahatsızlıklarına bağlı olarak vücudunuza yeterince hızlı kan pompalanmaması da ayak üşümesi nedeni olabilir. Bu durumda mevcut kalp sorunları veya risk faktörleri hakkında bir doktora başvurmanız gerekir.

Anemi

Anemi, kırmızı kan hücrelerinde düşük hemoglobin seviyeleri nedeniyle ortaya çıkan durumdur. Hemoglobin, dokulara oksijen taşımaktan sorumlu olan kırmızı kan hücrelerinde bulunan proteindir ve eksikliğinde vücuda yeterli oksijen taşınmadığından sağlıklı işleyiş bozulur. Halsizlik, unutkanlık, baş dönmesi, el ve ayaklarda üşüme gibi belirtiler ortaya çıkar.

Anemi, B12 vitamini veya folat eksikliği, kronik böbrek hastalığı gibi birçok faktöre bağlı olabilir, en yaygın olanı demir eksikliğinden kaynaklanır. Demir, vücudunuz için, özellikle kırmızı kan hücreleri üretmek ve vücuda oksijen taşımak için birçok önemli işlevi olan bir mineraldir. Beslenme düzeni ve takviyelerle genellikle olumlu sonuçlar verebilir. Ancak doktor tarafından teşhis konması ve tedavi önerilerine uyulması en güvenilir yoldur.

Diyabet

Ayak üşümesi diyabetli kişiler için yaygın sorunlardan biri olabilir. Sık sık yükselen kan şekeri seviyeleri damarların daralmasına ve dokulara kan akışının azalmasına neden olarak soğuk ayaklara yol açabilir. Kan şekeri seviyenizi sabit ve mümkün olduğunca normale yakın tutmak ve düzenli kontroller yapmak önemlidir. Diyabetli kişilerde özellikle sinir hasarı ve buna bağlı gelişebilen diyabetik ayak yaraları da önemli sorunlar arasındadır. Bu konuda uzman doktora görünmek ve ayaklarda kesik veya yaralanma olup olmadığını düzenli kontrol etmek önemlidir.

Ayak üşümesi diyabetli kişiler için yaygın sorunlardan biri olabilir.

Sinir Hasarı

Nöropati olarak bilinen sinir hasarı da soğuk ayaklara neden olabilir. Bu durumda sıcaklığı algılayan sinirler doğru çalışmadığı için sıcaklık hissi kaybolabilir ve ayaklar soğuk hissedilmeye başlanır. Sinir hasarının diğer belirtileri arasında ayaklarda ve bacaklarda karıncalanma hissi, uyuşma bulunur. Geceleri bu belirtiler daha kötü olabilir. Sinir hasarı durumunda oluşacak ayak yaraları ve kesiklerde ağrı hissini duymayabilirsiniz, bu nedenle farkına varmadan enfeksiyon oluşabilir ve büyüyebilir. Ayaklarınızı dikkatlice kontrol etmeniz gerekir.

Bunların dışında ayak üşümesi nedenleri arasında stres, vitamin B12 eksikliği, hipotiroidizm, sigara kullanmak, hormonal bozukluklar, yüksek tansiyon veya migren için kullanılan bazı ilaçlar, otoimmün bozukluklar gibi birçok durum söz konusudur.

Soğuk Ayakların Teşhis ve Tedavisi

Sürekli ayak üşümesinin altta yatan nedenini teşhis etmek için tıbbi kontroller önem taşır. Doktorunuz, fiziksel bir muayene yaptıktan sonra ayağınızın farklı bölgelerine bastırarak travma veya sinir hasarı belirtisi arar. Sizden, anemi, diyabet veya hipotiroidizm gibi durumları araştırmak için kan testi istenir. Doktorunuz, bir kalp hastalığından veya dolaşım bozukluğundan şüphelenirse, kalbinizin işleyişini değerlendirmeye yardımcı olacak elektrokardiyogram (EKG) gibi taramalar isteyebilir.

Tedavi, büyük ölçüde soğuk ayak nedenlerine bağlıdır.

Tedavi, büyük ölçüde soğuk ayak nedenlerine bağlıdır. Kan dolaşımınızı iyileştirmek ve güçlendirmek için düzenli egzersizler önerilebilir. Egzersiz, kalp rahatsızlıkları da dahil olmak üzere diğer tüm durumların tedavisine veya önlenmesine yardımcı olabilir. Fizik tedavi merkezlerinde sizin için en uygun ve sağlıklı egzersizler belirlenebilir. Diğer soğuk ayak nedenleri olan hipotiroidizm ve anemi gibi bazı durumlar ise ilaçlarla tedavi edilebilir.

