6 dakika
Stanley Kubrick bütün zamanların en çok konuşulan film yapımcılarından biridir. Sadece yeteneği ile değil, insanların onu gördüğü mitolojik imgesiyle de öne çıkmaktadır. Ne doğrudur, ne değildir? Ölümsüzlüğünün altında yatan sır nedir?
Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022
Stanley Kubrick denince akla sinema, mükemmellik, simetri ve derinlik gelir. Kubrick, 20. yüzyıldaki film yapımcılığı üzerindeki büyük etkilerden biri olarak kabul edilmektedir. Fakat, kimsenin yeteneği üzerine bir şüphesi olmamasının yanı sıra, çekim sırasında strese, tükenmişliğe ve anksiyeteye sebep olmasıyla da bilinmektedir.
Sayısız hikaye ve efsane Stanley Kubrick’i efsaneleştirmemize yardımcı olmuştur. Bazı insanlar hala filmlerini ayırmaya ve bizi gerçeğe yöneltecek ipuçları bulmaya çalışmaktadır. Hatta bazıları, tartışmalı son filmi Gözü Tamamen Kapalı’nın (Eyes Wide Shut, 1999) ölümü ile ilgili olduğunu düşünüyor.
Kubrick’in lanetli ve eziyetli dehalığı yıllar geçtikçe büyümüştür. Bu yazımızda, onun hayatını ve türlere meydan okuyan inanılmaz işlerini tartışacağız.
Stanley Kubrick 26 temmuz 1928’de Bronx, New York’ta doğdu. Zengin bir Yahudi ailesinde yetişmesine rağmen, kendisi ateistti. Çocukluğundan itibaren satrança, caza ve fotoğrafçılığa ilgisi vardı. Bu üç ilgisi de gelecekteki spesifik kariyerini oldukça etkiledi. Kubrick için, satranç basit bir eğlence formundan daha fazlasıydı. Ona bir düşünceyi hayata geçirmeden önce düşünme yeteceği kazandırdı.
Kubrick film yönetmenliği ve satranç arasında birçok benzerlik gördü. Satranç ona herhangi bir hareket yapmadan önce gözlemleme ve analiz etme özelliklerini kazandırdı. Her zaman daha iyi bir oyun vardır, her şeyi şansa bırakamazsınız.
Öyle bir satranç hayranıydı ki, filmlerinde satranç ile ilgili direkt ve direkt olmayan birçok alıntı yaptı. Örneklerden biri 2001: Bir Uzay Destanı’ndaki (A Space Odyssey) Frank’in bilgisayarına (HAL 9000) karşı satranç oynamasıdır.
“Satranç masasına oturuyorsunuz ve aniden kalbiniz çarpmaya başlıyor. Eliniz hamle yapmak için titriyor. Fakat, satrancın size öğrettiği şey; orada sakince oturup yapmak üzere olduğunuz hamlenin iyi bir fikir olduğunu mu, yoksa diğer başka daha iyi fikirler olup olmadığını düşünmeniz gerektiğidir.”
– Stanley Kubrick
Stanley Kubrick iyi bir öğrenci değildi, genellikle okulu asardı ve kötü notlar alırdı. Yine de, gençken onun çok zeki birisi olduğunu biliyoruz. Fotoğrafa olan ilgisi onu Look dergisinde 16 yaşında çalışmaya yönlendirmiştir.
Film sektörüne ilk adım atışı 50’lerde çektiği kısa belgesel olan Uçuş Günü (Day of the Flight) (1951) ile oldu. Daha sonra fotoğrafçı olduğu işini bırakarak, ilk uzun metrajlı filmi olan Korku ve İstek (Fear and Desire) (1953) üzerinde çalışmaya karar verdi. Bu film başarılı olamadı ve Kubrick çektiği filmin düşük kaliteli olduğuna karar verip, bütün kopyalarından kurtuldu.
Aynı zamanlarda Alman bir kadınla tanışıp evlendi. Christiane Kubrick, Kubrick’in üçüncü eşiydi.
Birkaç noir film çektikten sonra, Zafer Yolları (Paths of Glory) (1957) isimli filmiyle bilinirlik kazandı. Bu, Kirk Douglas’ın oynadığı ve eleştirmenlerden övgü kazandığı, savaş karşıtı bir filmdi.
En başından beri, filmleri üzerindeki mükemmeliyetçiliği ve mutlak kontrolcülüğü ile bilinmekteydi. Sürecin bütün yönlerini kontrol etmeliydi: prodüksiyon, yönetmenlik, dağıtım vs. Bazıları, bu obsesif stilin satranç aşkından geldiğini söylüyor. Obsesif, otoriter ve mükemmeliyetçiliğinden çok çabuk adı kötüye çıktı.
Fakat o basına filmlerinin hayal ettiği gibi olmasını istediğini hatırlatmayı başardı. Her şeyin iyi olmasını istediğini ve bunun negatif bir şey olmadığını söyledi.
Zafer Yolları‘ndan sonra, 60 yıl sonra da alkışlanan filmler yapmaya devam etti. Spartacus (1960), onun ilk yüksek bütçeli filmiydi. Lolita (1962), aynı isimli Nabokov romanının tartışmalı bir uyarlamasıydı. Peter Sellers’ın oynadığı, harika bir film olan Dr. Garipaşk (Dr. Strangelove)’ı 1964’te çekti ve ölümsüz 2001: Bir Uzay Destanı‘nı da 1968’de.
Büyüyen ününe rağmen Kubrick ile röportaj yapmak kolay değildi ve kalabalıklarda çok az görünürdü. Birleşik Devletler’den İngiltere’nin kırsal kesimlerine yerleşmek için taşındı ve soğuk, kadın düşmanı, insanları sevmeyen ve otoriter olarak kötü bir ün kazanmıştır.
Kubrick’in mükemmeliyetçiliği 2001: Bir Uzay Destanı‘na uzaylıları dahil etmemesine sebep olmuştur. Çünkü onların gerçekçi görünmesinin bir yolunu bulamadığı için, uzaylılar ekranda açık bir şekilde görünmemektedir, bu konu izleyicinin hayaline bırakılmıştır.
Gazeteci Michael Herr 2000’de Kubrick’in biyografisini yazmıştır. Kubrick‘te, ünlü film yapımcısını çevreleyen mitolojiyi ve efsanenin çoğunu ortadan kaldırmaktadır. Yine de onu çok olağandışı biri olarak anlatmaktadır.
Filmlerini yaparken ne istediği tam anlamıyla biliyordu. Bunun sonucu olarak da bazı filmlerinde (örneğin Otomatik Portakal (A Clockwork Orange, 1971) sansüre uğradı. Ayrıca Barry Lyndon (1975) filmini doğal ışıkla çekerek ezber bozdu.
Kubrick, 18. yüzyıl insanlarının yaşamlarını yansıtmak istiyorsanız, kendinizi o zamana kaptırmanız gerektiğine inanmaktaydı. Bu yüzden Barry Lyndon‘ı mum ışığında çekmeye ve tarihteki o dönemden dekorasyonlarla doyurmaya karar verdi. Titizliği onu yeni teknikler ve film yapmanın yeni yollarını keşfetmeye yöneltti.
1980’de, Stephen King’in aynı isimli romanından sinemaya uyarlanan Cinnet (The Shining) filmi ile herkesi korkuttu. Bu filmi çekmek kolay olmadı. Ana aktris Shelley Duvall ile yaşadığı çatıması, soğuk ve uzlaşmaz bir yönetmen olduğu hakkındaki kötü ününü besledi. Otomatik Portakal‘ın başrolü olan Malcolm McDowell ile de film çekmek kolay olmadı. Çekim sürecinde bazı kaburgalarını kırdı ve kornea yaralanması geçirdi.
Kubrick Cinnet filminden sonra 80’lerde yavaşlamaya başladı. Bir sonraki filmini, Zafer Yolları’ndaki bazı temaları yeniden ele alan Full Metal Jacket‘ı çekmesi yedi senesini aldı.
Kubrick’in filmleri tamamen sembolizmle doludur. Bu semboller genellikle ilgili bilgileri izleyiciye verir. 2001: Bir Uzay Destanı çıktığında, film sektöründeki özel efektler ve filmler ciddi bir değişikliğe uğradı. O yıllardaki kaç film gerçekçi ve harika özel efektleriyle hatırlanıyor? Unutmayın, bunların hepsi insanoğlunun aya ayak basmasından önce oldu.
Efsane, Kubrick’in ilk aya inişi çekmesiyle ve bunun aslında tamamen bir kurmaca olması ile başladı. Çoğu insan sonraki filmlerinde bu teoriyi doğrulayan subliminal mesajlar verdiğine inanmaktadır. Cinnet filminde Dany’nin üzerinde “Apollo 11, ABD” yazan bir uzay roketi olan bir tişört giydiği sahne buna bir örnektir.
Söylenti, teori hakkında Operation Avalanche adı verilen sahte bir belgeselin ortaya çıkmasıyla hız kazandı. Bazıları belgeselin doğru olduğuna inanıyordu, bu yüzden efsane yayılmaya devam etti.
2016’da Kubrick’in kızı Vivian Twitter’daki söylentileri dağıtma görevi üstlendi. Ayrıca babasının, tartışmalı filmleri nedeni ile ABD hükumeti ile sorunları olduğunu herkese hatırlattı. Kubrick, sanatını sansürlemeye çalışan aynı insanlara neden yardım etsin?
Vivian’ın tüm çabalarına rağmen komplo teorileri devam etti. İnternette Kubrick’in gizli bir cemiyete mensup olduğuna dair sayısız teoriler vardır. Bazı insanlar, son filmi Gözleri Tamamen Kapalı‘nın dünyayı domine eden gizli toplumların maskesini düşürmesinin bir yolu olduğuna inanmaktadır. Bazıları da bu filmin yönetmenin ölüm fermanı gibi olduğuna inanmaktadır. Kubrick, politik olarak oldukça tartışmalı ve demokrasiye karşı şüpheci olsa da, bu teorilerin doğru olup olmadığını bilmenin bir yolu yok.
Kesin olarak bildiğimiz şey ise, Kubrick’in 70 yaşında 7 mart 1999 yılında, Gözleri Tamamen Kapalı‘nın galasından önce kalp krizinden öldüğüdür. Arka bahçesinde, herhangi dini bir seremoni olmadan, en sevdiği ağacın altına gömülmüştür.
Kubrick ile ilgili dedikodular doğru olsun ya da olmasın, onun çok yetenekli bir film yapımcısı olduğu konusunda hiçbir şüphe yoktur. Çok üretken bir yapımcıydı ve efsanesi senelerce sürdü. Kubrick’in bitiremediği bazı filmler de vardır, bunlardan bazıları Napoleon ve pornografik bir film olan Blue Movie‘dir.
En iyi yönetmen için Oscar kazanamasa da, en iyi efektlerde 2001: Bir Uzay Destanı ile Oscar kazanmıştır. Tartışmalı, eşsiz, nevrotik ve dahi… Stanley Kubrick’in en ilginç filmleri dünyaya verdiği hediyelerdir.
“Bir şey eğer yazılamıyorsa veya düşünülemiyorsa, film olamaz.”
– Stanley Kubrick
Amerika'nın sinema tarihi eksikefsanevi film yapımcısı, yönetmen ve yapımcı Stanley Kubrick'ten söz etmeden. 1999'da ölümüne 1951 yılında devam eden bir kariyerde, türler boyunca eserleri ile yaşamış en etkili sinemacılardan biri olarak kabul edildi. Bir çok istisnai eserle tanınır Öldürmek ve bugün olduğu gibi sinematografiyle ilgili bir şey veya daha fazlasını değiştiren birçok kişi.
26 Temmuz 1928'de Lying In'deManhattan, New York Şehri'nde bulunan Stanley Kubrick, doktor olan Jacob Leonard Kubrick (Jack) ve Sadie Gertrude Kubrick ile dünyaya geldi. Avusturyalı-Musevi, Rumen-Musevi ve Polonyalı-Musevi kökenli kökenli film yapımcısı, Barbara Kubrick'le iki küçük çocuğu yaşça küçük kız kardeşi olarak büyüdü.
Bronx'taki Devlet Okulu 3’deydi.Eğitimine daha sonra Devlet Okulu 90'a geçmeden önce başladı. Daha sonra, 1945'te William Howard Taft Lisesi'nden çok düşük dereceli ve eğitimi ile daha ileriye gitme umuduyla mezun oldu.
O bir daha fazla olması için karar verildiortalama IQ seviyesi, neredeyse her zaman okula kötü devam ettiğini kaydetti; bu da hayal kırıklığı yaratan notlarına katkıda bulundu. Çok sonra, eleştirel düşünmeyi teşvik etmenin ve öğrencilerin ilgisini çekmenin ne kadar yetersiz olduğuna inandığı için Amerikan eğitim sisteminden her zaman nefret ettiğini ortaya çıkardı.
Stanley Kubrick'in her zaman ilgisi vardı.sinemacı olmak. Onüçüncü doğum gününde, babası ona bir fotoğraf makinesi verdi, fotoğrafçılığa aşık olmasına ve hala lisedeyken okulunun resmi fotoğrafçısı olduğunu görmesine yardımcı oldu. Eğitiminden sonra bir süre fotoğrafçı olarak çalıştı.
1951'de, arkadaşı Alexander Singer'in yardımı ve teşvikiyle kısa filmler ve belgeseller çekmeye başladı. Kendisine prodüksiyonu öğreterek başlıklı bir belgesel yaptı. Mücadele Günüİrlandalı-Amerikan orta boy boksör Walter Cartier ile ilgiliydi. Bu onu mesleğe getirdi, kariyerini başlattı.
Daha birçok kısa film ve uzun metrajlı film iledaha sonra 1955'te Harris-Kubrick Pictures Corporation'ı kurduğu yapımcı James B. Harris ile tanıştı. Daha sonraki yıllarda, Lionel White'ın romanı da dahil olmak üzere birçok romanı filmlere uyarlayacaktı. Temiz mola 1956 filmine yaptığı, Öldürmek.
1968'de serbest bırakıldı. 2001: Bir Uzay Odyssey, Stanley Kubrick'in beş yıl geçirdiği bir filmgeliştirmek. Sinematik çığır açan film, şimdiye kadar yapılmış en büyük filmlerden biri olarak görülüyor. 1970'lerde ve 80'li yıllarda onu da dahil olmak üzere çeşitli korku filmlerinde çalıştığını gördüler. Cinci (1973) ve Exorcist II: Heretic (1977).
1961'de, Amerika Birleşik Devletleri’nden ayrıldı; burada Amerika’daki suçla ilgili endişeleri ve aynı zamanda film prodüksiyonuna olan ilgisinin Hollywood’a duyduğu küçümseme sonucu çalışmaya devam etti.
Stanley Kubrick o zaman bir aile adamı oldusadece 19. Yaşında, lisedeyken tanıştığı bir kadın olan Toba Metz ile evlendi. Ne yazık ki, 1951'de, sadece üç yıl sonra, evlilik boşanmada sona erdi. Ertesi yıl, daha sonra 1955'te eşi olan dansçı, tiyatro tasarımcısı ve aktris Ruth Sobotka ile yaşamaya başladı.
Evlilik sonsuza dek sürmeyecekdüğümü bağladıktan iki yıl sonra sendikaya son vereceklerdi ve Kubrick Alman aktris Christiane Harlan ile tanışacaktı. 1958'de üçüncü karısı oldu ve 1999'da ölene kadar birlikte kaldılar.
Harlan bir öncekinden bir kızı vardıilişki, ama birlikte, iki kızları vardı - Anya Renata ve Vivian Vanessa. İlk kızı 1959'da doğdu ve ikincisi Vivian iken, 1960'ta doğarken 2009'a kadar yaşadı. Aynı zamanda babası ve bestecisi gibi bir film yapımcısı.
Stanley Kubrick’in net bir değeri vardı.20 milyon dolar olarak tahmin ediliyor. Servetini bir film yapımcısı olarak son derece başarılı kariyerinden elde etti. Belirttiği gibi, tümü servetine eklenen bir fotoğrafçı ve seslendirme sanatçısıydı.
7 Mart 1999'da ikonik film yapımcısı öldü.70 yaşında uykusu. Ölüm, yaşadığı kalp krizinden kaynaklandı. Bu trajediden beş gün sonra Stanley Kubrick, evi olan Childwickbury Manor'da dinlenmeye bırakıldı. Cenaze törenine yalnızca yüz aileye yakın ve katılımdaki yakın arkadaşlarla yapılan özel bir etkinlik yapıldı.
Daha fazla oku:
Stanley Johnson (Basketball Player) - Biyografi, Aile Hayatı, Boy, Kilo
Paul Stanley Eşcinsel mi, Karısı mı? Çocukları, Ailesi, Yüksekliği
Max Stanley - Biyo, Kişisel Bilgiler, Avustralya YouTuber Ailesi
Sonbahar Snyder Biyografi, Zack Snyder ile İlişki, Ölüm, Wiki
Asperger Sendromlu 10 Ünlü Kişi
Dina Merrill - Bio, Evli, Koca, Çocuklar, Aile, Net Değer
Matthew Modine Karısı, Kızı, Aile, Yaş, Boy, Diğer Bilgiler
Stanley Tucci Biyografi, Eşi Kimdir - Felicity Blunt Ve Net Değeri?
Herb Edelman - Biyo, Boy, Çocuklar, Karısı, - Louise Sorel, Net Değer, Ölüm
Ünlü yönetmen Stanley Kubrick'in sırlarını eşi ve kızı ölümünden sonra anlattı.
Ünlü yönetmen Stanley Kubrick'in eşi Christiane bile film setine gelmemek için kendini zor tuttu. 13. uzun metrajlı filmiyle rüyalarının fantazilerinin sonuna kadar gitti Kubrick. ‘‘Eyes Wide Shut’’ Londra'nın yakınlarında Pinewood'da çekildi. 65 milyon dolara mal olan ‘‘Eyes Wide Shut’’, yönetmenin kişiliğini, özgürlüğünü, sınırsız yaratıcılığını dilediğince eserine yansıttığı bir tablo gibiydi adeta. Ancak son filmiyle ilgili tek bir söz söyleyemeden geçtiğimiz yıl 7 Mart'ta hayata veda etti Kubrick.
O, ‘‘Eyes Wide Shut’’ta Nicole Kidman'la Tom Cruise'u kameranın karşısında çırıl çıplak soydu. Bugün ise bu dahinin sinemada uyguladığı tüm gizemin üzerindeki perdeyi eşi Christiane ve büyük kızı Anya kaldırıyor.
Bir senaryo üzerinde çalışırken Kubrick bu parktaki ağaçların arasında kaybolmayı severdi. Amerikalı yönetmen, İngiltere'de on yedinci yüzyıldan kalma büyük bir konakta yaşıyordu. Büyük tartışmalar yaratan projelerinin bir çoğunu bu konakta sofistike montaj masalarında yaptı. Eserlerinin final sahnelerini montaj odalarına çevirdiği ahırlarda gerçekleştirdi. Christiane ve Anya onun insanlara çılgınca gelen bu yaratıcı hayatın bir parçası oldular.
‘‘Stanley her zaman burada bu evde çalıştı. Yüzlerce kitap okurdu ve hepbirlikte onun okuduğu kitaplar üzerine konuşur, tek karar verecek kişi o olsa bile aktör seçimine biz de katılırdık.
ASLINDA AŞK FİLMİ‘‘Ne şeytansıydı, ne diktatör, ne de kadın düşmanı...O kendi evinde kadınlar tarafından kuşatılmayı seven bir insandı. Ve gitmek zorunda olduğum zaman arkamdan homurdanırdı. Bu filmde her ne kadar bizim beraberliğimizin model alındığı üzerine dedikodular çıkmış olsa bile tam tersine, böyle birşey söz konusu değil. Filmin senaryosu D'Arthur Scnitzler'in ‘‘Sadece Bir Düş’’ adlı kitabından adapte edildi. Stanley bu eserin telif hakkını 1968 yılında satın almıştı. Bu film kesinlikle bir seks filmi değil. Sadece bir çiftin birbiriyle yaşadığı ilişkideki vicdanı sorguluyor. Film aynı zamanda insanlara kendi ilişkileriyle ilgili soru sorduğu için izleyenleri rahatsız ediyor olabilir. Aslında bu bir aşk filmi. Ve bütün insanlar aşk hikayelerinin karmaşıklığı içinde kendini bulabilir. ‘‘Eyes Wide Shut’’ şu dersi veriyor: Eğer kendi varoluşunuzu paylaşacak, aşık olduğunuz birini bulduysanız, bu ilişkiyi koruyun ve bütün dikkatinizi, herşeyinizi ona verin. ‘‘Eyes Wide Shut’’ın kahramanları kör. Birbirlerine neleri çektirdiklerinni farkına varamıyorlar. Filmin bir ahlak eğitimi dersinden hiçbir farkı yok aslında. Çok ciddi, kimi zaman lirik ve komik bile olabiliyor...
Nicole Kidman ve Tom Cruise bu film için iki yıl boyunca İngiltere'de yaşadı. İkisi de zamanının büyük bir kısmını bu evde geçirdi. Bu film aynı zamanda onları birbirine daha da yakınlaştırdı. Bu çifti oynayabilmek için karakterlerin analizini yapmak, onları adeta deşmek gerekiyordu. Stanley onlara inandı. Onlar da Stanley'e...
Stanley çok az uyurdu, günde beş saat... Her saat okurdu ve yeni düşünceler arardı. Yemek yapmayı çok severdi, mutfağı alt üst ederdi. En sevdiği şey ise mutfakta televizyon seyrederken Amerikan salataları hazırlamaktı. Dostlarını biraya getirmeyi, onlarla uzun yemekler yemeyi çok severdi. Evimiz her zaman profesyonel ve dostani toplantıların merkezi oldu. İletişim onun için vazgeçilmez bir tutkuydu adeta. Bir dostumuz birgün ‘‘İnternet'ten önce Stanley Kubrick vardı’’ diye bir espri yapmıştı. Elektronik oyuncak manyağıydı. Yeni çıkan her türlü elektronik aleti satın alırdı. Özel efekt hastasıydı. Bunun yanında eski dolmakalem koleksiyonu yapardı. Keşfetmeye bayılırdı ama deliler gibi, hırslı ‘‘workaholicler’’ gibi çalışmazdı. O sadece mükemmeli arar ve keşfetmeye bayılırdı.
Dizi & Film
Dâhi Yönetmen Stanley Kubrick’in Tam Bir Arıza Olduğunun 17 Bariz Kanıtı
Her zaman mükemmeliyete ve kusursuza ulaşmak için çalışan efsanevi yönetmenin takıntılı olduğunu bilmeyeniniz yoktur. Takıntıları yüzünden 48 yıllık aktif yönetmenlik kariyerine sadece 16 film sığdırmış bir adamdan bahsediyoruz burada. Daha ne olabilir ki?
Karşınızda, bir garip davranışlarıyla gerçek bir arıza olduğunu kanıtlayan Stanley Kubrick!