tansiyon kaç olmalı / Tansiyon kaç olmalıdır? Normal tansiyon değerleri nelerdir? - Beden Sağlığı

Tansiyon Kaç Olmalı

tansiyon kaç olmalı

Göz Tansiyonu Kaç Olmalıdır?

Göz Tansiyonu

Göz tansiyonu, göz küresi içindeki sıvının basıncıdır. Gözümüz bir balona benzer kemik yapısı yoktur bu nedenle içindeki basınçlı sıvı sayesinde yuvarlak küre şeklini korur ve görürüz.

Göz tansiyonu çok düştüğünde göz sönen balon gibi küçülür ve görme kaybedilir. Bu sebeple göz içinde belli bir basınca ihtiyacımız vardır. Bu basınca göz tansiyonu deriz. Göz tansiyonu 6mmHg’nin altına düşerse gözde sorunlar başlar, görme bozulur. Daha aşağı değerlere düşerse de göz sönmeye küçülmeye başlar.

Öte yandan, göz içindeki basınç yani göz tansiyonu çok yükselirse gözümüzün beyinle bağlantısını sağlayan sinir hücreleri ölmeye başlar, görme sinirimiz hasar görür, önce görme alanımız bozulur ve sonra da görme tamamen kaybedilir kalıcı körlük oluşur. Buradan anlaşılacağı üzere göz tansiyonu ne çok düşük ne çok yüksek olmalıdır. Peki bu değerler nelerdir?

Normal göz tansiyonu kaçtır?

Göz tansiyonu konusunda bir normali söylemek mümkün değildir. Bazı insanlar 10mmHg göz tansiyonu ile kör olabilirken, bazı bireyler hayat boyu 28mmHg ile görme sinirleri hasar görmeden yaşayabilmektedirler. Bu noktada normalden değil de toplum ortalamalarından bahsetmek mümkündür. İnsanların büyük bir çoğulculuğunda göz tansiyonu 16-21mmHg arasında ölçülmektedir. Bu değerler toplum ortalamalarıdır. Ancak bu değerler toplum ortalaması olup, bireylerin kişisel özelliklerini göstermezler.

Göz tansiyonu kaç olursa tehlikelidir?

Yukarıdaki paragrafta belirtiğim gibi göz tansiyonu genel ortalaması 21mmHg altında olsa da her bir bireyde güvenli değer farklıdır. Önemli olan o bireyin görme sinirine zarar vermeyen değerin kaç olduğudur. Kliniğimizde görme siniri tomografisi OCT ile takip edilen ve sinir hasarı olmayan hastalarda 26-28mmHg kadar ölçülen göz tansiyonlarına tedavi verilmezken, sinir hasarı oluşan gözlerde 14-16mmHg olan tansiyonlar bile tedavi ile düşürülmektedir.

Sinir hasarı olmasa bile 28mmHg üstündeki göz tansiyonları büyük olasılıkla sinirde hasara yaratacağı varsayılarak düşürülmelidir. Özetlemek gerekirse göz tansiyonun kaç olduğu değil o bireye zarar veren değer tehlikelidir.

Göz tansiyonun nasıl belli olur?

Göz tansiyonu yükselmesi çok sinsi bir hastalıktır. Çok yüksek yani 40mmHg üstünde olmadığı sürece hatta bazen 50mmHg’ler üstüne çıkmadıkça hastalar bunun farkında olmaz. Anlamanın tek yolu göz hekiminin göz tansiyonunuzu ölçmesidir. Bu ölçüme ek olarak görme sinir tomografisi yani OCT çekilmesi de hayati önem taşır çünkü sinirde bir hasar olup olmadığını en erken gösteren yöntem budur.

Göz Tansiyonu yükselince ne olur?

Göz tansiyonu yükseldiği duruma oküler hipertansiyon deriz. Yüksek göz tansiyonun olup görme sinirinin hasar görmediği durumu anlatır. Bazı bireylerde bu yüksek tansiyon sinire hasar vermeye başlar ve glokom hastalığı ortaya çıkar.

Glokom, tanım olarak görme sinirindeki hücrelerin ölmeye başlaması ve görmenin zarar görmesi durumunda göz tansiyonu verilen isimdir. Anlatıldığı gibi bazen yüksek tansiyon göze zarar vermezken, bazen de yüksek olmasa bile göz tansiyonu sinir hücrelerini öldürmeye başlar ve görme kaybı gelişebilir. Burada kastedilen merkez görme değil, görme alanıdır.

Kayıp hasta tarafından fark edildiğinde geri dönüşü olmayan geç aşamaya gelmiş olunur. Bu nedenle düzenli kontroller ve OCT göz tomografisi ile görme siniri değerlendirmeleri yapılması çok önemlidir.

Göz tansiyonu baş ağrısı yapar mı?

Göz tansiyonu çok yükselirse baş ağrısı oluşabilir ancak bu nadir bir durumdur. Çoğu hastada yükselen göz tansiyonu hiçbir belirti vermez.

Göz tansiyonuna iyi gelen besinler?

Temelde göz tansiyonu düşüren bir besin yoktur. Göz tansiyonun göze zarar vermemesi için genel sağlığımızın iyi olması. Damar sertliği yapan hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, sigara kullanımı gibi faktörlerden uzak durulması gereklidir.

Göz tansiyonu nasıl düşürülür?

  • Göz tansiyonu damlaları,
  • Göz tansiyonu düşüren haplar (nadiren kullanılır),
  • Acil durumlarda serumlar,
  • Lazer tedavileri,
  • Göz tansiyonu ameliyatları,
  • Katarakt ameliyatı da bir miktar göz tansiyonu düşürür.

Göz tansiyonu ilaçla geçer mi?

Göz tansiyonu damlalar ile düşürülür, ancak geçmez. Göz tansiyonu damlaları damlatıldıkları gün göz tansiyonu düşürürler ancak damlatamayınca göz tansiyonu tekrar yükselir. Aynen sistemik hipertansiyon haplarını nasıl içmezsek sistemik tansiyonumuz tekrar yükselirse, göz damlamızı damlatmazsak göz tansiyonu tekrar yükselir. Bir diğer yanlış bilgi de göz tansiyonu damlaları bir kez başlandı mı bırakılmaz kavramıdır. Eğer tanı doğru konuldu ise yani hastanın göz tansiyonunun düşürülmesine ihtiyaç varsa hastalar ömür boyu damla damlatmaya mecburdurlar. Bu bağımlı olma değil ihtiyaç olduğu için kullanma zorunluluğudur.

Göz Tansiyonu ameliyatla geçer mi?

İlaçların aksine göz tansiyonu ameliyatları göz tansiyonunu uzun süreli düşürürler. Ancak onların da bir ömrü vardır genellikle 5-10 yıl arasında tansiyon düşük kalır. Belli bir ömürleri olması ve riskleri gibi sebeplerle ilaçlarla iyi giden hastalarda göz tansiyonu ameliyatları ikinci plana bırakılırlar.

Göz tansiyonu kendiliğinden düzelir mi?

Göz tansiyonu çoğu durumda kendi kendine düzelmez ancak bazen göz tansiyonu, göz enfeksiyonlarına, üveitlere, kullanılan göz ilaçların ve damlalara bağlı yükselebilir. Sebep ortadan kalktığında göz tansiyon tekrar düşebilir. Bu durumlar haricinde göz tansiyonu yükseklikleri genellikle kendiliğinden düşmezler.

Göz tansiyonu olan kişi katarakt ameliyatı olabilir mi?

Kesinlikle evet. Katarakt ameliyatı göz tansiyonunu düşüren bir işlemdir. Katraktı olan hastaların göz tansiyonları yüksekse katarakt ameliyatın olmalarında hiç sakınca yoktur. Ayrıca bazı göz tansiyonu sebepleri, katarakt ameliyatı zorlaştırabilmektedirler. Bu nedenle katarakt ameliyatı göz tansiyonun olan hastalarda ne kadar erken yapılırsa o kadar iyi olur. Ancak bu tür gözlerde ameliyat daha zor olabilir.

Prof. Dr. Ahmet Akman Ankara glokom katarakt kliniğinde özellikle bu tür hastalar konusunda uzmanlaşmıştır. Göz tansiyonu ve kataraktı olan hastalarının tedavileri konusunda çok tecrübelidir.

Tansiyon Nedir, Normal Tansiyon Kaç Olmalıdır? Tansiyon Çeşitleri Nelerdir?

Kalp sürekli aort damarı aracılığı ile kan pompalamaktadır. Bu pompalama işlemi sırasında kan, basınçla damarlara gönderilmektedir. Damarların iç duvarlarında oluşan basınç tansiyon olarak tanımlanmaktadır. Kan basıncı olarak da nitelendirilen tansiyon, doku ve organların yeterince kanlanabilmesi ve yaşam fonksiyonlarının sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi açısından oldukça mühimdir. 

Tansiyon Nedir? 

 Tansiyon, atardamarların içindeki kan basıncını ifade etmektedir. Hipertansiyonun vücuda çeşitli zararları olmaktadır. Şöyle ki kontrolsüz yüksek kan basıncı başta kalp ve böbrekler olmak üzere birçok organa zarar vermektedir. Böbrek ve kalp yetmezliği, kalp krizi gelişebilir. Ani ataklar neticesinde felç ya da beyin kanaması gelişebilmektedir. 

Normal Tansiyon Kaç Olmalıdır?

 İdeal tansiyon kişiden kişiye göre değişmektedir. Ortalama değerler dikkate alındığı zaman büyük tansiyonun 120-130; küçük tansiyonun ise 70-90 aralığında olması normal kabul edilmektedir. Gençlerde ve çocuklarda tansiyonun düşük değerleri normal olarak kabul görmektedir. 

Tansiyon Çeşitleri Nelerdir? 

 Tansiyon 2 farklı çeşidi mevcuttur:

 1- Hipotansiyon (Düşük tansiyon): Kan basıncının anormal şekilde düşmesi hipotansiyon olarak tanımlanmaktadır. Büyük tansiyonun 90 mm Hg, küçük tansiyonun ise 60 mm Hg değerin altında olması ile oluşmaktadır. Hipotansiyon, bazı durumlarda bulantı, kusma, halsizlik, baş dönmesi, nefes darlığı, depresyon, aşırı terleme, bayılma ve vücut ısısının düşmesi gibi belirtilere yol açabilmektedir. Bu belirtilerin görülmesi durumunda doktora başvurulması önemlidir. 

 2- Hipertansiyon (Yüksek tansiyon): Tansiyonun 13/80 mm Hg değerinin üzerinde olması hipertansiyon bir diğer deyiş ile yüksek tansiyon olarak tanımlanır.

Hipertansiyon Nedenleri Nelerdir? 

 Aşağıda sıralanan nedenler, hipertansiyonun en yaygın görülen nedenleridir. Bununla birlikte hipertansiyon hastalarının çoğunda neden bulunamamakta olup bunlara esansiyel hipertansiyon denilir. 

Aşırı tuz tüketimi

Obezite

Stres

Kalp damar hastalıkları

Böbrek hastalıkları

Genetik faktörler

Şeker hastalığı

Tiroid hastalıkları

Böbrek üstü bezi hastalıkları

Hipertansiyon Tedavisi Nasıl Yapılır?

 Hipertansiyon hastalarında ilaç tedavisi oldukça önemlidir. Doktor kontrolünde ve belirtilen dozlarda ilaçların kullanımına dikkat ve özen gösterilmelidir. Hipertansiyon hastalarında ilaç tedavisinin yanında yaşam tarzlarında da değişiklik yapılması uzmanlar tarafından tavsiye edilmektedir. Yüksek tansiyon hastalarının ideal kiloda olmaları, az miktarda tuz tüketmeleri ve düzensiz egzersiz yapmaları gerekmektedir.

 Tansiyonun temelinde bulunan hastalığın tedavisinin yapılması ise esastır. Çok çeşitli tansiyon ilaçları piyasada bulunmaktadır. Bunlardan hangisinin kullanılacağı hususu ise doktorların kararına bağlıdır. Bazı hipertansiyon vakalarında ilaç tedavisi ile kolay cevap alınamamaktadır. Bu vakalara dirençli hipertansiyon adı verilir. Dirençli hipertansiyon hastalarının tedavisinde pil yöntemi tercih edilebilmekte ve bu hastalara şah damarı pili takılmaktadır. 

 Tansiyon yüksekliğine iyi gelen yaşam tavsiyelerinden biri de taze sebze ve meyve tüketimidir. Taze sebze ve meyvelerden alınan potasyum tansiyon yüksekliğine iyi gelir. Tüm bunların dışında tuzsuz ayran, greyfurt, nar suyu, sarımsak, limon suyu ve kekik gibi gıdaların tüketimi tansiyonun dengelenmesi için tavsiye edilmektedir. 

Tansiyon Nedir?

Dünya genelinde hipertansiyon hastalarının sayısı her geçen gün artmaktadır. Peki tansiyon nedir, neden önemlidir? Kalp aort damarı yardımıyla kanı tüm vücuda pompalar. Kalpten pompalanan kanın damarların duvarına uyguladığı basınca tansiyon adı verilir. Bu nedenle tansiyon nedir diye sorduğunuzda aynı zamanda kan basıncı olarak da adlandırılır. Çeşitli faktörlerin etkisiyle bazı kişilerde bu basınç olması gerekenden fazla veya az olabilir. Tansiyon değerlerinin olması gerekenden yüksek olması ise başta kalp ve damar hastalıkları olmak üzere pek çok sağlık sorununun gelişmesine zemin hazırlar. Bu nedenle tansiyonun düzenli olarak ölçülmesi önemlidir. Günümüzde sağlık hizmetlerinde yaşanan gelişmeler ile birlikte hastaların sağlık kuruluşlarına gitmeden ev ortamında tansiyon ölçümlerini yaptırmaları mümkündür. Tansiyon nasıl ölçülür? İdeal tansiyon kaç olmalı? Tansiyon nedir? Bunlar gibi soruların cevaplarını yazının devamında bulabilirsiniz.

Alt Sayı ve Üst Sayı Ne Anlama Gelir? (Küçük Tansiyon ve Yüksek Tansiyon)


Kalp aort damarı aracılığıyla damarlara kan pompalar, pompalama işlemi sırasında damarların içerisindeki basınç artar. Büyük tansiyon tıp bilimindeki adıyla sistolik kan basıncı kalbin kasılması sırasında damarlar üzerine yaptığı en yüksek basınçtır. Kalbin kasılması tamamlandıktan sonra kalp kısa süreliğine gevşer ve tekrar kan pompalamaya hazırlanır. Kalp gevşediği sırada damarların içerisinde oluşan basınç ise diastolik kan basıncı halk arasındaki adı ile küçük tansiyon olarak bilinir.

Tansiyonunuz Kaç Olmalı?


Tansiyon milimetre civa birimi ile ifade edilir. Sağlıklı bir bireyde 120/80 mmHg olarak ölçülen değerler ideal tansiyon olarak kabul edilir. Bu değerlerin 140/90 mmHg ve üzerinde çıktığı durumlarda ise hipertansiyon hastalığı söz konusudur. Peki yaşa göre tansiyon kaç olmalı? Bilimsel çalışmalara göre ideal tansiyon değerleri yaşa bağlı olarak değişiklik göstermez, bu nedenle hem gençlerde hem de ileri yaş grubundaki bireylerde ideal tansiyonun 120/80 mmHg olması normal kabul edilir.

Evde Tansiyonunuzu Nasıl Ölçersiniz?


Tansiyon hastaları ve hasta yakınları için tansiyon ölçümünü doğru yapmak oldukça önemlidir. Peki tansiyon nasıl ölçülür? Evde tansiyon ölçümü için öncelikle hastaların bir tansiyon ölçüm cihazı alması gerekir. Tansiyon ölçümünün her gün aynı saatlerde yapılması ve çıkan sonuçların not edilmesi de önemlidir. Tansiyon ölçümü sırasında kol kalp hizasında olmalıdır ve tansiyon cihazı dirseğin iç yüzeyindeki atardamarın olduğu noktaya yerleştirilmelidir. Kol kalp hizasının altındayken yapılan tansiyon ölçümünde olduğundan daha yüksek sonuçlar çıkabilir.

Tansiyon ölçümü sırasında konuşmak da sonuçların yanlış çıkmasına neden olabilir. Tansiyon ölçümü sırasında uzmanlar öncelikle her iki koldan da ölçüm yaparlar ve yüksek çıkan sonucu kan basıncı olarak kabul ederler. Peki bu durumda evde tansiyon nasıl ölçülür? Ev ortamında tansiyonunu ölçen hastalara da öncelikle iki koldan ayrı ayrı ölçüm yapmaları ve sonrgERaki ölçümlerini yüksek çıkan koldan yapmaları önerilir. Bunun yanında evde kendi kendisine tansiyon ölçme imkanı bulunmayan hastalar için Acıbadem Mobil olarak ev konforunda tansiyon ölçüm hizmeti sunmaktayız.

Tansiyon Okumanızı Etkileyebilecek Faktörler


Tansiyon ölçümü öncesinde ve sırasında bazı noktalara dikkat edilmemesi tansiyonun yanlış okunmasına neden olabilir. Tansiyon okumanızı etkileyebilecek faktörlerden bazıları şu şekilde sıralanabilir:

  1. Tansiyon ölçümünden önce çay ve kahve gibi kafein oranı yüksek içeceklerin tüketilmesi kan basıncı değerlerinin olduğundan daha yüksek çıkmasına neden olabilir.
  2. Bunun yanında alkol ve sigara gibi sağlığa zararlı alışkanlıklar da kan basıncı değerlerinin yanlış okunmasına neden olabilir.
  3. Dinlenmeden yapılan tansiyon ölçümleri yanlış sonuç verebilir. Bu nedenle tansiyon ölçümü yapmadan önce en az 5 dakika dinlenmek ve sonrasında ölçüm yapmak önemlidir.
  4. Orta ve ağır yoğunlukta yapılan egzersizler sonrasında kan basıncı değerleri olması gerekenin çok üzerinde çıkabilir. Bu nedenle doğru sonucu almak için spor yapanların dinlendikten sonra ölçüm yapmaları önemlidir.
  5. Stres, kan basıncını etkileyen faktörlerden bir tanesidir. Bu nedenle tansiyon ölçümü sırasında mümkün olduğunca sakin olmak gerekir.
  6. Bunlara ek olarak, ölçüm sırasında kullanılan cihaza göre de tansiyon değerleri değişebilir. Tansiyon cihazlarının dijital ve manuel olmak üzere pek çok çeşidi bulunur. Dijital ölçüm yapan cihazlar bazen yanlış sonuçlar verebilir.
  7. Tansiyon ölçümü öncesinde ve sırasında konuşmak kan basıncı değerlerinin olduğundan fazla çıkmasına neden olabilir.Tansiyon hastaları için en doğru ölçümü sağlık profesyonelleri gerçekleştirir. Siz de evinizden çıkmadan ev konforunda tansiyon ölçüm hizmeti almak için 444 97 24 numaralı telefondan Acıbadem Mobil ile iletişime geçebilir, evinizde veya istediğiniz yerde tansiyonunuzu kolaylıkla ölçtürebilirsiniz.

Küçük Tansiyon Nedir? Küçük Tansiyon Nasıl Ölçülür?

Kan basıncı, vücut sağlığının sürdürülmesinde kritik önemi olan mekanizmalarının başında gelir. Vücut dokularını meydana getiren hücrelerin yaşamlarını devam ettirebilmeleri için besinlerle alınan gıda maddelerine ve solunumla alınan oksijene ihtiyacı vardır. Vücuda alınan besin ve oksijen, kan vasıtasıyla hücrelere taşınır. Bu taşınma işlemi, kalbin her atışıyla gerçekleşen kan akışı yoluyla sağlanır. Tansiyon veya diğer adıyla kan basıncı, kanın dokulara taşınması sırasında damar çeperlerine uyguladığı basınca verilen isimdir. Belirli sağlık sorunları ise bu tansiyon değerini normalden fazla veya az düzeye getirebilir.

Küçük Tansiyon Nedir?

Sağlıklı bir kişide yapılan kan basıncı ölçümü esnasında iki farklı değer elde edilir. Bu değerlerden büyük olan ve sistolik tansiyon olarak adlandırılan değer; her kalp atışıyla atardamarlardan vücuda kan gönderilmesi esnasında damar çeperine yapılan basıncı ifade eder. Değerlerden küçük olan ise kalbin kasılması bittikten sonra, dinlenir haldeyken kanın damar çeperine uyguladığı basınçtır. Bu değere de küçük veya diyastolik tansiyon adı verilir. Sistolik ve diyastolik tansiyon değerleri, kişinin kalp-damar sağlığı başta olmak üzere genel sağlık durumu hakkında önemli bilgiler verir.

Sağlıklı bir insanda kan basıncı değerleri; büyük tansiyon 120, küçük tansiyon 80 mmHg civarında olarak izlenir. Büyük tansiyonun 130 ve üstü; küçük tansiyonun ise 80 ve üstü değerlerde ölçüldüğü durumlarda yüksek tansiyon veya hipertansiyon rahatsızlığı söz konusu olur. Kan basıncı değerlerinin 90/60 mmHg ve altı ölçüldüğü durumlar ise düşük kan basıncı veya hipotansiyona işaret eder. Hem hipertansiyon hem de hipotansiyon tek başına hastalık değil, altta yatan başka nedenlere bağlı da gelişen rahatsızlıklardır. Bu bakımdan kan basıncı değerlerinin ölçümü, hastalıkların teşhisi adına önemli veriler sunar.

Küçük Tansiyon Nasıl Ölçülür?

Tansiyon; damarlardaki kan akışının bir manşon yardımıyla kısa süreli kesilip, kesintinin sona erdirilmesiyle kan akışının tekrar sağlandığı anda ölçülen basınç değeri ile belirlenir. Sıradan bir tansiyon ölçümünde, kişinin pazı bölgesine yerleştirilen manşonun şişirilmesi ile kol damarlarındaki kan akışı kesilir. Ardından, manşon yavaşça gevşetilerek kan akışına izin verilir ve bu esnada stetoskop vasıtasıyla nabız kontrol edilir. Kan akışının ilk algılandığı anda ölçülen basınç, büyük veya sistolik basıncı gösterir.

Kan akışının ilk duyulduğu anda sistolik tansiyon ölçülürken; duyulan akış sesinin kesildiği anda ölçülen basınç değeri ise küçük veya diyastolik tansiyonu gösterir. Günümüzde sistolik ve diyastolik tansiyon ölçümleri, elektronik tansiyon aletleri vasıtasıyla da yapılabilmektedir.

Küçük Tansiyon Düşüklüğü Ne Anlama Gelir?

Diyastolik tansiyonun 70 mmHg ve altında ölçüldüğü hallerde küçük tansiyon düşüklüğünden söz edilir. Hipotansiyon durumu sıklıkla hem sistolik hem diyastolik kan basıncı değerlerinde beraber izlense de belirli sağlık sorunlarında izole küçük tansiyon düşüklüğü de görülebilmektedir. Aşağıdaki koşullarda küçük tansiyon düşüklüğü görülebilir:

İlaç kullanımı: Kan damarlarında gevşemeye neden olan ilaçların kullanımı sonucunda diyastolik tansiyonda düşüş yaşanabilir.

İleri yaş: Yaşın ilerlemesiyle birlikte damarlarda sertlik süreci gerçekleştiğinden, kan damarları esnekliğini yitirir. Bu ise kalp atımıyla birlikte damar çeperine ulaşan basıncın azalması ve dolayısıyla diyastolik kan basıncında düşüş olarak izlenebilir.

Beslenme alışkanlığı: Özellikle günlük beslenme esnasında fazla tuz tüketen kişilerde damar esnekliği azalarak diyastolik kan basıncında azalma meydana gelebilir.

Kalp hastalıkları: Kalbin pompalama fonksiyonunda aksamalara neden olan kalp yetmezliği, kalp kapakçığı bozuklukları, bradikardi (kalbin yavaş atması) gibi rahatsızlıklarda diyastolik kan basıncı düşebilir.

Dehidrasyon: İshal, kusma, terleme, damar yaralanması gibi vücudun yoğun sıvı veya kan kaybettiği hallerde ve kaybedilen sıvı yerine yetersiz sıvı desteği alındığı durumlarda kan miktarı azaldığından, damar çeperine ulaşan basınç da azalarak diyastolik kan basıncında düşme görülebilir.

Küçük tansiyon düşüklüğü durumunda hastada halsizlik, baş dönmesi, görme bozukluğu veya gözlerde kararma, mide bulantısı gibi belirtiler görülebilir. Tedavide hastanın damar içi kan sıvı miktarının artırılması adına sıvı takviyesi verilmesi esas olup, yetersiz kaldığı hallerde kalp atımını destekleyici ilaç tedavileri verilebilir.

Küçük Tansiyon Yüksekliği Ne Anlama Gelir?

Diyastolik tansiyonun 90 mmHg veya daha yüksek olması halinde diyastolik hipertansiyon meydana gelir. Küçük tansiyon yüksekliği genellikle yüksek sistolik kan basıncına eşlik etmekle birlikte, seçilmiş vakalarda izole olarak diyastolik tansiyon yüksekliği olarak da izlenebilir. Aşağıdaki durumlarda küçük tansiyon değeri normalden yüksek ölçülebilir:

Hipertansiyon: Asıl sebebi tam olarak anlaşılamayan, ancak belirli risk faktörlerinin varlığında gelişme sıklığı artan, toplumda sık görülen sağlık sorunlarının başında gelen yüksek tansiyon hastalığında diyastolik kan basıncı sistolik basınç ile birlikte yükselir.

Obezite: Vücut ağırlığının çok yükseldiği durumlarda kan damarlarındaki basınç da artarak diyastolik kan basıncının yükselmesine sebep olabilir.

Böbrek hastalıkları: Böbrekler kan sıvısı miktarını ayarlayan temel organlardır. Bu anlamda, böbreklerdeki kanın süzülme fonksiyonunu aksatacak her türlü sağlık sorununun seyrinde kan sıvısındaki artışa bağlı yüksek tansiyon görülebilir.

Alkol ve kafein tüketimi: Bu maddelerin fazla tüketiminde kan basıncı yükselir. Tüketimin azaltılmasıyla kan basıncının normal değerlere çekilmesi mümkündür.

İlaçlar: Antidepresan, doğum kontrol hapı, amfetamin içeren ilaçlar ve nonsteroid antienflamatuvar (steroid dışı yangı önleyici) ilaçların kullanımında tansiyon yükselebilir.

Tansiyon yüksekliği durumunda kişide baş ağrısı, baş dönmesi, yüzde kızarma, gözlerde kan lekeleri ve burun kanaması gibi semptomlar ortaya çıkabilir. Tedavide tansiyonun normal değerlere inmesine yönelik egzersiz ve sağlıklı beslenme tavsiye edilir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır