kaynağı değiştir]
Hipotansiyon tedavisi, nedenine bağlıdır. Kronik hipotansiyon nadiren bir semptomdan daha fazlası olarak bulunur. Sağlıklı kişilerde asemptomatik hipotansiyon genellikle tedavi gerektirmez.[27] Diyete elektrolitler eklemek hafif hipotansiyon semptomlarını hafifletebilir.[28] Sabah dozu kafeini de etkili olabilir. Hastanın hala duyarlı olduğu hafif vakalarda, kişiyi dorsal dekübit (sırt üstü yatarak) pozisyonuna yatırmak ve bacakları kaldırmak toplardamarın (venöz) dönüşü artırarak göğüs ve kafadaki kritik organlara daha fazla kan gitmesini sağlar.[28]Trendelenburg pozisyonu, tarihsel olarak kullanılmasına rağmen artık önerilmemektedir.[29]
Hipotansif şok tedavisi her zaman aşağıdaki ilk dört adımı takip eder. Mortalite açısından sonuçlar, hipotansiyonun düzeltilme hızıyla doğrudan bağlantılıdır.[1] Hipotansiyonu düzeltmedeki ilerlemeyi değerlendirmek için kriterler olduğu gibi hala tartışılan yöntemler parantez içindedir. Septik şok üzerine yapılan bir çalışma, bu genel ilkelerin tanımlanmasını sağlamıştır.[30] Bununla birlikte, enfeksiyona bağlı hipotansiyona odaklandığından, tüm şiddetli hipotansiyon formlarına uygulanamaz.
Bir kişinin sıvılardan fayda sağlayıp sağlamayacağını belirlemenin en iyi yolu, pasif bacak kaldırma yapmak ve ardından kalpten çıkış ölçmektir.[32]
Düşük tansiyon ya da hipotansiyon, düşük kan basıncı demektir; sistolik kan basıncının (büyük tansiyon) 90 mmHg'dan az olmasıdır.
Normal kan basıncının alt limitleri bireyden bireye değişmekle birlikte, sistolik 90, diastolik (küçük tansiyon) 60 mmHg kabul edilmektedir.
Düşük tansiyonun nedeni parasempatik sinir faaliyetinin artması ya da başka rahatsızlıklardır ve genelde halsizlik sendromu göstermektedir. Vücuttaki sodyum ve iyonların dengesizliği ve yetersizliğinde de baş göstermektedir.
Tansiyon düşüklüğünde sık görülen şikayetler baş dönmeleri, kulak çınlaması ve bayılmadır.
Hipotansiyona aşırı egzersiz, aşırı ısı, düşük kan hacmi (hipovolemi),[1], hormonal değişiklikler,[2]kan damarlarının genişlemesi,[3]anemi,[4]kalp sorunları,[5] veya endokrin sorunları [6] neden olabilir.
Bazı ilaçlar da hipotansiyona neden olabilir.[7]ortostatik hipotansiyon,[8]vazovagal senkop,[9] ve diğer daha nadir durumlar dahil olmak üzere hastalarda hipotansiyona neden olabilen sendromlar da vardır.[10][11]
Birçok insan için aşırı düşük kan basıncı baş dönmesine ve bayılmaya neden olabilir veya ciddi kalp, endokrin veya nörolojik bozukluklar belirtisi olabilir.[8]
Egzersiz yapan ve fiziksel durumu en iyi olan bazı kişiler için düşük tansiyon normal olabilir.[12]
Tek bir egzersiz seansı hipotansiyonu indükleyebilir ve su bazlı egzersiz hipotansif bir yanıtı indükleyebilir.[13]
Hipotansiyon tedavisi intravenöz sıvılar veya vazopresörler kullanımını içerebilir.[14] Vazopresörleri kullanırken 70 mm Hg'den yüksek bir ortalama arter basıncı (MAP) elde etmeye çalışmak, yetişkinlerde 65 mm Hg'den daha yüksek bir MAP elde etmeye çalışmaktan daha iyi sonuçlar vermiyor gibi görünmektedir.[15]
Hipertansiyon, tüm dünyada yaygın olarak görülen, kronik bir hastalıktır. Tansiyonun normalden yüksek olması olarak tanımlayabileceğimiz hipertansiyon, başta kalp – damar hastalıkları olmak üzere birçok rahatsızlığa zemin hazırlamaktadır. Medikal tedavi yöntemleri ve yaşam tarzı değişiklikleri ile kontrol altına alınabilir. Ancak tedavi edilmediğinde ya da yaşam tarzına dikkat edilmediğinde daha ciddi bir hâl alabilir ve kişinin yaşam kalitesini düşürebilir. Yazımızın devamında hipertansiyon hakkında daha detaylı bilgi bulabilirsiniz. Kalp ve damar hastalıkları hakkında tüm merak ettikleriniz için ise Prof. Dr. Basri Amasyalı’nın Ankara’daki kliniği ile iletişime geçebilirsiniz.
Hipertansiyon tanımı yapmadan önce tansiyonun ne olduğuna değinelim:
Tansiyon; kalbin vücutta dolaşırken damarlara uyguladığı basınçtır. Kişinin fiziksel olarak dinç ve sağlıklı hissedebilmesi için uygulanan bu basıncın normal seviyelerde seyretmesi gerekir. Tansiyonun aşırı yükselmesi ya da normalden düşük seyretmesi, ciddi kalp rahatsızlıklarına zemin hazırlayabilmektedir.
Tansiyonun normal değeri ise herkeste farklıdır. Yaşam tarzı, kilo, yaş ve cinsiyet gibi değişkenler normal tansiyon değerlerini belirler. Damarlardaki kan basıncı sistolik ve diastolik olarak ikiye ayrılır. Biz bunları “küçük tansiyon” ve “büyük tansiyon” olarak da biliyoruz. Sistolik kan basıncı yani büyük tansiyon, kanın damarlara uyguladığı kan basıncıdır. Erişkin bir bireyde en fazla 140 mmHg olmalıdır. Diastolik kan basıncı ise kalp gevşeyip, rahatladığında devam eden kan basıncıdır. Diastolik kan basıncı, erişkin bireylerde en fazla 80 mmHg olmalıdır.
Eğer küçük ve büyük tansiyon değerleri 140 mmHg ve 80 mmHg (yani 14 ve 8 de diyebiliriz) üzerine çıkarsa bu duruma hipertansiyon adı verilir.
Hipertansiyon hastalarının büyük bir çoğunluğu, yaklaşık %95’i, primer hipertansiyondur. Primer hipertansiyon; kan basıncının bilinen herhangi bir sebebi olmadan yükselmesidir. Yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıkları başta olmak üzere birçok faktör, hipertansiyonun ortaya çıkmasında etkili olmaktadır. Özellikle genetik aktarımın, bu noktada büyük rol oynadığı bilinmektedir. Eğer bir kişinin ailesinde hipertansiyon öyküsü varsa, bu kişide hipertansiyon gelişme olasılığı, diğer bireylere göre oldukça yüksektir. Genetik faktörler dışında;
Hipertansiyon, her hastada, hemen belirti vermeyebilir. Tansiyon hastalarının neredeyse yarısı yıllarca tanı konulmadan dolaşırlar. Çoğu kontroller sırasında ölçülen tansiyon değerleri ile fark edilirler. Hipertansiyon hastalarında en sık görülen belirtiler:
Multidisipliner bir yaklaşım ile yapılır. Yani tansiyon hastasının tedavisi kişinin kendi gayreti ile gerçekleşecek olan yaşam tarzının değiştirilmesi ile başlar. Bu nedenle ilaç tedavisine başlamadan önce hastadan ilk olarak yaşam tarzını değiştirmesi istenir. Eğer kişi aşırı tuzlu ve hazır gıdalar tüketmeyi bırakır; meyve ve sebze ağırlıklı bir beslenme alışkanlığı kazanır ve spora başlarsa hipertansiyon büyük oranda kontrol altına alınabilir. Kilolu olan bireylerin ideal kiloya dönmeleri için özel diyetler verilmeli. Medikal ilaçlar tüm bu çabalar sonrası hipertansiyon kontrol altına alınamaz ise gündeme gelir. Ancak hipertansiyon kronik yani ömür boyu süren bir hastalıktır. Bu nedenle düzenli aralıklarla kontrol edilmesi gerekir. Doktor tarafından verilen ilaç dozları, hastalığın seyrine göre arttırılabilir ya da azaltılabilir. Bu noktada hasta, doktorun yönlendirmesini eksiksiz uygulamalı ve ilaçlarını aksatmadan kullanmaya özen göstermelidir.
KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU
Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.
1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları
Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:
Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:
İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.
2. Kişisel Verilerin Aktarılması
Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.
3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi
Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;
Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.
4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız
Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;
Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.
5. Veri Güvenliği
Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.
6. Şikayet ve İletişim
Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;
Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.