Tansiyon kalbin damarlara uyguladığı basınçtır. Bu basınç gün içerisinde farklılık gösterir. Kalp kanı damarla şiddetli basınca tansiyon yükselir, zayıf basarsa tansiyon düşer. Hayati bir öneme sahip olan tansiyonun çok düşmesi organları tıkamaya başlar. Pek çok nedeni bulunan tansiyon düşüklüğü susuzluk, kalp hastalıkları, gebelik gibi sebeplerle de ortaya çıkar. Belirtileri arasında mide bulantısı, baş dönmesi, bayılma gibi semptomlar yer alır. Evde yapılabilecek bazı dol yöntemlerle tansiyonu normal değerlerine döndürmek mümkün. Ancak düşük tansiyon teşhisi için öncelikle uzman bir hekime başvurulmalıdır.
Tansiyonun düşmesi çıkmasına oranla nispeten daha az tehlikeli bir durumdur. Baş dönmesi, göz kararması ve hatta bayılmaya yol açabileceği için nedenleri mutlaka araştırılmalıdır. Tansiyon düşmesinin birçok nedeni vardır. Yetersiz beslenme, kullanılan ilaçların yan etkileri, sıcak ve sıvı kaybı bu nedenlerden bazılarıdır.
Tansiyon neden düşer?
Susuzluk
Susuzluk tansiyon düşmesinin başlıca nedenlerinden biridir. Yaz aylarında özellikle vücut susuz kaldığı için tansiyon düşüklüğü meydana gelir. Ateşli hastalıklar, idrar söktürücü ilaçların kullanımı, ishal, kusma, bazı ağır fiziksel aktivitelerde vücutta su kaybı yaşandığından dolayı tansiyon düşüklüğü görülür. Günde ,5 litre su tüketerek susuzluğunuzun önüne geçebilirsiniz.
Kalp hastalıkları
Kalp krizi, kalp yetmezliği, kalp kapakçığı sorunları ve anormal derecede yavaş kalp hızı düşük tansiyona sebep olabilir. Tansiyonun düşmesi kalbin yeterli beslenememesine neden olur.
Gebelik
Hamilelik sırasında hızla genişleyen dolaşım sistemi tansiyon düşmesine sebep olabilir. Gebeliğin ilk 24 haftası bu durum normal kabul edilir ancak doğumdan sonra tansiyonun gebelik öncesi seviyesine geri gelmesi gerekir.
Yetersiz beslenme
Özellikle B12 ve folat bakımından yetersiz bir beslenme kırmızı kan hücresi üretimini olumsuz yönde etkiler ve bu durum tansiyonun düşmesine neden olur.
Alerjik reaksiyonlar
Ciltte kaşıntı, solunum güçlüğü, yutkunmada zorlanma gibi alerjik reaksiyonlar da kan damarını genleştirebilir ve tansiyon düşmesine neden olur.
Kan kaybı
Ciddi yaralanma, iç kanama gibi durumlarda yaşanacak ciddi kan kaybı kan basıncının düşmesine yol açabileceği için tansiyon düşmesi normaldir.
Şiddetli enfeksiyon (Septik şok) görüldüğünde
Septik şok bir enfeksiyondur. Septik şok, enfeksiyona neden olan bakterinin tutunduğu organdan çıkıp kana karışması ile ortaya çıkar. Damarlara giren bakteri burada bir toksin üreterek kan basıncının düşmesine neden olur. Bu düşüş hayati risk taşıyacak kadar tehlikelidir.
Endokrin hastalıklar
Vücudun hormon üretimini engelleyen tüm hastalıklar düşük tansiyona neden olmaktadır. Tiroid bezinin az çalışması, tiroid bezinin çok çalışması, kan şeker düşüklüğü, şeker hastalığı, böbreküstü bezi yetmezliği ve Adrenal yetmezlik gibi endokrin hastalıklarda tansiyon düşüklüğü görülür.
Bazı ilaçların kullanımı
Tansiyon ilaçları, Parkinson hastalığı ilaçları, idrar söktürücüler ve antidepresan haplarının kullanımında tansiyon düşüklüğü görülebilir.
Tansiyon düşüklüğünün belirtileri nelerdir?
- Baş dönmesi
- Kalp atışının hızlanması
- Halsizlik, yorgunluk
- Bulanık görme
- Mide bulantısı
- Hızlı nefes alıp verme
- Nemli, soğuk, soluk cilt
- Zihin bulanıklığı
- Konsantrasyonda zorlanma
- Bayılma
Tansiyon değerleri ne olmalı?
Düşük - Büyük tansiyon 10 - küçük tansiyon 6’dan az olanlar
Normal - Büyük tansiyon 12 - küçük tansiyon 8
Yüksek - Büyük tansiyon - küçük tansiyon ’in üstünde
Tansiyonu düşük kişilerde büyük tansiyonun düşüklüğü önem taşır. Üst sınır olarak kabul edilebilir. Küçük tansiyonun düşük olması çok önemli değildir.
Tansiyon düşünce ne yapılmalı?
Tuzlu ayran
Bir bardak ayran veya suyun içine yarımtatlı kaşığı tuz katarak içebilirsiniz. Kalp, böbrek problemi yaşayanlar ve hamileler tuz tüketiminde dikkatli davranmalıdır bu yüzden doktorunuza danışarak uygulamanızda fayda var.
Kuru üzüm
Bir kaba adet kuru üzüm, bir çay bardağı su koyun ve bir gece bekletin. Sabah üzümleri yiyin ve suyu da için. Üzüm kan basıncınızı arttırmanıza yardımcı olur.
Badem sütü
adet bademi akşamdan suya bırakın ve sabah kabuğunu soyup bademi ezerek macun hale getirin. Ardından bir su bardağı süte bademleri ilave edin ve kaynatıp her sabah için. Faydasını göreceksiniz.
Sıcak ortamlardan uzak durulmalı
Aşırı sıcak ortamlarda (örneğin, çok sıcak küvette, hamamda, buhar banyosunda) kalmamalı, güneşlenirken dikkatli olmalı.
Ani hareketlerden kaçınılmalı
Ani bedensel hareketlerden kaçınmalı, özellikle, yataktan kalkarken oturur durumdan ayağa kalkarken yavaş ve kademeli hareket etmeli,
Basitçe anlatmak gerekirse kanın damarlara yaptığı basınç tansiyon düşüklüğü olarak bilinmektedir. Özellikle kronikleşmiş tansiyon sorunları ya da ani tansiyon düşüklüğü konusunda ele alınacak belli başlı bağlı çözüm yöntemleri bulunmaktadır. Ancak bu yöntemler her ne kadar tansiyon düşüklüğünü dengelese dahi, çok daha ciddi sorunlar karşısında mutlaka doktora başvurmak, gerekli tedavi yöntemlerinin ele alınmasını sağlamak Hayati bir önem taşımaktadır.
Tansiyon Düşüklüğüne Ne İyi Gelir?
Tansiyon düşüklüğü pek çok farklı sebepten dolayı meydana gelebilmektedir. Kalp ve damar rahatsızlıkları, susuz kalmak, hamilelik ya da bu gibi daha birçok değişik nedenden bahsetmek mümkündür. Ancak böyle zamanlarda tansiyon düşüklüğüne iyi gelecek belli başlı bazı doğal Besin kaynakları yer almaktadır.
Havuç suyu: İçerisindeki potasyum miktarı ile tansiyonu dengeleme noktasında oldukça önemlidir. Kan basıncının aşırı artması ya da düşük bir noktaya gelmesi söz konusu olduğu zaman, havuç suyu hazırlayarak tüketmek iyi gelecektir.
Tuzlu ayran: Tansiyon düşüklüğü susuz kalmak ya da vücuttaki tuz eksikliği nedeniyle ortaya çıkabilmektedir. Böyle durumlarda eksiği kapatabilmek için tuzlu ayran en önemli çözüm yöntemleri arasında yer alır. Ancak eğer kronik bir düşük tansiyon söz konusuysa, yani hipotansiyon mevcutsa o zaman bu yöntem kesinlikle kullanılmamalıdır.
Badem sütü: Potasyum ve magnezyum açısından badem sütü oldukça güçlü bir kaynaktır. Böylece bir bardak badem sütü hazırlayarak tansiyon düşüklüğü önlenebilir. Yani bu mineraller kan basıncını dengeye getirmekte ve bu da tansiyonun daha sağlıklı hale gelmesine olanak vermektedir.
Ispanak: Eğer vücutta yeteri kadar magnezyum bulunmuyorsa, bir süre sonra tansiyon düşüklüğü yaşanabilir. Böyle durumlarda ıspanak tüketmek en önemli unsurlardan biridir. Özellikle pişirilmeden çiğ tüketmenin daha yararlı olduğunu dile getirmek mümkün.
Zencefil: Güçlü bir antioksidan olması ile beraber üstelik grip ve nezle gibi pek çok rahatsızlığa karşı oldukça etkilidir. Aşırıya kaçmadan ölçülü biçimde tüketmek ayrıca tansiyon düşüklüğü ve yüksekliği onusunda dengeleme olanağı tanımaktadır.
Balık (uskumru): Vücudun olmazsa olmaz mineral kaynakları arasında balık gelir. Balık mutlaka ortalama haftada 1 veya 2 kez tüketilmelidir. Özellikle magnezyum zengini olan uskumru tansiyonu dengeleme noktasında oldukça güçlüdür.
Tansiyon Düşüklüğü Nasıl Anlaşılır?
Tansiyon düşmesi belli başlı bazı belirtiler üzerinden anlaşılabilmektedir. Bu belirtileri iyi analiz etmek ve okumak ile beraber yukarıda verilen besin kaynakları üzerinden tüketim, tansiyonu dengeleme noktasında etkili olacaktır. Tabii çok ciddi ve kronik tansiyon düşüklüğü açısından mutlaka doktora başvurmak ilk tercih olmalıdır. Bu doğrultuda birtakım belirtileri takip ederek tansiyon düşüklüğünü anlayabilirsiniz.
- Oturup kalkarken baş dönmesi yaşanabilir.
- Sersemlik,
- Yorgunluk,
- Susuzluk,
- Depresyon,
- Mide bulantısı,
- Konsantrasyon eksikliği,
- Bayılma,
- Hızlı nefes alıp verme,
- Soğuk terleme,
- Bulanık görme,
Eğer yukarıda verilen belirtiler söz konusu ise yakın zamanda doktora başvurulmalıdır. Böylece tedavi sürecini başlatmak suretiyle sorunun kaynağına inerek çözüm bulunabilir.
Tansiyon Düşüklüğü Sebepleri Nelerdir?
Belli başlı bazı hastalıklar ve birtakım problemler karşısında tansiyon düşüklüğü ortaya çıkar. Eğer yukarıda verilen belirtileri görüyorsanız şimdi söylenecek bazı sebeplerden dolayı tansiyon düşüklüğü yaşıyor olabilirsiniz. Bunlar içerisinde kalp hastalığı, gebelik, kan kaybı, endokrin problemleri, şiddetli enfeksiyon ve yetersiz beslenme ile susuzluk gibi problemler tansiyon düşüklüğüne sebep olur.
Soruna bağlı olarak farklı çözüm yöntemleri üzerinden tansiyon düşüklüğünü gidermek mümkün. Özellikle ani tansiyon düşüklüğü ya da geçici süreli tansiyon düşüklüğü adına yukarıda verilen besin kaynakları üzerinden giderilebilir. Fakat kronik hale gelen ve sürekli tekrar eden tansiyon düşüklüğü noktasında, doktora başvurmak en önemli çözüm yöntemidir.
Tansiyon Düşüklüğü İçin Tedavi
Tansiyon düşüklüğüne neden olacak semptomlar üzerinden sebepler öncelikle ortaya çıkarılmalıdır. Bu sebepten dolayı uzman bir doktor kontrolü altında teşhis ve tetkiklerin yapılması gerekir. Eğer bu doğrultuda çok ciddi bir durum yok ise, doğal besin kaynakları en geniş şekilde ve periyodik olarak tüketilebilir. Eğer ciddi rahatsızlıklar söz konusu ise o zaman uzman doktor kontrolünde bazı tedavi yöntemleri ele alınır.
Kalp durmadan çalışarak, vücut için gerekli olan temiz kanı, doku ve organlara gönderir; oksijen seviyesi azalan kirli kanı geri toplayarak da tüm vücudun beslenmesini sağlar. Kalp kasının sürekli olarak kasılıp gevşemesiyle gerçekleşen bu durum, dolaşım sistemi aracılığıyla gerçekleştirilir. Kalp her kasıldığında, kapakçıklar açılarak kan, atardamarlara ve buradan da çatallanarak tüm damarlara gönderilir. Bu sırada kan damarlarında basınç oluşur. Bu basınç, tıp dilinde sistolik basınç ya da farklı bir deyişle yüksek tansiyon olarak tanımlanır. Kalp kasının gevşemesiyle damarların üzerindeki basınç düzeyi azalır. Genişlemiş olan damarlar, kana basınç uygulayarak kan akımını devam ettirir. Ancak bu süre boyunca da kan damarlarında hala bir miktar basınç bulunur. Bu basınç ise küçük tansiyon ya da tıp dilindeki adıyla diyastolik basınç olarak adlandırılır. Tansiyon ölçümü sfigmomanometre olarak tanımlanan alet ile mm Hg cinsinden ölçülür. Tansiyon ölçümü sırasındaki koşullar kan basıncını önemli ölçüde etkilediğinden ölçüm, 5 dakikalık istirahat sonrasında yapılmalıdır. Yemek ve egzersiz sonrası tansiyon ölçümü normalden düşük, kahve tüketimi ya da sigara kullanımından sonra ise normalden yüksek sonuç verebilir. Bu yüzden tansiyon ölçümünden önceki yarım saat boyunca kişinin bu eylemlerden uzak kalması gerekir.
Tansiyonun iki farklı çeşidi bulunur:
Kan basıncının anormal şekilde düşmesi ya da halk arasında yaygın olarak bilinen adıyla tansiyon düşüklüğü, hipotansiyon olarak tanımlanır. Büyük tansiyonun 90 mm Hg, küçük tansiyonun 60 mm Hg değerinin altında olmasıyla oluşur. Çoğunlukla kişide bir belirtiye neden olmayan bu durum, tedavi de gerektirmez. Ancak tansiyonun aniden düşmesi, hafif ya da şiddetli belirtilere yol açabilir. Aşırı terleme, dehidrasyon, ishal, yetersiz beslenme, alerjik reaksiyonlar, stres, gebelik, hormonal dengesizlik, bazı kalp damar hastalıkları, anemi, kan kaybı gibi nedenlerin yanı sıra bazı ilaçların kullanımına bağlı olarak da hipotansiyon oluşabilir. Hipotansiyon çoğunlukla üç farklı şekilde görülür:
Tansiyonun /80 mm Hg değerinin üzerinde olması hipertansiyon ya da farklı bir deyişle yüksek tansiyon olarak tanımlanır. Toplumda görülme sıklığı %30 ila %45 arasında olan bu rahatsızlık, mutlaka kontrol altına alınması gereken bir durumdur. Primer ve sekonder hipertansiyon olmak üzere iki farklı türü bulunur. Toplumda yaklaşık olarak %90 oranında görülen primer hipertansiyonda tansiyonun yükselmesine neden olan odak bir hastalık bulunmaz. Sekonder hipertansiyon ise yaklaşık olarak %10 oranında görülür ve tansiyon yüksekliği altta yatan farklı bir sağlık probleminden kaynaklanır. Sıklıkla sorulan "Tansiyona ne iyi gelir?" sorusunu yanıtlamadan önce "Hipertansiyon belirtileri nelerdir? sorusunu cevaplamak gerekir.
Ailede yüksek tansiyon öyküsünün varlığı, 40 yaşın üzerinde olmak, diyabet ve sigara kullanımı, hipertansiyon riskini arttıran etkenler arasında yer alır. Baş ağrısı, baş dönmesi, kulak çınlaması, hâlsizlik, nefes darlığı, bulanık görme, sık idrara çıkma, burun kanaması, kalp ağrısı ya da kalp ritminin düzensiz olması, hipertansiyon belirtileri arasında yer alır. Kalp, beyin, böbrek ve göz gibi organlar üzerinde olumsuz etkileri bulunan hipertansiyon, zaman içinde atardamarlarda deformasyona yol açar. Beyin kanaması, kalp krizi, felç, böbrek yetmezliği, beyin damarlarında tıkanıklık ve körlük gibi ciddi sağlık problemlerine yol açabilen hipertansiyonun mutlaka kontrol altına alınması gerekir.
Tansiyon yüksekliğinde kişinin mutlaka hekime görünmesi ve tedavi alması gerekir. İlk kez tanı alan ve tedavisine başlanan hastaların ilk hekim kontrolü 2 ila 4 hafta arasında yapılmalıdır. İlk kontrol sırasında hekim, ilaçların dozunu ya da kullanım şeklini değiştirebilir. Daha sonra her 6 ayda bir kez hekim kontrolüne gidilmelidir. Tansiyon yüksekliği varlığında yaşam tarzında değişiklik olmazsa olmazlar arasında yer alır. Sigara kullanımının bırakılması, vücut kitle endeksine göre kilonun dengelenmesi, tuz tüketiminin günlük 6 gr. ile sınırlandırılması ve düzenli egzersiz yapılması son derece önemlidir. Taze meyve ve sebzelerden alınan potasyum da tansiyon yüksekliğine iyi gelir. Tüm bunların haricinde tuzsuz ayran, nar suyu, greyfurt, sarımsak, kekik, limon suyu gibi gıdaların alınması, tansiyonun dengelenmesi için önerilebilir.
Hipotansiyon, çoğunlukla belirti vermese de bazı durumlarda baş dönmesi, bulantı, kusma, hâlsizlik, nefes darlığı, aşırı terleme, depresyon, vücut ısısının düşmesi, bayılma ve nefes darlığı gibi belirtilere yol açabilir. Tansiyon düşüklüğü belirtileri görülmesi durumunda hekime başvurulması ve nedenlerinin araştırılması önemlidir.
Yetersiz beslenmeye bağlı olarak görülen folik asit ve B12 vitamin eksikliği, diyabet, kalp hastalıkları, dehidrasyon, iç kanama, aşırı kan kaybı ve bazı ilaçların kullanımı tansiyonun düşmesine neden olabilir. Tuzlu ayran, havuç suyu, zeytin, üzüm, zencefil, fesleğen ve su tüketiminin artırılması tansiyon düşüklüğüne iyi gelebilir.
Gebelerin yaklaşık %10'unda yüksek tansiyon görülür. Gebelik öncesi var olan ya da gebeliğin beşinci ayından önce görülen tansiyon yüksekliği, kronik hipotansiyon olarak değerlendirilirken, gebelik tansiyonu olarak bilinen tansiyon yüksekliği çoğunlukla gebeliğin beşinci ayından sonra görülür. Mide bulantısı, kusma, idrar miktarında azalma, çift görme, hızlı kilo artışı, karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında farklılık gibi semptomlarla görülen gebelik tansiyonu, hamilelik zehirlenmesine (Preeklampsi) yol açabilir. Bu yüzden gebelik boyunca kan basıncının kontrol altına alınması son derece önemlidir. Hafif vakalarda anne adaylarına istirahat önerilirken daha şiddetli vakalarda ilaç tedavisi gerekebilir.
Kan basnc deerlerinin dümesi durumunda ortaya çkan düük tansiyon, günlük hayatnz olumsuz etkileyebilir. Halk arasnda tuzlu ayran içilerek dengelenmeye çallan düük tansiyona iyi gelen farkl tedavi yöntemleri merak konusu olur. Evde yapabileceiniz baz yöntemlere göz atarak düük tansiyonun olumsuz etkilerini hayatnzdan çkarabilirsiniz.
En sk görülen tansiyon düüklüü belirtileri:
Gün içerisinde deikenlik gösterebilen tansiyon deerleri, stres faktörlerinden tüketilen besinlere kadar birçok farkl durum nedeni ile düebilir. Tansiyon düüklüünün nedenleri arasnda ön plana çkanlar; hamilelik, hormonal sorunlar, kalp rahatszlklar, dengesiz beslenme, susuz kalma, kan kayb, vitamin ve mineral eksiklii ve baz ilaç çeitleridir.
Tbbi literatürde hipotansiyon olarak ifade edilen düük tansiyon, kan basnc deerlerinin 90/60 mmHg'nin altnda olduu durumlar kapsar. Bu tanm göz önünde bulundurulduunda 8'e 5 tansiyon normal mi sorusunun cevab kolaylkla bulunabilir. 9'a 6 deerinin altnda olduu için 8'e 5 tansiyonun düük tansiyon olduu görülür.
Yaa göre tansiyon deerleri uzmanlar tarafndan farkl kategorilere ayrlr. En yaygn olan ise yetikinlerde 12'ye 8 olarak kabul edilen deerdir. Genç ve çocuklarda normal kabul edilen tansiyon deerleri 70 ile 90 arasdr.
Düük tansiyon tedavisi için öncelikle uzman bir doktora bavurulmas tavsiye edilir. Bunun yan sra tansiyon düüklüüne iyi gelen baz yöntemlere bavurarak da tansiyonunuzun normal deerlere ulamasna yardmc olabilirsiniz. Tansiyon düüklüüne iyi gelen baz yöntemler unlardr:
Düük tansiyona sahip olan kiiler beslenme alkanlklarnda yapacaklar baz küçük deiiklikler ile kan basncn yükseltebilirler. Tansiyon düüklüüne iyi gelen besinlere öünlerinizde yer vererek düük tansiyon sorununuz varsa bu durumu geride brakabilirsiniz. Düük tansiyon durumunda tüketilmesi gereken yiyecek ve içecekler:
Meyve: Sv içerii yüksek olan meyveler, kan basncnn dümesini önleyen önemli yiyecekler arasndadr.
Tuzlu besinler: Kan basncn artran tuzlu besinler arasnda turu, zeytin, tuzlu peynir ön plana çkar.
Kafein: Kan basncnda geçici bir yükselmeye neden olan kafein tüketimi için çay ve kahve gibi içeceklerin tüketilmesi tavsiye edilir.
Sv: Su, ayran, soda gibi içecekler ile yeterli sv tüketimini salamak; düük tansiyona iyi gelen önemli bir yöntem olarak karnza çkar.
Ani tansiyon dümesi durumunda yaplmas gerekenler unlardr:
ANASAYFAYA DÖNMEK ÇN TIKLAYINIZ