Soğuk ayaklar ciddi hastalıklara bağlı olabileceğinden, tedavi edilmediğinde kalıcı hasarlar meydana gelebilir. Tedavi edilmeyen soğuk ayakların neden olabileceği bazı ciddi durumlar şöyledir:

  • Kronik ağrı
  • Kangren
  • Etkilenen bölgede artan enfeksiyon riski
  • Uzuv kaybı
  • Kalıcı sinir hasarı

Peki ayak üşümesi için ne yapmalı? Altta yatan ciddi bir sağlık sorunu bulunmadığında aşağıdaki basit yöntemler ile soğuk ayaklara çözüm bulabilirsiniz.

Soğuk Ayaklar İçin Ne Yapmalı?

Doktor muayenesi, altta yatan nedeni teşhis etmek ve belirtileri mümkün olduğunca önlemenin en iyi yoludur. Bununla birlikte, evde uygulayabileceğiniz birçok yöntem ayaklarınızın ısınmasına ve rahat etmenize yardımcı olabilir.

  • Hareket Edin: Ayak üşümesi için ne yapmalı sorusunun ilk yanıtı ‘’harekettir’’. Vücudu ısıtmanın ve ayaklarınıza kan akışı sağlamanın en kolay yollarından biri hareket etmektir. Örneğin masa başı bir işiniz varsa belirli aralıklarla ayağa kalkmak ve kısa süreli dolaşmak ayaklarınızın ısınmasını sağlayabilir. Düzenli olarak yapılan spor, koşu ve egzersizler de kan dolaşımınızı düzenlemek için faydalı olacaktır.

Ayak üşümesi için ne yapmalı sorusunun ilk yanıtı ‘’harekettir’

  • Ayakkabı ve Çorap Seçimi: Uygun ayakkabı ve çorap seçimi gün boyu ayaklarınızın sıcak kalmasına yardımcı olabilir. Sıcaklığı koruyan çoraplar ve iyi bir ısı yalıtımı sağlayan ayakkabılar tercih edilebilir.
  • Ayak Banyosu: Soğuk ayakları rahatlatmanın en hızlı yollarından biri sıcak bir ayak banyosu olabilir. Küveti veya uygun bir kabı ılık suyla doldurarak ayakları dk bekletmek gün boyunca ayaklara kan akışı sağlamak için faydalı olabilir. Diyabetik sinir hasarı olan kişiler, suyun sıcaklığına dikkat etmeli, çok sıcak su kullanmaktan kaçınmalıdır.
  • Kafein ve Nikotinden Kaçının: Kafein ve nikotin, soğuğun etkisini şiddetlendirebilen vazokonstriktörlerdir. Yani fazla kafein ve nikotin tüketimi damarların kasılmasına ve ayaklarınıza giden kan akışının azalmasına neden olabilir. Bu da soğuk ayaklara yol açabilir.

Kafein ve nikotin, soğuğun etkisini şiddetlendirebilen vazokonstriktörlerdir

  • Isıtma Pedleri veya Sıcak Su Şişeleri: Özellikle geceleri yattığınızda ayaklarınızın üşümesi nedeniyle uyumakta zorlanıyorsanız yatmadan önce ayaklarınızı çevreleyecek şekilde ısıtma pedleri veya sıcak su şişeleri kullanmak rahatlamanızı sağlayabilir. Ancak suyun dökülme riskine karşı uykudan önce sıcak şu şişelerini uzaklaştırmanız gerekebilir.

ayak üşümesi

  • Ayaklarınıza Masaj Yapın: Ayaklarınızdaki dolaşımı hızlandırmak ve güçlendirmek için, ayaklarınıza kısa süreli de olsa masaj uygulayabilirsiniz.

El ve ayaklarınızın sık sık üşüdüğünü hissediyorsanız bunun birçok nedeni olabilir. Özellikle diyabetik ayak gibi risk faktörünüz varsa, üşüme hissiyle birlikte ayaklarda karıncalanma, renk değişimi, bacakta ağrı gibi belirtiler meydana geliyorsa doktora başvurmanız önemlidir. Ayaklarınızı sürekli soğuk hissediyorsanız bunun altında yatan nedeni bulmak ve uygun tedavinin uygulanması gerekir.

 

Bacak ağrısı ihmale gelmez

Bacak ağrısı ihmale gelmez

Yorgunluk, egzersiz yetersizliği ya da romatizma olduğu sanılan bacak ağrılar, atardamarlardaki tıkanıklıktan kaynaklanabilir. İhmal edildiğinde ayağın kesilmesi bile söz konusu olabilir.

Konuyla ilgili bilgi veren, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şah Topçuoğlu, yürüyüş sırasında bacaklardaki ağrı nedeniyle durmak zorunda kalanların akıllarına ilk gelen hastalığın romatizma ya da siyatik olduğunu belirtti.
Bazı kişilerin de yürüyüş sırasındaki ağrıları egzersiz yetersizliğine bağladığına dikkat çeken Prof. Dr. Topçuoğlu, "Bacak ağrılarına bacaklarda üşüme, soğukluk ve solukluk ekleniyorsa mutlaka bir damar cerrahına atardamarlar yönünden muayene olunması gerekir" dedi.

Bu tür şikayetleri olanların bunu hafife alarak, başka rahatsızlıklara bağladığını vurgulayan Topçuoğlu, şunları söyledi:
"Bacaklarımıza kan atardamarlar aracılığıyla gelir. Bacak atardamarları bacağın üst kısmından ayaklara doğru iner. Dokular, bu atardamardan ihtiyaç duydukları oksijen ve besin maddelerini alırlar. Atardamarlardaki hastalıklar sonucu ise kan akımı tıkanma nedeniyle azalır ya da kesintiye uğrar. Bu hastalık 50 yaşından sonra genellikle damar sertliğine bağlıyken, daha öncesinde sigara içmeyle ilgilidir."

Kan akımı azalmasının ilk belirtisinin yürüyüş sırasında olan ve dinlenmekle geçen bacak ağrıları olduğunu belirten Topçuoğlu, "Ağrı, atardamarlardaki tıkanıklık derecesiyle orantılıdır. Bacak damarlarındaki tıkanıklık çok ciddi değilse ağrı yürüyüş sırasında olur, dinlenince geçer. Çünkü atardamarlardaki darlık nedeniyle bacaklara gelen kan, bacak beslenmesine yeterken, yürüyüş sırasında yetmemeye başlar" diye konuştu.

Hastalığın teşhisi ve tedavisinde gecikme olduğunda, hastanın gecikmiş tedaviden yarar göremeyeceğini ifade eden Prof. Dr. Topçuoğlu, şunları kaydetti:

"Ayrıca hastalar zamanında tedavi edilmezlerse, ağrıları sürekli olmaya, ağrı kesicilere cevap vermemeye ve yüzde 5 ile 7 oranında, ayaklarda belli bir seviyeden kesilmeye yol açar. Bacaklarında yürürken ya da istirahatta ağrı, solukluk, soğukluk, iyileşmeyen yaralar olanların öncelikle bacak atardamarlarında bir problem olup olmadığını araştırması gerekir."

Bacaktaki karıncalanmaya dikkat!

İSTANBUL - Damar sertliği aslında küçük yaşlarda oluşmaya başlayan, yaşlandıkça artan ve zararları ancak yaşlandıkça görülebilen, sinsi gelişen kronik bir problem. Kalp ve Damar Cerrahı Op. Dr. Orçun Ünal, damar sertliğinin ülkemizde görülme oranı yüksek bir hastalık olduğunu söylüyor.

Halk arasında damar sertliği olarak bilinen aterosklerozun, atardamarların esnekliğini kaybedip kalınlaşması ve sertleşmesi ile oluşan bir damar hastalığı olduğunu belirten Ünal, hastalık hakkında şu bilgileri veriyor:

“Hastalık halk arasında damar kireçlenmesi olarak da bilinir. Kan damarlarının iç kısımlardaki hücreler esnekliğini kaybedip, zayıflar veya kandaki yağlı maddeler birikinti yapar ve damar daralır. Damar sertliği en çok kalp ve bacağa giden damarları etkiler. Türkiye’deki tüm ölüm nedenlerinin yüzde 45’i bu hastalık yüzündendir.

BU BELİRTİLERLE ORTAYA ÇIKIYOR
Belirtiler aterosklerozun tuttuğu damara göre değişir. Bireylerin yaklaşık yarısında herhangi bir belirti görülmez. Kalbi besleyen koroner damarlar tıkanmaya başladığında göğüs ağrısı, şah damarlar tıkanırken geçici veya kalıcı felç, böbrek damarları tıkanırken yüksek kan basıncı, bacağa giden damarlarda damar sertliği olan bireylerde en sık görülen belirtiler, yürüme ile meydana gelen bacak ağrısı ve ileri vakalarda istirahatta bacak ağrısıdır. En sık görüldüğü yer bacakta baldır kaslarının olduğu diz altında bacağın arka kısmında olan kaslardır. Baldır kaslarındaki bu ağrı yalnızca yürüme veya koşma gibi egzersiz anlarında ortaya çıkar ve yürümeye ya da egzersize devam edildiği sürece ağrı giderek artar. Nihayetinde hasta giderek artan bu ağrıya dayanamayacak duruma gelir ve durmak zorunda kalır. Ardından istirahat ile birlikte ağrı çabucak kaybolur. İstirahat ağrısı, damar tıkanıklığının çok ileri düzeyde olduğu ve istirahatta dahi bacaklara yeterli kan ve oksijenin ulaştırılamadığı durumlarda meydana gelir. Ağrı tipik olarak ayakları etkiler ve genellikle ciddi bir ağrıdır. Bu ağrı özellikle geceleri hasta sırtüstü yattığı zamanlarda daha da artar.

DAMAR SERTLİĞİNDE GÖRÜLEN DİĞER BELİRTİLER
• Bacaklarda uyuşukluk,
• Baldır kaslarında güçsüzlük,
• Bacaklarda ve ayaklarda soğukluk, üşüme hissi,
• Ayaklarda renk değişikliği (Havaya kaldırıldığı zaman soluklaşma ve indirildiğinde koyu kırmızı renk alması),
• Ayak sırtındaki tüylerin dökülmeye başlaması ve ayak tırnaklarının kalınlaşması,
• Ciddi damar tıkanıklığının olduğu ileri vakalarda ağrılı açık yaraların (ülser) oluşması veya özellikle ayak parmaklarından başlayarak ayak ve bacaklarda kangren durumunun meydana gelmesi.

DAMAR SERTLİĞİ NEDEN GELİŞİR?
Damar sertliği oluşumunda birçok risk faktörleri vardır, eğer bu risk faktörleri kontrol edilebilirse damar sertliği gelişimi geciktirilebilir. Ancak bazı risk faktörleri değiştirilemez. Ailesinde, birinci dereceden akrabalarında bu hastalık varsa, bu kişilerin daha dikkatli olup; değiştirilebilen faktörler açısından uyanık olmaları gerekir. Bunlar da diyabet, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, obezite, sigara ve strestir. Yani kişinin ailesinde erken yaşta kalp krizi geçiren varsa, kişi erkekse, yaşı ilerlemişse damar sertliği için risk altındadır ama bu riski değiştirmenin yolu da yoktur. Bu sadece daha dikkatli olunması için uyarıcı bir faktördür. Sigara içenlerin sigarayı bırakması, tansiyon yüksekliği olanların tansiyonlarının tedavi edilmesi, şeker hastalığı olanların ve kolesterol yüksekliği olanların hastalıklarının tedavi edilmesi sayesinde damar sertliği engellenebilir veya geciktirilebilir.

TEDAVİ NASIL YAPILIR?
Aterosklerozun tedavisinden amaç, hastalığın ilerlemesinin engellenmesi ve geriletilmesidir. Bu amaçla ateroskleroz gelişiminde rol alan risk faktörleri engellenmeli veya tedavi edilmelidir. Örneğin kan basıncının düzenlenmesi, gıdalarla alınan yağ ve kolesterolün azaltılması, kilo kaybı, sigarasız bir yaşam, şeker hastalığı var ise kan şekerinin kontrol altına alınması sağlanmalı ve ayrıca daha aktif ve hareketli bir yaşam teşvik edilmelidir.

Erken dönemde başvuran hastalarda, damar tıkanıklığını kontrol altına alacak ve kan dolaşımı destekleyecek ilaç tedavileri verilirken, hastalığın ileri aşamaları cerrahi tedavi gerektirir. Genellikle uygulanan ameliyatlar tıkalı damarın aşağısındaki bölgeye kanın taşınmasını sağlayacak yapay damar greftleri ya da hastanın kendi damarı yerleştirilmesi şeklindeki by-pass ameliyatlarıdır. Günümüz teknolojisiyle artık çok ince damarlara dahi anjiografi ile müdahale edilebilmektedir.”

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır