sırt fıtığına hangi doktor bakar / Mide Fıtığına Hangi Bölüm Bakar? - Deva Hastanesi

Sırt Fıtığına Hangi Doktor Bakar

sırt fıtığına hangi doktor bakar

Algoloji (Ağrı Polikliniği) Nedir?

Vücudun farklı bölgelerinde çeşitli nedenlerle ortaya çıkan kronik ağrı ve nedeni bulunamayan şiddetli ağrıların tanı ve tedavi işlemlerini gerçekleştiren, hastanelerde ya da diğer sağlık kuruluşlarında bulunan birime algoloji (ağrı) polikliniği adı verilmektedir.

Kronik ağrı kapsamında değerlendirilen 3 ay ya da daha uzun süreli yaşanan ağrıların tanı ve tedavisinin gerçekleştirilmesiyle ilgilenen tıp dalına algoloji denilmektedir. Algoloji, kişinin ağrı nedeniyle bozulan günlük yaşam kalitesini iyileştirmeyi hedeflemektedir. Hastanelerin ve benzeri sağlık kuruluşlarının algoloji birimlerinde kişilerin vücutlarındaki her çeşit ağrı tıbbi müdahale yoluyla iyileştirilmektedir.

Algoloji (Ağrı Polikliniği) Hangi Hastalıklara Bakar?

Algoloji birimi, yukarıda sözü edildiği üzere vücuttaki ağrıların tedavisinden sorumludur. Bu birimde tedavi edilen ağrı çeşitleri;  bel ve sırt ağrılarından romatizmal ağrılara, baş ağrılarından psikosomatik ağrılara kadar geniş bir aralıkta ele alınmaktadır. Aşağıda algoloji (ağrı polikliniği) biriminin ilgi alanına giren hastalıklar gruplandırılarak ele alınmıştır.

Yüz ve Baş Ağrıları

Baş ağrısı, algoloji biriminin ilgilendiği yaygın görülen şikayetlerden biridir. Bu grupta en çok görülen ağrı türleri şu şekilde sıralanmaktadır: Gerilim tipi baş ağrısı, migren, kronik yüz ve baş ağrısı tipleri, omurga ile ilgili olan baş ağrıları, yüz nevraljisi (en yaygın görüleni ‌trigeminal nevraljidir).

Kasık ve Karın Ağrıları

Karın ve kasık ağrıları, algolojinin alanına giren bir diğer ağrı çeşididir. Kasık ve karın ağrıları; karın bölgesi iç organları ağrıları, sinirlerin kaslara sıkışması, sırt ve bel ağrılarının yol açtığı yansıma ağrıları şeklinde sıralanmaktadır.

Kasık ağrıları stres, kabızlık, fıtık, spiral kullanımı, apandisit, idrar yolu enfeksiyonu ve dış gebelik gibi sebeplerden dolayı ortaya çıkabilmektedir. Karın ağrısı ise ağrının görüldüğü bölgeye göre farklı nedenlerden dolayı meydana gelebilmektedir. Ağrıların günlük yaşamı etkilediği durumlarda mutlaka bir hekim yardımına başvurulmalıdır.

Sırt ve Göğüs Ağrıları

Özellikle masa başı çalışan kişilerde yaygın olarak görülen sırt ağrıları, toplumumuzda sıkça görülen bir şikayettir. Algoloji biriminin ilgi alanında yer alan sırt ağrıları; boyun fıtığı, skolyoz, osteoporoz, kalp ve akciğer hastalıkları ve fibromiyalji gibi hastalıklardan dolayı ortaya çıkabilmektedir.

Göğüs ağrıları ise reflü, kas ya da kaburgaların sıkışması gibi sebeplerden dolayı baş gösterebileceği gibi kalp, akciğer gibi göğüs bölgesindeki iç organlardaki sorunlardan dolayı da yaşanabilmektedir.

Bel ve Bacak Ağrıları

Kronik bel ve bacak ağrıları, sırt, bel ve bacakta görülebilmektedir. Bu ağrıların temel kaynakları arasında omurga ile ilgili sorunlar yer almakta olup bu sorunlar bel fıtığı, siyatik ve disk dejenerasyonu şeklinde yaşanabilmektedir. Bu tip ağrıların görülmesi halinde mutlaka bir uzman yardımı alınmalı ve algoloji birimine başvuru yapılmalıdır.

Omuz, Boyun ve Kol Ağrıları

Genellikle omurgadan kaynaklı sorunlar (boyun fıtığı, boyun düzleşmesi gibi) nedeniyle ortaya çıkan boyun, omuz ve kol ağrılarının tedavisinde ilaç ve fizik tedavi yöntemi uygulanmaktadır. Hastanın tedaviye cevap verememesi halinde algoloji birimine başvurması önem arz etmektedir.

Damar Tıkanıklığına Bağlı Ağrılar

Vücuttaki bazı ağrılar damar tıkanıklığına bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. Hipertansiyon, şeker hastalığı gibi hastalıklar nedeniyle atardamarların organlara yeterli kan taşıyamaması sonucunda vücutta çeşitli ağrılar görülebilmektedir. Örneğin bacağa giden damar tıkandığı takdirde bacak ağrısı, kalp damarının tıkanması sonucunda göğüs ağrısı gibi belirtiler çıkmaktadır.

Kanser Ağrıları

Bu ağrı türü; kanserin özellikle ileri evrelerinde olan hastaların sık şikayet ettiği bir sorundur. Ağrının kontrol edilmesi işleminde algoloji ve onkoloji birimi birlikte hareket etmektedir.

Şeker Hastalığına Bağlı Nöropatik Ağrılar

Diyabet (şeker hastalığı), kan damarları ile birlikte sinir liflerine de zarar vermektedir. Sinir liflerinin hasar görmesi sonucunda hastada nöropatik ağrı belirtileri görülmeye başlamaktadır.

Sebebi Bilinmeyen Ağrılar

Algoloji biriminin ilgi alanına giren ağrılar arasında sebebi bilinmeyen ağrılar da yer almaktadır. Sebebi bilinmeyen ağrılar, pek çok hastayı endişelendirebilmektedir. Bu tip ağrıların sebebini bulmak zor olsa da girişimsel yöntemler sayesinde teşhisinin yapılması mümkün olmaktadır. Ağrının kaynağının saptanması işlemi için görüntüleme yöntemlerinden faydalanılarak sinir sistemine kateter yerleştirilmektedir. Bu yöntem sayesinde ağrının sebebi bulunmaktadır.

Özetle algoloji (ağrı polikliniği) biriminin tedavi ettiği ağrı çeşitleri aşağıda açıklanmıştır:

  • Kronik ağrılar
  • Baş ağrıları
  • El bileği ağrıları (karpal tünel sendromu gibi)
  • Kanser ağrısı
  • Romatizmal hastalıklar
  • Zona ağrısı
  • Trigeminal nevralji
  • Boyun ağrıları
  • Sırt ağrıları
  • Bel ağrıları
  • Fibromyalji
  • Kalça, diz, ayak bilek ve ayak ağrıları
  • Omuz, kol ve el ağrıları
  • Boyun ve bel fıtığı ameliyatı olduktan sonra görülen ağrılar (Bu ağrılar, önceden yaşanan ağrılardan farklı olabilmektedir.)
  • Diyabetik nöropati (şeker hastalarında ortaya çıkan el ve ayaklarda yanma, elektrik çarpması hissi ve batma)
  • Siyatalji (Bel bölgesindeki omurlar arasından çıkan ve topuğa kadar uzanan en uzun en kalın sinir olan “siyatik sinir”de görülen ağrıdır).
  • Travma sonrasında oluşan yaralanmalardan ya da kırıktan sonra ortaya çıkan ağrılar
  • Herhangi bir ameliyat işlemi sonrasında dinmeyen ve kronikleşmeye başlayan ağrılar
  • Psikosomatik ağrılar (Psikolojik rahatsızlıkların bedene yansıması şeklinde görülebilmektedir.)

Beyin ve Sinir Cerrahisi Nedir?

Hastanelerin veya diğer sağlık kuruluşlarının beyin ve omurilik bölgesinde gerçekleşen damar tıkanıkları, yaralanmalar ile vücudun bu bölgelerinden kaynaklanan bel ve boyun fıtığı gibi hastalıklara tıbbi müdahale edilmesini sağlayan birimine, beyin ve sinir cerrahisi adı verilmektedir. “Nöroşirürji” adıyla da bilinen beyin ve sinir cerrahisi biriminde çocukluk döneminden yetişkinliğe kadar farklı yaş gruplarındaki sinir sistemi hastalıklarına sahip olan bireylerin tanı ve tedavi işlemleri gerçekleştirilmektedir.

Beyin ve Sinir Cerrahisi Hangi Hastalıklara Bakar?

Beyin ve sinir cerrahisi birimi vücudun beyin de dahil olmak üzere sinir sistemini kapsayan bölgedeki hastalıkların ve bu bölgedeki hasarlara bağlı gelişen çeşitli rahatsızlıkların tedavisi ile ilgilenmektedir. Tümör ve damar hastalıkları, beyin ve sinir sisteminde gerçekleşen travmalar, omurga hastalıkları gibi çeşitli hastalık gruplarında beyin ve sinir cerrahisi birimi hizmet vermektedir. Aşağıda beyin ve sinir cerrahisi biriminin ilgilendiği hastalıklar sınıflandırılarak detaylı bir şekilde ele alınmıştır.

1. Beyin Kanamaları

Beyin kanaması, beyindeki atardamar duvarının yırtılması ve beyin dokusuna doğru sızan kanın bu bölgede doku hasarına yol açması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Herhangi bir kaza, darbe, yaralanma vb. durumlara bağlı olarak ya da kendiliğinden ortaya çıkabilen beyin kanamaları, acil müdahale gerektiren bir hastalıktır. Genellikle ameliyat gerektiren beyin kanamaları vakalarının tedavisinde hastanelerin veya diğer sağlık kuruluşlarının beyin ve sinir cerrahisi biriminin müdahalesi gerekmektedir.

2. Beyin Tümörleri

Tümör, iyi veya kötü huylu olan vücudun çeşitli yerlerinde baş gösterebilen bir kitledir. Tümörlerin kötü huylu olanları “kanser” adıyla bilinmektedir. Beyinde oluşan tümörler ise kişide “bulantı, kusma, denge problemleri, unutkanlık, bayılma, görme bozuklukları (çift görme vb.), kol ve bacaklarda hissizlik” gibi semptomlar görülmesine sebep olmakta ve bu belirtiler kişilerin yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir. Bu şikayetleri yaşayan kişilerin beyin ve sinir cerrahisi birimine başvurması gerekmektedir.

3. Beyin Damar Hastalıkları

Beyin damar hastalıkları inme, bel ve boyun fıtığı, parkinson gibi hastalıkları kapsamaktadır. Bu hastalıklar kişilerde felç, bilinç bozukluğu, görme ve konuşma bozuklukları, denge bozuklukları gibi sorunlar görülmesine yol açabilmektedir. Bu sebeple bu tip belirtileri yaşayan kişilerin derhal beyin ve sinir cerrahisi birimi ile temasa geçmesi gerekmektedir. Aşağıda beyin damar hastalıkları kategorisinde incelenen ve dolayısıyla beyin ve sinir cerrahisi biriminin de ilgi alanında yer alan diğer hastalıklar sıralanmıştır:

  • Beyin zarı veya dokusunda meydana gelen beyin kanaması
  • Arteriovenöz Malformasyon
  • Boyun ve Bel Fıtığı
  • Omurilik Tümörleri
  • Beyin Tümörleri
  • Karotis Stenozu
  • Parkinson
  • Beyin damarlarının tıkanmasına bağlı olarak ortaya çıkan felç ve inme

4. Omurga Rahatsızlıkları

Yaşa bağlı olarak ortaya çıkabilen omurga hastalıkları herhangi bir kaza, darbe veya yaralanma gibi bir travma sonucu da yaşanabilmektedir. Eklem- kas ağrıları, eğrilik, tümörler, lezyonlar, kamburluk (kifoz), skolyoz ve omurga bölgesinde gelişen enfeksiyon vakaları bu gruba dahil edilmektedir. Bu tip hastalıklar kronik ağrılara, uyuşma hislerine sebep olmakta ve kişilerin hareket kabiliyetini olumsuz etkileyebilmektedir.

5. İnme

İnme, beyne giden kan akışının durması sonucu vücutta “kol ve bacakta güçsüzlük, şiddetli ve ani baş ağrısı, denge kaybı, konuşma ve anlama güçlüğü” gibi belirtiler görülmesi durumudur. Sonu ölüme kadar varabilecek derecede ciddi bir hastalık olan inme, tedavisi ertelenmemesi gereken bir hastalıktır.

6. Çeşitli Travmalar

Düşme, yaralanma, kaza, silahlı yaralanma, spor faaliyetleri gibi etkenlerin yol açtığı hasarlar travma olarak adlandırılmaktadır. Vücudun omurga ve kafa bölgesinde ortaya çıkan travmalara acil müdahale gerekmektedir. Bu durumların tedavisinde beyin ve sinir cerrahisi birimi önemli rol oynamaktadır.

7. Çocukluk Çağı Beyin ve Sinir Hastalıkları

Beyin ve sinir cerrahisi birimi çocukluk döneminde ortaya çıkan beyin ve sinir hastalıklarıyla da ilgilenmektedir. Anne karnından 18 yaşa kadar görülen beyin ve sinir hastalıklarını kapsayan bu vakalar ise şöyle sıralanmaktadır:

  • Kafatası şeklinde görülen bozukluklar,
  • Beyinde su toplanması,
  • Beyin omurilik sıvısı artışı,
  • Doğumdan gelen sinir sistemi bozuklukları,
  • Doğumdan gelen beyin kanamaları,
  • Epilepsi ve hareket bozuklukları,
  • Omurilik tümörü,
  • Beyin tümörü,
  • Omurilik ve damarsal hastalıklar,
  • Omurilik kapanma kusurları

Sırt Ağrısına Hangi Bölüm/Doktor Bakar?

Haberler

Teknoloji

Sırt Ağrısına Hangi Bölüm/Doktor Bakar?

Toplumda en sık görülen ağrıların başında sırt ağrıları gelmektedir. Bu ağrılar, baş bölgesinin altından bel bölgesine kadar olan yerde görülür. Genellikle kaslarda gerilmeden kaynaklı sırt ağrıları meydana gelir. Ancak bazı durumlarda ciddi hastalıkların da habercisi olabilir. Bu ağrılar, uzun bir süre devam ederse kişinin yaşam kalitesini olumsuz olarak etkiler. Ağrılar, bıçak saplanması şeklinde aniden oluşur. Bu durum hareket kısıtlılığına yol açar. Özellikle bel omurgası çevresinde yoğun olarak hissedilir. Kol, bacak, kalça, göğüste de ağrılar oluşabilir. Peki sırt ağrısına hangi bölüm/doktor bakar? İşte detaylar...

Her ağrıgibi sırt ağrısının da akut ve kronik olmak üzere iki farklı türü bulunur. Akut ağrılar, aniden ortaya çıkan ağrılardır. Bunlar genellikle en az bir hafta, en fazla 6 hafta kadar sürer. Kronik ağrıların ise en az 6 hafta sürdüğü gözlemlenmiştir. Kişilerin yaşam tarzları sırt ağrılarının nedenlerini saptamada yardımcı olur. Çalışma koşulları, hareketsiz bir yaşam, aşırı kilo gibi durumlar sırt bölgesinde ağrılara yol açar. Ayrıca depresyon, stres, kaygı gibi psikolojik durumlardan kaynaklı da ağrılar oluşabilmektedir. Sırt ağrılar, altta yatan durumlara göre vücudun farklı bölgelerine yayılır. Ayrıca başka bölgede oluşan ağrılar sırtta yansıma da yapabilir. Sırt ağrıları hakkında merak edilenleri sizler için derledik...

Sırt Ağrısının Nedenleri

Sırt Ağrısının Nedenleri

Sırt Ağrısına Hangi Bölüm/Doktor Bakar?

Sırt Ağrısına Hangi Bölüm/Doktor Bakar?

Aşağıdakiler de İlginizi Çekebilir

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda

Sağlık Rehberi / Mide Fıtığına Hangi Bölüm Bakar?

Mide Fıtığına Hangi Bölüm Bakar?

Mide fıtığı sorunu yaşayan kişiler hangi bölüme başvuracaklarını merak etmektedir. Mide fıtığı sorunu yaşayan kişiler genel cerrahi  servislerine müracaat etmeli ve kendilerini uzman hekimlerin ellerine bırakmalıdırlar.

Mide fıtığı nerede olur?

Mide fıtığı, adından da anlaşılacağı üzere mide ile yemek borusu arasındaki bölümde meydana gelmektedir. Mideyi yemek borusuna bağlayan kasın zayıflaması ile kendini göstermektedir. Bazı tetikleyici durumların varlığında mide fıtığı denilen durum meydana gelmektedir.

Mide fıtığı belirtileri nelerdir?

Mide fıtığı olan kişiler başlangıçta hastalığın semptomlarını bariz şekilde yaşamazlar çünkü başlangıçta varlığını hissettirmez. Sonraları aktivite ve harekete bağlı olarak mesela eğilip kalkma, tuvalete oturma ve ağır kaldırma gibi durumlar sonrası göğüs kemiği alanında ekşime ve yanma gibi belirtileri göstermektedir. Mide fıtığı her hastalıkta olduğu gibi başlangıçta akut daha sonra kronik yani ilerlemiş olarak devam etmektedir. İlk ortaya çıktığı zamanlarda belirtiler çok yoğun değilken ilerlemesi halinde ciddi sıkıntılara da yol açabilmektedir.

Mide fıtığı neden olur?

Mide fıtığına sebebiyet veren durum ve durumlar pek bilinmemektedir. Mide fıtığı mide ile yemek borusu arasındaki kasların erimesi ve güçsüz kalması sonucu midenin yemek borusuna doğru kayması ile karakterize olan bir hastalık çeşididir. Mide fıtığına sebep olan bazı faktörler vardır ve bunlar nedenleri arasında sayılabilir. Sürekli kabız olmak, obezite, yaşlanma, sigara kullanımı, ağır kaldırmak, sinir ve stres mide fıtığı için gerekli zemini hazırlamaktadır.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır