tansiyon 11 6 normalmi / 11 6 Tansiyon Normal Mi? 11’e 6 Tansiyon Değeri Düşük Mü, Yüksek Mi, İyi Mi? - Yaşam Haberleri

Tansiyon 11 6 Normalmi

tansiyon 11 6 normalmi

Hipertansiyon

Hipertansiyon (Yüksek Tansiyon) Ankara

Hipertansiyon, tüm dünyada yaygın olarak görülen, kronik bir hastalıktır. Tansiyonun normalden yüksek olması olarak tanımlayabileceğimiz hipertansiyon, başta kalp &#; damar hastalıkları olmak üzere birçok rahatsızlığa zemin hazırlamaktadır. Medikal tedavi yöntemleri ve yaşam tarzı değişiklikleri ile kontrol altına alınabilir. Ancak tedavi edilmediğinde ya da yaşam tarzına dikkat edilmediğinde daha ciddi bir hâl alabilir ve kişinin yaşam kalitesini düşürebilir. Yazımızın devamında hipertansiyon hakkında daha detaylı bilgi bulabilirsiniz. Kalp ve damar hastalıkları hakkında tüm merak ettikleriniz için ise Prof. Dr. Basri Amasyalı’nın Ankara’daki kliniği ile iletişime geçebilirsiniz.

Hipertansiyon Nedir?

Hipertansiyon tanımı yapmadan önce tansiyonun ne olduğuna değinelim:

Tansiyon; kalbin vücutta dolaşırken damarlara uyguladığı basınçtır. Kişinin fiziksel olarak dinç ve sağlıklı hissedebilmesi için uygulanan bu basıncın normal seviyelerde seyretmesi gerekir. Tansiyonun aşırı yükselmesi ya da normalden düşük seyretmesi, ciddi kalp rahatsızlıklarına zemin hazırlayabilmektedir.

Tansiyonun normal değeri ise herkeste farklıdır. Yaşam tarzı, kilo, yaş ve cinsiyet gibi değişkenler normal tansiyon değerlerini belirler. Damarlardaki kan basıncı sistolik ve diastolik olarak ikiye ayrılır. Biz bunları “küçük tansiyon” ve “büyük tansiyon” olarak da biliyoruz. Sistolik kan basıncı yani büyük tansiyon, kanın damarlara uyguladığı kan basıncıdır. Erişkin bir bireyde en fazla mmHg olmalıdır. Diastolik kan basıncı ise kalp gevşeyip, rahatladığında devam eden kan basıncıdır. Diastolik kan basıncı, erişkin bireylerde en fazla 80 mmHg olmalıdır.

Eğer küçük ve büyük tansiyon değerleri mmHg ve 80 mmHg (yani 14 ve 8 de diyebiliriz) üzerine çıkarsa bu duruma hipertansiyon adı verilir.

Hipertansiyon Neden Olur?

Hipertansiyon hastalarının büyük bir çoğunluğu, yaklaşık %95’i, primer hipertansiyondur. Primer hipertansiyon; kan basıncının bilinen herhangi bir sebebi olmadan yükselmesidir. Yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıkları başta olmak üzere birçok faktör, hipertansiyonun ortaya çıkmasında etkili olmaktadır. Özellikle genetik aktarımın, bu noktada büyük rol oynadığı bilinmektedir. Eğer bir kişinin ailesinde hipertansiyon öyküsü varsa, bu kişide hipertansiyon gelişme olasılığı, diğer bireylere göre oldukça yüksektir. Genetik faktörler dışında;

  • Aşırı tuzlu ve yağlı beslenme
  • Aort damarlarındaki darlıklar
  • Crohn hastalığı ve böbrek üstü bezlerinden salgılanan hormonlar ile ilgili dengesizlikler
  • Böbrekteki tümör yapıları
  • Akut ya da kronik böbrek hastalıkları
  • Tiroid bezi hastalıkları
  • Şeker ve kolesterol hastalığı
  • Gebelik
  • Steroid ya da ağrı kesiciler gibi bazı ilaçların uzun süreli kullanımı
  • Obezite, alkol ve sigara kullanımı hipertansiyona neden olabilir.

Hipertansiyon Belirtileri Nelerdir?

Hipertansiyon, her hastada, hemen belirti vermeyebilir. Tansiyon hastalarının neredeyse yarısı yıllarca tanı konulmadan dolaşırlar. Çoğu kontroller sırasında ölçülen tansiyon değerleri ile fark edilirler. Hipertansiyon hastalarında en sık görülen belirtiler:

  • Baş dönmesi ve tekrar eden baş ağrıları
  • Sık idrara çıkma (özellikle gece uykudan sık sık uyanarak tuvalete gitme)
  • Görme bozuklukları, bulanık görme
  • Bacaklarda ödem
  • Nefes darlığı, hâlsizlik ve yorgunluk
  • Kulak çınlaması
  • Burun kanaması
  • Kalp atışında düzensizlikler

Hipertansiyona Ne İyi Gelir?

  • Hergün düzenli egzersiz yapmak: ortalama günde km ya da 1 saat boyunca tempolu yürümek en iyi egzersizdir. Bu durum hem kilo almanızı engelleyecek hem de tansiyonunuzu kontrol etmeye yardımcı olacaktır.
  • Tuzlu yemekler tansiyonu yükseltir. Bu nedenle hipertansiyon hastalarının mümkün olduğunca tuzdan uzak durması gerekir.
  • Stresten uzak yaşamak: hobiler edinmek bu konuda yardımcı olabilir.
  • Meyve ve sebze ağırlıklı beslenme, posalı beslenme düzeni hipertansiyonun düşürülmesinde oldukça etkilidir. Margarin ve katı yağlar yerine sıvı yağları tercih etmek, alkol ve sigaradan uzak durmak da hipertansiyonu kontrol altına almanın etkili bir yoludur.
  • Limonlu su, sarımsak tansiyonun düşürülmesine yardımcıdır ve bol bol tüketilmelidir.

Hipertansiyon Tedavisi Nasıl Olur?

Multidisipliner bir yaklaşım ile yapılır. Yani tansiyon hastasının tedavisi kişinin kendi gayreti ile gerçekleşecek olan yaşam tarzının değiştirilmesi ile başlar. Bu nedenle ilaç tedavisine başlamadan önce hastadan ilk olarak yaşam tarzını değiştirmesi istenir. Eğer kişi aşırı tuzlu ve hazır gıdalar tüketmeyi bırakır; meyve ve sebze ağırlıklı bir beslenme alışkanlığı kazanır ve spora başlarsa hipertansiyon büyük oranda kontrol altına alınabilir. Kilolu olan bireylerin ideal kiloya dönmeleri için özel diyetler verilmeli. Medikal ilaçlar tüm bu çabalar sonrası hipertansiyon kontrol altına alınamaz ise gündeme gelir. Ancak hipertansiyon kronik yani ömür boyu süren bir hastalıktır. Bu nedenle düzenli aralıklarla kontrol edilmesi gerekir. Doktor tarafından verilen ilaç dozları, hastalığın seyrine göre arttırılabilir ya da azaltılabilir. Bu noktada hasta, doktorun yönlendirmesini eksiksiz uygulamalı ve ilaçlarını aksatmadan kullanmaya özen göstermelidir.

Yüksek tansiyon günümüzde pek çok kişide görülen sinsi ve bir o kadar da tehlikeli bir hastalık. Sadece yaşam tarzı değişiklikleri ile ortaya çıkmasını önlemek mümkün olabiliyor. Ancak yeterince ciddiye alınmadığı için dünyada ve ülkemizde büyük bir sağlık sorunu olmaya devam ediyor.

Hipertansiyon yıllarca hiçbir belirti vermeden sinsice ilerliyor ve fark edildiğinde vücutta önemli hasarlar oluşmuş yani geç kalınmış olabiliyor. Hatta bazen yüksek tansiyona bağlı ani ölümler yaşanabiliyor. Dünyada bir milyarın üzerinde ülkemizde ise yaklaşık milyon kişinin yüksek tansiyon hastası olduğu biliniyor. Toplum sağlığı açısından ele alındığında, hipertansiyonun çok ciddi ancak yeterince ciddiye alınmayan ulusal ve küresel bir sorun olduğunu görülüyor. Risk faktörü olmasa dahi her erişkinin yılda en az iki kez kan basıncı ölçümü yaptırması bu sorunun önüne geçilmesinde rol oynuyor.

Normal tansiyon değerleri
Normal kan basıncı değeri /80 mmHg ve altı olarak kabul ediliyor. /90 mmHg’nın üstü ise yüksek tansiyon olarak tanımlanıyor. Tanı için farklı zamanlarda yapılacak en az iki ölçümde sonucun yüksek çıkması gerekiyor. Büyük ve küçük arasındaki ara bölge ise ‘pre-hipertansiyon’ adıyla anılıyor. Bu değerlere sahip kişilere tedavi verilmiyor ama gelecekte kan basınçlarının artarak /90’ın üzerine çıkma olasılığı yüksek olduğu için iyi izlenmeleri gerekiyor.

Hipertansiyonun iki tipi bulunuyor. Tüm hipertansif hastaların yüzde 95’ini oluşturan tip Esansiyel Hipertansiyondur. Nedeni tam olarak bilinmese de günümüzde kabul edilen görüşlere göre Esansiyel HT, böbreklerin sodyumu (tuzu) yeterince atamaması, ilerleyen yaşla beraber damarların elastikiyetini kaybetmesi ya da aşırı tuz tüketimi gibi nedenlerden ötürü gelişiyor. Bu tabloda ilaç tedavisi esas oluyor. Yüzde beşlik grubu ise ikincil hipertansiyon oluşturuyor. Burada farklı olarak tansiyon yüksekliğine doğrudan sebebiyet veren tıbbi bir sorun bulunuyor. Kronik böbrek hastalığına, böbrek atardamarının daralmasına, böbreküstü bezlerden ya da bazı tümörlerden damar büzücü özelliğe sahip bir takım hormonların fazla salgılanmasına ya da doğuştan aort damarının dar olmasına bağlı gelişebiliyor. Tedavide ilaçların rolü olmakla birlikte, altta yatan sebebin tespiti ve giderilmesine yönelik girişimler de yapılıyor.

Kan basıncı değişken bir değer
Kan basıncının çok değişken ve aynı kişide bile aynı gün içinde değişebiliyor. Değerler normal günlük aktivite sırasında yükselir ya da düşer. Örneğin, egzersiz, konuşma, stres kan basıncını yükseltir. Gündüz daha yüksek, gece daha düşüktür. Yazın düşük, kışın daha yüksektir. Kan basıncı, özellikle de sistolik basınç (büyük tansiyon) yaşla yükselir. Erişkin yaşlarda kan basıncı kilo ile yakın ilişkilidir. Kilo alınmasıyla yükselir, kilo verilmesiyle düşer.

Beyaz gömlek hipertansiyonu
Kan basıncının klinikteki ölçümünün, günlük yaşamda evde ya da kan basıncı takip cihazı ile izlemeye göre 20/10 mmHg yüksek çıkmasına ‘beyaz gömlek hipertansiyonu’ deniliyor. Bu durumdaki hastalarda da yaşam biçimi değişikliklerinin uygulanması ve tedavilerinin değerlendirilmesi gerekiyor.

Evde kan basıncı ölçümü
Evde kan basıncı takibini sağlıkla yapabilmek için, öncelikle doğru ölçen bir alete sahip olmak ve doğru ölçme yöntemini bilmek gerekiyor. Koldan ölçüm yapan cihazların daha güvenilir olabilir, Ölçüm sabah ve akşam dakika ara ile ikişer kez olmak üzere ilaç almadan ve yemek yemeden önce yapılmalı. Evde yapılan ölçümlerin doktora giderken götürülmesi tedavinin düzenlenmesinde yararlı oluyor. Ölçüm sağ veya sol koldan yapılabilir. Yüksek olan ölçümün kaydedilmesi gerekiyor. Arada sırada olan yükselmeleri önemsemeyin ancak sık sık yükseliyor ya da aşırı yükseliyorsa doktorunuza mutlaka bilgi verin. Ölçümleri belli aralıklarla yapın, gereğinden fazla ölçüm yapıp gerilmeyin.

Tanı nasıl konuluyor?
Yüksek tansiyon bazı kişilerde baş ve ense ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı gibi yakınmalara sebep olsa da, çoğu hastada hiçbir belirti vermiyor. Ve bu nedenle ‘sinsi katil’ olarak tanımlanıyor. Yüksek tansiyon çoğu zaman belirti vermediği için özellikle ailesinde hipertansiyon hikayesi olan, 40 yaşın üstünde, fazla kilolu, diyabet ve/veya kronik bronşit hastası ve uyku apnesi olan kişilerin sık tansiyon kontrolü yaptırmaları önerilmektedir. Bireysel koşullar önem taşımakla beraber şeker hastalığı eşlik ediyorsa /80 yüksek bir değer oluyor. Daha sonra, tedavi biçimine karar veriliyor. Hangi hasta yalnızca yaşam tarzı değişiklikleri ile izlenecek, hangi hastada bunlara ek ilaç tedavisine başlanacak, ilaçların yan etkileri, tansiyonu düşürmemenin zararları, yarar ve zarar dengesine göre karar verilerek tanı ve tedavi belirleniyor.

Mutlaka tedavi edilmeli
Hipertansiyon kalp-damar hastalığı riskini yükseltiyor ve felçe sebebiyet vererek yaşam süresini kısaltabiliyor. Bu nedenle de tedavi edilmesi gerekiyor. Tedavi edilmeyen yüksek tansiyon beyin dolaşımı, kalp, damar, göz ve böbrek hastalıkları için ciddi oranda hastalığa ve ölümlerde artışa neden oluyor. Yüksek tansiyonun belirti vermeden vücuda zarar verdiğini belirten , tedavi edilmediği takdirde öldürücü olabiliyor.

En iyi tedavi, yaşam tarzı değişikliği
Tedavide hedef ölçümleri /90’ın altına çekmek. Kronik böbrek ve şeker hastalarında ise /80’in altı hedefleniyor. Tedavide ilaç seçimi hastanın tansiyon değerlerine, yaşına, cinsiyetine, eşlik eden hastalıklarına, genel kalp riskine ve olası yan etkilere göre, her vaka için ayrı belirleniyor. Bir hastaya iyi gelen ilaç başka bir hastada hiç kullanılamayabilir; size en uygun tedaviyi hekiminiz belirleyebilir. İlaç tedavisinin yanı sıra risk yaratan yaşam tarzı alışkınlıklarını da değiştirmek gerekiyor. Bunların başında sigarayı bırakmak, sağlıklı beslenmek, kilo vermek, düzenli egzersiz yapmak, tuz ve alkol tüketimini azaltmak yer alıyor. Bu önerilerin yararları sadece tansiyonu düşürmekle sınırlı değil. Sağlıklı bir yaşam tarzı; sayılan hastalıkların riskini düşürmenin yanı sıra, çok sayıda kanser türü, depresyon ve eklem sorunları gibi başka kötü hastalıkların da gelişme olasılığını azaltıyor.

Tedavi ömür boyu sürüyor
Kan basıncını düşüren ilaçların etkisi her hastada aynı şekilde olmuyor ve bazı yan etkiler ortaya çıkabiliyor. Kan basıncı düşmesi, nabız sayısının azalması, nefes darlığı, kramplar, boğazda gıcık, öksürük, ayaklarda şişme gibi belirtiler olabiliyor. Bu belirtilerin devam etmesi ve hastayı rahatsız etmesi durumunda doktora danışılarak önlem alınıyor ancak tedavinin kesinlikle bırakılmaması gerekiyor. Hipertansiyon tedavisi; yani yaşam biçimi değişiklikleri ve gerekiyorsa ilaç tedavisi ömür boyu sürüyor çünkü önlemler ve ilaçlar bırakıldığında kan basıncı tekrar yükseliyor. Doktor kontrolüne düzenli devam edildiğinde ilaçların artırılmasına ya da azaltılmasına karar verilebiliyor. İlaç tedavisine yanıt vermeyen dirençli hipertansiyonlu hastalarda Renal Denervasyon ve Baroreseptör Stimülasyonu gibi işlemler uygulanabiliyor.

Hipertansiyon risk faktörleri
- Sigara içmek (pasif içicilik dahil)
- Aşırı kilo
- Hareketsiz yaşam
- Sağlıksız beslenme
- Aşırı tuz tüketimi
- Stresli yaşam
- Alkol tüketimi
- Şeker hastalığı (diyabet)
- Ailede hipertansif bireyler olması
- Uykuda solunum durma bozukluğu (uyku apnesi)
- Kronik uykusuzluk
- Bazı ilaçlar (ağrı kesiciler, doğum kontrol hapları, soğuk algınlığı hapları, bazı burun spreyleri)

Bilmeniz gereken terimler
Tansiyon, standart pompalı ya da elektronik cihazlarla ölçülebiliyor. Ölçüm birimi mmHg (milimetre civa). Ölçüm iki ayrı rakamla ifade ediliyor. Sistolik (büyük) tansiyon; kalbin aktif olarak kasıldığı andaki değeri ifade ediyor. Diastolik (küçük) tansiyon; kalbin dolma safhasında, gevşediği sıradaki değeri gösteriyor.

Hipertansiyonun görülme sıklığı
Dünyada bir milyardan fazla hipertansiyon hastası var. Sadece ABD’de yüksek tansiyon vakalarının sayısı 80 milyona yaklaştı. Ülkemizde milyon hipertansif olduğu tahmin ediliyor. Nüfus artışı, sağlıksız beslenme, şişmanlık ve diyabet (şeker hastalığı) gibi olumsuz etkenlerle bu rakamların giderek artması bekleniyor. 50 yaşına gelmiş bir insanın, o ana dek ortaya çıkmamışsa- kalan ömründe hipertansiyon gelişme olasılığı yüzde 80’den fazla. Hipertansiyon dünyadaki her sekiz ölümden birinin doğrudan sebebini oluşturuyor. Bu hastalık ayrıca yaşam kalitesini bozuyor, iş gücü kaybına ve sağlık harcamalarında ciddi artışlara neden oluyor.

Diyabet ve hipertansiyon ilişkisi
Şeker hastalarında hipertansiyo iki kat daha fazla görülüyor. Hipertansiyonda kalp-damar hastalığı, felç, kalp yetmezliği, atriyal fibrilasyon, kronik böbrek hastalığı ve periferik damar hastalığı riskinin iki kat arttığı biliniyor. Şeker hastalığı ve hipertansiyon beraberliğinde bu riskler yüzde 50 ve daha çok yükseliyor, ölüm olasılığı da artıyor. Bu nedenle, şeker hastalarında kan basıncı yakından izlenmeli ve mutlaka kontrol altında tutulmalı.

Tedavi sırasında dikkat edin
- İlaçlarınızı, doktorunuzun belirttiği şekilde düzenli olarak kullanın. Kullandığınız diğer ilaçları doktorunuza gösterin.
- Doktorunuzun uygun göreceği aralıklarla kontrollere gidin.
- İlaçlarla bir yan etki yaşadıysanız mutlaka bildirin.
- Evde tansiyon takibi yapın. Özellikle de kola takılanlar, doğru kullanıldıkları takdirde kan basıncını gayet hassas ölçebiliyor.

Uzm. Dr. Mehmet Kutlu Çelenk
Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı

Uzm. Dr. Hazım Dinçer
Bayındır Söğütözü Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır