su gibi burun akıntısı / Burun Akıntısı Nasıl Geçer? - Hopi Blog

Su Gibi Burun Akıntısı

su gibi burun akıntısı

Burun akıntısı neden olur, nasıl geçer? Burun akıntısına ne iyi gelir? Burun akıntısı durdurma yöntemleri

Haberin Devamı

Burun akıntısı kış aylarına girdiğimiz şu günlerde en çok görülen rahatsızlıklardan birisi kuşkusuz burun akıntısıdır. Birçok insan burun akıntısını çok fazla önemsemese de aslında ilerleyen dönemlerde çok büyük hastalıklara yol açabilmektedir. Bu sebepten dolayı burun akıntısına baştan tedbir almak yapılacak en doğru davranış olacaktır.

Burun akıntısının pek çok farklı şekli ve türü vardır. Sıklıkla akan ve adeta bir musluktan akan suya benzeyen burun akıntısı nezleye işarettir. Su gibi renksiz bir şekilde akan burun akıntısı ise daha çok bir alerjiden kaynaklanmaktadır. Akıntının koyu olması ise basit virüslerden kaynaklı olarak görülebilmektedir.

Burun akıntısı nasıl geçer sorusuna bir çok insan burun akıntısını önlemek için çeşitli ilaçlar kullansa da genel olarak ilaç tedavileri tam sonuç vermemekle beraber hem de sağlığınıza zarar verebilmektedir. Bu yüzden burun akıntısını kesmek için bitkisel tedavi her zaman çok daha iyi sonuç verecektir.

Haberin Devamı

Burun akıntısına hangi bitkiler ne iyi gelir?

İlk olarak limon ve su kürü oldukça güzel gelecektir. Günde 3 kez alık bir su içerisine yaklaşık olarak 7-8 damla limon damlatın ve burnunuza çekin. Zamanla burun akıntınızı keser.

Zencefil kökü ya da yaprağını iyice çiğneyin. Çıkan suyu yutun ve vücudunuzdaki dolaşımı arttırın. Bu sayede burun akıntınız 3-4 gün içerisinde geçecektir.

Ilık bir su içerisine yeterince tuz koyun ve iyice karıştırın daha sonrasında varsa bir damlalığınız yoksa da çay kaşığı üzerinden bu karışımı burnunuza yavaşça çekiniz. 2-3 gün bunu uyguladığınızda muhtemelen burun akıntınız geçer.

Burun Gerisine Akıntı (BGA)

BURUN GERİSİNE AKINTI (BGA)

Burun Gerisine Akıntı (BGA) boğazda akıntı toplandığını hissetmek veya burnun gerisinden akıntının aktığının farkına varmaktır. BGA egzersiz, kalın salgı veya boğaz kasları ve yutma ile ilgili sorunlardan ötürü de ortaya çıkabilir.

Normal olarak, burnu ve sinüslerin içini kaplayan salgı bezleri günde 250-500 ml. salgı üretmektedir. Bu mukozanın yüzeyinde ancak mikroskopla görülebilen hareketli küçük kıllar vardır. Bunlar salgının geriye doğru hareket etmesini sağlar. Daha sonra bu bilinçsiz olarak farkına varmadan yutulur. Bu salgı zarları ıslatır ve temizler, enfeksiyonlara karşı savaşır. Bu salgının üretilmesi ve temizlenmesi sinirler, kan damarları, salgı bezleri, hormonlar, ve küçük kılcıklar arasında ki ilişkiye bağlıdır.

NORMAL OLMAYAN SALGlLAR

Artmış ince ve temiz salgı soğuk algınlığı, grip (üst solunum yolu viral enfeksiyonu), alerji, soğuk hava, parlak ışık, bazı besinler ve baharatlar, gebelik ve hormonal değişiklikler, doğum kontrol hapları ve bazı tansiyon ilaçlarının da içinde olduğu ilaçlar, ve burun içi kemik eğriliği gibi durumlarda görülür.

Vazamotor rinit allerjik olmayan aşırı salgılı ve tıkalı burun şikayeti yapan bir hastalıkdır. Artmış kalın salgı sıklıkla kış aylarında nemlendirme yapılmadan ısıtılan, nemin düştüğü ev ve binalarda görülür. Bunun yanında sinüs ve burun enfeksiyonlarında ve kümes hayvanlarının ürünlerine karşı oluşan allerjilerde de görülmektedir. Eğer soğuk algınlığında ki salgı zaman içinde kalınlaşıp sarı, yeşil renk almaya başlıyorsa muhtemelen bakterilerin yol açtığı bir cismin belirtisi olabilir (fasulye, bezelye, bir parça kağıt, oyuncağın bir parçası v.b.) Salgının azalması aşağıda ki nedenlerden birinden dolayı olabilir:

Uzun süre çevreye ait tahriş edici maddelere maruz kalmak burnu kurutup zarların zarar görmesine neden olabilir (sigara dumanı, endüstriel dumanlar, araba dumanları). Salgı azaldığında normalden daha kalındır ve yanlış olarak artmış hissi verir. Yapısal bozukluklar (burun septumu düzensizlikleri) hava akımını değiştirerek burun zarlarının kurumasına neden olur.(Yapısal bozukluğa bağlı olarak salgıyı arttırır veya azaltır.) Yaşın ilerlemesiyle mukus zarlar büzüşür ve kurur. Bu normalden daha az ve kalın salgı yapılmasına ve kişinin BGA hissine kapılmasına yol açar. Diğer az rastlanan nedenler de zarlarda değişiklik yaparak bu hisse neden olurlar. YUTMA PROBLEMLERİ

Yutma ağızda ki sıvı ve katı gıdaların yemek borusuna geçmesinden oluşan karmaşık bir olaydır. Bu ağızdaki, boğazdaki ve midedeki sinir ve kasların koordinasyon içinde çalışması ile olur. Yutma problemleri katı veya sıvı gıdaların boğazda birikmesine daha sonra ses tellerinin olduğu bölgeye dökülmesine ve bunun sonucunda ses kısıklığı, boğaz temizleme hissi veya öksürük ortaya çıkabilir.

Yutma güçlüğünün birçok nedeni vardır: Yaşla birlikte yutma kasları hem güçlerini hem de koordinasyon yeteneklerini kaybederler. Bundan dolayı bazen normal salgı bile mideye geçemeyebilir.

Uyku sırasında yutkunma daha az olur ve salgı ağızda birikir. Uyanırken öksürme veya boğaz temizleme hissi duyulabilir

Her yaşta sinirlilik ve stres boğaz kaslarında kasılmaya ve bunun sonucunda boğazda birşey varmış hissine neden olmaktadır. Sıksık boğaz temizlemek tahrişi daha da arttırarak durumun kötüleşmesine neden olur. Besinlerin geçtiği yol üzerindeki büyümeler veya şişlikler katı ve /veya sıvı gıdaların geçişini yavaşlatır veya engeller.

Yutma bozuklukları midedeki besinlerin veya asidin yemek borusuna veya boğaza geri geldiği Gastroözafageal Reflü (GER) veya Larengofarengeal Reflu (LPR) olarak tanımlanan durumundan da kaynaklanabilir. Yanma hissi hazımsızlık ve boğazda rahatsızlık belli başlı bulgulardır ve bunlar özellikle yemek yedikten sonra yatınca daha da artmaktadır. Yemek borusu ile midenin birleşim yerinde meydana gelen torba şeklindeki fıtıklarda buna neden olur.

TEDAVİ

Tedaviye başlamadan önce mutlaka teşhis konulmalıdır. Bu detaylı bir Kulak Burun Boğaz muayenesi ve muhtemel bazı laboratuar, endoskopik ve röntgen çalışmalarını içermektedir.

Bakteriyel enfeksiyonlar antibiyotikler ile tedavi edilir ancak bunlar geçici bir iyileşme sağlar. Kronik sinüzite kapalı sinüslerin ağzını açmak için yapılacak cerrahi bir müdahaleye ihtiyaç vardır.

Allerji; sebebini ortadan kaldırmakla kontrol edilebilir. Antihistaminikler ve dekonjestanlar, kromolin ve steroid burun spreyleri, diğer şekillerdeki steroidler ve hiposensitizasyon (aşı tedavisi) tedavi için kullanılabilir. Ancak bazı antihistaminikler kurumaya neden olup salgıyı daha da kalınlaştırırlar. Dekonjestanlar kan basıncının artmasına, kalp ve tiroid rahatsızlıklarının şiddetlenmesine neden olurlar. Steroid spreyler tibbi kontrol altında genellikle yıllarca güvenle kullanılabilir. Ancak kısa dönemde yan etkisi olmayan ağızdan alınan ve enjeksiyonla verilen steroidlerin uzun dönem kullanımlarında muhakkak sıkı bir kontrol ve gözlem yapılmalıdır.

Gastroözafageal Reflü tedavisine yatağın baş tarafını 12-15 cm kaldırmak, az ve sık yemek yemek, alkol ve kafeinin yasaklanması, yorucu olmamak şartıyla spor yapılması gibi yaşamı düzenleyici önerilerle başlanır. Antiasit veya bu hastalıkda çok etkili olan mide asit üretimini durduran ilaçlar doktor kontrolunda verilmelidir. pH ölçümü gibi kesin teşhis yöntemleri vardır..

Yapısal bozukluklar cerrahi uygulama gerektirir. Septum deviasyonu sinüslerin normal olarak boşalmasını engeller ve kronik sinüzite neden olur. Septumdaki bir çıkıntı tahrişe ve anormal salgıya sebeb olacaktır. Septumdaki bir delik kabuk bağlamaya neden olur. Genişlemiş veya şekli bozulmuş konkalar (burnun yan duvarlarında çıkan ve hava akımının ayarlıyan, nemlendiren yapılar) veya polipler (enfeksiyon, allerji veya tahriş sonucunda oluşan selim büyümeler) de aynı şikayetlere yol açabilir.

Her zaman bir neden bulmak mümkün olmayabilir. Tıbbi tedavi cevap vermezse hasta cerrahi tedaviye karar vermelidir.

Bazı durumlarda özel bir neden bulunamaz. Düzeltilebilecek bir hastalık yoksa tedavi daha kolay akabilmesi için salgının inceltilmesi yönünde olur. Bu daha ziyade sıvı alımı yetersiz olan yaşlı kişiler için geçerlidir. Bu hastalar günde en az sekiz bardak su içmeliler, Kafeini bırakmalılar ve eğer uygunsa idrar söktürücü kullanmamalıdırlar. Salgıyı inceltecek guaifenesin veya organik iyot kullanıldığında tükrük bezlerinde şişme veya vücutta döküntü gelişirse ilaç kesilmelidir.

Burunun su ile yıkanması kalın ve azalmış salgının düzeltilmesine yardımcı olur. Bu burun için yapılmış özel cihazlarla günde iki ila altı defa uygulanabilir. Sıcak suyun içine yemek sodası veya tuz ilave edilerek bu sıvı yapılabilir. Son olarak da reçete gerektirmeyen basit tuz çözeltiler burnu nemlendirmek için kullanılır.

KRONİK BOĞAZ KIZARIKLIĞI (FARENJİT)

BGA sıklıkla kırmızı, tahriş olan bir boğaza neden olur. Boğaz kültürlerinden genellikle bir sonuç alınmaz ama bademcikler ve diğer dokular şişerek rahatsızlığa neden olurlar. BGA tedavi edildiğinde bu olayda ortadan kalkacaktır.

Kaynak: http://www.kbb.org.tr


 

Geçmeyen Burun Akıntısının Nedeni Grip Değil Alerji Olabilir

Geçmeyen Burun Akıntısının Nedeni Grip Değil Alerji Olabilir

Burun akıntısı herkesin zaman zaman yaşadığı bir durumdur ve burun akıntısına neden olabilen pek çok faktör olabilir. Uzun süreli geçmeyen burun akıntısının önemli nedenlerinden birinin alerjiler olduğunu belirten İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Alerjisi ve İmmünoloji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Akçay, açıkladı.

 

Burun Akıntısı Alerji Belirtisi Midir?

Alerjilerin pek çok belirtiler vardır. Bunlar arasında en sık karşılaşılan belirtilerden biri de burun akıntısıdır. Burunla ilgili semptomların büyük bir kısmı genellikle alerji ile ilişkilidir. Saman nezlesi olarak bilinen alerjik rinit, burundaki alerjik reaksiyonları tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Alerjik rinit belirtileri arasında burun akıntısı, tıkanıklık, hapşırma ve burunda, gözlerde ve ağzınızın çatısında kaşıntı sayılabilir.

 

Alerjiden Kaynaklı Burun Akıntısına Ne Sebep Olur?

Nazal alerji semptomlarına neden olabilecek birden fazla tetikleyici faktör vardır. Nazal belirtilerden mustarip olan kişilerin hepsi aynı tetikleyicilere sahip değildir. Mevsimsel alerjiniz varsa, belirtilerinizi yalnızca yılın belirli bir zamanında ortaya çıkaran belirli bir ağaç veya çimen polenine alerjiniz olabilir veya sonbaharda yağmurlu ve yapraklar ıslakken ortaya çıkan belirli bir küf türüne alerjiniz olabilir. Mevsimsel alerjiden mustarip kişilerin üçte ikisinden fazlasının da yıl boyunca belirtileri vardır. Bunlara evdeki toz akarları, hamam böcekleri, evcil hayvanlardan gelen hayvan tüyleri ve yine küf gibi alerjenler neden olabilir. Tetikleyicilerinizi bilmek önemlidir. Tetikleyicilerinizi öğrendikten sonra, onlardan kaçınmanız ve tedavi olmanız daha kolay olacaktır. 

 

Alerji Kaynaklı Burun Akıntısı ile Grip Nasıl Ayrılır?

Alerji kaynaklı burun akıntısında ateş olmaz. Peş peşe hapşırma, burun kaşıntısı, boğazda kaşınma gibi belirtiler görülmez. Gripte ateş genelde görülür. Boğaz ağrısı olabilir. Kas ağrısı görülebilir. Belirtilere göre ayrılamayan durumda alerji testi yapılarak alerjik nezle teşhisi kesinleştirilir. 

 

Alerjiden Kaynaklı Burun Akıntısı Nasıl Geçer?

Geçmeyen burun akıntınız, tıkanıklık, hapşırma gibi belirtileriniz varsa öncelikle alerjiniz olup olmadığını öğrenmek için bir alerji uzmanına gitmeniz gerekir. Doktorunuz bazı testlerle alerjinize neyin neden olduğunu ve tetikleyicilerinizi belirleyecektir. Hem mevsimsel hem de yıl boyu süren alerjiler burun akıntısı, tıkalı burun ve hapşırmaya neden olabilir. Bu nedenle doktorunuz belirtileriniz ve mevcut durumunuza göre size uygun alerji testini yapacaktır. Tetikleyiciniz belirlendikten sonra alerji aşısı ve alerjenden korunma seçenekleri ile belirtilerinizi kontrol altına alabilirsiniz. 

 

Alerji Aşısı İle Alerjinizin Uzun Süreli Tedavisi Sağlanabilir

Alerji aşısı yani immünoterapi vücudu alerjen maddeye duyarsızlaştırmayı hedefleyen bir tedavi yöntemidir. Solunum alerjenlerine karşı uygulanan bu tedavi ile ev tozu mite, polen, küf ve evcil hayvan gibi alerjiler başarılı bir şekilde tedavi edilebilir. Kademeli olarak vücuda alerjen maddenin verilmesini içeren bu tedavi oldukça başarılı bir tedavidir. Aynı zamanda alerjinizin ilerlemesini ve alerjik astım geliştirme riskini de azaltabilir. Alerji aşıları ilk başlarda haftada bir yapılabilir ve daha sonra enjeksiyon sıklığı ayda bir olur. Birkaç yıl devam eden bu tedavinin başarı oranı oldukça yüksektir.  

 

Alerjenlerden Nasıl Korunurum?

Solunum alerjenlerinden tamamen kaçınmak pek kolay değildir. Ancak alabileceğiniz bazı önlemler belirtilerinizi kontrol altına almanıza yardımcı olabilir. 

 

Ev tozu akarları

Ev tozu mite alerjiniz varsa öncelikle evinizdeki kumaş malzeme sayısını mümkün olduğunca azaltmanız gerekir; halı, kilim, perde gibi. Yataklarda alerjen geçirmez kılıflar kullanmanız yararlı olacaktır. Yatak takımlarını, nevresimleri en az haftada bir kere yüksek ısıda yıkamanız gerekir. Yün battaniyeler veya kuş tüyü yatak takımları yerine sentetik yastıklar ve akrilik yorganlar kullanın. Yüksek verimli partikül hava (HEPA) filtresi olan bir elektrikli süpürge kullanın. 

 

Evcil hayvanlar

Alerjik reaksiyona neden olan evcil hayvan tüyü değil, ölü deri, tükürük ve kuru idrar pullarına maruz kalmadır. Evcil hayvanınızı evden uzaklaştırmak istemiyorsanız şu önlemleri alabilirsiniz: Evcil hayvanları mümkün olduğunca en çok vakit geçirdiğiniz yerden dışarıda tutun ve özellikle yatak odanıza girmesini engelleyin. Veterinerinizden de bilgi alarak evcil hayvanınızı her hafta yıkayın. Alerjisi olmayan birinin evcil hayvanınızı, evin dışında, taramasını sağlayın. Evcil hayvanınızın üzerinde bulunduğu minderleri vb. düzenli olarak yıkayın.

 

Polen

Farklı bitkiler ve ağaçlar yılın farklı zamanlarında polenlerini etrafa saçar ve alerjiniz olan polene maruz kalmak belirtilerinizin şiddetlenmesine neden olabilir. Bu nedenle: Polen sayısı için hava durumu raporlarını kontrol edin ve yüksek olduğunda içeride kalın. Polen sayısı yüksek olduğunda çamaşırlarınızı dışarda kurutmayın. Polenler en çok sabah saatlerinde ve akşamüstü etrafta olur; bu saatlerde camları, kapıları kapalı tutun. Polen sayısının yüksek olduğu dönemlerde dışarı çıkarken geniş kenarlı şapka, gözlük ve maske takabilirsiniz. Eve geldiğiniz gibi de kıyafetlerinizi çıkarın ve duş alın. 

 

Küf sporları

Küfler, evin içinde ve dışında herhangi bir çürüyen madde üzerinde büyüyebilir. Küflerin saldıkları sporlar alerjendir ve belirtileri tetikleyebilir. Evinizde küf oluşumu olabilecek yerleri sürekli kontrol edin. Sızdıran su tesisatları küfe neden olabilir. Bu nedenle bu alanları kontrol ettiğinizden ve sızdırmadığından emin olun. Duş alırken veya yemek pişirirken, pencereleri açın, ancak nemli havanın eve yayılmasını önlemek için iç kapıları kapalı tutun ve aspiratör kullanın.Çamaşırları içeride kurutmaktan, nemli dolaplarda saklamaktan kaçının.

 

Sinüs- Ağrı, Basınç, Akıntı

SİNÜS - AĞRl, BASINÇ, AKINTI

Yardım edin sinüslerim beni öldürüyor! Bunu daha önce hiç söylediniz mi?. Eğer cevabınız hayır ise siz çok şanslısınız demektir. Çünkü her yıl milyonlarca lira sinüs problemleri için harcanmaktadır (Burunda dolgunluk, baş ağrısı ve burun akıntısı).

HERKESİN SİNÜSÜ VAR MIDIR?

Evet, yeni doğmuş bir bebeğin bile çok küçük olsa dahi sinüsleri vardır. Başlangıçta bezelye büyüklüğünde olan bu boşluklar burnun içinden yüz ve kafatası kemiklerinin içine doğru genişleyen boşluklardır. Çocukluk ve genç erişkinlik çağında büyümeye ve genişlemeye devam eder. Hava cepleridirler. Burnun iç yüzünü kaplayan zarın aynısı tarafından kaplanmaktadırlar ve bir kurşun kalem başı büyüklüğünde açıklarla burun boşluğuna bağlanırlar.

SİNÜSLER NE İŞE YARAR?

Sinüsler normal salgı (mukus) oluşturan burun, sisteminin bir parçasıdır. Normal olarak burun ve sinüsler günde yaklaşık olarak yarım litre mukus salgılar. Üretilen mukus burun örtüsü (mukoza) üzerinde hareket ederek toz parçacıklarını, bakterileri ve diğer havayla taşınan partikülleri süpürür ve yıkarlar. Daha sonra bu mukus geriye boğaza süzülür ve yutulur. İçindeki parçacıklar ve bakteriler mide asidi tarafından parçalanır. Birçok insan bunun farkında değildir çünkü normal bir vücut fonksiyonudur.

BURUN GERİSİNE AKINTl NE DEMEKTİR?

Burun içi; hava kirliliği tarafından, allerjiye neden olan maddeler tarafından, dumanla veya virüsler tarafından rahatsız edildiğinde normalden çok fazla mukus üretir. Bu burun zarlarındaki allerjik maddeyi yıkayıp uzaklaştırmak amacıyla bol miktarda üretilmiş, berrak su gibi bir salgıdır. Burun arkasına doğru su gibi bir salgı oluşur. Arkaya akıntının en önemli nedeni bu olaydır. Bir başka tipte ise mukus yapışkan ve kıvamlıdır. Bu, hava yollarının çok kuru olduğu ve zarların yeterince sıvı salgılıyamadığı durumlarda görülür. Bakteriler tarafından oluşturulan enfeksiyonlarda da yapışkan ve kıvamlı mukus gözlenir aynı zamanda cerahatten dolayı mukusun rengi sarı veya yeşil olabilir.

SİNÜS NEDİR?

"-it" eki tıpta enfeksiyon veya enflamasyonu ifade eder. Bu nedenle sinüzit, sinüslerin enfeksiyonu veya enflamasyonudur. Tipik bir akut sinüzit vakası soğuk algınlığı veya allerjik bir atak sonucunda fazla miktarda mukus salgılanması ile ortaya çıkar. Zarlar o kadar çok şişebilir ki sinüslerin küçük açıklıkları kapanır. Hava ve mukus burun ile sinüsler arasında rahat hareket edemezse mukus sinüsler içinde birikir ve basıncın artmasına neden olur. Hangi sinüsün etkilendiğine bağlı olarak yüzde veya alında üzerine basmakla oluşan, gözler arasında veya gerisinde, yanaklarda ve üst dişlerde ağrıya meydana gelir. Çıkışı kapalı ve mukus dolu bir sinüs bakterilerin üremesi için çok uygun bir ortamdır. Soğuk algınlığı normalden fazla sürerse ve sümüğün rengi yeşil-sarıya dönerse veya garip bir tat oluşursa muhtemel bakteriyel enfeksiyon gelişmiştir. Akut sinüzit olgularında yüzdeki ve alındaki ağrı çok kötü olabilir. Sinüs çıkışının uzun süre kapandığı durumlarda kronik sinüzit gelişir. Baş ağrısı az görülür ancak akıntı ve kötü koku devam eder. Enflamasyonun çok aşırı olması sonucunda polip adı verilen oluşumlar gelişir. Bazı sinüzit olguları üst dişteki enfeksiyonun sinüse geçmesi sonucunda oluşur.

SİNÜZİT TEHLİKELİ MİDİR?

Sinüzit olgularının büyük çoğunluğu tıbbi tedaviye cevap verir ve tehlikeli değildir. Bununla birlikte sinüs içindeki bir enfeksiyon hem göze hem de beyne çok yakındır. Enfeksiyonun göze veya beyine yayılması çok nadirdir. Enfeksiyonlu sinüslerden akan mukus akciğerler için sağlıklı değildir. Böylece sinüzit; bronşit, kronik öksürük veya astımı ya azdırır yada bunların ortaya çıkmasına neden olur.

SİNÜZİT BAŞ AĞRISI NEDİR?

Soğuk algınlığı sırasında veya burun örtüsü şiştiği ve burnun aktığı zamanda veya burun sümükle dolu olduğunda yüzde, yanaklarda, alında veya göz çevresinde ortaya çıkan baş ağrısı muhtemelen sinüzit ağrısıdır. Sinüs enfeksiyonu buna neden olur. Bir başka tür sinüs baş ağrısı ise uçak inmek üzere alçaldığı zaman ortaya çıkar. Bu özellikle soğuk algınlığınız veya aktif allerjiniz varsa belirgin olur (buna "Vakum Baş Ağrısı" denilir). Maalesef sinüs baş ağrısıyla karıştırılabilecek birçok başka neden vardır. Örnek olarak migren ve diğer damar kaynaklı baş ağrıları veya gerginlik baş ağrısı hem alın ve göz çevresinde ağrı oluşturması hem de burun akıntısına da neden olabilmelerinden dolayı sinüzit ile karıştırabilirler. Ancak bu tip baş ağrıları doktor müdahalesi olmadan kısa sürede gelip geçerler. Doktor müdahalesi olmadan uzun süren ve ancak antibiyotik tedavisiyle düzeltilebilen sinüzitten farklıdırlar. Bununla birlikte arada sırada gelen, bulantı ve kusmaya neden olan baş ağrısı daha ziyade migren baş ağrısıdır. Şiddetli, sık ve uzun süren baş ağrılarının tanısı için mutlaka doktora baş vurulmalıdır.

KİMLER SİNÜS PROBLEMİYLE KARŞILAŞIRLAR?

Gerçekte herkes sinüs enfeksiyonu geçirebilir ancak bazı gruplar daha hassastırlar.

Allerjisi olanlar : Bir allerji atağı soğuk algınlığı gibi mukozanın şişmesine, sinüs kanallarının kapanmasına, mukus akımının engellenmesine ve bakteri enfeksiyonuna neden olur. İyi nefes almayı ve mukus akışını engelleyecek yapısal burun bozuklukları olanlar : Örnek olarak kırık bir burun veya septum deviasyonu (septum burun delikleri arasında burnu sağ ve sol olmak üzere ikiye bölen kıkırdak bir yapıdır. Bunun bir tarafa doğru eğilmesine deviasyon denir.) >Sık sık enfeksiyona maruz kalanlar: Okul öğretmenleri ve sağlık personeli hassastır. Sigara içenler: Tütün dumanı, nikotin doğal direnç mekanizmasını bozarlar.
DOKTOR SİNÜSLERİM İÇİN NE YAPACAKTIR?

Doktorunuz size soluk alıp vermeniz, burun akıntınızın rengi ve kokusu ve hangi olayların (günün hangi saatinde veya hangi mevsiminde ) bu bulgulara neden olduğu ile ilgili sorular soracaktır. Baş ağrınızı tarif etmeye hazır olun; Ne zaman ve hangi sıklıkta olduğu, ne kadar sürdüğü, bulantı, kusma, görme bozukluğu, veya burun tıkanıklığı ile ilişkili olup olmadığı. Kulak Burun Boğaz uzmanı özellikle mukozanın görünüşüne ve salgının niteliğine dikkat ederek kulağınızı, burnunuzu, ağzınızı, dişlerinizi, ve boğazınızı muayene edecektir. Burnunuzdaki hassasiyeti inceleyecektir. Bazı durumlarda sinüslerinizin röntgen fılmi gerekli olabilir. Tedavi doktorunuzun koyduğu teşhis ile bağlantılı olacaktır. Enfeksiyonlar için antibiyotik tedavisi veya cerrahi müdahale bazen de her ikisi birden gerekebilir. Akut sinüzit çoğunlukla antibiyotik tedavisine yanıt verirken kronik için genellikle cerrahi müdahale gerekmektedir. Son yıllarda uygulanan Fonksiyonel Endoskopik Sinüs Cerrahisi (FESS) bu hastalıkların çözümünde uygulanan basit bir tekniktir. Sonuçlar oldukça başarılıdır. Eğer bulgular allerji, migren veya sinüzite benzeyen bir başka nedenden dolayı ise doktorunuz alternatif bir tedavi planı uygulayacaktır.

SİNÜSLERİM İÇİN BEN NE YAPABİLİRİM?

Allerjiniz varsa bunu kontrol edin. Soğuk algınlığı olduğunuz zaman buharla nemlendirici kullanın. Yatağınızın baş tarafı daha yükseltilmiş bir şekilde uyuyun. Dekonjestanlar kullanılabilir ancak içlerindeki kimyasal maddeler adrenalin gibi etki gösterebileceğinden yüksek tansiyonu olanlarda riskli olabilir. Aynı zamanda bunlar uykusuzluğa neden olan uyarıcıdırlar. Kullanmadan önce doktorunuza baş vurun. Burnunuzu tahriş eden kirleticilerden, özellikle sigara dumanından uzak durun. Dengeli beslenin, düzenli egzersiz yapın. Enfeksiyonu olduğunu bildiğiniz insanlarla ilişkilerinizi sınırlamaya çalışın bu olmuyorsa bir takım önlemler alın (el yıkamak, ortak havlu ve önlük kullanmamak). Birçok reçetesiz sinüs ilacı satılmaktadır ancak uygun bir tanı koyulmadan bunları kullanmak doğru değildir. En iyisi sizi muayene eden ve sizin şikayetlerinizi bilen doktorunuzun verdiği ilaçları kullanmaktır. 

Kaynak: http://www.kbb.org.tr


 


nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır